Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1- TELEFON KAVGASINDA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ; AİLESİ VE ARKADAŞLARI TOGOLUYU ÇİÇEK VE DUALARLA ANDI

Erol DEĞİRMENCİ – Veysel TİMDU / İSTANBUL , (DHA) ESENYURT’ta, bozuk çıkan telefonu satıcısına iade etmek isteyen ve çıkan tartışmada bıçaklanarak öldürülen Togo uyruklu Romeo Ekoka için ailesi ve arkadaşları anma töreni düzenledi. Romeo Ekoka’nın hayatını kaybettiği yere çiçekler bırakılırken, dua okundu.
Esenyurt İstiklal Mahallesi’nde satın aldığı cep telefonununu bozuk çıkması üzerine iade etmek isteyen Romeo Ekoka , 7 Eylül Salı akşamı satıcı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Polis ekiplerinin saldırganı yakalamak için çalışmaları devam ederken, arkadaşları ve ailesi  Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi önünde bir araya gelip, Romeo Ekoka’nın öldüğü noktaya kadar yürüdü. Gruptakiler, ellerindeki çiçekleri buraya bıraktı. Yakınlarından bazıları gözyaşlarına boğuldu. Gruptakiler dua okuduktan sonra buradan ayrıldı.

Görüntü dökümü:
——————–
-Romeo E.’nin fotoğrafının olduğu tişörtle gelenler
-Saygı duruşunda bulunulması
-Romeo E.’nin öldüğü yere çiçek bırakmaları
-Dua okumaları
-Ağlayan yakınları
-Bırakılan çiçekler
-Genel ve detay görüntü

==================

2- 6 GÜNDÜR KAYIP GENCİN CESEDİ BULUNDU

Reklam Alanı

Haber-Kamera: Serdar ALTINTEPE / İSTANBUL,(DHA)
Küçükçekmece’de ailesinin 4 Eylül’den beri alamadığı için kayıp başvurusunda bulunduğu gencin cesedi Beylerbeyi sahilinde bulundu. 
Küçükçekmece’de geçtiğimiz günlerde polise başvuran Ahmet Çetin’in ailesi,  24 yaşındaki gencin 4 Eylül gününden beri kayıp olduğunu ve hayatından endişe ettiklerini ifade etti. Kayıp müracaatı üzerine Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri tarafından soruşturma açıldı. Polis olayla ilgili geniş çaplı operasyon başlatırken, Ahmet Çetin’in kaybolduğu gün en son gören kişi olan arkadaşı Murat K.bir televizyon kanalına bağlanarak olayla ilgili bilgi verdi. Ancak çelişkili ifadeler veren ve olayı her seferinde başka şekilde anlattığı tespit edilen Murat K. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Gayrettepe’de bulunan Kayıp Şahıslar Büro Amirliğine getirilen Murat K. kaybolan Ahmet Çetin’le ilgili sorgulandı. Şüpheli Murat K. poliste verdiği ifadesinde arkadaşıyla birlikte içki içtiklerini, Ahmet Çetin’in bir anda yerinden kalkarak soyunduğunu ve ardından dereye atladığını iddia etti. Murat K., Ahmet Çetin’in ailesinden çekindiği için olayı kimseye anlatmadığını söylediği öğrenildi.

HELALLİK İÇİN ÖNCE CEMEVİNE GÖTÜRÜLDÜ
Eşyaları dün sabah saatlerinde Küçükçekmece Hasanoğlu Deresine atılmış bir halde bulunan Ahmet Çetin’in cesedi ise akşam saatlerinde Beylerbeyi sahilinde bulundu. Ahmet Çetin’in cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. İşlemleri sona eren cenazeyi babası Durmuş Çetin aldı. Adli Tıp Kurumu’ndan çıkarılan cenaze için Küçükçekmece İkitelli Cemevinde helallik alındıktan sonra defnedilmek üzere Tokat’ın Reşadiye ilçesine götürüldü.
Adli Tıp Kurumu’nda Ahmet Çetin’in cenazesini almaya gelenlerden biri olan yakını İbrahim Kahraman, “Bize gelen bilgiye göre arkadaşıyla Cumartesi günü saz çalıp eğlenme amaçlı çıkıyorlar. Gidiş o gidiş. Daha sonra dün Beylerbeyi sahilinde cenaze bulunuyor. Daha önce de cüzdanı ve elbiseleri Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi bölgesinde dere kenarında bulunmuş” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
———-
Adli tıptan genel görüntü
Baba Durmuş Çetin ve yakınları
Babanın adli tıpa girmesi
Cenaze aracının çıkışı

