Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ- 10 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) TEKİRDAĞ’DA ARTAN VAKALARIN YÜZDE 30’UNU GENÇLER OLUŞTURUYOR

KORONAVİRÜS vaka artışı yüzde 49 olan Tekirdağ’da artan vakaların yüzde 30’unu gençlerin oluşturduğu ortaya çıktı. İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, “Vakaların irdelenmesini yaptığımızda gençlerimizde oran biraz daha yükselmekte. Hastanelere müracaatta da, yoğun bakımlara yatışlarda da erişkin yaşlarımızda bir artış görüyoruz” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı koronavirüs risk haritasında, vaka sayısı her 100 bin kişide 273,06’dan 409,13’e yükselen Tekirdağ’da, artış oranı yüzde 49 oldu. Artan vaka sayılarının yüzde 30’unu gençlerin oluşturduğu kentte tedbirler üst seviyeye çıkarılırken, vatandaşlar alınan önlemlere uymaları yönünde sık sık uyarılıyor.

‘GENÇLERİMİZ DİKKAT ETMELİ’
İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, kent genelinde vaka sayılarının  artmasıyla birlikte özellikle gençlerin çok dikkat göstermesi gerektiğini belirterek, şöyle dedi: “Hareketli bölgelerimizde doğal olarak artışlar biraz daha kendini göstermekte. Daha kırsal alanlarımızda, insanların bir araya fazla gelmedikleri mekanlara dayalı olarak daha az vakalara rastlamaktayız. Hemen hemen eşit bir şekilde toplumumuzun bütün kesimlerinde bunu görmekteyiz. Ama gençlerimizde oran biraz daha artmakta. Bu bağlamda şunu söylemek isterim; yaşlılarımız üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar, sağ olsunlar var olsunlar. Şimdi gençlerimizin dikkat gösterme zamanı. Çünkü vakaların irdelenmesini yaptığımızda gençlerimizde oran biraz daha yükselmekte. Hastanelere müracaatta da, yoğun bakımlara yatışlarda da erişkin yaşlarımızda bir artış görüyoruz. Yaşlılarımız tekrar söylediğim gibi o zor zamanlarda sabrettiler, gayret ettiler ve buna dayalı olarak aşılarımızın da uygulanmaya başlanması sonrasında, artan aşı oranlarımızın izlenmesi sonrasında yaşlılarımızdan hastaneye yatış oranları azaldı. Daha genç ve erişkin nüfusumuzda bunu görüyoruz. Biz şunu söylemek isteriz; sayılarımızın artması bir çıktıdır, bir sonuçtur, bu bizi panikletmemeli. Biz esas olarak girdilerle meşgul olmalıyız. Yani temizlik, mesafe, maske diye hep altını çizdiğimiz bu üçlü bizim kurtuluşumuzu taşıyan hususlardır.”

GENÇLERE SESLENDİ
Kalkan, “Özellikle gençlere seslenmek istiyorum; kafelerde, restoranlarda ve benzeri yerlerde bir araya gelişlerde, 10 dakikadan fazla bir kere kesinlikle bir araya gelinmemesi lazım. Bu işin anahtarı burada saklı. Uzun süre bir araya gelişler toplu alanlarda, kapalı mekanlarda uzun süre bir arada oturmalar vaka sayılarını hızlandırmakta, tırmandırmakta. Bunu azaltırsak, buna paralel olarak göreceğiz ki hızla sayılarımız düşecek. Çünkü Sağlık Bakanlığımızın büyük gayretleriyle aşılamada yeniden bir ivme yakaladık. Bu ivmemizden beklediğimiz iyileşmeyi, kurallara riayet ederek de tamamladığımız zaman inşallah bu koronayı da hep birlikte yeneceğiz” dedi.

