Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 3

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) KINALIADA KORVETİ’NDE İFTAR YEMEĞİ

TÜRKİYE’nin Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında üretilen, Türk mühendislerinin tasarladığı ve tamamen Türk iş gücüyle inşa edilen ada sınıfı dördüncü milli gemisi TCG Kınalıada (F-514) Korveti, İzmir’in Foça ilçesindeki nöbet görevini sürdürüyor. Yerli silah sistemleri, savunma teknolojileri ve gelişmiş donanmalarla yarışabilecek yazılımlarla donatılmış gemide mürettebat için verilen iftar yemeği, DHA tarafından görüntülendi.
Türkiye Cumhuriyeti Donanması’nın yeni nesil savaş gemisi ihtiyacını karşılaması adına başlatılan projelerden bir tanesi olan Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında, TCG Heybeliada, TCG Büyükada ve TCG Burgazada’nın ardından inşa edilen dördüncü milli gemi olan TCG Kınalıada (F-514) Korveti, İzmir Foça limanındaki nöbet görevini sürdürüyor. Türkiye’nin mavi vatandaki gücünü ve uluslararası görevlerdeki etkinliğini arttıran, Türk mühendisleri tarafından tasarlanan ve tamamen Türk iş gücüyle inşa edilen TCG Kınalıada, görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Yapımına 2015 yılında başlanan ve 2019 yılında hizmete giren TCG Kınalıada’nın 96 tayinli kadrosu bulunuyor. Yerli silah sistemleri, savunma teknolojileri ve gelişmiş donanmalarla yarışabilecek yazılımlarla donatılmış gemide mürettebat için verilen iftar yemeği, Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından görüntülendi. Milli gurur Kınalıada’da Mehmetçik için özel olarak pişirilen iftar yemeği, pandemi koşullarına uygun biçimde mesafeli olarak düzenlenen yemekhanede hazır edildi ve ardından Mehmetçik, okunan ‘Allah’ımıza hamd olsun, milletimiz var olsun’ duasıyla orucunu açtı. TCG Kınalıada Sözleşmeli Kamarot Eri iftar yemeğinin ardından, “Gemide ikmal bölümünde sözleşmeli kamarot er olarak görev yapıyorum. İkmal bölümü, geminin dışarıdan ihtiyaç duyduğu yiyecek, içecek, yedek parça ve benzeri bütün malzemeleri tedarik ve muhafaza etmekle sorumludur. Bu ana göreve ek olarak gemide yapılan yemeklerin dağıtılmasından sorumludur. Evimizde nasıl sahur ve iftarımızı yapıyorsak, gemide de aynı şekilde yapabiliyoruz” dedi.
‘VATANA HİZMET ETMENİN VERDİĞİ TARİF EDİLEMEZ GURUR’
TCG Kınalıada’da Elektrik Yardımcı Subayı olarak görev yapan Teğmen ise, “Elektrik branşı gemi organizasyonunda makine bölümünün altında yer alan branşlardan biridir. Her branşta olduğu gibi elektrik branşında da bizim gayretimiz geminin emniyetli bir şekilde seyir yapmasına katkıda bulunmaktır. Denizlerin sağlayacağı refah ve huzurdan ulusumuzun yararlanmasını istiyoruz. Mavi vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin bizim ve ailemizin geleceğinin teminatı olduğuna inanıyoruz. Bu motivasyonla ‘Mavi Vatana Adanmışlar’ olarak şanlı bayrağımızı denizlerimizde dalgalandırmanın haklı gururu ile yaşadığımız zorluklarla mücadele edebilmekteyiz” diye konuştu.
TCG Kınalıada’da Elektronik Harp Astsubayı olarak görev yapan Üstçavuş, “Elektronik harp branşı savaş harekat bölümü altında yer alan branşlardan bir tanesidir. Bu organizasyon içerisinde elektronik harp branşının temel görevi, elektromanyetik sinyallerin incelenmesini ve analiz edilmesini sağlayarak karar verici hareketa yönelik faydalı bilgiler sunmaktır. Genel itibariyle gemi limandayken branşımıza ait bakım işlem faaliyetlerini icra edip, seyre hazırlık yaparak seyir esnasında gemimizin beynini oluşturan savaş harekat merkezinde vardiyamızı tutmaktayız. Gemide çalışmanın en önemli yanı, vatana hizmet etmenin verdiği tarif edilemez gururdur” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
-Muhabir anonsları (Hande NAYMAN)
-İftar menüsünün hazırlanması
-TCG Kınalıada genel detay görüntüleri
-İftar duası
-Personelin oruç açmasından görüntü

