Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ – 4

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1-  PROF. DR. İSMAİL CİNEL:  AĞIR HASTA SAYISINDA AZALMA YÜZDE 22.5 DÜZEYİNDE GERÇEKLEŞTİ

Gülseli KENARLI – Hüseyin ÇAKMAK / İstanbul, (DHA) Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, ” Ağır hasta sayısında geçen haftaki azalma yani zirveye göre azalma yüzde 22.5 düzeyinde gerçekleşti ve yüzde 22.5’ler yeterli değil aslında. Bu çok açık ve net görünüyor. Azalma trendi devam ediyor, vaka sayıları azaldıkça mutlaka yoğun bakımlarda kalış süresi uzun dahi olsa iyileşecek bir takım hastalarımız ve yoğun bakımların doluluk oranları azalmaya devam edecek” dedib
Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, 17 günlük tam kapanmanın ardından koronavirüs rakamlarını değerlendirdi, aşılamanın önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Cinel, vaka sayılarının yüzde 80, yoğun bakım hasta sayısının da yüzde 22.5 oranında düştüğünü, düşüş trendinin ise devam ettiğine dikkat çekerek, aşılama seferberliği ile 1 aylık sürede rekor düzeyde aşı yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

“AĞIR HASTA SAYISINDA AZALMA YÜZDE 22.5 DÜZEYİNDE GERÇEKLEŞTİ”
Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulunan Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, 12-18 Nisan arasındaki bir haftalık dönemde vaka sayısında ortalama 60 bin rakamının görüldüğüne dikkat çekerek, “Geçen hafta itibariyle bunun yüzde 80 azalması söz konusu. 10-16 Mayıs arasında yüzde 80 azalma vakalar açısından çok iyi bir şey ama çok önemli başka bir detay var; Bunun yoğun bakımlara yansıması, ağır hasta sayısıyla ilişkili olabilmekte. Ağır hasta sayısında geçen haftaki azalma yani zirveye göre azalma yüzde 22.5 düzeyinde gerçekleşti ve yüzde 22.5’ler yeterli değil aslında. Bu çok açık ve net görünüyor. Azalma trendi devam ediyor, vaka sayıları azaldıkça mutlaka yoğun bakımlarda kalış süresi uzun dahi olsa iyileşecek bir takım hastalarımız ve yoğun bakımların doluluk oranları azalmaya devam edecek” dedi.

“YOĞUN BAKIM HASTA SAYISINDA BİN 5 YÜZLÜ RAKAMLARA İNMEMİZ GEREK”
Prof. Dr. Cinel, koronavirüs dışı hastalıklarda çok ciddi yoğun bakım ihtiyacı olduğunu, kovidli yoğun bakım hasta sayılarının bin 500’ün altına düşmesi gerektiğin söyleyerek, “Mayıs sonu, Haziran ayının 15’ine kadar aşıların gelmesiyle birlikte Türkiye’nin aşılamada bir dünya rekoru gereksinimi var. Biz bunu yaptığımız zaman ancak yüzde 70’lerde,  80’lerde bir bağışıklanmayla nrahat olacağız. O yüzden kademeli normalleşmede iyi sınav vermek zorundayız. Bunun bilinciyle hareket edeceğimiz bir 1-1.5 ay bizi bekliyor. Önce vaka sayılarını sonra yoğun bakımlara yansıma görüyoruz. Yoğun bakımlarda en azından önümüzdeki 10-15 gün daha aşağıya doğru gidecektir, bu görünüyor. Ama yüzde 22.5’lerın yüzde 50’ler oranına bir an önce gelmesi gerekiyor. Zirveyi 3 bin 500 ağır hasta sayısıyla görmüştük, 25 Nisan civarında. Onun aşağıya gelmesi ve bin 500’lü rakamlara inmemiz gerek. Kovid olmayan hastaların da çok ciddi yoğun bakım ihtiyaçları var, çok ciddi ameliyat gereksinimleri var. O ertelenen ameliyatların bu dönemde daha yoğun olacağını düşünüyorum. Aslında yoğun bakımlar hep dolu devam edecek. Fakat yoğun bakımlardaki kovid sayısı, kovid ilişkili yoğun bakım sayımızın biraz azalması gerek” şeklinde konuştu.

“DAHA NORMALE YAKIN YAŞAYABİLİRİZ”
Ramazan ayında aşıya ilginin az olduğunu kaydeden Cinel, şunları kaydetti: “Aşılanmayı kısa sürede toplu olarak yapmamız gereken çok önemli bir döneme giriyoruz. Yani Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında biraz rahatlayabilmemiz için gelecek aşılar söz konusu, Türkiye’nin aşılama kapasitesi de iyi bir kapasite, yeter ki aşı olsun. Ramazan ayını çok iyi geçirmedik aşılama anlamında. Vatandaşın ilgisi fazla olmadı. Ama bu dönemde aşıların da gelmesiyle ve yaş gruplarının hızla aşağıya çekilmesiyle birlikte aşılamanın kısa sürede gerçekleştirileceğini düşünüyorum. Hastanelerde yoğun bakım doluluk oranları belli sayılara geldiği zaman, daha azaldığı zaman bizim içimiz daha rahat edebilir. Vatandaş ağır hasta sayısını her gün izleyebilir. Bu sayıların binli rakamlara gelmesini istiyoruz, daha aşağıya gelmesini istiyoruz. O zaman içimiz rahat olabilir. Vatandaş aşılanma oranlarını izleyebilir, kaç yaş aşılanıyor; şu anda 55 yaş, 50’ye düştü, 45’e düştü, 40’a düştü. Bu yaş aşağıya doğru geldiği sürece 20’lere, 25’lere kadar geldiği sürece gidişatımız iyi, hastanelerde de o anlamda yer var, sağlık sistemi üzerinde yük biraz hafifledi diye daha normale yakın yaşayabiliriz.”

