1) TESTİ POZİTİF ÇIKTI, TEDAVİYİ KABUL ETMEDİ; HERKESİ ÜZDÜ
ERZURUM’da, Covid-19 testi pozitif çıkan ve sokakta gezerken yakalanan, tedaviyi kabul etmeyip kendisini almaya gelen sağlık ekibi ve polislere zor anlar yaşatan Sebiha Ulu (88), hayatını kaybetti. Tedavi gördüğü şehir hastanesinde yaşamını yitiren Ulu, 23 Nisan günü Abdurrahman Gazi Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Koronavirüs testi 4 Nisan’da pozitif çıkan Sebiha Ulu, sokakta bir elinde çanta diğer elinde bastonu ile yürürken sağlık ekipleri ve polis tarafından durduruldu. Ulu, karantinada kalması gereken evine gitmemek için görevlilere 1,5 saat direndi. Hasta olduğu için damadı tarafından eve alınmadığı iddia edilen Ulu’yu, polis ekipleri yurtta kalmaya ikna etmeye çalıştı. Ekiplerin bu çabaları yetersiz kalınca yaşlı kadın yakınlarına teslim edildi. Ulu, bir süre sonra merkez Yakutiye ilçesinin Kavak Mahallesi’nde kendine ait müstakil evine giderek tek başına yaşamaya başladı. Sağlık durumu kötüleşen Ulu, şehir hastanesinde tedavi altına alındı. Almanya’da yaşayan kızının yanına gelerek refakat ettiği Sebiha Nine, perşembe günü koronavirüse daha fazla direnemedi ve hayatını kaybetti. Yaşlı kadın, 23 Nisan günü Abdurrahman Gazi Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Görüntü dökümü
————————
-Yaşlı kadının elinde pazar çantasıyla durması
-Yaşlı kadının kendisine soru soran muhabire hasta olmadığını söylemesi
-Polis memurlarının yaşlı kadını hastaneye götürmek için ikna çabaları
-112 ambulansının gelişi
-Sağlık ve polis ekiplerinin ambulansa binmesi için yaşlı kadını ikna etmeye çalışması
-Doktor ile röp
-Yaşlı kadının kızıyla yaptığı telefon görüşmesi sonrası ambulansa bindirilişi
-Sebiha ninenin hastane yatağındaki fotoğrafı
Haber-Kamera: Oktay POLAT / ERZURUM, (DHA)
==============================================================
2) ADIYAMAN’DA ÇİFTÇİLER, İZİN BELGESİ İÇİN KUYRUĞA GİRDİ
ADIYAMAN’da, koronavirüs nedeniyle uygulanacak tam kapanma öncesi çiftçiler, izin belgesi almak için Ziraat Odası önünde uzun kuyruk oluşturdu.
Türkiye genelinde koronavirüse yönelik önlemler kapsamında 29 Nisan- 17 Mayıs tarihleri arasında uygulanacak olan tam kapanmada çiftçilerin muaf olacağının açıklanması üzerine Adıyaman’da birçok çiftçi Ziraat Odası’na akın etti. Çiftçi Kayıt Sistemi belgesi alarak kısıtlama süresince tarımsal faaliyetlerini sürdürmek isteyenler, sabah erken saatlerden itibaren Turgut Reis Mahallesi’nde bulunan Ziraat Odası önüne gelerek kuyruklar oluşturdu. Yoğunluk üzerine bölgeye gelen polis ekipleri, kalabalığı sık sık sosyal mesafe ve maske takma kuralına dikkat etmeleri yönünde anons yaparak uyardı.
Görüntü Dökümü
————————
– Adıyaman Ziraat Odası’ndan görüntüler
– Vatandaşlar ile röp.
– Vatandaşların uzun kuyruk oluşturması
– Polislerin uyarıda bulunması
– Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mahir ALAN -ADIYAMAN-DHA
==============================================================
3) ABD’Lİ ELİA KAZAN VE KARDASHİAN’IN ATA MEMLEKETİNDEN ‘SOYKIRIM’ TEPKİSİ
ABD’li ünlü yönetmen Elia Kazan’ın anne ve babasının doğup büyüdüğü, Kim Kardashian’ın ise babasının babaannesinin yaşadığı Kayseri’nin Melikgazi ilçesindeki Germir Mahallesi sakinleri, ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olayları için sözde ‘soykırım’ ifadesini kullanmasına tepki gösterdi. Mahalle muhtarı Ali Kapısız, “Köyümüze zaman zaman Ermeni misafirlerimiz ataları için geliyorlar. Böyle bir soykırım olmuş olsa bu insanlar ata topraklarına nasıl gelsinler?” dedi.
