Reklam Alanı
Reklam Alanı

HABEROLDUK YURT BÜLTENİ- 15

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

 

Helikopter plaja indi, güneşlenenler şaşkınlık yaşadı (2)
SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN AÇIKLAMA

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nce, Muğla’nın turistik ilçesi Marmaris’te, bir plaja helikopter inmesine ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “Bazı sosyal medya sayfalarında ‘Plaja İniş Gerçekleştirildi’ olarak duyurulan olaya ilişkin olarak; bahse konu hava aracının uçuş planına iniş noktası olarak ‘364400N-0281600E’ olarak belirtildiği, ancak Genel Müdürlüğümüzce yapılan incelemede söz konusu koordinatın plaj bölgesine yaklaşık olarak 5 NM (9.5 km) mesafede bulunduğu tespit edilmiştir. Uçuş Planı çekilirken işletmeler tarafından söz konusu genelgede yer alan tüm gerekli prosedürler uygulamış kabul edilir ve tanımlı alanlar dışında (havaalanı, heliport, helipad, vb.) kalan alanlarda uçuş planına ‘ZZZZ’ doldurularak koordinat yazılır ve uçuş planı ilgili brifing ofisi tarafından kabul edilir” denildi.

‘GEREKLİ GÖRÜLMESİ HALİNDE İDARİ İŞLEM TESİS EDİLECEKTİR’
Açıklamada ayrıca, “Bu bağlamda, tanımsız alanlara iniş/kalkış yapılması işletme ve sorumluluğunda olmakla birlikte olayın özelinde uçuş planında belirtilen koordinat ile iniş yapılan alan arasındaki farkın açıklanması amacıyla ilgili işletme ve pilot açıklamaları talep edilecektir. Söz konusu açıklamalar ve eldeki veriler kapsamında SHY-1 ve SHY-6C Yönetmelikleri kapsamında komisyon kurularak gerekli değerlendirmelerin yapılacağı ve bu değerlendirme kapsamında gerekli görülmesi halinde işletme ve pilot nezdinde idari işlem tesis edilecektir. (SHY-İPC Yönetmeliği kapsamında para cezası, SHY-1 Yönetmeliği kapsamında pilot lisansı üzerinde işlem, vb.)” ifadeleri yer aldı.

ANKARA (DHA)

===========

Reklam Alanı

GEBZE-DARICA METRO HATTI 2023 YILINDA HİZMETE GİRECEK (2)

