Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ- 14

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

 

1- DİYARBAKIR’DA SİLAHLI, SOPALI KAVGA KAMERADA

DİYARBAKIR’da 2 kişi arasında para meselesi yüzünden çıkan sopalı- silahlı kavga, cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Olay, sabah saatlerinde merkez Yenişehir ilçesi Kışla Sokak’ta meydana geldi. Para meselesi yüzünden husumetli olduğu belirtilen 2 kişi, sokakta karşılaşınca tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında taraflardan biri, silahını çıkarıp, diğerine 3 el ateş etti. Bu sırada çevredekiler, müdahale ederek silahlı kişiyi uzaklaştırdı. Yaralı kişi, çağırılan ambulansla hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.

Polis, silahlı kişinin yakalanması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü
———
Kavga edilmesi
Ateş açılması
Sopayla vurulması
Araya girenler
Ambulansın gelmesi
Genel ve detay

Reklam Alanı

Burak EMEK/DİYARBAKIR, (DHA)

========

2- İZMİR’DEKİ UYUŞTURUCU OPERASYONLARINDA GÖZALTINA ALINAN 20 ŞÜPHELİ ADLİYEDE

İZMİR’in Menderes, Seferihisar ve Buca ilçelerinde uyuşturucu madde imal edip, sattıkları ileri sürülen şüphelilere yönelik jandarmanın düzenlediği operasyonda 20 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında harekete geçen İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, uyuşturucu madde imal edip ticaretini yapan kişileri tespit etti. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından belirlenen 22 ayrı adrese, geçen 13 Nisan’da İzmir İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Menderes İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince eşzamanlı operasyon düzenlendi. Menderes, Seferihisar ve Buca ilçelerindeki operasyonlarda 802 gram kubar esrar, 5 gram metamfetamin, 20 uyuşturucu hap, 10 gram kenevir tohumu, 10 bong olarak tabir edilen uyuşturucu madde kullanma aparatı, 1 av tüfeği, 2 tabanca ve 12 tabanca fişeği ile şarjörü ele geçirildi. 20 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Ekiplerden görüntü
-Şüphelilerden görüntü
-Şüpheliler araçlara bindirilmesinden görüntü
-Dron görüntüsü
-Genel ve detay görüntüler
Haber: Tolga TAHÇI – Kamera: Can ÇUBUKÇIOĞLU / İZMİR, (DHA) 

=========

3- KARABURUN’DAKİ DEPREMZEDELER: BELEDİYENİN KİRA DESTEĞİNİ HALA ALAMADIK
 
İZMİR’in Karaburun ilçesinde, yaklaşık 6 ay önce meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde evleri hasar gördüğü için konteynerde kalan depremzedeler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin duyurduğu kira desteğini, başvurmalarına rağmen hala alamadıklarını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, konuyu araştırmak için ekip görevlendirdiklerini belirtti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 30 Ekim’de Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde evleri ağır ve orta hasar gören ailelere ‘Bir Kira Bir Yuva’ kampanyası kapsamında destek vereceklerini açıkladı. Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasına göre, kampanyayla evi orta hasarlı 40 aileye 5 bin lira, ağır hasarlı binalardaki 179 haneye 10 bin liralık destek ödemesi yapıldı. Karaburun’da yaşayan depremde evleri ağır hasar gören yaklaşık 56 haneden kalacak yeri olmadığı için Köserede Mahallesi’ne kurulan konteynerlere yerleştirilen 17 aile, başvuru ve değerlendirmelerin sürdüğü kira desteklerinden sadece 3 ailenin faydalandığını iddia etti.

Karaburun’da yaşayan depremzedelerin destekten yararlanamadığını ifade eden Kösedere Mahalle Muhtarı Mehmet Özduran (62), “Karaburun’da yaklaşık 56 hane ağır hasar aldı. Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedeler için duyurduğu yardımdan alan 1-2 kişi olduğunu duyduk. Biz de destek alabilmek için isimlerden bir liste oluşturarak, Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdik. Bu yardımın binası ağır hasar almış herkese verilmesi gerekiyor. Bizler bu destekten yararlanamadık” dedi.

