Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

(su altı görüntüleriyle) 
1- MARMARA DENİZİ’NDE SALYA ARAŞTIRMASI… DİPTE ORANLAR YÜKSEK ÇIKTI

Gülseli KENARLI – Harun UYANIK  / İstanbul, (DHA) – Marmara Denizi’ni kaplayan salya ile ilgili inceleme yapan ekipte yer alan  İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Muhammer Balcı, “Dipteki bakteriler tarafından bunlar ayrıştırılamaya başladığı zaman, bakteriler oksijen tüketerek bunları ayrıştıracak. Bunlarında oksijeni tüketmesiyle birlikte ortamı anoksik yaptığı bir durum oluşacak. Bundan sonrasında dip ölümü bekliyoruz” dedi. 
Marmara denizi ısınıyor, deniz dibine çöken salya özellikle Gemlik ve İzmit Körfezi için deniz tabanında yaşamın sona ereceği dip ölümü tehdidi yaratıyor. İstanbul Üniversitesi Plankton Çalışma grubu deniz salyası ile ilgili bir çalışma başlattı. Ekip başladıkları çalışmanın projesini de TÜBİTAK’a sundu. Marmara Denizi’nin bir çok noktasından aldıkları örneklerle çalışmaya başlayan ekip, projeyle deniz salyasının zararların araştıracaklar. Çalışma grubunda yer alan Doç Dr. Muharrem Balcı, mevcut durumla ilgili ise Demirören Haber Ajansı’na (DHA) çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Plankton çalışma grubunda yer alan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Muhammer Balcı, geçtiğimiz hafta sonu Marmara Denizi’nden aldıkları örnekler ilgili olarak, “Adalar kıyısında yaptığımız örneklemelerde, kıyılarda tuzluluk binde 24 çıktı yani litrede 24 gram tuz tespit ettik. Normal koşullarda Marmara’da bu mevsimde binde 19, en fazla binde 20 çıkması gerekirken 24 çok yüksek bir oran. Mevsimler kaydığı için su sıcaklığı zaten fazla. Kış mevsimi kalktı neredeyse ortadan. Bundan dolayı da suda yüksek bir sıcaklık var, bunu ölçebiliyoruz. Tuzluluğun yüksek olması dipten de bir karışım olduğunu gösteriyor. Bu tuzluluğun yüksek olması dipten de bir karışım olduğunu gösteriyor, sıcaklık tabakalaşmasının ortadan kalktığını gösteriyor. Bu da ışık alan bölge olan 20 metre derinliğe kadar müsilajı besliyor, gübre olarak onları besliyor. Işık da var, su sıcaklığı da uygun olduğu için bu şekilde artışlar yaşıyoruz” dedi.

“BUNDAN SONRASINDA DİP ÖLÜMÜ BEKLİYORUZ”
Doç. Dr. Balcı, Marmara Denizi’nde deniz tabanında yaşamın sona ererek dip ölümleri gerçekleşeceğini beklediklerine dikkat çekerek, “Kümeleşmeye başlamadan önce bunlar, dağınık haldeyken balıkların solungaçlarını tıkayıp suda boğulmalarına sebep olabiliyor. Dipteki bakteriler tarafından bunlar ayrıştırılamaya başladığı zaman, bakteriler oksijen tüketerek bunları ayrıştıracak. Bunlarında oksijeni tüketmesiyle birlikte ortamı anoksik yaptığı bir durum oluşacak. Bundan sonrasında dip ölümü bekliyoruz. Bu gözlemlenen bir süreçtir. Su akıntılarının kısıtlı olduğu, su karışımın yetersiz olduğu bölgelerde yani denizin kara içine çok girinti yaptığı noktalarda, koy ve körfezlerde bunu görmek mümkün. İzmit Körfezi ve Gemlik’te bunlar görülebilir” ifadelerini kullandı.

“BAZI BÖLGELERDE DENİZE GİRMEK TEHLİKELİ DİYEBİLİRİZ”
Doç. Dr. Balcı, yaptıkları örneklemelerle ilgili olarak ise Marmara Denizi’nde bazı bölgelerde denize girmemin tehlikeli olabileceğini belirterek, “Aldığımız örneklerden hücre izolasyonları yaptık. Türlere de baktık mikroskop altında ne var ne yok diye. Burada diatom türlerini bolca tespit ettik. Skeletonema gibi alg türleri var. Bunlar sıcağı çok sevmez bahar türleridir. Bahar aylarında artışa geçerler. Havaların iyice ısınmasıyla birlikte bunlar yerlerini başka bir grup mikro organizmalara bırakacak. Bu noktada müsilajın yaz döneminde çok bir etkisi olmayacaktır. Akabinde dinoflagellat dediğimiz belki daha zararlı etkileri olabilecek türler artabilir. Bazı bölgelerde denize girmek tehlikeli diyebiliriz evet. Özellikle akıntının kısıtlı olduğu, su karışımının yetersiz olduğu bölgelerde tabi ki çünkü orada ne var bilmiyoruz. Toksin üreten, üretmeyen, hangi tür mikro organizmalar var bunları bilmediğimiz için tabi ki riskli olurö şeklinde konuştu.  
Müsilaj sorunun çözümü konusunda ise Doç. Dr. Balcı,  “Kısa vadeli çözüm çok zor, imkansız diyebilirim. Uzun vadeli izleme çalışmalarıyla buna bir çözüm bulunabilir. İlk etapta yapılması gereken kirlilik kaynaklarını en aza indirgemek” ifadelerini kullandı.

