Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 5

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

 

DİNİ NİKAHLI EŞİNİ 6 AY BOYUNCA ZİNCİRE BAĞLAYIP, İŞKENCE YAPTI; TUTUKLANDI
 
TUNCELİ’nin Hozat ilçesinde, dini nikahla birlikte yaşadığı E.A.’yı 6 ay boyuncu evde zincire bağlayarak, dövüp, tecavüz ve işkence eden Oktay Güler (27) tutuklandı. E.A.’nın avukatı Alişer Söylemez, “Müvekkilimin ayağını zincirliyor ve zincirin bir ucunu kendisine bağlıyor, evden ayrıldığında müvekkilimin 2 ayağını zincirliyor. Kapıyı da üstüne kilitliyor ve sürekli kendisini dövüyor. Sistematik işkenceye maruz kalmış” dedi.
Hozat ilçesine bağlı Yenidoğdu köyünde yaşayan Oktay Güler, E.A. ile (22), 7 ay önce dini nikah kıyarak birlikte yaşamaya başladı. İlk günlerde ikili arasında tartışmalar yaşandı. Bir süre sonra ise Oktay Güler, E.A.’yı evde zincire bağlayıp, tecavüz ve işkence etmeye başladı. Tecavüz ve işkenceler yaklaşık 6 ay boyunca sürdü.
AYAKLARINI ZİNCİRLEMEYİ UNUTUNCA KAÇTI
Oktay Güler, 16 Mayıs günü, sigara paketinde eksik olduğu gerekçesiyle E.A.’yı kemerle saatlerce dövdü. Güler, ardından hayvanlarını yemlemek için dışarı çıktı. Güler’in ayaklarını zincirlemeyi unuttuğu E.A., pencereden kaçtı. Bu sırada bir komşusu ile karşılaşan E.A., yardım istedi. Komşusunun evine sığınan E.A., babası Ö.A.’yı arayıp, “Baba beni kurtar, beni öldürüyor” diyerek yardım istedi. Ö.A. da güvenlik güçlerine haber verdi. İhbar üzerine Oktay Güler, jandarma ekiplerince gözaltına alındı.
KORKU NEDENİYLE ŞİKAYETTE BULUNAMADI
E.A. yaşadığı korku nedeniyle şikayetçi olmayınca gözaltına alınan Oktay Güler, sorgusunun ardından hakkında uzaklaştırma kararı verilip, serbest bırakıldı. Ailesi tarafından Tunceli Devlet Hastanesi’ne götürülen E.A., Oktay Güler’in yaptığı işkenceden dolayı vücudunda oluşan izler üzerine darp raporu aldı. Aldığı raporla Hozat Jandarma Komutanlığı’na giden E.A., Güler’den şikayetçi oldu. Yeniden gözaltına alınan Oktay Güler, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
‘ZİNCİRİN BİR UCUNU DA KENDİ AYAĞINA BAĞLIYOR’
E.A.’nın avukatı, Tunceli Barosu Kadın ve Çocuk Komisyonu Üyesi Alişer Söylemez, olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Oktay Güler’in E.A.’ya sistematik şekilde işkence uyguladığını belirten Söylemez, evden kaçmaması için ayağına bağladığı zincirini bir ucunu da kendi ayağına bağladığını anlatarak, şöyle konuştu: 
“Müvekkilimin evine gittik, kendisi yoğun şekilde darbedilmişti. Yüzü, gözü ve vücudu morluklar içindeydi. Boğazını sıkmasından dolayı yemek yiyemiyordu. Kollarında ve sırtında çok yoğun morluklar vardı. Ayağına zincir bağlanmasından dolayı zincir izleri vardı, bunların hepsini gördük. Gittiğimizde dehşete kapıldık. Müvekkilim ile şüpheli 7 ay önce birbirine kaçmışlar ve resmi nikahları yok. ‘Kaçtıktan kısa süre sonra beni tehdit etmeye başladı ve ben de karşı çıkamıyordum’ dedi. Sonra sistematik işkenceye dönüştüğünü anlattı. Müvekkilimin ayağını zincirliyor ve zincirin bir ucunu kendisine bağlıyor, evden ayrıldığında müvekkilimin 2 ayağını zincirliyor. Kapıyı da üstüne kilitliyor ve sürekli kendisini dövüyor.
‘PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Güler’in E.A.’yı çok basit nedenlerden dolayı dövdüğünü belirten Söylemez, “Müvekkilime bir paket sigara veriyor, içinde de 9 sigara var. Birini alıp içiyor ve döndüğünde ‘8 sigara var’ diyor ve müvekkilim de ‘sen birini içtin’ diyor. Bundan sonra müvekkilimin saçlarından sürüklüyor ve kemerle dövmeye başlıyor. Müvekkilimin suratına sert şekilde vuruyor ve müvekkilim kan tükürüyor. Sürekli zincirle ayağını bağladığı için müvekkilim hiçbir zaman kaçamıyor, ama en son dövdüğünde zincirlemiyor sadece kapıyı kilitliyor, müvekkilim de o evden çıktından sonra camdan atlayarak ormana doğru koşuyor, o esnada komşusuna denk geliyor ve onun telefonundan babasını arayarak ‘beni kurtar’ diyor. Baba da jandarmaya haber veriyor. İlk ifadesinde çok korktuğu için şikayetçi olmuyor, biz olayı tam öğrendikten sonra bu olayı böyle açıkladık yetkililere. Bu durumlardan sonra şüpheliyi jandarma tekrardan alıyor. İfadesi alındıktan sonra tutuklandı. En ağır şekilde yargılanması için bu durumun peşini bırakmayacağız” diye konuştu. 

