Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 2

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

 

VAKALARIN AZALDIĞI TEKİRDAĞ’DA, 10 BİN KİŞİ AŞIYA İKNA EDİLDİ

VAKA sayısı en yüksek iller arasında bulunan ve son bir haftada en fazla vaka sayısı azalan iller arasına giren Tekirdağ’da, 354 bin 779 kişi aşılandı. İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, “Aşılanmaktan çeşitli yanlış bilgiler sebebiyle uzak duran halkımızı çağrı ekiplerimiz var, onlar aramakta, bilgilendirmekte ve ikna etmekte. Bu konuda da çok iyi bir geri dönüş almaktayız. Yaklaşık ilimizde kendini aşıdan türlü kirli bilgilenmeler sonrası saklayan, sakındıran popülasyondan 10 bine yakın kişiyi ikna ederek aşılamayı da ekiplerimiz başarmış durumda” dedi.

’10 BİN KİŞİ AŞI OLMAYA İKNA EDİLDİ’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın koronavirüs vaka sayısı en çok azalan illeri arasında açıkladığı Tekirdağ’da, tam kapanmada sağlık çalışanlarının çalışmaları aralıksız sürüyor. Tekirdağ’da birinci doz 208 bin 504, ikinci doz 146 bin 275 olmak üzere toplam 354 bin 779 kişi aşılandı. İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, sosyal medya üzerinden vatandaşların aşı hakkında yanlış yönlendirenlerin bulunduğunu belirterek, “Trakya olarak aşı oranında bir miktar ülkemizin ortalama sayısının önündeyiz. Bu Tekirdağ’da da böyle. Biz ayrıca şunu da yapıyoruz, aşılanmaktan çeşitli yanlış bilgiler sebebiyle uzak duran halkımızı çağrı ekiplerimiz var, onlar aramakta, bilgilendirmekte ve ikna etmekte. Bu konuda da çok iyi bir geri dönüş almaktayız. Yaklaşık ilimizde kendini aşıdan türlü kirli bilgilenmeler sonrası saklayan, sakındıran popülasyondan 10 bine yakın kişiyi ikna ederek aşılamayı da ekiplerimiz başarmış durumda. Ben bu noktada gayret gösteren ve bizim bu gayretimize de olumlu geri dönen tüm vatandaşlarımızı, çalışanlarımızı da tebrik etmek, kutlamak isterim” dedi.

‘BAYRAMDA BAKLAVA, BÖREK SEREMONİLERİNDEN KAÇIN’
Kalkan,  sağlık ekiplerinin canla, başla çalışmasıyla vaka sayıları en yüksek iller arasından, en fazla vaka sayısı düşen iller arasına girdiklerini belirterek, şöyle dedi:
“Bundan sonra vatandaşlarımızın bu kurallara riayetleri oranında da istikrarlı bir düşüş yakalayacağımızı öngörmekteyiz. Önümüzdeki hafta vaka sayılarımızın daha da düşük olacağının şimdiden izlerini, işaretlerini görmekteyiz. Bunu sağlamak için yaklaşık 300 civarında filyasyon ekibimiz ve 100 civarında araçla sahadayız. 500’ün üzerinde filyasyon ekip çalışanımız var. Bunların bir kısmı doktorlu ekiplerimiz, diğerleri sağlık çalışanlarımızdan oluşmakta. Sahada bir seferberlik ruhunu hiç eksiltmeden çalışmayı sürdürmekteyiz. Biz özellikle yaklaşan Ramazan Bayramımız münasebetiyle toplu bayramlaşmalardan uzak durulmasını ve aile apartmanlarında özellikle, baklava, börek hazırlama seremonilerinden de kaçınılmasını şiddetle tavsiye ediyoruz. Bu bayram gönül selamıyla birbirimizi selamlayalım. Büyüklerimizi, küçüklerimizi, sevdiklerimizi korumanın yolu uzaktan bayramlaşmayı başarabilmemize bağlı. Bu konuda ben azami bir dikkat gösterilmesini hem umuyorum, hem de bunu bekliyorum.”

