Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL  BÜLTENİ – 3

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

 

1- PENDİK’TEKİ PATLAMA RESTORANIN GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI

Mustafa ESEN / İSTANBUL (DHA) PENDİK’te metro inşaatında meydana gelen patlamayla çevredeki bir restoranda yaşanan panik dolu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Pendik Fevzi Çakmak Mahallesi Tevfik İleri Caddesi’nde yapımına devam edilen Kaynarca-Pendik Tuzla metrosu, Kaynarca İstasyonu inşaatında akşam 19.30 sıralarında patlayıcılardan artan kısmın kontrollü olarak imha edildiği sırada boş kapsüller patladı. Geniş bir alanda sesi duyulan patlama nedeniyle çevre sakinleri büyük korku yaşadı. Olay nedeniyle birçok işyeri ile evin camları kırıldı, cadde üzerindeki bazı otomobillerde hasar oluştu. İnşaatın yakınında bulunan özel bir hastane binası da hasar gördü. Olayda şantiyede çalışan bir işçinin hafif şekilde yaralandı. Olay yeri dışında bulunan bir kişinin ise fenalaşarak hastaneye kaldırıldığı belirtildi.
Patlama anı çevredeki bir restoranın güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde patlamayla restoranın camlarının kırılırken içeride bulunan kadın panikle kaçıyor.

Görüntü Dökümü:
——-
-Restoranın güvenlik  kamerasından patlama anı

====================

2 – (havadan görüntülerle)  EDİRNEKAPI ŞEHİTLİĞİ’NDE HÜZÜNLÜ BAYRAM

Reklam Alanı

Beyza Nur GÜLER-Harun UYANIK- Ali AKSOYER- İbrahim MAŞE/İstanbul, (DHA)  – SOKAĞA çıkma kısıtlamasından muaf olan şehit aileleri,  bayramın ilk günü Edirnekapı Şehitliği’ne akın etti
Koronavirüs vakalarındaki artış nedeniyle 29 Nisan’da başlayan 17 günlük tam kapanma devam ediyor. İçişleri Bakanlığı, Ramazan Bayramı’nı da içine alan kapanma sürecinde şehit ailelerinin Arife günü ve bayramın birinci günü sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacaklarını açıklamıştı. Oğlu, kızı, eşi, kardeşi, babasının mezarı Edirnekapı Şehitliği’nde olanlar, yakınlarının mezarları başına gelerek dua etti. Kimi aile mezarlardaki çiçekleri sulayarak, kuruyan dalları temizledi.  

“3 YILDIR BAYRAMIN GELMESİNİ ARZU BİLE ETMİYORUZ”
Oğlu 3 yıl önce Şırnak Besler Deresi’ndeki Hudut Karakolu’na atılan füzenin infilak etmesi sonucu şehit olan baba Murat Mekan,”Biz tabii daha önceki bayramlar gibi bir an önce gelsin, sevinç yaşayalım diyemiyoruz. Artık sevincimiz kalmadı. Çocuğumuz şehit olalı 3 yıl oldu. 3 yıldır bayramın gelmesini arzu bile etmiyoruz. Annelerin, eşlerin, çocukların gözyaşlarına artık dayanılmıyor. Şehit olalı 3 sene oldu ama bize hala 3 gün, 3 saat gibi geliyor. Sesi hala kulağımızda çınlıyor. Şırnak’ta Besler Deresi’nde, Hudut Karakolu’na atanmıştı. 24’üncü günde şehit oldu. Bize gelen raporda, 3 bin metreden karakola bir füze atıldığı ve infilak etmesi sonucunda çocuğumuza denk geldiği söylendi. Allahtan başka evlatlarımıza denk gelmedi, bir tek bizim çocuğumuz şehit oldu. Cümlesini rahmetle, minnetle anıyoruz” dedi.

“BEN BU YİĞİDİN ANNESİYİM”
2007 yılında şehit olan oğlunun mezarı başında dua eden Zeliha Karaçur, “Çok şükür geldik yanına. Yerimiz burası, her gün buradayız. İllaki bayram değil… Ben bu yiğidin annesiyim. Çok kötü bir şey, Allah kimseye vermesin. Burası sözün bittiği bir yer. Yavrunu özlüyorsun, sarılamıyorsun, öpemiyorsun. Her şeyden mahrum kalıyorsun” diye konuştu. 

