1) ŞEHİT POLİSİN CENAZESİ DENİZLİ’YE GETİRİLDİ
AĞRI’da İran tarafından teröristlerce açılan taciz ateşi sonucu şehit olan Özel Harekat polisi Veli Kabalay’ın (33) cenazesi, memleketi Denizli’ye getirildi.
Ağrı’dan Hava Kuvvetleri’ne ait uçakla saat 08.30’da Denizli’nin Çardak Havaalanı’na getirilen evli, 1 çocuk babası, Özel Harekat polisi Veli Kabalay için resmi tören yapıldı. Törene, Denizli Valisi Ali Fuat Atik, Denizli 11’inci Komando Tugay Komutan Vekili Albay Cengiz Güven, Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Değirmenci, Denizli İl Jandarma Komutanı Albay Veysel Yanık, Denizli İl Emniyet Müdürü Kenan Yıldız ile şehit ailesi ve yakınları katıldı.
Şehit polis Kabalay’ın Türk bayrağına sarılı tabutu, Tavas Tarım Kredi Kooperatifi’nden emekli babası İsmail Kabalay ve ablası Fatma Bölükbaşı tarafından gözyaşları içinde karşılandı. Şehit polisin ayakta durmakta güçlük çeken ablasına, bir kadın polis memuru destek oldu. Acılı baba, İsmail Kabalay’ı ise Özel Harekat polisleri yalnız bırakmadı. Törende Kur’an-ı Kerim okunup dualar edilmesinin ardından Kabalay’ın cenazesi Tavas Devlet Hastanesi’nin morguna götürüldü. 5 yıllık polis Kabalay’ın cenazesi bugün cuma namazının ardından kılınacak cenaze namazı sonrası, Tavas’ın kırsal Ulukent Mahallesi’nde toprağa verileceği bildirildi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Uçağın inişi
-Şehidin cenazenin taşınması
-Dua edilmesi
-Protokol ve şehit yakınlarından görüntü
-Şehidin naaşının cenaze aracına konulmasından görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)
===========================================================
2) ‘HUDUT KARTALLARI’, BAYRAMDA ELLER TETİKTE SINIR NÖBETİNDE
AĞRI’nın Doğubayazıt ilçesindeki 3’üncü Hudut Tabur Komutanlığı’na bağlı karakollarda görev yapan Mehmetçik, eller tetikte Türkiye- İran sınırında kuş uçurtmuyor. Mevzi başında, sarp arazilerle kaplı sınır hattında devriye gezen hudut kartalları, “Ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışıyla milletimizin emrinde 7 gün 24 saat görevimizin başındayız” dedi.
Doğubayazıt’taki 5’inci Hudut Alayı 3’üncü Hudut Taburu 13’üncü Hudut Bölük Komutanlığı’na bağlı 2597 rakımda konuşlu Şehit Piyade Er Bayram Şenol Hudut Takım Karakolu’nda görev yapan askerler, Ramazan Bayramı’nda elleri tetikte görevlerini sürdürüyor. ‘Hudut kartalları’ yerli ve milli teknolojik cihaz ve silahlarla sınırın güvenliğini sağlıyor. Mehmetçik, TSK Dayanışma Vakfı’nın bir iştiraki olan ASELSAN tarafından milli ve yerli imkanlarla üretilen ‘şahin gözü’ termal kameraların yanı sıra ‘retina radar’ olarak bilinen çevre gözetleme radarıyla gece- gündüz, her türlü iklim ve hava şartlarında hedef tespiti yapılabiliyor. Radar tarafından tespit edilen kaçak göçmenler, hudut kartalları tarafından yapılan operasyonla kısa sürede yakalanıyor. “Ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışıyla milletimizin emrinde 7 gün 24 saat görevimizin başındayız” diyen hudut kartalları, sarp arazilerle kaplı sınırda devriye görevi icra ederek güvenliği sağlıyor.
MODÜLER BETON DUVAR
Türkiye-İran sınırında güvenliğin en büyük destekçisi modüler beton duvar. 3 metre yüksekliğinde, 30 santimetre kalınlığındaki bloklardan oluşan beton duvar, sınırı geçmeye çalışanların önündeki en büyük engel. Sınır hattı boyunca uzanan duvara rağmen hudut kartalları, buralarda da sürekli devriye görevi yapıyor. Modüler beton duvarla, teröristlerin sızma girişimi, yasa dışı düzensiz göçmenlerin geçiş teşebbüsleri ve kaçakçılık girişimleri de önleniyor.
