Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-  3 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1- THODEX’İN KURUCUSU FARUK FATİH ÖZER’İN HAVALİMANINDAN AYRILIRKEN FOTOĞRAFI

Müslim SARIYAR – İstanbul DHA –  KRİPTO para dolandırıcılığı iddiasıyla ilgili Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in Türkiye’den ayrılırken fotoğrafı ortaya çıktı.
Türkiye’de işlem yapan kripto para borsalarından Thodex’te iki gündür işlem yapılamıyor. 391 bin kişinin işlem yaptığı platformun kurucusu Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolarlık kripto parayla yurtdışına çıktığı öne sürüldü. Çok sayıda kişinin suç duyurusu üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Bu arada Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in ise 20 Nisan Salı günü saat 19.50’de Arnavutluk Tiran’a gittiği belirlendi. Faruk Fatih Özer’in İstanbul Havalimanı’ndan ayrılırken footoğrafı ortaya çıktı.

Görüntü Dökümü:
———–
-Özer’in fotoğrafı

======================

2-  KRİPTO PARA DOLANDIRICILIĞI İDDİASIYLA İLGİLİ ŞİRKET MERKEZİNİN BULUNDUĞU BİNAYA POLİS GELDİ

Beyza Nur GÜLER – Cengiz ÇOBAN – İsa ALMAÇAYIR  – İstanbul DHA – Kripto para dolandırıcılığı iddialarıyla ilgili şirketin Kadıköy’de bulunan merkezine polis geldi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da şirket ile ilgili Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç örgütü kurmak”suçundan re’sen soruşturma başlattı. Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in ise 20 Nisan Salı günü saat 19.50’de Arnavutluk Tiran’a gittiği öğrenildi.

Reklam Alanı

SORUŞTURMA BAŞLADI, ŞİRKETE POLİS GELDİ
Türkiye’de işlem yapan kripto para borsalarından Thodex’te iki gündür işlem yapılamıyor. 391 bin kişinin işlem yaptığı platformun kurucusu Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolarlık kripto parayla yurtdışına çıktığı öne sürüldü. Çok sayıda kişinin suç duyurusu üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı merkezi Kadıköy’de bulunan şirket ile ilgili Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç örgütü kurmak”suçundan re’sen soruşturma başlattı. Sabah saatlerinde de şirketin merkez ofisinin bulunduğu binaya polis geldi. Polis incelemenin ardından binadan ayrıldı.
Bu arada Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in ise 20 Nisan Salı günü saat 19.50’de Arnavutluk Tiran’a gittiği belirlendi.

Görüntü Dökümü:
———–
-Bina önündeki polis
-Özer’in görüntüsü

====================

3 – (ÖZEL) – İSTANBUL’DA BU KEZ ‘TURUNCU DERE’… TARLALAR ARASINDAN GEÇİYOR, HAYVANLAR OTLUYOR

– Başakşehir’den Avcılar’a kadar uzanan dereyi bırakılan atıklar turuncuya boyadı

Erol DEĞİRMENCİ – Ersan SAN / İSTANBUL , (DHA)- BAŞAKŞEHİR’den başlayarak Avcılar’a kadar uzanan ve çevresinde tarım arazilerinin bulunduğu dere, bırakılan atıklar nedeniyle turuncuya boyandı.
Arnavutköy ve Esenyurt’tan sonra Avcılar’da da bir dere atık nedeniyle renk değiştirdi. Başakşehir’den başlayarak Avcılar’ın Yeşilkent Mahallesi’nden geçen dere bırakılan atıklar nedeniyle turuncuya boyandı. Dereye giden bir kanalın tamamının turuncu olduğu kameralara yansıdı. Hemen yanında tarım arazilerinin bulunduğu ve insanların hayvanlarını otlattığı dereye bırakılan atıklar, aynı zamanda çevrede pis kokuya da neden oluyor. Çevre sakinleri, yetkililerden dereye bir çözüm bulmasını bekliyor.

“ŞİKAYETTE BULUNDUK AMA ÇÖZÜM BULAMADIK”
Yeşilkent Mahallesinde yaşayan Ali Can, dereye bırakılan atıklarla ilgili şikayette bulunduklarını fakat çözüm bulamadıklarını söyleyerek, “Önüne gelen çöpünü, pisliğini atıyor. Geçen 2 tane çocuk oynarken, düşüyordu. Annesi ve babası, belediyeye şikayet etti. Gelen giden kimse olmadı. Etraftaki nakliyeler gelip, pislik döküyor. Hafriyat kamyonları geliyor. Bu konuya kimse bir şey demiyor. Şikayette bulunduk ama bir çözüm bulamadık hala. Özellikle sinek çok oluyor, koku çok oluyor” dedi.

