GİRESUN’DA SIZINTI TESPİT EDİLEN ÇÖP TESİSİNE DURDURMA
GİRESUN’da, depolanan çöplerden çevreye atık su sızdığı tespit edilen, Görele ilçesine bağlı Çavuşlu beldesindeki katı atık bertaraf tesisinin faaliyeti; depolama şeklinin hava, su ve toprakta kirliliğe yol açtığı gerekçesiyle yargı kararı ile durduruldu. Görele Cumhuriyet Başsavcılığı da tesis yöneticileri hakkında ‘çevrenin kasten kirletilmesi’ suçundan soruşturma başlattı.
Görele’ye bağlı Çavuşlu beldesinde, 6 yıl önce faaliyete alınan, kentin yanı sıra çevre bölgelerden toplanan çöplerin depolandığı Çavuşlu Katı Atık Bertaraf Tesisi’nden atık su sızdığı, çöplerin ayrıştırılmadığı, tıbbi atık ile tesis kapasitesinin üzerinde depolama yapıldığı iddia edildi. Çöplerden gelen ve arıtılmayan atık suların, dere yatağına döşenen ve denize ulaştırılan borularda oluşturduğu hasar nedeniyle dere ve içme suyunu kirlettiğini savunan belde sakinleri, konuyu yargıya taşıdı.
DURDURMA KARARI
Ordu 2’nci İdare Mahkemesi, bilirkişi raporu sonrası, tesisin mevzuata aykırı olarak yaşam alanları ile su kaynaklarının yakınına konumlandırıldığını, tesisteki depolama yönteminin hava, su ve toprakta kirliliğe neden olduğunu, kurulum aşamasında alınan ‘ÇED olumlu’ raporunda hukuka aykırılık olduğunu belirterek, ÇED raporunun iptaline ve tesisin faaliyetinin durdurulmasına karar verdi.
Görele Cumhuriyet Başsavcılığı da tesis yöneticileri hakkında ‘çevrenin kasten kirletilmesi’ suçundan soruşturma başlattı.
‘ATIK SU DEREYE KARIŞIYOR’
Yöre halkının avukatı Ozan Karagöz, tesiste kapasitenin üzerinde kullanım ve depolama şekli nedeniyle oluşan atık suyun doğrudan dereye ve dere yoluyla Karadeniz’e karıştığını söyledi. Tesisin suda kirlilik oluşturduğunu savunan Karagöz, “Tesisin faaliyette olduğu dönem içinde buradan kaynaklanan kirlilik nedeniyle Karadeniz’deki balık popülasyonunun tehdit altına olduğu değerlendiriliyor. Tesisten doğan zehirli atık sularının Karadeniz’e erişmesi, denizdeki oksijen yoğunluğunu düşürerek büyük kirliliğe sebep oluyor. Hem savcılık soruşturması hem idare mahkemesinde yapılan tespitlere göre, bölge halkı ve uzun vadede Karadeniz için kirlilik kaynağı olan bu tesisin hızlı şekilde kapatılarak faaliyete son vermesi gerekiyor” dedi.
‘KİRLİLİK TEHDİDİ VAR’
Karadeniz’de ciddi kirlilik tehdidi olduğunu dile getiren Karagöz, “Analiz raporlarında tesisten her gün için sadece 5 ton atık su üreteceği değerlendiriliyor. Geride bırakmış olduğumuz her yıl için 100 tonluk atık su miktarının her gün için 5 tona eriştiğini değerlendirdiğimizde bu durum Karadeniz için çok büyük bir risk ve tehdit taşımaktadır. Mahkemenin verdiği ÇED raporunun iptali kararı çok önemli ve değerli bir karardır” diye konuştu.