‘BUNDAN SONRAKİ BAYRAMLARDA KUCAKLAŞALIM’
Ali Cengiz Kalkan, halkın kendilerine olan sempatilerini, sevgi ve saygılarına kurallara uyarak göstermelerini beklediklerini ifade ederek, “Çünkü biz bütünüyle, bütün halkımızın yetiştirdiği insanlarız. Milletimizin bize verdiği emekleri biz onlara hizmet ederek, vatandaşımıza, halkımıza hizmet ederek ödediğimiz inancındayız. Tüm arkadaşlarımız bu özveriyle, bu ruhla çalışmakta. Bundan sonraki bayramlarda birbirimize sarılıp kucaklaşabilmenin yolu bence kurallara daha sıkı, bu bayram için uymaktan geçiyor. Bizi memnun etmek, bizimle bayramlaşmak istiyorsa vatandaşlarımız, bizim bayramımız kutlamak istiyorlarsa ne olur bizim dediklerimize, sayın sağlık bakanımızın dediklerine, bakanlığımızın önerilerine dikkat etmelerini, sıkı sıkıya uymalarını arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.

Reklam Alanı

‘GENÇLERDE ARTIŞ GÖRÜYORUZ’
Tekirdağ’da en çok İngiliz mutantının görüldüğünü söyleyen Kalkan, “İngiliz mutantı, tüm ülkemizdeki mutant türü olarak öne çıkmış görünüyor. Yüzde 75’ler oranında ilimizde de bu görülmekte. Özellikle yaşlılarımızın aşılanmaları ve kurallara uymaları ciddi anlamda yaşlılarımızda vaka sayılarını aşağıya çekti. Buna paralel, bu konuda gençlerimizde ve giderek de çocuklarımızda bir miktar artış gözlemlemekteyiz. Bu konuda özellikle gençlerimizi duyarlı olmaya davet ediyoruz. Aşı yaş grubundakileri aşılarını olmaya davet ediyoruz. Bu konuda özen göstermelerini ümit ediyoruz. Çünkü aşılanan oranında vaka sayılarında düşüşü biz gözlemliyoruz. Bu noktada çocuklarımızın da kurallara uyma konusunda ebeveynlerimizce dikkatli bir şekilde uyarılmalarını ve maske takmalarını, kalabalık ortamda bulunmamalarını, özellikle el hijyenine dikkat etmelerini de bekliyoruz” dedi.

Görüntü dökümü
————————————
-Vatandaşlardan detaylar
-Muhabir Mehmet Yirun anons
-Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan ile röp.
-Filyasyon ekipleri
-Detaylar

Haber- Kamera: Mehmet YİRUN-Şafak TAŞOYAR/TEKİRDAĞ,(DHA)

=========

KARDEŞİNİ 27 BIÇAK DARBESİYLE ÖLDÜREN SANIK, OLAYI HATIRLAMADIĞINI İDDİA ETTİ

*- Antalya’nın Manavgat ilçesinde, geçen ağustos ayında kardeşi Seyit Taha Yüksel’i (8), ormanlık alana götürüp 27 bıçak darbesiyle öldüren Sinan Yüksel’in (19) yargılanmasına başlandı. 

*- Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, “Kardeşimi sevmediğim için onu öldürdüm” sözlerine yer verilen sanık Sinan Yüksel duruşmada ise olayla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını iddia etti. 

*- Sanık Yüksel, “Olaydan bir gün önce uyuşturucu kullanmıştım. Evden çıkmadan önce yanıma bıçak aldım, neden aldığımı bilmiyorum. Kardeşimle ormanlık alana gittik. Kendime geldiğimde kardeşim yerde yatıyordu” dedi.

