1) GENÇ KIZA BAKIP, KENDİSİNİ TATMİN EDEN SANIĞA 1 YIL 15 GÜN HAPİS
BURSA’da staj yaptığı iş yerine yaya olarak giden Gözde Şahinbaş’a (18) bakarak, kendisini tatmin eden Suriye uyruklu K.A. (15), cinsel taciz suçundan tutuksuz olarak yargılandığı davada 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Gözde Şahinbaş, “Karara itiraz edip daha fazla ceza alması için uğraşacağım. Kimse bu tür olaylara sessiz kalmasın. Utanmayın, korkmayın, cesaretli olun” dedi.
Olay, 23 Mart günü merkez Yıldırım ilçesi Yiğitler Mahallesi Türkmeneli Caddesi’nde meydana geldi. Gözde Şahinbaş, staj yaptığı iş yerine gitmek için evden çıkıp yürümeye başladı. Genç kız bir süre sonra takip edildiğini fark edince cep telefonunun kamerasını açtı. Bir gün önce yine takip edildiğini fark ettiği için endişelenen Gözde Şahinbaş, kimliği belirsiz kişinin park halindeki araçların arkasına gittiğini gördü. Şahinbaş, yaklaştığı kişiyi, pantolonu ve iç çamaşırını indirmiş halde, kendisini tatmin ederken yakaladı. Şoke olan Gözde Şahinbaş, çığlık atıp yardım isterken, şüpheli ise kaçtı.
Gözde Şahinbaş, şüphelinin kendisini tatmin ederken çektiği görüntüleri sosyal medyadan paylaştı. Çok sayıda kişi tarafından izlenen görüntüler, tepki çekti.
Harekete geçen polis ekipleri Suriye uyruklu K.A.’yı, olaydan 3 gün sonra yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen K.A., çıkarıldığı mahkemece, ‘cinsel taciz’ suçundan tutuklandı. 15 gün tutuklu kalan K.A., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
‘TUVALETİMİ YAPIYORDUM’
Bursa 2. Çocuk Mahkemesi’nde hakkında ‘cinsel taciz’ suçundan dava açılan K.A.’nın yargılanmasına başlandı. Duruşmaya Gözde Şahinbaş, sanık K.A. ve avukatı katıldı. K.A. mahkemede yaptığı savunmada, “Arkadaşımı bekliyordum. Tuvaletimi yapmak için açık cami baktım ama bulamadım. Yol kenarında park edilmiş iki aracın arasına girdim. Pantolonumu indirip, tuvaletimi yapmaya başladım. Yoldan geçen Gözde Şahinbaş’ı görmedim. Pantolonum lastikli olduğu için dizlerime kadar inmiş. Gözde Şahinbaş beni görüp, bağırınca utandım ve kaçtım” dedi.
1 YIL 15 GÜN HAPİS
Gözde Şahinbaş ise 2 gün üst üste aynı yerde gördüğü sanığın kendisine bakarak tatmin olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, K.A.’yı 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
‘HERKESE SESİMİ DUYURDUM’
Duruşma sonrası açıklama yapan Gözde Şahinbaş, “Staja gidiyordum. Olay yerinden geçerken önümde biri belirdi. Sürekli arkasına bakarak beni takip ediyordu. Daha sonra ben yaklaştığımda iki aracın arasına girip oradan geçmemi bekledi. Geçtiğimde pantolonunu indirdi. İlk olarak taciz olarak düşünmedim. Tuvaletini yaptığını düşündüm. Yürür adımlarla oradan uzaklaştım. Şikayetçi olmadım. Ertesi gün yine aynı yerde, aynı saatte, aynı kişi tarafından taciz edildim. Bu sefer şikayetçi oldum. İlk yaşadığımda kendime çok kızdım. Ertesi gün tedbirli davrandım. Kameramı açıp görüntü çekmek istedim ve çektim. Belki de o görüntüyü çekmeseydim başıma daha farklı şeyler gelebilirdi. Çok şaşırdım. Sosyal medyada çok tepki topladı. Herkese sesimi duyurdum. Üstünün örtülmesini istemiyorum. Karara itiraz edip daha fazla ceza alması için uğraşacağım. Kimse bu tür olaylara sessiz kalmasın. Utanmayın, korkmayın, cesaretli olun. Herkesin başına gelebiliyor. Korkmayın, üzerine yürüyün” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Adliye sarayından detaylar
-Basın açıklaması yapan kadın meclislerinden detaylar
-Açılan pankartlardan detaylar
-Gözde Şahinbaş ile röportaj
(ARŞİV)
-Adliyeye sevkinden görüntü
Haber: Muammer İRTEM -Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)
====================================
2) SUYU 30 METRE ÇEKİLEN SALDA GÖLÜ’NÜN ÇAMUR ÇUKURLARI KAPANIYOR (2)
SALDA’DA YENİ YASAKLAR
Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü’ne ilişkin yeni yasaklar getirildi. Buna göre Salda Gölü’nde hiçbir etkinlik, araştırma ve çekime müsaade edilmeyeceği, bu ve benzeri etkinliklerin yalnızca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün izni dahilinde gerçekleştirilebileceği açıklandı.