BAKAN KARAİSMAİLOĞLU: MİLLİ ELEKTRİKLİ TREN SETİ BU YIL MİLLETİMİZİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TÜRASAŞ Sakarya Bölge Müdürlüğü’nde incelemelerde bulundu. Bakan Karaismailoğlu, “Millî Elektrikli Tren setinin prototip üretimini ve fabrika testlerinin gerçekleştirilmesini takiben, yol testlerine başlandı. Bundan sonra da akredite kuruluş kontrolündeki seyir emniyet ve konfor testlerine geçilecek. Ve trenimizi bu yıl içerisinde milletimizin hizmetine sunacağız.” dedi.
‘DEMİRYOLU REFORMUMUZA LİDERLİK EDİYOR’
Millî Elektrikli Tren setinin bu yılın son çeyreğinde seri üretimine başlamayı hedeflediklerini belirten Karaismailoğlu, “TÜRASAŞ, milli ekonomi ve milli bağımsızlık yolunda çok önemli projelere öncülük ediyor. Bu yılın son çeyreğinde seri üretimine başlamayı hedeflediğimiz Millî Elektrikli Tren seti, elektrikli ana hat lokomotifi, hibrit lokomotif,  dual lokomotif ve özgün motor projelerinin yanı sıra yine bu yıl prototip imalatına başlanan Milli Banliyö Tren seti projeleri ile TÜRASAŞ, demiryolu reformumuza liderlik ediyor.” diye konuştu. 
‘BU YIL MİLLETİMİZİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ’
Aralık 2020’de Milli Elektrikli Tren seti projesinin ilk prototip setinin raylara indiğini hatırlatan Bakan Karaismailoğlu, “Saatte 160 kilometre hıza ulaşan Milli Elektrikli Tren setinin prototip üretimini ve fabrika testlerinin gerçekleştirilmesini takiben, yol testlerine başlandı. Bundan sonra da akredite kuruluş kontrolündeki seyir emniyet ve konfor testlerine geçilecek. Ve trenimizi bu yıl içerisinde milletimizin hizmetine sunacağız. Saatte 225 kilometre hıza ulaşacak Milli Elektrikli Hızlı Tren Projesi’nde ise tasarım süreci devam ediyor. Bu Projeden elde edilen bilgi birikimi marifetiyle, ihalesi kazanılan Gaziray (Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Banliyö Projesi) projesinde tasarım çalışmaları devam ediyor.” dedi.
‘YENİ SİPARİŞLER ALINDI’
Milli Elektrikli Tren için yeni siparişler alındığını belirten Bakan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
“TCDD için, bugüne dek 2 bin 300 adet yolcu vagonu imalatı ile 38 bin 490 adet yolcu vagonu bakım, onarım, revizyon ve modernizasyonu gerçekleştiren TÜRASAŞ Sakarya Bölge Müdürlüğü,  ülkemizi raylı taşıtlar alanında dışa bağımlı olmaktan kurtarırken, milli ekonomiye önemli katkılar sağlıyor. 2021 yılı itibarıyla 95 araçlık 19 Set Milli Elektrikli Tren siparişi alındı ve seri üretim süreci için satın alma faaliyetleri başlatıldı. Milli Tren üretimi ile birlikte, TÜRASAŞ Sakarya Bölge Müdürlüğümüz ayrıca, alüminyum araç gövdesi üretim yeteneğine de kavuştu. Projemizde yerlilik oranı yüzde 60 olan Milli Elektrikli Tren setinin seri üretimi ile birlikte yerli üretimin projedeki payını yüzde 80’e ulaştırmayı hedefliyoruz.” 
‘ÜLKEMİZİN DEMİRYOLU AĞINI ÖRMEYE DEVAM EDİYORUZ’
TÜRASAŞ da TCDD Taşımacılık A.Ş. ihtiyaçlarını karşılamak üzere, yataklı vagon, VIP yataklı vagon proje çalışmalarının devam ettiğini açıklayan Karaismailoğlu, şu açıklamada bulundu:
“Bu yıl içinde 5 adet VIP, 12 adet yataklı vagon imalatı da tamamlanacak. Aynı şekilde Eskişehir ve Sivas bölge müdürlüklerimizde de çok önemli çalışmalar artarak devam ediyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, ülkemizin demiryolu ağını örmeye devam ediyoruz. Bunu yaparken de demiryollarımızın ihtiyacı olan tüm makine ve ekipmanları milli ve yerli kaynaklarla ülkemizde üretiyoruz. Jeopolitik konumumuzun sağladığı avantajla, Doğu-Batı hattı ‘İpek Demiryolu’ Orta Koridor’u üzerinde, yük ve yolcu taşımacılığında bölgesinde lider ülke olmak için canla başla çalışıyoruz. Pekin’den Londra’ya uzanan demir yolu hattında ülkemizi avantajlı bir geçiş noktası olarak ön planda tutacak çabalar sarf ediyoruz. İstanbul Marmaray demiryolu geçişi ile de bu hattın altın halkasını takmıştık.”
‘BİRİLERİ GİBİ “İSTEMEZÜK” DEMİYORUZ’
Gençler için yeni iş fırsatları sağlayacak projelerde sorumlulukları yerine getirdiklerini söyleyen Bakan Karaismailoğlu, “Birileri gibi “istemezükö demiyor,  bu millet için, geleceğimiz olan gençlerimiz için yeni iş ve aş fırsatları sağlayacak, ülkemizi hak ettiği gibi küresel bir aktör hâline getirecek projelerde sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Türkiye’yi küresel demiryolu ağının ‘oyun kurucusu’ kılmak için yolumuza durmadan devam ediyoruz.” dedi.
BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU PROJESİNDE TAŞINAN YÜK SAYISI 1 MİLYONU AŞTI
Bakan Karaismailoğlu, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinde, geçen hafta itibarıyla, hat aracılığı ile taşınan toplam yük sayısı 1 milyon tonu aştığını ve Çin’den kalkan bir yük treninin Marmaray aracılığı kıta değiştirerek Avrupa’daki adresine başka bir ulaşım modunu kullanmaksızın ulaşabildiğini söyledi. 