İlçeye 6 kilometre uzaklıkta yerleşim yeri olan Germir, 12’nci yüzyılda kuruldu. 20’nci yüzyılın ilk çeyreğine kadar, Ortodoks Rumlar, Apostolik ve Ortodoks Ermeniler ve Müslüman Türkler, Germir’de birlikte yaşadı. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra sadece Türkler yaşarken, diğer kültürler farklı sebeplerle ayrılmak zorunda kaldı. Germir aynı zamanda, 3 kez Oscar kazanması ve 5 kez de aynı ödüle aday gösterilmesinin yanı sıra çok sayıda prestijli ödülün sahibi, dünyaca ünlü Yunan asıllı ABD’li yönetmen Elia Kazan’ın da ata memleketi. 1909-2003 yılları arasında burada yaşayan Elia Kazan’ın anne ve babası, burada doğup büyüdü. O dönem köy olan Germir’de ‘Aliye Kazancıoğlu’ adıyla anılan Elia Kazan, 4 yaşında New York’a göç etti. Ancak ata memleketi ile bağını koparmayan Elia Kazan, sonraki yıllarda bölgeyi birçok kez ziyaret etti. Öte yandan ABD’li televizyon yıldızı Kim Kardashian’ın babası ünlü avukat Robert Kardashian’ın babaannesinin de Germirli Türk olduğu, Sivaslı bir Ermeni ile evlendikten sonra Los Angeles’a göç ettiği belirtildi.
‘KARDEŞÇE YAŞAMIŞLAR’
Geçmişte Ermenilerle birlikte 3 medeniyete ev sahipliği yapan hala Ermeni kiliselerinin bulunduğu 12 bin nüfuslu Germir Mahallesi sakinleri, ABD Başkanı Biden’in sözde ‘soykırım’ açıklamasına tepki gösterdi. Mahalle Muhtarı Ali Kapısız, soykırım iddiasına tepki göstererek, “ABD’nin tarihini ve geçmişini bilmeyerek bu tür soykırım iddiasını desteklemesini esefle kınıyorum. Atalarımızdan duyduğumuz kadarıyla Ermeni, Rum ve Türkler burada bir arada kardeşçe yaşadılar. Germir’de 1’i kaya olmak üzere 4 kilise, 2 tarihi camimiz var. Burada herhangi bir kötülük olmadan geçmiş yıllarda kardeşçe yaşamışlar. Ermeniler o dönemde ramazan ayında çocuklarına ‘Müslümanlar oruç tutuyor’ diye ekmek ve meyve dahi vermemişler. Gayet uyum içerisinde bir yaşam sürülmüş. Birbirleri ile kız alıp, oğlan verip dünür olmuşlar. Ermenilerin Germir’den ayrılıkları 1920’li yıllara dayanır. O zaman Germir halkı, üzülerek giden Ermeni halkına ‘gitmeyin’ dedi” ifadelerini kullandı.
‘ÖYLE OLSA ELİA KAZAN BURAYA GELİR MİYDİ?’
Amerikalı Eli Kazan’ın 4 yaşına kadar Germir’de yaşadığını belirten Kapısız, “ABD’li olarak bilinen aslında Germirli ünlü film yönetmeni Elia Kazan buralıdır. Belirli dönemlerde buraya gelir, ziyaret ederdi. Mahalle sokaklarında yürürdü. Germir halkı da sıcak karşılardı. Böyle bir soykırım olmuş olsa Elia Kazan o rahatlıkla buraya gelebilir miydi? Kim Kardashian’ın ebesinin Germirli olduğu biliniyor. Köyümüze zaman zaman Ermeni misafirlerimiz ataları için geliyorlar. Böyle bir soykırım olmuş olsa bu insanlar ata topraklarına nasıl gelsinler? Ben Amerika’yı kınıyorum” diye konuştu.