Haber: Hande NAYMAN, Seyfi GÜL-Kamera: Ahmet Turhan ALTAY / İzmir, (DHA)

=================================================

2) ‘ÇOCUKLAR, İZOLASYON DÖNEMİNDE AKRANLARIYLA GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞTÜRÜLMELİ’
 
ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Dr. Hanife Esen Aygün, koronavirüs salgını sürecinden 12 yaş altı çocukların sosyal ve duygusal becerilerinin etkilendiğini belirtti. Aygün, “Sosyal izolasyon döneminde çocuklar; beden ve ruh sağlığının korunması, duygusal sağlamlığın artırılabilmesi için ders dışı zamanlarda akranlarıyla görüntülü görüştürülmeli. Böyle bir yaklaşım; çocukların sosyal, duygusal becerilerinin pandemiden en az etkilenmesine yardımcı olacaktır” dedi.
Koronavirüs salgını ve beraberindeki tedbirler kapsamında kısıtlamaların, özellikle 12 yaş altı çocukların sosyal ve duygusal becerilerini olumsuz etkileyebileceği belirtildi. ÇOMÜ Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Dr. Aygün, uzaktan eğitime geçilmesiyle çocukların arkadaşlarından uzak kalmasının, kaygı ve yalnızlık gibi sosyal ve duygusal durumlarını etkilediğini söyledi. Aygül, bu süreci çocuklarının zarar görmeden atlatmaları için anne ve babalara önemli görevler düştüğünü vurguladı.
Çocuklarla nitelikli iletişim kurmanın önemine dikkat çeken Dr. Hanife Esen Aygün, bu süreçte ‘görünmeyen düşman’ ile savaşmanın, 12 yaş altı çocuklarda aşırı korku ve kaygı gibi duygusal bozukluklara neden olduğunu belirtti. Aygün, şöyle konuştu: 
“Duygusal bozukluklar, istenmeyen davranış sorunlarına neden olabilir. Bu durumun üstesinden gelebilmek için çocuklarla doğru bilgi paylaşmak önemli. Burada dikkat etmemiz gereken husus çocukların yaşıyla uygun olan bilgileri ve haber kaynaklarını onlarla paylaşmak. İçerisinde sürekli ölüm, hastalık, hastane gibi kelimeler geçtiğinde çocuklar bu durumdan travmatik olarak etkilenebilir. Sosyal izolasyonla birlikte sevdiklerimizden uzaklaşmış olmak, yalnızlık, umutsuzluk gibi birtakım duyguların hayatımıza girmesine ve bazen de daha da derinleşmesine sebep olmuş olabilir. Bu tür duygularla baş etmenin en güzel yolu; öncelikle çocuklarla sürekli nitelikli iletişim halinde olmaktır. Daha sonra çocukları ders dışı zamanlarda akranlarıyla görüntülü görüşmeler aracıyla bir araya getirmektir. Böyle bir yaklaşım çocukların sosyal, duygusal becerilerinin pandemiden en az etkilenmesine yardımcı olacaktır. Evde geçirdiğimiz zamanın artmasına bağlı olarak çocukların uyku ve beslenme alışkanlıkları değişti. Çocuklarda beden ve ruh sağlığı korunması ayrıca duygusal sağlamlığın artırılabilmesi için bu değişen düzen içerisinde günlük rutinler oluşturulmalı. Bu rutinler aracılıyla çocuklar kendilerini daha güvende hissedecektir. Çocukların kendini güvende hissetmesi de sosyal, duygusal becerilerinin bu durumdan daha olumlu etkilenmesine katkı sağlayacaktır.”