Görüntü Dökümü
—————————-
-Bakan’ın TÜRASAŞ’a gelmesi
-Açıklama yapması
Haber-Kamera-Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/SAKARYA, (DHA)

=====================

KAZADA HAYATINI KAYBEDEN ÜNİVERSİTELİ MÜZEYYEN, SON YOLCUĞUNA UĞURLANDI

Antalya’nın Alanya ilçesinde yaya geçidinde yolun karşına geçmek isterken hafif ticari aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Müzeyyen Koç (23), memleketi Afyonkarahisar’da toprağa verildi. Üniversite öğrencisi Müzeyyen Koç’un Alanya’ya ailesini ziyarete gittiği, bisikletiyle sahilde gezinti yaptıktan sonra eve döndüğü sırada kazanın meydana geldiği öğrenildi.

Kaza, dün saat 12.30 sıralarında Alanya’nın Mahmutlar Mahallesi D-400 kara yolu üzerinde meydana geldi. Alanya’dan Mersin yönüne doğru giden Hasan K.’nın kullandığı 33 HT 500 plakalı hafif ticari araç, Mehmet Çakır Caddesi’nde bulunan kavşaktan bisikletiyle yolun karşısına geçmek isteyen Müzeyyen Koç’a çarptı. Çarpmanın şiddetiyle Müzeyyen Koç birkaç metre savrulurken, Hasan K.’nin kullandığı araç ise karşı yönden gelen Ferhat A. yönetimindeki 07 E 8784 plakalı hafif ticari araca çarparak durdu.
Çevredekiler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirirken, bölgeye çok sayıda sağlık, jandarma ve polis ekibi geldi. Yapılan incelemede bisiklet sürücüsü Müzeyyen Koç’un yaşamını yitirdiği belirlendi. Müzeyyen Koç’un cansız bedeni jandarma ve savcılık incelemesinin ardından Alanya Belediyesi morguna kaldırıldı. Hafif ticari araç sürücüsü Hasan K. ise gözaltına alınarak, işlemleri yapılmak üzere karakola götürüldü.
TOPRAĞA VERİLDİ
Müzeyyen Koç’un cenazesi otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi. Koç’un cenazesi daha sonra toprağa verilmek üzere memleketi Afyonkarahisar’a getirildi. Bugün öğle vakti Paşa Camisi’nde Müzeyyen Koç için cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye Müzeyyen Koç’un ailesi ve yakınları katıldı. Müzeyyen Koç’un cenazesi kılınan namazın ardından Bayraktepe Mezarlığı’nda toprağa verildi.
AİLESİNİ ZİYARETE GİTMİŞ
Müzeyyen Koç’un Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Sosyoloji Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi olduğu ve polis memuru olan babasının görev yaptığı Alanya’ya ailesini ziyarete gittiği öğrenildi. Afyonkarahisar’da basketbol hakemliği de yapan Koç’un, dün sahildeki gezintinin ardından evine döndüğü sırada kazanın meydana geldiği belirtildi.

Görüntü dökümü:
—————
– Tabutun konulması
– Helallik alınması
– Cenaze namazının kılınması
– Detaylar
HABER- KAMERA: Ali Fuat GÜÇLÜER/AFYONKARAHİSAR, (DHA)