Görüntü Dökümü
———————–
-Alişer Ölmez’in konuşması
-Genel ve detay görüntüleri

Haber-Kamera: Serhat Ozan YILDIRIM/ TUNCELİ,(DHA)

======================================================

BABALARINI KAÇIRDIKLARINI ÖNE SÜRDÜKLERİ AİLENİN EVİNE KAZMA, KÜREKLE SALDIRDILAR
 
ADANA’da yaklaşık 2,5 aydır kendisinden haber alınamayan Musa Çiftçi’nin (61) komşuları tarafından evlilik vaadiyle kandırılıp kaçırıldığı öne süren ailesi, bir televizyon programına katıldı. Programa telefonla programa bağlanan kişi, Çiftçi’nin öldürülüp, gömüldüğünü öne sürünce yakınları ailenin evini basıp, kazma kürekle saldırarak yakmaya çalıştı.
Merkez Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçesi Mahallesi’nde yaşayan Musa Çiftçi, 6 Mart günü evinden ayrıldı, bir daha kendisinden haber alınamadı. Ailesi, polis merkezine giderek kayıp başvurusunda bulundu. Sokaktaki güvenlik kameralarını inceleyen polis, Çiftçi’nin, komşuları Y.E.’nin evine gidip geldiğini, bir süre sonra da yeniden evden çıkıp gözden kaybolduğunu belirledi. Musa Çiftçi’nin parası için evlilik vaadiyle kandırılıp kaçırıldığını öne süren aile, Y.E. ve yakınlarıyla da tartıştı.
‘ÖLDÜRÜLÜP, GÖMÜLDÜĞÜ İDDİASI’
Yaklaşık 2,5 aydır kendisinden haber alamayan ailesi, Musa Çiftçi’nin bulunması için bir televizyon programına çıktı. Dün programa bağlanan ve ismini vermeyen bir kişi, Musa Çiftçi’nin öldürüldüğünü ve cesedinin de gömüldüğünü öne sürdü. İddia üzerine Çiftçi’nin çocukları, eşi ve diğer yakınları, E. ailesinin evine taş, sopa, kazma ve kürekle saldırıp, yakmaya çalıştı. Öfkeli kalabalığın evin kapısını kırmaya çalışması, camlarının taş ve sopalarla kırılması, bir mahallelinin cep telefonu kamerasına yansıdı. Bu sırada evde korkuyla bekleyen E. ailesi durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye Özel Harekat ekiplerinin de bulunduğu çok sayıda polis sevk edildi.
‘POLİS MÜDAHALE ETTİ’
Kalabalık evden uzaklaştırılırken, sokak ise savaş alanına döndü. Özel Harekat polisleri evin çevresinde önlem aldı. Musa Çiftçi’nin kızı Hülya Tüler, babasının bu aile tarafından kaçırıldığını öne sürerek, “E. ailesi babamı evlilik vaadiyle kandırmış. Cebindeki 30 bin lira parasını da alıp, öldürmüş. Biz bu aileden şikayetçiyiz. Bunlar gözaltına alınsın” dedi.
Evlerinde büyük zarar meydana gelen E. ailesi polis ekiplerince kurtarılıp önce polis merkezine, ardından da yakınlarının yanlarına götürüldü. Polis ise E. ailesinin evinin önünde gece boyu nöbet tuttu.

