Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 4

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) ‘AŞILANMA SÜRECİNDE İNSANİ HATA PAYI YOK’
 
TÜRKİYE’de ocak ayından bu yana yapılan Biontech aşısının, saklandığı eksi 70 dereceden uygulanmasına kadar olan süreç görüntülendi. Antalya Sağlık Müdürlüğü Aşı Birimi Sorumlusu Dr. Özge Abacı Bozyel, “Aşının aktarım sürecinde hangi sıcaklık derecesinde, ne kadar kaldığı, barkod sistemi üzerinden kontrol ediliyor. Hangi derecede, kaç gün, kaç saat kalacağı otomatik olarak belirleniyor. İnsani hata payı yok” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın depolarından titizlikle taşınan ve takip edilen Sinovac ile Biontech aşıları, belirlenen öncelik gruplarına sırasıyla uygulanıyor. Sinovac aşıları, saklama ve uygulama sürecinde 2 ile 8 derece arasında bekletilebiliyor. Biontech aşılarında ise süreç daha farklı işliyor. Eksi 70 derecede saklanması ve taşınması gereken Biontech aşıları, ana depolardan özel kutularda, kuru buzlarla illere gönderiliyor. Aşılar, burada eksi 70 ile 80 derece aralığındaki dolaplara aktarılıyor. Sıcaklığı artmadığı veya çıkarılmadığı takdirde aşılar, son kullanma tarihlerine kadar burada saklanabiliyor.
DOLAPLARIN SICAKLIKLARI TAKİP EDİLİYOR
Eksi 70 dereceden çıkarılan aşıların, önce 2 ile 8 derece arasında soğuk hava depolarına alınarak, 3 saat boyunca erimesi bekleniyor. Bu sıcaklıktaki depolarda 120 saat saklanabilen aşılar, hastanelerde aşı için alınan randevu sayısına göre günlük olarak ayrılıyor. Ardından aynı sıcaklıktaki mini dolaplarla aşı odalarına taşınıyor. Odalardaki sıcaklıkları takip edilen dolaplarda bekletilen aşılar, son olarak vatandaşa uygulanıyor.
HER GİRİŞ- ÇIKIŞTA BARKODLAR OKUTULUYOR
Aşıların zorlu yolculuğunda ise hataya fırsat verilmiyor. Aşı, depo çıkışından vatandaşa ulaşana kadar barkod sistemiyle takip ediliyor. Her birimden çıkışında ve girişinde barkodları okutulan aşıların nerede olduğu takip ediliyor. Aşıların bulunduğu dolaplardaki ve taşınma sırasındaki sıcaklıkları da sensörlerle takip ediliyor. Herhangi bir sıcaklık değişikliğinde sensörler, sesli uyarı veriyor. Aşı farklı durumda bulunduysa ve kullanılamayacak hale geldiyse okunan barkod ile kullanılamayacağı uyarısı veriliyor.
‘KURU BUZ İÇİNDE GETİRİLİYOR’
Aşıların taşınma ve saklanma süreciyle ilgili bilgi veren Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Aşı Birimi Sorumlusu Dr. Özge Abacı Bozyel de “Her iki aşımız da ana depodan il depomuza geliyor. Sinovac aşıları 2-8 derece arasında geliyor ve saklanıyor. Biontech aşılarının saklama koşulları biraz daha farklı. Bioentech aşısı yine merkez depodan özel kaplarda kuru buz içinde eksi 70 derecede bize geliyor. Burada eksi 70 derecelik dolaplarda son kullanma tarihine kadar saklanabiliyor. Kuru buzdan çıkıp eksi 25 dereceye aktarıldığında 14 gün muhafaza ediliyor. Uygulamadan önce 2-8 derecelik dolaba alıp, 3 saat erimesini bekliyoruz. 2-8 derecede de aşıyı 120 saat saklayabiliyoruz. Bu dolaptan çıktıktan sonra aşı sulandırılıyor ve bir flakondan 6 kişilik doz oluyor. Sulandırıldıktan sonra da 6 saat bekleyebiliyor” diye konuştu.
‘İNSANİ HATA PAYI YOK’