‘TIBBİ ATIK VE CÜRUF DÖKTÜLER’
Çavuşlu beldesinde yaşayan Rıza Keskin de tesiste vahşi depolama yapıldığını ve çöp suyunun arıtılmadan dereye akıtıldığını savunarak, “Geceleri suyu dereye bastılar. Aşağıda köylerin su depoları var. Buraların ihtiyacı olan suyu dereden alıyoruz. Buraya normalde 98 ton civarında çöp gelmesi gerekirken, günlük 400 ton çöp getirdiler ve ayrıştırmadılar. Çöplerin arasında tıbbi atık bile vardı. Dökülmesi yasak olan cürufu buraya döktüler. Bunların hepsi Çavuşlu halkını zehirledi. 300 tonun üzerinde çöp dökülmesi için burada genişletme yapılacaktı. Dava açtık ve haklı olan davamızı kazandık” dedi.
‘ABDEST ALAMIYOR, BANYO YAPAMIYORUZ’
Beyli Mahallesi’nin muhtarı Sami Durmuş ise “Çavuşlu’da 7 mahallemizin içme suyu bu dereden temin ediliyor. Su kuyularımız aşağıda ve bu çöpün suyu dereye karışıyor. Çeşmeden akan suyla ne abdest alabiliyor ne banyo yapabiliyoruz ne de hayvanlarımız içebiliyor. Bizim yaşam standardımızı elimizden aldılar” dedi.
Selim Hamzaoğlu da “Çöp tesisi yapıldıktan sonra Çavuşlu yaşanamaz hale geldi. Tesisten kaynaklı aşırı çöp kokusu var, sular dereye sızıyor” diye konuştu.
Görüntü dökümü
——————————
– Avukat Ozan Karagöz röportajı
– Rıza Keskin röportajı
– Muhtar Sami Durmuş röportajı
– Selim Hamzaoğlu röportajı
-Muhabir anonsu (Aleyna KESKİN)
Detaylar
Haber: Aleyna KESKİN-Selay SAYKAL-Kamera: Selçuk BAŞAR/GİRESUN(DHA),
======================================
DUR İHTARINA UYMAYAN OTOMOBİL SÜRÜCÜSÜ TERS ŞERİTTEN KAÇTI
ÇORUM’da trafik denetiminde, polisin ‘dur’ ihtarına uymayan otomobil sürücüsü, ‘U’ dönüşü yapıp, ters şeride girerek kaçtı. Polis, kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlatırken, o anlar kameraya yansıdı.
İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, kent girişinde oluşturulan kontrol noktasında trafik denetimi gerçekleştirdi. Denetim yapan polis ekipleri, kırmızı ışık ihlali yaptığı belirlenen bir otomobil sürücüsüne ‘dur’ ihtarında bulundu. Polisin ihtarına uymayan sürücü, bulunduğu noktadan ‘U’ dönüşü yaptığı otomobille, ters şeride girerek kaçtı. Hızla ilerlemeye devam eden otomobil sürücüsü, ara kavşaktan dönüp girdiği arazide gözden kayboldu. Polis, kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlatırken, o anlar ise kameraya yansıdı. Görüntüde; kontrol noktasına kısa mesafe kala, şüpheli otomobilin aniden ‘U’ dönüşü yapıp, ters şeride girdiği, trafik polisinin de koşarak aracı durdurmaya çalıştığı görülüyor.
Bu arada yaklaşık 3 saat süren ve 3 aracının trafikten men edildiği denetimlerde; 35 araç sürücüsüne toplam 16 bin 829 lira, para cezası uygulandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Ekiplerin denetimleri
-Ceza kesilen bir sürücünün polislere itirazı
– Şüpheli otomobilin kaçma anları
-Ceza kesilen sürücüler
HABER: Yusuf ÇINAR KAMERA: ÇORUM (DHA)-
============
SÜPER LÜKS YATTA YENİ REKOR 74 METRE
ANTALYA Serbest Bölge A.Ş. (ASBAŞ) Genel Müdürü Zeki Gürses, nisan sonu itibarıyla toplam 488 lüks yat üretildiğini, gelirin de 1 milyar 301 milyon dolara yükseldiğini açıkladı. Gürses, bölgede bugüne kadar üretilen en büyük yatın, 2019’da denize indirilen 63 metrelik yat olduğunu, yakın zamanda denize indirilen ve test çalışmaları süren 74 metrelik ‘Aqua Helix Kingstown’ adlı teknenin de yeni rekor olduğunu söyledi.
