BEKLESİN// Yağmur suyu hasadıyla susuzluğa karşı önlem çağrısı

beklesin-yagmur-suyu-hasadiyla-susuzluga-karsi-onlem-cagrisi-jCLKWIdH.jpg

Hande NAYMAN/ İZMİR (DHA)- İZMİR Ekonomi Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Aslı Bor, Türkiye’nin suyu kısıtlı olan ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Yerleşim yerlerinde yapabileceğimiz en değerli uygulama, bina çatılarındaki yağmur suyunun toplanmasıyla elde edilen ‘yağmur suyu hasadı’dır. Bu sudan bahçede, mesken içi ısıtmada, arıtılarak evsel kullanımda yararlanılabilir” dedi.
Küresel iklim değişikliği ve nüfus artışı gibi etkenlere bağlı olarak en kurak kışlarından birini yaşayan Türkiye için uzmanlar, kuraklık uyarısında bulunuyor. Bin metreküplük kişi başı su tüketiminin altındaki ülkeler, ‘su fakiri’ olarak nitelendirilirken, bin 400 metreküplük tüketimiyle Türkiye ‘su kısıtı’ ülkeler arasında yer alıyor. Ancak tehlike çanları çalıyor. Bazı uygulamalarla kötü senaryoların önüne geçilebileceğini ifade eden İzmir Ekonomi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aslı Bor, “Yerleşim yerlerinde yapabileceğimiz en değerli uygulama yağmur suyu hasadıdır. Yağmur suyu hasadı, binaların çatılarında yağmur suyunun toplanması ve depolanmasıdır. Gerektiğinde bu sudan özellikle bahçe sulama, arıtılarak evsel kullanım gibi noktalarda yararlanılabilir. Mesken içi ısıtmada bile bu su kullanılabilir. Aynı zamanda tuvalet haricindeki evsel su, tekrardan arıtılarak evsel kullanıma sokulabilir. Bu uygulamayı da ‘gri su’ olarak adlandırıyoruz. Bu toplam giderin yüzde 50’si kadardır. Artık suyun arıtılarak yeniden kullanılması bir zorunluluk, ihtiyaçtır” dedi.
Dünyanın yaşadığı en büyük problemlerden birinin küresel iklim değişikliği olduğunun altını çizen Bor, “Bunun sonucunda yağışlar düşmekte ve sıcaklıklar artmaktadır. Kuraklık problemini ise sadece küresel iklim değişikliğine bağlamak doğru değildir. Nüfus artışı, kırsal kesimlerden büyükşehirlere artan göç, evsel ve sanayi kaynaklı kirlilik sonucunda yağış rejiminin değişmesi hidrolojik döngünün bütün unsurlarını ve doğal kaynakları bozmaktadır. Su miktarı bunun sonucu olarak nicelik ve nitelik olarak düşmekte ve suyun azlığı ve tüketim talebi arasındaki uçurum git gide büyümektedir” dedi.
Toplam yağış miktarının da azaldığının altını çizen Dr. Bor, “Şu an toplam yağış miktarı, geçen sene değerlerine göre yüzde 80 civarında düşmüştür. Türkiye’nin en önemli üçüncü büyükşehri İzmir’de nüfus 4,5 milyon civarındadır. İzmir’in su ihtiyacını yüzde 56 oranında yer altı suları karşılamaktadır. Yüzde 44’lük kısım da barajlar tarafından karşılanmaktadır. Bunun yüzde 40’lık önemli miktarı da Tahtalı Barajı’ndan sağlanmaktadır. Şu an İZSU verilerine göre barajdaki doluluk oranı yüzde 38- 39 civarında” dedi.

FOTOĞRAFLI

Exit mobile version