Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ- 2 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) DATÇA AÇIKLARINDA 4.4 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM

EGE Denizi’nde, Muğla’nın Datça açıklarında Richter ölçeğine göre 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı’nın merkez üssünü Muğla’nın Datça ilçesinin 33.29 kilometre açığı olarak saptadığı deprem, saat 08.09’da meydana geldi. Yerin 7.17 kilometre derinliğinde olan deprem, Datça’da hissedildi. Depremde can ve mal kaybı yaşanmadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Datça’dan genel görüntü

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ 
Haber – Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla), (DHA)

===================

Reklam Alanı

2) ASANSÖR 11’İNCİ KATTAN YERE ÇAKILDI; BABA OĞLUNU KUCAĞINA ALARAK KURTARDI
 
DİYARBAKIR’da halatları kopunca 11’inci kattan düşen asansörde bulunan Muhammet Erdoğan (29) ve oğlu Talha (4), mucize eseri yaralı kurtuldu. Ağabey Sedat Erdoğan, asansör düşerken kardeşi Muhammet’in oğlunu kucağına alarak korumaya aldığını ve yeğeninin bu şekilde hafif yaralı kurtulduğunu söyledi. Tedavisine yoğun bakımda devam edilen kardeşinin durumunun iyi olduğunu da belirten Erdoğan, asansör firması hakkında şikayette bulunacaklarını belirtti. 

Olay, pazar günü saat 17.00 sıralarında Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi Nazım Hikmet Caddesi üzerinde bulunan bir sitede meydana geldi. Oğlunu dışarı çıkaran Muhammet Erdoğan, eve dönmek üzere oturdukları siteye geldi. Asansöre binen Muhammet Erdoğan ve oğlu Talha 11’inci katın düğmesine bastı. Baba-oğul 11’inci kata gelen asansörden inmeyi beklerken halatın kopmasıyla önce 6’ıncı kata kadar hızla düştü. Bu sırada asansörün bir bölmesine tutunan Muhammet Erdoğan, oğlunu kucağına alarak darbeden korumaya çalıştı. 6’ıncı katta kısa bir süre duran asansör, daha sonra yine hızla zemine çakıldı.

Gürültü üzerine site sakinleri zemine gelerek asansörün kapsını açtı ve Erdoğan ile oğlunu dışarı çıkardı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Erdoğan ile babasının kucağında olduğu için yüzünde cam kesikleri ile kazayı hafif sıyrıklarla atlatan Talha, ilk müdahalenin ardından Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan omurgasında ve omuzunda kırıklar olan Erdoğan ile oğlu Talha’nın tedavisi sürüyor. 

‘HEMEN OĞLUNU KUCAKLIYOR, O ŞEKİLDE YERE ÇAKILIYOR’
Muhammet Erdoğan’ın ağabeyi Sedat Erdoğan olayın pazar günü saat 17.00 sıralarında yaşandığını anlatarak, “11’inci kata çıkıyorlar. 11’inci kata çıktığı an asansör birden bire boşluğa düşüyor ve 6’ncı katta 5-6 saniye tutunduktan sonra tekrar aynı şiddetle yere çakılıyor. O sırada kardeşim küçük oğlunu savunmak için kucaklıyor ve asansörde bir el tutma yeri var, onu tutuyor ve o şekilde yere çakılıyor. Çocukta cam kırıklarından dolayı yüzünde kesikler var. Kardeşimin de 3 omurga kemiği parçalanıyor. Onun akabinde akciğerinde bir basınç oluşuyor. Ondan sonra topuklarında zedelenme oluyor. Şu anda hastanede. Allah’a şükürler olsun. Bu sabah biraz iyiye doğru gittiğini, 3-4 aylık bir tedavi süreci olacağını söylediler” dedi.

