Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 3

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) EVİN KAPISINI ÜZERİNE KİLİTLEDİĞİ KIZINI İTFAİYE KURTARDI; ‘REZİL OLDUM’ DEDİ
 
ADANA’da annesi kapıyı üzerine kilitleyip çıkınca balkondan sarkmaya başlayan 4 yaşındaki D.T., itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Olayı haber alıp eve dönen Damla T., “Ben kapıyı kilitledim, düşmez. Ne var bunda? Rezil oldumö dedi.

Olay, dün saat 15.00 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Seyhan Mahallesi’nde meydana geldi. 3 katlı binanın 2’nci katında oturan Damla T., kapıyı kızının üzerine kilitleyip evden ayrıldı. Bir süre sonra D.T., balkona çıkıp sarkmaya başladı. Dumuru fark eden komşuların ihbarı üzerine bölgeye itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiye erleri, vinç yardımıyla balkondaki D.T.’yi kurtardı.

‘ANNE, BENİ İTFAİYE KURTARDI’
Durumu haber alan Damla T. eve geldi. Annesini gören D.T., “Anne, beni itfaiye kurtardıö diyerek ona sarıldı. Damla T. ise çevresindekilere, “Ben kapıyı kilitledim, düşmez. Ne var bunda? Rezil oldumö dedi.

Görüntü Dökümü
———————-
-Eve kilitlenen kızdan detay
-Küçük çocuğun kilitli olduğu evden genel görüntü
-Damla T.’nin eve gelmesi
-Damla T.’nin tepki göstermesi
-Genel ve detay görüntüler

Haber: Anıl ATAR-Kamera: Yusuf KANTARLI/ADANA,(DHA)

============================================

Reklam Alanı

2) ‘KORONAVİRÜS HASTALARI İLAÇLARI KULLANMADIKLARI İÇİN KLİNİK SEYİR KÖTÜLEŞİYOR’
 
DİCLE Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, evde tedavi gören koronavirüs hastalarının filyasyon ekipleri tarafından kendilerine verilen birtakım ilaçları kullanmadığını söyledi. Prof. Dr. Çelen, “İlaçları kullanmadıkları için klinik seyir kötüleşiyor” dedi.

Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, Türkiye’de koronavirüs vakalarının artışı ile ilgili değerlendirmede bulundu. Yurt genelindeki artışta büyükşehirlerin öne çıktığını belirten Prof. Dr. Çelen, şunları söyledi:
“Covid pandemisinde son bir yılı geride bıraktık ve bu süreçte güncel duruma baktığımızda ülkemizde vaka sayılarında ciddi artışlar var. Özellikle ülkenin batı bölgelerinde ve büyükşehirlerde çok sayıda vaka artışı olduğunu bilmekteyiz. Vaka artışı var derken ‘hastaneye yatan hasta sayılarında çok dramatik bir artış var’ diyemeyiz, fakat vakaların büyük bir kısmı ‘evde filyasyon ekiplerinin getirdiği ilaçlarla tedavi oluyor’ diye biliyoruz. Buraya önemle dikkat çekmek istiyorum çünkü filyasyon ekipleri, evleri ziyaret edip Sağlık Bakanlığı’nın onaylayıp önerdiği antiviraller ve destek tedavisinde kullanılan birtakım ilaçları vermesine rağmen, sahadan aldığımız geri bildirimlerde aslında bu ilaçların çoğunlukla kullanılmadığı şeklinde bir durum söz konusu. Bugün dahi bir hastam beni arayıp ‘hocam filyasyon ekipleri bana ilacı getirdi ama herhangi bir şikayetim yok, bu nedenle kullanmak istemiyorum’ şeklinde bir yorumda bulundu. Demek ki toplumda böyle bir algı var.”

‘İLAÇLAR KULLANILMAYINCA KLİNİK SEYİR KÖTÜLEŞİŞOR’
Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, “İnsanlar antiviralleri kullanınca daha da kötüleşeceklerini sanıyorlar veya klinik bulgularının hafif olması nedeniyle çok da kullanmak istemiyorlar, şeklinde bir yorum çıkıyor ortaya. Halbuki zaten ilaçları kullanmadıkları için klinik seyir kötüleşiyor, bunu vurgulamak istiyorum. Ve bu nedenle mutlaka Sağlık Bakanlığı’nın onayladığı ve filyasyon ekipleriyle evlere kadar getirilen ilaçları lütfen söylendiği şekilde, uygulanması gerektiği şekilde ve sürede kullanalım antivirallerimizi. Çünkü antivirallerin kullanımı, aslında hastalığın kötüye gidişini engellemektedir. Yanlış bir algı, ‘sanki bu ilaçlar kullanılınca kötüye gidiş’ gibi algılanmakta. Bu tamamen bilimselliğin dışında bir durum, bu nedenle antivirallerimizi, Sağlık Bakanlığı’nın filyasyon ekipleriyle yolladığı ilaçlarımızı mutlaka kullanalım” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Mehmet Mucahit Ceylan’ın anonsu
-Filyasyon ekiplerinin ambulansla evlere gitmesi
-Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen ile röp
-Filyasyon ekiplerinin binaya girmesi
-Filyasyon ekiplerinin koronavirüs hastasını alıp ambulansa bindirmesi
-Pandemi hastanesi acil bölümü
-Hastaların ambulanslarla getirilmesi
-Acil önündeki koronavirüs hastaları
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN/DİYARBAKIR, (DHA)

