Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 1

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

BAKAN ÖZER: YÜZ YÜZE EĞİTİMİ BAŞLATMAK İÇİN YOĞUN BİR ÇABA İÇİNDEYİZ

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Milli Eğitim Bakanlığı’na atanan Prof. Dr. Mahmut Özer, ilk resmi ziyaretini İzmir’e gerçekleştirdi. Bakan Özer, tüm kademelerde yüz yüze eğitimin başlatılmasına sayılı günler kala yoğun bir çaba içerisinde olduklarını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer, ilk resmi ziyaretini İzmir’e yaptı. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’i makamında ziyaret eden Bakan Özer, valilik defterini imzaladı. İzmir Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür ve ilçe milli eğitim müdürlerinin de katıldığı toplantı öncesi açıklamada bulunan Bakan Özer, “İlçelerimizde, belde ve köylerimizde eğitimi yüz yüze başlatmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. An itibariyle Türkiye’nin tüm bölgelerinde bulunan okullarımızın maskeden dezenfektan ve temizlik malzemelerine kadar tüm ihtiyaçları giderilmiş durumdadır. Tüm okullarımıza gerekli destekleri sağladık. Bakanlığımıza bağlı merkez teşkilattaki tüm arkadaşlarımız sahada illerimizde, ilçelerimizde hazırlık çalışmalarını kontrol ediyorlar. Ben de bugün ilk resmi ziyaretimi İzmir’e yapmış bulunuyorum. İzmir’deki hazırlıkları ve çalışmaları sayın Valimiz, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerimiz ile masaya yatıracağız. İzmir’de eğitimin kalitesinin arttırılması ve benzeri diğer konuları da ayrıntılı bir şekilde değerlendireceğiz. Sayın Valimize İzmir’deki eğitimin kalitesinin artması adına desteklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum” dedi.

BAKAN ÖZER AK PARTİ İZMİR İL BAŞKANLIĞI’NI ZİYARET ETTİ
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İzmir Valiliği’nde gerçekleştirilen toplantının ardından AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Programa AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, ilçe başkanları ve teşkilat yönetimi katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen ziyaretin ardından Bakan Özer’in Ankara’ya doğru hareket etmek için bölgeden ayrılacağı öğrenildi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Bakan Özer’in açıklaması
+++
-Ak Parti ziyaretinden genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Hande NAYMAN-Ahmet Turhan ALTAY/İZMİR,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827171

Reklam Alanı

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827157
===========================================

KILIÇDAROĞLU: VATANDAŞIN CEBİNDEN TEK KURUŞ ÇIKMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

MUĞLA’da yanan orman alanlarında incelemelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yangında evleri zarar gören vatandaşların cebinden tek kuruş çıkmasına izin vermeyeceklerini belirterek, “TOKİ ve AFAD, kendi üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalışıyorlar. Ancak vatandaşlara belli bedeller karşılığında imza isteniyor. Vatandaşların borçlandırılacağı yönünde bilgiler var. İster TOKİ, ister AFAD, yanan binaların parasını vatandaşlarımızdan isterse vatandaşlarımıza yüklenen tüm borcu karşılayacağız. Bunu hükümet yaparsa memnun oluruz ama yapmazsa biz yapacağız” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, orman yangınlarında zarar gören alanlarda incelemelerde bulunmak üzere Muğla’ya geldi. İlk olarak Bodrum’un Mazı Mahallesi’ne giden Kılıçdaroğlu, buradaki incelemelerinin ardından sırasıyla Milas’ın Türkevleri ve Ören mahallerine geçti. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, incelemelerinin ardından Menteşe’deki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş’ın katılımıyla basına kapalı toplantı yaptı.

‘BURADAKİ BİRLİKTELİK HEPİMİZİ MUTLU ETTİ’
Basına açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu, “Orman yangınları nedeniyle Türkiye’nin bir anlamda ciğerleri yandı. Yangılar sadece Muğla’nın değil, tüm ülkenin acısı oldu. Herkes ellerinden geleni yaptı. Orman yangınları için çaba harcayan itfaiyeciler başta olmak üzere vatandaş, asker, polis olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler. Yangını yaşayan, acıyı yaşayan köylülerimizi ziyaret ettik. Bizden beklentileri nedir, onları sorduk. Bütün muhtarlar belediye başkanlarımızın yaptığı katkılardan çok memnunlar. 24 saat yangınları söndürmek için mücadele ettiler. Vatandaşların teşekkürleri beni çok memnun etti. Yangının söndürülmesine katkı veren belediye başkanına teşekkür ederim. Sadece CHP’li belediyeler değil, farklı birçok belediye katkı sundu. Dayanışmadan dolayı çok mutlu olduk ve dayanıma kültürünün devam edeceğini umut ediyorum” dedi.

‘VATANDAŞLARIN BORÇLANDIRILACAĞI YÖNÜNDE BİLGİLER VAR’
Kılıçdaroğlu Muğla’da çıkan orman yangınlarından dolayı vatandaşların büyük fedakarlık gösterdiğini ve bu uğurda şehit verdiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, bu mücadeleyi veren vatandaşların ceplerinden tek kuruş çıkmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Büyükşehir belediyelerimiz tarafından telef olan hayvanların tümü karşılanacak. Yem ihtiyaçları, beyaz eşyaları, arı kovanı, keçi boynuzu, zeytin fidanı olmak üzere bunların tamamı belediye başkanlarımızca karşılanacak. Seraları zarar görenlerin ihtiyaçları giderilecek. TOKİ ve AFAD, kendi üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalışıyorlar. Ancak vatandaşlara belli bedeller karşılığında imza isteniyor. Vatandaşların borçlandırılacağı yönünde bilgiler var. İster TOKİ, ister AFAD, yanan binaların parasını vatandaşlarımızdan isterse vatandaşlarımıza yüklenen tüm borcu karşılayacağız. Bunu hükümet yaparsa memnun oluruz ama yapmazsa biz yapacağız. Orman yangınları söndürülmesi için her şeyi yapan şehit veren bir şehirde vatandaşlarımızın elini cebine atmasına göz yummayız” dedi.

‘ASKERİMİZİN AYAĞINA TAŞ DEĞMESİNİ İSTEMİYORUZ’
Gündeme ilişkin açıklamalarda da bulunan Kılıçdaroğlu, dünyada terörden en büyük acıyı gören ve yaşayan ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, “Dolayısıyla bizim askerlerimizin, Afganistan’dan Türkiye’ye dönmeleri konusunda alınan kararı, evlatlarımızın aileleriyle birlikte biz de büyük bir sevinçle karşıladık. Hiçbir evladımızın burnu kanamasın. Ayağına, tırnağına taş bile değmesini istemiyoruz. Bir an önce, askerlerimizin evlerine, Türkiye’deki kışlalarına, ailelerinin yanlarına dönmelerini arzu ederiz” diye konuştu.Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Marmaris’e hareket etti.

