1) FENOMEN ‘ARES’İ ÖLDÜREN BABA-OĞUL İÇİN ‘TAHRİK’ İNDİRİMLİ MÜEBBET İSTENDİ
Antalya’da, ‘Ares’ takma adıyla tanınan sosyal medya fenomeni Şeyhmus Özdemir’i (18) öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Veysi E. (47) ile oğlu Kadir Ozan E. (25) için duruşma savcısı da mütalaasını açıkladı. Baba- oğula ömür boyu hapis isteyen savcı, tahrik hükümlerinin de uygulanmasını talep etti.
Olay, geçen yıl 4 Şubat günü, Kepez ilçesi Duacı’daki ormanlık alanda meydana geldi. Kadir Ozan E., iddiaya göre bir internet sitesinde kız kardeşi H.E.’nin (14) müstehcen fotoğraflarını gördü. Kadir Ozan E.’nin baskı kurduğu kız kardeşi H.E., fotoğrafları internet sitesine, ‘Ares’ takma adıyla tanınan sosyal medya fenomeni Şeyhmus Özdemir’in koyduğunu söyledi. Kadir Ozan E., durumu babası Veysi E.’ye anlattı. Diyarbakır’dan Antalya Kepez’e gelen baba- oğul, Özdemir’e ‘reklam filmi çekme’ bahanesiyle randevu verdi. Baba ve oğlu, bir kafeteryada buluştukları Özdemir’i ormanlık alana götürüp, öldüresiye dövdü. Ardından polis ve sağlık ekiplerine haber verdi.
Polis tarafından gözaltına alınan baba-oğul, sevk edildikleri adliyede tutuklandı. Hastanede tedaviye alınan Şeyhmus Özdemir ise 15 gün sonra yaşamını yitirdi. Veysi E. ve Kadir Ozan E. hakkında, Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Davanın 5’inci duruşması görüldü. Tutuklu sanıklar Veysi E. ve Kadir Ozan E.’nin SEGBİS ile bağlandığı duruşmada, öldürülen Özdemir’in babası ve taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanıkların ‘kasten öldürme’ suçunun sabit görüldüğünü belirterek, ömür boyu hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti. Savcı, sanıklara tahrik hükümlerinin de uygulanmasını istedi.
Sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapmak istemesi üzerine duruşma ertelendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
(ARŞİV)
-Hastaneden detaylar
-Ares’in annesi Sultan Kızılay’ın konuşmaları
-Genel ve detay görüntüler
Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)-
==========================================
2) ‘DOGO ARGENTİNO’ IRKI KÖPEKLERİNE YARGI KARARIYLA KAVUŞTU
TRABZON’un Of ilçesi Örtülü köyünde, 14 köpeğiyle yaşayan Recep Bayraktar’ın ‘Dogo Argentino’ ırkı 3 köpeği, şikayet üzerine ‘yasaklı ırk’ olduğu gerekçesiyle belediye rehabilitasyon merkezine gönderildi. Köpeklerini görebilmek için her gün 160 kilometre uzaklıktaki barınağa gidip gelen Bayraktar’a 28 bin 689 TL ceza da kesildi. Bayraktar, barınakta vücudunda yaralar oluştuğunu öne sürdüğü köpeklerini alabilmek için dava açtı. Mahkeme, hayvanlara el koyulması kararını iptal ederken, Bayraktar da 2 ay sonra köpeklerine kavuştu.
Of ilçesine bağlı Örtülü köyünde 14 köpeğiyle birlikte yaşayan ve çektiği videolarla sosyal medyada tanınan Recep Bayraktar’ın ‘Dogo Argentino’ ırkı 3 köpeği, şikayet üzerine ‘yasaklı ırk’ olduğu gerekçesiyle alınarak, belediye rehabilitasyon merkezine götürüldü. Köpeklerini görebilmek amacıyla her gün 160 kilometre uzaklıktaki barınağa gidip gelen Bayraktar hakkında, ‘Kabahatler Kanunu’na göre 28 bin 689 TL ceza uygulandı. Bayraktar, barınakta kaldığı süreçte vücudunda yaralar oluştuğunu iddia ettiği köpekleri ‘Leydi’, ‘Pablo’ ve ‘Korsan’ı geri alabilmek için dava açtı. Bunun üzerine Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi, köpeklere el koyulması kararını iptal etti. Bayraktar da 2 ay sonra yeniden can dostlarına kavuştu.
