1) ÇIRALI’DA CARETTA CARETTALARDAN İLK YUVA
Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı dünyaca ünlü Çıralı sahilinde ilk caretta caretta yuvası tespit edildi. Caretta caretta deniz kaplumbağaları, koronavirüs nedeniyle boş kalan sahillere yumurta bırakmaya başladı.
Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) kırmızı listesinde nesli tükenme tehlikesi altındaki türler arasındaki caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının Türkiye’deki en önemli üreme alanlarından biri olan Çıralı sahilinde ilk yuvanın tespit edilmesiyle birlikte caretta caretta sezonu başlamış oldu. Geçen yıl 100 yuvada 7 bin 729 yumurtanın tespit edildiği Çıralı’da, 3 bin 177 yavru caretta caretta denizle buluşarak zorlu yolculuğa çıkmıştı.
Ulupınar Çevre Koruma Kooperatifi görevlileri, bu yıl geçen senenin üzerinde rakamlar beklediklerini söyledi. Ulupınar Mahalle Muhtarı ve Ulupınar Çevre Koruma Kooperatif Başkanı Habib Altınkaya, “2021 yılı deniz kaplumbağası üreme sezonu ilk yuvasını bugün kafesledik. Sezonumuzu açmış bulunuyoruz. İnşallah bu sene beklentimiz yüksek ve güzel bir sezon geçiririz. Ekibimizle birlikte hazırız. Milli Parklar Genel Müdürlüğü 6’ncı Bölge Müdürlüğü ile yapmış olduğumuz protokole istinaden sahadayız. Gönüllü arkadaşlar ve görevli arkadaşlarımız ile beraber güzel bir sezon geçirmek istiyoruz” diye konuştu.
Şu an pandemi nedeniyle çok sıkıntıları olmadığını aktaran Altınkaya, “Sahilde kaplumbağayı rahatsız edecek insan yoğunluğu yok. İnşallah güzel bir sezon bizleri bekliyor. Geçen yıl 7 bin 700 civarında yumurtamız vardı. Bunların 3 bin 200’ü canlı olarak denize gitti. İnşallah bu yıl bu sayıyı artıracağız. Birkaç yıl arayla yüksek yuva seviyesine ulaşıyoruz. İnşallah bu yıl o yıllardan olacak” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Caretta caretta Çıralı panosu
– Yumurta bırakan caretta (arşiv)
– Gönüllü ve çalışan personelin yuvayı kafeslemesi
– Tarih ve sayının yazılması
– Denizden mesafenin ölçümü
– Notların alınması
– Habib Altınkaya röportaj
– Kıyı Koruma Çıralı yazısı detay
– Ölçüm detayları
HABER-KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya), (DHA)
==================================================
2) IHLARA VADİSİ, BAYRAMDA TURİSTLERE KALDI
KAPADOKYA’nın incisi olarak adlandırılan, tarihi ve doğal güzelliklerin buluştuğu Ihlara Vadisi, Ramazan Bayramı’nda kısıtlamadan muaf olan yabancı turistlere kaldı.
Kaya oyma mekanları, kiliseler ve bitki örtüsüyle her mevsim ziyaretçileri kendisine hayran bırakan 14 kilometre uzunluğundaki Ihlara Vadisi’ne 394 basamaklı merdivenle iniliyor. Ramazan Bayramı’n da ise Ihlara Vadisi, turistleri kaldı. Turistler kiliseleri ziyaret edip, 14 kilometre yürüyüş yaptı. Ukrayna’nın başkenti Kiev’den Kapadokya Havalimanına haftada iki kez olmak üzere direkt uçuşlar yapılması nedeniyle ise 24 Mart’tan itibaren bugüne kader yaklaşık 34 bin Ukraynalı turistin ziyaret ettiği belirtildi.
