PINAR DAVASINDA ADI GEÇEN SAVCI İSTİFA EDİP, AVUKATLIĞA BAŞLADI
MUĞLA’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i (27) öldürdükten sonra cesedini varil içine koyup yakarak üzerine beton döken Cemal Metin Avcı’nın (33) ifadelerinde ismi geçen Muğla Cumhuriyet Savcısı D.Y’nin görevinden istifa ettiği, Ankara’da avukatlık mesleğine başladığı belirtildi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz’da ortadan kayboldu. Ailesinin başvurusu üzerine jandarma ve polis ekipleri, arama çalışması başlattı. Çalışmalar sürerken genç kızın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı gözaltına alındı. Avcı, Pınar Gültekin’i çıkan kavgada boğarak öldürdüğünü, cesedini ise bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı’nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar Gültekin’in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Gültekin, memleketi Bitlis’in Hizan ilçesinde toprağa verilirken, adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek’ suçundan tutuklandı. HTS kayıtlarında ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edilen Mertcan Avcı da gözaltına alınıp tutuklandı. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen yıl 15 Mart’ta görülen davanın 3’üncü duruşmasında kardeş Avcı’nın imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağıyla birlikte tahliyesine karar verildi.
Bu arada Cemal Metin Avcı, tutuklanıp cezaevine gönderildikten bir süre sonra savcılığa başvurarak “Ek ifade vermek istiyorum” dedi. El yazısı ile hazırladığı 6 sayfalık ifadesinde de katlettiği Pınar Gültekin’i suçlayan Avcı, ilişkileri olduğunu ve Pınar’ın bu ilişkiyi eşine söylemekle tehdit ederek kendisinden sürekli para istediğini iddia etti. Avcı, bu ifadesinin bir bölümünde de Muğla Adliyesi’nde görevli savcı D.Y.’den bahsetti.
Avcı ifadesinde, savcı D.Y.’nin de Pınar Gültekin ile ilişkisi olduğunu, savcı D.Y.’nin, Pınar’ın düşük notları için okul dekanı ve hocalarıyla görüştüğü, bir süre sonra da bu ilişkiden dolayı Pınar Gültekin’e baskı yapmaya çalıştığını öne sürdü. Bütün bunları Pınar’ın kendisine anlattığını söyleyen Avcı’nın iddiasına göre Pınar kendisine, “Savcı D. bile bana bir şey yapamıyor, sen kimsin, sen mi yapacaksın’ dedi. Avcı, savcının arabasını satmak istediğini, bu yüzden bir arkadaşının savcıyı kendisine yönlendirmesiyle tanıştıklarını da anlattı: “Ben başta savcı D. olayına inanmamıştım ama savcı ile tanıştıktan sonra inandım” dedi.
Avcı’nın ifadelerinin ardından soruşturma başlatan HSK, bir başmüfettiş görevlendirildi. Bu süreçte tayini Erzurum’a çıkan savcı D.Y. izne ayrıldı, ardından da görevine başlamadan HSK’ya istifa dilekçesini gönderdi. D.Y. dilekçesinde istifa gerekçesini ‘ailevi sebepler’ olarak belirtti. HSK’nın başlattığı soruşturma devam ediyor.
