Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 2

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) RUS SAVAŞ GEMİSİ, ‘NOVOCHERKASSK’ ÇANAKKALE BOĞAZI’NDAN GEÇTİ

ÇANAKKALE Boğazı’ndan geçen Rus Donanması’na ait 142 borda numaralı ‘Novocherkassk’ adlı savaş gemisi, Ege Denizi’ne yol aldı.
Marmara Denizi’nden saat 07.00 sıralarında Çanakkale Boğazı’na giriş yapan Rus Donanması’na ait 142 borda numaralı ‘Novocherkassk’ adlı savaş gemisi, boğazın manevra yapılması en güç noktası olan Nara Burnu’nu dönükten sonra saat 09.00 sıralarında Çanakkale önlerinde oldu. Kilitbahir köyü dağındaki ‘Dur Yolcu’ yazısı ile Kilitbahir Kalesi önünden geçen Rus savaş gemisine güvenlik nedeniyle Türk Sahil Güvenlik botu eşlik etti. Rus savaş gemisi, boğazı geçerek Ege Denizi’ne yol aldı.

Görüntü Dökümü
———————–
-Çanakkale Boğazı’ndan geçen Rus savaş gemis

Haber-Kamera: Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)

===================================================

2) HIDIRELLEZ DİLEKLERİ YASAĞI UNUTTURDU

Reklam Alanı

Antalya’da Hıdırellez dileklerini denizle buluşturmak isteyen kişilere yasak bile engel olamadı.
Düden Şelalesi’nin denize döküldüğü yere gelen onlarca kişi dileklerini yazdıkları kağıtları suya atarken, Konyaaltı Sahili’nde de az sayıda kişi yasağı ihlal ederek sahilde dileklerini denizle buluşturdu.
Kış mevsimin bitişinin ve baharın gelişinin habercisi olan Hıdırellez, bu sene de koronavirüs gölgesinde kutlandı. Dileklerini yazdıkları ve çizdikleri kağıtları suyla buluşturmak isteyen kişilere koronavirüs tedbirleri kapsamında tüm yurtta uygulanan tam kapanma önlemleri de engel olamadı. Antalya’da sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal eden yüzlerce kişi günün ilk ışıklarında sokaktaydı.
Yasakları ihlal eden vatandaşlar, Muratpaşa ilçesinde bulunan Düden Şelalesi’nin Akdeniz’le buluştuğu parka akın etti. Hıdırellez inanışına göre kağıtlara isteklerinin resmini çizen vatandaşlar, yanlarında getirdikleri çakıl taşlarıyla, gül yapraklarını şelalenin denizle buluştuğu noktadan suya attı. Dileklerini suya atan kişiler, denize doğru giden kağıtların arkasından uzun süre dua etti.  Etkinlik için gelen kişilerin çoğunda maske olmadığı ve sosyal mesafenin ise zaman zaman ihlal edildiği görüldü.
KONYAALTI SAHİLİ BOŞ KALDI
Her yıl binlerce Antalya’nın Hıdırellez sabahında akınına uğrayan Konyaaltı Sahili, bu yıl boş kaldı. Önceki yıllarda bir gün önceden hazırladıkları notları ve dua kağıtlarını akan suya atmak için akın akın sahile gelen Antalyalılar, bu defa sahil şeridini boş bıraktı. Evleri denize yakın olanlar ise hızla dilek kağıtlarını denize atıp evlerine geri döndü.
Kimilerinin ise sahilde oturup dua ettiği görüldü. Emekli Bülent Kutluay, evinin sahilin karşısında olduğunu söyleyerek, “Hıdırellez inancım var. Evimin bahçesinden topladığım gül yapraklarını ve zeytin dallarını, dilek kağıtlarımla birlikte denize atacağım. Önce dua ediyorum. Allah’ım memleketimize sağlık ve düzen, dünyamıza ve Türkiyemize de koronavirüsten kurtulamyı nasip etsin. Hepimize bereketli hayırlı olsun” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
– Konyaaltı sahilinden görüntü
– Sahilde vatandaş görüntüsü
– Dua eden kişinin görüntüsü
– RÖP: Bülent Kutlay
– Denize dilek atan kadının görüntüsü
– Gençlik parkında dileklerini suya atan kadınların görüntüsü
– Detaylar