KİRLİLİK HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ
Deredeki kirlilik kameraya yansıdı. Tarım arazilerinin hemen yanında bulunan ve hayvanların otladığı turuncuya boyanan deredeki kirlilik, havadan görüntülendi.

İSTANBUL’UN DERELERİ RENGARENK
İstanbul’un dereleri son günlerde rengarenk akıyor. Daha önce Arnavutköy’de dere kırmızı akmıştı. Esenyurt’taki Haramidere de farklı günlerde mavi, kırmızı, sarı, yeşil ve siyah akmıştı. Yetkililer derelerden örnekler alırken geçen süreye rağmen henüz açıklama yapılmadı.

Görüntü Dökümü:
————-
-Havadan görüntüler
-Turuncu atığın dereye karışması
-Dereye bağlanan kanaldaki turuncu atık
-Dereden geçen köpekler
-Derenin turuncuya boyanan kısmı
-Turuncu atık nedeni ile boyanan taşlar
-Ali Can ile röp
-Genel ve detay görüntü
-Deredeki kirliliğin havadan görüntüsü
-Çevredeki tarım arazisi
-Çevrede otlayan hayvanlar
-Arnavutköy ve Hadımköy’de daha önce çekilen görüntüler

========================

4 – (ÖZEL)- PENDİK’TE OTOBÜS ÇİLESİ 

Haber-Kamera: Mustafa ESEN / İSTANBUL DHA – Pendik’te son günlerde mesai saatinden sonra İETT otobüsleri seferlerinde aksama yaşadığını belirten çok sayıda kişi uzun süre durakta bekledi. Gelen otobüse binmek ise çileye döndü, koronavirüs tedbirleri hiçe sayıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamaya koyduğu sıkılaştırılmış seferlere rağmen KM11-2 sefer sayılı İETT otobüsünü kullanan Pendikliler, son günlerde seferlerin aksadığı belirtiyor. Pendik köprüsünün altından hareket eden otobüslerde son günlerde yaşanan sefer aksamaları, iddialara göre hareket noktasının değişmesinden kaynaklanıyor. İşte bu nedenle gerek metroyu kullanarak, gerekse başka ulaşım araçları ile buraya gelenler, otobüse binmek için uzun süre bekliyor.
Akşam mesai saatlerinde yaşanan kalabalık kameralara yansıdı. KM11-2 Aydınlı TOKİ-Ahmet Yesevi Pendik Metro otobüsünün gelmesini bekleyenler, uzun kuyruk oluşturdu. Otobüs durağa geldikten sonra ise tüm koronavirüs kuralları ihlal edildi. Bir an önce otobüse binmek isteyenler, otobüs dolduktan sonra kapıyı kapatan sürücüye isyan etti. Bu sırada bazı vatandaşlar da otobüse zorla binmeye çalıştı. Bu hattın otobüsleri kullanan Aytekin Kine, “Bizim peronları kaldırdılar. Otobüs, Esenyalı’dan buraya geliyor. Seferler aksayınca da araç bekliyoruz” şeklinde konuştu. Bir başka yolcu Yeşim Köz ise, “KM11’leri kullanıyoruz. Haftanın 6 günü zor günler yaşıyoruz, bir gün de değil. KM11’in seferlerinin eskisi gibi geri gelmesini istiyoruz. Yığılmanın nedeni  Pendik Köprüsü’nden kalkması. Burada bırakıp, burada almasından dolayı. Her gün iki vasıta yapıyoruz, yığılma da bu yüzden oluyor. Bizlere de yazık. Sabahtan akşama kadar ayaktayız bir de bu şekilde otobüs bekliyoruz” diye konuştu. Bazı vatandaşlar da seferlerin zaman zaman yarım saate varan aksamalar yaşadığını belirterek, yetkililerden çözüm beklediklerini söylediler.