================

3- LALELİ’DE ESNAF İLE ALKOLLÜ OLDUĞU ÖNE SÜRÜLEN KİŞİLER ARASINDA KAVGA

Ömer ÇETİNASLAN – Taylan ERGÜN /İSTANBUL,(DHA)  – FATİH’te, alkollü olduğu öğrenilen iki kişi ile esnaf arasında kavga çıktı. Ellerindeki bıçakları esnafın ve çevredeki vatandaşların üzerine savuran şüpheliler, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.  
Olay dün akşam saatlerinde Laleli Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre; alkollü olduğu öğrenilen iki kişi, cadde üzerindeki bir esnafı ziyaret geldi. Bu sırada alkollü kişiler ile çevre esnafı arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine 2 kişi ellerindeki bıçakları esnaf ve çevredeki vatandaşlara savurmaya başladı. Yaşanan panik üzerine çevredekiler kaçıştı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri geldi. Polis ekipleri, iki kişiyi gözaltına aldı. Yaşanan olayda yaralanan olmazken, o anlar çevredeki bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: 
-Kavga anları (güvenlik kamerası) 
-Kavganın yaşandığı caddeden görüntüler 

================

4- SARIYER’DE OTOMOBİLLE YOLDA YATAN KÖPEĞİN ÜZERİNDEN GEÇTİ

Haber – Kamera: Hasan YILDIRIM -Özgür EREN / İSTANBUL (DHA) SARIYER’de yolda yatan köpeği fark edemeyen sürücü, araba ile köpeğin üzerinde geçti. Acı içinde kaçan köpek, veterinere götürülerek tedavi edildi. Otomobilin köpeğin üzerinden geçmesi güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
Olay, Zekeriyaköy’de perşembe günü akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yolda yatan köpeği fark etmeyen sürücü, ‘Nero’ isimli köpeğin üzerinden geçti. Acı içinde kalan köpek, hızla kaçtı. Ne olduğunu anlamak için aracından inen sürücü ise otomobilin tamponunu kontrol ettikten sonra olay yerinden ayrıldı. Otomobilin yolda yatan köpeğin üzerinden geçmesi bir evin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. 

MAHALLE SAKİNLERİ SAHİP ÇIKTI
Bir süre sonra tekrar sokağa gelen ‘Nero’nun topalladığını ve yürümekte güçlük çektiğini gören mahalle sakinleri, köpeğe ne olduğunu anlamak için güvenlik kamera kayıtlarını izledi. Görüntüleri gören mahalleli, burada köpeğin üzerinden otomobil geçtiğini görünce büyük şok yaşadı. Hemen polis merkezine giderek sürücüden şikayetçi oldular. Kısa sürede otomobilin bağlı olduğu şirket ve sürücü tespit edildi. Sürücüye Hayvan Koruma Kanunu’na göre 1500 lira idari para cezası uygulandı. Şirket yetkilileri de ‘Nero’yu veterinere götürerek tedavi ettirdi. Arka ayağında ve vücudunda ezilme bulunan köpeğe mahalle sakinleri sahip çıktı. Şirket yetkililerinin de köpeğin üzerinden geçen kişiyi işten çıkardığı öğrenildi.

“ALLAHTAN KÖPEK ÖLMEDİ”
Mahalle sakini Kahraman Çakır “Film ekibinin arabası köpeği görmedi. Köpeği ezdi. Biz de mahalle sakinleri olarak olaya el attık. Şikayetçi olduk. Film setinden geldiler. Ekip köpeği veterinere götürdü. Tedavi ettirdi. Allahtan ölmedi. Şu an bir şeyi yok. Tekerlek köpeğin ayağına denk gelmiş. Şu an köpek üç ayak basabiliyor” dedi. Tedavisi yapıldıktan sonra aynı yere bırakılan Nero’nun arka ayağına basamadığı görüldü.

