Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 6

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

 

ŞEHİT EVLADI İÇİN GÖZYAŞI DÖKEN ANNE: SEN SOĞUĞU DEĞİL SICAĞI SEVERDİN

SAMSUN’da uygulama noktasında polisin ‘dur’ ihtarına rağmen kaçan otomobil sürücüsünü kovalarken motosikletin hakimiyetini kaybederek düşmesi sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan yunus polisi Adem Keskin’in (33) ailesi, evlatları olmadan geçecek ilk Ramazan Bayramı’nda hüzün yaşıyor. Oğlunun mezar taşına dokunan anne Ayşe Keskin, “Oğlum sen soğuğu değil sıcağı severdin. Kuzum benim” diyerek gözyaşı döktü. 
Kaza, 8 Ağustos 2020’de Atakum ilçesinde meydana geldi. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı motosikletli yunus ekibinin denetimi sırasında, bir otomobil sürücüsü polisin ‘dur’ ihtarına uymayarak kaçtı. Sürücüyü yakalamak için takibe başlayan yunus polisi Adem Keskin, motosikletin hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan motosiklet devrilirken, metrelerce sürüklenen Keskin ise ağır yaralandı. Keskin, kaldırıldığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Bekar olan Keskin’in acı haberi, ailesi ve görev arkadaşlarını hüzne boğdu. Hayatını kaybeden Keskin, daha önce yapılan bir uygulamada yine ‘dur’ ihtarına uymayıp kaçan bir sürücüyü, kaza yaparak alev alan aracından kurtarmıştı.
‘KUZUM BENİM’
Keskin ailesi evlatları olmadan geçecek ilk Ramazan Bayramı’nda hüzün yaşıyor. Şehit Keskin’in ailesi ve mesai arkadaşları, Samsun Kıranköy Mezarlığı’ndaki ‘Polis Şehitliği’ni ziyaret etti. Şehidin 1,5 yaşındaki yeğeni Yağız Ali Olgun dayısının mezar taşını öptü. Ziyarette duaların ardından oğlunun mezar taşına dokunan anne Ayşe Keskin, “Oğlum sen soğuğu değil sıcağı severdin. Kuzum benim” diyerek gözyaşı döktü. 

Görüntü Dökümü:
———-
– Şehit ailesinin şehitliğe gelişi
– Şehitliten detaylar
– Şehit annesinin mezar taşını sevmesi
– Şehidin ablasının mezar başında dua etmesi 
– Ailesinin dua etmesi
– Genel detay

Haber-Kamera: Hakan AKGÜN-Oğuzhan UYSAL, (DHA)

================================================

Reklam Alanı

BAYRAM ARİFESİNDE ŞEHİTLİĞE ZİYARET

*- ANTALYA’da, tam kısıtlama nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasından bayram arifesi ve birinci gününde muaf tutulan şehit aileleri, şehitlikteki yakınlarının mezarlarını ziyaret etti.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Uncalı Mezarlığı içindeki Antalya Garnizon Şehitliği’nde belediye işçileri, şehit mezarlarını yıkayıp topraklarını suladı. Şehitlikteki her şehit mezarının başına Türk bayrağı dikildi.
Sabah erken saatlerden itibaren şehitliğe gelen şehit yakınları, dualar okuyup şehit mezarlarına çiçekler bıraktı. 1994 yılında şehit olan P. Uzm. Onb. Kahraman Çelikbaş’ın ailesi de şehidin mezarı başında dua okudu. İl Müftülüğü tarafından görevlendirilen hoca eşliğinde dua okuyan aile, mezarın etrafını temizleyip yanlarında getirdikleri karanfilleri toprağın üzerine bıraktı. Şehit babası, oğlunun adını her gördüğünde hüzünlenip içindeki ateşin alevlendiğini söyleyerek, konuşmak istemediğini belirtti.

Görüntü durumu:
————–
– Görevlinin şehit mezarlarını yıkayıp, bakım yapması 
– Şehir mezarlarından genel görüntü
– Mezarların üzerinde bulunan çimlerin sulanması 
– Şehit yakınlarının mezarda dua etmesi
– Çiçek bırakılması 
– Mezarlardan genel görüntü
– Şehitlerin mezar bayraklarının takılması 

HABER: İbrahim LALELİ- KAMERA: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,(DHA)