‘YARALARINI İYİLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUM’
Köpekleri ile çok mutlu olduğunu anlatan Recep Bayraktar, “Hiçbir sorun ve insandan şikayet olmamasına rağmen bazı belirli kişiler, köpeklerin tehlikeli ve yasaklı olduğu şeklinde şikayet ederek barınağa aldırdı. 60 gün barınakta kaldılar ve en az 30 günü köpeklerimin morali bozulmasın, diye barınağa gidip geldim. Yanlarına gitmeme rağmen köpeklerin eskiden kalma izleri var, yaralarını iyileştirmeye çalışıyorum. Köpeklerin hiçbir insana, kimseye zararı veya bir şikayet olmamıştı. Videolardan görüntü keserek tehlikeli hayvan baktığımızı, silah gibi kullanıldığını kastederek şikayet ettiler. Bu köpeklere bakmak kolay değil sorumluluk almak gerekiyor” diye konuştu.
‘BU KÖPEKLER, BENİM HAYATIM’
Köpeklerine en iyi şekilde baktığını ve yakından ilgilendiğini dile getiren Bayraktar, “Hayvanların barınakta ölmesinin kime, ne faydası var? Dövüştürülen veya zulme uğrayan köpekler varsa onları kurtarın. Köpekler burada insan nasıl kaliteli yaşıyorsa aynı şekilde yaşıyorlar. Yayla gezisinden tutun da yemesi, içmesi, ziyafeti her şeyiyle ilgileniyorum. Bu köpekler benim hayatım. Ömrümü tamamlayana kadar kapımda köpek olacak. Köpeksiz bir hayat düşünemiyorum. İnşallah bu hayvanlara ırkından dolayı tehlikeli ırk muamelesi yapmazlar” dedi.
‘Dogo Argentino’ ırkı köpeklerinin tehlikeli olmadığını savunan Bayraktar, “Bence en tehlikeli hayvanlar sahibi tarafından şiddete, saldırganlığa alıştırılan hayvanlardır. Hiçbir hayvan bence zarar vermez. Bazı insanlar, hayvanlardan daha zararlı. Silah kullanan insanlar, daha zararlı, insan öldürebiliyor” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————–
-Recep Bayraktar’ın köpeğini barınakta ziyareti
-Muhabir Selay Saykal’ın anonsu
-Recep Bayraktar ile röportajı
-Recep Bayraktar ve köpekleriyle görüntüler
Haber: Selay SAYKAL-Kamera:Selçuk BAŞAR/TRABZON(DHA)
============================
3) TOKAT’IN TESCİLLİ LEZZETİNE RAMAZAN İLGİSİ, KİLOSU 300 TL
TOKAT’ta, coğrafi işaret tesciliyle dünya lezzet haritasına adını yazdıran Tokat Kebabı, ramazanla birlikte yoğun ilgi görüyor. Yılın sadece belirli dönemlerinde pişirilen kebap, bugünlerde iftar menülerinin başında yer alıyor. Kebabın kilosu ise 300 liradan satılıyor.
Coğrafi işaret tesciliyle dünya lezzet haritasına adını yazdıran Tokat Kebabı’na meraklıları yoğun ilgi gösteriyor. Yöreye ait kuzu eti, kuyruk yağı, patlıcan, domates, yeşilbiber, patates, sarımsak ve pide kullanılarak pişirilen kebabın sezonu açıldı. Kentteki lokantalar ramazan ayında sipariş usulü kebap yapıyor. Kebabın kilosu ise 300 lira.