Manavgat’ın Kasaplar Mahallesi’nde ailesiyle yaşayan Sinan Yüksel geçen yıl 4 Ağustos’ta polis merkezine giderek 8 yaşındaki kardeşini Türkbeleni mevkiindeki ormanlık alanda bıçaklayarak öldürdüğünü söyledi. Olay yerine giden polis ekipleri Seyit Taha Yüksel’in cansız bedeniyle karşılaştı. Yapılan incelemede küçük çocuğun vücudunda çok sayıda bıçak yarası olduğu tespit edildi. Antalya Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürülen Seyit Taha Yüksel’in cenazesinde yapılan incelemede 9’u öldürücü olmak üzere 27 bıçak yarası olduğu belirlendi. Antalya ATK Morg İhtisas Dairesi’nin raporunda ayrıca Seyit Taha Yüksel’in her iki elinde de savunma yarası şeklinde bıçak yarası olduğu kaydedildi. 
Polis merkezinde işlemleri tamamlanan şüpheli Sinan Yüksel, savcılık sorgusunun ardından sevk edildiği sulh ceza hakimi tarafından ‘yakın akrabayı kasten öldürmek suçundan’ tutuklandı. Sinan Yüksel’in poliste ve savcılıkta verdiği ifade de uyuşturucu kullandığını, kardeşini de ailesinin onu çok sevmesi nedeniyle kıskançlık yüzünden öldürdüğünü söylediği belirtildi. 
‘ÖNCE SIRTINDAN BIÇAĞI SAPLADIM, SONRA ÖN TARAFINDAN BIÇAKLADIM’
Olayla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede, olayın gelişimi anlatılarak, sanık Sinan Yüksel’in, “Biz 3 kardeşiz, ben en büyüğüm. Seyit Taha 9 yaşındadır. Olay günü saat 15:00 sıralarında Seyit Taha’ya ‘Bir yere gidelim’ dedim. Evden çıkmadan kimliğimle, yeşil saplı bıçağı da yanıma aldım. Türkbeleni’ne doğru kardeşimle gittik. Kardeşime önce sırtından bıçağı sapladım, sonra ön tarafından bıçakladım. Kardeşimi sevmediğim için onu öldürdüm. Daha sonra emniyete gidip teslim oldum. Ben tek başıma hücrede kalmak istiyorum. Bu durumu kendim istedim. Söyleyeceğim başka husus yoktur, pişman değilim” dediği belirtildi. İddianamede ayrıca Sinan Yüksel’in olaydan 15 gün kadar önce parkta tanımadığı birinden 50 liralık metamfetamin adlı uyuşturucu madde alıp kullandığını söylediği anlatıldı. İddianamede, şüpheli Sinan Yüksel hakkında Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından psikiyatrik bir hastalığının bulunmadığı ve cezai ehliyetinin tam olduğu yönünde rapor verildiği hatırlatılarak, ‘kardeşi kasten öldürme’ suçundan cezalandırılması istendi.
YARGILAMA BAŞLADI
İddianame Manavgat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek olayla ilgili davanın görülmesine başlandı. Davanın ilk duruşmasına sanık Sinan Yüksel, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla cezaevinden katılırken, salonda avukatı hazır bulundu. Sanık Sinan Yüksel ve ölen kardeşi Seyit Taha Yüksel’in anne ve babaları duruşmaya gelmedi. Mahkeme başkanı, Sinan Yüksel hakkında cezai sorumluluğunun tam olduğuna dair raporun geldiğini söyledi.
‘OLAY GÜNÜNDEN BİR GÜN ÖNCE UYUŞTURUCU KULLANMIŞTIM’
Kimlik tespitinin ardından mahkemede ifade veren sanık Sinan Yüksel, olaydan bir gün önce uyuşturucu madde kullandığını bu nedenle olay gününe dair hiçbir şey hatırlamadığını, cezaevinde 2 defa bileklerini keserek intihar girişiminde bulunduğunu söyledi. Mahkeme başkanının poliste ve savcılıkta verdiği ifadelerin farklı olduğunu ve o ifadelerde her şeyi ayrıntılı olarak anlattığını hatırlatması üzerine sanık Sinan Yüksel, teslim olduğu karakolda polislerin kendisini korkuttuklarını öne sürerek, “Olay gününden bir gün önce uyuşturucu kullanmıştım. Evden çıkmadan önce yanıma bıçak aldım, neden aldığımı bilmiyorum. Kardeşimle ormanlık alana gittik. Kendime geldiğimde kardeşim yerde yatıyordu. Hemen karakola gittim. Benim kardeşimi öldürmem için herhangi bir neden yoktu. 7-8 aydır evdeydim, psikolojim bozuk durumdaydı” dedi. Sanık Sinan Yüksel, olay anını ise hatırlamadığını söyledi.
Sinan Yüksel’in avukatı Kenan Erdoğan, müvekkilinin cezaevinde 2 defa intihar girişiminde bulunduğunu belirterek, “Psikolojisi normal değildir. Yeniden rapor alınmasını istiyoruz” talebinde bulundu.
SAVCI GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLADI
Duruşmada savcı esas hakkındaki görüşün hazır olduğunu belirterek, olayla ilgili delillerin toplandığını ve sanığın soruşturma safhasında ayrıntılı itiraflarda bulunduğunu belirterek, ‘kardeşe karşı kasten öldürme’ ve ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı’ suçlarından cezalandırılmasını talep etti. 
‘BEN BÖYLE BİR İNSAN DEĞİLİM’
Sanık Sinan Yüksel, savcının esas hakkındaki görüşünün ardından, “Çok pişmanım. Ben böyle bir insan değilim. Nasıl böyle bir eylem yaptım, bilmiyorum” dedi. Sanık avukatı Kenan Erdoğan ise esas hakkındaki görüşe karşı savunmalarını hazırlamak için süre istedi.
Duruşma ertelendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Olay yerinden görüntüler (Arşiv)
– Polis ve adli tabibin inceleme yapması (Arşiv)
– Cenaze aracının olay yerinden ayrılması (Arşiv)
– Kan izleri (Arşiv)
– Manavgat adliyesinden görüntü (Arşiv)
– Sinan Yüksel’in adliyeye getirilmesi (Arşiv)
– Sinan Yüksel’in cezaevine götürülmesi (Arşiv)
– Seyit Taha Yüksel’in fotoğrafı