‘TOPLU MEKANLAR VAKAYI ARTIRIYOR’
Vaka sayılarındaki artışın en büyük etkisinin  toplu olarak mekanlarda oturulmasından kaynaklandığını ifade eden Kalkan, “Bu artışın nedeni hareketin arttırılması, uzun aralıklarla bir arada toplu mekanlarda oturulması, dikkatin gözden kaçırılması, rehavete sürüklenilmesi diye özetleyebilirim. Gerçektende biz toplu bir araya gelmelerimizi kesersek, 10 dakikadan fazla mecbur kaldığımız durumlarda, gönül ister ki hiç dışarıya çıkmayalım, kendi kontrolümüzü kendimiz uygulayalım ve bunu hep birlikte aşalım. Özetlemek gerekirse gerçekten de uzun süreli bir araya gelişler, toplu mekanları fazla kullanma bunların başında sayılabilir. Hızı kesersek, hareketi kesersek yani en başından beri söylediğimiz ‘evde kal Türkiye’ sloganını belki şimdi tekrar etmek zorundayız. Çok belirgin bir artışı hep birlikte gözlüyoruz. Neden meydana geldiğini görüyoruz. Çok az bir süremiz kaldı, inşallah bunu yeneceğiz. Ama ‘benim üzerime ne düşüyor’ sorusunu dürüstçe cevaplandırarak, mümkün olabilecek en az hareketle yetinmeliyiz. Hangisinin etkili olduğundan daha çok etkili olan şeyi ben söylemek isterim. O da bizim maske, mesafe ve hijyen diye özetlediğimiz üçlüye dikkattir. Hangi varyant olursa olsun sonuçta bu virüsle mücadele etmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Reklam Alanı

‘420 BİN PCR TESTİ YAPTIK’
Vaka sayalarının artmasıyla  birlikte ekiplerin sahada yoğun çalıştığını belirten Kalkan, “İlimizde 420 bin civarında sayılara ulaştık PCR test sayımız olarak. Pozitiflik oranlarımız Türkiye geneli ile paralellik arz etmekte. Yoğun bir şekilde de temaslılar dahil olmak üzere şikayet taşıyan, semptom taşıyan kişilerin de hem mobil olarak hem hastanemizde bütün imkanlarımızı seferber ederek testlerini yapmaktayız. Çok hızlı test sonuçlandırma süreleri ile filyasyon ekiplerimiz canla başla sahadalar. İlk günlerdeki gibi hiç eksilmeyen, azalmayan bir heyecanla 250 civarında bir filyasyon ekibimiz sahada dinamik olarak çalışmakta. Araç destekleri ve diğer türlü imkanlar ile sürekli Ankara’mız, Bakanlığımız yanımızda, arkamızda. Hiç soluk almadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

‘MESAFEYİ KORUYAMIYORLAR’
Tekirdağ’da 9 aydır filyasyon ekibinde görevli doktor Özge Karakoç, pandeminin başından beri işin içinde olduğunu belirterek, “Şuana kadar bir çok süreç değişti, hastaların durumu değişmeye başladı. İlk zamanlardan beri  aynı olan şey hastaların genellikle bize karşı olan saygıları oldu. Çoğu zaman hiç sıkıntı olmadan adreslerden ayrılıyoruz. Bizim evlerine gitmemizden, kapılarına gitmemizden oldukça memnunlar. O konuda hiç şikayet almıyoruz. Biz de oraya gittiğimiz zaman ilaçlarını, testlerini yaparak hizmeti ayaklarına götürmüş oluyoruz. Çok memnuniyetleri var. Bizim de git gide yorgunluğumuz artmaya başladı. Maalesef vaka sayılarımız da artıyor. İnsanların mesafeyi korumasıyla ilgili olarak sanırım biraz sıkıntı yaşıyoruz. Evdeki mesafeyle ilgili bir şey yapılamaz belki ama insanların çalıştığı veya bulunduğu yerlerde veya gittikleri marketteki mesafeyi koruyamamaları şuan bizi büyük bir sıkıntıya sokuyor. Zorlanıyoruz artık” diye konuştu.

