DHA YURT BÜLTENİ -7

dha-yurt-bulteni-7-3rif6ugi.jpg

1) ANNESİNİN İLK EVLİLİĞİNDEN OLAN AĞABEYİNDEN HAMİLE KALMIŞTI, SAVCI MÜTALAASINI SUNDU

ZONGULDAK’ta, annesinin ilk evliliğinden olan ağabeyi G.K.’nın (28) cinsel istismarına uğrayarak hamile kalan ve evde annesi tarafından zorla doğuma zorlanan S.K.(17) ile ilgili savcı mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı, DNA raporuyla çocuğunun babası olduğu tespit edilen ve tutuklu yargılanan G.K. için 34,5 yıla kadar hapis talep ederken, aynı suçtan tutuksuz yargılanan diğer ağabeyi S.K. içinde 45,5 yıla kadar hapis cezası talep etti. 

Geçen yıl 24 Şubat’ta meydana gelen olayda Kilimli ilçesinde ailesiyle birlikte yaşayan S.K., annesi H.K.’nın yardımıyla evde doğum yaptı. S.K., kanaması durmayınca annesi ve ağabeyi G.K. tarafından Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi yapılan S.K., annelerinin bir, babalarının ise ayrı olduğu ağabeyi S.K.’nin kendisine evde cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Doğan bebekten alına DNA örneklerinin ardından babanın S.K. isimli ağabeyinden değil, diğer ağabeyi G.K.’den olduğu ortaya çıktı. S.K.’nin Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporunda ise ruhsal yönden kendini savunamayacak durumda olduğu ve mevcut zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılabileceği, ancak vereceği ifadelere ana hatları ve kuvvetli delillerle desteklendiği takdirde itibar edilebileceği belirtildi. Gözaltına alınan ağabeylerden G.K. tutuklanırken, S.K. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianamede, G.K. ve S.K. hakkında ‘Çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel saldırı’ suçlarından dava açıldı. Anne H.K. hakkında ise ‘suçu bildirmeme’ suçundan 1,5 yıl hapis cezası talep edildi. S.K. ise doğumun ardından bebeğiyle birlikte Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nce koruma altına alındı. 

SAVCI MÜTALAASINI SUNDU 
Zonguldak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık S.K., tutuksuz sanıklar G.K. ile anne H.K. ile avukatlar katıldı. Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada, S.K.’nın iki ağabeyinin de cinsel istismarına maruz kaldığını beyan ettiği ifade edildi. Tutuksuz sanık S.K.’nın hafif zeka geriliği olan S.K.’yı bıçak ve ayakkabı ile darp ederek birden fazla kez nitelikli cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle 45,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Tutuklu sanık G.K.’nın ise bebeğin babasının olduğunun ortaya çıktığı ve fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan mağdureye  birden fazla nitelikli cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle 34,5 yıla kadar hapis cezası talep etti. Tutuksuz sanık anne H.K. için ise sanıkların öz çocukları olması nedeniyle tanıklıktan çekilebilecek kişiler arasında olması nedeniyle beraatine karar verilmesini talep etti. Duruşma, mütalaaya karşı avukatların savunma yapması için ertelendi. 

Görüntü Dökümü
-Adliyeden detaylar

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DAH)

==========

2) GÜMRÜKTE YAKALANIP, ANALİZ İÇİN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NE GÖNDERİLEN İLAÇLARI ÇALDILAR

VAN’da gümrükte ele geçirilen kaçak ilaçları analiz edilmesi için gönderildiği İl Sağlık Müdürlüğü’nün deposundan çaldığı belirlenen 3 kişi, güenlik kamerası görüntülerinden tespit edilerek yakalandı. 
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, 25 Nisan ile 5 Mayıs tarihleri arasında 5 farklı kurum ve iş yerinde yaşanan hırsızlık olaylarıyla ilgili çalışma başlattı. Ekipler, yapılan çalınmayla ilgili 125 saatlik güvenlik kamerası görüntülerini inceledi.
Ekipler, 5607 sayılı kaçakçılık kanunu kapsamında gümrükte yakalanıp Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından el konularak analiz edilmesi için Sağlık Müdürlüğü’ne gönderilen ilaçları depodan çalan 3 kişinin kimliklerini tespit etti. Ekipler, düzenlenen operasyonla şüpheliler M.T., E.E., H.İ.S.’yi gözaltına aldı.
İpekyolu ilçesindeki iş yeri ve kurumda meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili de Ö.S. ve H.A. çaldıkları 2 matkap, 1 spiral makinesi, 60 metre uzunluğunda elektrik kablosu ve 5 metre uzunluğunda kaynak kablosu ile yakalandı.
Tuşba ilçesinde iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili de çalışma yapan polis, Ö.O.’yu gözaltına alındı. Şüphelinin adresinde yapılan aramada 2 motosiklet ve motosiklet malzemeleri ele geçti.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 6 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————
Güvenlik kamerasına yakalanan hırsızlar
-Detaylar
-Hırsızların çaldıkları malzemeler
-Gözaltına alınan şüphelilerin Eminyet Müdürlüğü’nden  çıkarılması
-Araçları binmeleri