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)

=========

VAN’DA KAÇAK AVLANAN 530 KİLO İNCİ KEFALİ ELE GEÇİRİLDİ

VAN’ın Erciş ve Muradiye ilçelerinde, Tarım ve Orman Müdürlüğü ile jandarma ekiplerince yapılan denetimlerde, kaçak avlanan 400 kilosu ölü, 130 kilosu canlı inci kefali ele geçirilirken, 4 serpme ve 1 uzatma ağa da en konuldu. Canlı balıklar suya bırakılırken, ölü balıklar İlçe Tarım Müdürlükleri ekiplerince imha edildi. Av yasağına uymayan 2 kişiye 3 bin 708 TL ceza uygulandı.

Van Gölü’nün endemik türü olan, 15 Nisan-15 Temmuz arasında üremek için Van Gölü’nden tatlı sulara göç eden ve bu dönemde avlanılması yasak olan inci kefalini korumak için denetimler aralıksız sürüyor. Bu kapsamda, Tarım Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü, Erciş ve Edremit Jandarma Asayiş Bot Komutanlığı, Çelebibağ Karakol Komutanlığı, Muradiye Merkez Jandarma Karakol Komutanlıkları, Erciş, Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri Erciş’in Çelebibağ, Zilan ve  Muradiye’nin Bendimahi Çaylarında denetimler yaptı. Yapılan denetimlerde kaçak avlanan 400 kilosu ölü, 130 kilo canlı inci kefali ele geçirilirken,  4 serpme ve 1 uzatma ağa da en konuldu. Canlı balıklar suya bırakılırken, ölü balıklar İlçe Tarım Müdürlükleri ekiplerince imha edildi. Av yasağına uymayan iki kişiye ise 3 bin 708 TL ceza uygulandı.