‘SİZLERLE İLETİŞİM KURAMIYORUZ’

Depremde evi ağır hasar alan ancak destekten yararlanamadığını söyleyen Kadir Akalın (68), “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı ‘Bir evim bir yuvam’ kampanyasından yararlanmak adına depremzede olduğumuz için başvuru yaptık. Müracaatımızı internet üzerinden yaptık. Belediyenin ağır hasarlı binalar için verdiği destek olan 10 bin lirayı sadece bildiğim kadarıyla 3 kişi aldı. Onlar da sürekli olarak İzmir’e gidip gelerek alan 3 kişi oldu ama başvurular normal şartlarda internet üzerinden yapılıyor. İzmir bağlantısı olmayan, Büyükşehir’e gidip gelemeyen ne yapacak? İnternetten yaptığımız başvuruda ‘kayıt alındı’ diyor başkana isimlerimizi de ilettik ama sonuç yok. Başkanım bize söz verdiğiniz paraları lütfen yatırınız. Biz sizlerle iletişim kuramıyoruz.”

Depremden sonra konteyner kentte yaşamını sürdürmeye çalışanlardan Ali Karaca (61) da destekten yararlanamadıklarını dile getirerek, yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını söyledi. Karaca, “Biz herhangi bir destek almadık. Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedelere yapacağını söylediği yardımlardan alan sadece birkaç kişi var. Bu yardımı İzmir’in merkezine gidip gelme imkanı olan ve bu yardımı alabilmek için belediyeye sürekli gidip gelenler alabildi. Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, yaşadığım konteyneri ziyarete geldiğinde kendisine yardımları alamadığımızı bildirdik ve bilgilerimizi aldı. Bu bilgiler Büyükşehir Belediyesi’ne ulaştırıldı. Ancak hiçbir şekilde ses yok. İzmir’deki depremzedelere yardım ediliyorsa, bizler de bu desteği almak istiyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nden yardım gelirse ihtiyaçlarımızı karşılamak istiyoruz” diye konuştu.

BELEDİYE: ARAŞTIRIYORUZ

İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, depremzedelerin başvuru yapmalarına rağmen alamadıklarını dile getirdikleri kira desteği konusunu araştırmak üzere ekip görevlendiklerini belirtti. Karaburun Belediyesi’nden de konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Depremzedelere yaptığımız ziyaretlerde Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı destekten yararlanmak isteyen vatandaşların isimlerini ilgili birime aktardık. Süreç devam ediyor” denildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

– Ede Ebru Naneci Anons
– Kösedere Mahalle Muhtarı Mehmet Özduran röp.
– Vatandaşlardan Kadir Akalın, Ali Karaca röp.
-Konteyner kentten görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber: Eda Ebru NANECİ – Kamera: Can ÇUBUKÇIOĞLU / İZMİR, (DHA)

======================

4- DÜDEN’E DALIŞ YAPTILAR ‘BALIKLAR TAMAMEN ÖLMÜŞ’ DEDİLER

ANTALYA’da yaşanan kirlilik nedeniyle balık ölümlerinin gerçekleştiği Düden Çayı’nın döküldüğü yerde gözlem için Akdeniz Üniversitesi Sualtı Topluluğu tarafından dalış yapıldı. Dalışın ardından konuşan Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Eskiden bu koridora girdiğimizde balıklar bizim ışıklarımızın önünde hareket ederdi şu anda hiçbir canlı yok. Düden’de balıklar tamamen ölmüş” dedi.

Kent merkezinde her sene binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği ve geçen ocak ayında balık ölümleri ve kirliliği ile gündeme gelen Düden Çayı’nın döküldüğü Düden Şelalesi’nde gözlem için bir su altı dalışı gerçekleştirildi. Düden’in suyunun doğduğu Kırkgöz’de de geçen aylarda inceleme yapan Akdeniz Üniversitesi Sualtı Topluluğu, Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezleri Çevre Komitesi yaklaşık 1 saat su altında incelemelerde bulundu.

Dalış yapan ekip su altındaki incelemelerinde ise hiçbir balık göremedi. Suda, evsel atıklar nedeniyle yosunlaşma oluşurken görüş mesafesi ise 3 metreye kadar düştü. Ekip ise su altından bozuk para ve güneş gözlüğü çıkardı. Suyun altındaki kirlilik ise dalış yapan ekip tarafından görüntülendi. Görüntülerde su altında cam şişe, cep telefonu ve bozuk paralar olduğu görüldü.

Dalışın ardından konuşan AÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Düden’in ağladığını söyledi. Gökoğlu, “Geçenlerde Düden’de bir köpüklenme oldu ve balıklar öldü. Bu kapsamda 1’inci şelalede bir dalış yaptık. Yaklaşık 25- 30 metrelere kadar indik ve döküldüğü yerdeki koridora girdik. Eskiden bu koridora girdiğimizde balıklar bizim ışıklarımızın önünde hareket ederdi şu anda hiçbir canlı yok. Düden’de balıklar tamamen ölmüş. Görüş mesafesi 3 metreye kadar düşmüş. Yetkililerde müdahale etmiş o zamana göre biraz kendine gelmeye başlamış bunu görmek güzel bir şey” dedi.