SU ALTI KAMERASIYLA GÖRÜNTÜLENDİ
Denizin altındaki müsilaj ise su altı kameralarıyla da görüntülendi. Bir çok noktada tabana inen ve zemini kaplayan müsilaj nedeniyle deniz içinde görüş mesafesi de oldukça kısıtlı.
  
Görüntü Dökümü:
—————-
– Balcı ile röportaj
– Marmara Denizi’nde alınan müsilaj örnekleri
– Muhabir anonsu (Gülseli KENARLI)
– Deniz altı görüntüleri
– Detaylar  

=====================

Reklam Alanı

2-  (ÖZEL) TRAFİĞİN ORTASINDA ENGELLİNİN ÇARESİZLİĞİ;  ‘ÇEVREDEKİLER KALDIRIRLAR DİYE DÜŞÜNÜYORDUM’

Emin YEŞİL-Zeki GÜNAL/İSTANBUL, (DHA) – BEŞİKTAŞ’ta yolun ortasında tekerlekli sandalyeden düşen engelli kişiyi çevredekiler seyretmekle yetinirken yaklaşık 150 metre uzakta bulunan 26 yaşındaki genç yardımına koştu.
Olay dün akşam saatlerinde Beşiktaş sahilyolunda yaşandı. Trafiğin işlek olduğu saatlerde yol ortasında tekerlekli sandalyeden düşen engelli çaresizce yardım bekledi. Dakikalarca kendi imkanlarıyla yerden kalkmaya çalışan engellinin yardımına çevrede bulunanların koşmaması ve trafikte sürücülerin hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmeleri ‘insanlık ölmüş’ dedirtti. 
Bu sırada işten çıkan ve sahilde vakit geçiren 26 yaşındaki Buğra Redkan, tekerlekli sandalyeden düşen kişiyi gördü. Çevredekilerin yardım edeceğini düşünen Redkan, motosikletine binerek Sultangazi’de bulunan evine doğru ilerlerken engellinin halen yerde olduğunu gördü. Motosikletin yol kenarına park eden Redkan, yardıma koştu. Engelli kişiyi yerden kaldıran Redkan, daha sonra motosikletine binerek yoluna devam etti. O anlar ise Redkan’ın kask kamerasına yansıdı. 

“HİÇ KİMSE HİÇBİR ŞEKİLDE YARDIM ETMEDİ”
O anları anlatan Buğra Redkan, “Sahilde tek başıma oturuyordum. O ara motoruma doğru yönelirken, birinin tekerlekli sandalye ile yere düştüğünü gördüm. Aramızda da baya bir mesafe vardı. ‘İnsanlar kaldırır’ diye düşündüm. Aramızda baya bir mesafe olduğu bundan dolayı çok fazla yeltenmedim. Aramızda yaklaşık 150 metre vardı. Ben çevredeki insanlar yanına gidip kaldırırlar diye düşünüyordum. Bu sırada motoruma bindim. Vatandaşın düştüğü yere doğru gidiyordum. Kırmızı ışıkta bekleyen insanlar vardı. Araçlar geçiyordu. Ama vatandaşın halen yerde olduğunu gördüm. Hiç kimse yardım etmiyordu. Bende motorun kontağını kapatıp yardımına koştum. Yaklaşık bir 50 metre koştum. Araçların arasından geçtim. Çünkü hiç kimse hiçbir şekilde yardım etmiyordu. Ben direk yanına giderek kaldırdım. İyi olup, olmadığını sordum. Kendisinin iyi olduğunu söyledi. Kaldırdıktan sonra kendisi hemen gitme gereği duydu.  Ben yardım ettikten sonra insanlar ‘Hiç kimse yardım etmiyor’ demeye başladılar. Oysaki kendileri de hiçbir şekilde yardım etmediler. Çok acınası bir durumdu ve çok üzüldüm. İnsanların böyle bir şey yapması hiç hoş değil. Çok üzücü bir olay” dedi.