Türkiye’de aşı takip sisteminin profesyonel ilerlediğini söyleyen Dr. Bozyel, “Aşının aktarım sürecinde hangi sıcaklık derecesinde ne kadar kaldığı barkod sistemi üzerinden kontrol ediliyor. Ülkemizde çok profesyonel aşı takip sistemi var. Hangi derecede, kaç gün, kaç saat kalacağı otomatik olarak belirleniyor. Hiçbir şekilde insani hata payı yok. Aşı depodan çıktığı anda barkodu okutuluyor ve süreç başlamış oluyor. Hastaya uygulanırken son kez barkod okutuluyor. Burada okutulan barkodla aşının uygun derecelerde saklanıp saklanmadığı belli oluyor. Aşı uygun dereceleri, bekleme sürelerini aştıysa sistem buna izin vermiyor” dedi. 
‘SICAKLIK DÜŞER VEYA YÜKSELİRSE ALARM VERİYOR’
Aşıların titizlikle takip edildiğini belirten Dr. Bozyel, “Bütün dolaplarımızın dereceleri aşı takip sistemi üzerinden otomatik olarak takip ediliyor. Dolapların ısı derecesi düştüğünde veya yükseldiğinde sistem alarm veriyor. Dolaptan sorumlu kişinin cep telefonuna mesaj gönderiyor, arıyor. ‘Dolabın derecesi düştü veya yükseldi. Kontrol edin’ diye uyarılar veriliyor. Aşılar çok büyük titizlikle takip ediliyor. Vatandaşlarımız tüm aşıların etkinliğinden ve güvenliğinden emin olabilir” diye konuştu.
‘SON SAATLERDE 6 KİŞİ YOKSA AŞIYI AÇMIYORUZ’
Aşıların depodan aşı odalarına taşınma sürecinde olabildiğince hızlı olmak zorunda olduklarını belirten Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aşı Birimi Sorumlusu Sevilay Sarı da “Her gün göreve geldiğimizde ilk olarak aşı kaplarımızın derecelerine bakıyoruz. Biz aşıları 2-8 derece arasında eczaneden alıp transferini sağlıyoruz. O günkü randevu sayımıza göre eczaneden aşıları alıp kabıma koyuyorum. Oradan aldığım aşıları, aşı odalarındaki hemşire arkadaşlara dağıtıyorum. Burada da arkadaşlar derecesi ayarlanmış dolaplarda saklıyor. Akşam son saatlerde aşı olacak 6 kişi yoksa aşıyı açmıyoruz. Eğer o saatte 6 kişiyi tamamlayamadıysak vatandaşlarla konuşup onları bir sonraki gün gelmelerini, bu dozu açarsak kalan kısmın zayi olacağını anlatıyoruz” dedi. 
AŞILARIN KORUYUCULUĞU VE YAN ETKİLERİ ÇOK SORULUYOR
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastenesi Aşı Birimi’nde görevli Uzm. Dr. Aysime Bulca Acar ise şu ana kadar ciddi aşılama sayısına ulaştıklarını söyledi. Acar, “İlk başlarda halkımızda da hepimiz gibi bazı şüpheler vardı. Özellikle aşıların yan etkilerine dair. Şu ana kadar aşılarda hayatı tehdit edecek yan etkiyle karşılaşmadık. Aşı olmaya gelenler daha çok aşıların koruyuculuğu ve yan etkileriyle ilgili soru işaretleriyle geliyor. Beklediğimiz basit etkiler var. Aşılar dünyada yeni uygulanmaya başlandığı için koruyuculuk oranlarıyla ilgili net veriler yok. Ancak sonuçlar yüz güldürücü” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
– Aşı deposu dış plan detay
– Aşıların tutulduğu büyük buzdolabından aşının çıkarılması detay
– Aşının koli içerisindeki kuru buzdan çıkarılması detay
– Aşının hemşireye teslim edilmesi detay
– Aşı birim sorumlusu Dr. Özge Abacı Bozyel RÖP
– Hastane içerisindeki -70 derece de özel dolap içerisinde tutulan aşılar detay
– Buzdolabının asma kilidi detay
– 71 derece gösterimi detay
– Hastaneden aşıların hazırlanması detay
– Uzman Doktor Aysime Bulca Acar RÖP
– Aşı Birim Sorumlusu Sevilay Sarı RÖP
– Aşı odalarına aşıların iletilmesi
– Aşı olacak kişilerin gelmesi
– Aşı yapılması
– Detaylar