KILIÇDAROĞLU EVİ YANAN AİLEYE BELEDİYENİN 5 GÜNDE YAPTIĞI YENİ EVİN ANAHTARINI VERDİ
Muğla’nın Marmaris ilçesinde, orman yangınlarından en çok zarar gören kırsal Osmaniye Mahallesi’nde incelemelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yangında evi yanan aileye; belediye tarafından 5 günde yaptırılan evin anahtarını teslim etti. Muğla ve ilçelerinde yanan ormanlarda incelemelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün saat 17.00’de Marmaris ilçesinin 35 kilometre kırsalında bulunan ve yangında en çok zarar gören Osmaniye Mahallesi’ne geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu ve CHP Marmaris İlçe Başkanı Zekican Balcı ve partililer Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na eşlik etti.

‘DOĞA KENDİNİ YENİLİYOR, BİZ MUTLU OLUYORUZ’
Kılıçdaroğlu, Dereözü mevkinde durarak yanan ormanda tekrar filiz vermeye başlayan alanda incelemelerde bulundu. Yeşillenen bir ağacın fotoğrafını çeken Kılıçadaroğlu, “Doğa kendini yeniliyor, biz mutlu oluyoruz. Doğa güçlü biz de güçlü olmak zorundayız” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler daha sonra Osmaniye Mahallesi’ne geçti. Burada ilk olarak Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, yangın sırasında ve sonrasında yapılan çalışmalarla ilgili bir sunum yaptı. Yangının ilk dakikasından itibaren tüm belediye yönetimi ve çalışanlarının teyakkuzda olduğunu söyleyen Oktay, “Sizlerin de desteği ile el birliğiyle bu felaketi atlattık. Şimdi önümüze bakıyoruz. Umudumuzu hiç kaybetmeden eski güzel günlere döneceğimize yürekten inanıyoruz” dedi.

EVİ YANAN AİLEYE YENİ EVİN ANAHTARINI VERDİ
Belediyenin çalışmalarını takip ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Başkan Oktay ve ekibini tebrik etti. Kılıçdaroğlu, sunumun ardından yangında evleri tamamen yanan Yılmaz ailesinin Marmaris Belediyesi tarafından hayırseverlerin desteğiyle hiç bir ücret alınmadan 5 günde yapılan ve 300 bin liraya mal olan 65 metrekare yeni evinin anahtarını verdi. Medine ve Yusuf Yılmaz çifti ile çocukları Merve ve Meryem’in konuğu olan CHP Lideri, burada çay içti ve ev halkı ile sohbet etti. Çıkışta mahalle sakinleri ve partililerle hatıra fotoğrafı çektiren Kılıçdaroğlu, beraberindeki partililerle birlikte Köyceğiz ilçesine gitti. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Kılıçdaroğlu’nun çiçekler ile karşılanması
-Kılıçdaroğlu’nun vatandaşlar ile sohbet etmesi
-Kılıçdaroğlu’nun Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde basın açıklaması
+++
Kılıçdaroğlu’nun yanan alanda filizlenen bitkilerin fotoğrafını çekmesi genel görüntü
Osmaniye Mahallesi’nde Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’ın yangınlar ve sonrasında yapılan çalışmalar hakkında genel heyete brifing vermesi
Belediye tarafından yaptırılan evin anahtarını çocuğa teslim edip aileyle içerde oturması,çay ikramı
Kılıçdaroğlu’nun vatandaş ve partililerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirip ayrılması

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN-Ali GÜNDOĞAN/MUĞLA,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827168
====================================

MANİSA’DA TARIM İŞÇİ TAŞIYAN MİDİBÜS İLE OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 4 ÖLÜ, 6 YARALI

MANİSA’nın Salihli ilçesinde şerit ihlali yapan otomobil ile işçi servisi yapan midibüs çarpıştı. Otomobilin tarlaya savrulduğu, midibüsün ise şarampole devrilerek yan yattığı kazada 4 kişi öldü, 6 kişi de yaralandı.
Kaza, dün saat 20.30 sıralarında Salihli – Alaşehir karayolu Kantar mevkisinde meydana geldi. Alaşehir yönünden Salihli istikametine seyir halinde olan Ramazan Çetinkaya (67) yönetimindeki 35 BUF 96 plakalı otomobil, kontrolden çıktı. Çetinkaya’nın direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen İsmail Uçar yönetimindeki 45 J 4756 plakalı işçileri taşıyan servis midibüsü ile çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle midibüs şarampole devrilerek yan yatarken, otomobil ise takla atarak yol kenarındaki üzüm tarlasına savruldu. Can pazarının yaşandığı kazayı gören diğer sürücüler, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Otomobilde sıkışan 2 kişi itfaiye ekibi tarafından çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde otomobil sürücüsü Ramazan Çetinkaya ve eşi Hayriye Çetinkaya (61) ile midibüs sürücü İsmail Uçar ve yolculardan Mahmut Bozkurt’un yaşamını yitirdiği belirlendi. Kazada yaralanan 6 kişi ise sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastanelere kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Kaza yerinden görüntü
-Polis ekiplerinden görüntü
-İtfaiye ekiplerinden görüntü
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Hasan YİĞEN-Emre SAÇLI/SALİHLİ(Manisa),(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827160
==================================

110 YILLIK AHŞAP BİNA YANGINDA ÇÖKTÜ; 1 İTFAİYE ERİ YARALANDI

BURSA’da, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nde bulunan 110 yıllık ahşap bina yandı. Bina, söndürme çalışmaları sırasında çökerken, kopan parçalar nedeniyle bir itfaiye eri yaralandı.
Osmangazi ilçesi Şehreküstü Mahallesi Durakardı Sokak’taki Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nde bulunan 110 yıllık ahşap binada, saat 05.00 sıralarında yangın çıktı. Alevler kısa sürede büyürken, bölgede devriye gezen mahalle bekçileri, durumu fark edip, itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine bölgeye itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yangına müdahale eden itfaiye ekipleri, alevlerin diğer ahşap binalara sıçramaması için yoğun çaba sarf etti. Müdahale sırasında bina çöktü. Bu sırada kopan parçalar bir itfaiye erinin üzerine düştü. Yaralanan itfaiye eri, ekip arkadaşlarının yardımıyla kurtarılarak olay yerindeki ambulansa taşındı. Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırılan itfaiye erinin sağlık durumun iyi olduğu öğrenildi.
Yangın, yaklaşık bir saatlik çalışmayla kontrol altına alınarak söndürüldü. Ekipler, yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Yanan bina detay
-İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi detay
-Yaralanan itfaiye erinin ambulansa yürümesi
-İtfaiye erine olay yerinde ilk müdahalenin yapılması
-İtfaiye ekipleri detay