Görüntü Dökümü:
———
-Düşen kişi
-Redkan’ın yardım etmesi
-Röportaj

=====================

3- ÇİÇEKÇİLER ‘ANNELER GÜNÜ’ MESAİSİNDE

Esma MURAT- Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL (DHA)- ANNELER Günü bu yıl, koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan 17 günlük tam kapanma sürecine denk geldi. Uygulanan kıstlamalardan muaf olan çiçekçiler ise, gece gündüz Anneler Günü mesaisi yapıyor. En çok gül ve orkide tercih edildiğini söyleyen çiçekçiler, satışların şimdiden yoğun olmasından memnun.
Her yıl mayıs ayının ikinci haftası pazar günü kutlanan Anneler Günü bu yıl koronavirüs salgını gölgesinde kutlanacak. Kısıtlamalara denk gelen Anneler Günü’nde  hediye olarak en çok çiçek tercih ediliyor. Çiçekçilerde yoğunluk başladı.

“SATIŞLARIMIZ BEŞ KAT ARTTI”
En çok gül ve orkide ile aranjman tercih edildiğini söyleyen çiçek dükkanı işleten Osman Nehirsu, “Gülün tanesi 20 lira, ithal orkideler 200 liradan satışa sunuluyor. Aranjmanlar ise 100 liradan başlayıp 400 liraya kadar çıkabiliyor. Anneler Günü olduğu için normal bir güne göre satışlarımız beş kat arttı. Cumartesi ve pazar günleri saat beşten sonra motosiklet ile çiçek siparişlerimize devam edeceğiz. Vatandaşlarımız ise çiçeklerini saat 10.00 ile 17.00 arası gelip dükkanımızdan alabilir.” dedi.

“HER BÜTÇEYE HER CEBE GÖRE ÇİÇEK BULUNUYOR”
Siparişlerinin şimdiden yoğun olduğunu belirten çiçekçi Bilge Nehirsu, “Bu süreçte AVM’lerdeki çiçekçiler de kapalı olduğu için bize ilgi daha fazla. Müşterilerimiz bize hem telefonla hem de internetten ulaşıyor. Şimdiden baya siparişimiz oldu. Bizler de bugünden yoğunluğa yetişmeye çalışıyoruz. Pandemi nedeniyle dükkanımıza müşterilerimizi çok alamıyoruz. Anneler günü için müşterilerimiz en çok gül ve orkide tercih ediyor. Orkide ve güller 50 liradan başlayıp 250 liraya kadar çıkıyor. Her bütçeye her cebe göre çiçeklerimiz bulunuyor. Normal bir günle kıyasladığımız zaman bu anne günü için siparişlerimiz beş kat arttı.” diye konuştu.

Görüntü dökümü
——————-
-Çiçek dükkânı işleten Osman Nehirsu röportajı
-Çiçekçi Bilge Nehirsu röportajı
-Muhabir anonsları ( Esma MURAT)
-Genel ve detay görüntüler

=================

4- ESENYURT’TA POLİSTEN KAÇIP KAZA YAPTI, ALKOLLÜ VE EHLİYETSİZ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Soner HASIRCIOĞLU / İSTANBUL,(DHA) – ESENYURT’ta devriye gezen polis ekiplerinin ‘dur’ ihtarında bulunduğu hafif ticari araç içerisindeki 2 kişi kaçtı. Kaçan şüpheliler bir süre yaşanan kovalamaca sırasında caddede seyir halindeki bir otomobile çarptı. Kazayı yara almadan atlatan 2 şüpheli gözaltına alındı. Polisten kaçan aracın sürücüsünün alkollü ve ehliyetsiz olduğu ortaya çıktı.
Olay, Talatpaşa Mahallesi’nde saat 00.30 sıralarında yaşandı. Devriye gezen polis ekipleri, içerisinde 2 kişinin bulunduğu 34 CTH 469 plakalı ticari bir araçtan şüphelenerek ‘dur’ ihtarında bulundu. Polisin uyarısına aldırış etmeyen kişiler, araçla kaçmaya başladı. Kaçan şüphelilerle polis ekipleri arasında bir süre kovalamaca yaşandı. Şüphelilerin kullandığı hafif ticari araç, Fatih Sultan Mehmet Caddesi’ne çıktığı sırada yolda seyir halindeki Mahsun Buldan’ın kullandığı 77 DP 369 plakalı otomobile çarptı. Otomobil sürücüsü Buldan ve beraberindeki 2 kişi ile şüpheliler kazayı yara almadan atlattı. Kazanın hemen ardından olay yerine gelen polis ekipleri, kaçan şüphelilerin kimliğinin Murat Çiçek ve Sercan Kara olduğunu tespit etti. Ayrıca aracı kullan Sercan Kara’nın alkollü şekilde aracı kullandığı ve ehliyeti olmadığı ortaya çıktı. Ayrıca polisten kaçan 2 kişiye yapılan Genel Bilgi Taramasında (GBT) hırsızlık ve benzeri suçlardan aranma kayıtları olduğu belirlendi. Gözaltına alınan 2 şüpheli sorgulanmak üzere polis merkezine götürüldü. Kaza sonrası hasarlı iki araç, çekiciyle yoldan kaldırıldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, adliyeye sevk edildi.
 