Görüntü Dökümü:
GÜVENLİK KAMERASI
Otomobil sürücüsünün yolda yatan köpeğin üzerinden geçmesi
Sürücünün durarak arabayı kontrol etmesi
Otomobilden kopan parçaya bakması
AKTÜEL GÖRÜNTÜ
Olay yerinden görüntü
Tedavi edilen ‘Nero’ isimli köpek
Köpeğin bir ayağına basmakta güçlük çekmesi
Mahalle sakini ile röp.
Genel ve detaylar

==================

5- BAKAN SOYLU DARBELERLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ SEMPOZYUMU’NDA KONUŞTU

Esma MURAT – Buğra BENLİOĞLU- İbrahim MAŞE / İSTANBUL, (DHA)- İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Darbelerle Mücadele Yöntemleri Sempozyumu’na katıldı. Bakan Soylu, “Dönem dönem ülkelerin ve devletlerin birtakım düzeltmelere ihtiyacı vardır.  Darbeler ve vesayet sistemi ilk önce ülkelerin tarihiyle oluyorlar. Tarihimizde ne yazık ki birden çok darbe ve girişimi oldu. Aradan geçen bir yıllık süre içerisinde darbe olmadı. Ama malum 104 emekli amiral ya emekliliği ya da demokrasiyi hazzedemediklerinden dolayı bir bildiri yayınladılar. Demek ki sadece doğal afetler değil insani afetler de kendini tekrar etmeye çalışıyor ve fırsat kolluyorlar” dedi.
İstanbul Üniversitesi’nde 6. Darbeler ile Mücadele Yöntemleri Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, ve davetliler katıldı.
Sempozyumda konuşan Bakan Soylu, “Dönem dönem ülkelerin ve devletlerin birtakım düzeltmelere ihtiyacı vardır.  Darbeler ve vesayet sistemi ilk önce ülkelerin tarihiyle oluyorlar. Tarihimizde ne yazık ki birden çok darbe ve girişimi oldu. Aradan geçen bir yıllık süre içerisinde darbe olmadı. Ama malum 104 emekli amiral ya emekliliği ya da demokrasiyi hazzedemediklerinden dolayı bir bildiri yayınladılar. Demek ki sadece doğal afetler değil insani afetler de kendini tekrar etmeye çalışıyor ve fırsat kolluyorlar. Hala bunu hayal edenler var. Hala bunu birilerini yapmasını bekleyenler var. İçeriden dışarıdan destekleyenler var. Hem isteyenler, hem destekleyenler belki de altını çizmek gerekir bunu açıkça ifade ediyorlar” dedi.
Bakan Soylu, “Tıbbın çok gelişmiş olduğunu düşünüyorduk. Tüm dünyanın virüs salgınına nasıl çaresiz kaldığını hep beraber gördük. Almanya’da sel felaketi oldu. 190 kişi hayatını kaybetti. Afet anını afet sonrasını yönetmede yaşanan tablo tüm Avrupa’da tartışma konusu oldu. Amerika ve Kanada yangınları birkaç ay sürdü.  Doğal afetlerin yanı sıra politik afetlerde de ciddi ölçüde bilinçli küresel bir kontrol dışılık yaşıyoruz. Geçen yıl burada Afganistan’daki ABD’den bahsetmiştik. Bundan sonra atılacak muhtemel adımları da konuşmuştuk. Oysa kısa süre önce ABD’nin 20 yıllık Afganistan operasyonunun nasıl sonuçlandığını, sonucunun nasıl bir hüsranla karşı karşıya kaldığını tüm dünya ile birlikte seyrettik” diye konuştu.