‘VATAN BİZE EMANET’
Şehit Piyade Er Bayram Şenol Hudut Takım Karakolu’nda mevzide görev yapan asker, başta şehit aileleri olmak üzere Türk milletinin ve kendi ailesinin Ramazan Bayram’ını kutladı. Hudut hattındaki mevzide ‘retina radar’ ve ‘Şahin gözü’ ile gözetleme yapan asker telefonda babasıyla görüşerek, “Baba, anne bayramınız mübarek olsun. Sizlerden belki uzağım ama burada çok özel bir bayram geçiriyoruz. Komutanlarımız ve arkadaşlarımızla bayramlaştık. Hepsinin sizlere selamı var. Merak etmeyin bizler burada çok iyiyiz, vatan bizlere emanet, siz de Allaha emanet olun, hepinizi çok seviyorum” diyerek ailesinin bayramını kutladı.
Görüntü Dökümü
———————–
-13’ncü Hudut Bölük Komutanının Tabur Komutanına tekmil vermesi
-Mevzideki nöbetçi askerin bayram kutlama mesajı
-Retinar radar operatörü Uzman Çavuşun görevini anlatması
-Kameralardan 3 mülteci tespit edilmesi ve görevlilerin sevkinin sağlanması
-Komandoların tam tesisatlı bir şekilde vuran isimli zırhlı araca binmesi
-Zırhlı araçların mülteci tespit edilen araziye intikali
-Askerlerin hızlı bir şekilde araçtan inişi
-Muhabir Salih Tekin’in hudut duvarı önündeki anonsu
-Komandoların Bayram Şenol hudut karakolu önünde, çapraz tutuşta genel görüntüsü
-Bayram Şenol karakol komutanının bölük komutanına tekmil vermesi
-Komandoların sarp arazideki zorlu intikallerinden detaylar
-Eli tetikte çevreyi gözeleyen komando detayı
-Komandoların köpekli arazi taramasının havadan görüntüleri
-Mevzide görevli askerin görev tanımını yapması
-Retinar radar ve şahingöz merkezinde görevli askerin babasıyla telefonda bayramlaşması
Haber: Salih TEKİN- Kamera: Oktay POLAT / DOĞUBAYAZIT – AĞRI, (DHA)
===========================================================
3) KAÇAK AVLANAN 300 KİLO İNCİ KEFALİ, İMHA EDİLDİ
VAN’ın Muradiye ilçesinde yapılan denetimlerde, kaçak avlanan 4 çuval dolusu 300 kilo inci kefali ele geçirildi. Balıklar, ekipler tarafından imha edildi.
Van Gölü’nün endemik türü olan, 15 Nisan-15 Temmuz’da üremek için Van Gölü’nden tatlı sulara göç eden ve bu dönemde avlanılması yasak olan inci kefalini korumak için denetimler aralıksız sürdürülüyor. Bu kapsamda Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü, jandarma, polis ve zabıta ekiplerinin denetimleri sürüyor. Muradiye’nin Yenişehir Mahallesi’ndeki tatlı suda, kaçakçıların balık avladığı ihbarı üzerine, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, harekete geçti. Bölgeye giden ekipler, kaçak avlanan 4 çuval dolusu 300 kilo ölü balık, ele geçirdi. Balıklar, ekipler tarafından imha edildi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Ele geçirilen inci kefalleri
-İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri çuvallardaki inci kefallerini çukura dökmesi
-Detaylar
HABER: Behçet DALMAZ/VAN,(DHA) –
===========================================================
4) FINDIKLI’DA CADDE ‘İMECE’ USULÜ YENİLENDİ
RİZE’nin Fındıklı ilçesinde, belediye çalışanlarına destek veren mahalleli, imece usulü çimento harcı hazırlarken, kum serip, parke taşı döşeyerek, caddeyi 5 günde yeniledi.
Fındıklı ilçesindeki Ramiz Çervatoğlu Caddesi’nde, belediye tarafından yenileme çalışması başlatıldı. Caddenin uzun süre yaya ve araç trafiğine kapalı kalmaması için belediye görevlileri, halktan destek istedi. Çağrıya karşılık veren mahalle sakinleri de cadde yenileme çalışmasına katıldı. İmece usulü çimento harcı hazırlanıp, kum serilerek, parke taşı döşenmesiyle cadde, 5 günde yenilendi.
