Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ- 2 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

Prof. Dr. Yalçın: Turizm kentleri için özel korona önlemleri alınmalı

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, turizm kentlerine yönelik özel tedbirler alınması gerektiğini belirterek, “Belki turizmde çalışan personelin öncelikli aşılanması olabilir. Karşı tarafa güvence vermek açısından buradaki kişilerin hastalıkla ilgili bir şekilde sıkıntılarının bertaraf edilmesi, PCR örneklerinin alınması ya da bağışıklıklarının daha hızlı bir şekilde sağlanması çok önemli” dedi.

AÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, koronavirüs önlemleri kapsamında Ocak ayına kadar önlemlerin ciddi şekilde sonuç verdiğini anlattı. Mart ayından itibaren üniversitede tedavisi yapılan koronavirüs vaka sayısında yüzde 30’un üzerinde artış görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Yalçın, yoğun bakımlarda yoğunluk oranının da giderek arttığını açıkladı. Vaka artışında başta İngiltere mutasyonu olduğunu belirten Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, Güney Afrika ve nadir olarak da Brezilya mutant virüsünün etkili olduğunu söyledi. 
RİSK HARİTASINDA KIRMIZI RENKTEKİ ŞEHİRLER ARTTI
Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Ülkemizde yeni bir mutasyon var mı, bunun için şu an bir şey söylemek zor. Belki ilgili alınan örneklerle yapılan laboratuvar incelemeleri sonucunda bu konuda da bir veri ortaya çıkabilecektir. Risk haritasında kırmızı renkte şehirler arttı. Özellikle önlemlere riayet edilmemesinin ciddi yeri olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki maske kuralı diğer kurallara göre nispeten iyi ama sosyal mesafe ve hijyen kurallarının üzerinde durulmuyor. Toplu bir araya gelme olayları devam ediyor. Eğlencelerin, ziyaretlerin devam ettiğini görüyoruz. Bunlar arttığı sürece vakaların azalması güçleşiyor. Bu önemleri ciddi bir şekilde sürdürmenin katkısı olacağını düşünüyorum” dedi.
YATAN VE YOĞUN BAKIM HASTA SAYISI ARTTI
Koronavirüs önlemlerinin artırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yalçın, ekstra önlemlerin gündeme gelmesi gerektiğini aktardı. Beklentinin dışında ciddi vaka artışıyla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Hastaneye yatan genel olarak arttı. Yoğun bakıma giden hasta sayısı daha da arttı. Bunda mutant virüsün olduğu kadar önlemlere dikkat edilmemesinin etkisi var. Belki de vatandaş rehavete kapıldı. Çok basit önlemleri yerine getirmiyoruz. En kısa sürede unutup bir araya geliyoruz. Bu tür davranışlar bize olumsuz vaka artışı olarak geri dönüyor” diye konuştu.
TURİZM KENTLERİNE ÖZEL TEDBİRLER
Yaz sezonunun yaklaşmasının ardından turizm kentlerine özel tedbirler gelmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Antalya turizmin başkenti. Antalya için özel önlemlere ihtiyaç var. Belki turizmde çalışan personelin öncelikli aşılanması olabilir ya da daha özel birtakım hususların ciddi bir yeri olacağını düşünüyorum. Sadece Antalya için değil, Muğla, İzmir gibi turizm kentleri için daha dikkatli gitmek gerekiyor. Karşı tarafa bir güvence vermek açısından buradaki kişilerin hastalıkla ilgili bir şekilde sıkıntıların bertaraf edilmesi, PCR örneklerinin alınması ya da bağışıklıklarının daha hızlı bir şekilde sağlanması çok daha önemli” dedi.
KURALLARA RİAYET EDİN
Önlemlere hiç ara vermeden riayet edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yalçın, “Maskeyi düzenli kullanmak, toplu yaşanan yerlerden uzak durmak gerekiyor. Biriyle buluşacaksanız açık hava alanlarında görüşmelerinizi sürdürmekte yarar var. Aşılama hızlı bir şekilde devam ediyor, belki aşılamanın artırılmasının ciddi bir katkısı olacaktır” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
– Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın’ın genel ve detay görüntüleri
– Koronavirüs risk renk haritasından detay
– Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın’ın röportajı
HABER-KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA,(DHA)

======================

‘Simitçi Dede’den self servis ‘güven’

Reklam Alanı

Antalya’da tezgahına ‘Olmasını istediğim hayatı bu küçük simit teknemle hayata geçirmek istiyorum. Benim yokluğumda istediğin ürünü alıp, tezgahın içine bırakabilirsiniz’ yazısı asan ‘Simitçi Dede’ 71 yaşındaki Demir Topçuoğlu’dan alış veriş yapan müşterileri tezgaha parasını bırakıp ayrılıyor. 