“AŞI SEFERBERLİĞİ İLE TÜRKİYE’NİN DÜNYA BİRİNCİLİĞİ REKORUNA ULAŞMASI LAZIM”
Prof. Dr. Cinel, “Ben yoğun bakım perspektifinden baktığımda, tek doz dahi aşılansanız yoğun bakıma daha az düşüyorsunuz. Tek doz dahi aşılansanız organ fonksiyonlarınız çok çok kötü olmuyor. Yoğun bakıma düşseniz dahi göreceli olarak hafif atlatıyorsunuz, tedaviye iyi yanıt veriyorsunuz. O yüzden bizim Haziran sonuna kadar, biliyorsunuz aşılamadan 2 hafta sonra bağışıklık oturuyor vücutta. Haziran 15’e kadar tam 1 aylık dönemde büyük bir aşı seferberliği ile Türkiye’nin dünya birinciliği rekoruna ulaşması lazım. Buna ulaşılabilir mi? Gerçekten ulaşılabilir, yeter ki aşı gelsin, aşı tedarikinde sorun olmasın, gerisi çok kolay.”

Reklam Alanı

Görüntü Dökümü:
———————
– Cinel’in açıklamaları
– Detaylar   

=======================

2- DÖVÜLÜP GÖRÜNTÜLERİ SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILAN DOKTOR: YARGISIZ İNFAZ YAPTILAR

Yalın ONAT – Osman BAKIR – İstanbul DHA – KADIKÖY’de yanında çalışan yabancı uyruklu kadının taciz iddiası üzerine darp edilen doktor serbest kaldı. Dayak atılıp görüntüleri sosyal medyada paylaşılan doktor ‘Yargısız infaz yaptılar’ diyerek yaşadıklarını anlattı.
70 yaşındaki diş doktoru İsmail Beker’ın Kadıköy Bahariye’de bulunan kliniğine temizlik işlerini yapması için aldığı Türkmenistanlı Munira S., 11 gün çalıştıktan işi bıraktı. İddiaya göre geçtiğimiz cumartesi günü kliniğe gelen Munira S., İsmail Beker’den 9 bin lira istedi. Beker parayı vermeyince Munira S., doktorun telefonunu beşinci kattan aşağıya attı. 22 yaşındaki kadın binanın balkonundan aşağıdakilere ” Bana tecavüz ediyorlar” diye bağırmaya başladı. Çevredekiler binanın önünde toplandı. Diş hekimi İsmail Beker ve Munira S. bina önüne indiklerinde çevreden toplananlar diş hekimini darp etti. Dayak anlarını cep telefonuyla çeken bir kişi de bunu sosyal medyadan paylaştı. Bir süre sonra olay yerine gelen polis, Munira S. ve İsmail Beker, polis merkezine götürülüp ifadeleri alındı . 

DOKTOR İNCELEMENİN ARDINDAN SERBEST KALDI
Polis ekipleri, iftiraya uğradığını belirten Beker’in ifadesini aldıktan sonra klinik ve binanın güvenlik kamerası görüntülerini inceledi. Görüntüler ve tanık ifadeleri sonrası, İsmail Beker suçsuz olduğu belirlenerek serbest bırakıldı. İncelenen balkonun güvenlik kamerası kayıtlarında Munira S.’nin “Bakar mısınız? Burada zorla tecavüz ediyor bana” dediği duyuluyor. Bir başka kamera görüntüsünde de Beker’in bina önünde çevredekilerin saldırısına uğradığı görülüyor.

“9 BİN LİRA VERMEZSEN SENDEN HAMİLEYİM DİYECEĞİM, TECAVÜZ ETTİ DİYECEĞİM”
Yaşadıklarını anlatan Diş hekimi İsmail Beker, “İşçi firmasından bir ay denemek üzere biz bu kişiyi aldık. Temizlik, yemek işleri yapacaktı. Daha sonra ayrıldı. Firma sahibi bir ev tutuyor. Firmadan alacağım var diyor. Firma pasaportunu vermek istemiyor, ancak polisle gidip pasaportunu alıyor. Sonra yanıma geldi. ‘Firma bana ödemeler yapmıyor alacaklarım var alamıyorum, sen ödeyeceksin eğer ödemezsen hamileyim diyeceğim, tecavüz etti diyeceğim, bana 9 bin lira para vermen lazım’ dedi. Ben de kabul edemeyeceğimi söyledim” diye konuştu  

“KADININ BEYANI ESASTIR, SEN TECAVÜZCÜSÜN DİYEREK SALDIRDILAR”
70 yaşındaki adam, “Aşağıya seslendi ‘Bana tecavüz ediyorlar’ diye. ‘Telefonumu niye attın’ deyince de ‘Bakar mısınız? Bana tecavüz ediyorlar beni öldürüyorlar’ diye aşağıya seslenmiş oldu. Beraber aşağıya indik. Kamera kayıtları var. Ben ‘dokunmadım’ dememe rağmen, ‘kadının beyanı esastır biz seni dinlemiyoruz sen tecavüzcüsün’ diyerek üzerime saldırdılar. Tecavüz, darp olsa zaten ayrı ayrı inmiş olurduk ya da bir tartışma olurdu. Yargısız infaz yaptılar” dedi. 
  
“TECAVÜZE UĞRAYAN BİR KADININ BU ŞEKİLDE BİR TAVIR SERGİLEYECEĞİNİ SANMIYORUM” 
İsmail Beker’in kliniğinde müdür olarak çalışan Sevinç Özkan ise “Biz de şok olduk. Böyle bir şeyin olacağına ihtimal bile vermiyoruz. Tecavüze uğrayan bir kadının bu şekilde tavır sergileyeceğini düşünmüyorum. İtibarımız sarsıldı, İsmail beyi darp eden kişilerden hesap soracağız yargı önünde. Her sabah kliniğe girerken yüreğim hop ediyor. Bu kolay atlatılacak bir şey değil” şeklinde konuştu. 
Polisin Munira S. hakkında işlem başlattığı ve çalışma izni olmadığı için sınır dışı edileceği belirtildi.