Türkiye, süper lüks yat ve tekne üretiminde, İtalya ve Hollanda’nın ardından dünyada 3’üncü sırada yer alıyor. Türkiye’de bu alanda Antalya Serbest Bölge, açık ara birinci sırada bulunuyor. Antalya’yı ise Tuzla ve Bodrum takip ediyor. Antalya, bu yıl hizmete alınan 560 ton kapasiteli travel lift ile 300 metrelik yeni rıhtımı ve haziranda devreye girecek 2 bin ton ve 90 metre yat kapasiteli ship lift yatırımlarıyla Türkiye’de ilk, dünyada da çok daha önemli merkeze dönüşmeye hazırlanıyor.
SALGINA RAĞMEN YÜKSELİŞ
Dünyanın birçok zengin iş insanı ve ünlü ismine süper lüks yatların üretildiği Antalya Serbest Bölge, pandemiye rağmen 2020’deki üretim artışını bu yıl da sürdürüyor. 2000’li yılların başında başlayan, ultra lüks ve lüks yat yapımıyla adından söz ettiren bölge, askeri ve lojistik lüks yatların yanı sıra yine bu tür yatların bakım ve onarımlarının da yapıldığı önemli merkez oldu.
1,3 MİLYAR DOLARLIK SÜPER LÜKS YATLAR
Antalya Serbest Bölge’de, 2020 sonunda 1 milyar 277 milyon dolar değerinde 479 yat üretildiğini belirten ASBAŞ Genel Müdürü Zeki Gürses, nisan sonu itibarıyla toplam 488 lüks yat üretildiğini, gelirin de 1 milyar 301 milyon dolara yükseldiğini açıkladı. Bu yıl 9 yatın sahiplerine teslim edildiğini ve 24 milyon dolar gelir sağlandığını belirten Gürses, “Şu anda rıhtımda 10 yat deneme testleri için denize indirildi. 2-3 hafta içinde sahiplerine teslim edilecek. Bu yıl sonuna kadar hedef ise toplam 150 milyon dolar değerinde 49 yat üretimi” dedi.
10 BİN METRE VE 1,5 MİLYAR DOLARA KOŞUYOR
Zeki Gürses, 2021’in yat üretiminde rekor yılı olacağını dile getirerek, “Bugüne kadar toplam uzunluk olarak en yüksek 2017’de 860 metreye ulaşılmıştı. Geçen yıl ise 755 metreydi. Bu yıl denize indirilmesi planlanan 49 yatın toplam uzunluğu ise 937 metre ve rekor olacak. Yıl sonu itibarıyla da toplam yat sayısı 528’e, toplam uzunluk 9 bin 940 metreye, toplam gelir 1 milyar 427 milyon dolara yükselecek. Bu yıl sonunda toplam uzunluk 10 bin metre, toplam gelir de 1,5 milyar dolara çok yaklaşacak” diye konuştu.
120 MİLYON LİRALIK 3 YATIRIM
Yaklaşık 2,5 yıl önce fizibilite çalışmaları başlatılan yeni yatırımlara da değinen Gürses, “235 metre olan rıhtım 300 metreye yükseldi. Yatların güvenli şekilde denizden alınıp taşınması veya üretim tesislerinden çekek sahalarına (rıhtıma) çekilmesini sağlayan yat taşıma vinçleri olan 560 ton kapasiteli travel lift yatırımı tamamlandı. Ship lift (gemi asansörü) denilen 2 bin ton ve 90 metreye kadar olan yatları denize indirip karaya çekme sistemi de haziran ayında bitecek. Toplam yatırım miktarımız 120 milyon TL oldu” dedi.
