PROF. DR. ERTUĞRUL: NORMALLEŞMEDE ÖNCE OKULLAR AÇILMALI
Mehmet YİRUN/TEKİRDAĞ,(DHA)- ENFEKSİYON Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, 17 günlük tam kapanmada insan hareketliliğinin azalması nedeniyle test pozitiflik oranın yüzde 20’lerden yüzde 8’e düştüğünü belirterek, herkesin normalleşmeye dönmek istediğini söyledi. Prof. Dr. Ertuğrul, “Buradaki en önemli şey bence eğitimdir. Eğitim yani okulların açılması, yüz yüze eğitime açılması. Eğitim sektöründe okulların pandemi koşullarına hazırlanarak hazırlanarak yüz yüze eğitime geçmesi ve birlikte öğretmen ve öğrencilerin haftalık PCR testlerinin yapılarak taranması gerekir” dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, koronavirüs salgınında vaka sayılarının düşmesinde insan hareketliğinin azalmasının büyük bir rol oynadığını belirterek, şunları söyledi:
“İnsan hareketliliğinin durmuş olması veya en azından belirli bir oranda azalmış olması, olgu sayılarında oransal olarak da bir düşüş yaratmıştır. Örneğin bir haftalık olarak Türkiye ortalamasında 100 binde 550 civarında olan hasta sayısının şu anda yüzde 30’lar civarında olduğunu görüyoruz. Test pozitiflik oranının da yüzde 20 civarından yüzde 8’lere düştüğünü görüyoruz. Bunun nedeni insan hareketliliğini azaltmamızdır. Eğer böyle değil de bir tam kapanma gerçekleştirseydik, bunun bazı ölçütleri var, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği tam kapanma dediğimiz şey, kritik üretim süreci denilen sağlık ve gıda dışındaki tüm süreçlerin kapanmasıdır ki burada da çok ciddi bir sosyal ve ekonomik destek verilmesi gerekir. Biz bunu yapmadık. Eğer bunu yapabilseydik, beklediğimiz hızlı düşüşü gerçekleştirebilirdik. Ama tabii ki tam kapanmanın diğer bir koşulu da ciddi tarama testleri yapabilmek ve beraberinde de bağışıklığı sağlayacak aşı programını hızla ilerletebilmektir. Şu anda da o tür eksiklerimiz devam ediyor.”
‘ÖNCE OKULLARIN AÇILMASI LAZIM’
Herkesin beklentisinin normalleşmeye dönmek olduğunu, ancak bunun birdenbire olmaması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Bülent Ertuğrul, “Tam kapanma dediğimiz şeyin ardından veya bizdeki gevşek kapamanın ardından herkesin beklentisi bir normalleşmeye dönmek. Ama bu normalleşmenin birdenbire olmaması gerekiyor ve yine bu süreçleri belirlerken hangi üretim sürecinin, hangi sektörlerin açılması gerektiğini iyi bilmemiz gerekiyor. Buradaki en önemli şey bence eğitimdir. Eğitim yani okulları açılması, yüz yüze eğitime açılması. Pandemi koşullarına okulların hazırlanarak ve beraberinde de hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin yoğun testlerle periyodik olarak taranarak okulları açılması önemli olur. Ardından belki hizmet sektörü gelebilir. Yine burada da hizmet sektöründe çalışan herkesin periyodik testlerden geçirilmesi önemlidir. Yani böyle yavaş yavaş ve kontrollü bir biçimde açılmak gerekiyor. Örneğin bir pozitiflik saptandığında hizmet sektöründeki bir alanda, bir restoranda, bir kafede veya bir okulda, o zaman orada yerel önlemlerle oranın salgının yayılmasını önleyecek birtakım tedbirler alarak o bölgede durdurmak gerekiyor hastalığı” dedi.
‘ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİN HAFTALIK PCR TESTLERI YAPILMALI ‘
Tam kapanmanın ardından normalleşmenin başlamasıyla ilk olarak okulların pandemi koşullarına göre hazırlanmasının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ertuğrul, “Eğitim çok önemli, biraz önce söylediğim gibi eğitim sektöründe okulların pandemi koşullarına hazırlanarak yüz yüze eğitime geçmesi ve birlikte öğretmen ve öğrencilerin haftalık PCR testlerinin yapılarak taranması gerekir” dedi.
Görüntü dökümü
——————————————
-Vatandaşlardan detaylar
-Boş sokaklar
-Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ile röp.