“DÜNYANIN HER YERİNE POLİTİKA ÜRETEBİLİRKEN KENDİ ÜLKESİNDE BİR MAHALLEDE KONTROLÜ KAYBEDEBİLİYOR”
Bakan Soylu, “Uyuşturucudan zombi olmuş yerlerde sürünen sefillik içindeki insanların acınası görüntüleri tartışmalara yol açtı. Bu bölgenin tamamen uyuşturucuya ayrıldığı, bilinci olarak insanları oraya yönlendirildiği, örtülü bir devlet politikası olarak oraya terk edildiklerini öğreniyoruz. Çünkü çözemiyorlar. Belki de çözmeyi ekonomik bulmuyorlar. Oysa bu ülke önemli dış politika uzmanlarından birinin kitabında anlatıldığına göre ABD 1945’ten bugüne kadar 71 ülkede seçimlere müdahale, ülke liderlerine suikast, darbe, halk hareketleri gibi eylemlerin bir veya birkaçını gerçekleştirmiştir. Dünyanın her yerine politika üretebilirken kendi ülkesinde bir mahallede kontrolü kaybedebiliyor. Tıpkı başkanlık değişimi sırasında meclis binasının işgali gibi. Bir kontrolsüzlük ve istikrarsızlık ortamını oluşturup onun üzerinden bir egemenlik dayatıyorlardı. Bu istikrarsızlık ortamı özellikle yüzyılımızı vesayetin ve darbelerin zeminini hazırladı. Bu zemin üzerinden tüm sorunlarını doğuya yıkmaya çalışan batının 11 Eylül’den sonra İslam dünyası üzerinde doğuyu ötekileştirip, sonra bir savaş kıtasına çevirmesi batının kendi içinde ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını körükledi. Ürettiği istikrarsızlık göçü körükledi. Adalete, eğitime, istihdama, sağlığa, suya, enerjiye ve huzura erişmede yoksulluk dünyadaki göç hareketlerini önümüze getirdi” ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu sözlerine şu şekilde devam etti:
“28 Şubat aslında Anadolu sermayesi, büyüyen Türkiye’nin, kendi değerleri ile yürüyüşünün önünü kesebilmek, bir vesayet sistemini hakim kılabilmek, Türkiye’nin tarihsel sürecini unutturmak, benliğini, kimliğini, milliyetini, inancını unutturmak için üretildi. Ama 2002’de tam da bunları düşünenlerin planlamalarının dışında bir sonucu halk oluşturdu. 17-25 Aralık oldu. Bir tasfiye süreci olacağı tahmin edildi. Yolsuzluklar üzerinde güya bir itibar kaybı beklendi. Tam tersi bu milletin hafızası bu fotoğrafı tekrar iyi okuyup gereğini yerine getirdi. 1960 darbesinden başlayan süreçle Türkiye vesayet rejimine esir edinmek istenmiştir. 1971 muhtırası bunun tahkimatıdır, 1980 darbesi tahkimatıdır, 28 Şubat tahkimatıdır”

“BİN YIL DİYE PLANLANAN 28 ŞUBAT 10 YIL BİLE SÜRMEDİ”
Bakan Soylu, “Darbeciler boş durmuyorlar bu doğru ama halk ve halk adına siyaset yapan, demokrasiyi savunanlar da boş durmuyorlar. Gereğini yerine getirmek için cesaretleri de var, akılları da var, millete dayalı bir meşruiyet zeminleri de var. Bin yıl diye planlanan 28 Şubat 10 yıl bile sürmedi. Hepimizi korkutmuş ürkütmüşlerdi. Biz bin yıldır bu coğrafya kendi temel değerlerimizle yaşıyoruz. Bize dediler ki ‘sizi beğenmiyoruz siz kimsiniz’. Millet bunu da yırttı attı. Dolayısıyla demokrasi dışı siyaset mühendisliği ne Ortadoğu’da ne Türkiye içerisinde tutabildiğini söylemek mümkün değildir” dedi.

Bakan Soylu, “Başarısız olsa da her darbe girişiminin ülkemize milletimize insanımıza büyük bir maliyeti olmuştur. Güçlü Türkiye, coğrafyasına huzur ve istikrar veren bir ülkedir. Ayakları yere sağlam basan güçlü Türkiye dünyaya ve haksızlıklara meydan okuma kabiliyeti olan ülkedir. Güney Kore’de kişi başı gelir seviyesi 1959 yılında 60 dolar. Türkiye’nin kişi başı gelir seviyesi 583 dolar. Bunu uzun yıllar 3 bin dolar üzerine çıkarmak için çabaladık. Güney Kore bugün 30 bin dolar seviyesinde. Biz 10 bin doları 21. yüzyılda gördük. Her darbe girişiminin dolayısıyla maliyeti olmuştur. Gezi olaylarında Türkiye’nin kişi başı geliri 11 bin dolar civarındaydı Türkiye’de faiz yüzde 4 idi. En büyük projeler yapıldı yapılıyordu” diye konuştu. Bakan Soylu’nun, Türkiye’de son zamanlarda yaşanan yangın ve sel olaylarından bahsederken gözleri doldu.