‘ÇOCUKLAR SIKINTIMIZ OLUYOR’
Çocukların çok hareketli olmasından dolayı sıkıntılar yaşadığını ifade eden Karakoç, “Çocuklar çok hareketli. O yüzden kendi iç güdülerini kontrol edemiyorlar mesafeleri korumakta zorlanıyorlar. Ailelerin daha çok bu konuda çocuklara dikkat etmesi gerekiyor. Temizliklerine özen göstermeleri gerekiyor. Evde mesafelerini koruması gerektiğini ailelerin çocuklarına öğretmesi gerekiyor” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————-
-Sokaktaki gençlerden detaylar
-Vatandaşlardan detaylar
-Filyasyon ekiplerinin çalışmaları
-Ekipten detaylar
-Dr. Özge Karakoç ile röp.
-İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan ile röp.
-Detaylar
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN-Şafak TAŞOYAR/TEKİRDAĞ,(DHA) – 

=============

2) SOSYAL MEDYADA SATIŞA SUNULAN ET, SÜT VE KONSERVEDE ZEHİRLENME RİSKİ
 
ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, profesyonel şekilde satış yapan internet sitelerinin dışında sosyal medya platformlarında satışa sürülen gıdaların, çeşitli riskler taşıdığını belirtti. Özer özellikle et, süt ve konserve grubu ürünlerin kişiyi ölüme kadar götürecek sorunlara yol açabileceğini kaydederek, “Bu ürünler fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve toksikolojik gıda riskleri içerebilir. Kısa vadede anlık, akut zehirlenmelere yol açabilir. Bunların tedavisi çoğunlukla mümkün ama mümkün olmayan, ölüme kadar giden durumlar hiç şüphesiz karşılaşabileceğimiz risklerdir” dedi.

Koronavirüs sürecinde satın alma alışkanlıkları değişti. Birçok kişi gıdadan, giyime kadar ihtiyaçlarını internet üzerinden verdikleri siparişlerle karşılamaya başladı. Kalabalığa girmeden, zaman harcamadan tek tuşla ya da telefonla yapılan alışverişler, insanlara büyük kolaylık sağladı. Bunu profesyonel şekilde yapan sitelerin dışında sosyal medya platformlarında satışa sürülen gıdaların çeşitli riskler taşıdığını belirten ÇÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, özellikle et, süt ve konserve grubu ürünlerin kişiyi ölüme kadar götürecek durumlara yol açabileceğini kaydetti. 

‘SAĞLIK KAZANALIM DERKEN HASTA OLABİLİRİZ’
Sosyal medya platformlarından satışa sunulan gıdaların üretim, nakliye ve depolama sırasında, pek çok gıda riskini barındırabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, “Özellikle sütlü tatlılar bozulmaya son derece yatkın ürünlerdir. Süt, süt yağı, süt kreması içeren ürünlerde insanları hasta edebilecek bozulmalarla karşı karşıya gelebiliyoruz. Bir diğer riskli ürün grubu ise içinde beyaz veya kırmızı etlerin bulunduğu ürünlerdir. Yöremizde çokça tüketilen ve çokça da satılan içli köftelere çok çok dikkat etmemiz gerekiyor. Sebze ve meyve konserveleri de riskli ürün grubundadır. Geçenlerde sebze konservelerinin de sosyal medya sitelerinden satışa sunulduğunu gördüm. Bunların tamamı herhangi bir biçimde üretim ve lojistik kontrolü olmayan, depolamasının ve tüketiciye nasıl ulaştırıldığının net bilinmemesi durumunda çok ciddi anlamda gıda riskleri içerebilir. Sağlık kazanalım derken, ‘anne eli değmiş gibi’ ürünler tüketelim derken hasta olabiliriz” diye konuştu. 

‘PROFESYONEL ÜRETİCİLERİ TERCİH EDELİM’
Bu gıdaların sağlık açısından yaratacağı riskleri anlatan Prof. Dr. Özer, “Bunlar fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve toksikolojik gıda riskleri içerebilir. Kısa vadede anlık, akut zehirlenmelere yol açabilir. Bunların tedavisi çoğunlukla mümkün. Ama mümkün olmayan ölüme kadar giden durumlar hiç şüphesiz karşılaşabileceğimiz risklerdir. Uzun vadede, bu tip gıda risklerini taşıyan ürünleri tükettiğimiz takdirde vücudumuzda istenmeyen, örneğin karaciğer üzerinde birtakım olumsuz etkiler karşımıza çıkacaktır. Bu nedenle profesyonel üreticilerin ürettiği ve profesyonel biçimde pazarladığı ürünleri tercih edelim. Masum kabul edebileceğimiz veya risksiz-düşük riskli gıdalar grubunda olabilecek ekmek, tuzlu kurabiyeler, küçük atıştırmalıklar, erişte veya zeytin gibi kuru gıdaları internetten alımlarla pandemi sürecinde tüketebiliriz” dedi. 