‘SİTENİN ASANSÖRLERİ SIKINTILI, KANUNİ HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ’
Asansörlerde site genelinde bir sıkıntı olduğunu ve yakın bir zamanda başka bir bloktaki asansörün boşken yere çakıldığını ve o olayın örtbas edildiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

“Site, yaklaşık 3 yıllık bir site. Ben yan blokta oturuyorum. Kardeşim diğer blokta oturuyor. Dün aldığımız bir habere göre bizim diğer bloktaki asansör boşken halatı kopmuş ve bunu örtbas edip kapatmışlar. Yakın bir zamanda olmuş bu olay. Dün akşam saatlerinde ben evime çıkarken benim bloğumdaki asansör 3’üncü katta tekrar durdu ve bütün elektrikler kesildi, bir sarsıntı olduktan sonra bir kat aşağı inip kapı açıldı ve ben kendimi dışarı attım. Bu olay yaşandıktan sonra olan bir olay bu. Teknolojik imkanların çok olduğu bir dönemde böyle basit hatalardan resmen cinayet işleniyor. Firma yetkilileriyle görüşmedik onlar da bizimle görüşmedi. Biz zaten kanuni haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Şu anda tek temennimiz kardeşimin sağ salim çıkması. Herkes hak ettiği cezayı alsın istiyoruz. Bilirkişi raporunu bekliyorlar. Bir uçak düşünelim. Uçağa ne kadar özen gösteriliyorsa bir asansöre de o kadar özen gösterilmesi gerekir diye düşünüyoruz.”
tedavisine yoğun Bakım Ünitesinde devam edilen Muhammet Erdoğan ise “Ehamdülillah iyiyim” dedi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü
——————-
Olay yeri
Vatandaşlar ve ambulans
Site içerisi
Asansör kapısı
Yaralı çocuk Talha Erdoğan’ın fotoğrafı
Yoğun bakımdaki Muhammed Erdoğan’ın sözleri
Kardeşi Sedat Erdoğan ile röportaj
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi 
Acil girişi
Genel ve detay
Haber-Kamera: Emrah KIZIL- Burak EMEK/DİYARBAKIR,(DHA)

===================

3) TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK ULUSLARARASI ZEYTİNYAĞI KALİTE YARIŞMASI EDREMİT’TE YAPILACAK
 
TÜRKIYE’nin ilk ve tek uluslararası zeytinyağı kalite yarışması Anatolian IOOC, 9 ülkeden 24 jüri üyesinin katılımıyla 29 Mayıs- 1 Haziran tarihleri arasında Balıkesir’in Edremit ilçesinde yapılacak. Panel liderliğini dünyadaki birçok zeytinyağı kalite yarışmasının kurucusu İtalyan gazeteci Antonio Giuseppe Lauro’nun yapması planlanan yarışmanın direktörü Birsen Can Pehlivan, uluslararası kalitede zeytinyağı üreten markaları Anatolian IOOC’ye davet etti.

Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası zeytinyağı kalite yarışması Anatolian IOOC, uluslararası zeytinyağı kalite jüri üyesi, gıda yüksek mühendisi Birsen Can Pehlivan’ın direktörlüğünde, Edremit Ticaret Odası ve Edremit Ticaret Borsası’nın katkılarıyla Edremit’te düzenlenecek. 29 Mayıs- 1 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek olan yarışmanın panel liderliğini dünyadaki birçok zeytinyağı kalite yarışmasının kurucusu İtalyan gazeteci Antonio Giuseppe Lauro, uluslararası noterliğini Leonardo Castellani yapacak. Ayrıca jüri üyeleri arasında Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nin (IOC) duyusal analiz laboratuvarında görevli M.Angels Calvo Fandos da yer alacak. Yarışma monovaryete (tek çeşit) blend (birden fazla çeşit) organik ve çeşnili olmak üzere dört ana kategoride yarışılacak. Yarışma, Türk üretici ve markalarına ilk kez kendi zeytinyağlarını kendi topraklarında, diğer katılımcılarla birlikte, uluslararası güvenirlikte bir jüriye tattırma olanağı bulması açısından ayrı bir önem taşıyor.

