Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

 

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN NEVRUZ MESAJI 

*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: 

*”Nevruz’un işaret ettiği birlik ve dayanışma duygusunun tüm dünyaya kök salmasını ve daim olmasını diliyorum”

İSTANBUL,(DHA) 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dünya Nevruz Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi: “Baharın müjdecisi, barış ve kardeşliğin simgesi Nevruz Günü’nü tebrik ediyorum.  Orta Asya’dan Anadolu ve Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada binlerce yıldır coşkuyla kutlanan Nevruz’un işaret ettiği birlik ve dayanışma duygusunun tüm dünyaya kök salmasını ve daim olmasını diliyorum.  Nevruz’un yeşerttiği umut ve heyecanla hem ülkemiz hem bölgemiz hem de bütün insanlık için daha müreffeh, daha adil ve daha güvenli bir geleceği kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla omuz omuza vererek ilmek ilmek inşa etmeyi sürdüreceğiz. Nevruz’un aziz milletimize ve bütün insanlığa esenlik, bereket ve muştular getirmesini temenni ediyor, tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyorum.”

=================

Reklam Alanı

2- (ÖZEL) SADECE DEPREM DEĞİL; KANDİLLİ’NİN BİLİNMEYEN YÜZÜ

– Ay’a gönderilen Türk bayrağından, geçmişte kullanılan güneş saatine, Türkiye’de kullanılan ilk sismografa… Kandilli 153 yıldır bilime ışık tutuyor. 
 
Burcu USTA/İSTANBUL DHA- HER deprem sonrası değerlendirmelerin yapıldığı Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, astronomi, meteoroloji, jeomanyetizma laboratuvarları ile de 153 yıldır bilime ışık tutuyor.
Enstitü, nükleer denemeleri izleme merkezi, tsunami izleme ve değerlendirme merkezi, deprem zararlarının azaltılma merkezi ile de çok yönlü çalışmalar yürütüyor. 153 yıllık geçmişinin bellek arşivi, şimdiye kadar kullanılan ekipmanlar ve aletlerin olduğu zengin bilim tarihi koleksiyonu enstitünün geçmişine dair bilgiler veriyor.

74 RAKIMLI PERA’DAN İCADİYE TEPESİNE
Rasathane-i Amire adıyla 1868 yılında 74 rakımlı Pera’da kurulan meteorolojik gözlem birimi, hava tahminlerini telgrafla ilgili kuruluşlara iletiyordu. 10 Temmuz 1894’de 1349 kişinin hayatını kaybettiği tahmini 7 büyüklüğündeki İstanbul depreminin ardından 2. Abdülhamid, İtalya’dan getirttiği cihazlarla deprem araştırmalarına başladı. 
1909’daki 31 Mart ayaklanmasında tahrip edilince Maçka’ya taşınan rasathane, 1911 yılında, bugünkü yerinde, İcadiye Tepesi’ne faaliyete geçti. 1936’da ilk kez “Kandilli Rasathanesi” ismini alan kurum, sismik gözlemlerin yanı sıra astronomik gözlemlere de kesintisiz olarak devam etti. Rasathane 1982 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlanınca eğitim ve araştırma faaliyetlerine başladı ve “Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Merkezi” adını aldı.

NAMAZ VAKİTLERİ KANDİLLİ’DEN SORULUYORDU
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucularından, TBMM’de 7. ve 8. dönemlerde Konya milletvekili olan Fatin Gökmen, Kandilli Gözlemevi’nin kurucusu ve ilk müdürüydü. Astronomi laboratuvarının hikayesini, Kandilli’de 37 yıldır rasat çalışmaları yapan Astronomi Laboratuvarı Şefi Gökbilimci Hülya Yeşilyaprak anlattı. Yeşilyaprak, “Astronomi laboratuvarı, rasathanenin en eski bölümlerinden. Zaman ve Güneş servislerinin birleşimi ile çalışmalarına günümüzde de devam ediyor. Toplumun ihtiyacı olduğu için zaman ve astronomi servisleri ilk rasathanede de bulunuyormuş. 31 Mart Vakası sonrasında Fatin Gökmen hoca rasathanenin yeniden faaliyete geçirilmesi için görevlendiriliyor ve rasathane yeniden çalışmaya başlıyor. İlk olarak zaman bölümünde Devlet Demiryolları ve PTT için yıldız gözlemi çalışmaları başlıyor. Bu sayede zaman tayini yapılıyor ve doğru zamanlar bildiriliyor. 1974 yılına kadar da namaz vakitleri Kandilli Rasathanesi tarafından belirleniyor. Ayrıca Hicri ve Kameri aybaşlarının belirlenmesi konusunda ise bugün de Diyanet İşleri Başkanlığı ile koordineli şekilde çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