Haber-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHA)

28.08.2021 – Haber Kodu : 210828010
=============================

TUNCELİ’DE, AYNI BÖLGEDE YİNE ÖRTÜ YANGINI ÇIKTI

TUNCELİ’de Ovacık ve Hozat ilçeleri arasında kalan Buzlutepe mevkisinde önceki gün örtü yangını çıkan, ekiplerin müdahalesiyle söndürülen bölgede dün yine yangın çıktı.
Hozat ve Ovacık ilçeleri arasındaki Buzlutepe mevkisinde önceki akşam örtü yangını çıktı. Ekiplerin müdahalesi sonucu yangın önceki gün söndürüldü. Ancak dün aynı bölgede rüzgarın da etkisiyle alevler yeniden canlandı. Bunun üzerine bölgeye itfaiye ve orman ekipleri sevk edildi. Geniş bir alanda etkili olan yangını söndürme çalışmalarının sürdüğü bildirildi. Tunceli Valiliği’nden de konuya ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, “Dün öğlen saatlerinde bölgenin batısında tekrar bir örtü yangını başlamıştır. Yangını söndürme ve soğutma çalışmaları ekiplerimizce devam etmektedir. Bölge görevli olmayan vatandaşlarımız için risk arz etmektedir. Vatandaşlarımızın görevli arkadaşlarımıza kolaylık göstermeleri ve Ovacık Kaymakamlığımızın izni olmaksızın alana girmemeleri rica olunur” denildi.
Bölgeye giden Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu 5 kilometrelik bir alanda etkili olan yangına havadan müdahale edilmesi gerektiğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
Orman yangını
Dumanların yükselmesi
Ormanın rüzgarın etkisiyle yayılması
Fatih Mehmet Maçoğlu’nun konuşması
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Serhat Ozan YILDIRIM/TUNCELİ,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827144
==============================

NEMRUT KALDERASI’NDA KORKUTAN YANGIN

BİTLİS’e 20 kilometre uzaklıkta dünyanın 2’nci, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü de bulunan Nemrut Dağı kalderasında örtü yangını çıktı. Bölgeye sevk edilen ekipler, yangını kısa sürede kontrol altına aldı.
Avrupalı Seçkin Destinasyonları (EDEN) Projesi kapsamında ‘Mükemmeliyet Ödülü’ verilen, her yıl yüzlerce turistin ziyaret ettiği, 2 bin 250 rakımlı Nemrut Dağı kalderasında dün akşam saatlerinde örtü yangını çıktı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, AFAD, jandarma, AKUT ve Bitlis Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Yangının kontrol altına alınması için yoğun bir çaba sarf edildi. Kontrol altına alınan yangın dün öğlen saatlerinde rüzgarın da etkisiyle yeniden başladı. Bölgede soğutma çalışmalarını sürdüren ekipler, yangına müdahale ederek kısa sürede kontrol altına aldı.Çalışmaları takip eden Tatvan Orman İşletme Şefi Ayşe Şahin, ihbar alır almaz ekiplerin bölgeye sevk edildiğini söyledi. Şahin, “Bölgeye ulaştığımızda bir örtü yangını olduğunu gördük. Sarp bir arazi olduğu için arazözlerle müdahale edemedik. İşçi gücüyle müdahale ettik. Yaklaşık 1 saat sonra yangını kontrol altına aldık. Akşam 20.30’da yangını söndürdük. Olası bir yangına karşı bir ekip bıraktık. Gün boyu ekiplerimiz buradaydı. Bu nedenle bugün havanında rüzgarlı olması nedeniyle yangın yanan alanda yeniden başladı. Yaklaşık 5 dönümlük bir alan yandı. Yanan alanda ağaçlara bir zarar gelmedi. Tamamen örtü yangını şeklinde gerçekleşti. Yangını tekrardan kontrol altına aldık. Soğutma çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Yangına müdahale eden itfaiye ekipleri
-Yanan bölgeden detaylar
-Orman işçileri ve itfaiye ekiplerinin müdahalesi
-Ekiplerin soğutma çalışması yapmaları
-Bazı yerlerden yükselen dumanlardan detaylar
-Tatvan Orman İşletme Şefi Ayşe Şahin ile röportaj
-Genel  ve deteylar

Haber-Kamera: Özcan ÇİRİŞ-Ceren ÇALIŞKAN/BİTLİS,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827151
=====================================

BURSA’DA, GERİ DÖNÜŞÜM TESİSİ ATIK TOPLAMA ALANINDA YANGIN

BURSA’da, hurda kağıt ve plastik geri dönüşüm tesisinin deposunda çıkan yangın itfaiyenin 2 saat süren çalışmasıyla diğer bölümlere sıçramadan söndürüldü.
Yangın, dün gece saat 23.30 sıralarında merkez Nilüfer ilçesi, Özlüce Mahallesi’nde meydana geldi. Çiçek Caddesi üzerinde bulunan hurda kağıt ve plastik geri dönüşüm tesisinin depo kısmında çıktı. Kağıt atıkların bulunduğu bölümde henüz bilinmeyen nedenle çıkan alevler kısa sürede büyüyerek kentin birçok noktasından da görüldü. Tesis çalışanları, bir yandan yangına müdahale etmeye çalışırken diğer yandan durumu itfaiyeye bildirdi. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri alevlere müdahale ederken, polis ekipleri de çevrede güvenlik önlemi aldı.

2 SAATTE KONTROL ALTINA ALINDI
Yangın, itfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saatlik çalışmasıyla diğer bölümlere sıçramadan kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Yangının çevreden görüntüsü
-Olay yeri detay
-İtfaiye ekiplerinin çalışması detay

Haber-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHA)

28.08.2021 – Haber Kodu : 210828009
==============================

MİRAS YÜZÜNDEN TARTIŞTIĞI AĞABEYİNİ ÖLDÜRDÜ

BURSA’da Elfer İlkbahar (53), miras yüzünden tartıştığı ağabeyi Alaaddin İlkbahar’ı, (58) başına doğalgaz borusuyla vurarak öldürdü. Cinayet zanlısı Elfer İlkbahar, olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alındı.
Olay, dün saat 19.20 sıralarında merkez Yıldırım ilçesi Yeşilyayla Mahallesi 13. Meriç Sokak’taki 3 katlı bir binanın giriş katında meydana geldi. Elfer İlkbahar, aralarında miras yüzünden husumet bulunan ağabeyi Alaaddin İlkbahar’ın kapısına gitti. İlkbahar kardeşler arasında miras için başlayan tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya döndü. Alaaddin İlkbahar, kardeşi kapıda beklerken eve girip mutfaktan bıçak aldı. Bıçağı gören Elfer İlkbahar ise binanın girişindeki doğalgaz borusunu sökerek ağabeyine saldırmaya başladı. Başına aldığı darbelerle kanlar içinde kalan Alaaddin İlkbahar, yere yığıldı. Durumu gören ailesi polise ve sağlık ekiplerine bilgi verdi.