‘KUZU ETİNDEN BAŞKA BİR ET KULLANMIYORUZ’
Kentte lokanta işletmecisi Mücahit Yılmaz, kebabın Tokat için özel bir yemek olduğunu belirterek, “Tokat Kebabı sezonu sadece belli bir dönemlerinde yapılır. Kebapta kullandığımız malzemeler, Tokat’ın kendi topraklarında ve mahsullerinden çıkan ürünlerdir. Tokat Kebabında kuzu etimiz olmazsa olmazlardan bir tanesi kuzu etidir. Kuzu etinden başka bir et kullanmıyoruz. Sadece kuzunun pirzola dediğiniz üründen kullanıyoruz. Bunun en başında kuyruk yağını takıyoruz. Üzerindeki yağı bütün ürünlere lezzetini veriyor. Patlıcan kullanıyoruz. Domates ve biber kullandığımız bu ürünler Tokat’ın kendi mahsulleri. Bunlar Tokat’ta ne zaman çıkıyor. Nisan ayında başlıyor, Ekim ayına kadar devam ediyor. Yani bu ürünler Tokat’a çıkmaya devam ettiği sürece bu kebabı da yapıyoruz. Yani bir yıl içerisinde maksimum ortalama 5-6 ay gibi bir sürede sadece yapılan bir yemektir” dedi.
‘SİPARİŞLERİE YETİŞEMİYORUZ’
Kebap ocaklarının farklı olduğunu söyleyen Yılmaz, “Ocaklarımızın belli bir kapasitesi var. Bir kebap ocağına maksimum beş kilo atabiliyoruz. 45 dakika sonra diğer 5 kiloluk kebabımızı atabiliyoruz. O yüzden talep çok olunca zorluk oluyor. Ama o da bizim mesleğimizin güzelliği. Bizim bir şikâyetimiz yok. Müşterimizden de memnunuz. Olumlu tepkiler var. İnsanlar sıklıkla tercih ediyor Ramazan nedeniyle de şu an siparişlere yetişemiyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Tokat kebabının hazırlık aşaması
-Kendine has ocağında pişirilmesi
-Hazır hale getirilen kebabın sunumu
-İşletmeci Mücahit Yılmaz’ın açıklamaları
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT, (DHA)
==========================================
4) ‘ALO PANDEMİ PİDE HATTI’
VAN’ın Erciş ilçesinde yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösteren ekmek fırınını işleten Zülküf Büyükaslan, Covid-19 salgını nedeniyle evlerinden çıkamayan hasta ve yaşlılar için ‘Alo pandemi pide hattı’ kurdu. Pandemi nedeniyle evinden çıkamayanlar, verilen telefon numarasını arayıp, sıcak ramazan pidesi isteyebiliyor.
Erciş ilçesi Van Yolu Mahallesi’nde yaklaşık 40 yıl önce babası tarafından açılan fırını işletmeye devam eden Zülküf Büyükaslan, ramazan ayı başında, salgın nedeniyle evlerinden çıkamayan hasta ve yaşlılar için ‘Alo pandemi pide hattı’ kurdu. Uygulama sayesinde özellikle yaşlılar, fırını arayıp, evlerine ramazan pidesi istemeye başladı.
Uygulanan memnuniyetle karşılandığını, özellikle zor durumda olan hasta ve yaşlılar için büyük kolaylık sağladığını belirten Büyükaslan, “Koronavirüsü her anlamda hayatımızı maalesef kısıtladı. Özellikle de yaşlı ve hastalara büyük sıkıntı yaşatıyor. Biz de bu durumda olanlara yardım edebilmek için böyle bir çalışma yapmaya karar verdik. Böylelikle evinden çıkamayan yaşlı, hasta kim varsa bu hat üzerinden bize ulaşıp ramazan pidesi siparişini verebiliyor. Umarız bu salgın bir an önce biter ve eski günlerimize döneriz” dedi.