-Vatandaş detayları
Haber- Kamera: Mehmet YİRUN/TEKİRDAĞ,(DHA)
======================================
SAMSUN’DA OTOMOBİL YAYAYA ÇARPTIĞI KAZA KAMERADA
SAMSUN’da kontrolden çıkan otomobil, karşıdan karşıya geçen Fahrettin C.’ye çarptı. Savrulan yayanın ağır yaralandığı kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
Kaza, dün Terme ilçesi Saray Caddesi’nde meydana geldi. Asiye A. yönetimindeki 55 AFK 217 plakalı otomobil bilinmeyen bir nedenle kontrolünden çıktı. Savrulan otomobil karşıdan karşıya geçen Fahrettin C.’ye, ardından beton duvara çarparak durdu. Fahrettin C. çarpmanın etkisiyle havalanarak yol kenarındaki bahçeye düştü. Araç içinde sıkışan sürücü ise vatandaşların yardımıyla araçtan çıkartıldı. Kazada otomobildeki 4 çocuk ise hafif yaralandı. Yaralılar, 112 acil servis ekipleri tarafından Terme Devlet Hastanesi’ne tedavi altına alındı. Kazada ağır yaralanan yaya Fahrettin C. yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hayati tehlikesi bulunan Fahrettin C.’nin tedavisi sürüyor. Kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
Görüntü Dökümü
———————–
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-Detay
Haber-Kamera: Oğuzhan UYSAL/SAMSUN, (DHA)
=============================
ÇORAPTA SAKLADIĞI ALTIN VE PARALARI DOLANDIRICIYA VERDİ
DENİZLİ’nin Pamukkale ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Meryem Akça, telefon dolandırıcılarına yaklaşık 100 bin lira değerindeki altın ve parasını kaptırdı. Polisin çalışması sonrası olayla ilgili gözaltına alınan 3 kişiden 1’i tutuklandı. Altın ve paraları yıllarca kapıcılık yaparak biriktirdiğini ağlayarak anlatan Meryem Akça, “Eve gelen kişiye çorapta sakladığım para ve altınları verdim. Sonra dolandırıldığımızı anladım. Yıllarca çalışıp biriktirdim. Cezalarını bulsunlar” dedi.
Atalar Mahallesi’ndeki bir apartmanda kapıcı Meryem Akça’yı geçen 3 Mayıs’ta telefonla arayan bir kişi, kendini polis olarak tanıttı. Gerçekleşen bir kuyumcu soygunuyla ilgili soruşturma yürüttüklerini söyleyen telefondaki şüpheli, Meryem Akça’yı eşi Ahmet Akça’nın bu olayla ilgili gözaltına alındığını, kendisi hakkında da gözaltı işlemi uygulanacağını söyleyerek korkuttu. Ardından telefondaki şüpheli, arama yapacaklarını bu nedenle evde altın ve para olup olmadığını sordu. Korkan Meryem Akça, kısa süre sonra eve gelen dolandırıcıya yıllarca çalışıp biriktirdiği ve çorabın içinde sakladığı yaklaşık 100 bin lira değerinde altın ve paraları elleriyle teslim etti. Para ve altınları alan kişi, evden ayrıldıktan bir süre sonra Akça, eşinin eve gelip, camiye namaza gittiğini söylemesiyle dolandırıldığını anladı. Akça çiftinin şikayeti üzerine soruşturma başlatıldı.
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Amirliği ekipleri, şüphelileri tespit etmek için çalışma başlattı. Çevredeki güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, eve parayı almaya gelen H.İ. (35) ile ona yardım eden A.A. ve E.K.’yi yakalayıp gözaltına aldı. Yaşlı çiftin altın ve paraları ise şüphelilerin evlerinde yapılan aramada bulunarak, Meryem Akça’ya telim edildi. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen 3 kişiden H.İ. tutuklanırken, diğer iki zanlı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Altın ve paraları yılarca kapıcılık yaparak biriktirdiğini ağlayarak anlatan Meryem Akça, “Telefonla arayıp, eşimin gözaltına alındığını söylediler. Evde arama yapacaklarını söyleyince inandım. Eve gelen kişiye çorapta sakladığım para ve altınları verdim. Eşim eve gelince gözaltına alınmadığını, camiye gittiğini söyledi. Sonra dolandırıldığımızı anladım. Yıllarca çalışıp biriktirdim. Cezalarını bulsunlar” dedi.
Görüntü Dökümü
————————
-Meryem Akça’dan detaylar
-Akça çorabı gösterirken detaylar
-Evden detaylar
-Meryem Akça ile ağlarken röportaj
Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)
=================================
YAŞLI ÇİFTİN YANAN EVİNİN TADİLATI İÇİN KAMPANYA
*- Antalya’da Sayyara (79) ve Osman Nuri Dikici’nin (89) yaşadığı ev, çıkan yangında kullanılamaz hale geldi.
*- Çiftin evinin tadilat masrafları için gönüllüler tarafından kampanya başlatıldı.
Olay, geçen pazar günü Kepez ilçesi Baraj Mahallesi’nde meydana geldi. Azerbaycan asıllı Türk vatandaşı Sayyara Dikici, engelli eşi Osman Nuri Dikici’ye yemek pişirmek için mutfaktaki sobanın üzerine tencereyi koydu. Yemeğin sıcak kalması için sobayı söndürmeyen Dikici, balkonda oturan eşinin yanına giderek burada oturdu. Bu sırada sobadan çıkan alevler önce evin çatı kısmını, ardından mutfağı sardı.