HABER: İbrahim LALELİ-Semih ERSÖZLER-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)

===================================================

3) RİZE’DE ‘TAM KAPANMA’DA KÖYLER DOLDU, UYARI GELDİ

SAĞLIK Bakanlığı’nca açıklanan son verilerde vaka düşüş hızı bölge illerine göre düşük seyreden Rize’de ‘tam kapanma’ dönemini köy ve yaylalarda geçirenler için uyarı yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek, “Köydeyiz, açık havada bir şey olmaz diyerek iç içe bulunmayalım. Sıkı bir tedbirleri uygulamazsak süreç uzarö dedi.
Rize’de, Sağlık Bakanlığı’nca yayınlanan koronavirüs risk haritasında 24- 30 Nisan tarihleri arasında 100 bin kişide görülen vaka sayısı 508,19’dan 353,70’e geriledi. Kentte yaşanan yüzde 25,58’lik vaka gerileme oranı diğer bölge illerine göre düşük kaldı. Tam kapanma döneminde köylere çıkanların bir araya gelmesi ile virüsün yayılmasından endişe ediliyor. 
RTEÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek köylerde, tam kapanmayı ve açık havayı, bir arada yaşama tarzıyla aleyhlerine çevirmemeleri gerektiğini belirterek “Rize’de vakaların pik yaptığı dönemlerdeki istatistiksel veriler gösterdi ki, köy ve ilçelerdeki vaka sayısı şehir merkezlerinden daha yüksek. Sıkı bir şekilde tedbirleri uygulamak gerekiyor. Açık alan yalancı güven hissi oluşturmamalı. Birlikte iftar yapma, kuzine başlarında toplanma, kayıkhaneler de buluşma gibi yaşam tarzlarından bu süreçte vazgeçmemiz gerekiyor. Köydeyiz, açık havada bir şey olmaz diyerek iç içe bulunmayalım. Sıkı bir tedbirleri uygulamazsak süreç uzar” dedi.
‘İÇ İÇE YAŞAM TARZINDA BULUNMAYALIM’
Çay tarımından dolayı üretici ve işçilerin bölgeye göçü ile birlikte, virüsün bulaştırma riski ve virüs hareketliliğinin de arttığını kaydeden Doç. Dr. Çiçek, şunları dedi:
“Geçen yıl pandemi başladığında biz çay tarımının başlayacağı süreci kontrollü bir şekilde geçirdik. Bu yılın geçen yıldan çok önemli bir farkı var. Şu an başlangıçtaki virüsle karşı karşıya değiliz. Farklı farklı mutasyonlarla bulaştırıcılığı iki katına çıkmış, hastalık yapıcı özelliği artmış bir virüs ile karşı karşıyayız. Bu mutant virüslerin bölgemize çay göçü ile birlikte gelme olasılığı çok yüksek. Korktuğumuzda bu aslında. Bunun için tedbirlere çok daha fazla dikkat etmeliyiz. Bölgeyi gelenlerin en az 10 gün izolasyonda kalmaları gerekir. Köy havası temiz açık alan diye düşünmemek gerekiyor. Yine maske ve en az 2 metrelik mesafe kuralına katı bir şekilde uymak gerekiyor. Tam kapanma sürecinde iç içe yaşam tarzında bulunmamak gerekiyorö
‘İZOLASYONUMU SAĞLIYORUM’
İstanbul’dan geldiğini ve kendi izolasyonunu sağlamaya çalıştığını belirten Erdal Tavukçuoğlu, “Kendi izolasyonumu sağlıyorum, kimseyle görüşmüyorum. Köylerde insanların zaten bir sürü işi gücü var. Bağ bahçe ile uğraşıyorlar. O yüzden de birbirlerini görmeye çok da zamanları yok. İnsanlar pandemi kurallarına riayet ediyorö dedi.
‘KÖYLER KALABALIKLAŞTI’
Selahattin Erbaş ise “Tam kapanma sürecinde evlerdeyiz, insanlardan olabildiğince uzak bu süreci geçiriyoruz. Bu hastalığı anca böyle atlatacağız. Ancak bu tam kapanma sürecinde insanlar şehirlerden köylere kaçtı, bayağı bir kalabalık varö ifadelerini kullandı.
‘DURUMUN FARKINDAYIZ’
Nuriye Şeker de “Ramazan ayındayız. Öğleye kadar evin işleri, yemekle uğraşıyoruz, öğleden sonra da bağ bahçe işleriyle zaman geçiriyoruz. Herkes kendi işinde gücünde kimseyle bir araya geldiğimiz yok. Çay zamanı yaklaşıyor, bundan sonra herkes gelecek daha kalabalık olacak. Ama herkes birbirinden kaçıyor, yaşadığımız durumun farkındayızö dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Köylerden detaylar
-Vatandaş röportajları
-Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek röportaj