Görüntü Dökümü 
——————-
Munira S’nin aşağıya sesleniş anlarını güvenlik kamerası görüntüsü
Munira S ve Beker’in aşağıya iniş görüntüleri 
Darp edildikten sonra İsmail Beker’in görüntüsü 
İsmail Beker ile röp 
İsmail Beker’in kliniğinden detaylar 
Muhabir anonsu(Yalın ONAT) 

====================

3- ALİBEYKÖY BARAJI ÇEVRESİNDE PLASTİK ATIK DAĞLARI: UZMANLARDAN KORKUTAN UYARI 

-Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu 

-“Atık plastikler, insanların dolaşım ve üreme sistemlerini hatta beyin fonksiyonlarını etkiliyor” 

Esma MURAT- Ali AKSOYER-Ömer HASAR/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL’un en önemli su kaynaklarından Alibeyköy Barajı çevresinde kaçak olarak dökülen plastik atık dağları ile ilgili olarak Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, “Atık plastikler insanlar, balıklar ve kuşlar başta olmak üzere birçok canlı türünü olumsuz etkiliyor. Aynı zamanda atık plastikler, insanların dolaşım ve üreme sistemlerini hatta beyin fonksiyonlarını etkiliyor” dedi. 
İstanbul’un en önemli su kaynaklarından Alibeyköy Barajı çevresindeki birçok noktaya dökülen plastik atık yığınlarının çevre sakinlerinin ihbarı üzerine yapılan incelemelerin ardından geri dönüştürülmek üzere makinede işlenerek parçalanmış plastik atıklar olduğu ortaya çıktı. Sultangazi Habibler A1 Caddesi üzerinde birçok noktaya kaçak olarak dökülmüş olduğunu tespit edilirken, bu tür atıkların insan sağlığı başta olmak üzere kuşlar, balıklar gibi birçok canlı türüne de zarar verdiği uzmanlar tarafından ifade ediliyor. 

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu plastik atık dağları ile ilgili yaptığı açıklamada atık plastiklerin bir kısmının ise yakılarak imha edilmeye çalışıldığını bu yakılan atıklarında Alibeyköy Barajı’nı da tehdit ettiğini söyledi. 

“BİR AN ÖNCE BULUNDUĞU YERDEN KALDIRILMALI”
Plastik kalıntıların daha çok geri dönüşüm tesislerinin, plastikleri geri dönüştürme esnasında üretildiğinin altını çizen, Gündoğdu, “Bu plastiklerin içerisinde çok ciddi farklı kimyasal maddeler bulunuyor. Bu plastikler rüzgarla beraber bulundukları yerden başka bir noktaya taşınabiliyor. Plastiğin döküldüğü yerin yakınlarında bulunan Alibeyköy Barajı’na bu plastiğin taşınma oranı oldukça yüksek. Yetkililer bu plastikler bir an önce bulunduğu yerden kaldırmalı” dedi. 

PLASTİKLER BALIK VE KUŞLARI CİDDİ ETKİLİYOR 
Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu plastikler suya karıştığı zaman öncelikle besin zincirine katılıyor. Barajda bulunan balıklar bu plastikleri yemek zorunda kalabiliyor. Bu plastiklerin bir kısmının yakıldığı görüyoruz. Bu yakılmalar esnasında çok ciddi ağır metaller çevreye yayılabiliyor. Bu ağır metaller bitki, hayvan ve insan popülasyonlarını çok ciddi etkiliyor. Balıkla bu plastikleri farkında olmadan bünyelerine alıyor. Bu şekilde plastikler balıkların beyin fonksiyonlarını, üreme ve büyümelerini etkiliyor. Yine sadece balıklar için değil kuşlar içinde bu plastikler oldukça tehlikeli. Bazı kuşlar bu plastikleri besin zannederek tüketebiliyor.”

“PLASTİK ATIKLAR İNSANLARIN BEYİN FONKSİYONLARINI ETKİLİYOR”
1 milimetreden daha küçük olan plastiklerin rüzgarla taşınma esnasında insan sağlığına ciddi etkilerinin olduğunu belirten Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, “İnsanlar bu plastiklere solunum yoluyla temas etmesi sonucu akciğerlerinde ciddi sorunlar yaşanabilir. Yine plastiklerin yanmasıyla birlikte ciddi bir hava kirliliğine meydana geliyor. Bu kirliliği soluyan kişilerde dolaşım ve üreme sistemlerinde hasar oluşabiliyor. Bu plastikler hatta zaman zaman insanların beyin fonksiyonlarını dahi etkiliyor” diye konuştu. 

“BU PLASTİKLERİ ATAN KİŞİLERİ KAÇ DEFA YAKALADIM”
Bu plastiklerin kaçak döküm olduğunu belirten çevre sakini Sadık Karakurt, “Bu kaçak dökümü yapanlar terbiyesiz. Bu dökümü yapanların arabaları belli ve bu yol boyu hep kaçak döküm yapıyorlar. Bu plastik atıklar hem çevreye hem de doğaya zararlı. İşte bizim insanımızın duyarlılığı bu kadar. Bu plastiği döküme götürse bin lira para verecek ancak ucuza dökmek için buraya getiriyor” dedi. 

Mehmet Kavaklı ise “Bu plastikleri atan kişileri kaç defa yakaladım. Belediye burada sürekli bir ekip bulundurmalı. Bir de rüzgâr olduğunda bu plastikler burada uçuşmaya başlıyor. Ben buraya geldiğimde bu plastiklerden dolayı nefes alamıyor” ifadelerini kullandı. 

“BU DÖKÜM OLAYI DA ANLIK GERÇEKLEŞİYOR”
Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Birinci atıklarla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Dökümün yapıldığı alana 2 sene önce plastik atıkların döküldüğünü tespit ettik. Bu tespitin üzerine ilgili kurumlara gerekli bilgileri verdik. Biz de belediye olarak kendi imkanlarımız dahilinde elimizden geleni yapmaya çalıştık. Bu bölgeye bu plastik atıkları atan şahısları henüz tespit edemedik. Çünkü bu bölge çok arka planda kalan bir yer. Burada kamera sistemi de yok. Bu döküm olayı da anlık gerçekleşiyor. Duyarsız vatandaşlarımız çevreye doğaya verdiği zararı düşünmeden bu plastikleri buraya döküyor” dedi. 
  