Reklam Alanı

Görüntü Dökümü
———————–
-Bir çocuğun arkadaşıyla görüntülü sohbet etmesinden görüntüler.
-Boş çocuk parklarından görüntüler.
-Dr. Hanife Esen Aygün ile röp.

Haber-Kamera: Cemhan ŞEN-Nedim BAYHAN/ ÇANAKKALE, (DHA)

=================================================

3) ‘TATİLE GİDİYORUZ’ DİYEREK HASTANEYE GETİRDİĞİ EŞİNE BÖBREĞİNİ VERDİ

Muğla’da, 9 yıldır böbrek yetmezliği hastası olan 23 yıllık eşi İpek Koca’yı (43) “tatile gidiyoruz” diyerek Bursa’ya getiren Emin Koca (45), daha önceden anlaştığı özel hastaneye getirdiği eşine, böbreğini bağışladı. Emin Koca “Tatile geldiğimizi söyledim. Bursa’ya geldik, hastanenin önünde indik. Eşim bana oteli sorduğunda hastaneyi gösterdim” dedi. İpek Koca ise “Eşim bana sürpriz yaptı. Fedakarlığının anneler günü, Ramazan Bayramı sürecine denk gelmesi beni ayrıca mutlu etti” diye konuştu.
Datça ilçesinde yaşayan İpek Koca’ya 2013’te el ve ayaklarında uyuşukluk şikayetiyle gittiği Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde, böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Burada yaklaşık 6 yıl tedavisi süren Koca’nın hastalığı ilerleyince doktorlar kendisine böbrek nakli olması gerektiğini söyledi. Diyaliz tedavisi gören İpek Koca’nın durumu ile ilgili doktorlarla görüşen marangoz Emin Koca, eşine böbreğini bağışlama kararı aldı.
Kendisinin ve eşinin sağlık raporlarını Bursa’daki özel hastaneye gönderen Emin Koca, hastaneden nakil için olumlu yanıt alınca eşine Bursa’ya tatile gideceklerini söyledi. Çift, 29 Nisan’da kente geldi. Otele gideceklerini söyleyen Koca, eşi İpek’i özel hastaneye getirerek sürpriz yaptı. Cuma günü Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oktay ve ekibi tarafından yapılan operasyonun ardından İpek Koca eşinin böbreği ile hayata tutundu.
‘TATİLE GİDİYORUZ DİYE ÇIKTIM AMA BAŞKA ŞEYLERLE KARŞILAŞTIM’
Tatil planları yaparken bir anda hayatının sürpriziyle karşılaştığını belirten İpek Koca, “6 yıl boyunca ilaçlarla idare ettim. Sonrasında böbrek işlem görmediği için diyalize girmek zorunda kaldım. 3 yıl boyunca da diyaliz tedavisi gördüm. Benim için zor bir süreçti. Eşim bu süreçte beni hiç yalnız bırakmadı. Son süreçte de böbreğinin birini bana verdi. Onun hakkını ödeyemem. İzmir’de tedavi gördüm ama olumlu sonuç alamadım. Doktorlar ameliyatı onayladı ama yapmadılar. Daha sonra koronavirüs sürecinde de ameliyat yapmadılar. Eşim bana sürpriz yaptı. Tatile gidiyoruz diye evden çıktık ama başka şeylerle karşılaştım. Bu da beni çok duygulandırdı. Çok mutlu oldum. Benim için sürpriz oldu. Kadir gecesi, anneler günü, Ramazan Bayramı sürecine denk gelmesi beni ayrıca mutlu etti” dedi.
‘EŞİM BANA OTELİ SORDUĞUNDA HASTANEYİ GÖSTERDİM’
Emin Koca yaşadığı mutluluğun parayla ve malla ölçülemeyeceğini vurguladı. Bursa’dan organ nakli için olumlu yanıt aldıktan sonra eşine sürpriz yapmaya karar verdiğini söyleyen Emin Koca, “İlaçlarla, kontrollerle, İzmir’e gidip gelmekle 6 yılımız geçti. Daha sonra Bursa’ya gelme kararı aldık. Ameliyat için geldiğimizi söylemedim. Tatil yapacağını söyledim. Bursa’ya geldik, hastanenin önünde indik. Eşim bana oteli sorduğunda hastaneyi gösterdim. Hastaneye girdiğimizde hala inanmıyordu. Cuma günü ameliyata girdik. Sağ olsun doktorlar her ihtiyacımıza koşarak cevap verdi. Mutlu olduk. Bu mutluluk anlatılmaz, kelimelerle bunu anlatamam. Parayla, malla, mülkle ölçülemez bir şey. Mutluluk öyle bir şey ki, 10 trilyon paran olsa hiçbir değeri yok. Önce sağlığının yerinde olması lazım. Bizim için çok güzel bir mutluluk” diye konuştu.
‘HEM ANNELER GÜNÜ, HEM DE BAYRAM HEDİYESİ GİBİ OLDU’
İpek Koca’nın 9 yıllık böbrek yetmezliği süreci yaşadığını hatırlatan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oktay, tek tedavi yönteminin böbrek nakli olduğunu belirtti. İpek ve Emin Koca çiftinin sağlık durumunun iyi olduğunu ve başarılı ameliyat geçirdiklerini ifade eden Oktay, “Bize müracaat’TATİLE GİDİYORUZ’ DİYEREK HASTANEYE GETİRDİĞİ EŞİNE BÖBREĞİNİ VERDİ