Ukraynalı turistlere rehberlik eden Hüseyin Girgin, şunları söyledi:
“Bu yıl Ukrayna’dan direk uçuşların olmasıyla önce Kapadokya’nın Göreme ile Avanos bölgesini geziyoruz. Daha sonra yeşil tur olan Ihlara Vadisine geliyoruz. Gayet temiz ve korunaklı olarak günümüze kadar kalan bir vadi. Aksaray protokolü gerçekten buraya çok özen gösteriyor. Gelen Ukraynalı misafirlerimiz burayı çok harika ve kendilerini farklı bir gezegende gibi hissediyorlar. Vadiyi tanrının ayrı bir yarattığı yer olarak görüyorlar. Çünkü Kapadokya bölgesini dünyada bu şekil görüyorlar. Tekrar buraya geleceğiz. Çünkü balon turları kapalı olduğu için uçamadıkları ve yürüyerek gezdiklerini ve bir dahaki gelişlerinde Kapadokya bölgesini havadan balonla görecekleri söylüyorlar. Misafirlerimiz buradan gayet memnun bir şekilde ülkelerini döneceklerini aktardılar.”
Azerbaycan uyruklu rehber Gulmira Verimli ise “Ukrayna’dan gelen bir grupla Ihlara Vadisi’ni geziyoruz. Kapadokya bölgesini ilk kez gelmişler ve çok hoşlarına gitti. Buradaki doğa ve kiliselerden çok etkilinmişler. Ihlara Vadisi’nin doğal güzelliği karşısında çok şaşırdılar.” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Ihlara Vadisinin drone görüntüleri
– Ukranya’lı turistlerin vadiye inişi
– Vadide turistlerin kiliseleri ziyareti
– Vadide resim çekinip yürüyüş yapmaları
– Turist rehberi Hüseyin Girgin’in turistlerle beraber açıklaması
-Turist rehberi Gulmira Verimli’in turistlerle ile açıklaması
– Ihlara Vadisinde lokanta işleten Özkan Tezer’in Fransız turist ile açıklaması
– Melendiz çayında lokantalarda turistlerin yemek yemesi
– Genel detaylar
Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA
==================================================
3) PARK HALİNDEKİ KAMYONETİ, ÇEKİCİYE YÜKLENEREK ÇALINDI
ESKİŞEHİR’de sokakta park halindeki kamyonetin, aracının yerinde olmadığını gören Hasan Yapar’ın (53) polise şikayeti üzerine yapılan incelemede, çekiciye yüklenerek çalındığı ortaya çıktı. Polis, mobese ve güvenlik kameralarını inceleyerek çalınan kamyoneti bulurken, hırsızlık şüphelisi olduğu tespit edilen Ahmet U. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Yapar, çekiciyle aracının çalınmasına çok şaşırdığını ifade ederek, “Çok rahat bir şekilde, kendi arabası gibi çekiciyi yanaştır, yükle götür. Bizim bildiğimiz aracı trafik çektirir. Çekiciler nasıl cesaret ediyor? Ben ona hayret ediyorumö dedi.
Tepebaşı ilçesine bağlı Tunalı Mahallesi’nde oturan Hasan Yapar, bir süre önce kaza yaptığı 26 NF 529 plakalı kamyonetini evinin yakınındaki Ahmet Güven sokağına park etti. Geçen 26 Nisan günü caddeden geçerken aracın yerinde olmadığını gören Yapar, Çarşı Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’nce başlatılan soruşturmada güvenlik ve mobese kameraları incelediğinde park halindeki kamyonetin gece 22.00 sıralarında çekiciye yüklenerek çalındığı tespit edildi. Yapılan araştırmaların ardından kamyonet Seyitgazi ilçesinde bulundu. Hırsızlık şüphelisi olduğu tespit edilen Ahmet U. işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.