TÜRKİYE’DE İLK, DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK
2 bin tonluk ship lift tamamlandığında Türkiye’de ilk olacağını kaydeden Gürses, “560 tonluk travel lift, 300 metre rıhtım, bakım ve onarım için 25 bin metrekarelik açık alan, bölgedeki 46 yat üretim firması, işçilik kabiliyeti ve maliyet avantajı bir bütün olarak değerlendirildiğinde de dünyada bir ilk olduğumuzu söyleyebilirim. Bu bize ciddi anlamda güç veriyor. Bundan sonra hem yat üretimi hem bakım ve onarımda Antalya, yurt dışından ciddi anlamda tercih edilecektir. Dünyada bu altyapı yatırımlarının 46 firmayla entegre olduğu başka örneği yok” diye konuştu.
YENİ REKOR 74 METRE
Antalya Serbest Bölge’de mayıs ayı itibarıyla yeni bir rekor daha kırıldığını açıklayan Zeki Gürses, bölgede bugüne kadar üretilen en büyük yatın 2019’da denize indirilen 63 metrelik yat olduğunu; ancak yakın zamanda denize indirilen ve test çalışmaları süren 74 metrelik ‘Aqua Helix Kingstown’ adlı yatın yeni rekoru kırdığını söyledi. Gürses, ‘Damen’ firması tarafından üretilen ve yurt dışına satışı yapılan 74 metrelik yatın lojistik amaçlı lüks tekne olduğunu belirtti.
Görüntü dökümü
————–
– Antalya Serbest Bölge Limanı’ndan geniş plan drone görüntüsü
– Limandaki tekneler drone görüntüleri
– Teknelerden aktüel görüntüler
– Limandan görüntüler
– RÖP1: Antalya Serbest Bölge A.Ş (ASBAŞ) Genel Müdürü Zeki Gürses ile röportaj
– Genel ve detaylar
HABER: Mehmet ÇINAR-KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA, (DHA)
=========================================
BARTIN’DA İLK KEZ BİR PLAJ MAVİ BAYRAK ALDI
BARTIN Belediyesi’nin kentin gözde tatil beldelerinden İnkum plajı için mavi bayrak almak için Türkiye Çevre Eğitim Vakfı’na yaptığı başvuru kabul edildi, İnkum plajında 3 bölge mavi bayrak almaya hak kazandı. Belediye Başkanı Cemal Akın, “Bartın’da ilk kez bir plajımıza mavi bayrağı almayı başarmış olduk” dedi.
Bartın Belediyesi, geçen yıl İnkum tatil beldesinde plaja mavi bayrak için Türkiye Çevre Eğitim Vakfı’na başvurdu. Mavi bayraklı plaj unvanına sahip olabilmek için belirlenen kriterlere uyulması adına, 4 ana başlıkta, toplanan suyun temizliği, çevre yönetimi, can güvenliği ve engelli erişimi gibi 33 alt kriterle ilgili çalışma yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Türkiye’deki mavi bayrak almaya hak kazanan 519 plaj arasında Bartın İnkum plajının da 3 noktada bayrak aldığını açıkladı.
Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, 3 kilometre uzunluğa sahip İnkum plajının 3 noktada mavi bayrak aldığını belirterek, “2020 yılında ilgili kurumlara yaptığımız başvurular sonrasında Bartın İnkum plajı mavi bayrak aldı. İnkum tatil beldemizin sahil uzunluğu fazla olduğu için 3 ayrı nokta 3 mavi bayrak almaya hak kazandı. Bunun için bizlere sunulan 33 kriterlerin hepsine uyarak, bayrağı almayı başardık” dedi.