Reklam Alanı

Görüntü Dökümü
————————
– Musa Çiftçi’nin yakınlarının eve saldırması
– Taşlarla camların kırılması
– Kapının kazma ve kürekle kırılmaya çalışılması
– Polis ekiplerinin sokağa gelişi
– Zırhlı polis aracının sokağa gelmesi
– Evdekilerin olay yerinden uzaklaştırılması
– Kırılan camlardan görüntüler
– Öfkeli kalabalıktan görüntüler
– Hülya Tüler’in konuşması
– Saldırılan evin içerisinden görüntüler
– Olay yeri inceleme ekiplerinden görüntüler

Haber: Anıl ATAR – Kamera: ADANA, (DHA)

======================================================

SAPANCA’DA KAVŞAKTA 3 ARAÇ ÇARPIŞTI, 5 YARALI

SAKARYA’nın Sapanca ilçesinde, kavşakta 2 otomobil ile 1 hafif ticari aracın çarpışması sonucu 5 kişi yaralandı.
Kaza gece saatlerinde Sapanca Güldibi Mahallesi İzmit Caddesi’nde meydana geldi. Ersel Kastarlı (26) idaresindeki 34 CKP 230 plakalı otomobil kavşakta Ömer Yerguz (33) idaresindeki 34 KF 8910 plakalı otomobil ile çarpıştı. Arkadan gelen Serkan Sincar (29) idaresindeki 42 FIL 44 plakalı hafif ticari araç ise savrulan Ersel Kastarlı idaresindeki otomobile çarptı. Kazada, Ersel Kastarlı, eşi Ebru Kastarlı (29) ve 1,5 yaşındaki oğlu Muhammet Miraç Kastarlı, otomobil sürücüsü Ömer Yerguz ve hafif ticari araç sürücüsü Serkan Sincar yaralandı. 112 Acil Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastanelere kaldırılan yaralılar tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
———————–  
-Olay yerinden görüntüler
-Sağlık ekiplerinin müdahalesi
-Ambulansın hareket etmesi
-Yoldan detaylar

HABER-KAMERA: İsa KÜÇÜK/SAPANCA (Sakarya), (DHA)