Antalya’da oturan işçi emeklisi Demir Topçuoğlu, 15 ay önce Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne başvurarak, evinin yakınında simit tezgahı açmak istedi. Belediyenin talebi kabul etmesi üzerine Topçuoğlu, Konyaaltı Sahili’ne simit tezgahını kurdu. Simit satarken kibarlığı ve hoşgörüsüyle kısa sürede müşterilerinin sevgisini kazanan Topçuoğlu, ‘Simitçi Dede’ olarak anılmaya başlandı. İnsanların birbirine güvendiği bir dünyayı amaçlayan Topçuoğlu, tezgahına ‘Olmasını istediğim hayatı bu küçük simit teknemle hayata geçirmek istiyorum. Benim yokluğumda istediğin ürünü alıp, tezgahın içine bırakabilirsiniz. Teşekkür ederim’ yazısı astı. 
MÜŞTERİ ÜCRETİ SİMİT TEZGAHINA BIRAKIYOR
Simit tezgahındaki yazının yanına ürünlerin fiyat listesini de ekleyen Topçuoğlu, insanların birbirine güvendiği bir dünya hayalini ‘simit teknem’ dediği tezgahında hayata geçirmeye çabaladı. Günlük ihtiyaçlarını gidermek, yakın çevresiyle bir arada olabilmek için simit tezgahında uzun süre vakit geçiremeyen Simitçi Dede’den alış veriş yapan müşterileri, satın aldıkları ürünün ücretini tezgaha bırakmaya başladı. Simitçi Dede’yi tanımayan müşterileri de simit tezgahındaki yazıyı okuduktan sonra kısa süreli şaşkınlığın ardından alışverişine devam edip, yazıldığı gibi ücreti ödemeye devam etti.
‘İNSANLARA GÜVENİYORUM’
Her gün erken saatte uyanıp, tezgahını düzenlediğini, simitlerini sıraladığını anlatan Topçuoğlu, insanların mesaiye, öğrencilerin okula yetişmeye çalıştığı ve telaşlı olduğu sabah saatlerinde tezgahında bulunup, satış yaptığını anlattı. Bu süre diliminde müşterileriyle sohbet ettiğine de değinen Topçuoğlu, günlük yaşamını sürdürebilmek, yemek gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için uzun süre tezgahta bulunamadığına değindi. Belirli saatlerde tezgahını kontrol edip, düzenleme yaptığını aktaran Topçuoğlu, ” Bazı zamanlar esnaf arkadaşlarımı ziyarete gidiyorum ya da deniz kenarında hava alıyorum. Benim yokluğumda tezgahımdan alış veriş yapanlar ücretini bırakıyor. Bazı zamanlar geldiğimde ürünlerim bitmiş oluyor. Ben insanlara güveniyorum. Herkesten çok güzel sözler söylüyor. Benim alış veriş sistemimi beğeniyorlar” dedi.
‘GÜVENSİZLİK OLAN YERDE MUTLULUK OLMUYOR’
Çevresindekilerin kendisine güvenmesinden dolayı gurur duyduğunu ifade eden Topçuoğlu, şöyle konuştu:
“Sabah 5’te gelip tezgahımı açıyorum. Ürünleri satmaya başlıyorum. Sonra arkadaşlarıma gidiyorum. Denize gidiyorum, denizi izliyorum. Sıkıldığımda eve gidiyorum, ihtiyaçlarımı karşılayıp dinleniyorum. Bu yazıyı insanların birbirine güven duygusunun artması için yazdım. Güvensizliğin olduğu yerde mutluluk olmuyor. Ben bu yazıyla güven tazeledim. Ben de mutluyum müşterilerim de. Burada olmadığım zaman insanlar gelip alacağını alıyor, para bırakıyor. Bazen de sonradan veriyor. Parası yoksa da alıp gidebilir. Ben mutluyum. İnsanlar da bunu çok güzel karşılıyor.”
Simit satın alan Nazife Özkan, “Olmasını istediği bir yaşam tarzını sürdürmesi, istediği gibi yaşaması çok güzel, özgürlük gibi bir şey. Simit alırken Simitçi Dede burada olmasaydı parasını, bırakıp giderdim” dedi. Aynı caddede market işleten Ahmet Anlayış, “Dede burada olmadığı zaman ben de gelip, simit alıyorum. Parasını tezgaha bırakıyorum. Bazen bozuk olmuyor o zaman sonradan gelip parasını veriyoruz. İnsanlar tarafından sevilen biri. Adı Demir ama ‘dede’ olarak biliyoruz. Kendisi çok sevilen biri. O insanlara güvendiği için insanlar da ona güveniyor. İşini severek yapıyor. Biz de onu çok seviyoruz” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Tezgahın görüntüsü
– Dede tezgahda çalışırken görüntüsü
– Simit alan müsteri kadının görüntüsü
– RÖP 1: Nazife Özkan
– RÖP 2: Demir Topçuoğlu
– Dede tezgahta simit hazırlarken görüntüsü
– Simit tezgahındaki yazının görüntüsü
– Simit alanlardan görüntü
– Dede tezgahı bırakıp gezmeye gitmesi
– Detaylar
HABER: Tolga YILDIRIM-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)
======================

