1) KADIRALAK YAYLASI, ZİYARETÇİLERİNİ AĞIRLIYOR
TRABZON’un Tonya ilçesinde, her yıl nisan ayında açan, ‘Uluslararası Bern Sözleşmesi’ gereği korunan; ince, uzun yapraklı ‘mavi yıldız’ çiçeğinin yetiştiği Kadıralak Yaylası, bu yıl da açan çiçeklerle mora büründü. Pandemi dolayısıyla gelen az sayıda ziyaretçi, eşsiz manzaranın keyfini çıkarıyor.
Tonya ilçesine 9 kilometre uzaklıkta ve yaklaşık 1300 metre yükseklikteki Kadıralak Yaylası, ilkbaharla birlikte mavi yıldız çiçeklerinin açmasıyla mor rengini aldı. Her yıl nisan ayında açan ve ‘Uluslararası Bern Sözleşmesi’ gereği korunan, ince uzun yapraklı mavi yıldız çiçeklerinin yetiştiği yaylada pandemi dolayısıyla az sayıda ziyaretçiyi ağırlanıyor. Yaylanın eşsiz manzarasını fırsat bilen doğaseverler ve fotoğrafçılar, gezinti yapıp, doğa ile baş başa kalıyor.
‘SADECE 3 HAFTA GÖRÜLEBİLECEK’
Manzaranın nefes kestiğini belirten Sadettin Korkmaz, “Kadıralak Yaylası özel bir yer. Pandemi dolayısı ile sessiz sakin yayla. Kalabalıklardan kaçmak ve doğa ile baş başa kalabilmek adına yaylaya gelmeyi tercih ettik. Burada açan çiçekler sadece 3 hafta boyunca görülebilecek. Biz de hem doğanın tadını çıkartmak hem de bu eşsiz manzarayı fotoğraflamak için buraya gelmeyi tercih ettikö diye konuştu.
‘ÇOK GÜZEL MANZARA, İNSAN DOYAMIYOR’
Pandemi dolayısıyla yaylanın sakin olduğunu söyleyen Gamze Oruç, “Kızımı genellikle insanlardan ve kalabalıktan uzak yerlere getirmeyi tercih ediyoruz. Bugün buraya gelmeyi tercih ettik. Koruma altında olduğu için zarar da vermemeye çalışıyoruz. Çok güzel bir manzara. İnsan doyamıyorö dedi.
Cemile Kahyaoğlu ise “Burası dünyanın sekizinci harikası gibi. Cennetten bir köşe sanki. İnsanın ömrüne ömür katıyor. Bu çiçekler yılda sadece bir defa görülüyorlar. Biz de bunun tadını çıkarmak ve fotoğraf çekmek için yaylaya geldikö diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Yayladan drone görüntü
-Mavi yıldız çiçeklerinden görüntüler
-Fotoğraf çekilen insanlardan görüntüler
-Fotoğraf tutkunlarından görüntüler
-Küçük Kızın çiçek toplama ve eğlenme görüntüsü
-Vatandaş röportajları
-Genel ve detay görüntüler
Haber: Aleyna KESKİN Kamera: Selçuk BAŞAR TRABZON-TONYA/DHA
===============================
2) ÖĞRENCİLER 23 NİSAN İLE TURİZM HAFTASI’NI 2 BİN YILLIK MECLİSTE KUTLADI
AYDIN Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, bir grup öğrenciyi 2 bin yıl öncesine ait kıyafetlerle Nysa Antik Kenti’ndeki tarihi meclise götürdü. Öğrenciler hem Turizm Haftası’nı hem de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı.
Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Turizm Haftası ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında, Ahmet Şerife Sanlı Ortaokulu’ndan bir grup öğrenciyi, 2 bin yıllık Nysa Antik Kenti’ne götürdü. Etkinliğe, Sultanhisar Kaymakamı Furkan Alpay, Sultanhisar Belediye Başkanı CHP’li Osman Yıldırımkaya, İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Umut Tuncer, daire müdürleri ile öğrenciler katıldı. Öğrenciler, dönemin yöresel kıyafetleriyle gezinti yaptı. Nysa’nın tarihini dinleyen öğrenciler, daha sonra meclis toplantı alanına geçti. Turizm Haftası ve 23 Nisan’ı bir arada tarihi mecliste kutlayan öğrenciler, mutluluk yaşadı. Aynı zamanda 20 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin ilk toplanmasına da dikkat çeken öğrenciler, tarihi yerde kısa bir tiyatro gösterisi sundu. ‘Lulia Antonia Eurydice’ isimli kraliçeyi canlandıran Hilal Akyay ile ‘Antoninus Pytodorus’u canlandıran Yasin Kaya, sundukları gösteriyle alkış aldı.
İl Kültür Müdürü Doç. Dr. Umut Tuncer, “Öğrencilerimizle keyifli vakit geçirdik. Tiyatro piyesi canlandırdık. Öğrencilere tarihi alanları gezdirdik. Aydınlı öğrencilerimizin turizm noktalarını öğrenmelerini çok önemsiyorum” dedi. Öğrencilerden Hilal Akyay, “Çok güzel bir yer. Buranın tarihini öğrendik. Etkileyiciydi. Derslerimize çok büyük etki yaratacak” dedi. Yasin Kaya ise, “İlk defa geldim. Çok güzel görülmesi gereken bir yer” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Öğrencilerin NYSA Antik Kenti gezisi
-Tiyatro oyunundan görüntüler
-Umut Tuncer ile
-Hilal Akay ve Yasin Kaya ile
-Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)
================================
3) AHŞABI ŞEKİLLENDİRİP, İHTİYAÇ SAHİPLERİNE HEDİYE EDİYOR
DENİZLİ’nin Pamukkale ilçesinde yaşayan Ramazan Sert (30), evinin önünde oluşturduğu atölyede atıl durumdaki ahşap malzemeleri kullanarak kulübe, saksı ve dekorasyon ürünleri yapıyor. Geri dönüşüme de katkı sağlayan Sert, el emeği ürünlerini satmayıp, ihtiyaç sahiplerine hediye ediyor.
Fabrikada işçi olarak çalışan Ramazan Sert, pandemi sürecinde, çocukluğundan beri ilgi duyduğu ahşap ürün yapımına başladı. Salgın nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarında boş vaktini değerlendirmek ve geri dönüşüme katkı sağlamak isteyen Sert, evinin önünde atölye oluşturdu. Çevresinden atıl durumda olan ahşap malzemeleri toplamaya başlayan Sert, bu ürünlerle işe koyuldu. Atık malzemelere yeniden hayat veren Sert, saksı, kulübe, masa, sandalye, dekorasyon ürünleri yapıp dönüşüme de katkı sağlıyor. Ürünlerini satmayan Sert, ihtiyaç sahiplerine hediye ediyor.
Sokağa çıkma kısıtlamasında vaktini atık ahşaplar arasında çalışarak geçirdiğini belirten Sert, “Boş oturmak yerine zamanımı nasıl değerlendiririm, diye düşündüm. Çocukluktan beri merakım olan ahşaba yöneldim. Hobi olarak, atıl ahşap malzemeleri toplamaya başladım. Kapı, pencere, dolap, sehpa gibi atık ahşapları kullanarak çiçeklik, sepet, koltuk, masa sandalye, kitaplık ve çeşitli ev dekorasyon ürünleri yapıyorum. Boş vakitlerimi geri dönüşüme adadım. Ahşap malzemeyi hem geri dönüşüme kazandırıyorum hem de hobimi yaparak mutlu oluyorum” dedi.