Burdur Vali Yardımcısı Mehmet Yıldız imzasıyla tüm kamu kurumlarına gönderilen yazıda, şu ifadeler yer aldı:
“Bakanlığımız, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün 01.04.2021 tarihli yazısı ile; Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen Salda Gölü’nün 2019 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir. Sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel değerleri açısından önemi nedeniyle aynı zamanda doğal sit alanıdır. Salda Gölü ve çevresinin doğal güzelliklerini korumak amacıyla birçok tedbir alınmış ve alanda bilimsel çalışmalar başlatılmıştır. Bu kapsamda Salda Gölü’nde Beyaz Adalar bölgesi insan faaliyetine kapatılmıştır. Özel Çevre Koruma Bölgelerinde yapılması planlanan her türlü faaliyet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) iznine tabidir. Salda Gölü ve çevresinde yapılması planlanan tüm etkinlik, araştırma ve çekim ancak Bakanlığımız (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) kararları doğrultusunda gerçekleştirilebilir. Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin önemi ve hassasiyetleri doğrultusunda bilimsel araştırmalarımız devam etmekte olup Bakanlığımızca (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) izin verilmeyen hiçbir etkinlik, araştırma ve çekime kesinlikle müsaade edilmeyeceği ve her türlü talepte Bakanlığımızdan (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) izin alınması hususu bildirilmiştir. Bu kapsamda ilimiz, Yeşilova ilçesi sınırlarında bulunan Salda Gölü ve çevresinde yapılması planlanan her türlü etkinlik, araştırma ve çekime izin verilmemesi ve bu taleplerin Bakanlığımıza (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) iletilmesi gerekmektedir.”
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
(ARŞİV)
– Salda Gölü’nden drone görüntüsü
– Beyaz Adalar bölümünden görüntüler
– Salda yazısından detay görüntü
– Ziyaretçilerden görüntüler
HABER-KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
=====================
3) MARDİN’DE YAYLALARA GÖÇ HAZIRLIĞI
MARDİN’in Derik ilçesindeki göçerler, havaların ısınmasıyla birlikte Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki yaylalara göç etmeye hazırlanıyor. Eskiden yolculuklarını at ve katırlarla yapan yaylacılar, artık kiraladıkları kamyonlarla göç ediyor.
Sonbaharın başında Bingöl ve Erzurum’dan Mardin’in Derik ilçesinin dağlık alanlarına gelen göçerler, burada kış aylarının bitmesiyle tekrar Erzurum ve Bingöl’deki yaylalara gitmek için hazırlıklara başladı. Çadırlarını sökmeye başlayan göçerler, eskiden olduğu gibi katır ve atlarla değil kiraladıkları kamyonlarla yolculuk yapıyor.
Yaklaşık 6 ay önce havaların soğumasıyla Erzurum’dan Derik’e geldiklerini söyleyen göçerlerden İmdat Bingöl, 35 kişi ve 550 küçükbaş ile zorlu dönüş yoluna koyulacaklarını söyledi. Bingöl, “Erzurum’dan, Derik ilçesine bağlı Dumluca Mahallesi’ne 550 hayvanımızla yerleştik. Artık havalar ısınmaya başladı ve bize yol göründü. Hayvanlarımız sıcağa dayanamıyor. Allah’ın izniyle 1 hafta, 10 gün içinde Erzurum yaylalarında olmayı düşünüyoruz” dedi.