Düden’de iyiye gidiş olduğunu ancak yosunlaşmanın devam ettiğini söyleye Prof. Dr. Gökoğlu, “Aşağıda çok fazla yosunlanma var. Yosunlanma evsel kirliliğin göstergesidir. Yosun bunları gübre olarak kullanır. Kayganlaşma var bu da yosunların ölmesi sonucu oluşuyor. Umarım Düden eski haline döner, eskisi gibi akar. Bu dalışımız hem yetkililerin dikkatini çekmek hem de vatandaşların çevreye duyarlılığını artırmaktır. İnşallah bu kaçağın olduğu yer bulunur. Diğer tedbirlerde alınırsa Düden artık pırıl pırıl akmaya devam edecektir. Düden’de iyiye gidiş var, kendini toparlamaya başlamış” diye konuştu.

Düden’in Antalya için kutsal bir su olduğunu belirten Prof. Dr. Gökoğlu, “Düden varoluşundan bu yana Antalya’ya yeşillik, bereket, temizlik vermiştir. Özellikle Kırkgözler’i ve Düden’i çok iyi korumamız gerekiyor. Bu kenti yönetenlere sesleniyorum. Ne olur buraya sahip çıkalım. Buraya sahip çıkmak Antalya’ya sahip çıkmaktır. Bu yüzyıl su yüzyılı olacak. İçebilecek suyu bulamayacağız bu yüzyıldan sonra. Türkiye su kaynaklarının yüzde 80’ini kaybetti” dedi.

Dalış yapan ekipteki AÜ Sualtı Topluluğu üyesi Ahmet Akdağ, “Aşağıda inanılmaz bir kirlilik var. Bir tane canlı ve balık göremedik. Kırkgözler’den batıp buraya gelen su bu arada bu kadar nasıl kirlenmiş akıl alır gibi değil. Yosunlar kayganlaşmış zeminde duramıyorsunuz. İnsanlar suya para atmışlar” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
– Düden Şelalesi’nden görüntüler
– Dalış yapan ekipten görüntüler
– Su altındaki kirlilikten görüntüler
– RÖP1: Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu Röp.
– RÖP2: Akdeniz Üniversitesi Sualtı Topluluğu üyesi Ahmet Akdağ Röp.

HABER-KAMERA: Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (DHA) – 

=====================

5- KAYSERİ’DE TARİHİ KAPALI ÇARŞI, 9 ASIRDIR TİCARETİN MERKEZİ

KAYSERİ’de 12’nci yüzyılda yapılan, mimarisi ve nostaljik yapısıyla dikkat çeken Kapalı Çarşı, 9 asırdır kentin ticaret merkezi konumunda bulunuyor. Kapalı Çarşı Koruma, Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği Müdürü Halil Küpeli, “Bizim ahiliğe dayanan esnaflık anlayışımız vardır. Gelen müşteriler memnuniyet ile alışverişlerini yapar ve memnuniyetle ayrılır” dedi.

Kayseri’de, Anadolu Selçuklu Devleti tarafından 12’nci yüzyılda yapılan Kapalı Çarşı, 24 dönüm arazi üzerinde bulunuyor. 18 giriş kapısı ve içerisinde 16 sokağı bulunan Kapalı Çarşı, mimarisi ve nostaljik yapısıyla dikkati çekiyor. Kente gelen turistlerin ilgisine çeken çarşıda, giyim, gıda, çeyiz eşyası ve çeşitli el sanatlarının bulunduğu pek çok sektör yer alıyor. Geçirdiği yangınlar sonucu sürekli yenilenen çarşı, 9 asırdır ticaretin merkezi olmaya devam ediyor.

‘AHİLİĞE DAYANAN ESNAFLIK ANLAYIŞIMIZ VARDIR’

Kapalı Çarşı Koruma, Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği Müdürü Halil Küpeli, çarşının şehir merkezinde bulunduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

“12’nci yüzyılda Selçuklular döneminde inşa edilmiştir. İpek Yolu’nu canlandırmak için kurulmuştur. Türkiye’de İstanbul’dan sonraki ikinci büyük çarşıdır. Çarşımız gerek coğrafi konumu gerekse de şehirdeki konumu ile tüm halkımıza hitap etmektedir. Çarşımızın 18 kapısı 16 sokağı ve 912 iş yeri bulunmaktadır. 600 esnafımız faaliyet göstermektedir. Gıda, düğün malzemeleri, gümüş, giyim, antika ve kuyumculuk faaliyetleri yapılmaktadır. Kapalı Çarşı vatandaşlar için alışkanlıktır. Buradaki alışveriş kültürü mağazalarınkinden çok farklıdır. Burada ahilik bağlamında alışveriş yaparlar. Bizim ahiliğe dayanan esnaflık anlayışımız vardır. Gelen müşteriler memnuniyet ile alışverişlerini yapar ve memnuniyet ile ayrılır. Her türlü nezih ortam güvenirlilik sağlanmıştır”