Yaşlı çifti, yangını gören komşuları uyardı. Evin büyük bölümünü saran alevlere müdahale etmek isteyen komşular bu sırada 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken engelinden dolayı yerinden kalkamayan Osman Nuri Dikici, itfaiye ekiplerinin müdahalesini izledi. Söndürme çalışmalarının ardından komşularının yardımıyla evin balkon ve oda kısmı toparlandı.
Yaşlı çiftin başlarını sokacak tek odalı evin onarımı için gönüllüler harekete geçti. Evin yanan kısmının tadilatı için gerekli 45 bin liranın toplanabilmesi için Antalya Yardımlaşma Platformu üyeleri kampanya başlattı. Yangın nedeniyle elektrik ve suları kesilen yaşlı çift hala evlerinde yaşam mücadelesi veriyor.
Evlerindeki eşyalarının da çoğunun yandığını söyleyen Sayyara Dikici, “Sobanın üstünde yemeği pişirdim. İçerisinde 1-2 odun vardı, sıcak kalsın diye söndürmedim. Eşimin yanına geldim. Ben otururken yandığını komşular görmüş geldi. Komşular itfaiyeyi çağırmış. Her şeyimiz yandı. Hiçbir şeyimiz yoktu olanlar da yandı. Eşim engelli, onun maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz. Çok zor durumda kaldık. Yardım bekliyoruz” diye konuştu.
Görüntü dökümü:
————–
– Evin yanan yerlerinden görüntüler ve detaylar
– Sayyara Dikici, engelli eşi Osman Nuri Dikici’den detay görüntüler
– Sayyara Dikici’nin olayı anlatması
– Sayyara Dikici Röp.
HABER-KAMERA: Semih ERSÖZLER/ANTALYA,(DHA)
==========
GÜREŞLERE TEHLİKELİ HAZIRLIK; BOĞASINI AHŞAP KÖPRÜDEN KOŞARAK GEÇİRİYOR
ARTVİN’in Yusufeli ilçesinde yaşayan Yusufeli Karakucak Güreşleri’nin eski başpehlivanı Aykut Yılmaz, boğasını güreşlere hazırlamak için spor yaptırıyor. Çoruh Nehri üzerinde kurulan, çelik halatlara bağlı yaklaşık 50 metre uzunluğundaki ahşap köprüden 950 kilogram ağırlığındaki boğasıyla koşarak geçen Yılmaz’ın o anları görenleri korkutuyor. Yılmaz, “Bu köprü biraz riskli, hayvan üzerinde koşuyor. Ayağı takılabilir, düşebilir ama köprüden de geçmek zorundayız” dedi.
Yusufeli ilçesinde yaşayan Yusufeli Karakucak Güreşleri eski başpehlivanı Aykut Yılmaz, kentte asırlardır süren boğa güreşi geleneğine merak sardı. Güçlenmeleri için antrenman programı hazırlayan Yılmaz, boğalarıyla birlikte spora başladı. Yılmaz, Çoruh Nehri üzerinde kurulan, çelik halatlara bağlı yaklaşık 50 metre uzunluğundaki ahşap köprüden koşarak geçirdiği 950 kilogram ağırlığındaki boğasıyla her gün 3 saat yürüyüş, rampa tırmanışı ile antrenman yapıyor. Yılmaz’ın boğasıyla koşarak geçtiği köprünün sallandığı o anlar, görenleri korkutuyor.
‘BİRAZ RİSKLİ AMA GEÇMEK ZORUNDAYIZ’
Eski başpehlivan olduğunu söyleyen Aykut Yılmaz, “Ben pehlivanlığı bıraktım şimdi de boğalarımı pehlivan yapmak için uğraşıyorum. 10 boğamız var, pandemi sürecinde boğa güreşleri yok ama biz idmanlara devam ediyoruz. Çünkü boğalar içerde kaldığı sürece kızıyorlar, o nedenle sürekli spor yapmaları lazım. Günlük ortalama 2 buçuk saat antrenman yapıyoruz, bazen 4-5 saati de buluyor. Doğa yürüyüşü, rampa yürüyüşü, güç antrenmanları gibi farklı idmanlarımız var. Bu boğalar ahırdan alınıp, diğer güreşe götürülmüyor, büyük bir emek istiyor. Köyümüzde antrenman yeri olmadığı için halat köprüyü kullanıyoruz. Bu köprü biraz riskli, hayvan üzerinde koşuyor. Ayağı takılabilir, düşebilir ama köprüden de geçmek zorundayız” dedi.
Görüntü Dökümü
——————–
-Köprüden detaylar
-Boğasıyla köprüde koşan Aykut Yılmaz’dan detaylar
-Detaylar
-Aykut Yılmaz’ın röportajı
-Detaylar
Haber-Kamera: Nusret DURUR/YUSUFELİ, (Artvin), (DHA) –