HABER: Semih ERSÖZLER- KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA, (DHA)

=========================================================

2) KADIN POLİSE AHLAKSIZ TEKLİFTE BULUNAN İNGİLİZ TURİST YİNE GÖZALTINA ALINDI
 
ANTALYA’da, maske takması konusunda kendisini uyaran polisin yanındaki kadın meslektaşını gösterip, ‘Beğendim, bana göndersene’ deyince gözaltına alınan, sevk edildiği adliyede hakimlik tarafından serbest bırakılan Letonya asıllı İngiliz turist Dmitrijs Solovjovs (34), dün akşam saatlerinde maskesiz yakalandı. Maske takmasını isteyen polislere zorluk çıkaran Solovjovs, kelepçelenip maske takılarak polis merkezine götürüldü. Solovjovs’tan, 1’i kadın, 2 polis memuru şikayetçi oldu.
Kaleiçi girişi Saat Kulesi önünde önceki gün sabah saatlerinde uygulama sırasında polisler, Letonya asıllı İngiliz turist Dmitrijs Solovjovs’u maske takması konusunda uyardı. Solovjovs ise kendisine uyarıda bulunan polise, yanındaki kadın meslektaşını göstererek, ‘Beğendim, bana göndersene’ dedi. Pasaport isteyen ekiplerle uzun süre tartışan Solovjovs, cep telefonunu çıkararak, sosyal medya üzerinden canlı yayın yaptı, takviye ekiplerin gelmesiyle polis merkezine götürülüp, ‘polise mukavemet’, ‘hakaret’, ‘cinsel taciz’ ve ‘maske takmamak suçlamasıyla hakkında işlem yapıldı. Geceyi gözaltında geçirip dün sabah adliyeye sevk edilen Solovjovs, sözlerinin yanlış tercüme edildiğini öne sürdü, nöbetçi sulh ceza hakimliğince serbest bırakıldı. Soruşturmaya göre Solovjovs hakkında dava açılıp, açılmamasına karar verileceği öğrenildi.
CADDEDE MASKESİZ YAKALANDI
Dün akşam saatlerinde ise polis ekipleri, Konyaaltı Caddesi Atatürk Parkı girişinde spor yapan Solovjovs’u maske takması konusunda uyardı. Ancak Solovjovs maske takmadı, kimlik ve pasaport ibrazında da bulunmadı, bağırıp hakaretler etmeye başladı. Bunun üzerine polis ekipleri bölgeye takviye ekip istedi. Solovjovs, gelen ekiplere de zorluk çıkartınca kelepçelenip gözaltına alındı.
‘POLİS, İNGİLİZCE ‘NEDEN ZORLUK ÇIKARDIĞINI’ SORDU 
Motosikletli yunus polisi, Dmitrijs Solovjovs kelepçelendikten sonra İngilizce, “Ben sana yardımcı olmak için buradayım. Neden zorluk çıkarıyorsun? Şimdi sana maske vereceğiz ve onu tak. Neden takmamak için direniyorsun?” dedi. Solovjovs ise spor yaptığını ve o yüzden takmadığını söyledi. Polisin, “Burada bağırıyorsun ve evlerinde olan kişileri rahatsız ediyorsun, şimdi seni karakola götürecekler” sözleri üzerine Solovjovs, “Okey” diye cevap verdi.
Polis ekipleri maske taktıkları Solovjovs’u, sağlık raporu alındıktan sonra Bahçelievler Polis Merkezi’ne götürdü. Uygulama görevindeki biri kadın 2 polis memurunun şikayetçi olduğu turiste, idari ve adli işlem uygulanacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü
———————–
(AKTUEL)
– Letonyalı turist detay
– Letonyalı turistin kelepçelenmesi detay
– Letonyalı turist ile polis memurunun İngilizce konuşması detay
– Letonyalı turiste maske takılması detay
– Letonyalı turistin ekip otosuna bindirilmesi detay
– Polis ekipleri detay
(ARŞİV)
-Dün geçilen görüntüler
-Genel ve detay görüntüler