OĞLUNDAN AYRI 27’NCİ BAYRAM
Oğlundan ayrı 27’nci Bayramı olduğunu dile getiren şehit annesi Remziye Anşin ise “Sözün bittiği yer burası. Bu bayram, tam 27 bayram olacak. Vatan sağ olsun tabii ki. Babası ölene öksüz dediler, annesi ölene yetim dediler ama evladını kaybedene bir şey bulamadılar, bir şey yakıştıramadılar. Çünkü onun adı yok, onun tarifi hiç yok. Her şeyin buruk. Yediğin yemek te, gezdiğin de, yaşadığında. Şırnak Besler Deresi’nde şehit düşmüştü. Burası evi işte, güzelleştirmeye çalışıyoruz mezarını. Pandemi var gelemiyoruz, o bizi çok üzüyor. Yasaklara da riayet etmek zorundayız. Evlat her şeyin önüne geçiyor. Yasak olunca da bir noktada izin almaya çalışıyorsun, izin çıktığı gibi gideyim göreyim diyorsun…” diye konuştu. 

ŞEHİT ASTSUBAY ESMA ÇEVİK’İN ANNESİ: BURADA BİZE BAYRAM YOK
Şırnak’ta imha etmeye çalıştığı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Patlayıcı İmha Timi (PAMİT) Komutanı Astsubay Esma Çevik’in annesi Nebahat Gözüaydın ise, “Burada bize bayram yok. Ne diyeyim, nasıl diyeyim? Vatan sağ olsun diyeceğiz. Evimiz burası, gidip geliyoruz. Tam kapanma bile olsa her gün buradayız. Maskemizi takıp, evladımız için buraya geliyoruz” ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü: 
———————- 
-Şehitliğin havadan görüntüleri
-Şehitlikteki yoğunluk
-Ailelerin dua etmesi
-Şehit aileleri ile röp.
-Genel ve detay

=================

3 – İSRAİL’İ PROTESTO İÇİN OTOMOBİLLERİNİ YAKAN ÇİFT METROBÜSLE EVE DÖNDÜ

– Ahmet Altınbaşak,  
“Uçağım da olsa inanın aynı şeyi yapmak isterdim”

Murat DELİKLİTAŞ-Cemil ÖZDEMİR/İstanbul,(DHA) – İSRAİL’in Filistinlilere yönelik saldırılarını protesto eden Ahmet ve Dora Altınbaşak çifti, tepkilerini göstermek için bakonsolosluk önünde otomobillerini yaktı. Yaklaşık 350 bin lira değerindeki araçlarını yakan çift, metrobüsle evlerine döndü. Ahmet Altınbaşak,  “Feda olsun, uçağım da olsa inanın aynı şeyi yapmak isterdim” dedi.
İsrail’in, Ramazan ayında Mescid-i Aksa’da ibadet eden Filistinlilere yönelik saldırıları, dünyada birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de protesto ediliyor.  Protestoların merkezi haline gelen Levent’teki İsrail Başkonsolosluğu, dün akşam ilginç bir eyleme ev sahipliği yaptı. Büyükçekmece’den başkonsolosluğa gelen Ahmet ve Dora Altınbaşak çifti, İsrail’e tepkilerini göstermek amacıyla otomobillerini yaktı. Yedek lastiği arka koltuğa koyduktan sonra üzerine benzin dökerek araçlarını yakan çift, bu anları cep telefonuyla da kayıt altına aldı. 

ARACIN YANIŞINI CEP TELEFONUYLA ÇEKTİLER
Dora Altınbaşak, aracın yanışını kayıt altına alırken tepkisini ise, “Şu anda İsrail Başkonsolosluğu önünde aracımızı yakıyoruz. Canı yanan Müslüman kardeşlerimiz için yapıyoruz bunu. Orada ağlayan çocuklar için yapıyoruz. Anaları babaları gözyaşları içinde ölen çocuklar için yapıyoruz. İsrail’de işkence çeken Müslüman kardeşlerimiz için yapıyoruz. Gazze’deki işkence için yapıyoruz. Gerekirse bu yolda şehit de oluruz. Hiç önemli değil. Yeter ki onların gözyaşları dinsin, yeter ki aileler ağlamasın, yeter ki çocuklar ağlamasın. Müslümanlar ölüyor, çocuklar ölüyor. Yarın bayram. Bayramı göremeden ölen çocuklar var” sözleriyle dile getirdi. 