Görüntü dökümü 
———————–
-Drone görüntüler 
-Doç. Dr. Sedat Gündoğdu röportajı 
-Vatandaş röportajları 
-Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Birinci röportajı 
-Muhabir Anonsu (Esma Murat) 
-Genel ve detay görüntüler 

======================

4-  METEOROLOJİ UZMANI DEMİRHAN: DOLU KARADENİZ’E GEÇTİ
 
Burçak BOZKUŞ – Kubilay ÖZEV / İSTANBUL (DHA)  İSTANBUL Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan, İstanbul’da dün etkili olan dolu yağışının ardından yaptığı açıklamada,  “Önümüzdeki günlerde Marmara Bölgesi’nde bir dolu faaliyeti beklenmiyor. Ancak özellikle yarından itibaren Karadeniz bölgesinde Samsun Sinop civarlarında olma ihtimali çok yüksek. İstanbul ise bu hafta aralıklarla yağışlı geçecek” dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün ani hava değişimi ve şiddetli yağış uyarılarının ardından dün İstanbul’un Anadolu Yakası’nda dolu yağışı etkili oldu. Önümüzdeki günlerde İstanbul’da tekrar bir dolu yağışı beklenmediğini söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan, Karadeniz Bölgesi’nde yaşayanları dolu yağışına karşı uyardı. Mayıs ve Haziran aylarında dolu yağışı ihtimalinin normal bir süreç olduğunu ifade eden Dr. Demirhan, İstanbul’u ise aralıklarla yağışlı bir hafta beklediğini söyledi.

“İSTANBUL’DA YAĞMUR, DOĞU KARADENİZ’DE DOLU”
Marmara Bölgesi’ndeki dolu yağışının Doğu Karadeniz’e geçeceğini belirten Dr. Deniz Demirhan uyarılarda bulundu. Demirhan, “İstatistiki olarak aslında Mayıs ve Haziran ayları bizim doluyla karşılaşma ihtimalimizin olduğu aylar. Önümüzdeki günlerde Marmara Bölgesi’nde bir dolu faaliyeti beklenmiyor. Ancak Karadeniz bölgesinde olma ihtimali var. Örneğin Samsun, Sinop civarlarında Ünye taraflarında olma ihtimali çok yüksek. Sonraki günlerde yarından itibaren de Doğu Karadeniz’de tam böyle Ardahan civarlarında olma ihtimali çok yüksek. Oradaki vatandaşlarımız dolu faaliyetlerine karşı biraz daha temkinli davranabilirler. Özellikle Samsun, Ünye tarafları Ordu civarlarında böyle bir ihtimal olabilir önümüzdeki günlerde, çarşamba ve salı günleri. Bu nedenle bunlara karşı dikkatli olabilirler” şeklinde konuştu.

“MARMARA BÖLGESİ’NDE ŞU GÜNLERDE DOLU YOK AMA YAĞIŞLAR VAR”
Dr. Deniz Demirhan sözlerine şöyle devam etti: “Marmara Bölgesi’nde şu günlerde pek böyle bir ihtimal yok ama yağışlar var. Salı akşam üzeri saatleri itibariyle İstanbul’da yağış ihtimali var ve bu Çarşamba günü de devam edebilir. Çarşamba günü bir ara vermesini bekliyoruz öğlen saatleri itibariyle. Ancak Perşembe günü yine bir yağış ihtimali ortaya çıkıyor. Cuma günü ve Cumartesi pazar da yağış olabilir. Fakat Cuma’dan sonrasını Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden takip etmek gerekli.”

“DOLU FAALİYETLERİ YILLAR İÇİNDE ARTMIŞ”
Dolu görülme oranlarının yıllar içinde arttığını söyleyen Dr. Demirhan, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün iklim raporlarına bakarsak yıllar geçtikçe dolu olaylarında bir artış söz konusu. 2013 yılında yüzde 19 civarlarında dolu faaliyetleri. Daha sonraki yıllarda bir düşüş olmuş. 2014’te yüzde 15. Fakat 2017’de tekrar yüzde 16’ya çıkmış, 2020 yılında da yüzde 23’e kadar çıkmış dolu faaliyetlerinin görülme oranı. Yaklaşık olarak 2014 yılından sonra 2020 yılına kadar gelen süreç boyunca dolu faaliyetlerinde bir artış olmuş. İstatistik kayıtlar bunlar. Fakat bu demek değil ki ilerleyen yıllarda da dolu faaliyetlerinde bir artış olacak. Anlık olarak takip etmek gerekir” ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
-İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan ile röp
-Sahilden görüntüler
-Genel ve detay

=======================

5- (Havadan görüntüyle) KADEMELİ NORMALLEŞMENİN İLK GÜNÜNDE CADDEBOSTAN SAHİLİ’NDE YOĞUNLUK 

Murat KORKMAZ / İSTANBUL (DHA) KORONAVİRÜS tedbirleri kapsamında 17 günlük sokağa çıkma kısıtlaması sonrası Caddebostan Sahili’nde yoğunluk yaşandı. Caddebostan Sahili’nde yaşanan yoğunluk havadan da görüntülendi.
Koronavirüs vakalarında artış yaşanması üzerine ilan edilen 17 günlük sokağa çıkma kısıtlaması bugün itibari ile bitti. Vatandaşlar kısıtlama sonrası güneşli havanın tadını çıkarmak için Kadıköy Caddebostan Sahili’ne akın etti. Kimileri çimlerde oturdu kimileri ise kumsalda oturup denize girdi. Deniz üzerinde oluşan deniz salyasına rağmen yüzmeye devam edenler havadan da görüntülendi.