Reklam Alanı

HABER-KAMERA: Adem AKALAN/ANTALYA, (DHA)

=========================================================

3) MASKELİ GASPÇILAR, İFTAR VAKTİ DEHŞETİ YAŞATTI
 
ÇORUM’da iftar vakti dairenin zilini çalıp, kapıyı açan ev sahibi Irak uyruklu 2 kişiyi tabanca, pompalı tüfek ve bıçakla ile tehdit eden maskeli 3 kişi, evdeki 1200 lira, cep telefonları ve pasaportları alıp kaçtı. Kentte 6 gün önce de benzer bir olayın yaşandığı belirtilirken, polis kaçan saldırganları yakalamak çalışma başlattı.
Olay, dün iftar vakti Gülabibey Mahallesi’nde meydana geldi. Irak uyruklu  Ali Cabbar Hasan (29) ve kuzeni  Ahmet Abdulkadir Kaghen’in (27) oturdukları binadaki dairenin zilini çalan maskeli 3 kişi zorla içeri girdi. Ellerindeki tabanca, pompalı tüfek ve bıçakla tehdit ettikleri Iraklı 2 kişişiin ellerini arkadan bağlayan saldırganlar, 1200 lira, cep telefonları ve pasaportları alıp kaçtı. Bağlı oldukları ipi çözmeyi başaran Ali Cabbar Hasan polisi arayarak yardım istedi. Polis ekipleri, kaçan maskeli kişileri yakalamak çalışma başlattı.
‘KONUŞURSANIZ ÖLDÜRÜRÜZ’
Yaşadıkları korku dolu anları anlatan Ali Cabbar Hasan, “Kapımızın zili çaldı. Arapça olarak ben ‘Kim o’ dedim. Dışarıdaki kişi ise ‘Benim’ diye cevap verdi. Ben de kapıyı açmış bulundum, kapıyı açar açmaz başıma silah dayadılar. Sonra beni odaya götürüp misafirimle birlikte hemen yere yatırdılar. Bizi bağladılar. Sonra evde bulunan 1200 lira, pasaportlar ve telefonlarımızı aldılar. Giderken de ‘Susun sakın konuşmayın, vallahi öldürürüz’ dediler. Ellerinde tabanca, pompalı tüfek ve bıçak vardı. Çorum’da daha önce de benzer olay olduğunu duymuştumö dedi.
6 GÜN ÖNCE DE BENZER OLAY YAŞANDI
Çorum’da 6 gün önce Yeniyol Mahallesi’nde benzer bir olay yaşandı. Maskeli 3 kişi, bir binanın elektriğini kesip, ailesiyle birlikte yaşayan Irak uyruklu Asad Ahmad Hüseyin’in dairesinin kapı zilini çalıp, içeri girdi. Şüpheliler, aileyi bıçak ve silahla tehdit ederek, 10 bin lira, pasaportlar ve cep telefonlarını alarak kaçtı.