Yarışma direktörü, uluslararası zeytinyağı kalite jüri üyesi, gıda yüksek mühendisi Birsen Can Pehlivan, katılımın devam ettiğini belirtip, uluslararası kalitede zeytinyağı üreten markaları Anatolian IOOC’ye davet etti. Pehlivan, “Uluslararası standartlarda bir yarışma yapmayı planlamaktayım. Yarışmanın en önemli unsuru kendi ülkelerinde yetkin, uluslararası jüri üyeleriyle yapılmasıdır. Diğer unsurlar ise üretici bir ülke olmamız ve dünya zeytinyağı piyasasında varlık gösterebiliyor olmanız gerekiyor. Ülkemiz için çok geç bir karar oldu ama bu sene ülke adına bunu başaracağız. 29 Mayıs’ta başlayacak yarışma, 1 Haziran’da tamamlanacak. Katılımcılar arasında hem Türkiye’den hem de dünyada zeytinyağı üreten birçok katılımcımız var. Katılım halen devam etmektedir. Yarışmaya İspanya, Portekiz, İsrail, Arjantin, Fransa, İtalya, ABD, Tunus, Yunanistan, Libya’dan ve hatta dünyada ilk defa bu yıl Arap Emirlikleri’nde zeytinyağı üretildi ve bu yarışmaya katılıyor. Bazı ilkleri yaşadığımız için de heyecanlıyız” diye konuştu.

Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağında son 5 yıldır atağa kalktığını dile getiren Pehlivan, “Biz hakikaten büyük bir zeytin ve zeytinyağı üretici ülkeyiz. Bununla birlikte çok fazla kalitemizden söz ettiren bir ülke olamadık. Son 5 yıldır artık çok değerli ve başarılı markalarımız var. Bu markalar sayesinde artık ‘Biz de varız’ diyebiliyoruz. Bu markaların varlığıyla birlikte bu yarışmaları yapabilecek seviyeye geldik. Bu yarışmanın bir diğer anlamı da ‘Kaliteli üretimi yapıyoruz ve artık böyle bir potansiyelimiz var’ diyebiliyor olmamız. Özellikle üreticilerimiz için bu yarışma çok önemli. Mesleki açımdan bakacak olursak birçok ülkeye gittim, ilk defa birçok yetkin arkadaşımı ülkemde ağırlamaktan dolayı son derece heyecanlıyım” ifadelerini kullandı.

JÜRİDE 9 ÜLKEDEN 24 TADIM PROFESYONELİ YER ALACAK
Pehlivan, “Anatolian IOOC Uluslararası Zeytinyağı Kalite Yarışması jürisi, 9 ülkeden gelecek 24 tadım profesyonelinden oluşuyor. Güçlü bir kadro ile katılacağız. Türkiye’den de 5 yetkin jüri üyemiz var. Ülkelerinde zeytin ve zeytinyağı konusunda yetkin kişileri burada ağırlamaktan son derece keyif alacağız” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Birsen Can Pehlivan ile röp.
-Pehlivan’ın laboratuvarda zeytinyağları ile çalışmasından görüntü
-Zeytinyağı fabrikası detayı
Haber: Ersan ERDOĞAN – Kamera: Serkan ÖZDEMİR / MANİSA, (DHA)

===================

4) BUCALILARDAN YÜZLERCE EVE GIDA YARDIMI
 
İZMİR’de çeşitli sosyal sorumluluk projeleri yürüten Bucalılar Grubu, Ramazan ayında artan dayanışma bilinciyle, içerisinde çeşitli gıda malzemelerinin bulunduğu erzak kolilerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.