Görüntü dökümü
CEP TELEFON KAMERASI
———————————-
-Erciş ve Muradiye ilçelerindeki tatlı sularda denetim yapan jandarma ve Tarım ekipleri
-Suda denetim yapmaları
-Ekilerden detaylar
-Ele geçirilen canlı balıkların suya bırakılması

Behçet DALMAZ/VAN,(DHA)

==============================

7 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMDE YIKILMAYAN TEK CAMİ

*- Burdur’da Sadenzade Hacı İsmail Ağa tarafından yaptırılan Saden Camii, 159 yıldır ayakta duruyor. 

*- Burdur ve çevresinde 17 bin binanın yıkılmasına neden olan 7 büyüklüğündeki depreme bile dayanan Saden Camii, bu depremde kentte yıkılmayan tek cami olarak biliniyor.

Burdur merkez Değirmenler Mahallesi’nde bulunan ve Sadenzade Hacı İsmail Ağa tarafından 1862 yılında kare plan üzerine taş temel ve kerpiçten yaptırılan Saden Camii’nin içinde 4 ahşap direk yer alıyor. Minaresi tek şerefeli, pabucu taş; gövde, şerefe ve alemi ise ahşap olan caminin bitişiğinde, kuzeydoğu köşesinde kitabesine hicri 1304 tarihi düşülmüş hücre şeklinde kare formlu ve kubbeli kütüphane bulunuyor. Burdur’da 1914 yılında meydana gelen 7 büyüklüğündeki depremde pek çok bina yıkılırken, Saden Camii ise ayakta durmayı sürdürdü.
‘1914 YILINDAKİ DEPREMDE YIKILMAYAN TEK CAMİ’
‘Burdur’un Tarih ve Kültür Varlıkları’ isimli bir çalışması olan önceki dönem Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Saden Camii’nin Selçuklu dönemi eserlerini andırdığını söyledi. Akkaya, “Saden Camii, 1862 yılında Burdur eşrafından Sadenzade Hacı İsmail Ağa tarafından yaptırılmış bir cami ve 1914 yılındaki depremde yıkılmayan tek cami. Temelleri taş, duvarları kerpiçten yapılmış. Üzeri toprak dam iken 1914 depreminde çatı yapılıyor. Direklere baktığımız zaman ve çatısına bakıldığında Selçuklu dönemi camilerinin tavanlarına benziyor. Direkler yatay şekilde yapılmış, ‘mertek’ diye tabir edilen bu ağaçlar Selçuklu tarzı. Beyşehir’deki Eşrefoğlu Camii ve Afyon Ulu Camii direkler üzerindedir tamamen. Bu cami onların küçük bir benzeridir” dedi.
‘KİTAPLARIN NEREYE GİTTİĞİ MEÇHUL’
Yaklaşık 10 yıl önce caminin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restorasyonunun yapıldığını anlatan Sebahattin Akkaya, Salnamelerde 3500 yazma eser bulunduğu yazılı olan caminin bitişiğinde yine Sadenzade Hacı İsmail Ağa’nın yaptırdığı kütüphane bulunduğunu kaydetti. Akkaya, “Bu kütüphane 1914 depremine kadar faaliyetteyken depremden sonra kapanmış ve içindeki kitapların da maalesef nereye gittiği meçhul, belli değil. Diğer büyük şehirlerde olduğu gibi Burdur çapındaki şehirlerde de cami, medrese, kütüphane, hazire bir bütün halindedir. Bu cami de aynı şekildeydi, haziresi de vardı. Caminin imamlarından, müezzinlerinden, hatiplerinden ölenlerin gömüldüğü hazire de var ama sonradan bu hazire kalkmış. Burdur’daki camilerde bunları görüyoruz. Hemen her camide bir hazire varken şimdi o hazireler kalkmış, caminin bahçesi haline getirilmiş maalesef” diye konuştu.
DEPREMDE 17 BİN EV TAMAMEN YIKILMIŞTI
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı verilerine göre, 3 Ekim 1914 tarihinde meydana gelen 7.0 büyüklüğündeki Burdur depreminde 4 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Depremden hemen sonra yangın çıktı ve büyük hasara neden oldu. Deprem nedeniyle Burdur ve çevresindeki il, ilçe ve köylerde 17 bin ev tamamen yıkılırken, tarihi eserlerin çoğu zarar gördü.