‘BİZ ERMENİLERLE KARDEŞÇE YAŞADIK’
Germir’de yaşayan İrfan Akbulut ise, “Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla burada ‘soykırım’ diye bir şey yaşanmamış. Olsa duyar, bilirdik. Başka yerlerde olduğunu da duymadık. Biz Ermenilerle kardeşçe yaşadık. Benim babaannem Ermeni kadının evinde çalıştı. Babam ‘O kadının ekmeği ile büyüdük’ derdi. Çok samimi bir hayat vardı. Soykırım yapmadık. Bizim 200 bin Çanakkale şehidimiz var. Onların canına kim kıydı? Onlara ne diyecekler?” diye konuştu. Germirli Niyazi Ataoğlu da, “Atalarımız Ermenilerle kardeş gibi yaşamışlar. Buranın bir kısmı Ermeni, Rum ve Türk mahallesidir. Tatlı muhabbetleri olmuş. ABD’li yönetmeni Elia Kazan Germirlidir. Kendisi buraya gelmiştir. Atalarımızın Ermenilerle hiçbir kavgası olmamıştır” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
————————
-Germir’in havadan görüntüsü
-Mahalle aralarından görüntü
-Mahalle muhtarı Ali Kapısız ile röportaj
Mahalle sakinleri ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera:Olcay DÜZGÜN-Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,(DHA)
==============================================================
4) BAHARIN GELMESİYLE YÖRÜKLERİN GÖÇÜ BAŞLADI
MERSİN’de Bahşişli Yörükleri, baharın gelmesiyle Karaman’ın Ermenek ilçesinin Barcın Yaylası’na göç yoluna çıktı. Gülnar ilçesinde konaklayan göçerler, Mayıs ayı ortasında Ermenek’e varmayı hedefliyor.
Bahar aylarının gelmesi ve havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte yörükleri göç telaşı sardı. Kış aylarını Gülnar, Silifke, Aydıncık ve Bozyazı ilçelerinin sahil kesiminde geçiren Bahşişli Yörükleri, baharın gelmesiyle Karaman’ın Ermenek ilçesinin Barcın Yaylası’na göç yoluna çıktı. Kış mevsimini Silifke’nin Gökbelen Yaylası’nda geçiren Bahşişli yörüklerinden Yıldız ailesi, bin kadar küçükbaş hayvanıyla 20 gün sürecek 250 kilometrelik göçe başladı. Gülnar ilçesinde konaklayan göçerler, Mayıs ayı ortasında Ermenek’e varmayı hedefliyor.
YAZI GEÇİRECEKLER
Göç yoluna çıkan Mustafa Yıldız (70), “Gökbelen Yaylas’ndan yola çıktık, 20 gün sonra Ermenek Barcın Yaylası’na varmayı hedefliyoruz. Günde ortalama 15 kilometre yol yapıyoruz. Eskiden göçümüz 45 gün sürerdi ancak arazilerin çiftçiler tarafından ekilmesi ile yoldan gitmek zorundayız. Bu göç ettiğimiz gün sayısını düşürdü ancak yoldan gittiğimiz için araçlar tarafından sıkıştırılıyoruz. Rahat bir göç olmuyor eskisi gibi. Barcın’da 6 ay kalıp yaz mevsimini geçireceğiz. Ardından tekrar dönüş yapacağız” dedi.
Görüntü Dökümü
————————
-Göçten drone görüntüleri
-Mustafa Yıldız ile röp.
-Yörüklerin molası
Haber-Kamera: Mustafa GÜMÜŞ/ GÜLNAR/(MERSİN), (DHA)
==============================================================
5) 5 KITADA 5 DAĞA TIRMANAN GÖRME ENGELLİ DAĞCI, PANDEMİDE İDMANLARINI PARKTA YAPIYOR
BURSA’da, 5 kıtada 5 farklı dağa tırmanıp, 5 maraton koşan görme engelli sporcu Necdet Turhan (64), pandemi nedeniyle tırmanışlarına ara verdi. Bu süreçte evinin yakınındaki parkta idmanlarını sürdüren Turhan, “Pandeminin son bulmasıyla çok özlediğim dağlara geri döneceğim” dedi.