Haber: Behçet DALMAZ/VAN, (DHA)-

==============================================================

3) HEMŞİRE ANNELERİN ZORLU MÜCADELESİ

*- Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Covid Yoğun Bakım’da çalışan koronavirüsle mücadelede en ön safhada yer alan birkaç hemşireden biri onlar. 

*- Koronavirüs hastaların tedavilerinin yanı sıra onların yeme içme ihtiyaçlarından kişisel bakımlarını da yapan hemşire anneler, eşinden, çocuklarından fedakarlık edip canla başla çalışmaya devam ediyor. 

AÜ Hastanesi kırmızı kodlu Covid Yoğun Bakım’da koronavirüs hastalarını hayata döndürmek için mücadele eden sağlık çalışanları yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Koronavirüse yakalanan kişilerle yakın temasta olan, kişisel bakımlarını dahi yapan hemşireler, koronavirüs taşıyıcısı oldukları için hayatlarını endişeli bir şekilde devam ediyor. Hastanedeki sorumluluklarının dışında annelik görevini de üstlenen hemşireler ise ailelerinin hayatı için kaygı taşıyor. Hastaneden eve geldiklerinde onları kapıda bekleyen evlatlarından uzak duruyorlar. Pandemi nedeniyle zor zaman geçiren hemşire anneler, bu dönemde en çok anlaşılmak ve ailelerinin de aşılanmasını istiyor.
AİLELER AŞILANMALI
Covid Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Sevgi Özdemir (47) yaklaşık 2-3 hafta önce koronavirüse yakalanıp atlattığını anlattı. Bu dönemde ailesi için endişelendiğini aktaran Özdemir, oğlunun üniversite sınavına hazırlandığını ve bulaş riskinin oluşmaması için onu izole ettiğini söyledi. Özdemir, “Bu zorlu süreçte biz ne kadar emek sarf ediyorsak, halkımızdan da lütfen maske, mesafe ve temizlik konularında özellikle izolasyon günlerinde yasaklara uyulmasını istiyoruz. Ayrıca sağlık çalışanlarının ailelerine bir an önce aşının gelmesini istiyoruz. Burada covid pozitif hastalara temas edip evlerimize gidiyoruz” dedi.
Pozitif kişilerin vücut bakımı dahil her türlü ihtiyacında ailelerinden daha çok bakım verdiklerini belirten Özdemir, “Lütfen bizlere biraz saygı gösterin, bizi anlayın. Bir an önce ailemize, eşimize, çocuklarımıza aşının yapılmasını rica ediyoruz” diye konuştu.
EMZİRMEYİ BIRAKTI
Covid Yoğun Bakım’da çalışan hemşire Eda Arıcı Türker (30), pandemi nedeniyle çok zor bir süreçten geçtiklerini anlattı. 2,5 yaşında kız çocuğu annesi Türker, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Emzirirken pandemi yoğun bakımda çalışıyordum ve bu sırada pozitif tanı aldım. Bu süreçte tedavi görebilmem için emzirmeyi bırakmak zorunda kaldım. Bu kızım için de çok büyük bir travma oldu. Annesinin maske eldiven takması ondan uzaklaşması ona dokunamaması kızım için de çok travmatikti. Her eve gittiğimde kızım sarılmak, koklamak öpmek istiyordu. İlk başlarda onu sevmediğimi, istemediğimi ondan uzaklaştığımı düşünüyordu. Daha sonra bunun bir gereklilik olduğunu anladı. O da bu sürece alıştı ve beklemeyi öğrendi. Çok küçük yaştaki sağlıkçı çocukları bu şekilde olgunlaşmak zorunda kaldı. Biz bu mücadeleye devam ediyoruz. Mesafelerine, maskerine ve temizliklerine önem versinler. Yasaklar hepimizin sağlığı için koyuldu. Buna uysunlar ve bize destek olsunlar.”