Görüntü dökümü 
-drone görüntüsü 
-kalabalıktan görüntü
-sahilde yürüyüş yapan vatandaşlar 
-genel ve detay görüntü 

=====================

6- ŞİŞLİ’DE BARİYERLERİ PARÇALAYAN OTOMOBİL TAMİRCİ DÜKKANININ ÖNÜNE BÖYLE DÜŞTÜ- 2 (FARKLI AÇI-GÜVENLİK KAMERASI)

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL / İSTANBUL, (DHA) ŞİŞLİ’de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil bariyerleri parçalayıp alt yoldaki oto tamircilerinin önüne düştü. Çevredekilerin yardımıyla araçtan çıkarılan sürücü kazayı şans eseri hafif sıyrıklarla atlatırken, kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı. 
Kaza sabah saat 08.00 sıralarında Sazlıdere Caddesi’nde meydana geldi. Sürücüsünün bilinmeyen bir nedenle direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, yoldan çıkarak bariyerlere çarptı. Bariyerleri parçalayan otomobil alt yolda bulunan oto tamircilerinin önüne düştü. Kazayı görenler yardıma koşarak otomobil içindeki sürücüyü dışarı çıkardı. Otomobil sürücüsü kazayı şans eseri hafif sıyrıklarla atlatırken otomobil kullanılamaz hale geldi. Kazada tamir sırası bekleyen iki otomobil de düşen otomobilin çarpması sonucu hafif hasar gördü. Takla atan otomobil vinç ile düzeltilerek tamirhane önünde bırakıldı. 

KAZA ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI 
Öte yandan kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, otomobil zikzaklar çizerek geliyor. Bariyere çarpan, otomobil aşağıya düşüyor. Görüntülerin devamında ise yardıma koşanların otomobil içindeki sürücüyü dışarı çıkardığı anlar yer alıyor.

Kaza farklı açıdaki güvenlik kamerasına da yansıyor. Görüntülerde hızla gelen otomobil bariyerlere çarpıyor ve ardından bariyerleri parçalayarak iki arabanın arasına düşüyor. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar yardıma geliyor. Çevreden yardıma gelenler otomobilde sıkışan sürücüyü dışarı çıkarmaya çalışıyor. 

EK GÖRÜNTÜ
/////////////////
-Farklı açı 
-Aracın düşmesi
-Vatandaşların kurtarmaya çalışması 

Görüntü dökümü 
———————-
GÜVENLİK KAMERASI
-Zikzaklar çizerek gelen otomobilin bariyerlere vurup aşağı uçması 
-Vatandaşların yardıma koşması 
-Takla atan otomobil içindeki sürücüyü vatandaşların çıkarması 
AKTÜEL 
-Takla atan otomobilin vinç ile düzeltilmesi 
-Otomobilde oluşan hasar 
-Otomobilin çarpıp parçaladığı bariyerler ve düştüğü yer 
-Genel ve detay görüntüler 

===========================

7- AĞVA SAHİLİNDEKİ AHŞAP TESİS ÇIKAN YANGINDA KÜLE DÖNDÜ

Nurcan KIRCALI-İSTANBU(DHA) İstanbul’un tursitik merkezlerinde Ağva sahilindeki bir tesis, elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangında küle döndü.  Yangın, tesisin çevresindeki ağaçlar ile diğer tesislere sıçramadan söndürüldü.

Şile ilçesinin turistik Ağva Mahallesi sahilindeki bir tesiste öğle saatlerinde yangın çıktı. Ahşap tesisteki yangına ihbar üzerine gelen itfaiye ekipleri müdahale etti. Çevresinde ahşap yapılardan oluşan tesisler ile ağaçlar bulunan işletmedeki yangın büyümeden söndürüldü. Ancak tesis kullanılamaz hale geldi. Yangınla ilgili jandarma  inceleme başlattı.

Görüntü dökümü:
————–
-Alev alev yanan tesis
-İtfaiyecilerin müdahalesi 
-Genel ve detaylar

===============

8- BEYOĞLU’NDA EĞLENCE MEKANLARINA BASKIN: 56 KİŞİYE 194 BİN 469 LİRA CEZA

İSTANBUL, (DHA)  BEYOĞLU’nda iki eğlence mekânına düzenlenen baskında 56 kişiye 194 bin 469 lira idari para cezası kesildi. Baskın anı da kameraya yansıdı. 
Beyoğlu’nda bulunan bir iş merkezi içerisinde faaliyet gösteren 2 farklı eğlence mekânına dün baskın düzenlendi. Baskında eğlence mekânlarının koronavirüs tedbirleri kapsamında kapalı olması gerekirken açık olduğu, içeride bulunan 56 kişinin sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ederek sosyal mesafe kurallarına aykırı bir şekilde bir arada bulunduğu tespit edildi. Koronavirüs tedbirlerini ihlal ettiği belirlenen 56 kişiye 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 282. maddesi gereğince toplam 194 bin 469  idari para cezası işlemi uygulandı. İki işyerinin de faaliyetlerine son verilirken, ruhsatsız faaliyet gösterdiği belirlenen bir iş yeri mühürlendi.

Görüntü Dökümü:
———————-
Eğlence mekanlarından görüntü
İçerden görüntü
Genel ve detaylar 

==================

9- ARNAVUTKÖY’DE EŞİNİ VE ÇOCUKLUK ARKADAŞINI ÖLDÜREN SANIĞA 38 YIL HAPİS CEZASI

Büşra ÇOBAN / İstanbul, (DHA)Arnavutköy’de eşi Aynur Yünkutay ile çocukluk arkadaşı Murat Olğun’u ormanlık alanda öldüren İbrahim Yünkutay, 38 yıl hapse mahkum edildi. 
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık İbrahim Yünkutay, cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Öldürülen Aynur Yünkutay’ın anne-babası ile Murat Olğun’un babasının da hazır bulunduğu duruşmada müşteki avukatı Serhat Toğuç, “İddianamedeki ‘haksız tahrik’ ibaresine katılmıyoruz. Maktuller arasında bir ilişki yoktu. Böyle bir şey olmuş olsa, maktul Murat Olğun’da da silah vardı, o da silahını kullanırdı. Aynur Yünkutay’ın yaşadığı sosyokültürel ortamda da böyle bir şey mümkün değildir. Sanık, maktuüler arasında bir ilişki olduğundan emin olmadan eylemi gerçekleştirmiştir. Kaldı ki dosyada ilişkileri olduğuna dair hiçbir delil yoktur. Cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. Anne babalar da sanığın cezalandırılmasını talep etti.