======================================================

COĞRAFİ İŞARET TESCİLLİ HASANAĞA ENGİNARININ TANESİ 8 LİRA

BURSA’nın Nilüfer ilçesine bağlı Hasanağa Mahallesi’nde yetiştirilen coğrafi işaret tescilli enginarın hasadına başlandı. Hasadı bir ay boyunca sürecek olan Hasanağa enginarının tanesi, 8 liradan alıcı buluyor. 
Nilüfer Belediyesi’nin 2017 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu’na yaptığı başvuruyla Hasanağa enginarı coğrafi işaret tesciline değer görüldü. Nilüfer’in Hasanağa Mahallesi’ne özgü iklim, toprak, su gibi unsurların yanında geleneksel tarım yöntemi ile üretilen enginar, büyüklüğü ve lezzeti bakımından en kaliteli enginarlar arasında gösterildi. Coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş olan Hasanağa enginarının korunması sağlandı. Bölgede yaşayanların çoğunun geçim kaynağı olan ‘coğrafi işaret’ tescilli Hasanağa enginarının hasadına başlandı. Hasadı bir ay sürecek olan enginarın tanesi, 8 liradan alıcı buluyor. Hasanağa enginarı hakkında konuşan Nilüfer Ziraat Odası Başkanı Şenol Aybey, “Talep çok fazla, Enginarı almak içi şehir dışından mahallemize gelenler var” dedi.
‘TALEP ÇOK FAZLA’
Nilüfer Ziraat Odası Başkanı Şenol Aybey, Hasanağa enginarını diğerlerinden farklı kılan özelliklerini şöyle anlattı:
 “Nilüfer ilçemizde en iyi şekilde enginar yetişen bölgemiz Hasanağa Mahallesi. Yaklaşık 1500 dönüm enginar ekiliyor. Bunun yaklaşık 800-900 dönümlük kısmı Hasanağa Mahallesi’nde ekiliyor. 2017 yılında Nilüfer Belediyesi patent kuruluna başvuru yaptı. 2020 yılında coğrafi işareti ‘Hasanağa enginarı’ olarak alındı. Yapılan araştırmalarda buranın iklim yapısı, enginarın iriliği ve tadı farklı özellikler teşkil ettiği için patent verildi. Hak etmese verilmezdi. Geçtiğimiz yıl fiyatlar 4-6 lira arasında değişiyordu. Bu yıl mazot, gübre gibi fiyatlar yüzde 100 arttı. Çiftçimizin beklentisi de bu yüzden yüksek. Genelde buradan İstanbul’a gönderiliyor. Çiftçilerimiz kendileri de enginarı soyup, vakumlayıp isteyenlere satışını yapıyorlar. Talep çok olduğu için kısa sürede satışları yapılıyor. Şehir dışından özellikle Hasanağa enginarı almak için gelenler var. Tadının farklı olduğunu söylüyorlar” 
Hasanağa Mahalle Muhtarı Halil Turan ise, “Hasat daha yeni başladı. Bugün itibari ile ana kafaları kesmeye başladık. Hasanağa Mahallemizde ana geçim kaynağı bu ürün. Hasat başladığında tatlı bir telaş yaşanır. Bu bir ay boyunca devam eder. Tezgahlar kurulur” diye konuştu.
‘ENGİNAR İŞÇİLİĞİ ÇOK ZOR’
Çiftçi Ramazan Bayır da “Yılın 8 ayı enginar mahsulüyle uğraşıyoruz. Mahsul bu sene zayıf. Fazla tane yok. İşçiliği de çok zor. Kellelerde birer ikişer tane var. Bu yıl üretim düşük. Verim de az. Fiyatlar düşük olursa zarar edeceğiz gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
———————–
-Enginar tarlasından detaylar
-Enginar hasadından detaylar
-Tarlaların dron görüntüleri
-Röportajlar

Haber: Muammer İRTEM-Kamera: Semih ŞAHİN/ BURSA, (DHA)