Ürünleriyle çevresinin beğenisini kazandığını dile getiren Ramazan Sert, “Çevremdeki bazı arkadaşlarım beni örnek alıp bu işe yöneldi. Ben de yaptıklarımın beğenilmesinden mutlu oluyorum. Bu işi satmak, gelir elde etmek için yapmıyorum. Ürünlerimi ihtiyacı olan kişilere hediye ediyorum. Özel sipariş verenler de oluyor. Malzemelerini alıp getiriyorlar. Onlar için de ücretsiz yapıyorum” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Ramazan Sert’in ahşap malzeme taşıması
-Ramazan Sert’in tahta parçalarını kesmesi
-Çivi çakıp ağaçlara tutkal sürmesi
-Ramazan Sert’in yaptığı ürünlerden detay görüntüler
-Ramazan Sert ile röportaj
Haber-Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)
================================
4) ANTALYALI KADINLAR, KRAV MAGA İLE KENDİLERİNİ KORUYOR
ANTALYA’da krav maga dövüş sanatı eğitimi alan kadınlar, olası saldırı anında neler yapmaları gerektiğini öğreniyor. Çok fazla kas gücü gerektirmeyen, taktiksel hareketlerle rakibi etkisiz hale getirme odaklı karma bir dövüş sporu olan krav maga, İsrail askeri güçleri için geliştirilen savaş sanatı tekniği olarak biliniyor.
Antalyalı kadınlar, kendilerine yönelik olası bir şiddet olayından en az zararla kurtulup karşı tarafı etkisiz hale getirmek için askeri dövüş tekniğinin daha basitleştirilmiş versiyonu olan krav maga öğreniyor. Sivil hayatta açılan kurslarla kolaylıkla öğrenilebilen melez dövüş sanatı krav maga, kas gücü gerektirmeyen, tamamen teknik odaklı bir savunma sporu olarak biliniyor. Güç gerektirmediği için kadınların yoğun ilgi gösterdiği krav maga, kolaylıkla öğrenilip uygulanabiliyor.
Krav maga antrenörü Miraç Buğday, dövüş sanatının inceliklerini kadın kursiyerlere öğretmekten gurur duyduğunu söyledi. Özellikle sosyal medyada izlediği kadına şiddet olaylarını gördükçe daha çok kadına bu sporu öğretmek istediğini anlatan Buğday, “Kadınlar bu sporu çok kolay yapabilir. Tamamen teknik odaklı bir savunma sporu. Kadınları zayıf görüp zarar vermek isteyen erkekler birkaç teknikle kolaylıkla etkisiz hale getirilebilir” dedi.
‘SOKAKTA KORKMADAN YÜRÜYORUM’
Krav maga kursu alan turizmci Zuhal Karaduman, “Hocamızın düzenlediği hediye kurs kampanyasını kazandım. 3 saatlik eğitimin ardından devam etmeye karar verdim. Kadına şiddet olayları çok fazlalaştı. Ben de kendimi korumam gerektiğini düşündüm. Araştırmalarımda bu sporun kadınlar için güzel bir savunma sporu olduğunu gördüm. Önceden sokakta yürürken ürkerek hareket ederdim. Şimdi ise özgüvenim var. Kötü niyetli birisi gelse bile onu nasıl durdurabileceğimi biliyorum” diye konuştu.
‘SAVUNMADAN SONRA SALDIRIYI ÖĞRENECEĞİM’
Bir başka kursiyer Senem Sevenli ise, “Kendimi savunmak için bu spora başladım. Aslında İsrail askerlerinin kullandığı bir dövüş sanatı, aynı zamanda öldürücü bir sanat. Biz şu an kendimizi savunma kısmındayız, sonra saldırı kısmını da öğreneceğim. Bir kadın olarak başlangıçta zor geliyordu, ama artık gelmiyor” ifadelerini kullandı.