1950’LERDE ADLİ ASTRONOMİ BAŞLIYOR
Kandilli Rasathanesi, Astronomi Laboratuvarı’nda sürdürülen bir diğer çalışma ise Adli Bilimler’in bir dalı olan Adli Astronomi. Hülya Yeşilyaprak, Adli Astronomi alanında yaptıkları çalışmaları ise, “Adli Astronomi 1950’li yıllarda başlıyor. Örneğin ölümlü bir trafik kazası oluyor ya da beni çok üzen bir konu özellikle tarlalarda insanlar birbirlerini yaban domuzu sanıp vuruyor. Bu örneklerde olduğu gibi daha çok ağır ceza davalarındaki olaylarda, hâkimler Ay safhasını ve Ay’ın aydınlatma gücünü bizlere soruyorlar. Ortam o kadar karanlık mıydı? Hırsızlık vakalarında Güneş’in doğuş ve batış saatleri soruluyor. Şu anda da yetkili yani resmi bilirkişi olarak bu görevi devam ettiriyoruz” şeklinde anlattı.

O TELESKOP BİRAZ PARA BİRAZ BUĞDAYLA ALINDI
Kandilli Rasathanesi’nin Astronomi Laboratuvarı’nda Türkiye’nin en eski ve hâlâ aktif şekilde çalışan teleskobu bulunuyor. Bu teleskopla Güneş’in fotosfer tabakası üzerinde yapılan rasat çalışmaları ise yıllardır kesintisiz şekilde devam ediyor. Hülya Yeşilyaprak, ilk olarak 1918 yılında sipariş edilen teleskobun ilginç öyküsünü ise şöyle anlattı:
“1918 yılında Fatin Gökmen hoca çok büyük bir cesaretle teleskobu sipariş ediyor. O dönemde de I. Dünya Savaşı var, yurdumuz işgal edilmiş, Mondros Mütarekesi var. Sipariş edilen teleskop tabii ki gelemiyor. Ancak savaş bittikten ve cumhuriyetin kurulmasından sonra Fatin Gökmen teleskop siparişini Ankara’ya hatırlatıyor. Eski hocalarımızın ifadesine göre biraz para, biraz da buğday verilerek o zamanki koşullarda teleskop Türkiye’ye getiriliyor. 1947 yılından beri de bu teleskop sayesinde Güneş gözlemimizi 75 yıldır sürdürüyoruz. Bayramlar ve tatiller dâhil, her gün rasat yapılıyor. Rasatlardan elde ettiğimiz verileri Brüksel’de Güneş leke sayılarını toplayan bir veri merkezi ile paylaşıyoruz. Bu merkez Belçika Kraliyet Rasathanesi bünyesinde görev yapıyor. Ayrıca Amerika’da Ulusal Merkezler bünyesinde bulunan çeşitli veri merkezleri de var. Bu merkezlerin ara yüzleri üzerinden sürekli veri paylaşımı yapıyoruz.”

TARİHİ TELESKOBU KULLANAN İLK KADIN GÖKBİLİMCİ
Hülya Yeşilyaprak aynı zamanda rasathanedeki teleskobu kullanan ilk kadın personel. Fatin Gökmen’in zaman hesaplamaları için bir kadın personel almak istediği,  “Acaba bu kadar heybetli bir teleskopta kadınlar çalışabilir mi” diye de çekindiğini anlatıyor Hülya Yeşilyaprak. 
“Bu çekinceler nedeniyle o zaman pek tercih edilmemiş” diyen Hülya Yeşilyaprak, “Zaten burası biraz da ücraymış. Yani daha 90’lı yıllarda yollar yeni açıldı. Gelenler bir hafta kalır, erzaklarını alır kalırlarmış. Ulaşımı zor. Sadece Kuleli’ye inen bir yol var. Sonra 1984’te ilk kadın personel, ben geldim. Benden sonra da arkadaşlarım geldi. Üç kadın olduk biz burada. Sadece ben devam ediyorum şimdi. Burası sanki evim gibi oldu. Teleskoba bir şey olacak diye gözbebeğimiz gibi bakıyoruz. Güneş üzerinde her bir yeni leke oluştuğunda sanki bizim çocuğumuz olmuş gibi o gözle bakmaya başladım. Herhalde bu uzun yıllar çalışmanın getirdiği bir şey” şeklinde konuştu.