======================================================

TAM KAPANMA SONRASI DOĞA TATİLİ REZERVASYONLARI ARTTI 
 
TÜRKİYE’de pandemi sürecinde evde kalanlar, yaz dönemi için doğa ve kültür turlarını tercih etmeye başladı. Doğa tatilinin önde gelen adreslerinden Karadeniz’de yayla ve dağlarda otel ve bungalov evleri tercih edenler, rezervasyon yaptırıyor.
Türkiye’de pandemi sürecinde evde kalanlar, yaz dönemi için doğa ve kültür turlarını tercih etmeye başladı. Doğa tatilinin önde gelen adreslerinden Karadeniz’de yayla ve dağlarda otel ve bungalov evleri tercih edenler, rezervasyon yaptırıyor. Yeşil doğası, dereleri, yaylaları ve zengin bitki örtüsüyle ilgi odağı olan Karadeniz’de turizmciler, tam kapanma sonrası vaka sayılarında yaşanan azalmayla rezervasyonlarda artış olduğunu belirtti. Pandemide sessizliğe bürünen bölgede turistik işletmeler, yeniden yerli ve yabancı misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Turizm sektörü temsilcileri, özellikle Kuveyt, Katar, Bahreyn gibi Körfez ülkelerinden gelecek turistlerin bölgeye canlılık kazandırmasını bekliyor.
‘YÜZDE 80 POTANSİYEL BEKLİYORUZ’
Uzungöl Turizmciler Derneği Başkan Yardımcısı Murat Akyüz, tam kapanmanın bitmesiyle Uzungöl’de yoğun talep yaşanmasını beklediklerini söyledi. Akyüz, “Şu anki süreç olumlu yansıyor. Bölge turizmine katkı sunacağına inancım var. Bölgemiz turizmi için en önemli konu Suudi Arabistan’ın kapıları açmasıdır. Pandemi dolayısıyla ülkemizde yapılan aşılama ve bunun neticesinde insanlarımızın dikkatli olup vakaların düşme trendinin aşağıya inmesiyle talep patlaması olmasını bekliyoruz. Arap misafirlerimizle görüştüğümüzde, ‘Kapılar açıldığı anda bölgeye gelmeyi düşünüyoruz’ diyorlar. Bu da yoğun talep olacağını düşünüyoruz. Yüzde 70 ile 80 trendinde müşteri potansiyeline ulaşabileceğimizi düşünüyorum” dedi.
‘İYİ BİR BAŞLANGIÇ OLACAK’
TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Hasan Volkan Kantarcı, koronavirüs salgının seyrinin değişkenlik göstermesi nedeniyle kesin rakamlar vermenin zor olacağını kaydetti. Kantarcı, “Geçen yıl eylül ayı sonrası pandeminin seyrinin değişeceğini beklemiyorduk ve daha fazla yabancı turist beklentisindeydik. 2019’da Trabzon’u ziyaret eden kayıtlı turist sayısı 600 bin oldu. Bölge genelinde bu rakam daha fazlaydı. Trabzon özelinde 600 bin rakamının yüzde 35’ini yakalayabilir, 200 bin turist sayısına ulaşabilirsek 2021 için gerçekçi ve iyi bir başlangıç olacaktır. Bölgemiz için konuşacak olursak bunu ayağa kaldıracak olan başlıca sektör turizmdir. Hem ekonomi hem turizmin bir an önce canlanabilmesi için vakaların gerçek anlamda düşmüş ve normalleşme sürecinde ciddi adımları atmış olmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘AŞI ORANLARI UMUTLANDIRIYOR’
Doğu Karadeniz’e en fazla rağbet gösteren Körfez ülkelerinin birçoğunun aşı çalışmalarını tamamladığına dikkati çeken Kantarcı, “Ülkemizin diğer bölgelerinde yaşanan bazı dalgalanma ve olumsuzluklar, hem bize turist gönderecek ülkelerdeki aşılama oranlarının çok yüksek olması hem de son birkaç yıldır ülkelerin yüzde 95’i ile beraber politik anlamda bir gerginliğimizin olmaması bizi umutlandırıyor” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
– Muhabir Selay Saykal anonsu
– Murat Akyüz röportajı
– Hasan Volkan Kantarcı röportajı
– Uzungöl görüntüleri

Haber:Selay SAYKAL-Kamera:Tolga SAĞLAM/ TRABZON(DHA)