ŞÜPHELİDEN ŞİKAYETÇİ OLMADI
Hasan Yapar’ın kamyoneti bulunduktan sonra Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin otoparkına yediemin olarak bırakıldı. Park halindeki aracının çekiciyle çalındığını duyduğunda çok şaşırdığını anlatan Hasan Yapar, “Nasıl olduğuna ben de şaşırdım. Olaydan 3-4 gün önce yine çekiciyle götürmeye çalışmışlar. Sağ olsunlar arkadaşlar söyledi. Orada yakaladık, gönderdik onları. Bir gün işe giderken bir baktım, araba yerinde yok. Araba zaten hurdaydı. Yanık, kazalı haldeydi. Acaba trafik mi çekti? Diye düşündüm. Araştırdım, trafikte de yok. Polise gittim haber verdim, şikayetçi oldum. Kameralar incelendi. Araç bir köyde çıktı. Yakalanan kişi ‘ben aracı 4-5 bin liraya aldım’ demiş. Öyle bir şey de yok. Aslında üzüldüm, sonrasında araç hurda ve kullanılmaz halde olduğu için de şikayetçi de olmadım. Çekiciyle çaldıklarını öğrendiğim zaman şaşırdım. Nasıl bir cesaret? Çekici bu aracın ruhsatını, sahibini görmeden nasıl alıp, götürür? Çok rahat bir şekilde, kendi arabası gibi çekiciyi yanaştır, yükle götür. Ben ona hayret ediyorum. Bizim bildiğimiz aracı trafik çektirir. Çekici olduğu zaman insanlar polis çektiriyor sanıyor. Kimse sorgulamıyorö şeklinde konuştu.
HIRSIZLIK ANLARI KAMERALARA YANSIDI
Kamyonetin çekiciye yüklenerek çalınması güvenlik ve mobese kameralarına yansıdı. Görüntülerde şüpheli Ahmet U.’nın park halindeki kamyoneti, çekiciye yüklediği ve caddeden ayrıldığı görüldü. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
———————–
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-Kamyonetin çekiciyle götürülmesi
-Kamyonetin bulunduğu yer
-Çekici üstündeki görüntüsü
-Hasan Yapar ile röp.
-Otoparktaki kamyonetten detay
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,(DHA)-
==========================================
4) KARA LEYLEKLER, FATSA’DA GÖRÜLDÜ
ORDU’nun Fatsa ilçesinde nesli koruma altında olan kara leyleklere rastlandı.
Yerleşim merkezlerinden uzakta nadir görülen ve nesli koruma altında olan kara leylekler, Fatsa’da Elekçi Irmağı’nın denize döküldüğü yerde görüldü. Yaklaşık 5 saat ırmak kenarında kalıp bölgeden ayrılan kara leylekleri vatandaşlar fotoğraflamaya çalıştı.
‘BENİM İÇİN BÜYÜK MUTLULUK OLDU’
Fatsa’da ilk defa kara leylek gördüğünü söyleyen Çetin Aşık, “Araştırdık doğada nadir bulunan kara leylekler Fatsa’ya geldi, onları izliyoruz. Amatör doğa araştırmacısı olarak, benim için büyük mutluluk oldu. Tekrar saydım, 19 leylek gördümö dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Kara leyleklerin görüntüsü
-Detaylar
HABER KAMERA: Ahmet BAYRAK/FATSA (Ordu), (DHA)-
==========================================
5) ÖYKÜ ARİN’İN AİLESİNDEN İMZA KAMPANYASI
BABASINDAN 3 yıl önce nakledilen yarı uyumlu ilikle hayata tutunan lösemi hastası Öykü Arin (6) için düzenlenen ‘Öykü Arin’e umut ol’ kampanyası ile birçok hastaya donör bulundu. Öykü Arin’in annesi Eylem Şen Yazıcı, kök hücre bağışını artırmak ve birçok hastaya umut olma amacıyla ‘Ağız içi sürüntü örneği ile kök hücre bağışı’nın yapılabilmesi için yeni imza kampanyası başlattı. Yazıcı, bazı ülkelerde kullanılan ağız içi sürüntü tespit kitinin Türkiye’ye de gelmesini istediklerini, bu yöntemle kök hücre bağışında bulunmak isteyenlere daha kolay ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