==========================================

ŞEBNEM HEMŞİRENİN AİLESİ KIZLARININ ÖLÜMÜNÜN ARAŞTIRILMASINI İSTİYOR

İSTANBUL’da, 7 gün önce kaldığı pansiyonun odasındaki pencereden demir korkuluklara düşerek yaşamını yitiren İzmir’de yaşayan hemşire Şebnem Köker’in (29) ailesi, kızlarının ölümünün intihar ya da kaza olmadığına, kadın cinayetine kurban gittiğine inandıklarını söyledi. Aileye destek veren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, Köker’in ölümünde bir cinayet şüphesi olduğunu öne sürerek, olayın araştırılmasın istedi.
?İzmir’de hemşire olarak çalışan Şebnem Köker, nöbetten çıktıktan sonra çalıştığı özel hastaneden 4 Haziran’da ayrılıp, iddiaya göre erkek arkadaşı olan Timurçin B. ile görüşmek için İstanbul’a gitti. Timurçin B. ile Köker, Kadıköy’de bir pansiyona yerleşti. 6 Haziran gecesi Şebnem Köker, kaldığı pansiyonun 5’inci katındaki odasının penceresinden demir korkuluklara düştü. Şebnem Köker olay yerinde yaşamını yitirdi.
Olayı görenlerin ihbarı üzerine söz konusu adrese polis ekipleri sevk edildi. Polis, Timurçin B.’yi gözaltına aldı. Emniyette ifadesi alınan Timurçin B. ardından serbest bırakıldı.
‘OLAYDA ŞÜPHE VAR’
İzmir’in Bornova ilçesi Yeşilova Mahallesi’nde oturan Şebnem Köker’in ailesi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, Köker ailesinin evlerinin önünde bir araya gelerek, olayda şüphe bulunduğunu belirtip, araştırılmasını istedi. 
‘TELEFONU 18’DE DENİZE DÜŞTÜ DEDİ, 23’E KADAR BU TELEFONU KULLANMIŞ’
Şebnem Köker’in babası Abdullah Köker, kızının kaza ya da intihar nedeniyle yaşamını yitirmediğini öne sürerek şüphelerin ortadan kaldırılması için yetkililerden yardım istedi. Köker, kızının ölümünün üzerindeki sır perdesinin kalkmasını istediğini belirterek, “Yalan ifadelerle bu olayın üzeri kapatılıyor. Türk adaletine de güveniyorum. Kızımın olayının üzerindeki sır perdesinin kalkacağına inanıyorum. Basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Şu anda bu olay intihar, kaza, düşme gibi gösteriliyor. Fakat bunun cinayet olduğuna eminim. Bana saat 18.00 ile 19.00 arası telefonun denize düştüğünü söylüyorlar. İfadesinde bunu söylemiş. Fakat 23.00’e kadar kızım bu telefondan görüşme yapmış. Arkadaşlarıyla fotoğraf paylaşmış, mesajlaşmış. Hepsinin kanıtı var” dedi. 
‘İNTİHAR YA DA KAZA DEĞİL, KADIN CİNAYETİ’
Kızının cinayete kurban gittiğini düşündüğünü ifade eden Köker, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Şüpheli ‘İçerde boğuşma yaptık tırnağı koptu’ diyor. Karakola gittiğimizde bu şahsın üzerinde uzun kollu giysiler vardı. Bütün yaralarını kapatmak için giydiğini tahmin ediyorum. Bize bunu başka türlü yansıttılar. Biz ya intihar ya kaza diye düşünerek İzmir’e geldik. İzmir’e geldiğimizde bunları öğrendik. Bu olayın bir intihar ya da kaza değil bir kadın cinayeti olduğunu İzmir’de öğrendim.”
‘ŞEBNEM’İN ÖLÜMÜNÜN BAŞ ŞÜPHELİSİ SERBEST BIRAKILDI’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri de “Kadın cinayetlerini durduracağız” ve “Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygula” sloganları attı. ‘Sessiz Kalmıyoruz’ yazılı pankartlar taşıyan grup adına konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Üyesi Hilal Susuz, Şebnem Köker’in ölümünün üzerinden 7 gün geçtiğini hatırlatarak, tüm şüpheleri kaldırmak için mücadele edeceklerini söyledi. Hilal Susuz şöyle konuştu: 
“Şunu biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi, yasalar, anayasa etkin şekilde uygulansaydı Şebnem aramızda olurdu. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayıp kadın cinayetlerinin önüne geçmekle yükümlü olanlar tek gecede İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiler. Bizler bu sözleşmeden vazgeçmeyeceğiz. Bu sözleşme yaşatır. ‘Kadın cinayetleri azaldı’ diye açıklamalar yapılırken şüpheli kadın ölümlerinin artmasını görmezden geliyorlar. Nasıl ki İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması kadın cinayetlerini örtmeye çalışan erkeklere cesaret verdiyse sözleşmeden çıkılması bu cesareti artırdı. Şebnem’in ölümündeki baş şüpheli serbest bırakıldı. Ailesi daha acısını yaşayamadan Şebnem için adalet mücadelesi veriyor. Hiçbir aile buna mecbur değil.”