“MÜVEKKİLİM KENDİLERİNE AÇIKLAMA ŞANSI VERDİ”
Sanık Yünkutay’ın avukatı ise, müvekkilinin öldürme kastıyla hareket etmediğini öne sürerek, “Müvekkilim, eşi ile arkadaşı arasındaki olayı öğrendikten dört gün sonra bu olayı gerçekleştirdi. Dört gün bekledi. Müvekkil kendilerine açıklama şansı da verdi. Müvekkil öldürme kastıyla hareket etseydi yanında tanık götürmezdi. Maktulleri de tek tek götürürdü. Müvekkil oraya onları yüzleştirmek için götürmüştür. Maktul Murat, olay yerine giderken yanında silah alarak gitmiştir. Müvekkil, Murat’ın ayaklarına nişan aldığında Aynur, kendisini önüne atmıştır. Bu da tahriktir. Ağır tahrik müvekkilin anlatımıyla da sabittir. Müvekkilin yargılanmasının tutuksuz devam etmesini talep ediyoruz. Haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını ve tahliyesine karar verilmesini talep ederiz” dedi.

“KEŞKE BÖYLE OLMASAYDI”
Son savunması sorulan tutuklu sanık İbrahim Yünkutay ise, “Benim psikolojik sorunlarımdan dolayı hastaneye sevk edeceğim söylenmişti. Eşimin ilişkisini annesi de biliyordu. Hatta annesi de tepki göstermişti. Psikolojim bozuktur. Bundan dolayı hastaneye sevk edilmeyi ve oradan çıkacak rapora göre karar verilmesini talep ediyorum. Namusumuz için yaşıyoruz. Keşke böyle olmasaydı” diye konuştu.

38 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ
Mahkeme heyeti, İbrahim Yünkutay’ı eşi Aynur Yünkutay’a yönelik ‘Kasten öldürme’ suçundan 20 yıl, Murat Olğun’a yönelik ise ‘Haksız tahrik altında kasten öldürme’ suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırdı.

İDDİANAME
İstanbul Arnavutköy’de 3 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen olayda tutuklu sanık İbrahim Yünkutay, 10 yıldır evli olduğu eşi Aynur Yünkutay ile çocukluk arkadaşı Murat Olğun’u  ilişkileri olduğu gerekçesiyle ormanlık alana götürerek, tabancayla öldürmüdü. Cinayetten 7 ay sonra yakalanan Yünkutay, 20 Ağustos 2020’de tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede,İbrahim Yünkutay’ın “Haksız tahrik altında tasarlayarak eşini öldürmek” ve “Haksız tahrik altında tasarlayarak kasten öldürme” suçlarından toplam 36 yıldan 48 yıla kadar hapsi talep edidi.

Görüntü dökümü:
—————-
-ARŞİV

====================

10- (Özel) ESENYURT’TA OTOMOBİL TABELAYA VE DİREĞE ÇARPIP BÖYLE TAKLA ATTI

Ersan SAN / İSTANBUL, (DHA) ESENYURT’ta sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybettiği otomobil, yol kenarındaki benzinliğin tabela ve bayrak direğine çarpıp, takla attı. Kazada şans eseri ölen ya da yaralanan olmazken, kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı. 
Olay, 15 Mayıs Cumartesi günü akşam saatlerinde Esenyurt – Hadımköy bağlantı yolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Yunus Kalın idaresindeki 34 JFG 65 plakalı otomobil sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi üzerine kontrolden çıktı. Kontrolden çıkan otomobil, yol kenarındaki benzinliğin tabelası ve bayrak direğine çarpıp, sonra da takla attı. Otomobilin sürücüsü Kalın, şans eseri kazadan yara almadan kurtuldu. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri kaza hakkında inceleme başlattı.

KAZA ANI GÜVENLİK KAMERASINDA
Yaşanan kazı anı ise çevredeki iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülere otomobilin tabelaya çarptığı ve takla attığı anlar yansıdı.

Görüntü Dökümü:
———————–
(Güvenlik kamerası)
-Otomobilin kontrolden çıkarak ilerlemesi
-Otomobilin bayrak direği ve işyeri tabelasına çarpışı
-Otomobilin takla atması
(Aktüel)
-Kaza yapan otomobil
-Çekicinin gelmesi
-Otomobilin sürücüsü
-Olay yeri
-Polis ekiplerinin çalışması
-Genel ve detaylar

==================

11- DİSK’TEN İSRAİL BAŞKONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE FİLİSTİN’E DESTEK EYLEMİ 

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM-Özgür EREN İSTANBUL,(DHA)- DEVRİMCİ İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını İsrail Başkonsolosluğu önünde protesto etti. Basın açıklaması yapan Arzu Çerkezoğlu “Filistin davası bizim davamızdır. Filistin’in kurtuluşu bizim kurtuluşumuzdur” dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu üyesi bir grup, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını protesto etti. İsrail Başkonsolosluğu önünde ‘Filistin’e Özgürlük Filistin Halkı Yalnız Değildir’ yazılı pankart açan grup üyeleri, ‘Katil İsrail Ortadoğu’dan Defol’ sloganları attı.
Grup adına basın açıklaması yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “15 Mayıs 1948 Filistinliler için ‘Büyük Felaket’in başladığı gündür. Filistinlilerin deyimiyle ‘Nekbe’, zulmün, baskının, şiddetin, katliamların, işgalin, sürgünün, topraksızlaştırmanın, etnik temizliğin başladığı gün olarak tarihe geçmiştir. Ama onurlu Filistin direnişi de sürüyor. Filistin davası bizim davamızdır. Filistin’in kurtuluşu bizim kurtuluşumuzdur” dedi. Yapılan basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.