ŞÜPHELİ KARDEŞ OLAY YERİNDE GÖZALTINA ALINDI
İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları ilk muayenede Alaaddin İlkbahar’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Olayla ilgili inceleme yapan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olay yerinde bekleyen şüpheli Elfer İlkbahar’ı gözaltına alındı. Şüpheli ifadesi alınmak üzere emniyete götürülürken, Alaaddin İlkbahar’ın cesedi ise savcı incelemesinin ardından adli tıp morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Olay yerinden görüntü
-Ambulanstan görüntü
-Polis ekiplerinden görüntü
-Detaylar

Haber-Kamera: Derya EVREN/BURSA,(DHA)

28.08.2021 – Haber Kodu : 210828009
========================

SAĞLIK GÖREVLİSİ ŞELALEDEN DÜŞEN KİŞİNİN ARKADAŞI OLDUĞUNU GÖRÜNCE ŞOK YAŞADI: 1 ÖLÜ

BURSA’nın İnegöl ilçesi kırsal Cerrah Mahallesi’ndeki şelalenin kenarında arkadaşıyla alkol alırken dengesini kaybedip 8 metre yükseklikten düşen İsmail Demiralay (39), ağır yaralandı. Olay yerine gelen sağlık ekibindeki görevli Hakan G., yaralının arkadaşı olduğunu görünce büyük şok ve üzüntü yaşadı. Kalp masajı yapılarak hastaneye kaldırılan Demiralay, kurtarılamadı.
Olay, dün saat 22.00 sıralarında İnegöl ilçesi, kırsal Cerrah Mahallesi’ndeki şelalede meydana geldi. Şelalenin başında arkadaşı Nadi Pamuk (65) ile alkol alan İsmail Demiralay, bir süre sonra ayağa kalktığı anda dengesini kaybederek, şelale üzerinden düştü. Yaklaşık 8 metre yükseklikten dereye düşen adam Demiralay, gözden kayboldu. AArkadaşının düştüğünü gören Pamuk, durumu 112 Acil Servis’e bildirdi. Kısa sürede jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri olay yerine geldi.

SAĞLIK GÖREVLİSİ YARALININ ARKADAŞI OLDUĞUNU GÖRÜNCE ŞOK YAŞADI
İtfaiye ekiplerinin dere içerisinde yaptığı arama çalışmaları sonucu bulunan Demiralay, oluşturulan insan zinciri ile dere yatağından çıkarıldı. 112 Acil Servis Ambulansında görevli sağlık çalışanı Hakan G., duruma ağır olan yaralının arkadaşı olduğunu fark edince büyük şok ve üzüntü yaşadı. Talihsiz adam, kalp masajı yapılarak ambulansla hastaneye sevk edildi. Demiralay, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Jandarma ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Arama çalışmaları detay
-Yaralının sudan çıkartılması
-Yaralının hastaneye getirilmesi

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL(Bursa),(DHA)

28.08.2021 – Haber Kodu : 210828008
========================

FETHİYE’DE DENİZE GİREN RUMEN TURİST BOĞULDU

MUĞLA’nın Fethiye ilçesi Kabak Plajı’nda denize giren Romanya vatandaşı 29 yaşındaki Razvan Gabriel Anton boğuldu.
Olay, dün saat 17.00 sıralarında Kabak Plajı’nda meydana geldi. Romanya’dan tatil için Muğla’nın Fethiye ilçesine gelen Razvan Gabriel Anton, denize girdiği Kabak Plajı’nda hareketsiz şekilde kalınca, çevredekilerin yardımıyla kıyıya çıkarıldı. Nefes almadığı görülen Anton’a plajdakiler tarafından suni teneffüs yapıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Rumen turist, sağlık ekiplerinin de müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Anton’un cesedi otopsi için Fethiye Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Kabak Plajı’ndan görüntü
-Razvan Gabriel Anton’a suni teneffüs yapılmasından detaylar
-Suni teneffüsü izleyen vatandaşlardan görüntü

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN/MUĞLA,(DHA)

28.08.2021 – Haber Kodu : 210828005
==========================

AKIMA KAPILDI, TEDAVİYİ REDDEDEN YAKINLARI HASTANE BAHÇESİNDE TOPRAĞA GÖMMEK İSTEDİ

DİYARBAKIR’da elektrik akımına kapılan ve hastaneye kaldırılan Yusran Kaya’nın (33), yakınları tedaviyi reddetti. vucuttaki akımı alması amacıyla Kaya’yı hastanenin bahçesinde toprağa gömerek tedavi etmeye çalışan yakınları, şikayet üzerine hastalarını yanına alarak ayrıldı. Yaşananlar ise kameralara yansıdı.Olay, öğle saatlerinde merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi’nde yaşandı. Elektrik akımına kapılan Yusran Kaya (33) yakınları tarafından hastaneye getirildi. Acil servisi getirilen Yusran Kaya’ya müdahale edilirken, yakınları karşı çıktı. Kaya’nın vucudunun büyük bölümünün toprağa gömülmesiyle vucuttaki elektrik akımından kurtulacağına inanan yakınları, sağlık personelinin çabalarına rağmen imza karşılığında sorumluluğu üstlenip hastayı bahçeye çıkardı.