Enstitüde 12 milyon yavru levrek balığı üretildi

Merkezi Antalya’nın Demre ilçesine bağlı Beymelek Mahallesi’nde bulunan Akdeniz Su Ürünleri Enstitüsü’nde, yavru levrek balığı üretimi gerçekleştiriliyor. Bu sezonda 12 milyon adet üretilen yavru levrekler özel sektöre satılacak. Üretimdeki amaç Türkiye’nin yıllık yaklaşık 500 milyon olarak yavru balık ihtiyacının bir bölümünü karşılamak ve bilimsel çalışmalarla özel sektöre öncülük etmek.

Beymelek Mahallesi’ndeki Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü’nde yavru balık üretimi özel sektörle yapılan işbirliği kapsamında talebe göre gerçekleştiriliyor. Yavru balık üretimi için enstitü tarafından işletilen Beymelek Dalyanı’ndan alınan anaçlar kullanılıyor. Dalyandan alınan levrek anaçları 3-4 ay havuzlarda yüksek proteinli yemlerle besleniyor. Ardından anaçlardan yumurta alınıyor ve yumurtalar, laboratuvarlarda larvaya dönüştürülerek, üretim havuzlarına alınıyor. Burada özel olarak hazırlanan canlı yemler (algler) ve toz yemlerle beslenerek, büyüyen larvalar, yavruya dönüşüyor. Büyüyen yavrular sürekli olarak havuzlardan alınarak boylama yapılıyor. Boylarına göre havuzlarda yeniden bir araya getirilerek, beslenmeye devam ediyor. Levrek yavruları 100- 120 gün içinde 0,5 grama ulaşıyor. Bu süreçte havuzlar ve üretim bölümleri sürekli olarak hijyen tutuluyor. 
10 MİLYONLUK BÖLÜMÜ ÖZEL SEKTÖRE SATILACAK
Üretim boyunca bilimsel çalışmalar yapılıyor. Yavru balık hastalıkları ve beslenme konularında sürekli olarak araştırma yapılıyor. Yem geliştirme, araştırma konularında bilimsel ve ar- ge çalışmaları yapılıyor. Geçen yıllarda çupra ve levrek yavrusu üretimi yapılan enstitüde, bu yıl sadece özel sektörün talepleri doğrultusunda 12 milyon adet levrek yavrusu üretimi gerçekleştiriliyor. Üretimin yaklaşık 10 milyonluk bölümü özel sektöre satılacak. Kalan bölümü de denizlere bırakılacak. Özel sektöre satılacak yavru levreklerin sevki, önümüzdeki günlerde başlayacak. Satış Ege Bölgesi’ndeki üretim tesislerine yapılacak.
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Teknik Koordinatörü Onur Beştepe, “Enstitüsü olarak bu sene ülkemizin 500 milyon yavru balık ihtiyacının 12 milyonunu levrek balığı yavrusu olarak tesisimizde üretmiş bulunmaktayız. Ürettiğimiz bu yavruların yaklaşık 10 milyonu özel sektör ar-ge işbirliğinde kullanılacak olup, 2 milyonu da deniz stoklarımızın artırılmasında kullanılacaktır. Enstitümüzde yavru balık üretiminin yanı sıra balık üretimi sırasında hastalık, beslenme ve bunlarla ilgili bilimsel ve ar-ge çalışmaları yapmaktayız. Özel sektöre bu konuda öncülük etmekteyiz” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Beymelek Dalyanı ve üretim bölgesinden hava görüntüleri
– Tesisten genel bölümler
– Yem bölümleri
– Larva bölümleri
– Canlı yemler
– Yavru balık havuzlarında yavrular
– Boylama, yemleme, taşıma çalışmaları, anaçlar
– RÖP: Onur Beştepe
HABER-KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya), (DHA)