ASIRLIK KLİMA İSTASYONU
Kandilli Rasathanesi’nin meteoroloji laboratuvarında, ilk rasatın nasıl ve ne zaman başladığını ve laboratuvarın 100 yılı aşkın deneyimini Meteoroloji Mühendisi Ayfer Serap Söğüt ise şöyle konuştu:
“Meteoroloji Laboratuvarı Kandilli Rasathanesi’ne ilk kez 1911 yılında kuruldu. Daha doğrusu 1910 yılında İcadiye Tepesi olarak geçen bu araziyi Fatin Gökmen seçti ve 1911 yılında da rasatlar başladı. Kandilli Rasathanesi 1911 yılının Temmuz ayından beri kesintisiz olarak aynı alanda rasat yapıyor. Yer değişikliği hiç olmadı. Rasathanenin verilerini hem biz projelerimizde kullanıyoruz, hem de isteyen öğretim üyelerine ve öğrencilere ücretsiz veriyoruz. Burası klima istasyonudur. Dünya genelinde olduğu gibi sabah saat 07.00, öğlen saat 14.00, akşam ise saat 21.00’de rasat yapılıyor. Bu rasatlar sonucunda sıcaklık, basınç, nem, rüzgâr, yağış, görüş mesafesi ve kapalılık gibi hava ile ilgili parametreleri ölçüyor ve veriler elde ediyoruz. 100 yılı aşkın zamandır rasat yaptığımız için veri bankımız gerçekten bu konuda önemli bir veri kaynağı.  Bu kesintisiz ölçümle ve elimizdeki bütün belgelerle birlikte ve Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Coşkun’un da katkılarıyla Dünya Meteoroloji Örgütü’ne başvurduk. Oradan Asırlık Veri İstasyonu Sertifikası aldık. Bu Türkiye’de gerçekleşen bir ilk. Hem kesintisiz şekilde aynı yerde rasat yapıldığından, hem de 100 yılı aşkın bir veri bankamız olduğundan için önemli.”

AY’A GİDİP GELEN TÜRK BAYRAĞI
Kandilli Rasathanesi kampüsünde geçmişte sismoloji binası olarak kullanılan yapı, günümüzde rasathanede kullanılan çeşitli ekipmanların sergilendiği bir alan haline getirilmiş. Günümüzdeki adı ise Bilim Tarihi Koleksiyonu Binası. Bilim Tarihi Koleksiyonu’ndan sorumlu Öğretim Görevlisi Dr. Tahsin Ömer Tahaoğlu bina hakkında şu bilgileri verdi:
“Burada bulunan 200’ü aşkın ekipmanın tamamı tarihi eser değerinde. Bina içinde Apollo 11’le Ay’a gidip gelen Türk bayrağından, geçmişte kullanılan güneş saatine, Türkiye’de kullanılan ilk sismograftan, Kandilli’de yapılan rasat çalışmalarında kullanılan türlü ekipmanlara kadar geniş bir koleksiyon bulunuyor. 2005 yılında Rasathane yönetimi burayı bir müze haline getirmek istedi. Ancak müze statüsü kazanamadığından dolayı bir sergi alanı olarak değerlendiriyoruz.”

Görüntü Dökümü:
————-
-Gökbilimci Hülya Yeşilyaprak röp.
-Ayfer Serap Söğüt röp
-Rasathaneden detaylar

===================

3- (ÖZEL) SABİHA GÖKÇEN’İ 20’NCİ ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE MANEVİ OĞLU BİLİNMEYEN FOTOĞRAFLARIYLA ONU ANLATTI

Sevda SARIKAYA-Kubilay ÖZEV/İSTANBUl,(DHA) 
Dünyanın ilk kadın savaş pilotu ve Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’i vefatının 20’nci yıl dönümünde manevi oğlu tarihçi yazar Eriş Ülger bilinmeyen fotoğraflarıyla anlattı. Sabiha Gökçen’e çok düşkün olduğunu ve öz annesinden ayırt etmediğini söyleyen Eriş Ülger, “Ölüm yıl dönümünde her evladın annesini kaybettiği andaki yaşadığı duyguları eksiksiz ben de yaşıyorum” dedi. 
Cesareti, ilk kadın savaş pilotu olması ve güçlü duruşundan dolayı “Yürekli Kadın” seçilen Sabiha Gökçen’in 22 Mart 2001’de vefat etti. Sabiha Gökçen’in manevi oğlu tarihçi yazar Eriş Ülger, Gökçen’in hiç bilinmeyen fotoğraflarını ölümünün 20’nci yıl dönümünde DHA ekibi ile paylaştı.

“ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİNİ OKUMAK İÇİN KARTAL TİBET İLE YARIŞTIM”
Şu an 84 yaşında olan ve Sabiha Gökçen’in kendisini nasıl manevi oğlu olarak kabul ettiğini anlatan Eriş Ülger, “Ben 12 yaşındayken bütün Türkiye’de bir yarışma yapılmıştı. En son elene elene iki arkadaş kaldık. Hatta o arkadaş artist olmuş adı Kartal Tibet idi. Bizi yarıştırdılar neticede ben kazandım. Atatürk’ün naaşı Ankara Etnografya Müzesi’nden alınıp Anıtkabir’e nakledildiği sırada Anıtkabir’de Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okudum. Fakat son paragrafını ağlaya ağlaya okudum. Daha sonra Sabiha Gökçen, ‘O çocuk kim’ diye sormuş beni bir yüzbaşı vasıtasıyla evine davet etmişti. Gittiğimde ‘Niye bu kadar Atatürk’e bağlısın’ diye sordu, arkadaşlarımı, hangi kitapları okuduğumu sordu. Bana sempatiyle baktı. Zaten kendi çocuğu da yoktu, ondan sonra da bağımız hiç kopmadı ve o gün beni manevi oğlu olarak kabul etti” dedi.

