Bakan Karaismailoğlu: Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın ilk etabı 2022’de tamamlanacak
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Mersin’in Tarsus ilçesinde yapımı devam eden Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın ilk etabının 2022’de tamamlanıp hizmete açılacağını belirterek, “Projemizin 1’inci ve 2’nci etap yatırımları kapsamında yolcu kapasitesini yıllık 8 milyon kişi olarak öngörüyoruz” dedi.
?Bir dizi ziyaret için Mersin’e gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile beraberindeki heyet, Tarsus’ta yapımı devam eden Çukurova Bölgesel Havalimanı inşaatında açıklamalarda bulundu. Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’nin 19 yıldır büyük bir ulaştırma ve haberleşme hamlesi gerçekleştirdiğini belirtti. Bakan Karaismailoğlu, “Türkiye’nin her noktasını kendi içinde ulaştırma projeleriyle bağlarken, bölgemiz ve dünya ile de lojistik alanında iş birliğimizin geliştirilmesi için öncü adımlar atıyoruz. Geldiğimiz noktada Türkiye, tarihe, bölgesinde bir lojistik süper güç olarak adını yazdırmış, Avrupa’dan uzak Asya’ya kadar giden ticari koridorlar üzerinde hakimiyetini ilan etmiştir. Tüm bu kazanımlar, hava, kara, deniz ve demiryolları ile haberleşmede hayata geçirilen cesur projelerimizin sonucudur. Türkiye’nin her noktası bu adımlardan nasibini alırken, Mersin ve Çukurova bölgesinde de yöremizin çehresini değiştirecek, geleceğe hazırlayacak stratejik adımlarla ilerliyoruz. Hükümetlerimiz döneminde Mersin ilimizdeki ulaşım ve iletişim yatırımları için 11 milyar 527 milyon liralık harcama yaptığımızı belirtmek istiyorum. Mersin ilimizi bölgesinde ve Doğu Akdeniz çanağında ulusal ve uluslararası düzeyde ulaşım, deniz ticareti ve nükleer enerji merkezi haline getirmek yolunda şimdiden önemli aşamalar kaydettik” dedi.
‘YATIRIMLARIMIZI ARTIRARAK HIZLANDIRIYORUZ’
Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde 3’üncü reaktörün temelini attığını hatırlatan Bakan Karaismailoğlu, Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın alt ve üst yapı inşaat çalışmalarının hızla devam ettiğini söyledi. Bakan Karaismailoğlu, “Havalimanımızın inşası titizlikle sürdürülüyor. İnşaatımızı, pek çok benzer büyüklükte projede olduğu gibi ‘alt yapı’ ve ‘üst yapı’ şeklinde iki farklı ihale kapsamında ele aldık. Havalimanının altyapı inşaatına 2017 yılının başında başladık. Bugüne kadar yüzde 92,3 oranında fiziki gerçekleşme kat ettiğimiz çalışmalarımızı inşallah yıl sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz. Projemiz kapsamında; 3 bin 500 metre uzunluğunda pist ile aynı uzunlukta paralel taksi yolu yapıyoruz. Yine ayrıca, 30’ar metre uzunluklarında 4 adet yüksek sürat taksi yolu ile aynı uzunluk ve sayıda bağlantı taksi yolu öngörüyoruz. Bin metreye 243 metre boyunda apron ile birlikte 464 x 120 metre ölçülerinde de özel uçak apron inşa ediyoruz. Havalimanımızın kargo terminal apronu 252 x 243 metre ebatlarında olacak. İki adet yer hizmetleri araç parkı inşa edilirken, projenin çevre tel örgüsü ile birlikte nöbetçi kulübeleri ve çevre güvenlik yolu da yapılacaktır. Çukurova Havalimanı’nın üst yapı inşaatlarını ise, yap-işlet-devret yöntemi ile yapıyoruz. Kamu- özel iş birliği projeleri ile genel bütçemizin yanında ilave finans kaynakları bularak yatırımlarımızı artırarak hızlandırıyoruz. Bu şekilde Son 18 yılda bütçemizin yüzde’18 ini kamu- özel iş birliği projeleri ile yaptık. Üst yapı ihalesini 20 Kasım 2020’de gerçekleştirdik” diye konuştu.