KAÇMA ANLARI GÜVENLİK KAMERASINDA
Öte yandan, şüphelilerin polisten kaçma anları ise bir iş yerinin güvenlik kamerasınca saniye saniye görüntülendi. Görüntülerde şüphelilerin araçla hızla kaçtığı, polis ekiplerinin de arkasından takip ettiği görülüyor. Görüntülerin devamında ise çevredeki vatandaşlar kaza yerine yardıma koşuyor.
  
Görüntü dökümü:
——————
-Kazanın meydana geldiği yer
-Şüphelilerin vurduğu aracın görüntüsü
-Araç sahibi ile röp.
-Vatandaşın çektiği cep telefonu görüntüleri
-Polisin şüphelileri gözaltına alması
-Çok sayıda ekip aracının olay yerinde ki görüntüsü
-Genel ve detaylar

=================
5- BEYLİKDÜZÜ’NDE 19 YAŞINDAKİ GENCİ PARKTA BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRENLER İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Haber: Sevda SARIKAYA-İSTANBUL(DHA)- BEYLİKDÜZÜ’nde 19 yaşındaki Berat Çerman 18.08.2020 tarihinde kız meselesi yüzünden evinin arkasındaki parkta, iddiaya göre kurulan tuzakla bıçaklanarak öldürülmüştü. Aynı saldırıda iki bıçak darbesiyle Çerman’ın arkadaşı Hamza Faruk U.’nun da karnından yaralandığı olaya ilişkin bir tutuklu suça sürüklenen çocuk  (SSÇ) Adem P. ve 2 tutuksuz SSÇ ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan acılı anne Hüsniye Çerman, “Oğlum öldürüldüğünden kendisini ifade edemeyecek diye bazı olayları oğlumun üstüne yıkmaya çalışıyorlar. Oğlum hiçbir suçu yokken hunharca katledildi” dedi.

Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu SSÇ Adem P. SEGBİS ile duruşmaya katılırken tutuksuz SSÇ Mehmet K. ve Muhammet Mustafa K. duruşmaya katıldı. Maktül Berat Çerman’ın ailesi, şikayetçi Hamza Faruk U. ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

TUTUKLU SANIK ÇELİŞKİLİ İFADE VERDİ
Duruşmadaki savunmasında vefat eden Berat Çerman’ı tanımadığını belirten SSÇ Adem P.(18), “Olay günü saat 20.30’da Cemile Ç. ve Aleyna Ç. yanımıza geldiler. Ben bu olaydan 4-5 ay öncesinde biten Aleyna Ç. ile sevgililik ilişkisi yaşamıştım. O günde muhabbet ediyorduk. Belli süre sonra Hamza Faruk U. Yusuf T. ve Berat Çerman geldiler. Ben Yusuf hariç diğerlerini tanımıyordum. Bir süre sonra Berat ve Hamza beni ‘İleriye doğru gelir misin, seninle bir şey konuşacağız’ diye çağırdı. Yanlarına gittim. Konuşmaya başladık. Bana ‘Bizim hakkımızda konuşuyormuşsun, sen bizi vuracakmışsın, sen adam vuruyormuşsun’ şeklinde konuşmaya başladılar. Ben de alttan almaya çalışıp, öyle bir şey olmadığını söyledim. Belli bir süre sonra Berat tam hatırlamamakla birlikte sırt bölgesinden 5 parmak uzunluğunda 10-15 cm uzunluğunda bir bıçak çıkarttı. Bıçağı bana vurdu. Bıçak darbesi sırtıma geldi. Ben de kendimi korumak amaçlı üzerimde taşıdığım 4-5 cm uzunluğundaki bıçağı çıkartıp kendimi korumaya çalıştım. Berat da Hamza da bana karşı küfür ediyorlardı. Ben kendimi korumak amaçlı bıçağı önce Berat’a sonra da Hamza’ya vurdum. Birer kere bıçak darbesinde bulundum. Amacım kimseyi öldürmek değildi. Öldürmek isteseydim birden fazla bıçak darbesi vurabilirdim. Mehmet K. ile Muhammet Mustafa K. hiçbir suçu yoktur. Onlar zaten ilerdeydiler. Onlar bu kavga olayını görünce korkudan uzak durdular ve kaçtılar. Olaya karışmadılar. İstemeden karıştığım olay nedeniyle hapishanedeyim. SSÇ Adem P.’nin savcılıktaki ifadesi ile mahkemedeki ifadesi arasında çelişki olduğu görüldü buna istinaden Adem P., “Savcılıktaki ifadem doğru değildir. Şaşkınlıkla verilmiş ifadedir. Mahkemenizdeki ifadem doğrudur” dedi. 