================================================

DAĞA KAÇIRILAN KIZINA SESLENEN ANNE: GEL BİZE DE BAYRAM OLSUN ARTIK

TUNCELİ’de TUNCELİ’de 2015 yılında 17 yaşındayken terör örgütü PKK tarafından kaçırılan kızı Alev’e teslim olması için bayram arifesinde çağrı yapan anne Güllü Turan, “Sensiz kaç bayram geçti, gel bize de bayram olsun artık. Devletine güven teslim ol sen masumsun hapis yatmazsın” dedi.
Tunceli’de 2015 yılında Dersim Anadolu Lisesi’nde eğitim gördüğü sırada terör örgütü PKK tarafından kaçırılan kızı Alev için eylemini sürdüren Diyarbakır Anneleri’nden  Güllü Turan, bayram arifesinde kızına teslim olması için çağrı yaptı. 
‘NE İSTEDİLER KUZUMDAN’
Pertek ilçesine bağlı Karagüney köyündeki evinde kızının fotoğrafını ve okulda verilen takdir belgelerini eline alıp, geride bıraktığı eşyalarını koklayarak, gözyaşı döken Güllü Turan, “2015 yılında kızım okuldaydı. Bir cuma günüydü kızım gelmedi. Ortalığa düştük, sabaha kadar kapının önünde yavrumu bekledim. Sabah oldu babası Tunceli merkeze gitti. Okula gitmiş okuldakiler kızımızın eve gittiğini söylediler. Biz de kızımızın eve gelmediğini söyleyince ortalığa düştük. Sonra öğrendik ki Tunceli HDP binasına girmiş, eşim orda Melek adında birisiyle konuştu. O da kızınız buraya gelmemiş diyerek karakolun yolunu gösterdi. Bir türlü bulamadık kızımızı. Sonra duyduk ki HDP, kızımızı Kobani’ye yollamış. Allah onların bin belasını versin, Allah onları kahretsin. Ne istediler evladımızdan ne istediler kuzumdan, ne istiyorlar artık fakir fukaranın çocuğundan” dedi.
‘GEL BİZE DE BAYRAM OLSUN ARTIK’
Kızının evine döneceği gün bayram yapacaklarını anlatan Turan, “Yavrum yine bayram geldi, Anneler Günü geçti. Ben yavrumun sesini özlemişim. Ben yavrumun kokusunu özlemişim. Ben senin hasretinden ölmüşüm. Benim sesimi duyuyorsan gel yuvana bize de bayram olsun artık Alev’im. Kaç doğum günün, kaç Anneler Günü kaç bayram geçti. Kurban olurum, dön artık evine. Kızımı bulana kadar mücadeleme devam edeceğim. Annelere sesleniyorum, kimin evladı dağdaysa gelin birlik olalım evladımızı arayalım ve bulalım. Ben kızımı bulana kadar  vazgeçmeyeceğim, Diyarbakır’da çadırda bekleyeceğim. O zalimlerin elinden kaç gel, devletimizin adaletine teslim ol. Alev’im onlar seni büyütmedi, onlar seni beslemedi, onlar seni yetiştirmedi, onlar senin beşiğini sallamadı ki sana acısınlar. Seni düşünen sana acıyan benim kuzum. Senin hiçbir suçun yok. Devlet de seni affeder, ceza evine atmaz. Gelen teslim oluyor ve ceza almıyor. Devletimize ve adaletimize güven bebeğim” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
——–
Annenin ağlaması
Göz yaşı döken anne
Duvarda asılı olan fotoğraf
Kızının eşyaları koklayan anne
Kızının fotoğrafını öpen anne
Okulda alınan takdir belgeleri
Güllü Turan’ın konuşması
Genel ve detay görüntüleri
Haber-Kamera: TUNCELİ,(DHA)