MEVCUT YOLCUNUN YARISI KADAR GARANTİ
Bütün dünyanın koronavirüs ile savaştığı ve adeta maske savaşlarının olduğu ortamda ihalelere gösterilen olağanüstü ilginin, Türkiye’nin güven eseri olduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, şunları söyledi:
“8 Ocak 2021’de yer teslimi yapılarak çalışmalara start verildi. 1’inci etap inşaatları için 60 bin metrekarelik İç-Dış Hatlar Terminal Binası, 30 bin metrekarelik kapalı otopark ve viyadük, 6 adet sabit ve hareketli yolcu köprüsü, DHMİ hizmet binası, teknik blok ve kontrol kulesi, kaza ve yangın istasyonu, güç merkezi, akaryakıt istasyonu, atık su arıtma tesisi, ısı merkezi ve depolar, uçak yakıt hidrant tesisi ile peyzaj alanları yer alacak. 1’inci etabı, inşallah 2022’de tamamlayarak, havalimanımızı hizmete açacağız. Yap işlet devret ihale usulü ile yapılacak üst yapı için görevli şirket toplamda 155 milyon Euro yatırım yapacaktır. Bütün kamu- özel iş birliği projelerinde olduğu gibi yapım için kamu bütçesinden hiçbir ödeme yapılmayacaktır. Ayrıca, ihaleyi kazanan firma havalimanı inşası bitirip hizmete aldıktan sonra, işletme süresi boyunca toplam 297 milyon 100 bin Euro kira bedelini devletimize ödeyecektir. İşletme süresinin ilk 12 yılı ile sınırlı kalmak kaydıyla 2 milyon 700 bin adet yolcu garantisi verilmiştir. Bu da mevcut yolcunun yarısı kadardır” ifadelerini kullandı.
DEMİRYOLU BAĞLANTISI DA YAPILACAK
Bakan Karaismailoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Hayatlarında, vatanı ve milletinin hayrına hiçbir iş yapmamış olanların, konuşmaktan ve iftira atmaktan başka hiçbir meziyeti olmayanların projelerimizi eleştirmelerini de son derece normal karşılıyoruz. Onlar konuşmaya ve kötü siyasetlerine devem etsinler, bizler vatanımız ve milletimiz için yılmadan yorulmadan gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Bizim için asıl olan vatandaşlarımızın projelerimizi kullandığında duyacağı mutluluktur. Çukurova Havalimanı Projemizin 1’inci ve 2’nci etap yatırımları kapsamında yolcu kapasitesini yıllık 8 milyon kişi olarak öngörüyoruz. Yolcu sayısının 9 milyona ulaşması halinde, 3’üncü Etap yatırımlarına başlanacak. Çukurova Havalimanı’na şehir merkezlerinden kara ve demiryolu ile ulaşımın sağlanması için Karayolları ve Demiryolları Genel Müdürlüklerimizle birlikte, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüklerimiz koordineli olarak yoğun bir çalışma yürütüyorlar. Havalimanımızın demiryolu bağlantısına da önümüzdeki günlerde başlıyoruz. Mersin, Adana, Osmaniye, Gaziantep hızlı tren hattımızdan yapılacak bağlantı ile raylı sistemle de bağlantı sağlanmış olacaktır. Yani dört başı mamur Çukurova’ya yakışan uluslararası bir havalimanımız olacak. Mersin ve Adana bölgesinin ticaretine, turizmine ve iş yaşamına canlılık ve hareketlilik getirecek Çukurova Havalimanımızın şimdiden ülkemize ve bölgemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum’.”
– Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu açıklama
– Dron çekimleri
Haber:Yusuf KANTARLI-Kamera:Eser PAZARBAŞI/TARSUS,Mersin),(DHA)
===========================
Hayvanat bahçesinden çalınıp yenen alageyiğin bakıcısı yaşananları anlattı
ZONGULDAK’ın Gökçebey ilçesinde 2 kişinin, seramik fabrikasına ait hayvanat bahçesindeki nesli tükenme tehlikesi altında olan alageyiği çalıp, tüfekle vurduktan sonra keserek yediği olaya ilişkin, hayvanların bakıcıları yaşananları anlattı. Bakıcılardan Satılmış Miyanyedi ailesinden daha fazla hayvanat bahçesindeki hayvanlarla zaman geçirdiğini belirterek, “Dere boyunda kan izlerini gördüm. Dış telin açık olduğunu ve hayvanın oradan alındığını anladım. Amirime geyiğin vurulup araçla alınmış olabileceğini söyledim” dedi.