Muğla’da, 9 yıldır böbrek yetmezliği hastası olan 23 yıllık eşi İpek Koca’yı (43) “tatile gidiyoruz” diyerek Bursa’ya getiren Emin Koca (45), daha önceden anlaştığı özel hastaneye getirdiği eşine, böbreğini bağışladı. Emin Koca “Tatile geldiğimizi söyledim. Bursa’ya geldik, hastanenin önünde indik. Eşim bana oteli sorduğunda hastaneyi gösterdim” dedi. İpek Koca ise “Eşim bana sürpriz yaptı. Fedakarlığının anneler günü, Ramazan Bayramı sürecine denk gelmesi beni ayrıca mutlu etti” diye konuştu.
Datça ilçesinde yaşayan İpek Koca’ya 2013’te el ve ayaklarında uyuşukluk şikayetiyle gittiği Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde, böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Burada yaklaşık 6 yıl tedavisi süren Koca’nın hastalığı ilerleyince doktorlar kendisine böbrek nakli olması gerektiğini söyledi. Diyaliz tedavisi gören İpek Koca’nın durumu ile ilgili doktorlarla görüşen marangoz Emin Koca, eşine böbreğini bağışlama kararı aldı.
Kendisinin ve eşinin sağlık raporlarını Bursa’daki özel hastaneye gönderen Emin Koca, hastaneden nakil için olumlu yanıt alınca eşine Bursa’ya tatile gideceklerini söyledi. Çift, 29 Nisan’da kente geldi. Otele gideceklerini söyleyen Koca, eşi İpek’i özel hastaneye getirerek sürpriz yaptı. Cuma günü Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oktay ve ekibi tarafından yapılan operasyonun ardından İpek Koca eşinin böbreği ile hayata tutundu.
‘TATİLE GİDİYORUZ DİYE ÇIKTIM AMA BAŞKA ŞEYLERLE KARŞILAŞTIM’
Tatil planları yaparken bir anda hayatının sürpriziyle karşılaştığını belirten İpek Koca, “6 yıl boyunca ilaçlarla idare ettim. Sonrasında böbrek işlem görmediği için diyalize girmek zorunda kaldım. 3 yıl boyunca da diyaliz tedavisi gördüm. Benim için zor bir süreçti. Eşim bu süreçte beni hiç yalnız bırakmadı. Son süreçte de böbreğinin birini bana verdi. Onun hakkını ödeyemem. İzmir’de tedavi gördüm ama olumlu sonuç alamadım. Doktorlar ameliyatı onayladı ama yapmadılar. Daha sonra koronavirüs sürecinde de ameliyat yapmadılar. Eşim bana sürpriz yaptı. Tatile gidiyoruz diye evden çıktık ama başka şeylerle karşılaştım. Bu da beni çok duygulandırdı. Çok mutlu oldum. Benim için sürpriz oldu. Kadir gecesi, anneler günü, Ramazan Bayramı sürecine denk gelmesi beni ayrıca mutlu etti” dedi.
‘EŞİM BANA OTELİ SORDUĞUNDA HASTANEYİ GÖSTERDİM’
Emin Koca yaşadığı mutluluğun parayla ve malla ölçülemeyeceğini vurguladı. Bursa’dan organ nakli için olumlu yanıt aldıktan sonra eşine sürpriz yapmaya karar verdiğini söyleyen Emin Koca, “İlaçlarla, kontrollerle, İzmir’e gidip gelmekle 6 yılımız geçti. Daha sonra Bursa’ya gelme kararı aldık. Ameliyat için geldiğimizi söylemedim. Tatil yapacağını söyledim. Bursa’ya geldik, hastanenin önünde indik. Eşim bana oteli sorduğunda hastaneyi gösterdim. Hastaneye girdiğimizde hala inanmıyordu. Cuma günü ameliyata girdik. Sağ olsun doktorlar her ihtiyacımıza koşarak cevap verdi. Mutlu olduk. Bu mutluluk anlatılmaz, kelimelerle bunu anlatamam. Parayla, malla, mülkle ölçülemez bir şey. Mutluluk öyle bir şey ki, 10 trilyon paran olsa hiçbir değeri yok. Önce sağlığının yerinde olması lazım. Bizim için çok güzel bir mutluluk” diye konuştu.
‘HEM ANNELER GÜNÜ, HEM DE BAYRAM HEDİYESİ GİBİ OLDU’
İpek Koca’nın 9 yıllık böbrek yetmezliği süreci yaşadığını hatırlatan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oktay, tek tedavi yönteminin böbrek nakli olduğunu belirtti. İpek ve Emin Koca çiftinin sağlık durumunun iyi olduğunu ve başarılı ameliyat geçirdiklerini ifade eden Oktay, “Bize müracaatları oldu. Tetkikleri yapıldı. Birkaç gün önce eşinden böbrek nakli yapıldı. Durumu gayet iyi. Çarşamba günü de taburcu olacak. Hem anneler günü, hem de bayram hediyesi gibi oldu. Uluslararası istatistiklerde böbrek yetmezliği olan hastalar diyalize girdiğinde, 10 yılın sonunda hayatta kalma şansları yüzde 10-20 arasında. Büyük kısmı ilk 10 yılda yaşamlarını kaybediyorlar. Onun için böbrek nakli büyük bir tedavi yöntemi” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Hastane odasından detaylar
-Doktorun İpek Koca’yı muayene etmesi
-İpek Koca’nın oğluyla görüntülü konuşması
-İpek Koca ve eşi Emin Koca röportajı
-Doktor Bülent Oktay röportajı