“ANNEMLE KONUŞURKEN KARŞIMDA SANKİ ATATÜRK KONUŞUYORMUŞ GİBİ GELİRDİ”
Kendisini manevi evladı olarak kabul ettiği günden vefatına kadar aralarındaki ilişkinin hep çok güzel olduğunu söyleyen Eriş Ülger, Sabiha Gökçen’den Atatürk’ün nasıl sevileceğini öğrendiğini belirtti. Atatürk ile ilgili 38 kitap yazdığını, her yazdığı kitapta Atatürk’ün bir başka yönünü öğrendiğini anlatan Ülger, Mustafa Kemal Atatürk’ü birinci ağızdan dinlediği için çok şanslı olduğunu da söyledi. Ülger, “Annemle konuşurken karşımda sanki Atatürk konuşuyormuş gibi gelirdi. Ayrıca ben Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’un oğlu Cemil Salih Bozok’un da manevi oğluyum. Sabiha Gökçen’i sadece Mustafa Kemal’e hayran, onun kızı diye sınırlamak mümkün değil. Sabiha Gökçen muhteşem bir hanımefendiydi. Hayatının sonuna kadar Mustafa Kemal Atatürk’ü hem ilgi duyanlara, hem de kamuoyuna elinden geldiğince doğru anlatmaya çalışırdı. Bunu kendisine görev olarak görmüştü ve görevini sevgiyle, huşu, saygı ve sevgiyle yapan tek ve Atatürk’ün en çok sevdiği kızlarından birisiydi. Sabiha Gökçen kalbiyle, aklıyla, düşünceleriyle giyimi ve davranışlarıyla Atatürk’e gerçekten yakışan bir hanımefendi, bir evlat olmuştur. Çok rahatlıkla söyleyebilirim ki Atatürk’ün manevi evlatları arasında en çok sevdiği kişi Sabiha Gökçen’dir” dedi. 

“SABİHA GÖKÇEN DE BENİM GERÇEK ANNEM KADAR KIYMETLİYDİ”
Manevi annesi Sabiha Gökçen ile etle tırnak gibi olduklarını söyleyen Ülger, “Her evladın annesini kaybettiği anki duyguları eksiksiz ben de yaşıyorum. Gerçi manevi oğluydum ama kendisiyle o kadar yakın ilişkilerimiz oldu ki, etle tırnak gibi olduk. Annem bana Atatürk’ü anlatırken ağlardı. Ben ondan daha fazla ağlardım. O üzülürdü ben de üzülürdüm. Elbet benim de kendi annem de vardı. Benim annem de tabii ki çok kıymetliydi ama Sabiha Gökçen de benim gerçek annem kadar kıymetliydi. O tarihlerde de bu tarihlerde de ancak bir fabrika kurulabilecek parayla Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Para yoktu, asker yoktu, ama düşman çoktu, Mustafa Kemal Atatürk bunların hepsinin üstesinden gelip laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur” dedi.

Görüntü Dökümü:
——————-
-Sevda Sarıkaya anons
-Sabiha Gökçen’in gençlik fotoğrafları
-Eriş Ülger ile Röp.
-Genel ve detay görüntüler

=============

4- (ÖZEL) SOSYAL MEDYANIN SAHTE MEDYUMLARI… 15 GÜNDE AŞIK ETMEK 4 BİN LİRA, MAĞDURLAR GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR 

Esma MURAT – Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL,(DHA)
Kendilerini medyum olarak tanıtan kişiler sosyal medyada ,’15 günde aşık etme işlemi, soğutma işlemi, kısmet açma ve dil bağlama işlemi’ vaadiyle bin 200 ile 4 bin lira arası ücret talep ediyor. 
Sözde medyumlar güven kazanmak için astrolog unvanını da kullanırken, mağdurlar da gün geçtikçe artıyor. 
Astrolog Aygül Aydın, “Astrolog kelimesi araştırmacı demek. Bu nedenle o kişiler inandırıcılık kazanmak için medyumun yanına astrolog kelimesi de koyuyor. Vatandaşlarımızdan ricam; bu sahte medyumlarla astrologları karıştırmamalarıdır. 21. yüzyılda yaşıyoruz lütfen böyle şeylere inanmayalım” dedi.   

