İSTANBUL, (DHA)- Pandemi döneminde artan hareketsizliğin kas kaybına neden olduğunu söyleyen Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Hasan Kerem Alptekin, Kovid-19 enfeksiyonunu geçirmiş hastaların solunumsal, fizyolojik ve psikolojik işlev bozukluklarının iyileştirilmesinde fizik tedavinin kurtarıcı olabileceğini ifade etti.
Uzmanlar, Kovid-19 rahatsızlığına yakalanan hastaların iki günlük yatak istirahatinde yüzde 2, bir haftalık yatak istirahatinde ise büyük kas gruplarında yüzde 10 düzeyinde kas kaybı olabileceğini belirtiyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Kerem Alptekin, “3-4 haftalık hareketsizlik döneminde kalp atım hızında ortalama 10-15 atım artışı ve kalp rezervinde azalma gerçekleşmektedir” dedi.
Alptekin ayrıca bu dönemde hastalarda insülin direnci gelişebileceğini, kasların insülin kullanımının bozulabileceğini ve kan şekerinde de gerçekleşebilecek düzensizliklerin ortaya çıkabileceğinin altını çizdi.
“GÜNDE ORTALAMA 750 ADIM KAS KAYBINA NEDEN OLUR”
8 Eylül ‘Uluslararası Fizyoterapi Günü’nde, pandemi dönemindeki hareketsiz yaşam tarzına dikkat çeken Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Hasan Kerem Alptekin şunları söyledi:
“Bilgisayar başında saatlerce oturmanın omurgaya getirdiği yükle birlikte hareketsizliğin de insan vücudu üzerindeki negatif etkileri gözlenmeye başlandı. İmmobilizasyonun (hareketsizlik) etkileriyle kas, kalp damar, endokrin ve sinir sistemleri üzerinde önemli etkiler oluştu. Sadece iki günlük istirahatle kuadriseps (uyluk) kas gücünde yüzde 2, bir haftalık yatak istirahatinin bile büyük kas gruplarında yüzde 10 düzeyinde kas kaybına yol açtığı bilinen bir gerçek. Bunun yanı sıra, hareketsizlikle insülin direnci gelişmesi, kasların insülin kullanımının bozulması ve kan şekerinde düzensizlikleri de ortaya çıkmaktadır. İstirahat sadece kas gücü kaybına yol açmıyor, kaslar ve sinir hücreleri arasındaki protein sentezini de olumsuz etkiliyor. Mitokondri (hücreyi oluşturan organellerden biri) fonksiyonların da sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için dirençli, yüksek yoğunluklu ve aerobik egzersizlerin birlikte yapılması gerekiyor. Yapılan çalışmalarda, sadece vücut ağırlığıyla yapılan egzersizlerin standart ağırlıklarla yapılan egzersizlerin yerine geçebileceği de tespit edilmiş durumda. Sadece 10 günlük hareketsizlikle bile kas protein yıkımında artış izlenirken, günlük 750 adım gibi düşük bir fiziksel aktivite, 2 hafta içinde hem metabolik hem de kas protein sentezinde önemli gerilemelere yol açar. Tam tersi 2 hafta 5 bin adımın üzerine çıkan orta düzeyde bir fiziksel aktivite de bu kötü sonuçları bu kadar hızla geri çeviremez.”
“3-4 HAFTALIK HAREKETSİZLİK KALP ATIM HIZINI ARTIRIYOR”
Kovid-19 hastalığına yakalanan bireylerin istirahat dönemine de dikkat çeken Alptekin, evde 2 haftalık istirahatin aerobik kapasitenin yüzde 7 oranında düşmesine yol açtığını söyledi. Bu durumun etkileri 60 yaş üstü grupta diğer erişkinlere göre iki kat daha fazla olduğunun altını çizen Doç. Dr. Hasan Kerem Alptekin, “ 3-4 haftalık hareketsizlik döneminde kalp atım hızında ortalama 10-15 atım artışı ve kalp rezervinde azalma daha önceki çalışmalarda gözlendi. Düzenli egzersiz yapmak 20-25 yaşlarında maksimum kas hacim ve gücüne ulaşılmasını sağlıyor aynı zamanda hayat boyu düzenli egzersiz yapan elit atletlerin kas gücü yaşıtlarına göre yüzde 30 daha fazla oluyor” açıklamasında bulundu.
“HAREKETSİZLİK İNSAN ÖMRÜNÜ KISALTIYOR”
Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Hasan Kerem Alptekin, günlük aktivitenin önemine değinerek şunları söyledi:
“Salgın döneminde evde kapalı kaldığımız dönemlerde çeşitli mobil uygulamaların da desteğiyle günlük fiziksel aktivite düzeyimizi en az 30 dakika ve üzerinde tutmalıyız. Çünkü hareketsiz geçirilen zamanlar insan ömrünün kısalmasına yol açmaktadır. Çocuklar ve gençler de oyunlaştırılmış egzersizlerle bu dönemi daha az problemlerle atlatabilirler. Umudumuz aşılama ve azalan vaka sayılarıyla fiziksel aktivitenin en iyi yapıldığı açık havada geçirilen zamanlarımızın artmasıdır” dedi. Alptekin kullandıkları tedavilere de değindi: “Covid-19 sonrası hastaların takiplerinde fizik tedavi hekimi tarafından hedeflenen konular arasında dispne semptomlarını (Akut nefes darlığı) azaltmak, fonksiyon kaybını azaltmak, gelişebilecek komplikasyonları önlemek, fiziksel işlevi korumak, kaygı ve depresyonu azaltmak ve yaşam kalitesini iyileştirmek yer alır. Akut enfeksiyonun aktif dönemi (7 gün) geçtikten sonra özellikle orta-ileri düzey hastalık bulgularında yatak pozisyonları verilmesi ve sık pozisyon değiştirme, mobilizasyon (yatak içinde ve yatak yanında hastanın oturtulması, tilt table ile değişen derecelerde ayakta durma pozisyonu verilmeye çalışılması), mobilizasyonu tolere eden hastalarda yürümeye yardımcı cihaz kullanarak progresif ambulasyon gibi tedavi yöntemleri önerilmektedir.”