‘ŞULE ÇET GİBİ ŞEBNEM’İN ÖLÜMÜ DE AYDINLATILACAK’

İstanbul’da 19 Haziran’da bir araya geleceklerini ve eylem yapacaklarını belirten Hilal Susuz, “Devlet mekanizması ortadaki şüpheleri açığa çıkarmakla yükümlüdür. Baş şüpheli neden serbest bırakıldı? Ortada şüphe varsa aydınlatılmalı. Nasıl ki Şule Çet kardeşimizin şüpheli bırakılmaya çalışılan ölümü aydınlatıldıysa Şebnem’in ölümü de aydınlatılacak. Bizler 19 Haziran’da İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz eylemine katılacağız. Biliyoruz ki kadın cinayetlerinin önüne ancak bu sözleşmenin uygulanmasıyla geçilebilir. Sadece 2020 yılında 300 kadın öldürüldü. 171 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Bir sabaha daha kadın cinayeti haberiyle uyanmak istemiyoruz. Bir kez daha buradan herkese bu mücadeleden vazgeçmediğimizi söyleyelim.”
Grup, açıklamanın ardından dağıldı.

Görüntü dökümü:
—————————
-Evin önünde pankartlarla toplanan gruptan detay görüntü
-Hilal Susuz’un konuşmasından görüntü,
-Baba Abdullah Köker’in konuşmasından görüntü.

Haber: Nevra UÇKAÇ – Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, DHA)

========================================================

DEPREMDE YIKILAN RIZA BEY APARTMANI İDDİANAMESİNDE 9 SANIK İÇİN 20’ŞER YIL HAPİS İSTEMİ

İZMİR depreminde yıkılan ve 36 kişinin öldüğü, 17 kişinin yaralandığı Rıza Bey Apartmanı’na ilişkin iddianame kabul edilerek, 9 kişi hakkında dava açıldı. İddianamede binanın yapım sorumlusu 4 kişiyle birlikte, daha önceki depremde hasar gören binanın, buna ilişkin raporuna rağmen yeniden inşasına veya tadilatına karşı çıkıp, hasarı apartmandakilerden gizledikleri ileri sürülen yönetici ve 4 kat maliki hakkında da 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
Seferihisar açıklarında geçen yıl 30 Ekim’de gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki depremde 115 kişi yaşamını yitirdi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılarak 222 günde tamamlanan soruşturmada 10’u tutuklu 29 kişi hakkında 5 ayrı iddianame hazırlandı. Ayrıca kamu görevlileri hakkında ‘görevi ihmal’e ilişkin soruşturmanın da bu iddianamelerden ayrı sürdüğü bildirildi. Depremde yıkılan Yılmaz Erbek Apartmanı iddianamesinin ardından, Rıza Bey Apartmanı’nın da iddianamesi mahkemece kabul edildi.

Rıza Bey Apartmanı’na ilişkin, depremde 36 kişinin öldüğü ve 17 kişinin de yaralandığı bildirilen iddianamede, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, binanın çökmesine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında tutuklu müteahhit, mimar, inşaat mühendisi ve denetmenin yanı sıra apartman yöneticisi ile 4 apartman maliki de sanık olarak yer aldı. Binada enkaz altında kalarak ölenlerin yakınları ve yaralanan 47 kişi de davaya müdahil oldu.