Gökçebey ilçesindeki seramik fabrikasına ait hayvanat bahçesinde bakılan nesli tükenme tehlikesi altındaki alageyik, 22 Şubat gecesi 2 kişi tarafından kafesinin kilidi kırılarak çalındı. Fabrikanın boş arazisine götürülen alageyik burada tüfekle vuruldu. Fabrika alanının tellerini keserek girdikleri yerden alageyiği sürükleyerek çıkaran şüpheliler, kamyona yükledikleri hayvanı köye götürdü.
Sabah geyiğin kafesinde olmadığını gören hayvanat bahçesi görevlileri, kaçtığını sandıkları hayvanı çevrede aramaya başladı. Kan izlerini görünce hayvanın çalındığını anlayan görevliler, jandarmaya haber verdi. Hayvanat bahçesindeki bakım nedeniyle, güvenlik kameralarının bulunmadığı bölgede yaşanan olayın ardından jandarma ekipleri geniş çaplı çalışma başlattı. İl ve ilçe jandarma komutanlıklarında görevli ekipler, görgü tanıklarının ifadesine başvurdu, hayvanat bahçesine yakın bölgeler ile güzergahlardaki güvenlik kameralarının kayıtlarını inceledi. Ekipler, alageyiğin taşındığı kamyonu tespit etti. Kamyonun plakasından yola çıkan jandarma ekipleri, şüpheliler Celal Adıbay (57) ile Murat Benli’yi (48) önceki gün gözaltına aldı.
EVİNİN AHIRINDA KESMİŞ
Jandarmada ifade veren şüphelilerden Celal Adıbay, alageyiğin kaçırılmasıyla ilgisinin bulunmadığını iddia etti. Adıbay, arkadaşı Murat Benli’nin kendisini almaya gelmesini söylediğinde olayı öğrendiğini söyledi.
Murat Benli ise, alageyiği dışarıda gördüğünü iddia ederek, hayvanı silahla vurarak öldürdükten sonra evinin ahırında kestiği yönünde ifade verdi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
‘AİLEMDEN ÇOK BU HAYVANLARLA KALIYORUM’
Hayvanat bahçesinde görevli bakıcılardan Satılmış Miyanyedi, ilk anda geyiğin kaçtığını düşündüklerini söyledi. Miyanyedi, “Sabah arkadaşım geyiğin kaçtığını söyledi. Ben geldim. Hayvanı aramaya çıktık. Dere boyunda kan izlerini gördüm. Dış telin açık olduğunu ve hayvanın oradan alındığını anladım. Amirime geyiğin vurulup araçla alınmış olabileceğini söyledim. Jandarma geldi. İnceleme yaptılar. Burada, ilerideki iş yerlerinin kameralarına baktılar. Oradan aracı tespit etti jandarma. Normalde 3 tane alageyik vardı. İkisi hastalık nedeniyle daha önce öldü. Ben çok üzüldüm. Ailemden çok bu hayvanlarla kalıyorum. Çok üzücü bir olay. Biz de zan altında kaldık, mahcup olduk. Olayın aydınlatılmasından dolayı üzerimizden yük kalktı. 8 yıldır bizimleydi. 10 yaşlarında olduğunu düşünüyoruz. Bu zamana kadar hiç böyle bir şey olmadı. Fabrikamız bin 500 kişiye iş veriyor. Burada bunun olmaması lazım. Çok üzüldük. Planlanmış bir olay. Güvenliklerimiz 15 dakikada bir kontrol yapıyor. O arada bunu yapmışlar. Yoksa yakalanmama imkanları yok” şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Geyiğin kaçırıldığı kafes
-Bakıcının anlatması
-Tel örgüden Detaylar
-Diğer geyiklerden detaylar
-Bakıcı Satılmış Miyanyedi ile röp.
-Anonslar
-Geyiğin fotoğrafı
-Tutuklanan iki kişinin fotoğrafı
-Dün geçilen arşiv görüntüler
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Aytaç ÖZTÜRK/ZONGULDAK,(DHA)
===========================
Vakaların gizlendiği tespit edilen Samsun’da vatandaşlar tepkili
SAMSUN’da bir mahallede vakaların gizlendiği bilgisi üzerine filyasyon ekiplerinin bir cenaze ve taziye ile bağlantılı 150 kişiye yaptığı koronavirüs testinde, yarıya yakınının pozitif çıkmasının yankıları sürüyor. Kentte koronavirüs vaka sayıları artarken pozitif vakalı kişilerin kendilerini gizlenmesi vatandaşların tepkisine yol açtı. Esnaflık yapah Yıldız Yanık, “Belki saklayan kişi hastalığı yenecek kurtulacak ama bulaştırdığı insan kurtulabilecek mi bu belli değil” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın paylaştığı vaka sayısı haritasına göre 6-12 Mart 2021 tarihleri arasında oransal olarak en çok vakanın görüldüğü Samsun’da, vaka sayılarının düşürülmesi için çalışmalar devam ederken, testleri pozitif çıktığı halde bunu saklayan, karantina kurallarına uymayıp dışarı çıkan kişilerin tespitine yönelik denetimler de sürüyor.