Bingöl’ün Karlıova ilçesinden 50 kişi ve 1500 küçükbaş ile Derik’e geldiklerini anlatan Lütfü Aras (45) da “Bingöl Karlıova’dan buraya geldik. Çadırda yaşayıp, hayvancılık yapıyoruz. Şimdi sıcaklar başladı. Buradan tekrar memleketimize dönüyoruz. Bu yıl su sıkıntısı var. Hayvanlarımız sıcakta hastalanıyor. Bu nedenle daha serin olan memleketimize götürüyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Göçerlerin çadır kurduğu Dumluca mahallesi
-Göçerlerin yolculuk öncesi hazırlıkları
-Koyun ve kuzu sürülerinden detay
-Röportajlar
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/ DERİK (Mardin),(DHA)
====================================
4) AVRUPA’NIN ÇAĞLASI DÖŞEMEALTI’NDAN
Antalya’da nar ve zeytiniyle tanınan Döşemealtı’nda üretilen çağla, Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Döşemealtı, tarımsal üretimde Antalya’nın önde gelen sahalarından biri konumunda. Geçmişte pamuk ve pancar üretimiyle önde gelen merkezlerden biri olan Döşemealtı, son yıllarda zeytin ve nar üretiminde hem Türkiye’nin iç pazarına yön veriyor, hem de ülkeye önemli döviz girdisi sağlıyor. Bunların yanı sıra, Döşemealtı ve komşu ilçe Kepez, çağla ve badem üretimiyle adından söz ettiriyor.
Baharla birlikte Döşemealtı’nda olgunlaşmaya başlayan çağlaların hasadına başlandı. İlçede 72 dönümlük bahçesinde çağlalık badem üretimi yapan Mustafa Emirli, yıllardır bu sektörde faaliyet gösteriyor. Döşemealtı ve Kepez ilçe sınırlarındaki toplamı yaklaşık 1500 dönümü bulan onlarca badem bahçesinden birine sahip olan Emirli, “Bu yıl ağaçlarımız çiçekteyken yaşanan don nedeniyle verim düştü. Ben geçen yıl 12 ton ürün aldığım bahçemde bu yıl yaklaşık 3- 3.5 ton arası rekolte bekliyorum. Bizim bahçemizde bulunan çağlanın cinsi Nompariyal, Teksas ve Tuana. Bunlar çağla olarak tüketilen bademler. Bu ürünlerimiz Almanya, Norveç, İngiltere gibi ülkelere ihraç oluyor. Bu işi yapmaya hevesli olanlar öncelikle hava, su ve toprak analizini iyi yapmalı. Bizim bahçemizdeki bu cinsler sahil iklimine uygun ürünler. Eğer yayla ikliminde üretim yapmak istiyorlarsa oralara uygun ırkları tercih etmeliler yoksa başarılı olamazlar” diye konuşuyor.
Türkiye’nin yaklaşık 10 yıl önce çağlayı ithal ettiğini, bugün ise bölgedeki üretimin artmasından dolayı ithalatın durduğunu ve ihracat yapıldığına dikkat çeken Mustafa Emirli, üreticilerin ürünü sigortalatma noktasında bazı engellerle karşılaştığını söyledi. Emirli, “Sigorta şirketi ürünleri çiçekteyken sigorta kapsamına almıyor. Oysa bizim en riskli dönemimiz çiçek dönemi. Bu sigortanın amacı çiftçiyi rahatlatmak değil mi? Ürünün meyveye döndüğü zamanı baz alıyor sigorta için. Halbuki çiçek ile meyve arası sadece 1 hafta. Biz çiçek döneminin de sigorta kapsamına alınmasını istiyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
– Çağla bahçesi ve ağaçlardan genel görüntü
– Çağlalardan yakın plan
– Bahçede çağla toplayan üreticiler
– Ağaç dalındaki bir çocuktan görüntü
– RÖP: Üretici Mustafa Emirli
HABER-KAMERA: Veli KÖKEN/DÖŞEMEALTI (Antalya), (DHA) –
===========================
5) ESKİŞEHİR ŞEHİR HASTANESİ’NDE 1 YILDA 2 BİN ANJİYO VE 110 KALP AMELİYATI
ESKİŞEHİR Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Yaşar Bildirici, pandemi döneminde yaklaşık 65 bin kişinin kalp- damar hastalıklarıyla ilgili hastanelerine başvurduklarını söyledi. Bildirici, “Yaklaşık 1 yıldır devam eden pandemi sürecinde hastanemizde 2 bin anjiyo, 110 açık kalp ameliyatı yapıldı” dedi.