DHA MUHABİRİ İKİ MEDYUM İLE GÖRÜŞTÜ  
Vatandaşlar, koronavirüs nedeniyle yüz yüze görüşemediği medyumlarla, sosyal medya üzerinden iletişim kurmaya başladı. Ancak bu durum sahte medyumları ortaya çıkardı. Sözde medyumlar, inandırıcılık kazanmak için astrolog unvanını da kullanarak, vatandaşları işlem adı altında ’15 günde aşık etme, soğutma, kısmet açma, dil bağlama gibi konularda dolandırıyor. Sahte medyumların ücreti ise bin 200 ile 4 bin TL arası değişiklik gösteriyor. Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri, dolandırıcılık sisteminin nasıl işlediğine ilişkin sosyal medyada kendilerini medyum olarak tanıtan N.Ö ve H.A ile telefonda görüştü.  

“CEYLAN DERİSİ’NE OKUMA YAPIYORUM” 
DHA muhabiri, medyum N.Ö. aradı ve “bağlama” işlemi yaptırmak istediğini söyledi. Medyum N.Ö. de “İşlem yaptırmak istediğiniz kişinin adını soyadını ve fotoğrafını göndermeniz yeterli. İşlem 7 gün sürüyor. İstediğiniz kişi kısa süre içerisinde bir dediğinizi iki etmeyecek hale geliyor. Ücreti ise bin 200 TL oluyor. Bu işlem oldukça maliyetli, işlem sırasında sizden aldığım bilgileri ve resimleri ceylan derisine okuyorum ve sonrasında deriyi toprağa gömüyorum. İşlem sonrası istediğiniz kişi size bağlanıyor ve bir dediğini iki etmeyecek hale geliyor. Bağlama işlemi için yüzde yüz garanti veriyorum” dedi. Muhabirin, pazarlık yapması üzerine medyum N.Ö,  “İşlemin malzemeleri 800 TL tutuyor. Sana 100 TL’ye yaparım fakat senden gelecek olan hiç kimseye bu fiyatı söyleme” diye konuştu. 

“KAYNANA DİLİNİ BAĞLAMA ÜCRETİ 4 BİN LİRA” 
DHA muhabirinin başka bir medyum H.A.’yı arayarak ‘Kaynanama dil bağlama işlemi yaptırmak istiyorum’ dedi. Medyum H.A. da “Öncelikle kaynananın adını ve fotoğrafını yollaman gerekiyor. Ücretli işlem yapıyoruz. 4 bin TL göndermeniz gerekiyor” diye konuştu. 
Pazarlık yapmak isteyen DHA muhabirine tepki gösteren medyum H.A, “Malzemeler oldukça pahalı. Malzemelerin ne olduğu seni ilgilendirmez. Sana hesap verecek değilim” ifadelerini kullanması ise dikkat çekti. 

“DOLANDIRICI OLDUĞUNU ANLADIM VE VAZGEÇTİM. AMA BENİ BİR SÜRE ARAMAKTAN VAZGEÇMEDİ” 
Ayrıldığı erkek arkadaşıyla barışmak için sosyal medyadan medyumlarla uzun bir süre konuştuğunu söyleyen Leyla Çakır, “Erkek arkadaşımdan ayrı olduğum bir dönem sosyal medyada bir sayfaya denk geldim. Çok inandırıcı paylaşımları vardı. Ben tarot baktırmak için yazdım. ‘Sonra sana bağlama ve geri getirme işlemi yapalım’ dedi. Ben de kabul ettim. Çünkü bana yüzde yüz sonuç vereceğini söyledi. ‘Hatta erkek arkadaşın sana iki katı daha bağlanmış olacak’ dedi. Ücret olarak 2 bin TL para istedi. O an dolandırıcı olduğunu anladım ve yaptırmaktan vazgeçtim. Ama beni bir süre aramaktan vazgeçmedi” dedi. 

“BÖYLE ŞEYLERE İTİBAR ETMEMEMİZ LAZIM” 
Astrolog Aygül Aydın ise bu durum karşısında uyarılarda bulundu. Aydın, “Medyumlar, biz astrologların kanayan yarası. İnternette astrologlar ve medyumlar aynı anlamda kullanılan terimler. Aslında bu sosyal medya üzerinde medyumların yaptığı büyük bir suçtur. Astroloji dediğimiz şey çok farklı bilimleri içerisinde barındırıyor. Medyumlarla, astrologları ayrıştırmak kişiye kalmış bir şey. Vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum. Hiç kimse gelecekten haber veremez. Medyumlara genellikle okumamış ve araştırmamış insanlar rağbet ediyor. Biz astrologlar olarak bu durumdan oldukça şikayetçiyiz. Vatandaşlarımızın astrologlar ile sahte medyumları ayrıştıramamaları bizi üzüyor. Astrolog adı altında bir şeyler yapmak doğru değildir. Hepimizin bir iradesi var. Böyle şeylere itibar etmememiz lazım. Mesela yeni tanıştığım kişiler, astrolog olduğumu öğrendiğinde ‘Eski sevgilimi döndürebilir misiniz’ gibi sorularla soruyor” diye konuştu. 