Sosyal medyada bir araya gelerek farklı yardım faaliyetlerine öncülük eden Bucalılar Grubu, Ramazan ayında ihtiyaç sahibi aileler için gıda ve erzak yardımı başlattı. Sosyal medyadan geniş kitlelere ulaşan topluluk, son olarak hazırladıkları kolilerin bir kısmını pandemi nedeniyle işleri kesintiye uğrayan İzmir Müzisyenler Derneği üyeleri için dağıtıma çıkardı. Alan elin veren eli görmediğine dikkat çeken grup sözcüsü Baki Kanıcı, doğru adreslere ulaşmak için titizlikle çalıştıklarını ifade etti. 11 binden fazla üyelerinin bulunduğunu kaydeden Kanıcı, “Geçen sene ramazan ayında 650 aileye gıda paketi dağıtmıştık. Bu yıl daha ilk günden 700’den fazla gıda temini yaptık. Onları da kolileyip bizlere gelen ihtiyaç sahipleri listesine göre dağıtıyoruz” dedi. İçinde bulgur, pirinç, fasulye, zeytinyağı, salça gibi 13 çeşit gıda malzemesi bulunan 700 kolinin dağıtıma hazır olduğunu açıklayan Kanıcı, “Dil, din, ırk ayrımı gözetmeden birbirimize sıkı sıkı sarılmalıyız. Bizim Bucalıların temel özelliği, komşumuz açken tok yatmamak fikrine önem vermemizdir. Yani herkesin yakınında, ihtiyacı olduğunu bildiği, insanlara destek çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Veren el alan eli bilmiyor. Komite bağlantıyı sağlıyor ve doğru adreslere ulaşıyoruz” dedi.

İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu ise, “Pandemi sürecinde müzik emekçileri birtakım olumsuzluklar yaşadı. 1 yıldan beri kayıt dışı çalışıyor, sosyal güvenceden yoksun gelir elde etmeye çalışıyoruz. Bu yüzden kendimiz bir dayanışma ağı örüyoruz. Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı ve belediyelerle iş birliği içindeyiz. Üyelerimize erzak ve kira desteği veriyoruz. Askıda fatura ve kira kampanyası ile 300’den fazla müzisyenin kira ve faturalarını ödedik. Bucalılar grubunun bu katkısı çok değerli. Topluma güzellik katan, ruhuna iyi gelen müzik emekçilerine destek istiyoruz. Biz dayanışma ruhu içinde olumsuzluklara duvar örüyoruz. Katkı sunanlara teşekkür ederiz” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Kolilerin içine gıda malzemelerinin yerleştirilmesinden görüntü,
-Kolilerin elden ele kamyonete yüklenmesinden görüntü,
-Baki Kanıcı ile röp,
-Oktay Çaparoğlu ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ- Kamera: Ahmet Turhan ALTAY /İZMİR, DHA)

=====================

5) DİYARBAKIR’DA SICAKLIK 26 DERECEYİ GÖRDÜ,, ÇOCUKLAR ANZELE SUYUNDA SERİNLEDİ

DİYARBAKIR’da hava sıcaklığı 26 dereceyi görünce, çocuklar girilmesi tehlikeli ve yasak olan Anzele suyuna girerek serinledi.

Diyarbakır’da hava sıcakları etkisini göstermeye başladı. Sıcaklığın 26 dereceyi gördüğü kentte ramazan ayının da etkisiyle vatandaşlar kendilerini parklara attı. Çocuklar da Sur ilçesinde bulunan girilmesi tehlikeli ve yasak, tarihi Anzele suyunda yüzerek serinledi. Yüzdükten sonra havuz kenarında güneşlenen çocukların sosyal mesafeye uymadıkları görüldü. Çocuklardan Eyüp Bal, havaların çok ısındığını belirterek, “Serinlemek için Anzele’ye geliyoruz. Havalar sıcak oldu” dedi.