Görüntü Dökümü
—————————
-Köprünün altında bekleyen çok sayıda vatandaşın görüntüsü
-Oluşan kuyruktan görüntü
-Gelen otobüse yönelen vatandaşlar
-Vatandaşların mesafe kurallarını hiçe sayarak araca binmeye çalışması
-Otobüse son anda binmeye çalışanlar
-Sürücünün kapıyı kapatarak ayrılması
-Vatandaşlarla röportaj
-Genel ve detay

==================

5- (Özel) – BEŞİKTAŞ’TAKİ OTOBÜS KAZASI; ŞOFÖRÜN KANINDA UYUŞTURUCU MADDE BULUNUP BULUNMADIĞI ARAŞTIRILACAK

Haber: Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA)- BEŞİKTAŞ’ta telefonuyla ilgilenirken kaza yapan ve bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle tutuklanan çift katlı İETT otobüs şoförü Baki Tatlı’nın, olay anında kanında uyuşturucu madde bulunup bulunmadığı araştırılacak.
Beşiktaş’ta dün sabah seyir halinde telefonuyla ilgilenirken bariyerlere çarparak Sevgi Yamaç Yalçın’ın ölümüne, Münir B.’nin de yaralanmasına neden olan çift katlı İETT otobüs şoförü Baki Tatlı hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, olay anında herhangi bir uyuşturucu madde etkisinde olup olmadığına ilişkin araştırma yapılmasına karar verildi. Bu kapsamda şoför Baki Tatlı’dan kan örneği alınarak Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Raporun önümüzdeki günlerde savcılığa sunulması bekleniyor.

KAZA ANLARI KAMERAYA YANSIMIŞTI
Olay sonrasında gözaltına alınan şoför Baki Tatlı’nın çıkarıldığı İstanbul Adalet Sarayı’nda “Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak” suçundan dün akşam saatlerinde tutuklanmıştı. Şüpheli Baki Tatlı’nıın emniyetteki ifadesinde bir anlık daldığını, telefonunun şarjda olduğunu, ona baktığını, tünelde durmayıp yoluna devam etmesinin de trafiği sıkıştırmamak nedeniyle olduğunu söylediği öğrenilmişti. Öte yandan şoförün kaza anında cep telefonuyla oynadığı otobüsün güvenlik kamerasına yansımıştı.

======================

6 – (ÖZEL) ABD’DEKİ TÜRK UZMAN UYARDI: KALİFORNİYA VARYANTI, İNGİLTERE VARYANTI İLE YARIŞACAK DÜZEYDE HIZLA YAYILIYOR

Özlem YURTÇU KARABULUT / İstanbul, (DHA) – ABD’de hızla yaygınlaşan Kaliforniya varyantı, Amerikan Salgın Hastalıklar Kontrol Merkezi CDC tarafından kaygı verici varyant olarak yakın izleme alındı. Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nden Türk Bilim İnsanı ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Özpolat, Kaliforniya varyantının İngiltere varyantı ile yarışacak kadar hızla yayıldığına dikkat çekti. Özpolat, “Bir de ‘çifte mutasyonlu varyant olarak’ bugünlerde tüm dünyanın endişe ile izlediği Hindistan varyantı var. O da yakından takip ediliyor. Hindistan varyantı, hafıza hücreleri olarak bilinen T hücrelerinden kaçabilmesi nedeniyle daha fazla endişe yaratıyor” dedi.  
Hem Türkiye’de hem de dünyada baskın hale gelen İngiltere varyantının ardından şimdi de Kaliforniya ve Hindistan varyantları bilim dünyası tarafından yakın takibe alındı. Kaliforniya varyantı, İngiltere varyantı ile yarışacak kadar hızlı yayılabilme özelliği nedeniyle endişe yaratırken, Hindistan dışında ABD ve İngiltere’de de görülen “çifte mutasyonlu” Hindistan varyantı ise, T hücresi adı verilen bağışıklığın hafıza hücrelerinden kaçabilmesi nedeniyle endişeyle izleniyor. Günlük vaka sayılarının 200 binlere ulaştığı Hindistan’da, özellikle ülkenin batısındaki Maharaştra eyaletinde tespit edilen ve koronavirüsün iki olağandışı mutasyonu “E484Qö ile “L425Röyi taşıdığı ifade edilen Hindistan varyantının, daha fazla ölüme ve vaka sayılarında daha hızlı artışa neden olup olmadığının belirlenmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nden Türk Bilim İnsanı ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Özpolat, dünyanın yakından izlediği yeni varyantlar hakkında Demirören Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu.