VİCDAN AZABI HİSSİ
Hemşire Sema Günay Şahin (35), 2 ve 5 yaşlarında iki oğlu olduğunu anlattı. Küçük oğlunu hala emzirdiği belirten Şahin, koronavirüsün anne sütüyle geçtiğine dair bir veri olmadığı için emzirmeyi kesmediğini fakat ‘oğluma bulaştırabilirim’ endişesini sürekli taşıdığını söyledi. Hemşire Şahin, “Çok şükür bir şey olmadı ama bunun vicdan azabıyla başa çıkamayabilirdim ama emzirmekten de kesmek istemedim. Anne sütünün bağışıklık etkisi ömür boyu sürecek. Kesseydim geri dönüşü de olmayacaktı” dedi.
Büyük oğlunun normalde çok uysal bir karaktere sahip olduğunu belirten Sema Günay Şahin, pandemi sürecinde çok hırçınlaşmaya başladığını anlattı. Haftada 1 gün oğluyla anne oğul günü yaptıklarını aktaran Şahin, oğlunun o günü dört gözle beklediğini söyledi. Şahin, “Çok fazla yaklaşmamaya mesafeli durmaya çalışıyorum. Çocuklarıma annem bakıyor. Eşime çok fazla yük bindi. Bu süreçte çok yıprandık. Daha ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Ucu görünmeyen bir tünel bu. Daha çok anlaşılmak istiyoruz” diye konuştu.
BAKICILAR TERK ETTİ
Hemşire Ezgi Sağdaş (38) ise pandemi nedeniyle her eve gittiğinde endişelendiğini belirtti. 3 yaşındaki oğlunun kapıdan girer girmez kendisine sarılmak istediğini anlatan Sağdaş, “Antalya’da hiçbir yakınım olmadığı için kreşlerin kapanıp kapanmayacağı kararı konusunda endişelendim. İzin alamadığım için 3 yaşındaki bir çocuk kime emanet edilir diye düşündük. İster istemez bakıcı sorunlarımız oldu. Çok şükür sağlık çalışanlarının çocukları için kreşler kapanmadı. Çok zorlu süreçlerimiz oluyor hiçbir zaman hasta bakmaktan çekinmiyoruz. Pandemide çalıştığımız için bakıcılar da çocuklarınıza bakamayız deyip gidiyorlar. Bu tür olağanüstü durumlarda çocuklarımızı bırakabileceğimiz bir yerlerin olmasını istiyoruz” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
– Akdeniz Üniversitesi Drone genel görüntüsü
– Covid yoğun bakım ünitesi
– Tulum giyen hemşirelerin covidli hastaya müdahalesi
– Hastadan detaylar
– Hemşirelerin çalışmalarından detay
– Cihazlardan detaylar
– Hastanın elini tutan hemşireden detay
– DHA Muhabiri Aslı Duran’ın anonsu
– Pandemi yoğun bakımda çalışan hemşireler detay
– Röp1: Sevgi Özdemir
– Röp2: Eda Arıcı Türker
– Röp3: Sema Günay Şahin
– Röp4: Ezgi Sağdaş

HABER -KAMERA: Aslı DURAN /ANTALYA, (DHA)