HABER:ARZU ERBAŞ KAMERA:EMİRHAN PEHLİVAN/RİZE-DHA

===================================================

4) PROF. DR. DOĞAN YAŞAR, VAKALARIN NİSAN AYINDA ARTMASININ NEDENLERİNİ AÇIKLADI
 
İZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, önlemlere rağmen covid 19 vakalarının nisan ayında zirve yapmasının nedenini spor polenlerle toz taşınımına bağladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün konuyla ilgili yaptığı araştırmaya da değinen Yaşar, spor polenlerin bağışıklığı düşürmesi sonucu, tozlu havada ise virüsün daha uzun süre askıda kalması gerekçeleriyle vakalarda artışların gerçekleştiğini kaydetti.

Çin’de başlayıp dünyaya yayılan ve Türkiye’yi de olumsuz etkileyen koronavirüs salgını hayatı olumsuz etkiliyor. Yaşanan vaka artışları ve ölümler nedeniyle dünya genelinde çeşitli önlemler alınıyor. Türkiye’de de bu nedenle 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’dan itibaren tam kapanmaya gidildi. 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’e kadar sürecek tam kapanmada muafiyet dışında kalanlar, sokağa çıkamayacak.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, Oşinograf, Prof. Dr. Doğan Yaşar, nisan ayında ülkede vakaların oldukça artmasının nedenleriyle ilgili bilgi vererek, “Geçen yılda çöl tozları ve spor polenler hakkında uyarmıştık. Çok etkin olduğunu ve dikkat edilmesi gerektiğini söylemiştik. Bu yıl da nisan ayına geldiğimizde, mart sonu itibariyle baharla birlikte spor polenler arttı. Çöl tozları da bu ay oldukça arttı. Bir an da tekrar vakaların pik yaptığını gördük” dedi.
Vakaların nisan ilk 3 haftası pik yaptığını belirten Prof. Dr. Doğan Yaşar, geçen yılda olduğu gibi bu sene de 22 nisandan sonra vakalarda azalmanın gerçekleştiğini hazırladığı grafik üzerinde gösterdi. Her iki yılda da benzerlik gösteren vaka artışı ve düşüş zamanlarının nedeninin spor polenleri ve Sahra’dan gelen çöl tozları olduğunu belirten Prof. Dr. Doğan Yaşar, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yaptığı çalışmalarda da bu konunun ortaya koyulduğu ifade edip, “DSÖ’nün çalışmasında, spor polenlerin vücut direncini düşürmesiyle bedenin bir anda covid’in saldırganlığına açık hale geldiği ortaya konuldu. Bir ikinci neden ise Sahra’dan gelen çöl tozlarının etkisi. Bu konu bazen yanlış anlaşılabiliyor. Sanki Sahra’dan virüs geliyormuş gibi algılanıyor. Anlatmak istediğimiz bu değil. Sahra’dan gelen çöl tozları dediğimiz kil mineralleri yani tabakalı silikatlar, bulundukları ortamı daha yoğun hale getiriyorlar. Örneğin tozlu dönemlerde hapşırma anında bulaş, havada askıda 3 saatte kadar uzun bir süre kalabiliyor. DSÖ’nün yaptığı çalışmalarda bu durumlar ortaya konuluyor. Bu nedenle nisan ayında hastalık, vaka sayısı tavan yapıyor. Bu yıl da şunu söylüyoruz. Çöl tozları geldiği ve spor polenlerin yoğunlaştığı dönemde ya partikül tutucu maske ya da çift maske takacağız. Nisandan sonra mayıs ve haziranla birlikte vaka sayılarının düştüğünü görüyoruz” dedi.