HASTANE BAHÇESİNDE ÇUKUR KAZDILAR
Sedyeyle dışarıya çıkarılan Kaya, yakınları tarafından hastane bahçesine kazılan toprağa gömülmek istendi. Durumun fark edilmesi üzerine polise ihbarda bulunuldu. Kısa sürede çok sayıda polisin geldiği hastane bahçesinde gerginlik yaşandı. Kaya ailesinin yakınları ile güvenlik güçleri arasındaki arbede cep telefonu kamerasına da yansıdı.Kaya ailesi iddiaya göre, akıma kapılan kızın vücudundaki elektriği almak için toprağa gömmek istedi. Güvenlik güçlerinin engellemesinin ardından yakınları, Yusran Kaya ile hastaneden ayrıldı. Hastane bahçesinde kazılan alan ise daha sonra görevliler tarafından kapatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
Muhabir Burak Emek’in anonsu
Diyarbakır Selahaddin Eyyubi devlet hastanesi bahçesi
Kazılan yer
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Burak EMEK-Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827153
======================================

YORGUN MERMİYLE ÖLEN EMİR YUŞA’NIN AİLESİNDEN KATİLE ÇAĞRI: TESLİM OL

TRABZON’da fındık bahçesinde başına ‘yorgun mermi’ isabet etmesi nedeniyle hayatını kaybeden Emir Yuşa Atıcı’nın (15) ailesi kent meydanında açıklama yaptı. Acılı baba Mustafa Atıcı, “15 yaşında oğlumu toprağa koydum. Başka insanlar bu acıyı yaşamasın. Lütfen havaya silah sıkmayın. Havaya sıktığınız her mermi benim oğlumun katilidir” derken, anne Asiye Atıcı da, “Bunu yapan lütfen teslim olsun” çağrısında bulundu.
Olay, 11 Ağustos’ta Ortahisar ilçesine bağlı Yeşilbük Mahallesi’nde meydana geldi. İstanbul’dan dedesini ziyaret etmek için Trabzon’a gelen Emir Yuşa Atıcı, aile bireylerinin fındık topladığı bahçede aniden düştü. Atıcı’nın başından kanlar geldiğini gören yakınları durumu sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan Atıcı, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Atıcı’nın maganda kurşununun hedefi olduğunu, yorgun merminin sağ kulağının arkasından giriş yaparak omuriliğine saplandığı tespit edildi. Ameliyata alınan Emir Yuşa Atıcı, tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Soruşturma başlatan polis, silahı ateşleyen kişinin tespit edilmesi için çalışma başlattı.

‘BAŞKA CANLAR YANMASIN’
Emir Yuşa Atıcı’nın ailesi kent meydanında basın açıklaması yaptı. Hayatını kaybeden çocuğun annesi Asiye Atıcı, oğlunun çantasını göstererek, “Bakın bunun üzerinde çocuğumun kanı var. Eğer o vicdanla rahat yatıp uyuyabiliyorsa bunu yapan lütfen gidip kendi teslim olsun. Bu ilk değil, belki son da olmayacak ama başka canlar yanmasın, çocuklar, büyükler ölmesin” diye seslendi.

‘NASIL UYUYORSUN?’
Gözyaşları içerisinde konuşan baba Mustafa Atıcı da “Havaya sıkılan her mermi katil mermidir. Sonuçta bu mermi havada kalmayacak, yere inecektir. İndiği yerde de benim oğlum gibi, kuzum gibi birçok insana isabet ediyor. Bunlara artık bir son verilmesi lazım. Vatandaşlar olarak buna duyarlılık göstermemiz lazım. 15 yaşında oğlumu toprağa koydum. Başka insanlar bu acıyı yaşamasın. Lütfen havaya silah sıkmayın. Havaya sıktığınız her mermi benim oğlumun katilidir. Bunu bilin ki ahrette iki elim yakanızdadır. Silahı elinize aldığınızda lütfen benim oğlum gözünüzün önüne gelsin. Benim oğlumu hatırlayın, bizi hatırlayın” dedi.

‘NASIL UYUYORSUN, BE8N 16 GÜNDÜR UYUYAMIYORUM’
Oğlunu vuran kişiye seslenen Atıcı, “Gel lütfen karşımıza çık. Nasıl uyuyorsun? Ben 16 gündür uyuyamıyorum, sen nasıl uyuyorsun? Bilmiyor musun yaptığın şeyi. Kesinlikle biliyorsun. Kim olduğunu da ne yaptığını da biliyorsun. 16 gündür aile boyu uyuyamıyoruz. Ne yediğimizi içtiğimizi bilmiyoruz” diye konuştu.

‘SİLAH İŞİ YOK OLSUN’
Emir Yuşa Atıcı’nın dedesi Yaşar Hamarat ise “Bunu yakalasınlar. Başka acıları kimse çekmesin. Bu silah işi yok olsun, hepsi toplansın alınsın. Devletimizden bunu bekliyoruz. 40 sene önce de 16 yaşında bir kızımızı kaybettik.  Her zaman mermi atıyorlar. Kuru sıkı diyorlar. Hepsini toplamaları lazım” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Baba Mustafa Atıcı’nın konuşurken ağlaması
-Anne Asiye Atıcı’nın oğlunun çantasını göstermesi
-Dede Yaşar Hamarat
-Vatandaş Sezai Alemdağ 
-Pankart taşıyanlar
-Detaylar

Haber-Kamera: Selay SAYKAL/TRABZON(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827154
=========================

MALATYA’DA AMBULANS İLE OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 6 YARALI

MALATYA’da, ambulans ile otomobilin çarpışması sonucu 4’ü sağlık personeli 6 kişi yaralandı.
Kaza, akşam saatlerinde İnönü Mahallesi’nde meydana geldi. İhsan Emre Zengin yönetimindeki 44 EJ 495 plakalı ambulans, karşı yönden gelen Hamdi Bal’ın kullandığı 44 ACS 472 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle ambulans devrilirken, kazayı görenlerin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada, ambulansta bulunan İhsan Emre Zengin, Turan Canşen, Selvi Binali, Halil Doğan ve otomobildeki Hamdi Bal ile Burak Karakuş yaralandı. Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Olay yeri
-Çevredekilerin yardımı
-Ambulanstan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN/MALATYA,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827158
=======================

ADANA’DA İKİ GRUP ARASINDA SİLAHLI KAVGA: 1 YARALI

ADANA’da iki grup arasında çıkan silahlı kavgada Mehmet Salih A., tabancayla sırtından vurularak ağır yaralandı.
Olay, saat 01.30 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Çınarlı Mahallesi’nde meydana geldi. İki grup arasında henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Mehmet Salih A., sırtından vurularak yaralandı. Kaçmaya çalışan yaralı, ara sokakta yere yığıldı. Kavgaya karışanlar olay yerinden kaçarken, çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekibi sevk edildi.  Sırtından yaralanan ve durumu ağır olan Mehmet Salih A., sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ameliyata alınan Mehmet Salih A.’nın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Polis ekipleri de olay yerinde inceleme yaptı. Olay yerinde yaralıya ait olduğu düşünülen tabanca ve içi mermi dolu yedek şarjör buldu. Şüphelileri yakalamak için harekete geçen polis, soruşturmaya çok yönlü olarak devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Polisin yerde yatan yaralı ile ilgilenmesi
-Yerdeki tabanca ve içi mermi dolu yedek şarjör
-Olay yerindeki polisler ve yerdeki yaralı
-Ambulansın gelişi
-Yaralının ambulansa taşınması
-Ambulansın gidişi

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,(DHA)