“VİRÜSÜN HÜCREYE DAHA SIKI BAĞLANMASINI SAĞLAYAN MUTASYON”
Amerikan Salgın Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi CDC (Centers for Disease Control and Prevention) tarafından yakın takibe alınan Kaliforniya varyantının “endişe verici” varyantlar arasına eklendiğini anlatan Prof. Dr. Özpolat, “CDC, geçtiğimiz günlerde Kaliforniya varyantını da kaygı verici varyantlar arasına ekledi. Daha önce İngiliz varyantı, Güney Afrika varyantı ve Brezilya varyantı kaygı verici varyantlar olarak takip ediliyordu.  Şimdi B.1.427 / B.1.429 adlı iki tane Kaliforniya varyantı da bu kaygı verici tabloya eklendi. Çünkü Kaliforniya varyantının spike protein dediğimiz virüsün taç şeklindeki kısmında, insan hücresine bağlanma noktasında oluşan bir mutasyonu olduğu tespit edildi ve bunun da virüsün hücreye daha sıkı bağlanmasını ve hücre içerisine daha etkili bir şekilde girmesini sağladığı anlaşıldı. Aynı zamanda da hücre içerisinde virüsün daha hızlı bölünmesini sağlıyor. Dolayısıyla, enfeksiyon ve bulaşma riskini de daha çok arttırıyor” diye konuştu.

“KALİFORNİYA’DA EN SIK GÖRÜLEN İKİNCİ VARYANT OLDU”
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı’nın Türkiye’de de birkaç kişide görüldüğünü açıkladığı Kaliforniya varyantının, ABD’de 2-3 hafta önce yapılan çalışmalarda, Kaliforniya’daki sıklığının yüzde 56 olarak tespit edildiğine işaret eden Prof. Dr. Özpolat, “Aynı dönemde İngiliz varyantı yüzde 10 sıklıkta bulunuyordu. Bu varyantın, hızlı yayılan İngiltere varyantı ile yarışacak hızda yayıldığı gözlemlendi. Şu anda Amerika’da 14 varyant takip ediliyor ve bu varyantlar içerisinde yüzde 30 oranla en sık İngiltere varyantı tespit edildi. Bunu takip eden birkaç varyantın içerisinde Kaliforniya varyantı da var. Onun da yaklaşık yüzde 20 civarında yaygın olduğu belirlendi. Bunlar, 2-3 hafta önceki çalışmalar. Hızla arttığı düşünüyor. Bu nedenle CDC, Kaliforniya varyantını da kaygı verici listesine ekledi” şeklinde konuştu.

HİNDİSTAN’DAN DÜNYAYA YAYILAN ENDİŞE 
Hindistan’daki varyantın da endişeyle izlenen mutasyonlar içerdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özpolat, şu bilgileri verdi: “Hindistan’daki varyant iki mutasyon içeriyor. Mutasyonlardan bir tanesi Kaliforniya varyantındaki mutasyonla aynı. Bu nedenle, bunun da (hücre içinde) daha hızlı bölünebildiği ve insan hücresine daha sıkı bağlanabildiği düşünülüyor. Spike proteindeki bahsettiğim mutasyondan dolayı, ilk çıkan virüs formuna göre hücreye daha sıkı bağlandığı için, daha çok virüs insan hücresine girebiliyor, hücreye giren virüs daha hızlı bölünebiliyor. Dolayısıyla enfeksiyon riskini de artırıyor. Hindistan’da bulunan iki mutasyonlu ‘double mutant’ dediğimiz bu varyantın, Hindistan’ın özellikle çok fazla Korona vakası bulunan bölgelerinde yüzde 20 oranında bulunduğu tespit edildi. Buradaki vaka artışlarının nedenlerinden birisi olarak düşünülüyor.”

“HAFIZA HÜCRELERİNDEN DE KAÇABİLİYOR”
Hindistan varyantının ABD’de de tespit edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Özpolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birkaç hafta önce Stanford Üniversitesi, Hindistan’da bulunan bu varyantın Kaliforniya eyaletinde, San Francisco’da birkaç vakada görüldüğünü tespit etmişti. Kaliforniya varyantına benzediği için aşılar yönünden baktığımızda özellikle Pfizer-BioNTech ve Moderna gibi mRNA aşılarının bu varyantlara karşı da koruyucu olacağı düşünülüyor. Ama gerçek vakalar üzerindeki etkisinin de gösterilmesi lazım. Bunlar sadece ön çalışmalar. Aşılardan kaçabilen şu anki bilgilere göre Güney Afrika varyantı gibi görünüyor. Ama Güney Afrika varyantı (henüz) çok sık görülen bir versiyon değil. Amerika’da yüzde 1’in altında. İsrail’de de o civarda. İsrail’de toplumun büyük bir kısmı aşılandı zaten. Buradaki dataya göre mRNA aşıları Güney Afrika varyantına karşı etkili olmayabilir. Hindistan’daki varyantın en önemli özelliği, bu varyantta görülen mutasyonun hafıza hücresi olarak bilinen T hücrelerinin yarattığı bağışıklıktan kaçabilmesi. Ama bunlar henüz teori, ispat edilmesi de gerekiyor çalışmalarla”