Tam kapanma önceki dönemde de ciddi önlemlerin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Ancak önlemlere rağmen vakalar pik yaptı. Bunun nedeni bu durumdur. Bu dönem Sahra çöl tozları ve spor polenler o kadar çok yoğunlaştı ki havada vakalar arttı. Bunun nedeni atmosferik şartlar” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
– Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar röp.
– Genel ve Detay görüntü

Haber: Kadir ÖZEN- Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

===================================================

5) PANDEMİ KURALLARINI İHLAL EDENLER ‘DİJİTAL GÖZ’DEN KAÇMIYOR
 
ANTALYA’nın 412 noktası, 1700 kamerayla 7 gün 24 saat hem canlı izleniyor hem de kayıt altına alınıyor. Özellikle pandemi döneminde maske ve fiziki mesafe kuralını ihlal edenler, kameralarla tespit edilerek, ceza uygulanıyor.
Antalya Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan Kent Güvenlik Yönetim Sistemi’nde (KGYS) 1700’e yakın kamerayla kentin 412 noktası 7 gün 24 saat hem canlı izleniyor hem de bu görüntüler kayıt altına alınıyor. Kentteki trafik kazası, trafik yoğunluğu, yangın, kavga, şüpheli araç ve kişiler başta olmak üzere her türlü vaka, 30 polisten oluşan ekip tarafından sürekli takip ediliyor. 360 derece dönen ve yakınlaştırma özelliği bulunan kameralar sayesinde olaylar anında kayda giriyor.
Cumhuriyet Meydanı, Konyaaltı Sahili, yaya trafiğinin yoğun olduğu Kazım Özalp Caddesi, kentin giriş çıkış noktaları ile tarihi ve kamu kurumlarının çevrelerini de sürekli kayıt altına alan kameraların yüksek çözünürlüğü sayesinde, seyir halindeki araçlardaki sürücü ve yolcuların yüzleri dahi net görülebiliyor. Özellikle pandemi döneminde yaya trafiğinin yoğunluk kazandığı noktalarda bu kameralardan faydalanılıyor.
MASKE TAKMAYAN YAYAYA MASKE VERİP CEZA YAZDILAR
Yaya trafiğinin yoğunlaştığı, fiziki mesafenin aşıldığı yerler kameralara yansıyınca bölgeye en yakın ekip telsizle anons edilip yönlendirilerek anında müdahale ediliyor.
Kazım Özalp Caddesi’nde maske takmayan bir yayanın kameralar tarafından tespit edilmesi üzerine sevk edilen motosikletli polis timi, durdurdukları kişiye neden maske takmadığını sorup kimlik kontrolü yaptı. Bu sırada bir polis memuru yayaya maske uzattıktan sonra kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle 900 lira ceza uyguladı. Bu anlar ise izleme merkezinde hem izlenip hem de kameralar tarafından kaydedildi. 
KGYS Büro Amiri Komiser Muhammet Ali Aydemir, şehre giren çıkan araçların plakalarının da özel kameralar tarafından tarandığını söyledi. Sadece asayiş olayları değil, kentin genel durumuyla ilgili bilgiler almak için de kameraların sürekli kayıtta olduğunu belirten Komiser Aydemir, “Yaya yoğunluğunun olduğu yerleri de sürekli izliyoruz. Maske takmayanlar, fiziki mesafeye uymayanlar takip ediliyor. Kural ihlalinde şahıslara anında müdahale ediliyor” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
– MOBESE bölümüne girerken yüz okuma sistemiyle kapının açılması detay
– Kamera sistemlerinden detaylar
– Çalışan ekipler detay
– DHA Muhabiri Alparslan Çınar anons
– RÖP1: KGYS Büro Amiri komiser Muhammet Ali Aydemir ile röportaj
– Maskesiz kişileri anons eden memur detay
– Maskesiz vatandaşların kameralardan tespit edilmesi, Kazım Özalp Caddesine sevk etmesi
– Yunus polislerinin maskesiz vatandaşa idari para cezası uygulaması (kameralardan görülüyor)
– DHA Muhabiri Alparslan Çınar’ın kameralarla ilgili anonsu
– Kamera sistemlerinden genel ve detaylar