Soruşturma kapsamında istifa eden savcının yanı sıra Cemal Metin Avcı’nın ve ifadelerde adı geçen diğer kişilerin de ifadeleri alınacak. Savcı D.Y’nin Ankara’da avukatlık yaptığı öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Pınar Gültekin’in arşiv görüntüsü
-Pınar Gültekin davasının tutuklu sanığı Cemal Metin Avcı’nın arşiv görüntüsü
-Savcı D.Y.’in fotoğrafı
Haber: Cavit AKGÜN / MUĞLA, DHA)
========
OTOMOBİLİYLE 15 METRELİK İSTİNAF DUVARINDAN UÇAN HEMŞİRE, YAŞAMINI YİTİRDİ
KARAMAN’ın Ermenek ilçesinde, yol yapım çalışması süren ve kapalı olması için yeterli önlemin alınmadığı öne sürülen mıcırlı yolda kontrolden çıkarak, yaklaşık 15 metrelik istinaf duvarından uçan, ardından bir evin duvarına çarpan otomobilin sürücüsü hemşire Seycan Alan (26), yaşamını yitirdi. Yaklaşık 1.5 ay önce nikah yapıp, eş durumundan Ermenek’e atanan genç hemşirenin, eşi Uzman Çavuş Mahmut Alan ile Ramazan Bayramı’ndan sonra düğün yapmayı planladığı öğrenildi. Hemşire Alan’ın cenazesi defnedilmek üzere memleketi Kocaeli’ne gönderildi.
Kaza, dün saat 16.20 sıralarında Ermenek ilçesi Seyran Mahallesi’nde yapım çalışması devam eden ve iddiaya göre, kapalı olması için yeterli önlem alınmadığından çevredekiler tarafından kullanılan yolda meydana geldi. Ermenek Devlet Hastanesi’nde görevli hemşire Seycan Alan, mesai bitiminde 41 GP 401 plakalı otomobiliyle evine gitmek için yola çıktı. Alan, yönetimindeki otomobil, mıcırlı yolda kontrolden çıkıp, istinaf duvarından uçtu. Yaklaşık 15 metre yükseklikten uçup, evin duvarına çarpıp, ters dönen otomobilin altında kalan Alan, ihbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesiyle sıkıştığı yerden kurtarıldı. Alan, olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından çalıştığı Ermenek Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan ilk tedavisinin ardından ambulansla Konya’ya sevk edilen Alan, yolda tüm müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Alan’ın cansız bedeni yeniden görev yaptığı hastaneye getirilip morga kondu. Yapılan otopsinin ardından da defnedilmek üzere memleketi Kocaeli’ne gönderildi.
RAMAZAN BAYRAMINDAN SONRA DÜĞÜN YAPACAKTI
Yaklaşık 1.5 ay önce nikah yapıp, eş durumundan Ermenek’e atanan genç hemşirenin, eşi Uzman Çavuş Mahmut Alan ile Ramazan Bayramı’ndan sonra düğün yapmayı planladığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü
——————
– Kaza yerinden detay (ARŞİV)
– Otomobilden detay (ARŞİV)
Haber- Kamera: Ali Rıza ETCİ ERMENEK KARAMAN DHA))
==========================================
KENDİLERİNİ POLİS OLARAK TANITIP, YAŞLI ÇİFTİ 230 BİN TL DOLANDIRDILAR
ÇORUM’da emekli öğretmen Cafer (77) ve eşi Şirin Güneş (66), telefonda kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından 230 bin lira dolandırıldı. Polis, şüphelileri yakalamak için çalışma başlatırken, yaşlı çift, dolandırıcıların kendilerinin su içmelerine bile müsaade etmediklerini anlattı.