Krav maga eğitiminin verildiği merkezin yöneticisi Zekiye İnce, “Son günlerde kadınlara şiddet artışı, krav maga dövüş sanatına ilginin artmasına neden oldu. Ücretsiz kampanya başlattık. Bir hayli tuttu. 3 saat ücretsiz eğitim alan kadınlar, ardından üye olup eğitimlerine devam etti. Kadınlar çok ilgi gösterdi” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
– Eğitmen ve kadın öğrenciler detay
– Krav maga sporu detay
– RÖP1: Eğitmen Miraç Buğday
– RÖP2: Krav Maga kursu alan turizmci Zuhal Karaduman
– RÖP3: Öğrenci Senem Sevenli
– RÖP4: Krav maga eğitiminin verildiği merkezin kadın yöneticisi zekiye İnce
-Genel ve detay görüntüler
HABER: İbrahim LALELİ-KAMERA: Adem AKALAN/ANTALYA, DHA
================================
5) SİİRT’İN YAYLALARINDA HAZIRLANAN YÖRESEL PEYNİR SATIŞTA
SİİRT’in yaylalarında göçerler tarafından üretilen kente özgü yöresel peynir, tezgahtaki yerini aldı. Her yıl bu mevsimlerde yaylalardan getirilen peynirin fiyatının bu yıl ucuz olacağını söyleyen satıcı Menav Samgum, “Bahar ayının bitmesiyle daha çok peynir gelmeye başlayacak. Şimdiden yoğun sipariş almaya başladık” dedi.
Her yıl ilkbahar mevsimiyle birlikte göçerler tarafından üretilen Siirt’in yöresel peyniri, bu yıl da tezgahlardaki yerini aldı. Verimin bol olması dolayısıyla bu yıl peynir fiyatının ucuz olacağına dikkat çeken peynir satıcıları, şimdiden birçok kentten sipariş aldıklarını söyledi. Tarihi Helvacılar Çarşısı’nda peynircilik yapan Menav Samgum, geçen yıl 40 liraya satılan peynirin fiyatının bu yıl 25 lira olduğunu belirterek, “Bu yılın ilk peyniri tezgahlarımızda yerini aldı. Geçen seneye oranla bu yıl peynir üretimi çok oldu. Bu nedenle peynirin fiyatında büyük düşüş var. Geçen yıl peynirin kilosunu 35 ile 40 TL arasında satıyorduk. Ancak bu yıl ise kilosunu 18 ile 25 TL arasında satmaya başladık. Daha tam olarak yaylalarımızdan peynir gelmedi. Bahar ayının bitmesiyle birlikte daha çok peynir gelmeye başlayacak. Şimdiden yoğun sipariş almaya başladık” dedi.
İL DIŞINDAN YOĞUN TALEP
Kendi dükkanında, yıllık ortalama 1 tondan fazla peynir sattığını söyleyen Menav Samgum, sipariş üzerine ürünün çoğunu tuzlayarak, il dışında yaşayan Siirtlilere gönderdiklerini aktardı. Samgum, “Siirtliler kış peynirlerini bizlerden temin ediyor. Kışın tüketilmek üzere alınan peynirler, tuzlanarak soğuk hava depolarına gönderiliyor. Kış aylarının başında bu peynirler soğuk hava depolarından alınarak, tüketiliyor. Gerek Siirt’in yerlisi ve gerekse il dışında yaşayan birçok vatandaş, Siirt peynirinden vazgeçmiyor. Peynirimiz bir hayli lezzetli. İki çeşit peynirimiz var. Biri sade yani beyaz peynir diğeri ise otlu peynir. Daha çok İstanbul, Bursa, Yalova gibi illere gönderiyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Helvacılar çarşısının görüntüsü
-Çarşı içerisinde buluna peynirler
-Satılan peynirin hazırlanıp paketlenmesi
-Peynir satıcısı ile röportaj
-Peynirin yakın çekimi
-Tezgahlarda bulunan peynirler
-Genel ve detay görüntüler
Haber ve Kamera: Turan KOYUNCU / Mehmet Yücel DURAK SİİRT, (DHA)
=========================