“KIZLAR ‘ADEM YAPMA’ DİYE BAĞIRIYORDU”
Tutuksuz Mehmet K. duruşmadaki ifadesinde diğer SSÇ’ler ile mahalleden arkadaş olduklarını belirtti. Berat ve Hamza’yı tanımadığını söyleyen SSÇ bir dönem Adem ile Aleyna’nın sevgili olduğunu öğrendiği belirterek, “Olay günü parkta oturuyorduk. Bir süre sonra Hamza isimli şahıs geldi. Bizim 4-5 metre ötemizdeki yan banka oturdu. Tek başınaydı. Bir süre sonra Aleyna ve Cemile isimli şahıslar geldi. Bizim banka yaklaşmadan Adem onlarla bir şey konuşacağım deyip yanlarına gitti. 3’ü birlikte 5 dakika kadar konuştular. Onlar konuşurken Hamza’nın yanına da Berat ve Yusuf sonradan gelip Hamza’nın yanına oturdular. Sonra Adem bir şey konuşacağını söyleyerek onların oturduğu banka doğru gitti. 
O banktan kalkıp Hamza, Yusuf, Berat, Aleyna, Cemile ve Adem hep beraber 10-15 metre öteye gittiler. Hava karanlıktı, göremeyeceğimiz kadar uzaklaştılar. 5 dakika kadar sonra bağrışma sesleri geldi. 2-3 sesin karşılıklı küfürleşme sesi geliyordu. Bir süre sonra kızlardan bağırma sesi geldi. ‘Adem yapma’ diye bağırıyordu. Hamza’nın bizim banka doğru koştuğunu gördüm. Göbeğinden kanlar akıyordu. Biz o kanı görüp telaşlandık. Korkudan evimize gittik. Biz hiçbirimiz olaya katılmadık. Olay bu şekilde gelişti” dedi. Karakolda verdiği ifadenin telaş ve korkuyla verilen bir ifade olduğunu şu an ki ifadenin doğru olduğunu söyledi.

“GÖRÜNMEYECEK ŞEKİLDE KÖR BİR NOKTAYA GİTTİLER”
Diğer Tutuksuz SSÇ Muhammet Mustafa K. Beratı, Hamza’yı , Aleyna ve Cemile’yi tanımadığını söyledi. Olay tarihinde parkta oturuyorduk. Bir süre sonra Hamza Faruk ve Berat Çerman yanımızdan geçerek 5-10 metre ötedeki banka oturdular. Yanlarında Yusuf T.’de vardı. Bir süre sonra Adem P.ve Aleyna Ç. ile Cemile Ç. bize selam vererek , Hamza ,Yusuf ve Berat’ın yanına gittiler. Bir süre konuştular. Adem de onlarla birlikteydi. Hep beraber bankta konuştular. Bir süre sonra görünmeyecek şekilde kör bir noktaya gittiler. Ağır küfürler ediliyordu. Bağrışma, çığlık sesleri geliyordu. Kızlardan ‘Adem yapma’ diye sesler geliyordu. Biz de telaşlandık, korkudan kaçtık. Benim, Berat’a ve Hamza’ya vurma gibi bir eylemim olmadı. Adem P.’ye destek olmadım. Berat’ın yaralandığını görmedim. Hamza’nın yaralandığını da görmedim. Adem’de de bıçak görmedim. Adem de bıçak olduğunu bilmiyorduk. Adem ile Aleyna’nın sevgili olduğunu bilmiyordum. Hamza ile Aleyna’nın da ilişkisi var mı bilmiyordum. Adem’den de bu konuda bir şey duymadım, fazla da samimi değildik. Ben suçlamayı kabul etmiyorum. Karakoldaki ifademi de panik ve korkuyla ifade vermiştim. Arkadaşlarımın anlattığına göre ifade vermiştim. Ama ben bizzat Hamza’yı kanlı görmedim. Kızlar Adem ile birlikte gelmişlerdi. Şu anki ifadem daha ayrıntılı ve doğrudur” dedi. 