Görüntü dökümü
————–
– Cami dış görünüş
– Kütüphane dış görünüş
– Cami içerisinden
– RÖP: Sebahattin Akkaya ile röp.
– Cami tavanı
– Minber ve mihraptan görüntü

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

=============================

SİPARİŞLERİ 1 YILDIR BALKONDAN SARKITILAN SEPETE DOLDURUYOR

Geçmişte balkondan sepet sarkıtıp, seslenerek bakkaldan alacaklarını istemek, tam kapanma sürecinde dışarı çıkmak istemeyenlerin alışveriş yöntemi oldu. Sepet sarkıtmanın yanı sıra, hijyen açısından para ile temas edilmemesi gibi zorunluluklardan veresiye defteri kullanımının yaygınlaşması, unutulmaya yüz tutan eski alışkanlıkları yeniden canlandırdı.

Pandemi sürecinde değişen alışkanlıklarla teknoloji kullanımının yaygınlaşması, elektronik alışverişi artırmanın yanı sıra, mahalle aralarındaki küçük bakkallarda da unutulmaya yüz tutan bazı değerleri yeniden hatırlattı. Türkiye’de 1990’lı yılların unutulmayan alışkanlıkları arasında yer alan balkondan sepet sarkıtarak, evin ihtiyaçlarını satın alma yöntemi, günümüzde yeniden kullanılmaya başlandı.
Koronavirüse karşı tedbir için evden çıkmayanlar, balkondan sepet sarkıtıp, eski günlerdeki gibi ‘Bakkal’ diye seslenerek sokaklarındaki marketten alışveriş yapmaya başladı. Geçmişte sıkça kullanılan balkondan sepet sarkıtarak alışveriş yapma yönteminin yanı sıra, salgına karşı tedbir için para ile temas etmek istemeyenler nedeniyle veresiye defteri kullanımı da yeniden başladı.

PANDEMİNİN BAŞINDAN BERİ UYGULUYOR
Antalya’nın Soğuksu Mahallesi’nde market sahibi Ali Tezcan, 21 yıldır işlettiği dükkanında 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ile evden çıkmamayı tercih eden müşterilerinin alışverişine, 1 yıldır balkondan sepet sarkıtma yöntemiyle yardımcı oluyor. Balkondan ‘Bakkal’ ya da ‘Bakkal Amca’ diye seslenen müşterilerinin siparişlerini dinleyen Tezcan, daha sonra sarkıtılan sepete ürünleri yerleştiriyor. Zaman zaman müşterilerinin telefonla arayıp isteklerini belirttiği Tezcan, siparişleri evlerine ya da balkondan sarkıttıkları sepete bırakıyor. Koronavirüs bulaşmasını engelleme amacıyla para ile temas etmekten kaçınan müşterilerinin talebi doğrultusunda veresiye defteri kullanımını sıklaştıran Tezcan, bazı müşterilerinin alışveriş ücretini sonra ödeme isteği için not alıyor.

‘ÇOĞU MÜŞTERİM SEPET SARKITIYOR’
Geçen yıl mart ayında pandeminin başlamasıyla birlikte marketinde koronavirüse karşı tedbirler alan Tezcan, uzun yıllar komşusu olan müşterilerine yardımcı olmayı hedeflediğini söyledi. Aynı sokakta 21 yıldır esnaflık yaptığı için mahalle sakinleriyle aile gibi olduklarından bahseden Tezcan, “Pandemi döneminde evlere servis sistemi başlattım. Bazıları telefonla arayıp istediğini söylüyor. Yakın müşterilerim seslenerek çağırıp, isteklerini belirtiyor. Müşterilerimizin siparişlerini evine, balkondan sarkıttığı sepete teslim ediyoruz. Tam kapanmadan dolayı sepet sarkıtarak alışveriş yapanlarda artış oldu. Çoğu müşterim sepet sarkıtıyor. Ben de sepete siparişlerini veriyorum. Onların ihtiyaçlarını kendi ihtiyacım gibi karşılamaya çalışıyorum” diye konuştu.