28.08.2021 – Haber Kodu : 210828006
===========================

İŞYERİNİN MUTFAĞINA GİREN YILANI İTFAİYE EKİPLERİ ÇIKARDI

BİNGÖL’ün Genç ilçesinde bir işyerinin mutfak kısmına giren yaklaşık 1 metre uzunluğundaki yılan, itfaiye ekipleri tarafından çıkarıldı.
Genç ilçesinde işyerlerinin mutfağına giren çalışanları yaklaşık 1 metre  uzunluğundaki yılanı fark etti. Çalışanlar, yılanı kendi imkanları ile çıkaramayınca itfaiye ekiplerine haber verildi. Ekipler, çıkardıkları yılanı doğaya bıraktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
İtfaiye ekipleri tarafından alınan yılanın doğaya bırakılması
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Aziz ÖNAL/BİNGÖL,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827156
=====================

ESKİŞEHİR’DE 5 BİN YILLIK KÜP MEZARLARDA ÇOCUK İSKELETLERİ BULUNDU

ESKİŞEHİR’de Küllüoba Höyüğü’ndeki arkeolojik kazılarda, milattan önce 3 bin yıllarına dayanan küp şeklinde 25 çocuk mezarıyla iskeletlerin yanı sıra ‘ölü hediyesi’ olarak bırakıldığı tahmin edilen mühür, saç halkalar ve takılar bulundu.
Seyitgazi ilçesi Yenikent Mahallesi’nde Küllüoba kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle 1996 yılında başladı. Aradan geçen zamanda kazı alanında ilk Tunç çağının kültürel özelliklerini ortaya çıkaran objelerin yanı sıra hayvan kemikleri ve yerleşim yerleri tespit edildi. Kazılarda, Milattan Önce 3 bin yılına uzanan taş sanduka ve çömlek mezar olmak üzere toplam 20 mezar alanı belirlendi. Bu yıl da devam eden Küllüoba Höyüğü’ndeki kazıda Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) öncülüğündeki Batman ve Hacettepe üniversitelerinden öğretim üyeleri ve öğrencilerden oluşan 35 kişilik ekip görev yaparken, yeni bir mezarlık alanı daha tespit edildi. Alanda yaklaşık 5 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen küp şeklinde 25 mezar ortaya çıkarılırken, içlerinde de çoğunlukla anne karnındaki duruş olarak tabir edilen, dizleri karına çekik vaziyette çocuk iskeletlerine ulaşıldı. Ayrıca küplerde mühür, saç halkaları ve takılara rastlandı.
BŞEÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Türkteki, 30’dan fazla mezara ulaştıklarını ifade ederek, “Bu seneki çalışmalarımızı höyüğün Milattan Önce 3 bin yıllarına tarihlenen mezarlık alanında ve yine bu mezarlıkla aynı döneme tarihlenen yerleşim alanında sürdürüyoruz. Bu seneki verilerimizin en büyük özelliği, daha önce tahmin ettiğimizden çok daha büyük bir yerleşmeyle karşı karşıyayız. Aynı zamanda mezarlık alanında da yeni verilere ulaştık. Mezar sayımız şu anda 30’dan fazla. Özellikle çömlek mezar geleneğinin burada yaygın olduğunu görüyoruz. Az da olsa ‘taş sanduka’ dediğimiz mezar tipleri de var. Bu çömlek mezarlarda daha çok çocukların gömüldüğünü, bebek ve çocuk ölümlerinin çok fazla olduğunu söyleyebiliriz. Yine bu mezarlarda zaman zaman daha çok ‘ölü hediyeleri’ ile karşılaşıyoruz. Bunlar içerisinde mühür, koruyucu anlamı olan mühürler veya saç halkası, küpe, iğne gibi bazı bronz eşyaları da buluyoruz. Anadolu’nun en eski şehirlerinden birisi burası. Tunç çağı Anadolu için şehirleşmenin başlangıç aşaması. Şimdi daha erken dönem tabakalara inerek, buradaki gelişimi daha açık bir şekilde görmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu. Mezar alanındaki küpler içindeki iskeletler çıkarıldıktan sonra incelenmesi için Hacettepe Üniversitesi Antik DNA Laboratuvarı’na gönderildi. İskeletler üzerinde yapılacak çalışmalarla hastalıkları, ölüm nedenleri, yaşam koşulları gibi verileri sağlayacak. Antik DNA çalışmaları akrabalık ilişkilerini daha net bir şekilde ortaya çıkacak.

KAFATASLARINDA YARA İZLERİ VAR
Bulunan iskeletler üzerinde yapılan ilk incelemelerde bazı bireylerin çeşitli kafatası yaralanmalarına bağlı olarak ölmüş olmaları, sosyal çatışma veya savaş olgusunu da gündeme getiriyor. Şu ana kadarki çalışmalarımızda çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 30’a yakın bireye ulaşılan kazılarda ‘ölü hediyesi’ olarak mezar alanına çeşitli kaplar, mühür ve bazı metal eşyaların konulduğu saptandı. Öte yandan alanda farklı bitki türlerine ait tohumların, çeşitli kaplarda ağızları hava almayacak şekilde kille sıvanarak saklandığı tespit edildi. Kil topaklarından birinde bu işi yapan kişiye ait parmak izleri de belirlendi. Tohum bankalarını anımsatan bu görüntü, Küllüoba yaklaşık 5 bin yıl önce yaşayanların tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için önlem aldığını ortaya koydu.

İLK ŞEHİR YAPILANMASI ORTAYA ÇIKARILDI
İlk Tunç çağına ilişkin yürütülen kazı çalışmalarında geçen dönem, 5 bin yıl önce Anadolu’daki ilk şehirleşme yapılanmasının yanı sıra çömlek mezar içerisinde 2-4 yaşlarında ve 13-14 yaşlarında iki iskelet daha bulunmuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Kazı alanı
-İskeletlerin temizlenmesi
-Ekibin çalışması
-Murat Türkteki röp.
-Kazı alanı dron görüntüsü
-Bulunan iskeletler
-Kazıda bulunan objeler
-Kazı alanı dron görüntüleri
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Caner AKSU/ESKİŞEHİR,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827149
====================================