‘AMBALAJ VE KOKUYA DİKKAT EDİLMELİ’
Satın alınan gıda ürünlerinde dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Özer, şöyle konuştu: 
“Ben gıda maddesini sipariş verdiğim ya da marketten satın aldığım zaman ilk olarak dış ambalajına dikkat ederim. Ambalaj bütünlüğü var mı, ambalajın üzerinde herhangi rahatsız edici yabancı madde var mı öncelikle buna bakarım. Tabii ki mikroorganizmaları, çok küçük canlıları görme şansımız mümkün değil. Bunları göremiyoruz, bu riski kabulleniyoruz demektir. Ambalajı açtıktan sonra bozulmalarda en ciddi belirteçlerden biri olan kokuya, gıda maddesinin kokusunda kendine özgü kokusunun haricinde bir koku var mı buna dikkat edilmelidir. Daha sonra yine gözle kontrolde gıda üzerinde küflenme, bozulma ve benzeri faaliyet gerçekleşmiş mi buna bakarız.” 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————–
– Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer ile röp.
– Özer’in bilgisayar başında bir sosyal medya sitesini açarak satılan gıdaları göstermesi
– Sitedeki ürünler ve fiyatlarından detaylar
Haber:Gülşah ÖZGEN-Kamera: ADANA,(DHA)

=====================

3) DÜZCE’DE POLİSİN DENETİMİNDE SİLAH ELE GEÇİRİLDİ

DÜZCE’de polisin yaptığı denetimde bir otomobilde ruhsatsız tabanca ele geçirilirken, 2 kişi gözaltına alındı.

Düzce’de polis ekipleri, D-100 Karayolu Öztürkler Kavşağı mevkiinde standart dışı aksesuar takılan ve tamponu ya da camlarına yazılar yazılan araçlara yönelik uygulama yaptı. Durdurulan bir otomobilde ruhsatsız tabanca ele geçirilirken, 2 kişi gözaltına alındı. Denetimde standart dışı far, sis farı takan 2 otomobil trafikten men edildi. Ayrıca otomobillerde ki yazılar söktürüldü. Uygulamada 4 sürücüye toplam 7 bin 456 lira ceza yazıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Durdurulan araçların görüntüsü
Standart dışı aksesuar takan araçların görüntüsü
Araçta ele geçirilen silahın görüntüsü
Denetimlerden görüntü ve detaylar

HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)

==================================

4) MART AYINDA 30 BİN 358 TRAFİK KAZASINDA, 145 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

EMNİYET Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı verilerine göre; mart ayında 116’sı ölümlü, 12 bin 132’si yaralamalı, 18 bin 110 maddi hasarlı olmak üzere toplam 30 bin 358 kaza meydana geldi. Yurt genelindeki kazalarda 17 bin 616 kişi yaralanırken, 145 kişi hayatını kaybetti. Açıklanan yeni rakamlarla birlikte yeni yılın ilk 3 ayında meydana gelen trafik kazalarında hayatlarını kaybedenlerin sayısı 391’ye yükseldi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı, Mart ayında Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ankara, Artvin, Batman, Bolu, Burdur, Çorum, Diyarbakır, Düzce, Gaziantep, Karabük, Karaman, Kocaeli, Kütahya ile Kırıkkale de meydana gelen ve KGYS kameralarına yansıyan yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazalarına ilişkin görüntüleri ‘Hız kurallarına uysalardı, bu kazalar olmayabilirdi’ notuyla paylaştı. İnternet sitesinde yer alan görüntülerden kazaların, sürücülerin aşırı hız, kavşaklarda geçiş önceliğine dikkat etmemeleri ya da dikkatsizlikleri sonucu meydana geldiği görüldü.