Haber: İsmail Hakkı SEYMEN-Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)

=================================================

4) BURDUR’DA İSRAİL’E TEPKİ EYLEMİ 

MESCİD-İ Aksa’da, İsrail polisinin Ramazan boyunca gerçekleştirdiği ve son birkaç gündür şiddetlenen saldırılarını protesto ile Filistinlilere destek için Burdur’da eylem düzenlendi.
Burdur Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından düzenlenen protesto eylemi öncesi İHH Burdur Şube Başkanı Hüseyin Çetinkaya açıklama yaptı. Çetinkaya, “Ramazan ayının başından itibaren, İsrail polisi ve fanatik Yahudiler, Şam Kapısı’nda Filistinlilerin akşamları iftar düzenlemesini engelliyor ve işgal altındaki Doğu Kudüs’te Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinlilerin evlerini işgal ediyor. Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskın çağrıları sonrası çıkan çatışmalarda yüzlerce Filistinli kardeşimiz yaralandı. Filistinlilere göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla müdahale etti. Saldırılarda yüzlerce kadın, çocuk ve yaşlı yerlerde sürüklendi, yaralandı. 70 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları ellerinden alınan Filistinliler, İsrail zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor. Yapılan bütün anlaşmalara rağmen, uluslararası alanda alınan bütün kararlara rağmen Filistin’e, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Gazze’ye saldırmaya ve toprakları işgal etmeye devam ediyor.
Filistin, her geçen gün Siyonist İsrail’in saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Tüm dünya İsrail katliamlarına gözünü yummuş durumda. Uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan İsrail’e karşı verilen mücadelemiz Kudüs özgür oluncaya kadar devam edecektir” dedi
Açıklamanın ardından İl Müftüsü Enver Türkmen tarafından dua edildi. Eyleme katılanlar araçları ile konvoy oluşturdu. Ellerinde Türk ve Filistin bayrakları bulunan grup, çeşitli sloganlar atarak kent merkezinde ana caddelerde tur attı. Konvoya katılanlar daha sonra dağıldı.