Kentte Ata Caddesi’nde yaşayan Cafer ve Şirin Güneş çiftini telefonda arayan dolandırıcılar kendilerini polis olarak tanıtarak, “Sizin bilgileriniz birkaç kişinin eline geçmiş, adınıza yurt dışına Euro ve Dolar gönderilmiş biz bunları tespit etmek istiyoruz. Bunları yakalamak için sizlerin yardımına ihtiyacımız var. Sizin elinizde altın döviz ne varsa doğrusunu söyleyin polis eve gelip kontrol edecek, fazla çıkarsa onlara el konacak” dedi. Telaşa kapılan çift, panikle dolandırıcıların dediklerini yaptı. Bir gün boyunca dolandırıcılar yaşlı çiftin telefonunu sürekli arayıp talimat verdi. Güneş çiftinin elinde avucunda ne varsa alan dolandırıcılar, bununla da yetinmeyip, emekli olan yaşlı çifte ayrı ayrı bankalardan kredi de çektirdi. Sürekli telefonlarının meşgul oluşundan şüphelenen yakınları, durumu fark edip müdahale etmesi sonucu yaşlı çiftin dolandırıldığı ortaya çıktı. Karakola giden aile şikayette bulundu. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
‘SU DAHİ İÇMEME KARIŞTILAR’
Cafer Güneş, eşi ve kendisinin nasıl dolandırıldığını anlatarak “Polisim diyerek arayanlar ‘Sizin namınıza yurt dışına dolar, döviz ne gelirse transfer ediyorlar, sizin adınız geçiyor. Polis operasyon yapacak bize yardımcı olun bu adamları yakalayalım’ dedi. Ben de ‘nasıl olur’ diye sordum. ‘Siz bize yardımcı olursanız sizin mağdur olmanızı engelleriz, birkaç kişiye daha yardımcı oluruz’ falan dediler. Evinize polis gelecek yarım saate kadar evde neyiniz var diye sordular. ‘Sizde yurt dışına gönderilecek dövizler falan olabilir. Polis onlara el koyacak biz onları bir tespit edelim’ dediler. Ben de ‘evde birkaç çeyrek vardı ama onu hanım biliyor’ dedim. Onlarla konuşurken kalkıp su içmek istedim. Gidip musluğu açtığımda sanırım suyun sesini duydu “sen ne yapıyorsun” dedi. Bende ‘su içiyorum’ diye cevap verdiğimde, ‘bırak içme hiçbir şey yapma’ diyerek telefonda bağırdı” dedi.
‘TELAŞA KAPILDIK’
Eşinin uzun süre telefonda konuştuktan sonra telaşlı bir şekilde yanına geldiğini anlatan Şirin Güneş ise, “Eşimin elleri titriyordu, ‘kim arıyor’ diye sordum. ‘Polis arıyor’ dedi. Cafer ‘kapat bunlar bizi dolandırıyor’ dediğim sırada benim telefonum çaldı. Bana ‘altın var mı?’ diye sordular. Ben o arada panikle evdeki şeylerin hepsini söyledim. Eşime evde olan altın ve dövizleri verdim. Eşim onların yönlendirmesiyle 86 bin TL’lik altın ve dövizi verdikleri hesaba aktardı. O gün boyu bizi telefonda oyaladılar, oğlumuzun geliş saatine kadar. ‘Biz sizi yarın arayacağız, sizin adınıza 90 bin TL kredi çekilmiş onu da kurtarmaya çalışacağız’ dediler. Ertesi gün beni kredi çekmeye ikna ettiler. 60 bin TL ben kredi çektim, 50 bin TL de eşim kredi çekti. Kredilerin geri ödemesiyle birlikte 230 bin TL paramız gitti” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Emekli öğrenmen çiften detaylar
-Cafer Güneş ile röportaj
-Şirin Güneş ile röportaj
-Çiftin mutfakta detayları
-Detaylar
Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM (DHA)-
===========
İNŞAATTAN DÜŞEN İŞÇİ YARALANDI
KOCAELİ’nin Derince ilçesinde çalıştığı inşaatın 2’nci katından düşen Şinasi Aydın yaralandı. Hastaneye kaldırılan Aydın tedavi altına alındı.
Olay sabah saatlerinde, Derince Harmantarla Mahallesi Hülya Sokak üzerindeki bir inşaatta meydana geldi. İnşaatta çalışan Şinasi Aydın, dengesini kaybederek ikinci kattan toprak zemine düştü. Diğer işçilerin haber vermesi üzerine bölgeye polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri geldi. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan Aydın, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– İşçinin hastaneye getirilmesi
– Olay yerinden görüntüler
– Detay
Haber: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/DERİNCE(Kocaeli),(DHA)
=========
ÇILDIR GÖLÜNDEKİ BUZ TABAKASI ÇÖZÜLMEYE BAŞLADI
KIŞIN aşırı soğuklar nedeniyle yüzeyi yaklaşık 1 metre kalınlığa ulaşan buzla kaplanan Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ikinci gölü olan Çıldır Gölü’nde çözülme başladı.