UÇAĞIM DA OLSA İNANIN AYNI ŞEYİ YAPMAK İSTERDİM
İsrail Başkonsolosluğu’na doğru yola çıktıklarında otomobili yakma düşüncelerinin  olmadığını dile getiren eski yönetmen Ahmet Altınbaşak, bu fikrin aniden ortaya çıktığını, eşinin de kendisine destek vermesiyle eylemi gerçekleştirmeye karar verdiğini belirtti. Altınbaşak “Her Müslüman gibi biz de Mescid-i Aksa’ya yapılanlara karşı çıkmak istedik. Terörist İsrail Devletine tepki vermek istedik. Filistinli kardeşlerimizin yanında olmak istedik. Gözü yaşlı anaların, çocukların, bebeklerin, bir nebze de olsa onların döktüğü gözyaşına ortak olmak istedik. Bu yapılan zulme, çirkinliğe dayanamadık. Tepkimizi göstermek istedik; hepsi bu kadar. O an kendiliğinden gelişti. Özellikle iftardan hemen sonraya denk getirdik ki; oradaki kalabalığa bir zarar vermeyelim. Yaptığımdan asla pişman değilim. Yaptığımın arkasındayım. Konsolosluğun bariyerlerinden girebilseydim girerdim, arabayı orada da yakardım. O kadar içimiz dağlandı. Söylenecek söz bulamıyorum. Bu yapılan zulmün yanında arabanın esamesi bile okunmaz. Feda olsun, uçağım da olsa emin olun yine aynı şeyi yapmak isterdim, sesimizi duyurmak için” diye konuştu.

MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZİN, ÇOCUKLARIN CANI SAĞ OLSUN
Kararı eşiyle birlikte ortak aldıklarının altını çizen Dora Altınbaşak ise “Eşim ‘var mısın yok musun’ dedi. Ben de ‘varım’ dedim. Sesimizi duyurmamız gerektiğini düşünüyorduk. Sosyal medyada gördüğüm fotoğraflardan da çok etkilendim. Zaten ağlıyordum. Bir şey yapmamız gerektiğini düşünüyordum ama ne yapacağımızı bilmiyorduk. Eşim bana ‘böyle bir şey yapalım’ dedi. ‘Olur yapalım’ dedim. Oraya giderken her şeyi göze aldık. Şehit de olabilirdik. Başımıza her şey gelebilirdi. Kudüs, dünyanın kalbi zaten. Şu an bizim kalbimize bıçak soktular. Orada masum çocuklar ölüyor. Anne, babaları işkence görüyor. Haberlerde gördüğümüz görüntüler yüreklerimizi dağlıyor. Herkes üzülüyor ama herkes sadece sosyal medyadan mesaj veriyor. Biz yazarak değil de yaparak tepkimizi göstermek istedik. Arabamızı yaktık, önemli değil. Orada canlar yanıyor, evler yanıyor. Bugün bayram. Birçok çocuk hayatını kaybetti. Düşman kurşunuyla öldü, işkence yaptılar öldü. Biz asla pişman değiliz. Farklı yorumlar ve tepkiler de alabiliriz. Buna açığız zaten. Önemli olan vicdanımızın sesini dinleyerek hareket ettiğimize ikimizin de inanması. Altını çizerek söylüyorum; Türküz, Müslümanız. Ve dünyada Müslümanlara yapılan zulme, sonuna kadar karşıyız. Tepki göstermek amaçlı yaptık. Çok daha farklı şeyler de yapabilirdik. Herhangi birinin canına zarar vermek gibi amacımız da yoktu, en fazla arabamızı yaktık. Canımız sağ olsun, Kudüs sağ olsun. Oradaki Müslüman kardeşlerimizin, çocuklarımızın canı sağ olsun. Arabamız da yansın çok önemli değil. Buradan belki şu an evimize gidecek arabamız yok. Otobüse biner gideriz. Biz hiçbir zaman dünya malında olmadık. Bir gün öleceğiz. Gerekirse şehit oluruz. En azından ölürken, kahraman olarak ölürüz dedim. Şehit olmak çok güzel bir duygu. Tamamıyla Müslüman duygularımızın kabardığı bir anda yarım saat içinde verilmiş bir karar” dedi. Protesto amacıyla yeni aldıkları yaklaşık 350 bin lira değerindeki araçlarını yakan Altınbaşak çifti, Büyükçekmece’deki evlerine metrobüsle döndü. 
 