Necdet Turhan, 41 yıl önce geçirdiği rahatsızlık nedeniyle görme yetisini kaybetti. Tüm zorluklara rağmen yaşama tutunan Turhan, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. Eğitimine devam eden Turhan dağcılık sporuna merak sardı ve 1989 yılında üniversitenin dağcılık topluluğuna kayıt yaptırıp tırmanışlara başladı. Çift baton kullanan Turhan, önünde tırmanış yapan kişinin elindeki zil sesine doğru ilerleyerek, tırmanışlarını gerçekleştirdi.
ODTÜ’den 27 yıl önce mezun olan Turhan, profesyonel dağcılık kariyerine de bu dönemde adım attı. 2002 yılında başladığı ‘5 kıta, 5 maraton, 5 zirve’ projesini 2017 yılında tamamlandı. Turhan bu dönemde New York, Atina Klasik, Japonya Körler, Sydney Maratonu ve Mısır Luxor maratonlarında koşarken; Ağrı, Klimenjero, Month Blanc, Avusturya Nock Spitze, Colorado Sherman ve Avustralya Kosciuszko dağlarına tırmandı.
PANDEMİ NEDENİYLE ARA VERDİ
Necdet Turhan, pandemide spor salonlarının kapalı olması nedeniyle, bu süreçte evinin yakınındaki parkta idmanlarını yapmaya başladı. Pandemi sonrası dağ tırmanışlarına devam etmek istediğini belirten Turhan, formunu kaybetmemek için çalışmalarına devam ettiğini söyledi.
“ÇOK FAZLA DAĞA TIRMANDIM”
Dağcılığa başlama sürecini anlatan Necdet Turhan, “Spor dağcılık olunca bir engelli için zor bir karardı. Ben bu kararı üniversite yıllarında ODTÜ’de verdim. Dağlara, doğaya olan tutkum sebebiyle ODTÜ Dağcılık koluna gittim ve öykü orada başladı. görme engelli olduğum için ilk yıl bazı sorunlarla karşılaştım. Dağda nasıl yürüyeceğimi bilemiyordum. Arkadaşlarım da riske girmemi istemiyorlardı. Daha sonra sorunları çözdük ve iki baton kullanarak, çan sesini takip etme şeklinde dağda yürüme tekniğim ortaya çıktı. İlk kez 1993 yılında Beydağları geçişini gerçekleştirdim. Daha sonra aşama aşama dağcılık eğitimlerimi aldım. Süreç oradan başladı. Türkiye’de çok fazla dağa tırmandım. Ağrı Dağı, Uludağ, Erciyes gibi. Yurt dışındaki dağlara da tırmanış gerçekleştirdim” dedi.
‘5 KITADA 5 MARATON KOŞTU’
2000 yılından itibaren maratonlara katılmaya başladığını belirten Turhan, “ODTÜ’de oluşan spor alt yapısının ardında 2002 yılında New York maratonuna gittim. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu beni New York maratonuna gönderdi. Böylece Türkiye’yi yurt dışında temsil eden ilk görme engelli atlet oldum. Dönüşte 5 kıtada 5 maraton 5 zirve projemi planladım. İlk olarak 2002’den 2007’ye kadar her yıl bir tanesi olmak üzere 5 kıtada 5 maraton koştum. Sonrasında Ağrı Dağı’na tırmanış gerçekleştirdim. Projeyi 2017 yılında Avusturalya’da tamamladım. Buradaki tırmanışım Amerika’daki vakıf nitelikli bir dernek tarafından desteklendi. Onların desteğiyle Türkiye’deki görme engelliler yararına eğitim projesi haline getirildi. Bu eğitim projesinden desteklenen hala görme engelli bireyler var. Bu da bana büyük bir mutluluk veriyor” diye konuştu.