===================================

3) MARDİN’DE 3 ELTİ ARICILIK YAPIYOR
 
MARDİN’in Derik ilçesinde 15 dönüm arazi üzerine kurdukları 350 kovanla arıcılık yapan aynı zamanda elti olan 3 kadın, aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Arıcılık yapan kadınların kayınpederi ve aynı zamanda Bal Üreticileri Birliği Başkanı olan Şevket Bedirhanoğlu (75) ise, “Arıcılık sevdasını aileme de aşıladım. Arılara olan sevgimden uzak kalmamak için 3 gelinime de arıcılığı sevdirdim” dedi.

Mardin’in Derik ilçesi Kırsal Dumluca Mahallesi’nde arıcılık yapan 3 kadın, havaların ısınmasıyla birlikte kolları sıvadı. 15 dönüm arazi üzerine kurdukları 350 kovanla gün boyu ilgilenen kadın arıcılar, bu işin eğitimini ise, Halk Eğitim Merkezi’nde açılan kurslardan aldı. ilkbaharın gelişiyle işe koyulan ve aynı zamanda elti olan 3 arıcı kadın, hem bal veriminden, hem de ekonomik kazancından çok memnun. 

‘ELTİLERİMLE BİRLİKTE BURAYA GELİYORUZ’
Arıcı kadınlardan 5 çocuk annesi Sevdet Bedirhanoğlu (42), yaklaşık 20 yıldan beri bu işi yaptığını söyledi. Bedirhanoğlu, “350 kovanımız var. Her kovandan yaklaşık 28 kilo bal alıyoruz. Bu iş bize dedelerimizden kaldı. Ben de çocuklarıma öğretiyorum. Eltilerimle birlikte buraya geliyoruz. Bu işi kol kola yapıyoruz. Sabah saat 7’den, akşama kadar arılarımızla uğraşıyoruz. Her türlü bakımlarını yapıyoruz. Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan arıcılık kursuna 8 ay gittik. Diplomamızı aldık. Şimdi bu işi eğitimli olarak yapıyoruz ve geçimimizi bu işten sağlıyoruz” dedi. 

‘ARTIK POLEN GELİYOR, BAL BEKLİYORUZ’
6 çocuk annesi olan Şirvan Bedirhanoğlu ise, “Eltilerimle birlikte arıcılık yapıyoruz. Geçimimizi böyle sağlıyoruz. Allah’a çok şükür işler iyi. Havalar ısındı, çiçekler açtı. Artık polen geliyor, bal bekliyoruz” diye konuştu.

BİRLİK BAŞKANI DA KAYINPEDERLERİ
Arıcılık yapan kadınların kayınpederi ve aynı zamanda Mardin Bal Üreticileri Birliği Başkanı olan Şevket Bedirhanoğlu ise, 3 gelinine arıcılığı sevdirmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Bedirhanoğlu, “Arıcılık sevdasını aileme de aşıladım. Arılara olan sevgimden uzak kalmamak için 3 gelinime de arıcılığı sevdirdim. Devlet arıcılığa destek veriyor. 311 üyemiz var. Mardin genelinde 100 binin üzerindeki arılı kovandan 37 bini, Derik bölgesindedir. Arı mevsimi başladı. Mevsim kurak geçerse, kovanlarımızı başka yere nakletmek zorunda kalacağız” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Kadın arıcıların kaldıkları kırsal mahallenin tabelası
-Kadın arıcıların kovanların bulunduğu sahada tulum giyip, çalışmaları
-Kadınlarla röportajlar
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/ DERİK (Mardin),(DHA)

===============================

4) ÇOBANLAR, RAMAZAN’I MERALARDA GEÇİRİYOR

HAYVANCILIKTA her yıl ivme kazanan ve yaklaşık 325 bin büyükbaş, 1 milyon 235 bin küçükbaş hayvanın bulunduğu Muş’ta, çobanlar Ramazan ayında iftar ve sahurlarını meralarda, sürülerinin başında yapıyor.