Son 1 hafta içinde vaka sayısı en çok artan Samsun’da bir mahallede vakaların gizlendiği bilgisi üzerine filyasyon ekipleri çalışma başlattı. Cenaze ve taziye ile bağlantılı 150 kişinin yapılan koronavirüs testinde, yarıya yakınının pozitif çıkması üzerine mahalle karantinaya alındı.
‘TEDAVİ OLMUYORLAR SONRA BAŞKALARINA BULAŞTIRIYORLAR’
Samsun’da yaşayan vatandaşlar ise koronavirüs oldukları halde bunu saklayanlara ve karantina kurallarına uymayarak dışarı çıkan kişilere tepki gösterdi.
Ali Türkoğlu, koronavirüs olduğu halde bunu saklayan çok sayıda kişinin olduğunu belirterek, “Son durumda ölenlerin çoğu hep saklanan kişilerden dolayı. İnsan söyler korona olduğunu git ve tedavini gör. Tedavi olmuyorlar sonra başka insanlara bulaştırıyorlar, ondan ona derken herkes gümbürtüye gidiyor. Gizlemekten dolayı böyle oluyor. Samsun kozmopolit bir yer, çevre ilçelerden çok gelen oldu, bu da artışa etki etti” şeklinde konuştu.
‘SAKLAYAN KİŞİ HASTALIĞI YENEBİLİR AMA BULAŞTIRDIĞI YENEMEYEBİLİR’
İstiklal Caddesi’nde esnaf olan Yıldız Yanık, polis ekiplerinin cadde girişinde HES sorgusu yaptıklarını, burada birçok kişinin riskli durumda olmasına rağmen uygulamada yakalanıp ambulansla götürüldüğünü belirterek, “Belki saklayan kişi hastalığı yenecek kurtulacak ama bulaştırdığı insan kurtulabilecek mi bu belli değil. İnsanların bunu düşünmesi gerekiyor ve bilinçli olmalarını gerekiyor. Yasaklara uyulmuyor. Yasak saatlerde dışarı çıkanlar çok var. Maske takmayanlar da oluyor” diye konuştu.
‘KARADENİZ’İN KIRMIZI’DAN BİR AN EVVEL ÇIKMASI LAZIM’
Nazıl Öztürk ise koronavirüs olan kişilerin, bunu saklamaması gerektiğini belirterek, “Kim duyarsa yetkililere bunu bildirmesi lazım. Hemen karantinaya alınması lazım, çünkü her tarafa yayılıyor. Karadeniz Bölgesi’nin kırmızıdan çıkması lazım bir an önce. Herkes birbirine yardımcı olsun, bu saklanacak bir şey değil. Başka insanların hakkına giriyorsun. Sen biliyorsan vatandaşlık görevin gidip tedavi olacaksın, başkasına bulaştırmayacaksın. Ondan ona derken Karadeniz kırmızı oldu. Bizim bölgemiz yeşildir, kırmızıdan kurtarmamız lazım” dedi.
Görüntü Dökümü:
-Caddelerden detaylar
-Röportajlar
-Muhabir anonsu
-Detaylar
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER-Miraç ŞENTÜRK/SAMSUN, (DHA)
=========================
Antalya Hayvanat Bahçesi’nde yeni yavru sevinci
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi ve Doğal Yaşam Parkı’nda baharla birlikte doğumlar arttı. Zebra, kanguru, keçi, tavşan ve lemurlarda yavru sevinci yaşanıyor. Sevimli yavrular ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Geniş doğal yaşam alanlarıyla Türkiye’nin en büyük hayvanat bahçelerinden biri olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi ve Doğal Yaşam Parkı’nda tam bir bahar havası yaşanıyor. 143 türde 1485 hayvana ev sahipliği yapan hayvanat bahçesinin nüfusu yeni üyeleriyle birlikte artmaya devam ediyor. Zebra, kanguru, tavşan, keçi, koyun ve lemurlar doğum yaparak, yavrularını dünyaya getirdi. Yeni doğan üyeler, veterinerler ve bakıcıların kontrolünde özenle bakılıyor.