Görüntü Dökümü:
———————-
İsrail Başkonsolosluğu önünden görüntü
DİSK’in pankart açması
Slogan atılması
Basın açıklamasının okunması
Genel ve detaylar

=====================

12- KADIKÖY D-100 KARAYOLU’NDA KAZA; TRAFİK YOĞUNLUĞU YAŞANDI
 
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR-İSTANBUL DHA
Kadıköy D – 100 Karayolu’nda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, bariyerlere çarptı. Kazada sürücü hafif şeklide yaralanırken, Ankara istikametinde trafik yoğunluğu oluştu.
Kaza, saat 13.30 sıralarında D-100 Karayolu Göztepe Ankara istikametinde meydana geldi. Elif Gündoğdu’nun kullandığı 34 DIC 647 plakalı otomobil, bilinmeyen nedenle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle kontrolden çıkarak bariyerlere çarptı. Durumun bildirilmesiyle olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, kazada hafif yaralanan Gündoğdu’yu ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırdı. Polis ekipleri, kaza yapan otomobilin çevresini dubalar koyarak güvenlik önemli aldı. Kaza nedeniyle Ankara istikametinde trafik yoğunluğu oluştu. Kaza yapan otomobilin kaldırılmasının ardından trafik normal akışına döndü. 
 
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
—————
-Kaza yapan aracın görüntüsü
-Bariyerlerden görüntü
-İtfaiye ve sağlık ekiplerinden görüntü
-Polisin dubalar ile önlem alması
-Trafik yoğunluğundan görüntü
-Genel ve detay görüntüler

===================

13 – KADEMELİ NORMALLEŞMENİN İLK GÜNÜNDE SİLİVRİ’DE YOĞUNLUK YAŞANDI

Uğur Samet AVCI / İSTANBUL (DHA) SİLİVRİ’de 17 günlük tam kapama sonrasında kademeli normalleşmenin ilk gününde İstanbul’a geri dönüş yolunda yoğunluk yaşanırken, banka önlerinde de kuyruk oluştu.
Silivri’de kademeli normalleşmenin ilk gününde, Tekirdağ ve Silivri gibi yazlık bölgelerden İstanbul’a dönmeye çalışan sürücüler Yeni Mahalle Silivri D-100 karayolu Işıklar geçiş noktası ve ilçe merkezinde yoğunluğa neden oldu. Yoğunluk nedeniyle trafik durma noktasına geldi. Öte yandan banka önlerinde ise uzun insan kuyruğu oluştu. 

Görüntü dökümü:
———————–
-D-100 karayolundan detaylar
-İlçe Merkezinden detaylar
-Genel ve detaylar

==================

14- ESENLER’DE LASTİK DEĞİŞTİREN SÜRÜCÜYE MOTOSİKLET BÖYLE ÇARPTI

Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL , (DHA) ESENLER’de, minibüsünün lastiğini değiştiren kişiye, sürücüsünün kaldırımdan yola indirmek istediği motosiklet çarptı. Kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, 16 Mayıs günü saat 16.00 sıralarında Havaalanı Mahallesi Atışalanı Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir kişi yol kenarında minibüsünün lastiğini değiştirmek istedi. Bu sırada, sürücüsünün kaldırımdan yola inmeye çalışan motosikletli, lastik değiştiren sürücüye çarptı. Kaza sonucu hem araç sürücüsü hem de motosiklet sürücüsü hafif şekilde yaralandı. Kaza anı ise çevredeki bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Görüntü dökümü:
-Sürücünün lastik değiştirmesi
-Motosikletlinin kontrolü kaybetmesi
-Motosikletlinin, lastik değiştiren sürücüye çarpması

======================

15- SULTANBEYLİ KAYMAKAMLIĞI, YAŞLILARA SAHİP ÇIKIYOR

Halil Sadri YILMAZ-Harun UYANIK / İSTANBUL, (DHA) Sultanbeyli Kaymakamlığı’nın Darülaceze Vakfı’yla beraber yürüttüğü ‘Sultanbeyli Yaşlılara Sahip Çıkıyor Projesi ile ilçede yaşayan kimsesi olmayan yaşlılara maddi- manevi destek sağlanıyor. Proje kapsamında yaşlılara sıcak yemek ve temizlik malzemesi dağıtılıyor, doktor ve psikologlardan oluşan sağlık ekipleri ziyaret gerçekleştiriyor. Kaymakam Metin Kubilay, “Onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek, devletin şefkat elini onlara uzatmak, yanlarında olduklarımızı göstermek projenin amacı” dedi.
Sultanbeyli Kaymakamlığı ve Darülaceze Vakfı işbirliğinde 2018 yılında, ‘Sultanbeyli Yaşlılara Sahip Çıkıyor’ projesi başlattı. Proje kapsamında ilçede ikamet eden, ihtiyaç sahibi, 65 yaş üstü, kimsesi olmayan ya da yakınlarının bakmak istemediği yaşlılara sıcak yemek, gıda yardımı, kıyafet yardımı, temizlik seti, maske ihtiyaçlarının karşılanması, evleri dışındaki sosyal ortamlara erişimlerini sağlayarak moral ve motivasyon kazandırmak amacıyla maddi-manevi destek sağlanıyor. Doktor ve psikologdan oluşan sağlık ekiplerinin ziyaret ettiği yaşlılara koronavirüs salgını ile mücadele konusunda da bilgiler veriliyor. Sağlık ekipleri, yaşlıların sağlık durumunu soruyor, tansiyonunu ölçüyor ve temizlik malzemesi veriyor.

ONLARA SEVGİMİZİ GÖSTERMEK AMACIYLA HAZIRLANMIŞ BİR PROJE
Projeyi 2018 yılından beri devam ettirdiklerini belirten Sultanbeyli Kaymakamı Metin Kubilay, “Bu projemizde esas, büyüklerimizin ihtiyaç sahibi, bakacak kimsesi olmayan ya da kendi ihtiyaçlarını gidermekte zorlanan büyüklerimize destek çıkmak. Onlara yanında olduklarımızı hissettirmek, bizleri büyüten bugünlere getiren yaşlılarımızla dayanışma içinde olmak, onlara saygımızı ve sevgimizi göstermek amacıyla hazırlanmış bir proje” ifadelerini kullandı.
Yaşlıların kişisel bakımlarının yapılmasına yardımcı olunduğunu kaydeden Kaymakam Kubilay, “Projede gıda ve sıcak yemek ihtiyaçları varsa karşılıyoruz. Sağlık hizmetlerini almalarına yardımcı oluyoruz. Ayrıca pandemiden, 11 Mart 2020’den önce İstanbul’umuzun dini, tarihi, kültürel mekanlarını beraber geziyorduk. Beraber sohbetler gerçekleştirip, müzeleri ziyaret ediyorduk. Pandemiden sonra gezilerimize son verdik ama yine büyüklerimizin yanında olmaya devam ettik. Onların temizlik ihtiyaçları, maske ihtiyaçlarına, giyim ve benzeri ihtiyaçlarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bugün de burada gördüğünüz gibi doktorlar ve psikologlar eşliğinde büyüklerimizi ziyaret ederek onları koronavirüs salgını konusunda bilgilendiriyorlar” şeklinde konuştu.