“BU PLANLANMIŞ BİR EYLEMDİ, BERAT’I YERDE BIÇAKLANMIŞ HALDE TEKMELİYORLARDI “
Olayda iki bıçak darbesiyle karnından bıçaklanan maktul Berat Çerman’ın arkadaşı şikayetçi Hamza Faruk U. “Olay tarihinden birkaç gün önce ben, bizim evin oralarda arabamda oturuyordum. Yanıma Aleyna Çakır, iki erkek ile geldi. O ilk gün gelenler şu anda huzurda yoktur. O gün gelen erkeklerden birisi Aleyna ile nişanlı olduğunu söyledi. Bana Aleyna ‘Bir aydan beri bu arabadan birisi beni taciz ediyor’ dedi. Bu sırada yanındaki çocuklar da bana yönelik ‘Seni sinkaf ederiz, bu kız bağırırsa herkes gelir seni linç ederiz, biz buraların sahibiyiz’ diyerek tehditlerde bulundular. Ardından ismimi sordular. Ben de söyledim. O günden sonra o iki erkek şahıs ve Aleyna bizim evimizin önünden gece saat: 23:00 civarında geçmeye başladılar. Adem P. beni kendisinin olmayan, yabancı bir telefon numarasından arayıp ‘Beni polisler arıyor, ben belalı birisiyim, benimle konuşurken sözümü kesme’ gibi sözler söyledi.  ‘Akşam gel parkta konuşalım’ dedi. O gün parka gitmedim. Olayın olduğu gün akşam üstü evde canım sıkıldı. Parka gidiyordum, parka giderken olayın içindeki şahıslar (Aleyna Ç. yoktu) bu kişiler vardı. Adem’e  ‘Hazır birbirimizi gördük, gel oturup konuşalım’ dedim. Bana ‘ Bekle kardeşim’ dedi. Adem, Berat’ı ve Aleyna Ç.’yi aramış. Benim bunlardan hiç haberim yoktu. Adem bana ‘ Bekle’ dedi. Bekle derken onların gelmesini bekliyormuş. Adem bana ‘ Biz bu mahallenin çocuğuyuz, konuşalım’ diyorlardı. Ardından Berat geldi. Berat, Yusuf T. ve ben ayrı bir bankta idik. Diğer kişiler de ayrı bankta idi. Kızlar daha gelmemişti. Kısa bir süre sonra kızlar da farklı bir taraftan geldiler. Aleyna gelir gelmez ‘Yeter artık niye böyle toplanıyoruz’ dedi. Gelir gelmez Adem ile göz teması kurdular. Ben konuşacağımızı sanıyordum. Muhammet Mustafa K. Mehmet K., Adem P., Muhammed G. ve görsem tanıyabileceğim iki kişi daha bankın çevresindeydiler, ayaktaydılar. Yani bankımızı çevrelemişlerdi. Adem , Berat ve bana ‘ Aleyna’ya baktınız mı?’ diye sordu. İki saniye geçmeden cevap bile vermeden karnımda sıcaklığı hissetmiştim. Adem’in bıçağı nereden çıkardığını bilmiyorum. Bir anda Adem karnımdan iki yere bıçağı sapladı. Art arda sapladı. Muhammet Mustafa K. ile Mehmet K., Muhammed G. ve diğerleri hepsi bana saldırıp çelme takmaya başladılar. Ardından ben can havliyle oradan kaçtım. 5-10 metre geçince arkamı döndüm. Hepsinin elinde bıçak olduğunu gördüm ve Berat’ı da yerde bıçaklanmış halde tekmeliyorlardı, ben kaçtım, yardım istedim. Zaten benim evim parka 50 metre kadar uzaklıktadır. Anladığım kadarıyla bu planlanmış bir eylemdi. Kamera olmayan bir noktayı seçmişlerdi. Berat’ı hiç acımadan tekmelemeyi sürdürüyorlardı. Acıma sıfırdı dedi. Bana Adem bıçakla vurduğu sırada diğerleri Muhammet Mustafa K., Mehmet K. ve az sonra yüzlerini görünce tanıyabileceğim kişiler de bana Adem’in bıçak ile vurmasıyla birlikte yumruk vurmaya başladılar. Tekme, yumruk atıldı , çelme takıldı. Bildiğim kadarıyla bu şahıslar Gürpınar’da başka kişilere bulaşmış kişilerdir. Çevreye korku salmışlar, haraç kestiklerini, engelli bir çocuğu dahi bıçakladıklarını öğrendim” dedi.