‘İDMAN İÇİN PARKTA ÇALIŞIYORUM’
Pandeminin spor yaşamını olumsuz etkilediğini belirten Turhan, “Gerçekleştirdiğim antrenmanları iptal etmek zorunda kaldım. Uludağ’ın eteklerinde daha çok koşuyordum. Bunları iptal ettim. Kapalı spor salonlarında kuvvet antrenmanları yapıyordum. Bunları da iptal ettim. Şimdi açık havada parklarda spor yapıyorum. Pandemi kurallarına dikkat ederek boş zamanlarda buraya gelerek çalışmalarımı burada yapıyorum. Doğal olarak pandemiyle birlikte, spor çalışmalarım ve dağcılık anlamında hayatımda bir aralık oluştu. Fakat ben her şeye karşı beden ve fizik olarak sağlıklı olma çabası içerisindeyim. Bu sebepten dolayı evimin yakınındaki bu parka geliyorum. Yeşil alanlarda, açık havada çalışmaya gayret ediyorum. Herkesin açık havada egzersiz yapmasını tavsiye ederim. Pandemi ortadan kalktıktan sonra yeniden dağlara dönmenin, küresel projelerimi gerçekleştirmenin umudunu yaşıyorum. Tüm bu süreçler için hem benim hem de diğer engelli sporcu arkadaşların desteklenmesi gerekiyor” dedi.
Görüntü Dökümü
————————
-Spor parkından detaylar
-Necdet Turhan’ın spor yapmasından detaylar
-Necdet Turhan’ın Uludağ’da yürüyüşü arşiv görüntüleri
Haber: Muammer İRTEM -Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)
==============================================================
6) AĞAÇLARA ‘HOROZ ŞEKERİ’ ASIP, ÇOCUKLARI SEVİNDİRDİLER
ERZURUM merkez Aziziye Belediyesi, çocuklara, parktaki ağaçlara ‘horoz şekeri’ asarak sürpriz yaptı. Çocuklar için ağaçların dallarına görevlilerle birlikte horoz şekeri asan Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, “23 Nisan’da koltuğumu devrettiğim 11 yaşındaki Esat Sirkecioğlu, üç günlük sokağa çıkma kısıtlamasının ardından çocuklar için bir sürpriz yapmamızı istedi. Biz de parktaki ağaçları horoz şekeri ile süsledik. Ayrıca çocuklara boyama kitapları da dağıttık” dedi.
Aziziye Belediyesi, koronavirüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlaması dolayısıyla 23 Nisan’ı evlerinde kutlayan çocuklara, parktaki ağaçlara ‘horoz şekeri’ asarak sürpriz yaptı. Ailelerin de ilgi gösterdiği organizasyonda üzerinde ’23 Nisan Kutlu Olsun’ yazılı horoz şekerlerini toplayan çocuklar büyük mutluluk yaşadı. Başkan Orhan, 23 Nisan’da koltuğunu devrettiği Esat Sirkecioğlu’nun talimatını yerine getirdiklerini belirterek, “Minik Başkan, üç günlük sokağa çıkma kısıtlamasının ardından çocuklar için bir sürpriz yapılması yönünde talimat verdi. Biz de ilçemizdeki tüm parktaki ağaçları horoz şekeri ile süsledik. Çocuklar ağaç dallarına asılan ve oyun gruplarına bırakılan horoz şekerlerine büyük ilgi gösterdi” diye konuştu.
Başkan Orhan’a hem horoz şekerleri hem de kitaplar için teşekkür eden Yasin İnce (8), “Oyun oynamak için parka geldiğimizde ağaçlarda horoz şekerlerinin olduğunu görünce şaşırdık. Bunların bizim için olduğunu öğrenince büyük bir sevinç yaşadık. Oruç olan horoz şekerlerini evine götürdü olmayan ise büyük bir iştahla yedi” dedi.
Görüntü Dökümü
————————
-Belediye başkanının koltuğunu küçük çocuğa devretmesi
-Küçük belediye başkanının personeline talimatları
-Görevlilerin kutulardan şeker alması ve parklardaki ağaçlara asmalarından detaylar
-Belediye başkanının ağaca horoz şekeri asması
-Ağaçlarda asılı horoz şekerlerinden detaylar
-Parkta oynayan çocukların şeker asılı ağaçlara koşması
-Çocukların şekerleri alarak yürümesi
-Çocukların şeker yemesi
-Çocukların belediye başkanı ile fotoğraf çekilmesi
-Bir kız çocuğunun belediye başkanına bayrak şiirini okuması
-Başkanın şiir okuyan çocukla çak yaparak şeker vermesi
-Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan’ın konuşması
-Küçük bir kız çocuğunun ablasının elinden tutarak parka gitmesi
Haber- Kamera: Oktay POLAT / ERZURUM, (DHA)
==============================================================