Görüntü Dökümü
————
Çocukların tarihi Anzele Suyu’na girmesi
Yasak tabelası
Havuzda yüzen çocuklar
Yüksekten suya atlayanlar
Yüzen çocuklarla röp.
Hz. Süleyman Cami
Yeşillikler üzerinde oturan vatandaşlar
Tarihi On Gözlü Köprü
Köprüyü gezenler 
Banklarda oturan vatandaşlar
Genel ve detay

Haber-Kamera: Emrah KIZIL-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,(DHA)

==============

6) TÜRK YAPIMI ‘NECROMAN’ KISA FİLMİNE ULUSLARARASI ALANDA 20 ÖDÜL

GERÇEK hikayeden esinlenilerek, Türkiye’de çekilen ‘Necroman’ isimli kısa film, yurt içinde ve dışında düzenlenen festivallerde en filmler arasında gösterildi. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Ercan Er’in üstlendiği, başrolünde ise Hülya Diken’in oynadığı film; Southeast Regional Fest’te ‘en iyi korku filmi’, Creepy Tree Fest’te ‘ürkütücü set tasarımı’, Monsterflix Awards’ta ‘en iyi yönetmen’ ve ‘en iyi oyuncu’, dünyanın en seçkin festivallerinden biri olarak gösterilen Santiago Horror Film Fest’te ‘resmi seçki alan film’ dahil toplam 20 ödülün sahibi oldu.

Çekimleri İstanbul’da tamamlanan ‘Necroman’ filminin dünya prömiyeri, Amerika’nın Los Angeles kentinde düzenlenen ‘Midsummer Scream Halloween Festival’ kapsamında yapıldı. Korku ve gerilim tarzında kısa filmleriyle bilinen yapımcı ve yönetmen Ercan Er’in gerçek hikayeden esinlenerek çektiği film, Southeast Regional Fest’te ‘en iyi korku filmi’, Creepy Tree Fest’te ‘ürkütücü set tasarımı’, Monsterflix Awards’ta ‘en iyi yönetmen’ ve ‘en iyi oyuncu’, dünyanın en seçkin festivallerinden biri olarak gösterilen Santiago Horror Film Fest’te ‘resmi seçki alan film’ dahil toplam 20 ödülün sahibi oldu.

‘EN İYİ OYUNCULUK’ ÖDÜLÜNÜ KAZANDIRDI
Filmin oyuncu kadrosunda Hülya Diken, Bülent Arslan, Emircan Turan, Sude Gerzan, Ahmet Okay, Gazel Yüksel ve Yılmaz Kaya gibi isimler yer alıyor. 12 dakikalık kısa çekim süresi olan film, yurt dışında festivallerde yer almaya devam ediyor.

Başrol oynadığı ‘Necroman’ filmine ‘en iyi oyunculuk’ ödülünü kazandıran, dizi, tiyatro ve sinema oyuncusu Hülya Diken; rol aldığı ‘Adını Sen Koy’, ‘O Hayat Benim’ ve ‘Payitaht Abdülhamid’ dizilerindeki performanslarıyla büyük beğeni toplamıştı. Başarılı oyuncu Diken, ‘Necroman’ın yanı sıra ‘Ceberruh’ adlı korku filminde de başrol oynamıştı.

FİLMİN KONUSU 
Bir gece Ali’nin evine izinsiz giren kişiler, kız kardeşi ve ablasının ölümüne neden olur. Tüm bu olaylar, yaşanırken, henüz çok küçük olan Ali, onlardan saklanmayı başarabilmiş ancak yaşanan olaylara tanık olmuştur. Ablası tam da ölmeden önce ona ‘sus’ işareti yaparak saklanmasını istemiştir. Aradan 40 yıl geçtiğinde ise bu yaşananların Ali’de travmaya neden olması ve gerçeklikle bağını gitgide koparması üzerine yaşanan paranormal olay, filmde konu ediliyor. Ali hayatı boyunca susmanın üzerindeki ağırlığıyla mezardan cesetler çıkararak, onları mumyalıyor ve arkadaşlık ediyor.  

Görüntü Dökümü
——–
Necroman filminin fragmanı
Genel ve detay

Haber: Mehmet Mucahit CEYLAN Kamera:DİYARBAKIR, (DHA)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!