Ali Tezcan, pandemi döneminde internetten alışverişin artmasının yanı sıra eskiden olduğu gibi ‘bakkal’ diye çağırıp, sepet sarkıtarak  isteklerini söyleyenlerin artmasının, unutulan komşuluk ilişkilerini yeniden hatırlattığı için memnun olduğunu söyledi.

Bakkal Tezcan’ı telefonla arayıp sipariş verdikten sonra isteklerini pencereden sarkıttığı sepetle evine çeken Tacettin Kara, “Eski günlere geri döndük. Eskiden sepetle bakkaldan isterdik. Pandemi döneminde dışarı da çıkamıyoruz. Sağolsun bakkalımızı arayıp ya da seslenip isteklerimizi söylüyoruz. O da isteklerimizi sepete bırakıyor” diye konuştu. Bakkalın karşısında oturan Fatma Kırkıcı balkondan seslenerek çağırdığı Tezcan’dan siparişlerini aldıktan sonra, “Tam kapanmada dışarı çıkamadığımız için mahalle bakkalımız siparişlerimi getirerek bize yardımcı oluyor” dedi.

Görüntü Dökümü
————————-
-Bakkal Ali Tezcan veresiye defterini yazarken görüntüsü
-Bakkalın önünü temizlemesi
-Karşı komşunun sipariş vermesi
-Komşuya siparişin verilmesi
-RÖP 1: Fatma Kırkıcı
-Bakkal Ali Tezcan Telefonla sipariş alması
-RÖP 2: Tacettin Kara
-Ali Tezcan bakkal içinde görüntüsü
-RÖP 3: Ali Tezcan
-Detaylar

HABER: Tolga YILDIRIM-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)

===================

BİSİKLETİN ÇALINMA ANI KAMERADA

Bursa’da market önündeki bisikletin çalınma anı iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedildi.

Olay, dün İnegöl ilçesi Yenice Mahallesi Osmanbey Caddesi’nde meydana geldi. Markete gelen müşteri, bisikletini iş yerinin önüne bırakıp, içeri girdi. Bu sırada kimliği belirsiz şüpheli, bisikleti alarak, uzaklaştı. Bisikletin çalındığının fark edilmesi üzerine iş yerinin güvenlik kamera görüntüleri incelendi.  Polis, çalınan bisikleti bulmak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:
——————————-
-Bisikletin çalınma anından güvenlik kamera görüntüsü

Haber-Kamera:  Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)

==============

MUŞ’TA, KISITLAMADA SOKAK HAYVANLARI UNUTULMADI

MUŞ’ta, ramazan ayı ve koronavirüs ile mücadelede uygulanan 17 günlük kısıtlama kapsamında boş kalan piknik ve mesire alanlarında yiyecek bulmakta güçlük çeken sokak hayvanları unutulmadı.

Sokak Canlarını Koruma Derneği’nin genç üyeleri, ramazan ayı ve tam kapanmadan dolayı kullanılamayan piknik ve mesire alanlarında yiyecek bulmakta güçlük çeken hayvanlar için harekete geçti. Hayvanseverler yanlarında getirdikleri yiyecekleri hayvanların ulaşabileceği noktalara bıraktı. Üyelerin hayvanları kendi elleriyle besleyip, yakın ilgi gösterdiği o anlar ise renkli görüntüler oluşturdu. 

Sokak Canlarını Koruma Derneği Başkanı Yusuf Çağlayan, “Mesire alanlarına yiyecek bıraktık. Normalde buralar piknik alanı ancak Ramazan ayı ve kısıtlamalardan dolayı piknik yapılmıyor. Buradaki canlıların aç kalmasını istemedik. Bu tarz yerlerde yemleme yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Görüntü dökümü
——————————
-Dernek heyetinden detaylar
-Hayvanların beslenmesinden detaylar
-Sokak Canlarını Koruma Derneği Başkanı Yusuf Çağlayan röp.
-Dernek üyesi ile röp.

Haber-Kamera: Muhammed Sami MARAL/MUŞ, (DHA)

====================================

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!