“VATANDAŞLARIMIZDAN RİCAM; BU SAHTE MEDYUMLARLA ASTROLOGLARI KARIŞTIRMAMALARIDIR” 
Aydın, sosyal medyada bu sahte astrolog medyumlar denetlenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Astrolog kelimesi araştırmacı demek. Bu nedenle o kişiler inandırıcılık kazanmak için medyumun yanına astrolog kelimesinde koyuyor. Vatandaşlarımızdan ricam; bu sahte medyumlarla astrologları karıştırmamalarıdır. Hayatta olması gereken şeyler zaten olur. Hiçbir etki sizin ettiğiniz duadan, iyilikten öteye geçemez. Herkes iyi olma çabası göstersin. Evrenin görünmez bağları vardır. Birinin ayağına taş olmazsanız hayatta size kolaylık sağlar. 21. yüzyılda yaşıyoruz lütfen böyle şeylere inanmayalım.” 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: 
—————————–
-Medyumlarla telefon konuşmaları 
-Leyla Çakır röportajı 
-Sosyal medya yazışmalarının fotoğrafları 
-Sosyal medyada yapılan işlem videoları 
– Astrolog Aygül Aydın röportajı 
-Genel ve detaylar

================

5- (ÖZEL) GAZİOSMANPAŞA’DA BEKÇİLERDEN KAÇAN HIRSIZLAR KAMERADA 
 
Haber-Kamera: Özgür EREN-Soner HASIRCIOĞLU İSTANBUL (DHA)
Gaziosmanpaşa’da bekçiler ile hırsızlar arasındaki kovalamaca güvenlik kameralarına yansıdı. Makas ile çalıştırıp çaldıkları araç ve malzemeleri bırakıp kaçan 3 hırsızı yakalamak için çalışma başlatıldı.
Olay Bağlarbaşı Mahallesi’nde salı günü sabah 07.00 sıralarında meydana geldi. 3 kişi önce park halinde bir kamyoneti makas ile çalıştırarak çaldı. Daha sonra bir iş yerine giren 3 şüpheli inşaat malzemesi satan dükkana girdi. Dükkandan çaldıklarını araca yükledikleri sırada Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Çarşı ve Mahalle bekçileri şüphelileri fark etti ve kaçmaya başlayan 3 kişiyi kovalamaya başladı.
 
ARAÇ İLE GERİ GERİ KAÇMAYA ÇALIŞTILAR
Çalıntı kamyonet ile geri geri kaçan kişiler yakalanacaklarını anlayınca aracı bırakıp yaya olarak kaçtı. Bekçiler kamyonette yaptıkları incelemede çalıntı kamyonette, inşaat malzemeleri olduğunu belirledi.
 
PANİĞE KAPILIP O DA KOŞMAYA BAŞLADI
Şüphelilerin araç ile geri geri gelmeleri, aracı durdurup yaya olarak kaçmaları güvenlik kameralarına yansıdı. Geriye doğru giden kamyonet durunca üç şüpheli farklı yönlere doğru koşmaya başladı. Kaldırımda yürüyen adam, üzerine doğru bir kişinin geldiğini görünce paniğe kapıldı. Ne yapacağını bilemeyen adam, hızla koşmaya başladı. Adamın, üzerine gelen şüpheliden kaçma anı ise ilginç görüntüler oluşturdu.
Çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alan ekipler kaçan 3 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
 
Görüntü Dökümü
———————-
-Güvenlik Kamerası
-Çalıntı aracın geri geri gelmesi
-Aracın durması ve 3 kişinin yaya olarak kaçması
-Yolda yürüyen bir kişinin üzerine doğru koşan şüpheliden korkup koşması
 
===================

6- (ÖZEL) BAKIRKÖY’DE MOTOKURYELERİN ÇARPIŞMA ANI KAMERADA

Haber-Kamera: Serdar ALTINTEPE – Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL,(DHA)
Bakırköy’de sipariş tesliminden dönen motokurye park edeceği sırada arkadan gelen başka bir motokurye ile çarpıştı. Kuryelerden birinin parmağının kırıldığı kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı.
Kaza, 13 Mart Cumartesi günü saat 21.00 sıralarında Bakırköy İncirli Caddesi’nde meydana geldi. Cadde üzerinde bulunan bir büfede motosikletle kuryelik yapan Samet Özbakır, bir adrese sipariş teslim edip tekrar büfeye doğru yola çıktı. Özbakır, büfeye yaklaşıp motosikleti park edeceği sırada arkadan gelen başka bir motokurye ile çarpıştı. İki kurye kaza sonrası motosikletleri ile birlikte yere savruldu. Kuryeler, çevredekiler tarafından yerden kaldırıldı. Kazada Samet Özbakır’ın serçe parmağının kırıldığı öğrenildi.