Görüntü Dökümü
———————–
-Gasp uğrayan Ali Cabbar Hasan röp.
-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışma yapması
-5 gün önce gaspa uğrayan  Asad Ahmad Hüseyin’in görüntüleri
-Bir polis memurunun yerdeki bayrağı alıp sopa yardımıyla balkona asması
-Muhabir Yusuf ÇINAR’ın anonsu
-Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM (DHA)- 

=========================================================

4) PALANDÖKEN’İN TERS LALELERİ GÖZ KAMAŞTIRIYOR
 
ERZURUM’da, Palandöken Dağı eteklerinde baharın gelişiyle kendini gösteren mor renkli ters laleler ilgi görüyor.
Anadolu’nun dağlık bölgelerinde yetişen ve halk arasında ‘ağlayan gelin’, ‘hüzün çiçeği’ gibi isimlerle bilinen ters lalelerin, dünya genelinde 167, Türkiye’de 43 çeşidinin bulunduğu biliniyor. İlkbaharın gelişiyle birlikte ters laleler Palandöken’de görülmeye başlandı. Doğaseverler ve fotoğraf sanatçıları, Palandöken’e çıkarak ters laleleri çekmeye başladı.
Ters lalelerin kozmetik, gıda ve ilaç sanayinde kullanıldığını belirten Peyzaj Mimarı Prof. Dr. Hasan Yılmaz, bu çiçeklerin peyzaj alanında da kullanılması gerektiğini söyledi. Ters lalelerin kullanım alanlarından bahseden Yılmaz, “Ülkemizde birçok ters lale türü endemik olarak bulunuyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ters lalelerin birçok türüne rastlamak mümkün. Edebiyatta şiirlere bile konu olmuştur. Bu lale türlerinin çoğu koruma altında. Eskiden kontrolsüz bir şekilde bu lalelerin soğanları sökülüp yurtdışına kaçırılıyordu. Biyokaçakçılık dediğimiz durumla karşı karşıya geliyorduk. Bununla ilgili uygulanan kanunlar sayesinde son yıllarda kolluk kuvvetlerinin konuyla ilgili hassas yaklaşımı kaçırılma durumunun önüne geçiliyor. Bu lalelerden birisi de Palandöken dağı eteklerinde endemik olan ters lalelerdir. Bahsettiğimiz lalelerin tıbbi özellikler taşımasının yanı sıra peyzaj özellikleri de bulunuyor. Soğanlı bitkiler özellikle toprak altı organları ile beraber gıda sanayisinde kullanılıyor. Buna örnek olarak safranı örnek verebiliriz. Birçok gıda sanayisinde örneğini bulabilirsiniz. Kozmetik sanayisinde de büyük yere sahip. Dünyanın en pahalı parfümleri yapılıyor. Peyzaj değerleri çok yüksek olan bu çiçeklerin önemi çok büyük” diye konuştu.
‘TERS LALELER ŞİFA OLABİLİR’
Palandöken dağlarında yetişen ‘fritillaria caucasica’ kaf ters lalesi türünden olan mor ters lalelerin şifa kaynağı olabileceğini söyleyen Yılmaz, “Erzurum’un özellikle güney ilçelerinde sadece bölgemize özgü ters laleler mevcut. Belki de insanlığın önemli hastalıklarının çaresi bu lalelerde bulunuyor. Üzerinde çalışmalar yapılarak denenmesi gerekiyor. Bir hastalığın ilacının ham maddesi bu ters lalelerde bulunuyor olabilir. Birçok hastalığın iyileştirilmesinde rol oynayabileceğinden ters laleler üzerinde araştırmalar devam ediyor. Ters lalelerin tıbbi özelliklerinin çok yüksek olduğu, eczacılık fakültelerinde bununla ilgili yoğun araştırma yürütüldüğünü biliyoruz” dedi. 
“MİLLET BAHÇELERİNDE TERS LALELER SERGİLENMELİ”
Peyzaj alanında ters lalelere yer verilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, millet bahçelerinde bu lale türünü halka tanıtmak gerektiğini söyledi. Soğanlı bitkilerin kurak ortamlarda zarar görmediğini vurgulayan Yılmaz şöyle konuştu:
“Dünya kuraklık sorunu ile karşı karşıya ve artık peyzaj algımız değişecek. Daha doğrusu değişmek zorunda. Suyu az kullanan kurakçıl peyzaj üzerine yoğunlaşmamız gerekiyor. Bu noktada suyu az kullanan soğanlı bitkiler öne çıkacaktır. Özellikle soğanlı yumrulu rizomlu bitkiler toprak altı organlarında suyu depoladıkları için kuraklıkta dahi peyzajda renkli bitkiler elde etme şansımız olacak. TÜBİTAK kapsamında yaptığımız araştırmalarla soğanlı bitkilerin bir hayat olduğunu görüyoruz. Ülkemizde son yıllarda yapılan millet bahçelerinde soğanlı bitkilerden koleksiyonlar yapılmasını öneriyoruz. Soğanlı bitkiler kendi öz kaynaklarımız ve doğal bitkilerimizdir. Ters laleler belli alanlarda konumlanmıştır ve bunların da mutlaka yerinde korunması gerekiyor. Erzurum’da 300’e yakın bitkimiz var. Türkiye’de endemik olarak 20’ye yakın soğanlı bitkiye sahibiz. Avrupa’da yaklaşık 2 bin 500 tane endemik olarak yetişen bitki bulunuyor. Türkiye’de bu sayı 3 bini buluyor. Bu bitkilerin teşhisi konusunda epeyce yol aldık. Koruma altına alınan bitkileri tanıtmamız gerekiyor. Kent meydanları, botanik bahçelerde halka açmamız çok önemli.”