================================================

TAM KAPANMA EKOSİSTEME YARADI; KİRLİLİK AZALDI, YAVRULAR RAHAT BÜYÜYECEK

DİCLE Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, 17 Mayıs’ta sona erecek sokağa çıkma kısıtlamasının doğaya olumlu etkileri olduğunu söyledi. Daha önce İstanbul’dan Uludağ’ın, Hindistan’dan da Himalayalar’ın gözükmediğini hatırlatan Kılıç, kısıtlamalar sonrası görünür hale geldiklerini vurgulayarak, “17 günlük kısıtlamayı tabiat için bir şans diye düşünüyoruz. Şu an üreme zamanı ve özellikle yavrular daha rahat büyütülecek. Tabii ki bunun yansımaları yalnızca bu türlere değil hava kalitesinde de belirgin bir düzelme bekliyoruz” dedi. 
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, koronavirüs salgınına karşı geçen yıl alınan tedbirler, getirilen kısıtlamalar ve insan hareketliliğin azalmasıyla yapılan araştırmalarda karbondioksit emisyonunda dünya genelinde yüzde 6 düşüş olduğunu ve bunun tabiat için iyi fırsat olduğunu söyledi. Türkiye genelinde 29 Nisan saat 19.00’da başlayıp 17 Mayıs Pazartesi saat 05.00’a kadar sürecek sokağa çıkma kısıtlamasının da tabiata olumlu etkileri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılıç, bu durumun hava kalitesinde belirgin düzelmeler olacağını ve üreme zamanında canlıların yavrularının büyümesine olumlu yansıyacağını kaydetti. 
‘BU 17 GÜNLÜK KISITLAMAYI TABİAT İÇİN BİR ŞANS OLARKA DÜŞÜNÜYORUZ’
İstanbul’dan Uludağ’ın, Hindistan’dan da Himalayalar’ın eskiden gözükmediğini anımsatan Prof. Dr. Kılıç, koronavirüs salgınına karşı getirilen kısıtlamalar ve alınan önlemlerle düzelen hava kalitesiyle şimdi gözüktüğünü dile getirerek, “İnsanlar baharın gelmesiyle daha çok dışarıda bulunmak istiyor ama bu da burada mevcut olan doğal türlerin aktivitesini olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla biz bu 17 günlük kısıtlamayı tabiat için bir şans diye düşünüyoruz. Şu an üreme zamanı ve özellikle yavrular daha rahat büyütülecek. Tabi ki bunun yansımaları yalnızca bu türlere değil hava kalitesinde de belirgin bir düzelme bekliyoruz. Çünkü geçen yıl dünya genelinde yaklaşık yüzde 6 karbondioksit emisyonunda düşüş oldu. Bu tabiat için iyi bir fırsat. İnsan aktivitesi azalınca ulaşımdan, fabrikadan, sanayiden yana göstergeler hava kalitesinin düzeldiğini gösteriyor. Biliyoruz ki İstanbul’da eskiden Uludağ gözükmezmiş. Şimdi görülüyor. Bariz biçimde hava kalitesinde bir düzelme var. Hindistan’da Himalayalar’ı hava kirliliğinden dolayı göremiyorlardı ama şimdi görme şansı var” diye konuştu. 
‘ÇEVREYİ DAHA AZ KİRLETMEMİZ GEREKİYOR’
Uludağ ve Himalayalar örneklerinden yola çıkarak çevreyi daha az kirletmemiz gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kılıç, şunları söyledi:
“Fosil yakıtlardan özellikle yenilenebilir enerji, rüzgar ve güneş enerjisine dönmemiz lazım. Bu yalnızca ekonomik olarak düşünülmemeli, aynı zamanda insan sağlığını da ilgilendiren bir durum arz ediyor. Hava kirliliği insanlarda üst solunum yolu hastalıklarının artışına, akciğer kanserlerinin artışına neden oluyor. Bu yüzden fosil yakıtların az kullanıldığı bir dünyaya ihtiyacımız var. Bütün insanlar kendi evlerine, apartmanlarına güneş enerjisi panelleri yerleştirmeli, sanayicimiz tesislerine güneş paneli yerleştirmeli. Devletimiz özellikle güneş enerjisi üretimi konusunda teşvik ve destekler sağlamalı. Hem hava kirliliğini engellemiş oluruz hem de yaklaşık 40 milyar dolar ülkeye kazanç sağlanır.”

Görüntü Dökümü
————
Muhabir Emrah Kızıl anons
Ergani’deki Makam Dağı
Karayolundan detay
Prof. Dr. Ahmet Kılıç ile röp.
Sur etrafındaki boş banklar
Cadde ve kaldırımlar
Tarihi mekanlar
Arşiv görüntüler
Trafikten detay
Araçların geçişi
Vatandaşlardan detay
Genel ve detay
Haber-Kamera: Emrah KIZIL-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,(DHA)

================================================

UYURGEZER GENÇ KIZ 3’ÜNCÜ KATTAN DÜŞTÜ

BOLU’da, uyurgezer olduğu iddia edilen Rüya K. (18), 3’üncü kattaki evlerin penceresinden düşerek yaralandı.
Olay, saat 10.00 sıralarında Sağlık Mahallesi 1451 Sokak’ta meydana geldi. Uyurgezer olduğu iddia edilen Rüya K., ailesiyle birlikte yaşadığı evde, odada uyuduğu sırada açık olan pencereden düştü. 3’üncü katın penceresinden otomatik garaj kapısına çarparak yere düşen genç kız yaralandı. Durumu fark eden komşular, 112 Acile ve Rüya K.’nin ailesine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından, yaralı genç kız ilk müdahalenin ardından ambulansla Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Rüya K.’nin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Olay Yeri İncele Şube Müdürlüğü ekipleri genç kızın düştüğü evde araştırma yaptı.