BAŞKAN ÇERVATOĞLU: İMECE ANLAYIŞINI YAŞATMAK GURUR VERİCİ
Yörede imece usulü çalışmanın ‘meci’ olarak bilindiğini anlatan Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, “Çok su toplayan, altyapısı yapılmayan caddemizden şikayet geliyordu. Biz de meci kültürümüzü harekete geçirdik. Esnafımızla gençlerimizle çalışanlarımızla beraber çalışmaya başladık. Kilit parke taşlarımızı kendi üretim tesisimizde yapıyoruz. Hem taşlar için dışarı para vermedik hem bu caddenin yapımı için müteahhide gerek duymadık. Kendi bünyemizde, kendi ürünümüzle kendi elemanımızla halkımızla birlikte bu hale getirdik. Bizim geleneğimizde var olan imece anlayışını yeniden yaşatıyor olmak, ayrı gurur veriyor” dedi.
‘EL BİRLİĞİ İLE ÜSTESİNDEN GELDİK’
İmece çağrısını duyunca çalışmaya dahil olduğunu söyleyen Cemil Yıldız ise “Taş dizdik, oluk yaptık, harç kardık. Elimizden ne geliyorsa yaptık 5 gün gibi kısa zamanda bu caddeyi istenildiği şekline getirdik. Sadece belediye personelinden bekleseydik daha uzun sürede biterdi, el birliği ile kısa sürede işin üstesinden geldikö diye konuştu.
Esnaftan İbrahim Yıldız da “Diğer caddelerden de esnaf arkadaşlar geldi. Biz de bu caddenin esnafı olarak çalışmaya destek verdik. El birliği ile 5 günde caddemizi yeniledikö dedi.
Belediye görevlisi Erhan Yıldırımkaya da “Mesai arkadaşlarımızla beraber çalışıyoruz. Halkımızın da destek verdiği bu çalışmada ne gerekiyorsa yapıyoruzö diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
-Caddede yapılan çalısmalar
-Mola verip horon oynayanlar
-Taş dizenler
-Kalan taşların iş makinesine yüklenmesi
-Çalışmaya destek veren esnaflar
-Belediye başkanının taş dizmesi
-Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu röportaj
-Erhan Yıldırımkaya röportaj
-İbrahim Yıldız röportaj
-Cemil Yıldız röportaj
-Muhabir Anonsu (Arzu ERBAŞ)
HABER:ARZU ERBAŞ KAMERA:DOĞANCAN İLEK/RİZE-DHA
===========================================================
5) İHRACATA ‘KONTEYNER’ DARBESİ
DÜNYAYI etkisi altına alan koronavirüs salgını, ihracatta konteyner krizine neden oldu. Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, konteyner bulamamaları nedeniyle ihracatlarının yüzde 10 düşük kaldığını belirterek, ihracata hazır yaklaşık 500 bin dolarlık ürünün de depolarda beklediğini açıkladı.
Pandemi döneminde konteynerlerin, ürün satılan ülkelerin limanlarında kalması ve geri gönderilmemesi nedeniyle bazı ürünler, alıcısı olmasına rağmen ihraç edilemedi. Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Kaya, koronavirüs salgınından sonra konteyner yetersizliğinin en çok kendi sektörlerini etkilediğini kaydetti. Madencilik sektörünün, ihracatının yüzde 50’sini Çin’e gerçekleştirdiğini kaydeden Kaya, “Pandeminin başında ihracatta sıkıntılar yaşadık daha sonra ise ürünlere ciddi talep gelmeye başladı. Bu sıkıntıları aştık, derken, bu sefer konteyner kriziyle karşılaştık. Ürün var, talep var ama yükleyecek konteyner yok” diye konuştu.