İftar saatinde pide almaya gelenler, hasta ve yaşlılar için başlatılan uygulamayı çok beğendiklerini ve işletme sahibine teşekkür ettiklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Fırın içinden müşterilerin ekmek alması
-Duvarlara asılı ‘Alo pandemi pide hattı’ yazısı
-Müşterilerden birinin adresine ekmek gönderme
-Zülküf Büyükaslan’ın konuşması
Barış KUL/ERCİŞ (Van), (DHA)-
==========================================
5) BİTLİS’TE ÜRETİLEN KÜLTÜR MANTARLARI, ÇEVRE İLLERE GÖNDERİLİYOR
BİTLİS’in Tatvan ilçesinde 5 yıl önce kurulan mantar üretimi ve paketleme tesisinde yıllık 240 ton kültür mantarı üretiliyor. Tesis sahibi Orhan Kaçmaz, Bitlis’in yanı sıra çevre illere de mantar gönderdiklerini, bu yıl pandemi nedeniyle satışlarda düşüş olduğunu söyledi.
Bursa’nın Gemlik ilçesinde zeytin ve turşu işi yaparken 5 yıl önce memleketi Bitlis’in Tatvan ilçesine dönen Orhan Kaçmaz, mantar üretimi ve paketleme tesisi kurdu. Kaçmaz’ın kurduğu tesiste yıllık 240 ton kültür mantarı üretimi yapılıyor. Tohumu Antalya’dan getirilen tesiste üretilip, paketlenen mantarlar Bitlis ve ilçelerinin yanı sıra çevre iller Van, Siirt, Muş ve Batman gibi illere de gönderiliyor.
Hedeflerinin Türkiye’nin tüm kentlerine mantar göndermek olduğunu belirten Orhan Kaçmaz, “Antalya’dan getirdiğimiz tohumları kendi üretim tesisimizde işliyoruz. 30-35 günde elde edilen kültür mantarlarını paketleyerek çevre illere pazarlıyoruz. Daha önce Bursa’nın Gemlik ilçesinde zeytin ve turşu imalatı yapıyorduk. Bu işi de severek yapıyoruz. Aylık 12 ton üretimimiz var. Bu bölge mantar üretimine iklim olarak en uygun bölgelerden biridir. Burada 10 odamız var. İklimimiz soğuk, suyumuz soğuk. Mantar da böyle iklimi seven bir bitkidir. Bu nedenle mantarımız daha beyaz, daha tok ve diridir. Saklama koşulları da daha uzun oluyor” dedi.
PANDEMİDE MANTAR SATIŞLARIMIZDA DÜŞÜŞ OLDU
Pandemi nedeniyle bu yıl satışlarında büyük düşüş yaşandığını da dikkat çeken Kaçmaz, “Bu bölgede mantar yeme kültürü de pek yok. Pandemi döneminde, bazı işletmeler, resmi kurumlar ve okullarımız kapalı olunca satışlarımız düştü. En büyük sıkıntımız da bölgede mantar yeme kültürünün olmamasıdır. Bölgedeki yabancı memurların en fazla talep ettiği mantarımızı yerli insanlarımız çok fazla tüketmiyor. Buna rağmen işimizi büyütmek için yeni yapılacak olan organize sanayi bölgesinde yer talebinde bulunduk. Orası hayata geçerse bizler de daha geniş ve düzenli bir üretim yapacağız” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Tesiste üretilen mantarlardan görüntü
-Tesisteki mantar tohumluklarından görüntü
-Tohumların baş vermeleri
-Mantarlardan detay
-Mantarların toplanmasından görüntü
-Paketlemeye hazır hale getirilen mantarlardan detay
-Mantar Üreticisi Orhan Kaçmaz ile röportaj
-Paketlenen mantarlardan görüntü
-Paktelenen mantarların araca yüklenmesi
Haber: Özcan ÇİRİŞ-Ceren KURTYE/BİTLİS, (DHA)-
==========================================