==================

4) SERİK’TE 10 NOKTADA PAZAR KURULDU

ANTALYA’nın Serik ilçesinde İçişleri Bakanlığı genelgesi doğrultusunda 10 noktada pazar kuruldu. HES kodu sorgulaması ve ateş ölçümü yapılarak içeri alınan vatandaşlar alışverişini yaptı.
İçişleri Bakanlığı’nın tam kapanma sürecinde cumartesi günleri pazarların açılmasına ilişkin genelgesinin ardından Serik ilçesinde de 10 yerde semt pazarı kuruldu. Saat 10.00 – 17.00 arasında açık olacak pazarlara gelen esnaf sabahın erken saatlerinde tezgah açarak, müşteri beklemeye başladı. Pazar yerlerinin giriş ve çıkışları kontrollü geçişlerin sağlanabilmesi için bariyerlerle kapatıldı. Saatin 10.00’u göstermesiyle Serik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin denetiminde Serik Belediyesi zabıta ekipleri tarafından vatandaşlar ateşleri ölçülerek, HES kodu sorgulamasının ardından pazar yerlerine alınmaya başladı.
Serik Semt Pazarcıları ve Tuhafiyeciler Odası Başkanı Mevlüt Akıllı, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine istinaden 10 gün aradan sonra ilk defa pazar yerlerini açtıklarını söyledi. Uygulamadan memnuniyetini dile getiren Akıllı, “Pazar yerlerinin açılması hem üreticimiz, hem pazarcı esnafımız hem de tüketicimiz için fayda sağladı. Devlet büyüklerimizden arife günü de aynı şekilde pazar yerlerinin açılmasını istiyoruz” dedi.
Pazarcı Zafer Kirli, “Pandemi süreci içerisinde ilk pazarımızı açtık. Memnunuz. 7-8 günlük bir süreç evde geçti. Bu süre içerisinde başka bir gelir kaynağımız olmadı. Pazarlarımızın açılmasından memnunuz. İnşallah pazarımız iyi olur. Özellikle arife günü tekrar pazar kurulmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Alışverişe gelenler ise pazarın açılmasından memnun olduklarını ve alışverişlerini yaptıklarını, yığılmalar olmadığını, insanların rahatlıkla alışverişlerini yaptıklarını söyledi.
Öte yandan Serik’te cuma pazarı, salı pazarı, pazar pazarı, Belek pazarı, Gedik pazarı, Boğazkent pazarı, Gebiz pazarı, Abdurrahmanlar pazarı, Yukarıkocayatak pazarı ve Çandır pazarı olmak üzere 10 ayrı yerde pazar kuruldu.

Görüntü Dökümü
————–
– Pazar yerinden görüntüler
– Vatandaşlarla röportaj
– Pazarcı Zafer Kirli röportaj

HABER-KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK,(Antalya)(DHA)

=========================

5) İKİ AYRI EVDEN HIRSIZLIK YAPAN ŞÜPHELİ, YAKALANDI

OSMANİYE’de birer gün arayla aynı sokakta 2 ayrı evden hırsızlık yaptığı belirlenen İ.E., polis tarafından yakalandı.
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, Kazım Karabekir Mahallesi’nde 26 ve 27 Nisan günlerinde 2 ayrı evden hırsızlık olaylarıyla ilgili çalışma başlattı. Çevredeki güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, her iki hırsızlık olayını gerçekleştiren şüphelinin İ.E. olduğunu belirledi. İ.E, evinde yakalanarak gözaltına alındı.
Kamera görüntülerinde, İ.E.’nin ilk gün girdiği evden yaklaşık 600 liralık tarım ilaçlama pompasını, bir gün sonra ise yakındaki bir evden 2 bakır kazanı çaldığı görüldü.
İ.E.’nin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği ifade edildi.

Görüntü Dökümü
———————————–
-Şüphelinin sokak üzerinde yürüyerek ilerlemesi
-Tarım aletini çalan şüphelinin hızlıca uzaklaşması
-Hırsızlık yaptığı bölgede dolaşması
-Bakır kazanları çalarak gelişi, uzaklaşması

Haber: İbrahim EMÜL-Kamera: OSMANİYE,(DHA)