İzmir’de, 2018 yılında Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konulan Öykü Arin Yazıcı, tedavisi için Antalya’ya getirildi. Anne Eylem Şen Yazıcı ve baba Çağdaş Yazıcı tarafından ‘Öykü Arin’e umut ol’ kampanyası başlatıldı. Yurt içinde ve dışında binlerce kişi, Öykü’ye umut olabilmek için kök hücre bağışında bulundu. 11 Nisan 2019’da hastanede tedaviye alınan Öykü Arin’e, annesi Eylem Şen Yazıcı’dan yarı uyumlu nakil yapıldı. Nakil olumsuz sonuçlanınca 26 Haziran’da babası Çağdaş Yazıcı’dan yapılan yarı uyumlu nakilde ilik uyumu yüzde 98,5 oranında başarılı oldu. Tedavisi boyunca steril odada kalan Öykü Arin, taburcu olmasının ardından uzun süre evde kalarak herhangi bir enfeksiyon kapmamaya özen gösterdi. Koronavirüsün ülkede görülmesinin ardından lösemi tedavisi gördüğü için risk grubunda bulunan Öykü Arin, doktorlarının uyarısıyla ev karantinasına alındı. Yüzde 100 uyumlu nakil bulunamadığı için risk grubunda yer alan Öykü Arin’in ilik savaşının halen devam ettiği belirtildi. Her ay kontrol amaçlı Antalya’ya gelen Öykü Arin’in bağışıklığının güçlendirilmesi için tedavisine devam ediliyor.
BAĞIŞIKLIĞI BASKILAYAN İLAÇLAR ALIYOR
Öykü Arin’e yarım uyumlu nakil yapıldığını ve sonrasında ilik savaşı dönemi olduğunu anlatan Eylem Şen Yazıcı, yarı uyumlu naklin üzerinden 2 yılı geri bırakacaklarını söyledi. Öykü Arin’in kronik ilik savaşı nedeniyle bağışıklığını baskılayan ilaçlar kullandığını aktaran Yazıcı, bu kontöründe ise ilacın dozlarını azaltmayı deneyeceklerini belirtti. Öykü Arin’in genel sağlık durumunun iyi olduğunu anlatan Eylem Şen Yazıcı, “Sonuçta bağışıklığını baskılayan ilaçlar alıyor, bunlardan bir an önce kurtulması lazım. Onun da zamanla, kontrollü olabileceğine inanıyoruz” dedi.
SONBAHARDA OKULA BAŞLAYACAK
Öykü Arin’in sonbahar döneminde okula başlayabileceğini aktaran Yazıcı, “Belki bir süre online katılır. Koronavirüs nedeniyle risk yüksek. Doktorlardan aldığımız son bilgiye göre Öykü Arin gibi çocuklarda Covid çok ağır geçiyormuş. Kalıcı etkileri olabiliyormuş. Dolayısıyla biz onu koronavirüsten korumak için muhtemelen ilk sene ya da ilk 6 ay online katılabilecek. Ama her halükarda okula başlayacak” diye konuştu.
AĞIZ İÇİNDEN TÜKÜRÜK ÖRNEĞİYLE DONÖR OLUNABİLİYOR
‘Öykü Arin’e umut ol’ kampanyasını hem Türkiye’de hem 13 ülkede aynı anda yaptıklarını hatırlatan Yazıcı, Türkiye dışındaki birçok ülkede donör olmanın 2 yolu olduğunu anlattı. Türkiye’de 3 tüp kan vererek donör olunabildiğini belirten Yazıcı, bazı ülkelerde aynı zamanda ağız içi sürüntü yöntemiyle de donör olunabildiğini söyledi. Yazıcı, “Kök hücre merkezinden edindiğiniz bir kit var. Bu kitin içerisinden kulak pamukçuğu gibi bir çubuk çıkıyor. Ucunda da bir pamukçuk var. Onunla yanak içerisinden tükürük sürüntüsü alıyorsunuz. O kutunun içerisine geri koyuyorsunuz ve kök hücre merkezine gönderebiliyorsunuz. Türkiye’de keşke böyle bir sistem olsa daha yaygın bir şekilde donör olunabilir diye düşündük ama o zaman durumun aciliyeti nedeniyle çok gündeme getirememiştik” dedi.