“BENİM YÜREĞİM YANIYOR. YAKTILAR”
Maktul Berat Çerman’ın babası duruşmada, “Ben eylemin planlı yapıldığı düşüncesindeyim. Görüşüme göre planlı olarak kamerası olmayan bir yeri ve gece vaktini seçmiştir. Ocağıma ateş düştü. Şikayetçiyim” dedi. 
Maktul’ün annesi Hüsniye Çerman ise ağlayarak verdiği ifadede olay günü oğlunun ehliyet sınavına girip kazandığını belirterek, “Benim oğlum oldukça alçak gönüllü bir çocuktu. Benim sosyal medya hesabıma Yusuf T.’nin ağabeyi mesaj attı, beni aradı. Berat’ın bıçaklandığını söyledi. Benim oğlum değil bıçakla uğraşmak, 18-19 yaşına kadar argo kelime bile kulanmış değildir. Herkesin elini vicdanına koymasını istiyorum. Evladım bıçaklanmış. Bu nasıl bir gençliktir ki ellerinde bıçakla dolaşıyorlar. Benim oğlumun hiçbir vukuatı yoktur. Benim yüreğim yanıyor. Yaktılar. Oğlumu bıçaklayanları Allah’a havale ediyorum. Yarım saat içinde benim hayatım değişti. Yarım saat içinde öldü oğlum” dedi.
Mahkeme heyeti yaşı büyük şahıs Muhammed G. hakkındaki kamu davası açılmış ise iddianame açıldığı anlaşıldığı takdirde dosyanın birleştirilmesine, SSÇ Adem P.’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için mahkemeyi erteledi.

“OĞLUM HUNHANCA KATLEDİLDİ”
Mahkeme sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Berat Çerman’ın annesi Hüsniye Çerman, “Bugün ilk duruşmanız vardı. Bundan 9 ay önce oğlum evimizin arkasındaki parkta, hiçbir suçu yokken Hunharca katledildi. Adaletin yerini bulmasını istiyorum, benim oğlumun hiçbir suçu yoktu. Suçlular kimse gereken cezayı alsın istiyorum. Nasıl olsa Berat kendisini ifade edemiyor diye bazı olayları Beratın üzerine yıkmaya çalışıyorlar ama ben kesinlikle bunu kabul etmiyorum. Ben çocuğumu tanıyorum, suçlunun suçunu çekmesi lazım, adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. İnşallah adalet yerini bulacak” dedi.
Babası Ramazan Çerman ise, “Bizim ne uykunuz kaldı ne de başka bir şey. Adam içeride pişmanım diyor, 7 tane suç işlemiş, bunun hangisinin pişmanlığını yaşayacak. Daha öncesinde de bu pişmanım dedi, bunuçevremize salan hâkim bunun gidip birini ocağına ateş düşüreceğini düşünmedi mi ki? Şu anda da pişmanım diyor ,bu çıkıp yine birinin uçağını ateş mi düşürsün ? Yani, şu mikrofonu şöyle itseydi benim oğlum yüreğim yanmazdı.
Ailenin avukatı Hasan Vural ise dosyada şüphelilerin eksik olduğunu iddianamede olayın kız meselesi yüzünden çıktığını ancak şüpheliler arasında kız olmadığını söyledi. Soruşturmanın eksik yürütüldüğünü de belirten Vural, “Tanık beyanları olmasa bütün şüpheliler beraat edecekti” dedi.

İDDİANAMEDEN
18.08.2020 tarihinde gerçekleşen olay iddianamede şöyle anlatıldı: Beylikdüzü’nde Miktad sokak üzerinde bulunan çocuk parkında kız meselesi yüzünden çıkan tartışma üzerine SSÇ Adem P.’nin ele geçirilemeyen bıçak ile önce müşteki Hamza Faruk U.’yu karın bölgesinden iki defa bıçakladığı belirtildi. Daha sonra Adem Polat’ın Berat Çerman’ı da karın bölgesinden bıçakladığı akabinde SSÇ Adem’in yanında bulunan Mehmet K. ve Muhammet Mustafa K.’nın müşteki Hamza Faruk U.’yu darp etmeye başladıkları anlatıldı. Yaralanarak kaçmaya çalışan Berat Çerman’a ise çelme takarak yere düşürdükleri ve yerdeyken de tekmeledikleri belirtilirken SSÇ Adem P., Mehmet K. ve Muhammet Mustafa K.’nın alınan savunmalarında suçlamaları kabul etmediğine yer verildi.
SSÇ Mehmet K. ve Muhammet Mustafa K.’nın yanı sıra 18 yaşından büyük olan Muhammet G.’nin de maktul Berat Çerman’na çelme takarak kollarından tutup yere düşüren ve yerde tekme atan şahıslar arasında bulunduğuna yer verildi.
Otopsi raporuna göre maktul Berat Çerman’ın ölümünün kesici delici alet yaralanmasına bağlı iç organ ve iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu belirtildi.
İddianamede SSÇ’ler Adem P., Mehmet K. ve Muhammet Mustafa K.’nin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek Berat Çerman’ı kasten öldürdükleri ve müşteki Hamza Faruk U.’yu kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle 18 yıldan 5 yıla kadar hapsi talep edildi.