Görüntü dökümü
———–
-Bakan Soylu’nun konuşması
-Genel ve detay görüntüler

==================

6- AŞI OLDU BAKANLIKTAN SMS GELMEYİNCE GÖREVLİLERİN FOTOĞRAFINI ÇEKTİ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR Sağlık Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki meydanda stant oluşturarak, Koronavirüse karşı randevusuz aşı çalışması yaptı. Standı görünce üçüncü doz aşısını olan bir kişi, cep telefonuna Sağlık Bakanlığı’ndan SMS gelmediğini söyleyerek şüphelendiği görevlilerin fotoğrafını çekti.
Avcılar İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Bulaşıcı Hastalıklar ve Aşı Birimi Sorumlusu Dr. Ahmet Abbasoğlu başkanlığındaki ekip, ulaşılmayan kimse kalmaması hedefiyle değişik noktalarda stantlar oluşturarak, bir, ikinci veya üçüncü doz aşısı gelenlere ulaşıp bunları yaptırmak için çabalarını sürdürdü. Cuma namazı saatinde Merkez Ulu Camii’nin hemen yanındaki Havuz Meydanı’nda stant oluşturan görevliler, yoldan geçenleri aşıya davet etti. Cami çıkışında aşı standını görenlerden bazıları da kendiliklerinden gelerek aşı olabilmek için form doldurdu. Yaşlı bir adam, iki doz Sinovac aşısı olduğunu belirtince, kendisine yapılan tavsiyeye uyarak, bir doz da BioNTech aşısı oldu. Aşı olmasına rağmen standın çevresinde bir süre bekleyen, daha sonra eline aldığı cep telefonu ile stant ve görevlilerin fotoğrafını çeken adam, görevlilerin “Gerçek mi, değil mi?” olduğunu anlayamadığını belirterek, “Türkiye’de her şey var. Sağlık ocağında iki doz aşı oldum hemen arkasından bana ‘Geçmiş olsun’ mesajı geldi. Şimdi burada aşı oldum, bana mesaj gelmedi. Acaba bundan gerçek mi diye merak ettim. İnsanlar artık bir şeye güvenemiyor” dedi.
Aşı olanların hepsi randevusuz aşı olmaktan memnun olduklarını belirtirken, Almanya’dan tatilini geçirmek için memleketine geldiğini belirten Celal Özdemir, BioNTech aşısını olurken, yurt dışında böyle randevusuz, ücretsiz aşı hizmeti olmadığını söyledi. Görevliler, bazen sistemde tıkanma olduğunu ‘Geçmiş olsun’ ile birlikte bilgilendirme mesajlarının ulaşmadığını bildirdi. Bulaşıcı Hastalıklar ve Aşı Birimi Sorumlusu Dr. Ahmet Abbasoğlu da, toplumun her kesimine ulaşmayı hedeflediklerini yinelerken, çeşitli yerlerde kurdukları aşı stantları ile okuma-yazması olmayan ve Hayat Eve Sığar uygulamasını kullanamayanlara kolaylık sağladıklarını belirtti.

Görüntü Dökümü:
———
Aşı standından görüntüler
Aşı olanlardan görüntüler
Aşı yaptıranlarla röportaj
Görevlilerin fotoğrafını çeken adam kayıt yaptırırken, aşı olurken
Görevliler ve standın fotoğrafını cep telefonu ile çeken adam ile röportaj
Almanya’dan gelip aşı olan Celal Özdemir ile röportaj
Bulaşıcı Hastalıklar ve Aşı Birimi Sorumlusu Dr. Ahmet Abbasoğlu ile röportaj
Genel ve detay görüntüler

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!