Görüntü Dökümü
————–
(Cep telefonu görüntüsü)
-Yanan araçtan görüntü
-Dora Altunbaşak’ın araba yanarken konuşması
-İtfaiye ve polis ekipleri
AKTÜEL
-Ahmet Altunbaşak röp
-Dora Altunbaşak röp
-Çiftin metrobüs üst geçidinde yürüyüşü
-Çiftin metrobüse binmesi
-Genel ve Detaylar

=====================

4- BOŞANMA AŞAMASINDAKİ EŞİNİ KAÇIRMAYA ÇALIŞTI, YAKINLARINI OTOMOBİLLE EZDİ
 
Vedat BAYRAKTAR/İSTANBUL,(DHA) BAYRAMPAŞA’DA Cengiz K., boşanma aşamasındaki eşini, annesinin evinden kaçırmaya çalıştı. Kendisine engel olan ablası ve kayınvalidesi ile bir mahalle sakinini kaçmaya çalıştığı sırada otomobille ezerek yaralayan Cengiz K., kısa sürede yakalanarak, tutuklandı. Yaşananlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

Olay, geçtiğimiz salı sabahı, Kartaltepe Mahallesi Mustafa Kemal Atatürk Caddesi’nde yaşandı. İddiaya göre, Cengiz K., boşanma aşamasındaki eşi Derya K.’nin ailesi ile birlikte yaşadığı eve geldi. Cengiz K., ayrılmak istemediğini söylediği Dilek K. ile tartışmaya başladı. Tartışma sırasında Cengiz K., eşini zorla otomobile bindirerek, kaçırmaya çalıştı. Dilek K.’nın annesi ile Cengiz K.’nin ablası, engel olmaya çalıştı. Otomobille geri giderek kaçmaya çalışan koca, kayınvalidesi ve ablası ile bir mahalle sakinini ezdi. Tekerlerin altında kalan 2’si kadın 3 kişi hastaneye kaldırılarak, tedavi altına alındı.

Cengiz K. ise, kaçırdığı eşini birkaç sokak ileride bırakarak, kayıplara karıştı. İhbar üzerine harekete geçen polis ekipleri Cengiz K.’yi kısa sürede yakaladı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Cengiz K., tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

‘KAÇIRILAN KADIN SONRA GELDİ, ÜSTÜ BAŞI PARÇALANMIŞTI’

Görgü tanığı Solmaz Sofracı, “Sabah erken saatlerde uyuyorduk. Sesleri duyduk; çocuk kaçırılıyor,diye. İki tane bayan gördük. Biz aşağı indik, adam ileri geri girerek, ezdi. Kadının ayağı ezildi arabanın lastiğini falan kopardılar. Ben indim koştum, mahalledeki bir kişi arabayı yumrukladı. İki kadın yerde yatıyordu ben indiğimde. Sordum kadına, ‘benim kardeşim ve kardeşimin çocukları’ dedi. Kadın hala olarak gelmiş buraya. Mahkemeleri varmış o da boşanmak istemedi. Kapıyı da hâlâ açmış, kızın annesi işten yeni gelmiş. İkisi yerde bir o kadına koştum bir diğerine. ‘İçerde beş çocuk var’ dedi. Saydık çocuklar tamam. Sonra, kızı mı kaçırdı, dedi, kızın annesi. Ayağı kopmuştu resmen. Kadını kaçırdı, adam ablasının öldüğünü düşündü herhalde. Çünkü ablasını da ezdi. Kaçırılan kadın sonra geldi, üstü başı parçalanmıştı. Buradan eşyalarını alıp yaralı annesinin yanına gitti. Yaralıların durumu iyi değildi” dedi. 