Dünyada 5 milyon konteynerin seyir halinde olduğu, pandemi sürecinde önemli bölümünün ABD’de limanlarda kaldığı, bu konteynerlerin dolaşıma girmemesinin krize yol açtığı bilgisini paylaşan Kaya, “Ocak- nisan döneminde Türkiye’nin doğal taş ihracatı, önceki yıla oranla yüzde 26 artış gösterdi ve 620 milyon dolar olarak gerçekleşti. Konteyner sıkıntısı yaşanmasaydı ihracat, 700 bin dolar civarında gerçekleşecek ve artış yüzde 35’in üzerine çıkacaktı. Şu anda ihracata hazır yaklaşık 500 bin dolarlık ürün depolarda konteyner bekliyor” dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise konteyner sıkıntısının tüm ülkeleri etkilediğini dile getirerek, “İhracat yapacak firmalar, konteyner bulamaz hale geldi ve siparişlerde ötelemeler, iptaller yapıldı. Bu durum üreticileri de olumsuz etkiledi. Bu sıkıntı nedeniyle ürünlerin kara ve demir yoluyla nakledilmesi gündeme geldi” diye konuştu.
Türkiye’nin bu tür sorunlara karşı gelecek içinde projeler üretmesi, kendi konteyner filosuna destek vermesi gerektiğini söyleyen Eskinazi, “Konteyner filomuz var ancak bu gemiler çok küçük, daha büyük gemilerle dünya konteyner ticaretinde söz sahibi olabilecek duruma gelmeliyiz” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’yle röportaj
-Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya’nın fabrikasında depoda kalan mermerlerden görüntüler
-Limandaki konteynerlerden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber: Gökçe ADAR-Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR (DHA)
===========================================================
6) TEKNOLOJİ GELİŞİNCE ASIRLIK SU DEĞİRMENİ TARİH OLDU
Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde bir asırdan fazla bölge halkına hizmet veren değirmen, teknolojinin gelişmesiyle kapandı. Dedesi ve babasından sonra yıllarca kendisinin işlettiği değirmenin kapısına kilit vuran Nuri Özdemir (65), “Dedemden sonra babam ve ben 2000 yılına kadar bu değirmende buğday, arpa ve mısır öğüttük. Yeniliklerle birlikte un değirmenleri ve fabrikaları çıkınca biz de bıraktık” dedi.
Gazipaşa’ya yaklaşık 40 kilometre mesafedeki Doğanca Mahallesi Değirmen Deresi mevkiinde yaz kış kurumayan dere önüne taştan inşa edilen asırlık su değirmeni, tarihe ışık tutmayı sürdürüyor. Dik bir arazi üzerindeki akar su kenarına yaklaşık 150 yıl önce inşa edilen ve iki bölümden oluşan değirmenin, bir bölümü buğday, diğer bölümü ise mısır öğütme için tasarlanmış. Dereden içeriye aktarılan suyun çember konumda ve yaklaşık 1 ton ağırlığındaki iki taşın dönmesini sağladığı ve yıllarca buğday, arpa, mısır gibi ürünler öğütüldüğü değirmen günümüzde ise teknolojiye yenik düştü. Bir asırdan fazla bölge halkının ihtiyacını karşılayan değirmenin kapısına kilit vuruldu.
‘2000 YILINA KADAR BU DEĞİRMENDE BUĞDAY, ARPA VE MISIR ÖĞÜTTÜK’
Dedesinden, babasına, ondan da kendine kalan ata mesleğini 22 yıl sürdüren ve modernleşmeyle birlikte su değirmeninin kapısına kilit vuran Nuri Özdemir, “Bu değirmen atalarımızdan, dedemizden kalma. 1978 yılından bu güne bizde. Babamla yaklaşık 40 yıl bu su değirmenini işlettik. Babam rahmetine kavuşunca bizler de bıraktık. Çocukluğum bu değirmende geçti. Gazipaşa’nın birçok mahallesinden eşek ve katırlarla bu değirmene buğday getirenler olurdu. Günlerce değirmen sırası beklerlerdi. O yıllarda modern un değirmenleri yoktu. Modern un değirmen ve fabrikalar açılınca su değirmenleri bitti. Dedem 1978 yılına kadar bu değirmeni işletti. Dedemden sonra babam ve ben 2000 yılına kadar bu değirmende buğday, arpa ve mısır öğüttük. Yeniliklerle birlikte un değirmenleri ve fabrikaları çıkınca biz de bıraktık” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Değirmenden görüntü
– Değirmenin içi
– Değirmendeki araç gereçler
– Genel ve detay görüntüler
– Değirmen sahibi Nuri Özdemir’in anlatımı
– Değirmendeki malzemeleri
– RÖP: Nuri Özdemir
HABER-KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya), (DHA)
===========================================