Denizden bin 959 metre yükseklikteki Kars ile Ardahan illeri arasındaki Çıldır Gölü’nün yüzeyinde aralık ayında hava sıcaklığının geceleri sıfırın altında 20-25 dereceye kadar düşmesiyle başlayan buzlanma Nisan ayıyla birlikte erimeye başladı. Kış sezonu boyunca yüzlerce kişinin üzerine çıktığı araçlarla ve atlı kızaklarla üzerinde gezilen Çıldır gölünde, havaların ısınması ile birlikte erimeye başlayan buz parçaları rüzgarın etkisi ile sahile vurdu.
Sahil kenarındaki buz parçaları üzerinde gezen Atalay Uzunkaya, “Çıldır gölü çözülmeye başladı. Çıldır gölü donarken kükrediği gibi, çözülürken de kükreyerek çözülür. Çıldır gölünün buzu çözüldüğü zaman bir kalıptan çıkmış gibi pırlanta gibi ter temiz buzullar oluşuyor, 2-3 güne kalmaz buzların birbiriyle sürtüşmesiyle gölün buzu tamamen erir. Bizler de kızaklarımızın yerine kayıklarımızı göle indirip yerli ve yabancı turistlerimizi göl üstünde gezdireceğiz. Çıldır Gölü her mevsim ayrı bir güzellik , seyrine doyum olmuyor” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Çözülen gölden görüntü
-Buzlardan görüntü
-Atalay Uzunkaya ile röp.
KJ: Haber-Kamera -Deniz BAŞLI / ARDAHAN (DHA)
=========
KUZUGÖBEĞİ MANTARININ TAZESİNİN KİLOSU 250, KURUSU BİN LİRADAN ALICI BULUYOR
MERSİN’in Gülnar ilçesinde ormanda doğal yollarla yetişen kuzugöbeği mantarının tazesinin kilosu 250 lira, kurusu ise bin liradan alıcı buluyor.
Kuzugöbeği mantarı Gülnar ilçesinde vatandaşların geçim kaynağı oldu. Her yıl nisan ve mayıs aylarında çıkan mantarın kilosu altınla yarışıyor. Kuzugöbeği mantarın tazesi 200-250 lira arasında değişirken, kurusu ise bin liraya kadar alıcı buluyor. Vücut direncini arttıran, kan basıncını düzenleyen etkileri olduğu bilinen ve nadir bulunabilen kuzu göbeği mantarı, mangalda, yumurtalı, kavurma, sote olarak tüketiliyor. Kurusu ise önce haşlanıp ardından tüketilebiliyor.
‘HEM LEZZETLİ HEM DEĞERLİ’
Ormanda kuzugöbeği mantarı toplayan Durali Işık, “Kuzugöbeği mantarı bahar aylarının gelişi ile ormanda çıkmaya başlar. Bizim için bir gelir kapısı oldu. Ormanda hem temiz hava alıyoruz hem de mantar topluyoruz. Hem çok lezzetli hem de değerli bir mantar” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————-
-Kuzugöbeği mantarı
-Mantarın toplanması
-Durali Işık röp
Haber-Kamera: Mustafa GÜMÜŞ/GÜLNAR/(Mersin), (DHA)
======================
ÇOCUKLARA EVSEL ATIKLARLA GÜBRE YAPILMASI ÖĞRETİLİYOR
SAKARYA’da sınıf öğretmeni Neslihan Dicle Tibet’in de aralarında bulunduğu 10 öğretmenin hazırladığı proje kapsamında Türkiye’de 10, Romanya’da 1 okulda ilkokul öğrencilerine evsel atıklardan gübre yapımı ve toprağın korunması eğitimi veriliyor. Proje sayesinde evlerde çöpe atılan salata, domates, patates gibi evsel atıklar ile saman, yaprak, ölmüş çiçekler gübreye dönüşüyor.