Görüntü Dökümü
———————–
-Lalelerden detay görüntü
-Lalelerin bulunduğu alandan genel görüntü
-Lalelerin bulunduğu alandan drone görüntüsü
-Hasan Yılmaz ile röp.

Haber: Şifanur TAVUS, Kamera: Oktay POLAT / ERZURUM, (DHA)

=========================================================

5) KÜTAHYA’DA KUMAR OYNAYAN 19 KİŞİYE 72 BİN 591 LİRA CEZA

KÜTAHYA’da polis ekiplerince baskın yapılan bir apartman dairesinde kumar oynarken yakalanan 19 kişiye, koronavirüs tedbirlerini ihlal ettikleri gerekçesiyle 72 bin 591 lira idari para cezası uygulandı.
Kütahya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, sokak kısıtlamasına rağmen Alipaşa Mahallesi’ndeki bir apartmanın ikinci katında kumar oynatıldığı bilgisi üzerine harekete geçti. Saat 23.00 sıralarında apartmana baskın yapan polis ekipleri 19 kişiyi kurulan masalarda kumar oynarken yakaladı. Yapılan aramalarda kumar masalarına ait olduğu belirlenen 2 bin 505 lira para bulundu. Polis baskınlarına karşı güvenlik kameralarıyla izlenen apartman dairesinde duvarda asılı olan ‘paralı oyun oynamak yasaktır’ yazısı ise dikkat çekti. Kimlikleri tespit edilen 19 kişiye koronavirüs tedbirlerini ihlal ettikleri ve kumar oynadıkları gerekçesiyle 72 bin 591 lira idari para cezası kesildi. Polisin baskını sırasında merdivenden düşen bir kişi yaralanırken, sağlık ekiplerince ilk müdahalesinin ardından ambulansla Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Apartman dairesi de zabıta ekiplerince mühürlendi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Yaralıdan detaylar
-Kumar oynanan adresten görüntü
-Arama yaparken detaylar
-Masalardan ve uyarı levhalarından detaylar
-Ele geçirilen para ve malzemelerden detaylar
-İçerdekilerden görüntü
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,(DHA)-

=========================================================

6) ‘ÇİFTLER, KAPANMADA BİRBİRLERİNİ TANIMADIKLARINI FARK ETTİ’
 