KAZA ANI KAMERADA
İki motokuryenin çarpışma anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, kuryenin park etmek için motosikletiyle yavaşladığı, bu sırada arkadan gelen motokurye ile çarpıştıkları ve her ikisinin motosikletleriyle birlikte yere savruldukları görülüyor. Yerdeki kuryelere çevredekilerin yardım ettiği kameraya yansıyor.

Görüntü dökümü
——————–
Kaza anı güvenlik kamerası
Kazanın meydana geldiği yerden görüntü

=================

7- (ÖZEL) MALTEPE’DE KAZA YAPAN SÜRÜCÜ OTOMOBİLDE SIKIŞTI

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İSTANBUL (DHA) MALTEPE’de sabah erken saatlerde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil kaza yaptı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan sürücü itfaiye tarafından kurtarıldı.
Kaza saat 06.30 sıralarında Maltepe Bağdat Caddesi üzerinde meydana geldi. Mehmet Karaçayır yönetimindeki 34 DKG 474 plakalı otomobil, Kadıköy istikametine doğru ilerlediği sırada kontrolden çıktı. Araç orta refüjde bir süre ilerledikten sonra bir ağaca çarparak durabildi. Sürücü Karaçayır otomobilde sıkıştı. Çevrede bulunan vatandaşlar durumu hemen itfaiye, sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri sıkışan sürücüyü çıkarmak için uzun süre çaba harcadı. Yaklaşık 1 saat sonra araçtan çıkarılan sürücü ambulansla Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Otomobil ise çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı.
Kazayı gören bir vatandaş, “Ben çöpçüler ses çıkarıyor sandım. Baktım oradan vura vura geliyor. Döndü araba, geldim hemen. 155’e ambulansa haber verdim” dedi. 

Görüntü Dökümü:
————————
-Kaza yapan otomobil
-Olay yerindeki sağlık ekipleri
-Olay yerindeki itfaiye ekipleri
-İtfaiye ekiplerinin çalışması
-Yaralı sürücünün araçtan çıkarılması
-Sürücünün sedye ile ambulansa taşınması
-Sürücünün ambulansa konulması
-Bir vatandaş ile röp
-Genel ve detay
==================

8- JANDARMANIN KAÇAK AKARYAKIT OPERASYONU KAMERADA

*  60 bin litre akaryakıt ele geçirildi. 

Haber: İSTANBUL / (DHA) – İSTANBUL İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri,  düzenlediği operasyonda  60 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirdi. Gözaltına alınan iş yeri sahibi A.B.’ye çevreye vermiş olduğu zarar nedeniyle 396 bin lira para cezası uygulanırken, jandarmanın operasyon anları kameraya yansıdı. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, İstanbul’da piyasadan toplanan atık yağların belirli işlemlerden geçirilerek akaryakıta dönüştürüldükten sonra piyasaya sürüldüğü bilgisini aldı. Alınan bilgi üzerine Organize Sanayi Bölgeleri başta olmak üzere atık yağ elde edilen diğer sanayi bölgeleri ve tamirhaneleri takibe alan jandarma ekipleri yaptıkları çalışmalarla rutin olarak yağ toplayan kişileri tespit etti. Atık yağları toplayan kişileri teknik ve fiziki olarak takibe devam eden jandarma ekipleri yetkisi ve lisansı bulunmayan A.B. isimli kişinin toplamış olduğu atık yağları Sancaktepe’de bulunan bir TIR garajına götürdüğünü belirledi. Jandarma ekipleri atık yağların taşındığı TIR garajını gece gündüz takibe aldı.

60 BİN LİTRE KAÇAK AKARYAKIT ELE GEÇİRİLDİ
Jandarma ekiplerince şüphelilerin sürekli olarak belirlenen adrese atık yağ taşıdıklarının tespit etti ve atık yağ getirildiği esnada iş yerine baskın düzenledi.  İş yerinde yapılan aramalarda işlem yapılmak üzere bekletilen çok sayıda atık yağ dolu varil, madeni yağı akaryakıta çevirmekte kullanılan kaynatma ve asit tankı, kaçak akaryakıtın araçlara aktarılması için motorlu pompa, kaçak akaryakıtın depolandığı akaryakıt tankı ile içerisinde 60 bin litre akaryakıt ele geçirildi. 

ÇEVREYİ KİRLETMEKTEN 396 BİN LİRA İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI
İş yeri mühürlenen A.B.’ye Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince çevreye vermiş olduğu zarar nedeniyle 396 bin lira idari para cezası uygulanırken, jandarma ekiplerince de adli işlem başlatıldı.