Adapazarı’nda bulunan TOKİ İlkokulu’nda görevli sınıf öğretmeni Neslihan Dicle Tibet’in de aralarında bulunduğu Türkiye’nin farklı şehirlerindeki 10 ve Romanya’da bulunan 1 öğretmen, hazırladıkları ‘Topraktaki İzim’ e-twinning projesiyle ilkokul çağındaki çocuklara gübre yapımı ve toprağın korunmasıyla ilgili eğitim verilmesini sağladı. Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Adapazarı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü de projeye destek vererek çocuklara eğitim vermeleri için ziraat mühendisi görevlendirdi. Okullarının bahçesinde hazırlanan alana gelen çocuklar, aldıkları eğitim sonrasında tek tek doğal gübre yapımını denedi.
Okul bahçesinde evsel atıklar, saman, su ve çeşitli malzemelerle doğal gübre yapımı gerçekleştiren 2’nci sınıf öğrencisi Merve Duman, “İlk önce annelerimizin doğradığı salata kabukları ve yumurta kabuklarını bir kutuya koyduk. Daha sonra da o kutuyu okulumuza getirdik. Okulumuzda da gübre yaparak toprağa verdik. Kompost yapımı çok eğlenceli ve güzel.ö dedi.
Öğretmen Neslihan Dicle Tibet öğrenciler ve velilerin projeye destek verdiklerini belirterek, “Toprağı nasıl verimli kullanabiliriz, bunu çocuklara öğretmeyi amaçlıyoruz. Çocuklarımız öncelikle kompostun ne olduğunu ve nasıl yapılacağını öğrendiler. Evdeki atıkların da geri dönüştürülebileceğini öğrendiler. Evde birkaç günde bile ne kadar fazla atığın ortaya çıktığını ve doğadan gelen birçok şeyin tekrar doğaya emanet edildiğini gördüler. Böylelikle çocuklarda israf etmeme bilinci oluştu. Çünkü gördüler ki sadece 1, 2 günde bile bir sürü evsel atık ortaya çıkıyor ve biz bunu nasıl yararlı hale çevirebileceğimizi düşündüğümüzde kompost yapımına karar verdik. Umarım bu proje birçok okula da örnek olur. Bizim amacımız birçok kitleye ulaşabilmek ve farkındalık yaratmak. İnşallah amacımıza ulaşırız.ö diye konuştu.
Öğrencilere evsel atıklardan nasıl gübre yapılacağını anlatan, Adapazarı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde görevli ziraat mühendisi Remzi Sağlık, “Öğrencilere önce kompostu tanıttık ve bilgi verdik. Bitkilerin de bir canlı olduğuna değindik ve burada kullandığımız madde ve kabukların hangi elementleri barındırdığını, insanda ve bitkilerde ne görev yaptığını anlattık. Daha sonra kompost yapımına geçtik. Kullandığımız malzemeleri çocuklarla birlikte uygulamalı bir şekilde yaptık.ö dedi.
Projeye destek verdiklerini ve benzer projelerin çoğalmasını istediklerini söyleyen Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş, “Uzaktan erişim ve iş birliği yöntemleriyle okullarımızda bu dönemde hız kazandırdığımız e-twinning çalışmaları kapsamında, TOKİ İlkokulu’muzdaki öğrencilerimiz tasarruf tedbirlerinin alışkanlıkları arasına yerleştirilmesi ve üretime dayalı bir felsefenin oluşturulması adına bir proje gerçekleştirdiler. Bu kapsamda da e-twinning okulu olmayı hayal ediyorlar.ö diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Sınıfta çocukların video izlemesi
Öğretmenin projeyi anlatması
Ziraat Mühendisi Remzi Sağlık’ın çocuklara bilgi vermesi
İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş röp.