======================================================

UNESCO BAŞVURUSU YAPILAN GİRESUN ADASI’NDA, KAZILAR YENİDEN BAŞLIYOR
 
GİRESUN’da, UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınması için başvuru yapılan Giresun Adası’nda, arkeolog ve sanat tarihçilerinden oluşan teknik ekiple 4 yıl aradan sonra yeniden arkeolojik kazı yapılacak.
Karadeniz’de yer alan iki adadan biri olan ve 38 bin metrekare alanı ile Akdeniz defnesi ve yalancı akasya başta olmak üzere 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü ile karabatak ve martıların doğal olarak ürediği doğal ve arkeolojik sit alanı Giresun Adası’nda kazılar yeniden başlıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO’nun Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınması için çalışma yürütülen adada 4 yıl sonra yeniden arkeolojik kazılar yapılacak.
‘BİRÇOK BULUNTU ELE GEÇTİ’
Giresun Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, geçmişte Aretias, Nesos, Areos ve Khalkeritis gibi pek çok isimle anılan, antikçağdan beri süregelen yaşam izlerine sahip olan adanın birçok efsane ve mitolojik anlatıma konu olduğuna yer verildi. Açıklamada, “Adayı boydan boya çevreleyen sur kalıntıları, M.S. 2’nci yüzyıl ile tarihlendirilen tapınak kalıntısı, M.S. 12’nci yüzyılda yapıldığı bilinen kilise kalıntısı, şapel, su kuyusu ve çok sayıda mezar yapısının adadaki yaşamı ve tarihsel zenginliği gözler önüne seriyor. Giresun Adası’nın tarihsel süreçteki medeniyet kurgusunu ortaya çıkartmak ve ele geçen bulguların şehrin kültür ve tarihsel zenginliğine katılması amacıyla 2009-2010 yıllarında 2 yıl üst üste arkeolojik yüzey araştırması yapılarak birçok buluntu ele geçti. Bu buluntular ışığında ve Giresun Adası’nın Karadeniz tarihinde koruduğu öneme istinaden 2011 ve 2012 yılında yine Giresun Müzesi Başkanlığı’nda Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ile birlikte arkeolojik kazı çalışmaları devam etmiştir” denildi.  
‘YAPILAR KISMEN ORTAYA ÇIKARILDI’
Kazılarda surlarla çevrili adada yer alan yapıların bazılarının kısmen ortaya çıkarıldığına vurgu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Adada Ortaçağ yerleşimine ait tapınak üzerinde inşa edilmiş kilise, kule, yönetici yapısı, şapel ve sarnıç gibi yapılarla birlikte Klasik ve Helenistik döneme ait liman sahası ve sunu çukurları tespit edilmiştir. 2015 yılında yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında şapel kalıntısı ve şarap küpü olarak bilinen Pithosların yer aldığı alanlar ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca kalıntılar içerisinde Bizans dönemine ait sikkeler yine Bizans dönemine ait büyük bölümü sağlam kalmış sırlı seramik kase, çatı ve mezar kiremitleri ile birlikte çok sayıda iskelet bulunmuştur. 2016 ve 2017 yıllarında yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında ise önceki yıllarda açılmış olan kazı alanı üzerinde detaylandırılarak ilerlenmiş ve seramik, fresk ve mozaik parçalarına, cam boncuk ve mimari taş parçaları gibi buluntulara rastlanmıştır.”
‘EYLÜL AYINDA BAŞLIYOR’
Giresun Adası’nda ara verilen bilimsel çalışmaların eylül ayından itibaren yeniden başlaması kararı alındığının dile getirildiği açıklamada, “Adanın yüzeyinde ve toprağın altında bir hazine gibi yatan geçmişin kalıntıları günümüze değin birçok bilimsel çalışma ile gün yüzüne çıkartılmaya çalışılmıştır. Ancak Karadeniz’in engin mavi sularında adeta büyülü görüntüsüyle daha birçok bilinmeze gebe olan ada elbette ki birçok yeni araştırmayı ve bilimsel çalışmayı beklemektedir. Giresun ili turizmine katkısı sonsuz olacak bu tabiat şaheserinin bilimsel anlamdaki arkeolojik kazı çalışmalarının yapılabilmesi için Eylül-Ekim 2021 Döneminde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Giresun Müze Müdürlüğü tarafından arkeolog ve sanat tarihçilerinden oluşan uzman kadrosu ve teknik ekibiyle tekrar kazılara başlanacaktır” ifadelerine yer verildi.
GİRESUN ADASI
Karadeniz’deki iki adadan biri olan Giresun Adası kıyıdan 1,6 km açıkta olup, 38 bin metrekare alana sahiptir. Adada özellikle Akdeniz defnesi ve yalancı akasya başta olmak üzere 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü bulunmaktadır. Sonradan 10 adet ağaç türü daha ilave edilmiştir. Karadeniz’de karabatak ve martıların doğal olarak ürediği ada aynı zamanda göçmen kuşların uğrak ve dinlenme yeridir. Hakkında birçok efsaneler anlatılan, Amozanların ve birçok kavmin yaşadığı adada mitolojik çağlara ait birçok kalıntı bulunmaktadır. Amazon kadınlarının burada yaşadığına ve mitolojide Kaptan Yason önderliğindeki Argonotlar’ın Herkül ile birlikte altın postu aramak için geldiklerine ve ‘Aretias, Nesos ve Khalkeritis’ isimleriyle anılan adada M.Ö. 2 bin yılından itibaren yerleşimin başladığı sanılıyor. Adada, 2011 yılında başlayan arkeolojik kazılarda kilise kalıntıları, tapınak, iskeletler, şarap fıçıları bulundu. Kazılar sonucunda adanın tarihte bir dini merkez olduğu belirlendi. 

Görüntü Dökümü
———————–
-Adadan detaylar
-10.04.2019 tarihinde verelen ARŞİV görüntüler

Haber: Hakan KABAHASANOĞLU GİRESUN-DHA

======================================================

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!