Türkiye’de küçükbaş hayvancılığın merkezlerinden Muş’ta, zorlu geçen kış mevsiminin ardından havaların ısınmasıyla beraber birçok besici, koyunlarını daha iyi gelişmeleri için meralarda otlatmaya başladı. Hayvancılıkta her yıl ivme kazanan ve yaklaşık 325 bin büyükbaş, 1 milyon 235 bin küçükbaş hayvanın bulunduğu kentte, Ramazan ayı dolayısıyla çobanlar iftar ve sahurlarını meralarda, sürülerinin başında yapıyor.
Ailelerinden, evlerinden uzakta sürülerinin başında Ramazan ayını geçiren çobanlar, eşek sırtında taşıdıkları ya da aileleri tarafından iftar saatine yakın araçla kendilerine ulaştırılan yiyeceklerle ezanın okunmasını bekliyor. İftarın ardından çay içip bir süre dinlenen çobanlar, sonrasında ise hayvanlarıyla ilgilenip, sahura kadar uyumaya çalışıyor. Sahuru da yapan çobanlar, otlamaları için koyunları kaldırıp, ertesi gün sabah saatlerinde sulama ve sağım için evin yolunu tutuyor.
Ramazan ayı dolayısıyla iftar ve sahuru ailelerinden uzak hayvanların başında, meralarda açtıklarını söyleyen çoban Mevlüt Uslu, “Mevsim ilkbahar ama memleketimizde hava çok soğuk. Ramazan güzel geçiyor. Orucumuzu, havyanların başında meralarda açıyoruz. Devamlı dağlık alanlardayız, hayvanlar bizim her şeyimiz” diye konuştu

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————–
-Küçükbaş hayvan sürüsünden detaylar
-Hayvanların otlatılmasından detaylar
-Çoban ve hayvanlardan detaylar
-Çoban Mevlüt Uslu ile röp.
-Hayvanlardan ve ezan okunmasından detay
-Çobanın iftar sofrasını hazırlamasından detaylar
-Çobanın orucunu açmasından detaylar
-İki çobanın yemek yemesinden detaylar

Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL/MUŞ, (DHA)

=====================================

5) KEŞFETTİKLERİ BALIK KATİLİ PARAZİTE ‘ADANA’ İSMİNİ VEDİLER
 
ÇUKUROVA Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Balık Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Argun Akif Özak, Yumurtalık ilçesinin açıklarında araştırma yaparken zargana balıkları üzerinde ilk kez görülen öldürücü bir parazit keşfettiklerini, ismini ise Adana’yı onurlandırmak için ‘Caligus Adanensis’ olarak adlandırıp literatüre kaydettirerek tüm dünyaya duyurduklarını söyledi.

Türkiye sularında özellikle ekonomik değeri bulunan balıklarda görülen ve halk arasında balık biti ya da balık paraziti olarak bilinen parazit türleri, balıkların yüzgeçlerine, solungaçlarına ve ağız içlerine yerleşerek deniz canlıların beslenememesine ve ileri dönemde ölmesine neden oluyor. Türkiye sularında 512 balık türünün olduğunu ve 34 türün üzerinde yapılan incelemelerde 24 tür balık paraziti tespit ettiklerini söyleyen Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Balık Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Argun Akif Özak, balıkların yüzgeçlerine, ağız içerisine ve solungaçlarına tutunan parazitlerin dokularda deformasyon yaptıkları ve balıkların hastalıklara bağlı olarak öldüklerini söyledi.

KEŞFEDİLEN YENİ TÜR DÜNYAYA DUYRULDU
Her geçen gün yeni bir parazit türünün ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Özak, şunları kaydetti: “Yumurtalık ilçesinin açıklarında araştırma yaparken ilk kez görülen bir tür keşfettik. İsmini ise Adana’yı onurlandırmak için ‘Caligus Adanensis’ olarak adlandırdık. Bu tür zargana balıkları üzerinde bulundu. Ben ve doktora öğrencim Yetkin Sakarya ile birlikte keşfettik. Bu türü dünya genelindeki 270 tür ile karşılaştırdığımızda yeni bir tür olduğunu belirledikten sonra bunu dünya literatürüne duyurduk. Akdeniz’deki 24’üncü tür bizim bulduğumuz türdür. Bu tür caligus ailesine mensup bir tür ve kanca yapılarıyla balıkların solungaçlarına tutunuyor. Tutundukları yerlerde kanamalara sebebiyet veriyorlar. Oluşan yaraların da daha sonra bakteri ve mantar oluşmasına sebep veriyor. Bu hastalıklar da balıkların ölmesine neden oluyor.”

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————–
-Doç.Dr. Argun Akif Özak’ın inceleme yapması
-Doç.Dr. Argun Akif Özak ile röportaj
-Calıgus Adanensis üzerinde inceleme yapılması
-Laboratuvardan genel ve detay görüntüler

Haber: Yusuf KANTARLI-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)

==================================
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!