Görüntü Dökümü:
-Kapalı Çarşı’dan görüntü
-Kapalı Çarşı Koruma, Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği Müdürü Halil Küpeli ile röportaj
-Genel detay

Haber-Kamera:Harun Reşit SERBEST/KAYSERİ,(DHA)

===============

6- BÜYÜKELÇİ LANDRUT, MARDİN’DE DESTEK VERDİKLERİ PROJELERİ İNCELEDİ

AVRUPA Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut, destek verdikleri projeleri yerinde incelemek üzere, Mardin’e geldi. Büyükelçi Landrut, Mardinli ünlü şef ve sosyal girişimci Ebru Baykara Demir’in atölyesini de ziyaret ederek, kuraklığa önlem olarak geliştirdikleri ilk proje olan Sorgül buğdayını inceledi.

Büyükelçi Landrut, Mardin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, doğalgaz bağlantısı üzerine eğitim gören öğrencilerle bir araya gedikten sonra, Dicle Kalkınma Ajansı’nı (DİKA) ziyaret etti. DİKA Genel Sekreteri Ahmet Alanlı ve İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Polat ile bir araya gelen Landrut, Türkiye’nin eğitime verdiği yatırımları dikkatle izlediklerini, bunu takdirle karşıladıklarını ifade etti.

‘BÖLGEDE BİN 800’DEN FAZLA MESLEKİ EĞİTİM’

Ziyarette konuşan Landrut, bölgedeki mesleki eğitimlerin önemine değindi. Landrut, “Bu bölgede, ilimizde eğitimin ne kadar önemli olduğunu, özellikle mesleki eğitimin ne kadar önemli olduğunun farkında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Gençlerin tabii ki geleceğimiz olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla genç istihdamı çok önem taşıyan bir husustur.  Aynı zamanda, Türkiye’de gençlerin eğitimine ne kadar çok yatırım yapıldığının da farkındayız. Takdirle karşılıyoruz. Gençlerin okuldan istihdama, iş hayatına yumuşak bir geçiş yapabilmeleri, bu geçişin olabildiğince kolaylaştırılması son derece önemli. Bunu sağlayacak en önemli unsurlardan bir tanesi de, mesleki eğitimdir. Bu alanda destek olmaya çalışıyoruz. Bundan memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Büyükelçi Landrut, daha sonra Mardinli ünlü şef ve sosyal girişimci Ebru Baykara Demir’in atölyesini ziyaret etti. Demir’in çalışmalarını yakından takip ettiğini ve onunla gurur duyduğunu anlatan Landrut, “Hem kadına, hem de doğaya verdiğiniz katkınızı, takdirle karşılıyorum” ifadelerini kullandı.

SORGÜL BUĞDAYI PROJESİ

Şef Ebru Baykara Demir ise, Sorgül buğdayındaki ilk desteklerini AB’den aldıklarını ifade etti. Mezopotamya’nın bilinen en eski buğday tohumu ‘Sorgül’ü tohumluk olarak, Mardin Ovası’nda ekerek iyi tarım uygulamaları ve geleneksel üretim teknikleriyle yetiştirilmesi amacıyla başlatılan ‘Yaşayan Toprak Yerel Tohum’ projesi olduğunu anlatan Demir, “İlk projemiz Sorgül Buğdayı projesiydi. Avrupa Birliği tarafından, Birleşmiş Milletler aracılığıyla fonlanan özel bir projeydi. Eğitim vereceğimiz proje şu anda çok büyüdü. Amacımız yerel tohumları, Suriyeli mültecilerin tohum bilgisiyle çoğaltmaktı. O tohumlar büyüdü ve 5 yılın sonunda, özellikle Türkiye’de kuraklığın en çok hissedildiği Konya ovasında, Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın desteğiyle bu yıl 40 dönüm ekilerek, yaklaşan kuraklıkla ilgili bir önlem oldu” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———
Büyükelçi’nin öğrencilerle sohbet etmesi
Büyükelçi’nin DİKA’da konuşması
Büyükelçi’nin Ebru Baykara demir’in atölyesini gezmesi
Ebru Baykara Demir’in konuşması
Genel ve detay görüntüler

Haber- Kamera: Selim KAYA /MARDİN, (DHA)
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!