‘DONÖR OLMAK DAHA DA BASİTLEŞSİN’
Pandemi nedeniyle insanların Kızılay’a gidip donör olma ihtimalinin düşük olduğunu aktaran Eylem Şen Yazıcı, “Bu sistem Türkiye’ye gelirse e-nabız’dan girip ‘kök hücre bağışçısı olmak istiyorum’ diyerek bilgi alabilirsiniz. Aldığınız bilgi doğrultusunda ikna olursanız kit istersiniz. Eve gelen kitle ağız içinden tükürük sürüntüsü alarak kargoyla kök hücre merkezine gönderebilirsiniz. Bu sayede Türkiye’deki kök hücre umudu genişleyebilir ve pandemi koşullarında daha kolay olur. Her iki yöntemin de Türkiye’de uygulanması gerekiyor ki hem kök hücre konusundaki bilinç artabilsin hem de donör olmak daha da basitleşsin” diye konuştu.
‘SAĞLIK BAKANLIĞI ÇÖZÜM ÜRETEBİLİR’
Her hafta kendilerine ilik nakli bekleyen ailelerin ulaştığını belirten Yazıcı, “Bu zor dönemde Sağlık Bakanlığı böyle çözüm üretebilir. Biz ülkemizde de bunun bir an önce kullanılmasını istiyoruz. Bununla ilgili bir imza kampanyası başlattık. İmza atıp, katılır, desteklerseniz bazen yetkililerin dikkatini çekmek için kamuoyu oluşturuluyor. Bunu hayata geçirmek daha elzem olabiliyor” dedi.
İMZA KAMPANYASIYLA BİNLERCE İNSANA ULAŞMAK HEDEFLENİYOR
Change.org sitesinde imza kampanyası başlattıklarını açıklayan Yazıcı, ‘Kök hücre bağışı hayat kurtarır’ kampanyasına imza atılabileceğini söyledi. Geçen senelerde numunelerin araştırılması için kampanya düzenlediklerini hatırlatan Eylem Şen Yazıcı, 144 bin insana ulaştıklarını bu defa ise yüzbinlerce insana ulaşmayı hedefleyip yetkililerin dikkatini çekmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
ÖYKÜ ARİN: İYİYİM
Öykü Arin ise kendi dünyasında farklı hayvanları hayal ettiğini anlattı. Tedavisi nedeniyle İzmir’deki evinden ayrı kaldığını hatırlatan Öykü Arin, “İzmir’de harika şeyler yapıyorum. Evimi acayip özlemiştim. Çok oyun oynadım. Çukur dizisini de ziyaret ettim. Harika bir yerdi. Önceden hasta arkadaşlarım da vardı. Ama şimdi iyiyim. Kök hücre bağışı yapın donör olun” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Öykü Arin ve annesinin site bahçesinde görüntüsü
– Öykü Arin görüntüsü
– RÖP1: Anne Eylem Şen Yazıcı ile röportaj
– RÖP2: Öykü Arin ile röportaj
– Detaylar
HABER: Asıl DURAN-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
====================================
6) ZEYNEP VE SILA’DAN KÜTÜPHANE HAREKETİ
TÜRKİYE’nin ‘Biathlon’ ve ‘Alp Disiplini’ dallarında gururu olan milli sporcular Zeynep Elif Durlanık ile Sıla Kara’nın, Erzurum’da 5 okulda açtıkları kütüphanelere 5 şehidin adı verildi. Yaşayan Şehit Kütüphaneleri Topluluğu’nca 5’i Erzurum’da olmak üzere Türkiye genelinde toplam 76 kütüphane açtıklarını söyleyen Durlanık, “Bu, bizler için canını hiç düşünmeden feda eden kahramanlarımızın farkındalığını yaratmak adına verdiğimiz mücadeledir” dedi.