Görüntü dökümü:
——————–
Anne Hüsniye Çerman röp.
Baba Ramazan Çerman röp. 
Avukat Hasav vural röp.
Hamza Faruk U. röp.
Genel Detay görüntüler
 
============

6- (ÖZEL) MİNİBÜSÜ ‘MASKESİZ-MESAFESİZ’ DİSKOYA ÇEVİRDİLER 

Haber – Kamera: Emin YEŞİL / İSTANBUL, (DHA) SULTANGAZİ’de ‘tam kapanma’ kurallarını ihlal eden bir grup gencin yolcu minibüsündeki eğlencesi cep telefonu kamerasına yansıdı. Başka bir görüntüde ise kuralları ihlal ederek parkta doğum günü kutlaması yapıldı.
Sultangazi’de koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan ‘tam kapanma’ kurallarını ihlal eden bir grup genç, yolcu minibüsünde müzik eşliğinde eğlendi. Sosyal mesafe ve maske kurallarını hiçe sayan gruptakiler, seyir halindeki minibüste müzik açarak oynadılar. O anları cep telefonu kamerası ile kaydeden gençler, sosyal medya hesaplarında da paylaştı.

PARKTA DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI
Kaydedilen bir başka görüntüde ise, İsmetpaşa Mahallesi’nde bulunan parkta toplanan bir grup, doğum günü kutlaması yaptı. Tam kapanma kurallarını ihlal eden gruptakilerin sosyal mesafe kuralını hiçe sayıp, maske takmadıkları görüldü.

Görüntü dökümü:
———————
-Minibüste eglenme görüntüleri
-Müzik açıp oynamaları
-Parta doğum günü kutlamları

==================

7- ’94 YIL’ KESİNLEŞMİŞ HAPİS CEZASI BULUNAN GASPÇI YAKALANDI

Adem VAROL/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul’da 2005 yılında gerçekleştirdiği gasp suçundan kesinleşmiş 94 yıl hapis cezası bulunan İlhan E. (45) yakalandı. Şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi.
Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, aranan şahıslara yönelik yaptıkları operasyon sonucunda Kartal Da ikamet ettiği tespit edilen şüpheli İlhan E.’yi kıskıvrak yakalayarak gözaltına aldı. Şüphelinin, 2005 yılında İstanbul’da işlediği bıçak yardımı ile gasp ve yağma suçlarından kesinleşmiş 94 yıl hapis cezası olduğu öğrenildi. Şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü dökümü:
——————–
-Şüpheli İlhan E.’nin adliyeye sevk anı
======================

8 – ARNAVUTKÖY’DE GECEKONDU ALEV ALEV YANDI

Taylan ERGÜN / İSTANBUL DHA -ARNAVUTKÖY’de gecekondu alev alev yandı.
Arnavutköy Adnan Menderes Mahallesi Maltepe Caddesi’ndeki bir gecekonduda saat 01.00 sıralarında yangın çıktı. Alevlerin sardığı gecekonduya itfaiye kısa sürede müdahale etti.
İtfaiye ekiplerinin kısa sürede kontrol altına alarak söndürdüğü yangında gecekonduda büyük hasar meydana geldi. Yangının çıkış sebebi araştırılıyor. Yanan gecekonduda kimsenin yaşamadığı öğrenildi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ 
——
– Yanan gecekondu
– İtfaiyenin müdahalesi
– Soğutma çalışmaları

=================

9- AVCILAR’DA KAPALI OLMASI GEREKEN KAFEYE BASKIN KAMERADA: 4 RUHSATSIZ AV TÜFEĞİ DE ELE GEÇİRİLDİ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- KORONAVİRÜS önlemleri kapsamında Avcılar’da kapalı olması gereken bir kafede yapılan denetimde sosyal mesafe kuralına uymayan 7 kişi bulunurken, işyerinde ruhsatsız 4 pompalı av tüfeği ele geçirildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri 6 bin 136 Sayılı ‘Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındası Kanun’a muhalefet edenlerle mücadele kapsamında yaptıkları çalışmada Firuzköy Mahallesi’nde bir kafede denetim yaptı. Koronavirüs önlemleri kapsamında kapalı olması gereken kafede sosyal mesafe kurallarına aykırı biçimde oturan 7 kişi olduğu tespit edildi. Savcılıktan alınan izin doğrultusunda yapılan aramalarda ruhsatsız pompalı 4 av tüfeği, bu tüfeklere ait 8 şarjör ve 34 kartuş ele geçirildi. Polis kamerası ile görüntülenen operasyonda kafede bulunan 7 kişiye bin 593 Sayılı Hıfzıssıhha Kanununa Muhalefet suçundan toplam 24 bin 283 TL idari para cezası kesildi. Ruhsatsız olduğu belirlenen işyeri mühürlenirken, işyeri sahibi R.C. (47) hakkında 6 bin 136 Sayılı Kanuna Muhalefet adli işlem yapıldı. Soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü:
——————
(Polis kamerası)
Polis aramasından görüntüler
Tüfekler dolaptan çıkarılırken
Tüfekler sergilenirken

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!