İzmir Dokuz Eylül ve İstanbul Teknik üniversitelerinden 7 akademisyenin bilirkişi olarak hazırladığı ortak rapora değinilen iddianamede, 1993 tarihli ruhsata sahip binanın ‘Deprem Bölgesinde Yapılacak Yapılan Hakkında Yönetmelik-1975’e tabi olduğu belirtildi. Bilirkişi raporuna dayanılarak beton ve karot numunelerinin deney sonuçlarına göre, betonarmenin projedeki beton dayanım sınıfını sağlamadığına dikkat çekilen iddianamede, donatı kuponu numunelerinin deney sonuçlarında da bazı nervürlü donatıların binanın yapıldığı dönemde yürürlükte olan TS708’de verilen mekanik şartlarına uymadığı, etriyelerin uçlarının proje ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak 90 gönyeli imal edildiği, ayrıca statik betonarme projesi hesap raporunda ardışık katlar arası öteleme sınırının aşıldığı vurgulandı.
Bu veriler ışığında projedeki eksiklikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hatalarıyla yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle yıkılan Rıza Bey Apartmanı’ndaki ölüm ve yaralanmalardan İnşaat Mühendisi Tamer Paker, Yüksek Mimar Ali Serdar Bayram, Gözetmen Durak Kayar ve Müteahhit Hasan Hüseyin Özkan’ın sorumlu oldukları belirtildi.
APARTMAN YÖNETİMİ VE KAT MALİKLERİ SORUMLU TUTULDU
İddianamede 2005 yılında meydana gelen depremde Rıza Bey Apartmanı’nın kolon kiriş bağlantılarında çatlakların oluştuğu, projesiz, izinsiz olarak epoksi malzemesiyle tamir edildiği, bina için 2012 yılında Deprem Riski Değerlendirme Raporu alındığında bu durumun ortaya çıktığı, buna karşılık belediye tarafından herhangi bir idari işlem yapıldığına dair kayıt bulunamadığı bildirildi. Bu duruma ilişkin bina yöneticisi Alican Alpgündüz ile kat malikleri Ramazan Bulut, Remzi Banaz, İrfan Ayçiçek ve Turgut Öztürk’ün, ‘Deprem Riski Değerlendirme Raporu’na rağmen yapının kentsel dönüşüme sokularak yeniden inşa edilmesi veya esaslı bir tadilata tabi tutulmasına karşı çıktıkları, binadaki hasarı apartman sakinlerinden gizledikleri iddiasıyla meydana gelen ölümlerden ve yaralanmalardan sorumlu olduklarına yer verildi. 1993 yılında statik hesap raporu ve betonarme projesine onay veren İmar Müdürü Mehmet U., vize veren İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nde görevli kişiyle 2012’deki raporda imzası yer alan belediye Fen İşleri Müdür Vekili Gamze E. hakkında hazırlanan evrakın da Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderildiği belirtildi.

Tolga TAHÇI/ İZMİR (DHA)-

=============================

KÂĞIT TOPLAYICI SÜSÜYLE EVDEN HIRSIZLIĞA TUTUKLAMA

OSMANİYE’de kendilerine çekçek arabasıyla kâğıt topladıkları süsü vererek evden hırsızlık yaptıkları belirlenen 1 kişi tutuklandı. 

Alibekirli Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’ndeki evin bahçesinde bulunan bakır kazaların çalındığını fark eden ev sahipleri durumu polise bildirdi. İhbar üzerine hırsızlık olayının yaşandığı eve Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri sevk edildi. Çevrede bulunan güvenlik kameralarını inceleyen polis, çekçek arabasıyla kâğıt ve çöp toplayıcısı süsü vererek evden bakır kazanları çalanların çok sayıda suç kaydı bulunan İ.D. (23) ve S.D. (17) olduğunu tespit etti. Yapılan fiziki takibin ardından kısa sürede  yakalanan 2 şüpheli  bakır kazanları 30 lira karşılığında hurdacıysa sattıklarını ifade etti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliye sevk edilen İ.D. tutuklanırken, S.D. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Şüphelilerin çekçek arabası ile yolda ilerlemeleri
-Şüphelinin birinin ikamet avlusuna girmesi, diğerinin dışarıda beklemesi
-Bahçedeki bakır kazanı çuval ile taşıması, ikametten ayrılması

Haber: İbrahim EMÜL – Kamera: OSMANİYE,(DHA)

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!