İZMİR’de psikolog Nurcihan Körpe, koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarında, çiftlerin evde birlikte geçirdikleri zamanın arttığına dikkat çekerken, anlaşmazlık ve sorunların başladığını söyledi. Körpe, “Çiftler, aslında birbirlerini tanımadıklarını fark etmeye başladı. Tahammül edememe, iletişim kopukluğu, daha çok sanal dünyada vakit geçirme gibi nedenlerle tartışmalar başladı” dedi. Körpe, çiftçilere bu süreçte daha yapıcı olmalarını tavsiye etti. 
Psikolog Nurcihan Körpe, koronavirüsle mücadelede uygulanan tam kapanma sürecinde, çiftlerin evde beraber geçirdikleri zamanın arttığını belirtti. Bununla birlikte eşler arasında anlaşmazlık ve sorunlar da yaşanmaya başladığına değinen Körpe, “Pandeminin getirdiği yasaklarla birlikte birbirleriyle hiç olmadığı kadar vakit geçirmek durumunda kalan çiftler, aslında birbirlerini tanımadıklarını da fark etmeye başladı. Evlilikteki sorunlar, pandemiyle birlikte artış gösterdi. İlk başta olan cumartesi- pazar günleri sokağa çıkma kısıtlamasında evde kalan çiftler, başlangıçta güzel zaman geçirdiyse de bu durumun sürekliliği can sıkıcı hal almaya başladı. Bunların sonucu olarak da ne yazık ki çiftler arasında birbirlerine tahammül edememe, iletişim kopukluğu, daha çok sanal dünyada vakit geçirme, birlikte kaliteli vaktin olmayışı ve paylaşımların giderek azalması gibi nedenlerle tartışmalar çıkmaya başladı” diye konuştu. 
YAPICI TARTIŞMA VE SAĞLIKLI İLETİŞİM
Çiftlere bu süreçte sorunlarına ortak çözüm bulmalarını, daha yapıcı olmalarını ve kendilerine özel zamanlar ayırmalarını öneren psikolog Körpe, şunları söyledi: 
“Evlilik, acele verilen karar olmamalıdır. Evlenme kararı vermeden önce eşler, birbirlerini iyi tanımalı. Buna göre de kriterlerini iyi belirlemeli. ‘Ben kimim? Bana göre olan kim? Nelerden hoşlanırım? Nelerin bana yapılmasını istemem?’ sorularını kişilerin kendilerine sormalarını öneririm. Tartışmalar her ilişkinin kaçınılmazıdır fakat önemli olan tartışmanın şiddeti ve o tartışmayı nasıl aşabildiğinizdir. Uyumlu evlilik, uzlaşma ve denge halidir. Pandemi sürecinde tartışmalar daha sınır noktalarda yaşanabilir. Bu yüzden tartışmayı yapıcı tartışmaya çevirmeye özen göstermek gerekiyor. Bu da sağlıklı iletişimden geçiyor. Pandemi döneminde sağlıklı iletişim için dikkat edilmesi gereken bazı şeyler var. Bunlar; karşımızdaki kişileri eleştirmemeli, yargılamamalıyız. Ses tonu, vurgulamalar, jest ve mimiklere tartışma esnasında dikkat edilmeli çünkü karşımızdaki kişi yanlış anlamaya müsait bir durumda olacaktır. Eşinizin ne demek istediğini anladığınıza emin olun. Tartışma konusunda birbirinizi anladığınıza emin olduktan sonra beraber çözüm önerileri oluşturun. Bu önerileri de ortaklaşa uygulayın. Eğer anlaşamadığınızı düşünüyorsanız bu konunun daha sonra tekrar konuşulması talebinde bulunun. Kendinize kişisel zaman ayırın. Eşinizi mutlu edecek küçük sürprizler yapın. Maddi boyutu olmasına gerek yok. Bir çiçek bile yeterli olabilir. Birbirinize özel zamanlar ayırın. Örneğin; yemek yapmak, beraber yapınca eğlenceli hale gelebilir. Bunların yanında psikolojik destek almalarını da önerebilirim.”

Görüntü Dökümü
———————–
-Psikolog Nurcihan Körpe ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber- Kamera: Kadir ÖZEN / İZMİR, (DHA)

=========================================================

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!