‘ÇAKIL’ ZEBRA DÜNYAYA GELDİ
Ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği hayvanlar arasında yer alan zebralar yavruladı. ‘Gölge’ isimli zebra doğum yaptı. Dişi yavruya ‘Çakıl’ ismi verildi. Altı zebranın olduğu hayvanat bahçesinde böylece zebra sayısı 7’ye yükseldi.
Yeni doğumlarla birlikte bahara çok güzel bir giriş yaptıklarını söyleyen Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi Şube Müdürü Veteriner Hekim Aygül Arsun, “Zebraların gebelik süresi yaklaşık bir yıl oluyor. Biz gebelik için anneye doğal barınaklar ve uyum süreleri hazırladık. Anne zebra, sağlıklı bir yavru dünyaya getirdi. Durumları iyi. Özellikle bu dönemde yavrunun beslenmesine özen gösteriyoruz ve ayrı bölümde tutuyoruz” diye konuştu.
YENİ YAVRULAR NEŞE GETİRDİ
Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan hayvanat bahçesinde farklı türden çok sayıda yavrunun dünyaya gözlerini açtığını belirten Veteriner Hekim Arsun, “Saanen, tiftik ve cüce keçiler grubunda 25, koyun gruplarında 10 yavru dünyaya geldi. Ziyaretçilerin ilgisini çeken hayvanlardan olan ‘dev velikan’ cinsi tavşan ailemize 12 yavru katıldı. Kanguru ailemizde de yeni doğan sevinci yaşıyoruz. İki yavru kanguru sağlıklı şekilde doğarak anne kesesinde gelişimini sürdürüyor. Yine halka kuyruklu lemurlar da iki yavru dünyaya getirdi. Bütün hayvanlarımızın sağlık durumları iyi durumda” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Zebralardan genel görüntüler
– Yavru zebranın annesi ile beraber
– RÖP: Şube Müdürü Veteriner Hekim Aygül Arsun
– Hayvanat bahçesine gelen çocuk ve annelerden görnütü
– Lemurlardan görüntü
– Tavşanlardan görüntü
– Kuzulardan görüntü
– RÖP: Şube Müdürü Veteriner Hekim Aygül Arsun
HABER-KAMERA: ANTALYA,(DHA)
=====================
‘Manavgat muzu, ithal muzdan daha iyi’
ANTALYA’nın Manavgat ilçesinde 15 bin dekar alanda örtü altında yetiştirilen muzun kalitesinin, ithal muzdan daha iyi olduğu belirtildi. Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Ahmet Boztaş, “Manavgat muzu, tadı ve aromasıyla artık aranır bir meyve olmaya başladı” dedi. Ziraat mühendisi Süleyman Kısa da, “Manavgat muzu ithal muza göre her yönüyle çok daha kaliteli” diye konuştu.
Manavgat ilçesinde 2014 yılında endüstriyel olarak başlayan ve hükümetin destek ve teşvikleriyle bugün 15 bin dekardan fazla alanda, seralarda muz üretimi yapılıyor. Muz üreticileri 2021 yılının ilk ürünlerini kesmeye başladı. MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, son 6 yılda yaptığı atılımla Türkiye’nin muz üretiminin yüzde 15’ini Manavgat’ın karşıladığını söyledi. ‘Manavgat muzu’ ifadesinin bir markayı çağrıştırmaya başladığını anlatan Başkan Boztaş, “Manavgat’ta 2014 yılında 21 dönümle başlayan örtü altı muz üretimi 2020 yılı sonu itibariyle 15 bin dönümü aşmış durumda. Bu da şunu gösteriyor, Türkiye’nin muz ihtiyacının yaklaşık yüzde 15’ini artık tek başına Manavgat üretiyor. Muzda 200 milyon dolarlık ithalat var, biz bu 200 milyon dolarlık ithalatı azaltarak ülkemizin cari işlemler açığının azalmasına katkı sağlamış olduk” dedi.