Görüntü dökümü:
———————–
-Jandarmanın operasyonu
-Atık yağlardan görüntü
-Şüphelinin gözaltına alınması
-Genel ve detaylar

=================

9- (ÖZEL) ÇİĞ KÖFTECİDEN SADAKA KUTUSUNU BÖYLE ÇALDI

Haber: Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA)- BAYRAMPAŞA’da çiğ köfte dükkanında, bağış toplamak üzere tezgâha konulan sadaka kutusu, müşteri gibi gelen kişi tarafından çalındı. Hırsızlık anları güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. 
Olay, Bayrampaşa, Kartaltepe Mahallesi’nde dün öğlen saatlerinde meydana geldi. Şüpheli, çiğ köfte dükkanın önünden geçerken, içerde kimsenin olmadığını gördü. İçeri giren şüpheli daha sonra tezgah üzerinde bulunan sadaka kutusunu alıp hızla işyerinden ayrıldı. O anlar ise saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Olaydan 3 saat sonra sadaka kutusunun yerinde olmadığı fark eden işyeri sahibi güvenlik kamera görüntülerini izlediğinde kutunun çalındığını gördü. 

HIRSIZLIK ANI GÜVENLİK KAMERASINDA  
Çiğ köfteci dükkanında yaşanan hırsızlık anları iş yerinin güvenlik kamera görüntülerine saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, içeri giren cerrahi maskeli şüphelinin sağına ve soluna baktığı, daha sonra tezgah üzerinde bulunan sadaka kutusuna almaya çalıştığı, bu esnada gelen bir ses üzerine tezgahtan uzaklaştığı görülüyor. Kısa bir süre sonra yeniden sadaka kutusuna yönlen şüpheli sadaka kutusunu alıp, koşar adımlarla işyerinden çıktığı güvenlik kamerasına yansıyor.

Görüntü  dökümü:
————
Güvenlik kamerası
-Sadaka kutusunu alıp kaçması

===================

10- (Özel) BAĞCILAR’DA KORONAVİRÜSE RAĞMEN SOSYAL MESAFESİZ DÜĞÜN EĞLENCESİ

Vedat BAYRAKTAR / İSTANBUL, (DHA) BAĞCILAR’da koronavirüs salgınına rağmen bir grup, sosyal mesafesiz düğün eğlencesi düzenledi. Koronavirüs tedbirleri ihlal eden grubun düğün eğlencesi kameraya yansıdı. Bağcılar Kirazlı Meydanı’nda dün akşam saatlerinde evlenen çift ile yakınları sosyal mesafesiz halay çekti. Koronavirüs tedbirlerini hiçe sayan grup, meydanda yüksek sesli müzik eşliğinde eğlendi. Koronavirüs salgının unutulduğu o anlar, cep telefonu kamerasına yansıdı. Halay çekip eğlenen grup, daha sonra konvoy eşliğinde ara sokaklara dağılıp gözden kayboldu. 

Görüntü dökümü: 
————————
-Cep telefonu görüntüsü
-Halay çekenlerden detay
-Genel ve detaylar 
======================

11- YAPTIĞI DRİFTLERİ SOSYAL MEDYADA YAYINLAYINCA YAKALANDI

Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA)- SULTANBEYLİ’nde sokakta Drift yaptığı görüntüleri sosyal medya üzerinde yayınlayan sürücü M.T.Ö. polis ekipleri tarafından yakalandı. Trafik magandasına 6 bin 700 lira para cezası kesilirken, ehliyetine de 60 gün süreyle el kondu.

SOSYAL MEDYADAKİ GÖRÜNTÜLER POLİSİ HAREKETE GEÇİRDİ
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri sosyal medya üzerinde yaptıkları çalışmalarda Sultanbeyli ilçesinde bir sürücünün drift yaptığı görüntüleri hesabı üzerinden paylaştığı görüldü. Görüntülerde sürücünün sokak ortasında aracını kaydırarak dakikalarca drift yaptığı görüldü.

KISA SÜREDE YAKALANDI
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri görüntüleri kullanarak önce aracın plakasını ardından sürücünün kimliğini belirledi. Polis ekipleri düzenledikleri operasyonla sürücü M.T.Ö.’yü gözaltına aldı.

6 BİN 700 LİRA CEZA KESİLDİ EHLİYETİNE EL KONDU
Sürücüye, Karayolları Trafik Kanunun 67/1D (Herhangi bir zorunluluk olmaksızın karayollarında dönüş kuralları dışında bilerek ve isteyerek aracın el freninin çekilmesi suretiyle veya başka yöntemlerle aracın ani olarak yönünün değiştirilmesi veya kendi etrafında döndürülmesi -DRİFT-) maddesinden 6 bin 700 TL  ceza kesildi. Ayrıca sürücünün ehliyetine,  Karayolları Trafik Kanunun   67/1D maddesine istinaden 60 gün geçici olarak el kondu.
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan sürücü M.T.Ö. Trafik Güvenliğini Tehlikeye sokmak suçundan hakkında Adli işlem başlatılması için Sultanbeyli ilçe emniyet müdürlüğü Ahmet Yesevi Polis Merkezi Amirliğine teslim edildiği öğrenildi.

Görüntü dökümü:
—————-
-Drift anları
-Şüphelinin emniyete getirilmesi
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!