Görüntü dökümü 
Polislerin kumanya dağıtmak için uygulamaları 
Polisin sürücülerle diyalogları 
Kumanya verilirken görüntü ve detaylar 

HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)

================================================

‘İZBAN KEKOSU’, İKİNCİ KİTAP HAZIRLIĞINDA
 
İZMİR’de  2015’te İZBAN’la yolculuk yaparken, ayağında terlikleriyle kitap okuduğu sırada başka bir yolcu tarafından fotoğrafı çekilip, sosyal medyada paylaşılan Ali Uçar (34), ‘Entel olacağım, kız tavlayacağım diye kendini yırtan İZBAN kekosu’, ‘terliklerine bayıldım’ gibi yorumlara rağmen okumaktan vazgeçmedi. Birkaç ay önce ‘Kitap Dokununca Yüreğe’ isimli ilk kitabı yayımlanan Uçar, şimdi 2’nci kitabına hazırlanıyor.
İzmir’de 2015 yılında çalıştığı inşaat firmasından İZBAN ile evine dönen Ali Uçar’ın karşısında yolculuk eden bir kişi tarafından, ayağında terlikleriyle kitap okurken fotoğrafı çekildi ve sosyal medyada, ‘Entel olcam, kız tavlıcam’ diye kendini yırtan İZBAN kekosu, terliklerine bayıldım’ notuyla paylaşıldı. Kısa sürede sosyal medyada fenomen haline gelen Uçar, bu fotoğrafı fark ettiğinde; “Çalmıyorum. Çalışarak kazanıyor, param yettiğince kitap almaya, kütüphaneye gitmeye çalışıyorum. Elbisem kirli, terliğim bindiğim metroya uygun değil. İşte zihnimi kirletemiyorum. Çok utanıyorum böyle bir insan olduğum için” ifadelerini kullanmıştı.
Uçar, acımasız bir eleştiriye maruz kalsa da okuma azminden vazgeçmedi. Birkaç ay önce ‘Kitap Dokununca Yüreğe’ isimli ilk kitabı yayınlanan Uçar, şimdi ikinci kitabına hazırlanıyor. 2015 yılında yaşanan olayın öncesinde de yazma deneyimi olduğunu anlatan Uçar, “Daha önce roman, şiir ve aforizma denemelerim vardı. Bu olayın ardından yazmaya devam ettim ve ilk kitabımı yaklaşık 6 ay önce çıkardım. Bir ay sonra ikinci kitabımın çalışmalarına başladım. İkinci kitabım, gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek yazdığım bir öykü oldu” dedi.

‘KIRILDIM VE İNCİNDİM’
2015 yılında yaşadığı olayı anlatan Uçar, “Çalıştığım inşaattan eve dönerken üzerimde iş elbiselerim vardı ancak çevreyi kirletecek derecede pis değildi. Yolda ve evde her zaman fırsat buldukça kitap okuyan bir insanım ve okumayı çok seviyorum. İşimden İZBAN ile eve dönerken karşımda oturan bir hanımefendi ben kitap okurken fotoğrafımı çekmiş ve sosyal medyada paylaşmış. Paylaşan herkes fotoğrafı gördükten sonra tepki amaçlı paylaşmış. Ben bir gün bu fotoğrafa denk geldim ve çok şaşırdım. Fotoğrafı sahiplenerek toplumsal bir mesaj vermek istedim. Ben fotoğrafı gördükten sonra kırıldım ve incindim. Bu kırgınlığım kesinlikle öfkeye dönüşmedi. Hanımefendiyi görmüş bile olsaydım kötü bir tepki vermezdim” diye konuştu.

‘BÜTÜN DOSTLUĞUM KİTAPLARLA’
Okuma azmini hiç kaybetmediğini ifade eden Uçar,  şöyle devam etti:
“Tamamen bütün dostluğumu, arkadaşlığımı kitaplar üzerinden kurdum. Kitapların içerisinde doğruları gördüm. Okumanın dönüştürücülüğüyle birlikte fikirlerim değişti. İnsanlar bilmedikleri için, kendilerini ruhen geliştiremedikleri için maalesef bu tarz davranışlar sergileyebiliyorlar. Çevremden çok güzel tepkiler alıyorum. Özellikle genç arkadaşlarımız hayata karşı duruşumdan ve azmimden çok etkilendiklerini söylüyorlar. Hayata karşı mücadeleci yönüm olumlu tepkilere neden oldu. Bazı kişilere hayatta hiçbir şeyin imkansız olmadığını göstermişim. Pek çok kişinin motive olmasını sağlamış oldum. Benim temel amacım iyi bir yazar olmak ve bu alanda ödül kazanmak. Daha sonra belli bir bütçe oluşturduktan sonra eğitim almak istiyorum. Matematik, fizik ve uzay alanında eğitim almak istiyorum.”

Görüntü dökümü:
-Ali Uçar’ın yazma görüntüleri
-Ali Uçar ve yayınlanan kitabından görüntüler
-Ali Uçar ile röp.
———————-
ARŞİV
– Kitap fuarındaki görüntüleri

Haber: Hande NAYMAN – Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)
================================================

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!