===========================

6) ALTIN TAKI ÜRETİMİNDEKİ DÜŞÜŞTE PANDEMİ ETKİSİ

ALTIN takı üretiminde İstanbul’dan sonra Türkiye’de ikinci olan Kahramanmaraş’taki kuyumcuların üretimi, yüzde 70 düştü. Kahramanmaraş Kuyumcular Odası Başkanı Hacı Mustafa Öz, pandemi tedbirleri çerçevesinde düğün ve nişanların iptal edilmesiyle takı üretimlerinin 7 tonlardan 2 tona kadar düştüğünü söyledi.
Kahramanmaraş’taki kuyumcular, yakın zamanda açılan, hem alan büyüklüğü hem de atölye sayısı ile dünyanın en büyük altın takı üretim tesislerinden olan, 107 bin metrekare kapalı alana sahip Altınşehir’de takıları üretecek. 24 ayar saf altınının maharetli ustaların ellerinde çeşitli işlemlerden geçirilerek, kolye, küpe, gerdanlık, yüzük gibi takılara dönüştürüldüğü atölyelerde pandemi nedeniyle en sessiz günler yaşanıyor. Düğün ve nişanların koronavirüs tedbirleri kapsamında iptal edilmesiyle atölyelerin tamamında sipariş üzerine üretim yapılıyor.
‘ÜRETİM 7 TONDAN 2 TONA DÜŞTÜ’
Kahramanmaraş Kuyumcular Odası Başkanı Öz, pandeminin sadece Türkiye’de değil tüm dünyada hemen hemen birçok sektörü olumsuz etkilediğini, bu sektörlerden birinin de altın takı üretimi olduğunu söyledi. Geçen yıl takı üretiminin 2019’a oranla yüzde 70 düştüğünü belirten Öz, buna rağmen sektörde işçi çıkarılmadığını kaydetti. Öz, sektördeki son durumu şöyle anlattı:
“Kahramanmaraş’ta irili ufaklı ortalama 500 atölye var. 2020’de çıkan bu pandemi dünyanın her tarafından tüm sektörleri ve herkesi etkilediği gibi Kahramanmaraş’ta imalat yapan kuyumcu esnafını da çok derinden etkiledi. Biliyorsunuz toplantılar, özel günler, düğünler, nişanlar gibi birçok etkinlikler Covid-19’dan dolayı yapılamaz hale geldiğinden bu yana sektörümüz sürekli can çekişir hale geldi. Sektörümüz nefes almak istiyor ama bu Covid de tüm dünyanın başına bela olmaya devam ediyor. 2019’da 7 ton altını takıya dönüştürülürken, 2020’de bu rakam 2 tona kadar düştü ve bu düşüş halen devam ediyor. Gerçekten sektör ayakta durmakta zorlanıyor. Sektörde 4 bin kişi istihdam ediliyor ve firmalarımız işçi çıkarmadan ayakta durmaya, kendi yağlarıyla kavrulmaya çalışıyorlar. Kesinlikle kendilerini değil istihdam edilen çalışanları düşünerek kapılarını açık tutmaya çalışıyorlar. Umarım 2021 yılı bu pandemiden kurtuluş yılı olur ve bizim de yarınlarla ilgili bakış açımız değişir. Bu yıl tamamlanan Altınşehir’de hedefimiz 10 bin istihdamdı. İnşallah pandeminin bitmesiyle o günleri yakalayacağımız düşünüyorum.”
’35 YILDIR BÖYLE BİR ŞEYLE KARŞILAŞMADIK’
Atölye sahiplerinden Yaşar Gözüaçık da pandeminin bitmesiyle eski günlere dönmenin hayalini kurduklarını belirterek, “2019’da işlerimiz iyiydi fakat bu pandemi süreci girince işlerimizde durgunluk oldu. Düğünlerin iptal olması bizim işimizi etkiledi. 10 personelimiz var ve bu süreçte onları çıkarmamaya çalışıyoruz. Bir de mesleğimizde elemanları kendimiz yetiştirdiğimiz için onları bir şekilde çıkarmamaya çalışıyoruz. 35 yıldır işletme sahibiyim ve 35 yıldır hiç böyle bir şeyle karşılaşmadık” dedi.

Görüntü Dökümü
—————–
– Atölyedeki boş tezgahlar
– Hacı Mustafa Öz ile röp.
– Takı üretiminden detay
– Yaşar Gözüaçık’tan detay
– Gözüaçık ile röp.

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

==================================================

7) KUŞ CENNETİNDEN KARTPOSTALLIK GÖRÜNTÜLER

İZMİR Kuş Cenneti’nde gün batımı yapılan havadan çekimde, tabloları aratmayan manzaralar ortaya çıktı.
Çiğli ilçesindeki İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı geçtikten 1 kilometre sonra sağ kısımda yer alan İzmir Kuş Cenneti, kırsal Sasalı Mahallesi’nden Foça ilçesine kadar uzanıyor. Bölge aynı zamanda, Gediz Delta’sının güney kısmında kalıyor. Sasalı’da yer aldığı için Sasalı Kuş Cenneti olarak da adlandırılan İzmir Kuş Cenneti’nde flamingodan nesli küresel ölçekte tehlike altında olan tepeli pelikana kadar binlerce kuş barınıyor. Kuş cennetindeki kartpostallık görüntüler, havadan görüntülendi. Tabloları aratmayan güzellikteki kuş cennetinin havadan görüntüleri seyir zevki yarattı. Günbatımıyla birlikte gökyüzündeki kızıllık, ayrıca suyun üstündeki kuşların zarafeti izleyenlerde keyif yarattı.

Görüntü Dökümü
—————–
Kuş cenneti drone görüntü

Haber: Kadir ÖZEN / İZMİR, DHA)

=====================================

Exit mobile version