“ARTIŞ BU HIZLA DEVAM EDERSE TÜRKİYE’YE ÖZGÜ VARYANT DA GÖRÜLEBİLİR”
Bu mutasyonların ortaya çıkmasının en önemli nedeninin RNA virüslerinin (koronavirüs dışında AIDS virüsü HIV ve influenza virüsü gibi) hata yapma kapasitelerinin daha yüksek olması olduğunu belirten Prof. Dr. Özpolat, bu virüslerin ne kadar çok konağa yayılırsa, çoğalırken hata yaparak o kadar çok mutasyona uğradığını söyledi ve ekledi:
“RNA virüslerinde daha çok mutasyonlar görülüyor. Tabii mutasyonların görülebilmesi, virüsün bulaşıcı olduğu yerlerde, çok fazla kişiye bulaşmasıyla gerçekleşiyor. Çünkü virüs ne kadar çoğalırsa, bölünürse, kendini kopyalarsa, hata yapma riski daha yükseliyor. O nedenle mutasyonlar, vaka sayılarının çok yüksek olduğu bölgelerde daha çok ortaya çıkıyor. Hindistan varyantı da İngiliz varyantı da en çok bulaşın olduğu bölgelerde görüldü. Bu nedenle Türkiye’de de şu son günlerde günlük vaka saylarındaki artış bu sıklıkla devam ederse, Türkiye’ye özgü bir mutasyonun çıkmış olma ihtimali var. O yüzden gerekli tedbirlerin alınması lazım. İyi olan haber ise geçtiğimiz günlerde yayınlanan çalışmalara göre ki bunlar hasta çalışmaları değil, laboratuvar ortamında gerçekleştirilen in-vitro çalışmalar, özellikle mRNA aşılarının bu virüslere Kaliforniya varyantı da dahil olmak üzere etkili olduğu yönünde.”

Görüntü dökümü:
——
Prof. Dr. Bülent Özpolat röp
Genel ve detay görüntüler

===================

7- TÜRKİYE’DEN İNGİLTERE VE DANİMARKA’YA GİDECEK OLAN YOLCULARA 10 GÜN KARANTİNA 

İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- SİVİL Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), Türkiye’den yurt dışına giden ve gelen yolcular uyması gereken koronavirüs tedbirleri ile ilgili uyulması gereken şartları yayımladı. Yayımlanan yeni tedbirlere göre Türkiye’den İngiltere ve Danimarka’ya gidecek olan yolcular 10 gün karantina altına alınacak. 
SHGM, Türkiye’den yurt dışına gidecek ve geliş yapacak yolcuların koronavirüs tedbirleri kapsamında uymaları gereken kurallar ve şartlarla ilgili ‘Ülkelere Giriş Tablosu’nu güncelledi. Yayımlanan tabloda Türkiye’ye uçuşların yeniden başlayacağı İngiltere ve Danimarka ile birlikte Hindistan, Rusya, Eritre ve Hong Kong’a ilişkin bilgiler güncellendi. Bu ülkelerden Türkiye’ye gelecek yolcular uçağa binmeden önceki 72 saat içerisinde yapılmış negatif PCR test sonucunu göstererek Türkiye’ye gelebilecek. 

OTELDE VEYA EVDE KARANTİNA
Koronavirüs önlemleri kapsamında daha önce askıya alınan İngiltere ve Danimarka uçuşlarının yeniden başlayacağı dün açıklanmıştı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Türkiye’den İngiltere ve Danimarka’ya gidecek olan yolcuların 10 gün ev ya da otellerde karantina altına alınacağını açıkladı. Türkiye’den İngiltere’ye giden 11 yaş ve üstü kişilerin uçuştan önceki 72 saat önce yapılmış negatif COVID-19 antijen, LAMP, nükleik asit veya PCR test sonucu ibrazı gerekmektedir. 2. ve 8. günlerde masrafları kişi tarafından karşılanmak üzere Covid-19 testi yapılmaktadır. Karantina (evde veya otelde) süresi 10 gündür. Danimarka’ya gidecek yolcular ise en fazla 24 saat önce yapılmış negatif PCR sonucu ibraz etmeleri gerekecek. Bu kişilerin ise varışta 10 günlük izolasyon süreci bulunuyor.