TRABZON’UN SAKLI TARİHİNİ KEŞFETMEK İÇİN KAZI BAŞLATILDI

TRABZON’un Ortahisar ilçesi Zağnos Vadisi’nde iç kale olarak anılan bölgede, arkeolojik kazı çalışmaları imzalanan protokol ile başladı. Dün temsili ilk kazma vurulurken, bölgede Roma, Bizans, Trabzon ve Osmanlı İmparatorluğu’nun izleri aranacak.
Ortahisar ilçesi Zağnos Vadisi’nde tarihi surların bulunduğu ve iç kale olarak anılan bölgede, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destek verdiği arkeolojik kazı çalışmalarına başlandı. Trabzon Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Ortahisar Belediyesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası arasında yapılan protokolün ardından temsili ilk kazma vuruldu. 7 farklı üniversiteden çok sayıda uzmanın dönüşümlü olarak çalışacağı kazıda; Roma, Bizans, Trabzon ve Osmanlı İmparatorluğu’na ait tarihi kalıntıların gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. İç kale Kazı Bilimsel Danışmanı ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yavuz, açılış konuşmasında kazı alanı hakkında bilgi vererek şunları söyledi:
“Roma’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi iç kale, şehrin tepelik kısmına inşa edilerek surla çevrilmiştir. Burası aynı zamanda 4 farklı medeniyetin siyasi, askeri, ticari ve idari merkezi konumundaydı. Aynı kullanım geleneği sonraki devirlerde de devam etmiştir. Bugünden itibaren içerisinde arkeolojik kazılara başlanacak olan Trabzon iç kalede başta 1471 yılında yapılmış. İç Kale Camii’nin ilk evresi ve hamam kalıntısı olmak üzere Osmanlı ve Kommenosların saray kalıntıları, idari ve askeri binalar, darphane, zindan, garnizon binası, mahzen, dehliz, gizli geçit ve kapalı batı kapısı, sarnıç, cephanelik, tahıl ve erzak depoları gibi yapıların kalıntılarına ulaşmayı hedefliyoruz. Buradaki arkeolojik kazılardan elde edeceğimiz tüm buluntu, bulgu ve sonuçlar Orta Çağ’da yazılmış Trabzon tarihine dair methiyelere nakledilen bilgilerin doğruluğunu teyit ve bilinmeyenleri tespit bakımından tarihi önem arz etmektedir.”

‘BELKİ TRABZON’UN TARİHİ YENİDEN YAZILACAK’
Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ise “Belki Trabzon’un tarihi yeniden yazılacak. Çünkü bizim bildiğimiz, tarihçilerimizin ifade ettiği 4 bin yıllık geçmişine dayanan bu tarih ve kültür şehri, belki bu yeni kazılardan ortaya çıkacak sonuçla inanıyorum ki çok daha geriye dönük tarihe ışık tutacak ve çok değerli eserler ortaya çıkacak” dedi.

‘ARKEOLOJİK KAZI HAREKETİNİ BAŞLATIYORUZ’
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu da şunları ifade etti:
“Çok şükür, bugün Trabzon tarihinde ilk kez olmak üzere arkeolojik kazı hareketini başlatıyoruz. Bu Trabzon’un kadim tarihi için önemli adımdır. Çünkü hepimiz Trabzon’la ilgili niteleme yaparken kadim şehir Trabzon’u çok kullanıyoruz. İşte bu kadim şehir Trabzon’un tarihini daha iyi şekilde ortaya çıkaracak çalışmalar ancak kazı ve diğer faaliyetlerle mümkün olabilir. Bu manada Trabzon’un bilinen 4 bin yıllık tarihinin, bu kazılarla ve daha sonra buna eklenecek diğer bilimsel çalışmalarla çok daha geriye gideceğine inanıyorum. Çünkü bazı mağaralarda bulunan eserlerden Trabzon’daki yerleşmelerin milattan önce 2 binin çok daha gerisine gittiğini görüyoruz. Böyle kuvvetli işaretler var. Bu kazılar Trabzon’un kadim tarihini çok daha net şekilde ortaya çıkaracaktır.”

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-İçkale kazı alanı
-Kazı Bilimsel Danışmanı ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yavuz
-Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu
-Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu
-İmza töreni
-İlk kazmanın vurulması
-Detaylar

Haber-Kamera: Selay SAYKAL/TRABZON,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827145
========================