Görüntü Dökümü
———————–
– Basın açıklamasına katılanlar
– Hüseyin Çetinkaya’nın basın bildirisini okuması
– Dua edilmesi
– Konvoy

HABER-KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

=================================================

5) DOĞUŞTAN DİKKAT EKSİKLİĞİ OLAN OĞLUNUN SOSYALLEŞMESİ İÇİN ÇİNİ SANATINI ÖĞRENİP, ATÖLYE AÇTI

ESKİŞEHİR’de doğuştan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan oğlu Melih Çelikkol’un (20) gelişimine faydalı olabileceğini düşündüğü için el sanatları kursuna katılan Serpil Işık (40), daha çok sosyalleşmesi için çiniciliği oğluna da öğretti. Açtığı çini atölyesinde oğlunun kısa sürede büyük gelişim gösterdiğini ifade eden Işık, “Melih, sabah geliyor, tezgahı açıyor, siliyor, süpürüyor. Çay ve kahvaltı hazır şekilde ben geliyorum. Akşam görevi ise dükkanı kapatıp eve gelmek. Atölyede yapılması gereken her şeyi yapıyor. Sırlama yapıyor, kalıp döküyor, kalıp çıkartıyor, çamuru hazırlıyor. Çinicilik sayesinde oğlum ‘yapamaz’ denilen her şeyi yapmaya başladıö dedi.
Eskişehir’de oturan Serpil Işık’ın oğlu Melih, 8 aylık prametüre olarak dünyaya geldi. Işık, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tespit edilen oğluna daha fazla vakit ayırabilmek için 10 yıl önce çalıştığı tekstil fabrikasından istifa etti. Babası da lületaşı ustası olan Serpil Işık, oğlunun gelişimine faydalı olabileceğini düşünerek Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı el sanatları kurslarına katıldı. Seramik ve çini sanatı eğitimi alan Işık daha sonra Tarihi Odunpazarı evlerinin bulunduğu turistlik bölgede atölye açarak çiniciliği oğlu Melih’e de öğretti. Melih’te olumlu değişimler gözlemlediğini belirten Işık, oğlunun öğretmenleri ve çevresinin ‘yapamaz’ denilen her şeyi yapabildiğini söyledi.
MELİH İÇİN BU ATÖLYEYİ KURDUM’
Çini atölyesi sayesinde oğlu Melih’in gelişiminin devam ettiğini ifade eden Serpil Işık, “Oğlum özel bir çocuk. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var. Hafif düzeyde de zihinsel engelli raporu var. 2010 yılında bir tekstil firmasında çalışıyordum. Baktım oğluma yetemiyorum, oğlumun isteklerine karşılık veremiyorum ve onun gelişmesi için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Çalıştığım fabrikadan ayrılıp hobi kurslarına katıldım. Hiç bilmediğim bir el sanatı dalında oğlum için bu atölyeyi kurdum. On yıldır devam ediyoruz. Oğlum için çok faydasını gördüm. Diğer annelere de faydalı olmak istiyorum. Onu sosyalleştirmek, geliştirmek ve hayata kazandırmak için burada onunla beraber bir şeyler yapalım diye bu işe başladım. Amaç böyle olunca ortaya güzel şeyler çıktıö dedi.
‘OĞLUMU BURADA KAZANDIM’