Çocukların kompost yapması
Öğrenci Merve Duman röp.
Öğretmen Neslihan Dicle Tibet röp.
Ziraat Mühendisi Remzi Sağlık röp.
HABER-KAMERA: Ramiz Kaan OKTAR/ADAPAZARI (Sakarya), (DHA)
=============================
Salgın nedeniyle memleketine dönen sunucu sepet örüyor
KORONAVİRÜS nedeniyle planlı işleri iptal olunca memleketi Antalya’nın Finike ilçesine dönerek, sepet örmeye başlayan, program yapımcısı ve sunucu Ali Elgün, “Artık siparişlere yetişemez hale geldim. Hanıma ‘Gel, beraber örelim. Ben sana öğretirim’ dedim. Şimdi ailece yapıyoruz” dedi.
Ankara’nın Çankaya ilçesinde yaşayan Ali Elgün, salgın nedeniyle büyükşehrin kalabalığından kaçarak, ailesiyle birlikte memleketi Finike’ye dönmeye karar verdi. Program yapımcısı ve çeşitli etkinliklerde sunuculuk yapan, 2 çocuk babası Ali Elgün, koronavirüs sonrası planlı işleri iptal olunca da memleketinde, unutulmuş el sanatları arasında yer alan sepet örücülüğüne başladı. İlçedeki zamanını değerlendirmek ve aile bütçesini rahatlatmak için sepet ören Elgün, sosyal medya hesaplarından da ürünlerini satışa çıkardı. Elgün’ün ürünleri, internette rağbet gördü.
‘ÜRETMEYİ SEVİYORUM’
Çankaya’da yaşadığını ve yapım şirketi olduğunu anlatan Ali Elgün, “Sahnelere çıkıyordum, sunuculuk yapıyordum, televizyon programları yapıyordum. Gezi programları yaptım. Ülkemizi etkisi altına alan salgının ilk dönemlerinde biz de biraz panik yaptık. Ailece bu dönemi geçirmek için memleketimiz olan Finike’ye döndük. Ben çok aktif bir insanım. Üretmeyi seven bir insanım. O ilk dönemlerde boşluktan boğulmaya başladım. ‘Ne yapabilirim’ derken gezi programım sırasında gittiğim şehirde tanıştığım sepetçi amca sepet örerken bana da göstermişti. Elim yatkındı. Yapabileceğime inandım” diye konuştu.
‘SİPARİŞLERE YETİŞEMİYORUM’
Sepet örmeye karar verdikten sonra sahile inerek bambu, söğüt ve palmiye yaprakları kestiğini ve deneme yaptığını anlatan Elgün, “Birkaç denemeden sonra güzel şeyler de çıkardım ortaya. Bunun üzerine satış yapmaya karar verdim. Sosyal medya hesabım üzerinden yaptığım sepetlerin fotoğrafını çekerek satışa sundum. Çok ilgi oldu. Artık siparişlere yetişemez hale geldim. Hanıma ‘Gel, beraber örelim. Ben sana öğretirim’ dedim. Şimdi ailece yapıyoruz” dedi.
Herkese meslek öğrenmeyi öneren Ali Elgün, “Bir hevesten ve meraktan unutulmuş bir el sanatına hayat verdik. Geçim sağladık ve kazanç haline getirdik. Ne yapacağız? Üreteceğiz. Ben şu anda el emeğimle göz nurumla ekmek paramı çıkarıyorum. Gençlere de tavsiyem, lütfen ama lütfen bir meslek öğrensinler. Bir gün mutlaka bir yerde işlerine yarar” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Ali Elgün sepet örerken genel görüntü
– Ördüğün sepetten yakın plan
– Ördüğü sepetlerden genel görüntü
– Sepetin saçaklarını yankeski ile keserken yakın plan
– Sepetlerden detaylar
– RÖP: Ali Elgün
HABER- KAMERA: Suat SÖĞÜT/FİNİKE (Antalya), (DHA)