‘MANAVGAT MUZU ARANAN MEYVE OLDU’
Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin her yıl milyonlarca dolarlık muz ithali yaptığını anlatan Başkan Boztaş, hükümetin verdiği destek ve teşviklerle bu durumun tersine dönmeye başladığını söyledi. Başkan Boztaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümetin verdiği destekler ve gümrük vergisiyle yerli üreticinin korunması var. Muzda olan başarının diğer tarım ürünlerine de örnek teşkil edilerek diğer ürünlerde de aynı yöntemin uygulanmasını talep ediyoruz. Yani biz yurt dışındaki bir üreticiyle aynı şartlarda olduğumuz zaman ithalata gerek duymadan muz üretiminde olduğu gibi diğer tarım ürünlerinde de daha kaliteli bunu yapabilecek noktadayız. Muz da bunun bir örneği oldu. Manavgat muzu, tadı ve aromasıyla artık aranır bir meyve olmaya başladı.”
‘İLK HASADI YAPIYORUZ’
Manavgat’ın Karacalar Mahallesi’nde 27 dekarlık serasında geçen yıl diktiği muz fidelerinden ilk ürünü alan üretici Ozan Gündüz, “Geçen yıl diktiğimiz muzda hasadımız yavaş yavaş başladı. Olgunlaşan muzlar şekillerine, muzun artık besleyemeyecek duruma gelmesinin ardından kesiliyor ve tüccar tarafından toplanıyor. Bu yıl ilk yılımız olması, muzun kök gelişiminin yeterli olmaması nedeniyle şu an dallarımızın kilosu 30-32 civarında. İleriki yıllarda köklerin daha da gelişmesiyle daha fazla kilolar bekliyoruz” dedi.
‘KİLO FİYATI 7,20- 7,50 ARALIĞINDA’
Seraya 4 bin 500 fide diktiklerini ve aldıkları ilk ürünü yaklaşık 30 kilo olarak hesapladıklarını belirten Gündüz, “Bu sene 135 ton civarında ürün bekliyoruz. Fiyatlar da fena değil, yüzümüzü güldürüyor. Fiyatlar 7,20- 7,50 bandında, daha da yükseleceği söyleniyor ama bakalım piyasa koşulları. Fiyatların yükselmesi için iklim ve her şey etken” diye konuştu.
‘ÇOK BAŞARILI ÜRETİM VAR’
Manavgat’ta muz üreticilerine danışmanlık yapan ziraat mühendisi Süleyman Kısa ise ilçede yaklaşık 10 yıl önce 1-2 üreticinin eski klasik seralarda deneme muz üretimiyle başladığını belirterek, “Gelinen noktada çok ciddi yol kat edildi. Çok da başarılı üretim var. İç piyasada tüketim olarak potansiyele daha yeni ulaşıyoruz. Yalnız şöyle bir sıkıntı görüyorum, çevre açısından plansız bir yapılaşma var. Manavgat’ın aynı zamanda turizm kenti olması anlamında görüntüyü bozacak şekilde yapılaşma olduğu için bunun biraz daha planlı bir kuruluma yönelmesi lazım” diye konuştu.
‘İTHAL MUZA DENK VEYA DAHA ÜSTÜN’
Manavgat muzunun kendine has özellikleriyle ithal muzdan daha iyi olduğunu vurgulayan Kısa, “Manavgat muzu parmak yapısı, kalitesiyle ithal muza göre aromasıyla, sağlık yönüyle denk veya daha üstün. Her yönüyle çok daha kaliteli. Son zamanlarda raf ömrüyle gündeme geldi. Kalite ve sağlık açısından herhangi bir sıkıntısı yok” dedi.
EĞİTİMLİ PERSONEL SIKINTISI
Manavgat’ta muz üreticilerinin en büyük sıkıntısının kalifiye eleman eksikliği olduğunu vurgulayan Süleyman Kısa, “Manavgat’ta muz konusunda yeterli bilgiye sahip kalifiye eleman yok. Muz seralarında çalışacak kişilerin eğitilmesi gerekir. Bunu sanayi odası yapabilir, ziraat odası yapabilir, belli kurslar açılabilir. En azından bu serada bir fidan ayar işi yapıyoruz, şimdi eline daldızı alan seraya giriyor. Bu fidan ayarı demek değildir, bu işin ustaları var. Bir yıl sonra üretimin başarılı olması için her şeyden önce daha önce saydıklarımızın üzerine iyi bir fidan bırakma, kaliteli bir fidan bırakma gerekir” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————
Muz serasından görüntü
Muz kesimi
Kesilen muzların taşınması
MATSO Başkanı Ahmet Boztaş’ın açıklaması
Ziraat Mühendisi Süleyman Kısa’nın açıklaması
Üretici Ozan Gündüz’ün açıklaması
Muzların kamyonete yüklenmesi
Haber-Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)
=======================