Görüntü Dökümü;:
———-
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Güvenlik kamerası görüntüleri
-Cep telefonu görüntüsü
Yerde yatan kişilerden detaylar
-Aktüel görüntü
Caddeden detaylar
Röportaj
Genel görüntü ve detay

=============

5- (ÖZEL) 2’NCİ EL EŞYA SATIŞINDA DOLANDIRICILIK ŞİKAYETLERİ ARTTI

– 500 LİRAYA SAAT ALMAK İSTEDİ, SATICI SIRRA KADEM BASTI

Yalın ONAT – Mertcan ÖZTÜRK/İSTANBUL(DHA) İnternet üzerinden ya da cep telefonlarına yüklenen uygulamadan yapılan 2’nci el eşya alım satımında dolandırıcılık şikayetleri artıyor. 2’nci el satışa sunulan saati almak için istenilen bedeli banka hesabına gönderdikten sonra satıcıya ulaşamayan Ömer Akkuş, savcılığa giderek şikayetçi oldu. Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu da “İkinci el alışveriş yapmak tüketicinin kumar oynamasından farksız. Bu şekilde yapılan alış verişlerin yarıya yakını hüsranla sonuçlanıyor. O ödediği bedelin üzerine halk deyimiyle bir bardak su içmek zorunda kalıyor” dedi. 
Saat koleksiyoncusu, 31 yaşındaki Ömer Akkuş, 2’nci el alış verişi yapılan cep telefonu uygulamasında gördüğü saati beğendi. 2 çocuk babası, satıcıyla irtibata geçerek, saat için 500 liraya anlaştı. Kendisine verilen hesap numarasına parayı havale etti. Kargoya verildiği söylenen saat bir türlü kendisine ulaşmayan Akkuş, bir daha satıcıya ulaşamadı. Dolandırıldığını anlayan Ömer Akkuş, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek, suç duyurusunda bulundu.

“PARAYI YOLLADIKTAN SONRA BANA SAATİ GÖNDERECEĞİNİ SÖYLEDİ”
DHA muhabirine yaşadıklarını anlatan Ömer Akkuş, “İkinci el ürün satan platformlar var, o platformlar üzerinden saat araştırdım geçtiğimiz günlerde. Beğendiğim bir saati, satana sordum. O da bana saatin orijinal olduğunu, parayı attıktan sonra saati kargoyla göndereceğini söyledi. ‘Kargoya gidiyorum ödemesini  yaparsan saati kargolayacağıım’ dedi 500 lirayı hesabına  havale ettim. Bir daha haber alamadım” dedi.

“BENİ ENGELLEYİP AYNI ÜRÜNÜ TEKRAR İLANA KOYDU”
Ömer Akkuş “Saatin sıfır fiyatı, 2 bin 3 bin lira civarı. İkinci el olduğu için daha uygun olabiliyor. Ürünün uygun fiyatlı olduğunu görünce biraz şüphelendim ama insanlara güvenelim, belki ihtiyacı vardır, o yüzden satmıştır, biz de ürünü biraz uygun alalım düşüncesiyle, bu işe girdik. Beni engelleyip aynı ürünü tekrar ilana koydu” diye konuştu.

“İKİNCİ EL ÜRÜNLER TÜKETİCİ KANUNU KAPSAMINA GİRMİYOR” 
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu da “İkinci el alışverişlerde iki büyük risk var; Birincisi dolandırılmak ya da ürün uygun gelmediği takdirde hak aramak. İkinci el sitelerden alışveriş yapanlar tüketici kanunu kapsamına girmiyorlar. Çünkü orada satış yapanlar tacir sıfatı taşımıyor. Bir ön ödemeli hat var. O hatta tüketici bir süre sonra ulaşamıyor. Parayı gönderdikten sonra karşı taraf ortalıktan kayboluyor. Ulaşmak mümkün değil. Benim anlamadığım hiç tanımadığı birine insanlar nasıl para gönderir?” şeklinde konuştu.

“BU ALIŞVERİŞLERİN YARIYA YAKINI HÜSRANLA SONUÇLANIYOR”
Ağaoğlu “İkinci el alışveriş yapmak tüketicinin kumar oynamasından farksız. O parası, kaybolabilir de kaybolmayabilir de. Bu şekilde yapılan alışverişlerin yarıya yakını hüsranla sonuçlanıyor. Ya dolandırılıyor vatandaş ya da ayıplı ürün geliyor ya da hakkını arayamıyor. O ödediği bedelin üzerine halk deyimiyle bir bardak su içmek zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————–
2.el saat alışveriş sayfaları 
Ömer Akkuş’tan detaylar 
Ömer Akkuş ile röp 
Alışverişin yapıldığı mesajlar
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu ile röp

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!