Eskişehir Şehir Hastanesi’nde, koronavirüs salgınının başladığı 2020 yılının Mart ayından itibaren 2 bin anjiyo ve 110 kalp ameliyatı gerçekleştirildi. Başhekim Dr. Yaşar Bildirici, kalp- damar rahatsızlığı olanların tedavilerini pandemi nedeniyle kesinlikle ertelememeleri gerektiğini belirterek, “Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, bu yıl dünyada yaklaşık 18 milyon insan, kalp ve damar hastalıkları nedeniyle kaybedildi. İlerleyen yıllarda daha da artacağı tahmin ediliyor. Yaklaşık 1 yıldır devam eden pandemi sürecinde hastanemizde yaklaşık 2 bin anjiyo ve 110 civarında da açık kalp damar cerrahisi yapıldı. Bunlara ilaveten yaklaşık 65 bin kişi kalp- damar hastalıkları ile ilgili olarak hastanemize başvuru yaptı. Bu 65 bin hastanın da 4 bini hastanemizde yatarak tedavi gördü. Kalp- damar hastalıklarının çok önemli bir kısmı önlenebilir bir hastalık. Yaşam tarzı, beslenme modeli, hayat tarzımız kalp-damar hastalığının sürecini belirleyen faktörlerdir. Diğer bir konu da pandemi dolayısı ile kalp damar hastalığı olan hastalarımız lütfen tedavilerini geciktirmesinler, ihmal etmesinler, ertelemesinler. Eskişehir Şehir Hastanesi, tüm imkanları ile bu hasta gurubuna hizmet vermeye devam ediyor. Kalp-damar hastalığından muzdarip olan hastalarımız eğer kendilerine aşı tanımlanmışsa asla imtina etmeksizin aşılarını yaptırsınlar” diye konuştu.
‘AŞI EN ÖNEMLİ KORUNMA YÖNTEMİ’
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Bektaş Murat ise kalp- damar hastalığı olan birinin koronavirüsten korunmak için mutlaka aşı yaptırması gerektiğini söyledi. Aşının öncelikle bu hastalar için önerildiğine dikkat çeken Murat, şöyle konuştu:
“Merkezimizde, damar cerrahisi uzmanlarımız ve kardiyoloji uzmanlarımızla birlikte laboratuvarımızda steril bir şekilde koronavirüs hastaları da dahil tüm hastalarımızın hizmetindeyiz. Özellikle kalp krizi geçiren hastalarımızın tam donanımlı bir şekilde anjiyografi veya cerrahi işlemlerini yürütmekteyiz. Kalp- damar hastalığı olan bir hastada genellikle tansiyon ve şeker hastalığı da vardır. Dolayısı ile bu hastalar koronavirüse yakalandıklarında ciddi ölüm tehlikesi altındadırlar. Bu konuda net bir tedavi de olmadığından, korunmak için en önemli konu olan sosyal mesafe ve ziyaretlerin azaltılması ile birlikte aşı en önemli korunma yöntemi olarak görülmektedir. Hastalarımız da bize sık sık ‘Hocam ciddi hastalığımız var, aşı yaptırabilir miyiz?’ diye soruyorlar. Aşı öncelikle bu hastalar için öneriliyor zaten. Asıl bu hastaların koronavirüse yakalanmaması gerekiyor. Çünkü ciddi ölümcül seyrediyor.”
‘PANDEMİDE KALP KRİZİ VAKALARI ARTTI’
Kalp ve Damar Cerrahisi’nden Opr. Dr. Abbas Heval Demirkol ise pandemi döneminde kalp krizi vakalarının arttığını söyledi. Bu süreçte cerrahi açıdan tüm kalp ameliyatlarının kesintisiz sürdüğünü kaydeden Demirkol, “Kliniğimizde pandemi döneminde de kalp ve damar cerrahisi açısından bütün ameliyatlarımız kesintisiz olarak sürmektedir. Maalesef ki bu dönemde kalp ve damarlarda pıhtılaşma faktörlerinin artması nedeni ile kalp hastalıkları ve buna bağlı olarak kalp krizleri vakaları da arttı. Halkımız tarafından yapılan yanlışlardan biri, enfeksiyon kapacağım, diye hastaneye başvurmamaları veya gecikmeleridir. Bu konuda biz Eskişehir Şehir Hastanesi olarak her türlü altyapıyı sağladığımızı, düzenli olarak eğitimlerimizi yaptığımızı, sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemlerini muntazam bir şekilde aldığımızı belirtmek isterim” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————–
-Anjiyo kliniği doktorları
-Hastane başhekimi Yaşar Bildirici röp.
-Dr. Bektaş Murat ile röp.
-Ameliyathane detayı
-Op. Dr. Abbas Heval Demirkol ile röp.
-Anjiyo merkezi ekibi
Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Caner AKSU / ESKİŞEHİR-DHA
================================