HİNDİSTAN’DAN GELENLERE 10 GÜN KARANTİNA
Türkiye’den 30 Nisan’a kadar uçuşların durdurulduğu Hindistan’da son 10 gün içinde bulunan yolcuların Türkiye’ye varışlarında valiliklerce belirlenen yerlerde 14 gün karantinaya alınacak. 14. günde PCR testi negatif çıkanların karantinası sonlandırılacak

RUSYA İLE HAFTADA İKİ SEFER
15 Nisan’dan Haziran ayına kadar uçuşların askıya alındığı ve karşılıklı olarak haftada iki seferin yapılacağı Rusya’ya Türkiye’den gelen yolcuların ülkeye girişten önce en fazla 3 gün içerisinde yapılmış PCR testi sonucu istenmektedir. Rusya vatandaşları ise gerekli muayene ve testleri Rusya’ya dönüşlerini müteakip 3 gün içinde gerçekleştirebilmektedir.  Ancak, yurt dışından dönen Rusların PCR testi sonuçlarını alana kadar ev ortamında izolasyona tabi olması zorunlu kılınmıştır.

28 GÜNE KADAR KARANTİNA UYGULANABİLECEK 
Hong Kong uçuşlarıyla ilgili yapılan koronavirüs önlemleri kapsamında ise ülkeye yolcu kabul edilmeyecektir. Ülkeye girişten en fazla 72 saat önce yaptırılmış PCR test sonucu ibrazı istenmektedir. Çin dışından gelen tüm kişiler için zorunlu karantina süresi 21 güne çıkarılmıştır. Ayrıca son 21 gün içinde ülkemizde bulunan yada transit uçuş gerçekleştiren yolcuların Covid Testi yanı sıra 21 günlük otel rezervasyonu da ibraz etmeleri gerekmektedir. Hong Kong’da belirli vakalarda 28 güne kadar karantina uygulanabilecektir.

=================

8- BAYRAMPAŞA’DA OTOMOBİL BARİYERLERE OK GİBİ SAPLANDI: 1 YARALI

Murat SOLAK/İSTANBUL,(DHA)
BAYRAMPAŞA’da seyir halindeki bir otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarındaki bariyerlere ok gibi saplandı. Kazada otomobil sürücüsü yaralandı. Kaza 10.30 sıralarında Hal Kavşağı Otogar istikametinde meydana geldi. İddiaya göre Muhammed Eşref Yolcu yönetimindeki 34 DUU 569 plakalı otomobil, seyir halindeyken sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Yolda savrulan otomobil, bariyerlere ok gibi saplandı. Kazada otomobil sürücüsü Muhammed Eşref Yolcu bacağından yaralandı. İhbar verilmesi üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı vatandaşı ambulansla hastaneye kaldırdı. Yaralının hastanede tedavi altına alındığı, hayati tehlikesi olmadığı öğrenildi. Polisin kazayla ilgili soruşturması sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————————-
-Bariyerlere saplanan otomobil
-Polis ekiplerinden görüntü
-Kaza yerinden görüntü
-Genel ve detaylar

=======================

9- 100 BİLİM İNSANI 5 YIL ÇALIŞTI; AKDENİZ VE KARADENİZ’DE 800 BİNDEN FAZLA BALİNA İLE YUNUS YAŞIYOR

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- YAKLAŞIK 100 bilim insanı 5 yıl süren çalışma ile  Akdeniz ile Karadeniz’de 800 binden fazla balina ve yunus yaşadığını ortaya çıkardı. 10 uçak ile 6 araştırma gemisinin kullanıldığı çalışmada, deniz kaplumbağaları, vatozlar, köpekbalıkları, deniz kuşları gibi diğer deniz canlıları ile deniz çöpleri hakkında da veri toplandı.

Karadeniz, Akdeniz ve Mücavir Atlantik Bölgesi’nde Yaşayan Setase Türlerinin Korunması Anlaşması’nı (ACCOBAMS) imzalayan 24 ülkenin katıldığı ‘ACCOBAMS Sörvey İnsiyatifi’ adı verilen çalışma tamamlandı. Saha çalışmmaları 2016 yılında başlatılan proje ile 11’i Akdeniz, 3’ü Karadeniz’de yaşayan 14 tür ve alttürden yunus ile balina (setase) popülasyonları hakkında bilgi toplanması hedeflendi. Günümüzde koruma altında olan türlerin miktar ve dağılımlarını tespit ederek onlara yönelik tehditleri değerlendirmeyi hedefleyen projede ilgili ülkelerin 20 yıllık koruma çabalarının etkinliği de ölçülebildi. Proje kapsamında 2018 ve 2019 yıllarında Akdeniz ve Karadeniz’in ilk geniş katılımlı deniz megafaunası izleme sörveyleri yapılırken araştırmalarda hem görsel hem de akustik izleme yöntemleri kullanıldı. 