Atıkların denize akmasını önlediklerini belirten Başkan Akın, “Mavi bayrağı almak için çevre yönetimi, can güvenliği ve suyun kalitesi gibi noktalardan 4 yıldır belirli aralıklarla örnekler alındı. İnkum tatil beldemizde 4 yıl öncesine kadar denize 14 bin ton atık akıyordu. Ancak, Avrupa Birliği projesi ve belediyemizin ortaklaşa yaptığı atık su arıtma tesisini faaliyete geçirerek, bu atığın denize akmasını önledik. Özellikle İnkum tatil beldesinde çeken akıntı yoğun olduğu bir yer olduğu için cankurtaranlar ve diğer önlemleri sıkı sıkıya aldık. Yine plajımızın temizliğini özel makinelerle yaparak, tertemiz bir kum haline getirdik. Hep birlikte çalışarak, mavi bayrağı almış olduk. Tertemiz bir denizimiz var. Bartın ilk kez bir mavi bayraklı plajı oldu. Kentimize hayırlı olsun. Yerli ve yabancı turistlerimizi bekliyoruz” diye konuştu.
Görüntü dökümü
————————-
-İnkum plajı dron görüntüleri
-İnkum plajından detay görüntüler
-Plajda oturan insanlardan detay
-Belediye Başkanı Cemal Akın röp.
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,(DHA)
====================================
KONYAALTI PLAJI’NA DÖKÜLEN BOĞAÇAYI YOSUNLA KAPLANDI
*- Akdeniz Üniversitesi’nden (AÜ) Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Boğaçayı’ndaki yosunlaşma nedeniyle oluşan kötü koku ve görüntüye dikkati çekerek, “Adeta Marmara Denizi’nin durumunu oluşturur. Marmara’da altta Akdeniz’in suyu, üstte Karadeniz’in suyu vardır. Benzer bir oluşum da burada meydana geliyor. Dolayısıyla alttaki tuzlu su, tatlı suda yetişen yosunlarla buluştuğunda çürüme başlıyor. Bu organik çürümeden dolayı tabanda siyah, çürük kokulu balçık zemin meydana geliyor” dedi.
Antalya’da Toros dağlarının karstik yapısından gelen suların Konyaaltı Sahili’yle birleşip Akdeniz’e döküldüğü Boğaçayı, yosunla kaplandı. AÜ Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Boğaçayı’na gelen suyun, çevredeki tarım alanlarından bırakılan gübrelerle karıştığını, bu nedenle yosunlaşma oluştuğunu aktardı. Sıcak havanın etkisiyle suyun ısınmasıyla birlikte yosunlaşmanın arttığını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, deniz suyunun bu alanla karışarak yosunlarda çürüme oluştuğunu anlattı. Çürüyen yosunların hem kötü görüntü hem de kötü kokuya neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu alanın sık sık temizlenmesi ve su sirkülasyonunun sağlanmasının önemli olduğunu söyledi.
‘ADETA MARMARA DENİZİ’NİN DURUMUNU OLUŞTURUR’
Çevrede bulunan arazilerde genellikle narenciye ve sebze yetiştiğini belirten Prof. Dr. Gökoğlu, bu bitkiler için gübre atıldığını, Torosların karstiklerinden Boğaçayı’na ulaşan suların da gübreli olduğunu aktardı. Gübreli suların Boğaçayı’nda bir besin oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, besine bağlı olarak güneşin etkisiyle suyun ısınarak yosunlaşmanın arttığını anlattı. Prof. Dr. Gökoğlu, “Su sıcaklığının arttığı zamanlarda yosunlaşma artıyor. Sonbahara doğru, ağustostan sonra yosunlaşma oranı düşecek. Nedeni ise yüksek su sıcaklığı bu kez tersine bir sistemi çalıştıracak. Ayrıca Boğaçayı, deniz seviyesinden düşük. Denizden giren su yoğunluğu fazla olan sularda, altta bir tabaka oluşur. Adeta Marmara Denizi’nin durumunu oluşturur. Marmara’da altta Akdeniz’in suyu, üstte Karadeniz’in suyu vardır. Benzer bir oluşum da burada meydana geliyor. Dolayısıyla alttaki tuzlu su tatlı suda yetişen yosunlarla buluştuğunda çürüme başlıyor. Çürüme, kesik bir çürük yumurta kokusu gibi kötü bir koku meydana getiriyor. Koyu siyah bir organik atık oluşuyor. Bu organik çürümeden dolayı tabanda siyah, çürük kokulu bir balçık zemin meydana geliyor” diye konuştu.