HABER: Alparslan ÇINAR- KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA, (DHA)

===================================================

6) 13 YAŞINDAKİ PINAR MAGANDA KURBANI
 
ERZURUM’un Yakutiye ilçesinde iftar sonrası pompalı tüfekle rastgele ateş açan Serdar Dündar (19), bu sırada sokakta oynayan Pınar Kaban’ı (13) vurdu. Saçmaların sol gözüne isabet ettiği Pınar yaşamını yitirdi.
Olay, merkez Yakutiye ilçesi Rabiaana Mahallesi’nde meydana geldi. İftar sonrası kısa dipçik pompalı tüfekle rastgele ateş açan Serdar Dündar, bu sırada evlerinin bulunduğu sokakta oyun oynayan Pınar Kaban’ı sol gözünden vurdu. Çağırılan ambulansla hastaneye götürülen Pınar Kaban’ın hayatını kaybettiği belirlendi. 
Sosyal medya hesaplarında çok sayıda silahlı fotoğrafı olduğu ortaya çıkan Serdar Dündar gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Dündar, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
BABAANNE GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Erzurum Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından ailesi tarafından teslim alınan Pınar Kaban’ın cenazesi ise Abdurrahman Gazi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Küçük kızın babaannesi Nebahat Kaban, cenazede ağıtlar yakıp, gözyaşlarına boğuldu. Pınar Kaban’ın babası İbrahim Kaban’ın cezaevinde olduğu için cenazeye katılamadığı belirtildi.
KOMŞUSU OLAYI ANLATTI
Aynı mahallede oturan İlhami Yıldız, “Pınar karşı binada oturuyordu, bu taraflara gelip giderdi, kızımla da gezerlerdi. Ramazan ve pandemi sebebiyle dışarı çıkamıyorduk. Evde eşimle çay içiyorduk Patlama sesi duyduk, önce torpil zannettim. Silah patladığını bilseydim acele eder belki yetişirdim. Evden çıktım, kapıyı açtım, yerde cesedi buldum. Pınar’ı tanıdım. Pınar, Pınar diye bağırdım, ses çıkmadı. Hemen çevredekilere seslendim. ‘Yetişin Pınar’ı vurmuşlar’ dedim, karşı komşu çıktı 155’i aradı, polis ve ambulans geldi. Pınar’ı vuran Serdar’ın mahallede çok pisliği vardı. Bu çevrede ondan şikayetçi olmayan kimse yok” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
-Adli Tıp Kurumu binası
-Cenaze nakil aracının Adli Tıp Kurumu’na gelişi
-Yakınlarının, Pınar’ın cenazesini Adli Tıp’tan teslim alarak cenaze aracına koymaları
-Cenaze nakil aracının Adli Tıp’tan çıkışı
-Cenaze aracının gasilhane önüne gelişi
-Yakınlarının Pınar’ın cenazesini gasilhaneye taşıması
-Pınar’ın amcaları ve baannesinin ağlaması
-Cenaze namazından detaylar
-Pınar’ın naşının musalla taşından alınarak defnedilmek üzere araca götürülmesi
-Muhabir Şifanur Tavus’un olayın gerçekleştiği evin önünden anonsu
-Pınar’ın önünde öldürüldüğü evin sahibi İlhami Yıldız ile röp
-Öldürülen Pınar Kaban’ın fotoğrafı
-Katil zanlısı Serdar Dündar’ın fotoğrafları