TÜRK BİLİM İNSANLARI DA KATILDI
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın (TÜDAV) da araştırmacı ve lojistik olarak destek verdiği  araştırmada, ACCOBAMS ülkelerinden 100 kadar bilim insanın yanı sıra özel donanımlı 10 uçak, 6 araştırma gemisi ve çok sayıda kurum ve kuruluş birlikte çalıştı. Projede yunus ve balinaların yanı sıra deniz kaplumbağaları, vatozlar, köpekbalıkları, deniz kuşları gibi diğer deniz canlıları ve deniz çöpleri hakkında veri toplanabildi.

Elde edilen verilerin iki yıl süren geniş kapsamlı analizinden sonra sonuçları bugün internet ortamında çevrimiçi olarak sunuldu. Uluslararası etkinlik, kendini hassas deniz ekosistemleri ve nesli tükenmekte olan türlerin korunmasına adamış bilim insanlarının yanı sıra yöneticiler, politikacılar ve STK temsilcileri gibi 250’den fazla katılımcıyı bir araya getirdi.

ARAŞTIRMA SONUÇLARINDAN
Hava sörveyleri, Akdeniz’in yüzde 77’sini oluşturan 1.92 milyon kilometrekareyi kapsadı. Havadan yapılan bin 672 yunus ve balina gözleminde 22 bin 652 birey kaydedildi. Tekneyle yapılan sörveylerde 1.3 milyon kilometrekare ile Akdeniz’in yüzde 52’sinde 385 gözlemde 2 bin 939 yunus ve balina kaydedildi. Buna dayanarak Akdeniz’de 600 binden fazla yunus ve balinanın bulunduğu tahmini yapıldığı açıklandı.

Hava sörveyleri ile Karadeniz’in ise yüzde 60’ından fazlasını kapsayan 270 bin kilometrekare alan tarandı. Yapılan 1984 gözlemde Karadeniz’de bulunan 3 yunus türüne ait toplam 4688 birey kaydedildi. Buna dayanarak Karadeniz’de 235 binden fazla birey olduğu tahmin edildi.

“ÇOK HEYECANLI VE MUTLUYUZ”
Projeye destek veren ekipten İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi ve TÜDAV Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Arda Tonay, sonuçların açıklanmasını, “Deniz bilimlerinde çalışan bilim insanları için çok güzel bir günö olarak nitelendirdi. Doç.Dr. Tonay, DHA muhabirine şöyle dedi: “Bugün bu bölgede yaşayan deniz memelilerinin sayım ve tahminlerinin, popülasyon bollukları açıklandı. ASI ve CeNoBS projeleri ile 2018’de Akdeniz, 2019’da Karadeniz’de gerçekleştirdiğimiz yaklaşık 10 uçak, 6 deniz taşıtı, 100’den fazla bilim insanının katılımı ile bölgedeki yunus ve balinaları saydık. Bugün de bu uzun koşunun son finali, sonuç bölümü. Dünyanın çeşitli yerlerinden yaklaşık 250 insanın katılımı ile online gerçekleşen toplantı ile çalışmalarımızın sonuçları açıklandı. Çok heyecanlı ve mutluyuz. Proje sonuçlarına göre Cebelitarık Boğazı’ndan Süveyş Kanalı’na kadar bütün Akdeniz ve Karadeniz’de toplam 800 bin yunus ve balinanın yaşadığı tahmin ediliyor.”

Görüntü Dökümü:
—————–
Doç.Dr. Arda Tonay, projenin sonuçlarının açıklanmasına ilişkin açıklama yaparken
Projenin tanıtım ve sonuç videosu
Denizden ve uçakla yapılan gözlemlerden görüntüler
Araştırmaya katılan bilim insanlarından görüntüler
Genel ve detay görüntüler

======================

10- KÖY KÖY DOLAŞIP, BAĞLAMA ÖĞRETEN USTA SANATÇININ KİTABI 23 NİSAN’DA ÇOCUKLARLA BULUŞUYOR
 
Burçak BOZKUŞ – Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL (DHA)TÜRK Halk Müziği sanatçısı Erdal Erzincan, 3 yıl önce başlattığı ‘Gezici Bağlama Atölyesi’ projesiyle köy köy gezip imkanı olmayan çocuklara bağlama dersi verdi. Erzurum, Erzincan ve Tunceli merkezli yapılan çalışmanın dersleri bir kitapta toplandı. 25 yıllık eğitmen Erzincan’ın çocuklara ithaf ettiği kitap, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda raflardaki yerini alacak.