1 AYDA 30 BİN 358 KAZA
Trafik Başkanlığı’nın verilerine göre, Mart ayında yurt genelinde 116’sı ölümlü, 12 bin 132’si yaralamalı, 18 bin 110 maddi hasarlı trafik kazası meydana geldi. Toplam 30 bin 358 kaza yaşanan Mart ayında 17 bin 616 kişi yaralandı, 145 kişi kaza yerinde hayatını kaybetti. Kazalardan 9 bin 955’inde otomobil, 3 bin 335’inde motosiklet, 3 bin 275’inde kamyonetler yer aldı.

İLK SIRADA YİNE İSTANBUL YER ALDI
Mart ayında en çok kaza meydana gelen il ise, bin 533 kaza ile yine İstanbul oldu. İstanbul’u Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa takip etti. Tunceli, Bayburt, Ardahan, ise en az trafik kazası meydana gelen iller oldu. Mart ayında, 11 bini alkollü araç kullanmaktan toplam 1 milyon 515 bin 965 trafik cezası uygulanırken, 112 bin 93 araç trafikten menedildi.

SÜRÜCÜ HATALARI VE KAZA NEDENLERİ
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı, yurt genelinde meydana gelen trafik kazalarında en sık görülen sürücü hatalarını ise şöyle sıraladı;
“Araç hızını yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmamak, kavşak geçit ve kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymamak, şerit izleme ve değiştirme kuralına uymamak, arkadan çarpma, dönüş kurallarına uymamak, kırmızı ışık veya görevlinin dur işaretinde durmamak, taşıt giremez trafik işareti bulunan yerlere girmek, yaya ve okul geçitlerinde yavaşlamamak, yayalara geçiş hakkı vermemek, alkollü olarak araç kullanmak, aşırı hızla araç kullanmak, geçme yasağı olan yerlerden geçmek ve hatalı şekilde veya yasak olan yerlere park etmek.” 

MOTOSİKLETLİ, ÇAPTIĞI ARACIN ÜZERİNDEN UÇTU
Karaman’da meydana gelen bir trafik kazasında motosikletli sürücü, çarptığı otomobilin üzerinden takla atıp orta refüje düşerek yaralandı. Osmaniye’de ise üç kişinin bindiği motosiklet dönüş yapmak için dönel kavşağa giriş yapan bir otomobile çarptı. Kazada motosikletteki üç kişi düşerek yaralandı. Bu anlarda MOBESE kameralarına saniye saniye yansıdı.

Görüntü Dökümü:
-KGYS Mosebe kazaları

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/ESKİŞEHİR (DHA)-

===================

5) MÜŞTERİ KILIĞINDA GİRDİĞİ KUYUMCUDAN 20 BİN LİRALIK BİLEKLİK ÇALARKEN KAMERAYA YAKALANDI

BURSA’da müşteri kılığında bir kuyumcuya girerek yüzük bakan yabancı uyruklu genç, dükkan sahibi S.Y. vitrine eğildiği sırada üst raftaki 20 bin lira değerindeki bilekliği el çabukluğuyla çaldı. Hırsızlık anı işyerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı.

Olay, geçen Salı günü saat 15.20 sıralarında merkez Osmangazi ilçesi Şehreküstü Mahallesi Ulu Camii Caddesi üzerindeki bir kuyumcuda meydana geldi. Yabancı uyruklu bir genç, S.Y.’ye ait kuyumcuya girerek bileklik bakmak istediğini söyledi. S.Y., müşteri kılığındaki şüpheliye bileklikleri gösterirken, şüpheli vitrinin alt raflarındaki bilekliklere de bakmak istediğini söyledi. S.Y. vitrinin alt raflarındaki bileklikleri almak için eğilirken şüpheli genç ise üst raftaki 20 bin lira değerindeki 52 gramlık 14 ayar bir bilekliği el çabukluğuyla çaldı. İşyeri sahibi S.Y., bilekliğin çalındığından habersiz, şüpheliye ürünleri göstermeye devam etti. Şüpheli genç bir süre daha bileklik baktıktan sonra hiçbir şey almadan kuyumcudan ayrıldı.