Haber – Kamera: Oktay POLAT / ERZURUM, (DHA)

===================================================

7) ABD’Lİ YÖNETMEN ELİA KAZAN’IN KAYSERİ’DEKİ EVİ HARABEYE DÖNDÜ
 
ABD’li yönetmen Elia Kazan’ın 4 yaşına kadar anne ve babasıyla birlikte yaşadığı, Kayseri’nin Melikgazi ilçesi Germir Mahallesi’ndeki ev, yıllar içinde harabeye döndü. Yamaçta bulunan evden geriye taşlarla örülmüş istimlak duvarı ve bahçe kaldı.
Melikgazi ilçe merkezine 6 kilometre mesafedeki kırsal Germir Mahallesi, 12’nci yüzyılda kuruldu. 20’nci yüzyılın ilk çeyreğine kadar, Ortodoks Rumlar, Apostolik ve Ortodoks Ermeniler ve Müslüman Türkler, Germir’de birlikte yaşadı. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra diğer kültürler ayrılırken, sadece Türkler yaşamaya başladı. Germir aynı zamanda, 3 kez Oscar kazanan, 5 kez de aynı ödüle aday gösterilen, çok sayıda prestijli ödülün de sahibi olan dünyaca ünlü Yunan asıllı ABD’li yönetmen Elia Kazan’ın da ata memleketi. 1909 yılında doğan Elia Kazan, 4 yaşına kadar Germir’de yaşadı. Halıcılık yapan Kazan’ın ailesi 1913 yılında ABD’ye göç etti.
EVDEN GERİYE DUVAR KALDI
Ailenin Germir’de göç ettikleri ev ise o günden sonra kaderine terk edildi. Yamaçta bulunan ev, geçen zamanda bakımsızlık nedeniyle yıkılmaya başladı. Harabeye dönen evden geriye taşlarla örülmüş istimlak duvarı kaldı. ABD’ye göç ettikten sonra 3 kez Germir’i ziyaret eden Elia Kazan, 2003 yılında hayatını kaybetti.
‘YENİDEN YAPTIRMAK İSTEDİK, BAŞARAMDIK’
Elia Kazan’ın yaşadığı evle ilgili bilgi veren Germir Mahallesi Muhtarı Ali Kapısız, “Ünlü ABD’li yönetmen Elia Kazan’ın burada yaşadığını duymuştuk. Geçmişte çeşitli zamanlarda Germir’e gelen Elia Kazan, mahalle çeşmesinden su içtiğini söylemişti. Elia Kazan’ın yaşadığı evden geriye bahçe veya iç kısım duvarı olarak nitelendirebileceğimiz bir alan kaldı. Biz o dönemki evin resmi varsa ‘yeniden yaptıralım’ diye uğraştık; ama bu çabamız sonuçsuz kaldı. Fazla bilgiye ulaşamadığımızdan fazla yol kat edemedik” diye konuştu.
‘EVİN DURUMU BİZİ ÜZÜYOR’
Ali Kapısız, evin turizme kazandırılması gerektiğini belirterek, “Biz mahalle halkı olarak, mahallemizin geçmişten gelecek kuşaklara taşınması için girişimlerde bulunduk. Elia Kazan’ın buralı olması Germir’in tanıtımı için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Buraya benzeri bir yapıda ev inşa edilebilir. Elia Kazan’a ait film müzesi de kurulabilir. Elia Kazan’ın evinin bu durumda olması bizleri çok üzüyor. Mahallemize gelen yerli ve yabancı misafirlerin de genel düşüncesi bu. Buraya gelen misafirler Elia Kazan’ın evinin neden yaptırılmadığını soruyor. Yetkililere çağrımız bir an önce bu yapılara el atılması ve turizme kazandırılmasıdır” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
– Elia Kazan’ın doğduğu evin olduğu yerden görüntü
– Germir mahalle muhtarı Ali Kapısız Elia Kazan’ın evinin olduğu yerde inceleme yaparken
– Mahalle muhtarı Ali Kapısız ile röportaj
– Diğer görüntüler