DHA’ya konuşan bağlama ustası Erdal Erzincan, “Ben kitabı yazmaya başladığımdan itibaren hep 23 Nisan aklıma geldi. Bu kitap, 23 Nisan’da çıkmalı dedim. Yılını değil ama gününü hedefleyerek, başladım. Öyle de oldu. Sevgili çocuklar, bağlamaya tutunun, hayata bağlanın” dedi. Erzincan, kitap yazmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlattı:

“Kafamda hep bir soru oldu. Zaman içerisinde Erzurum, Erzincan ve Tunceli’de bir ‘Gezici Bağlama Atölyesi’ başlattım. Oradaki çocuklara yönelik gönüllülük esasına dayanan bir eğitim projesi. Bu projede sadece çocuklarla oldum. Çocukların dünyasını daha yakından görme fırsatım oldu. Kendi çocuğum oldu, onunla daha fazla empati kurma şansım oldu. Zaman içerisinde böyle bir kitap yazma hayalim oluştu.” 

“BÜYÜK KENTLERE SIKIŞMIŞ AYRICALIKLI BAĞLAMA EĞİTİMİNİ

ORAYA DA DAHİL ETME AMACIYLA BAŞLATTIK”

Gezici Bağlama Atölyesi isminin ortaya çıkışını da anlatan Erdal Erzincan, “Her dersimiz farklı bir köyde oluyor. Erzurum’dan, Erzincan’dan, Tunceli’den gelen çocukları bir köyde buluşturup, o köyde ders veriyorduk. Hem o köyün folklorunu, kültürünü öğreniyorlardı hem de büyük kentlere sıkışmış ayrıcalıklı bağlama eğitimini oraya da dahil etme amacıyla başlattık,i mkanı olmayan çocuklar için. Gerçekten güzel sonuçlar alıyoruz. Pandemiden dolayı biraz sekteye uğradı. Ama yine de online bir şekilde bu çalışmayı sürdürüyoruz.Gezici Bağlama Atölyesi ruhunu oraya gidemediğimiz için şu an tam yansıtamıyoruz. Orada olmak, gönül gönüle, yüz yüze, cemal cemale olmak başka bir şey. Başka bir ruh, başka bir duygu. Ben de besleniyorum” şeklinde konuştu.

“TOPRAĞA DOKUNMADAN BU BAĞLAMAYA DOKUNMAK BİR ŞEY İFADE ETMİYOR”

Erdal Erzincan, “Eskiden şöyle düşünüyordum, imkanı olmayan çocuklara yardım gibi algılıyordu insanlar ama şu anda bence o çocuklar büyük kentlere bir ders veriyorlar. Bu kültürün, bu geleneğin kökü oralarda. Onlar çok daha hızlı ilerliyorlar ve buradaki çocukların eksiği ortaya çıkıyor. Toprağa dokunmadan bu bağlamaya dokunmak bir şey ifade etmiyor. İkisini beraber yapınca anlamlı, ikisini beraber yapınca kıymetli” dedi.

“İNANIYORUM Kİ ÇOCUKLARIMIZ BAĞLAMAYA TUTUNUR”

3 yıl önce başlattıkları Gezici Bağlama Atölyesi’ni kitaba dönüştürmenin mutluluğunu yaşayan usta sanatçı, “Gezici Bağlama Atölyesi 2018 yılında başladı. 300 çocuk geldi seçmeler için. Kulak sınavı yaptık, yetenek sınavı yaptık. 25 kişi ile başladık yolculuğa. İstanbul’da yıllardır devam eden binlerce öğrencim oldu. Ama oradaki 25 öğrenci buradaki binlerce öğrenciye bedel. Burada çocukların dünyasına uygun bir repertuvar var. Son derece sevecekleri, keyifli. Ayrıca bu kitap için özel olarak bestelediğim eserler var. Bu kitaptaki eğitim programını denedim ve onları çalarken yüzlerinin güldüğünü hissettim. En çok ortak yüzlerinin güldüğü o 23 Nisan coşkusunun gözlerinde parıldadığı bir repertuvar burada yer alıyor. İnanıyorum ki bu yeni kuşaklar buradan hareketle belki, buradan güç alınarak yapılacak çalışmalarla çocuklarımız bağlamaya tutunur” diye konuştu.  

Görüntü Dökümü:
———-
-Erdal Erzincan ile röp
-Gezici Bağlama Atölyesi’nden detaylar
-Fotoğraflar
-Kitaptan detaylar
-Muhabir anonsu (Burçak BOZKUŞ)
-Genel ve detay

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!