Şüpheli çıktıktan sonra rafları düzelten S.Y., bir bilekliğin yerinde olmadığını fark etti. işyerindeki güvenlik kamerasını inceleyen S.Y., biraz önce içeri giren gencin bilekliği çaldığını gördü. S.Y., bilekliğin çalındığını anlayınca polisi arayıp ihbarda bulundu. İhbar üzerine olay yerine giden Osmangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü Çarşı Polis Merkez Amirliği ekipleri, güvenlik kamerasından şüphelinin eşgalini alarak, hırsızın yakalanması için çalışma başlattı. Polisin başlattığı çalışmalar devam ediyor.

Görüntü dökümü;
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-Hırsızlık anı
Haber: Derya EVREN-İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHDA)

===================

6) SURİYELİ, IRAKLI VE TÜRK ÇOCUKLAR, OYUNLARLA KAYNAŞTI 
 
SAKARYA’da, ‘Sosyal Uyum Projesi’ kapsamında Suriye ve Irak uyruklu çocuklar, Türk arkadaşlarıyla kamp alanında buluşarak eğlenceli vakit geçirdi. Suriye ve Irak uyruklu çocukların toplumda kendilerini yabancı hissetmemelerinin amaçlandığı projede çeşitli aktivitelerle çocukların kaynaşmaları sağlanıyor.

Sosyal Uyum Projesi’nde birlikte çalışan Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Sakarya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yabancı uyruklu çocuklar ile Türk çocukları bir araya getirdi. Sakarya’nın Arifiye ilçesinde bulunan kamp alanında buluşan çocuklar, kamp alanında parkurda yarıştı, okçuluk atışı yaptı ve farklı spor etkinliklerine katılarak eğlenceli vakit geçirdi. Proje kapsamında çocuklara Türkçe eğitimleri verilirken, sanatsal, eğitsel ve kültürel faaliyetler de düzenlenerek sosyal uyum sağlamalarının kolaylaştırılması hedefleniyor. 1 gün süren kamp belirli aralıklarla düzenlenecek.

Serdivan Gençlik Merkezi Müdürü Ahmet Özkül, muhacir çocukları kaynaştırmak ve Türk kültürünü onlara tanıtmanın amaçlandığı proje kapsamında gerçekleştirilen etkinlikten dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, “Sosyal uyum kapsamında muhacir çocuklarımızın dahil olduğu, onları toplumda kaynaştırmak, kültürümüzü tanıtmak ve ortak hareket etmek amaçlı yapılan bir proje. İlk ayağı Kocaeli’de oldu. İkinci ayağı da burada gerçekleşiyor. Birçok aktivitelerle gençlerimizi kaynaştırmayı hedefliyoruz. Gençlik merkezleri olarak amacımız da bu zaten. Gençlere dokunmak, dokunabilmek bizim için önemliö dedi.

Yabancı uyruklu çocuklara Türkçe eğitimi verirken hem çeşitli aktiviteler hem de sosyal uyum çalışmaları gerçekleştirdikleri belirten Kocaeli Gençlik Merkezi Müdürü Sevgi Lordoğlu ise, “Türkiye’de bulunan Suriyeli ve diğer yabancı çocuklarımıza yönelik Türkçe eğitimi veriyoruz. Bize misafir olan çocuklarımızı toplumda, kendilerini yabancı hissetmemelerini ve sosyal uyum kapsamında topluma nasıl enjekte edebiliriz, onları nasıl kazanabiliriz düşüncesi içerisindeyiz. Şöyle düşünebiliriz, bu çocuklar gidiciler ama bizim kültürümüzü ve değerlerimizi öğrenerek gitmeleri bizi daha da mutlu edecektir. Biz bunu yaparken hem eğitiyoruz hem eğlendiriyoruz hem de kişisel gelişim atölyelerinde çocukların toplumdan uzak kalmamaları için çabalıyoruzö diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Çocukların parkurda yarışması 
Ahmet Özkül röp.
Çocukların ok atışı
Sevgi Lordoğlu röp.
Drone detay
HABER: KAMERA: Güven HASBAŞ/ARİFİYE (Sakarya), (DHA)

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!