Haber: Olcay DÜZGÜN- Kamera: Yasin DALKILIÇ /KAYSERİ, (DHA)

===================================================

8) MUŞLU KADINLAR, ATIK MALZEMELERDEN ÇOCUKLAR İÇİN OYUNCAK ÜRETTİ
 
MUŞ’ta, usta öğretici ve kursiyer kadınlar tarafından ‘Eskiden Oyuncağım Neydi’ projesi kapsamında atık materyallerden hazırlanan oyuncaklar, evlerde ve okullarda çocuklara dağıtılacak.
Muş Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü bünyesinde görev yürüten usta öğretici ve kursiyer kadınlar, ‘Eskiden Oyuncağım Neydi’ projesi kapsamında bir araya geldi. Çocuklar için kollarını sıvayan usta öğretici ve kursiyer kadınlar, topladıkları atıl durumdaki materyalleri tek tek ayırarak, oyuncak tasarımları için çizimler yaptı. Kesim çalışmasını da tamamlayan kadınlar, kalıplar yardımıyla iğne ve iplikle oyuncak dikimlerini gerçekleştirip, içlerini atık malzemelerle doldurdu. Yürütülen çalışmalar kapsamında, son olarak şekillendirmelerin yapılmasıyla, birbirinden güzel el emeği, göz nuru oyuncaklar ortaya çıkarıldı. Büyük bir özveri ve emeklerle hazırlanan 2023 oyuncak, ev ve okullarda çocuklara dağıtılmak üzere kolilere dolduruldu.
OYUNCAKLAR, ÇOCUKLARLA BULUŞTURULACAK
Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Mahmut Baskın, “Bu oyuncakları, ileride ev ve okullarda çocuklarla buluşturacağız. Oyuncakların yapımında emeği geçen usta öğreticilerimiz ile kursiyerlerimize teşekkür ederim” dedi. 
Usta öğretici arkadaşları ve kursiyerle el ele verip, kendi el emekleri ve tasarımlarıyla çeşitli oyuncaklar ürettiklerini belirten Arzu Yenilmez, oyuncakların atıl malzemelerden hazırlandığını söyledi. Zübeyde Tuğrul, “Arkadaşlarımızla birlikte tamamıyla atık malzemelerden oluşan oyuncaklar yaptık. Tamamen kendi tasarımımız olan oyuncakları, çocuklarımızla buluşturmaya çalışacağız” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
-Usta öğretici kadınlardan detay
-Oyuncak çizim çalışmasından detaylar
-Oyuncak kesim çalışmasından detaylar
-Oyuncakların hazırlanmasından detaylar
-Oyuncakların şekillendirilmesinden detaylar
-Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mahmut Baskın RÖP.
-Usta öğretici Arzu Yenilmez RÖP.
-Usta öğretici Zübeyde Tuğrul RÖP.
-Üretilen oyuncaklar ve kadınlardan detaylar

Haber-Kamera: Muhammed Sami MARAL /MUŞ, (DHA)

===================================================
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!