AMAÇ DEVLETİN ŞEFKAT ELİNİ ONLARA UZATMAK
Kaymakam Metin Kubilay şöyle devam etti:  
“Bu projeyi Darülaceze Vakfı işbirliğinde yapıyoruz. 300 bin lira destek verdiler bize. 2021 yılında da bu projeye 100 bin lira daha destek çıktı. Projemizi devam ettireceğiz. Bizleri bugüne getiren, büyüten, yetiştiren büyüklerimiz için annelerimiz babalarımız için ne yapsak azdır. Projenin özü de bu. Onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek, devletin şefkat elini onlara uzatmak, yanlarında olduklarımızı göstermek. Projenin amacı da bu”

Görüntü dökümü
———————
-Sağlık ekibinin kaymakamlıktan çıkışı
-Sağlık ekibinin arabaya binişi ve eve gidişi
-Sağlık ekibinin vatandaşın tansiyonunu ölçmesi
-Vatandaşa temizlik seti bırakılması
-Kaymakam Metin Kubilay’la röportaj
-Genel ve detay görüntü

===================== 

16- “EN AZINDAN BİR KAPIMIZ VAR”

İbrahim MAŞE/ İDLİB, (DHA) – SURİYE’de 10 yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta eşi ile bir oğlunu kaybeden Fatma Süleyman (37), 3 çocuğuyla İdlib kentinde Kızılay tarafından kurulan Taybe Yetimhanesi’ne sığındı. Aylarca ölüm korkusu yaşadıklarını söyleyen Fatma Süleyman “Şimdi bir kapımız ve çatımız var” dedi.

“ARTIK HAYALİMİZ YOK”
En az iki aile bireyini kaybeden kadınların çocukları ile birlikte yaşadığı Taybe Yetimhanesi’nde 3 çocuğuyla hayata tutunmaya çalışan Fatma Süleyman, Lazkiye’deki bombardımandan
Sehlilğab’a kaçarken eşi ile bir oğlunu kaybetti. 2 erkek bir kız çocuğuyla 6 ay boyunca Sarmada’da bir çadırda kalan Fatma Süleyman, o dönem çocuklarına bakabilmek için eşyalarını sattı. Şimdi Taybe Yetimhanesi’nde çocuklarıyla güven içinde yaşamını sürdüren Süleyman, savaşın bitmesinin acılarını dindirmeyeceğini, ölenleri geri getirmeyeceğini söyleyerek, hayali kalmadığını ifade etti.

“ÇADIR KENTTE KORKU İÇİNDE YAŞADIK”
Savaşta en büyük korkuyu çocuklarını için yaşadığını belirten Fatma Süleyman geride bıraktığı zor günleri DHA muhabirine anlattı;
“Bir kadınsınız, 4 çocuğunuz var. Beraber yastığa baş koyduğunuz eşiniz ve oğlunuzu kaybetmişsiniz. Sizce hayat nasıl olur? Hayatım çocuklarımı korumakla geçiyor. Çadır kentte korku içinde yaşadık. Bir kapısı yok. Her an biri fermuarı açıp içeri girebilir. Bu korku ile yaşadık. Şimdi yetimhanedeyiz ve en azından bir kapımız, üstümüzde bir çatımız var. Savaş bitse bile artık gidecek bir yerimiz yok. Geldiğimiz şehir ve evler yerle bir oldu. Şu an savaş bitse ve buradan çıksak ne yapacağız ki? Savaşın bitmesi acılarımızı dindirmeyecek. Bize hayat veren, bir arada tutan kocam ve oğlum artık yanımda değiller. Savaş bitse bile hayat çok zor olacak. Artık hiçbir hayalimiz yok. İşin sonunda nereye gidersek gidelim sadece ben ve çocuklarım olacak. Savaşın bitmesini tabi istiyoruz. İnsanlar ailelerini kaybetti. Kimi babasını, annesini, çocuğunu. Savaşın bitmesi kimseyi artık mutlu etmez çünkü her ailede en az 2 vefat var. Savaş bite sadece istikrar için sevinirim. Savaşın bitmesi ölenleri geri getirmeyecek.”

SURİYE’DE SON DURUM
10 yılı geride bırakan iç savaş nedeniyle 6,5 milyondan fazla Suriyeli ülke içinde yerinden edildi. 
5,6 milyondan fazla sığınmacı Suriye’yi terk ederken yaklaşık 3,6 milyonu Türkiye’ye geldi. Geride kalanlar ise ya çadırlarda ya da sağlıksız koşullarda yaşıyor. 
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Suriye’de 10 yılda 12 bin çocuğun öldüğünü ya da yaralandığını açıkladı. Açıklamaya göre, ülkede yaklaşık 6 milyon çocuğun ise insani yardıma ihtiyacı var. Suriye içinde 2,5 milyon çocuk, komşu ülkelere kaçmak zorunda kalan yaklaşık 750 bin çocuk okula gidemiyor.

Görüntü Dökümü:
———————–
-Taybe Yetimhanesi tabelası
-Taybe Yetimhanesi içinden görüntüler
-Aile konteyner ev içinde
-Aile salonda otururken
-Anne Fatma Süleyman evde çalışırken
-Anne Süleyman çocuklarla ilgilenirken
-Anne Anne Fatma Süleyman’ın röportajı
-Genel ve detay görüntüler

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!