======================

Hurda motosikletler, geri dönüşümle değerleniyor

Antalya’da hurda ve çekme belgeli motosikletleri ihale ile toplayıp geri dönüşümle ekonomiye kazandıran esnaf Yılmaz Arslan, ülke ekonomisi için çok önemli görevleri olduğunu söyledi. Arslan, geçen yıl 4 binin üzerinde aracı ülke ekonomisine kazandırdıklarını kaydetti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından desteklenen geri dönüşüm çalışmaları, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Beyaz eşyadan kullanılmış mobilyaya, plastik masa ve sandalyelerden hurda motosiklete birçok eşyanın geri dönüşümünün sağlandığı Antalya Hurdacılar Çarşısı’nda, alış veriş bir an duraksamıyor. Hurdacılar Çarşısı geri dönüşüm esnafı, kendilerini ekonomi işçisi olarak adlandırıyor. 
Çarşı esnafından 25 yıllık geri dönüşümcü Yılmaz Arslan, açık ve kapalı depolarının motosiklet hurdalarıyla tıklım tıklım dolu olduğunu söyledi. Arslan, araçların çürümek yerine değerlendirilmesinin, ülke ekonomisine ekstra katkı sağladığını aktardı. Motosikletleri Türkiye’nin farklı şehirlerinde düzenlenen ihalelerle aldığını anlatan Yılmaz, şöyle dedi:
“Türkiye’nin birçok şehrinden çekme belgeli ve hurdalıkta bulunan araçları topluyoruz. Milli Emlak tarafından açılan ihaleleri takip ederek bu araçları buluyoruz. Hurda araçlar da burada toplanıyor. Bizler ekonomi işçiliği yaparak ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Hurda olarak bahsedilen araçların yedek parçaları, çalışan ve halen trafikte olan motosikletlere yedek parça sağlıyor. Hurda olmayan çekme belgeli araçları da ücretini Milli Emlak’a ödeyerek alıp burada satışa çıkartıyoruz. Ülkemizde üretilen veya ihraç edilen hiç bir ürünün, eşyanın ziyan olmasına izin vermeyerek, ekonomimize destek olmaya devam edeceğiz.”
Hurda araçların çeşitli nedenlerle alıcıya ulaştığını aktaran Arslan, “Kimisi yedek parça için kimisi de kullanmak için araç alıyor. Çekme belgeli alınan araçların bedelleri ödenerek tekrar satışa çıkartılabiliyor ve alıcı bu araçları alıp kullanabiliyor. Hurdaya çıkmış olanların ise tek amacı yedek parçalarının kullanılması” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Hurdalıktan görüntüler
– Hurdalıktaki motosikletleri inceleyen insanlardan görüntü
– Yılmaz Arslan ile röp
– Depodan detay görüntüler
HABER-KAMERA: İbrahim LALELİ/ANTALYA, (DHA) – 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!