‘SU SİRKÜLASYONU SAĞLANMALI’
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Boğaçayı’ndaki yosunlaşmayı önlemek amacıyla Deniz Yüzeyi Temizleme Teknesi’nin sık sık çalışarak oluşan yosunları temizlediğini anlatan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Belediye burada sürekli yosunları temizliyor. Çekilen yosunların bir kısmı belli bir yerde biriktiriliyor. Bu yosunlar gübre olarak da tarımsal alanlarda kullanılabiliyor. Bu şekilde değerlendirilebilir. Burada yapılacak şey su sirkülasyonunun olmasıdır. Buraya devamlı suyun gelmesi gerekiyor. Ayrıca sürekli temizlendiğinde bu koku ve görüntünün olmayacağına inanıyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Konyaaltı sahili DRONE görüntü
– Boğaçayı DRONE görüntü
– Boğaçayı yosun temizliği yapan teknenin görüntüsü
– Yosunlardan görüntü
– Balık avlayanlardan görüntü
– RÖP: Prof. DR. Mehmet Gökoğlu
– DHA Muhabiri Aslı Duran’ın anonsu
– Detaylar
HABER: Aslı DURAN-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
======================
DOĞA FOTOĞRAFÇISI, İNCİ KEFALLERİNİN BIRAKTIĞI YUMURTALARI ÇEKTİ
DÜNYADA sadece Van Gölü’nde yaşayan inci kefalinin üremek için yaptığı yolculuk devam ederken, 25 yıllık doğa fotoğrafçısı Ferzende Coşar da su altı kamerasıyla balıkların tatlı sulara bıraktığı yumurtaları görüntüledi.
Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan inci kefalleri, üremek için tatlı sulara göç ediyor. Alaska’daki somon balıkları gibi suyun akışının tersine doğru yüzen inci kefalinin üremek için başlattığı yolculuk, Van Gölü’ne akan tüm tatlı sularda yapılıyor. Her yıl 15 Nisan-15 Temmuz’da üreme döneminde av yasağı bulunan inci kefallerinin yolculuğu, görsel şölen sunuyor. Yaklaşık 15 bin kişiye de geçim kaynağı olan inci kefallerinin yolculuğu, binlerce kişi tarafından ilgiyle izleniyor. Balık göçünün en güzel izlenebildiği yer olan Erciş’teki Deli Çay’da, pandemi nedeniyle bu yıl az sayıda ziyaretçi kabul ediliyor. Tarım ve Orman Müdürlüğü, jandarma, polis ile zabıta ekipleri de inci kefalini korumak için 7/24 nöbet tutuyor.
Deliçay’da inci kefalinin görsel şölenini izleyen 25 yıllık doğa fotoğrafçısı Ferzende Coşar, su altı kamerasıyla inci kefalinin bıraktığı yumurtaları görüntüledi. Coşar, “Günümün büyük bölümünü fotoğraf çekerek geçiriyorum. Pandemi nedeniyle uçan balıklarımız olan inci kefallerinin ziyaretçi sayısı bu yıl çok az oldu. Ben de bu haftamı balıkların su altı çekimlerine ayırdım. Suyun tersine göç ederek yumurtalarını bırakan inci kefallerinin su altı çekimlerini yaptım. Balıkların göç ederken bıraktığı yumurtalar su altında inci gibi duruyor. Ben de bu muhteşem görselleri görüntüleyip, fotoğraflarını çektim. Bu yumurtalar bir süre sonra yavru balıklara dönüşüp, suyun tersine göç ederek, geldikleri Van Gölü’ne geri dönecekler” dedi
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Alandan drone görüntüsü
-Balıkların uçma görüntüleri
-Balıkların su altı görüntüsü
-Balıkların su altı yumurta görüntüleri
-Ferzende Coşar’ın konuşması
-Genel detaylar
Barış KUL/ERCİŞ (Van), (DHA)-