Yaşayan Şehit Kütüphaneleri Topluluğu, şehitlerin adlarını kütüphanelerde yaşatmak için Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı destekli ‘Şehitlerin de kütüphaneleri olsun’ sloganıyla proje başlattı. Proje ile Türkiye’nin dört bir yanındaki özellikle kütüphanesi bulunmayan okullarda, toplumsal gelişime, araştırmalara ve öğrenmeye katkıda bulunmak üzere gönüllü kişilerin desteğiyle açılan kütüphanelere şehitlerin isimleri verilerek, hatıraları yaşatılıyor. Topluluğun Erzurum Koordinatörü Biathlon A Milli Takım sporcusu Zeynep Elif Durlanık arkadaşı Alp Disiplini Milli Takım sporcusu Sıla Kara ile birlikte 5 okulda açtıkları kütüphaneye 5 şehidin adını verdi. Durlanık ile Kara, merkez Azizeye ilçesindeki Zübeyde Hanım İlkokulu’nda boş bir sınıfı Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in de destekleri ile kütüphaneye dönüştürdü. 22 Ağustos 2019’da Şırnak’ın Silopi ilçesinde şehit olan Erzurumlu, evli ve 1 çocuk babası Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Ferdi Güntekin’in adını verecekleri kütüphanede işçi gibi çalışan Durlanık ile Kara, daha şimdiden 6’ıncı kütüphaneyi oluşturmanın planlarını kuruyor.
ŞEHİT İSİMLERİNİ ÖLÜMSÜZLEŞTİRİYORLAR
Atatürk’ün ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim’ sözünü kendilerine misyon edindiklerini söyleyen milli sporcu Zeynep Elif Durlanık, “Biatlon A Milli Takım sporcusu aynı zamanda Türkiye genelinde gönül topluluğu olan Yaşayan Şehit Kütüphaneleri Erzurum koordinatörüyüm. Şu an Erzurum’da açmakta olduğumuz 5’inci kütüphanemizin çalışmalarını yürütmekteyiz. Raflarımızı ve hemen ardından kitaplarımızı da yerleştiriyoruz. Sonrasında yerlerin döşemelerini yapıp masa ve sandalyeleri yerleştirdikten sonra açılışını yapacağız. İnşallah arkadaşlarımızla birlikte 6’ncı kütüphaneyi de açacağız” diye konuştu.
O BİR KAHRAMAN
Kampa gittiği Slovenya’da bir çocuğu teleferikten düşmekten kurtarıp 15 dakika havada tuttuğu için teşekkür madalyasıyla ödüllendirilen ve ‘kahraman’ ilan edilen Sıla Kara ise şehitler adına yaptıkları kütüphaneler için yardımseverlerin desteğini beklediklerini söyledi. Kara, “Türkiye’nin 81 ilinde yürütülen Şehit Kütüphaneleri projesine biz de milli sporcular olarak destek verip elimizden geleni yapıyoruz. Bu kütüphaneyi Erzurumlu şehit Muhammet Ferdi Güntekin adına açacağız. Onun gibi tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Okulun dışından görüntü
-Rafların monte edilmesi
-Rafların yerleştirilmesi
-Kütüphanenin temizlenmesi
-Kitağların kütüphaneye getirilmesi
-Raflara kitapların yerleştirilmesi
-Zeynep Elif Durlanık ile röp
-Sıla Kara ile röp
-Zeynep Elif Durlanık ve Sıla Kara’nın okuldan çıkışı
-Şehit Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Ferdi Güntekin’in tek ve eşi ile çekildiği fotoğraf
Haber: Turgay İPEK- Kamera: Oktay POLAT / ERZURUM, (DHA)
==========================================