150’İNCİ YILINDA OSMANLI BELGELERİ IŞIĞINDA TROYA KAZILARI SERGİSİ AÇILDI

ÇANAKKALE’deki 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi’nde, 150’inci yılında Osmanlı belgeleri ışığında Troya Kazıları sergisi açıldı. Troya Müze Müdürü Rıdavn Gölcük, “Troya’nın, Troya hazinelerinin elimizde kalabilmesi için gereken her ne varsa başarılı bir eski eser korumacılığı mücadelesi vermiş ve bu sergiyle bu az bilinen mücadeleyi tanımış olacağız” dedi. Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan ise, “Türkiye’de yapılan ilk Schliemann sergisi” diye konuştu.
Troya Müzesindeki sergiye, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, ÇOMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, ÇOMÜ Tarih Bölümünden Prof. Dr. Ali Sönmez ve çok sayıda davetli katıldı.
Müze girişinde sergiye katılan protokol üyelerine Müze Müdürü Rıdvan Gölcük tarafından sergi hakkında kısa bir bilgi verildi. Ardından Troya Müzesi ikinci katındaki yürüyüş rampasında yer alan toplam 30 belgenin yer aldığı, kazıların 150’inci yılında Osmanlı belgeleri ışığında Troya Kazıları sergisi katılımcılara Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan ve Prof. Dr. Ali Sönmez tarafından anlatıldı.
Bu yıl Troya Kazılarının 150’nci yılı olduğu belirten Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, kazı öncesi hukuki çalışmalar ve ortaya çıkarılan eserler hakkında şu bilgiyi verdi:
“Troya Kazıları bundan 150 yıl önce 29 Haziran 1871 günü alınan izinle başlamıştı. Bu 150 yıl içinde kazılar bir çok kez tartışmaya sebep oldu. Bu tartışmalara bakarken de çoğunlukla çeşitli kaynaklardan yararlanıldı. Ana kaynaklarından birisi ise Heinrich Schliemann’ın günlükleriydi. Fakat açtığımız bu sergide Troya Kazılarına farklı bir açıdan bakmayı deniyoruz. Bu kez Troya Kazılarına Osmanlı arşivleri ışığında bakıyoruz. Kazı izinleri nasıl verildi. Nasıl devam etti. Eserler yurtdışına çıkarıldığında ne oldu bu açıdan bakıyoruz. Küçük bir örnek vermek gerekirse, kazılar başlamadan sadece 2 yıl önce bizim bir eski eser kanunumuz vardı. Bu eski eser kanunu, eserlerin yurtdışına çıkartılmasını yasaklıyordu. Fakat özel mülk içinde bulunan eserlerin ise sahibinin olabileceğini söylüyordu. Schliemann Saffet Paşa’nın çıkarttığı bu kanunla kazısına başladı. Ve kazıya başlamadan kısa bir süre önce Saffet Paşa kazıdan sadece 9 gün önce Troya arazisini kamulaştırdı. Yani bu ne demek, eğer Schliemann o araziyi alabilseydi, çıkan herşey onun olacaktı. Fakat Saffet Paşa orayı kamulaştırdı ve çıkanların tamamı devlet malı olmak zorunda oldu. Bu kamulalaştırma sadece Hisarlık arazisinin kamulaştırılması değil Troya’nın mülkiyetinin, Troya kültürünün kamulalaştırılması gibiydi. Peki belgeler bize başka ne söylüyor. Bizim bir eski eser kanunumuz var dedik. Troya arazisi kamulaştırıldı dedik. Ardından eserler kaçırıldığında burada bir hukuk mücadelesi başlatılıyor. Ve bu hukuk mücadelesi dünyadaki ilk eski eseri geri kazanma davasıdır. Bu kadar önemli bir konu Osmanlı arşivlerinden bu davanın tüm seyrini izleyebilmek mümkün. Osmanlı Devleti bu konuya hiç yabancı durmamış. Kanun çıkartmış. Kamulaştırma yapmış. Eserler bizim kalabilsin diye. Dava açmış, uluslararası protestolar yayınlamış. Hafiyeler tutmuş. Troya’nın, Troya hazinelerinin elimizde kalabilmesi için gereken her ne varsa başarılı bir eski eser korumacılığı mücadelesi vermiş ve bu sergiyle bu az bilinen mücadeleyi tanımış olacağız.”
Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan ise, “Bu yıl Troya resmi kazılarının 150’inci yılı. Bu nedenle Troya Müzesinde özellikle Schliemann dönemi kazılarını ele alan bir sergi düzenledik. Bu serginin amacında özellikle 1871’de başlayan Schliemann kazılarının, Schliemann’ın 1890’da ölmesine kadar geçen olayları Osmanlı belgeleriyle yeniden ele almak, yeniden değerlendirmek ve burada daha çok Osmanlı Devleti’nin Troya’ya karşı tutumu, Troya eserlerini karşı tutumu bunu Osmanlı belgeleriyle yorumlayarak yaptık. Ve aslında bu da Türkiye’de yapılan ilk Schliemann sergisi. Özellikle bu sergiden ve burada kullandığımız belgelerden çıkan sonuç, Osmanlı Devleti’nin o dönemin tüm zorlu koşullarına rağmen hem Troya’yı korumak, hem Troya’da çıkan eserleri korumak ve çalınan eserleri o dönemde hukuki yollardan geri getirmek için büyük çaba sarf ettiğini görüyoruz” diye konuştu.
ÇOMÜ Tarih Bölümünden Prof. Dr. Ali Sönmez, “Kültür Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleştirmiş olduğumuz Schliemann’ın Truva’da gerçekleştirmiş olduğu 150’ncı yılı kazılarının sergisindeyiz. Aslında Schliemann ve Truva hazinelerinin kaçırılışı, Osmanlı arşiv belgeleri bağlamında incelenmiş bir konu değil. Biz daha ziyade günümüze kadar Schliemann’ı ve Truva hazinelerini Schliemann’ın kazı günlükleri, raporları ve yabancı yayınlardan biliyoruz. Bu yayınlara baktığımızda bir hikaye ortaya çıkıyor. Bu hikayenin diğer kanadı olan Osmanlı Devleti’nin bakış açısı, Osmanlı Devleti’nin Truva hazineleriyle ilgili yapmış olduğu mücadele günümüze kadar çok fazla araştırılmış değildi, karşılaştırmalı bir çalışma yapılmadı. Oysa biz arşiv belgelerini ortaya koyduğumuzda çok farklı bir hikaye ile karşılaştık. Yani bugün kahraman olan medeni aleme Truva eserlerini kazandırdığı iddia edilen Schliemann’a Osmanlı arşiv belgelerinden baktığımızda aslında Schliemann’ın hiçte anlattığı gibi Osmanlı Devleti’nin nizamnameyi ihlal etmediğini yine arşiv belgelerine baktığımızda Schliemann’ın bu eserleri kaçırmak için nasıl bir organizasyon kurduğunu yine eserlere baktığımızda üzerinde hiç durulmayan Osmanlı Devleti’nin ilk eski eser davasını Atina’da başlattığını, 10 ay süren bu dava sonucunda aslında Schliemann’ın Yunan temyiz mahkemesinden nasıl ceza aldığını yani eserleri kaçırdığı için mahkum olduğunu bunların hepsini çok net görebiliyorsunuz. Biz bu sergide 1869’dan ilk eski eser nizamnamesinden Schliemann’ın ölüm tarihine kadar 1890’a kadar olan süreci 30 belgelik Osmanlı arşivinden hazırladığımız bu sergi ile kamuoyunun gündemine sunmak istedik. Çünkü önümüzdeki 2022 yılı Schliemann’ın aynı zamanda 200’ncü doğum yılı. Avrupa’da ve tüm dünyada Schliemann yine anılacak yine gösterilecek. Belgeseller, tartışmalar, konferanslar yapılacak. Bizde bunlara Osmanlı tarafı olarak Osmanlı belgeleriyle bir cevap vermek istiyoruz. Baktığınız zaman Osmanlı arşiv belgelerinde ilginç olan hususlardan bir tanesi Schliemann’ın geçtiği her yerde ‘aşıran’ Schliemann ifadesini görürsünüz. Yani Osmanlı kolektif hafızası bürokratik dili Schliemann bir çalan hırsız olarak nitelendirmiştir. Fakat bu süreç içerisinde 1890’lardan günümüzde geldiğimizde öyle bir algı operasyonu ortaya çıkmıştır ki Schliemann bir kahramandır. Maalesef Osmanlı’nın vermiş olduğu Truva eserlerinin geri getirilmesi bununla ilgili mücadelede hiç göz önünde değildir. Bu sergiyle bu Schliemann’a Truva eserlerine, Osmanlı’nın Truva eserlerine bakış açısına farklı bir açıdan yaklaşmak ve insanları bilgilendirmek istiyoruz. Umarım bu isteğimiz yerine gelir ve herkes tarafından takdir görür” diye konuştu.
150’inci yılında Osmanlı belgeleri ışığında Troya Kazıları sergisi, 1 Kasım’a kadar açık kalacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Troya Müzesinden görüntüler. 
-Sergiden genel ve detay görüntüler.
-Müze Müdürü Rıdvan Gölcük ile röp.
-Troya Kazı Başkanı Prof Dr. Rüstem Aslan ile röp.
-Prof. Dr. Ali Sönmez ile röp.
-Serginin gezilmesinden genel ve detay görüntüler.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ-Nedim BAYHAN/ÇANAKKALE,(DHA)

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827166

27.08.2021 – Haber Kodu : 210827167
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!