Öğretmenlerinin yanı sıra yakın çevresinin önceleri, ‘okumaz, yapamaz’ gibi yorumlar yaptıklarını söyleyen Işık, “Melih, sabah geliyor, tezgahı açıyor, siliyor, süpürüyor. Çay ve kahvaltı hazır şekilde ben geliyorum. Akşam görevi ise dükkanı kapatıp eve gelmek. Atölyede yapılması gereken her şeyi yapıyor. Sırlama yapıyor, kalıp döküyor, kalıp çıkartıyor, çamuru hazırlıyor. Çinicilik sayesinde oğlum ‘yapamaz’ denilen her şeyi yapmaya başladı. Genç girişimci olarak kendisi esnaf. Bu atölye ona ait, ben sadece anne rolündeyim. Önceleri etrafımdaki yakınlarım, akrabalarım ‘okumaz, yapamaz’ gibi yorum yapıyorlardı. Okul yıllarında öğretmenlerden çok tepki aldım. Okulların birinci sınıflarında çok tedirgin olduk. Ama ben hep ‘oğlum yapar’ dedim. Çünkü ben yapabileceği şeyleri bildiğim için öğretmenleri destekledim. Melih’e nasıl davranılması gerektiğini anlattım ve hayata kazandırdım. Çocuklarımızı korkutmamamız ve özgüven sahibi olması için onlara görevler verilmesi gerekiyor. O yüzden çocuklarına ilk başta güvenmeleri gerekiyor. Oğlumu ben burada kazandım. Diğer annelere de tavsiye ederim, yapabildikleri meslek üzerine çocuklarını yönlendirsinlerö şeklinde konuştu.
‘OTİZMLİ VE ENGELLİ ÇOCUKLARA EĞİTİMLER VERMEK İSTİYORUM’
Bundan sonraki hedefinin otizmli ve engelli çocuklar ile ailelerinin gelip, çini sanatı öğrenebilecekleri merkez açmak olduğunu ifade eden Işık, şunları söyledi:
“Otizm ve engelli çocuklarımıza aileleriyle birlikte seramik eğitimi verip onların sergilerini açmak istiyorum. Amacım onları sosyalleştirmek, yeteneklerini ortaya çıkarmak ailelere destek olmak, onları halkla iç içe getirmek. Çini üzerine başlayacağız ama bütün el sanatlarını içine alan bir proje olacak. Her kadın özellikle çocuğu için çok şeyler yapar, kendinden çok ödün verir. O yüzden eğer elinden geliyorsa, meslek üzerine çocuğuna öğretebileceği bir şeylerle uğraşırsa onu daha çok hayata kazandırabilir, daha çok sosyalleştirebilir. Kadınlarımızın kendi elinin emeğini kazanarak ayakta durmasını isterimö
‘ANNEMLE BİRLİKTE MESLEK SAHİBİ OLDUK’
Ali Güven Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Turizm Otelcilik-Konaklama bölümünü onur belgesi ile bitiren Melih Çelikkol ise, atölyede çok keyifli zamanlar geçirdiğini belirterek “Buradaki işlerin hepsini ben yapıyorum. Atölyem var. Sabah tezgahı açıyorum, yerleri süpürüyorum. Müşterilerle ilgileniyorum. Bu işleri hep annem öğretti bana. Büyüttü, okuttu. Bunların hepsini annem yaptı. Beraber meslek sahibi oldukö diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
-Anne-oğul çini boyamaları
-Boyanan tabaklar detay
-Anne Serpil Işık röp.
-Melih çini tabak boyama
-Rafta yapılmış çiniler
-Melih’in tezgahı hazırlaması
-Pişirme fırınına ürünleri koyması
-Melih Çelikkol röp.
-Boyadığı çiniyi göstermesi
-Melih’in başarı belgeleri, işyeri açma belgesi ve diplomaları
-Serpil Işık’ın çini boyaması
-Melih’in atölyede çalışması
-Cep telefonu ile çekilmiş videoları

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Caner AKSU/ESKİŞEHİR,(DHA)-

=================================================

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!