Prof. Dr. Aydın: Kafe ve restoranlar bulaş için güzel ortamlar
KARADENİZ Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, kafe ve restoranların açık olması ve kalabalıkların oluşmasının virüsün bulaşması için güzel ortamlar olduğunu söyledi. Prof. Dr. Faruk Aydın, “HES kodu, semptomatik bir hastalık geçirmeyip, hastaneye başvuru yapılmadığı ve herhangi bir testin size yapılmadığı anlamına gelmektedir. Oysa ‘süper bulaştırıcılar’ dediğimiz insanlar zaten asemptomatikler ve virüsü taşıdıkları halde kendileri hasta olmuyor ve virüsü her yere taşıyor. HES kodu ile bunları ayıramayacağımıza göre, bununla yapacağımız ayırım yeterli bir destek vermeyecektir” dedi.
Koronavirüs risk haritasında ‘çok yüksek riskli’ iller arasında ‘kırmızı’ renkle yer alan Trabzon’da yeme içme hizmeti sunan mekanlar uzun bir sürenin ardından yeniden faaliyete geçti. Sadece paket servis hizmeti veren mekanlar, Hayat Eve Sığar (HES) kodu sorgulaması yaparak yüzde elli kapasiteyle müşteri kabul etmeye başladı. Ancak uzmanlar alınan tedbirleri ve HES kodu sorgulamasının yetersiz kalacağını savundu.
KTÜ Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, son yayınlanan haritada Türkiye’de mavi kategoride yalnızca Şırnak ilinin kaldığını söyleyerek, Türkiye’nin büyük kısmının ‘çok yüksek riskli’ kategorisine geçtiğini söyledi. Pandemiyi önlemek adına uygulanan tedbirlerin yetersiz kaldığını belirten Prof. Dr. Aydın, “Alınan kısıtlamaların bu salgını durdurmaya zayıf kalacağını düşünüyorum. Çünkü virüs bizden daha becerikli ve artık daha kolay bulaşıyor. Aldığımız bu önlemler virüsün daha fazla yayılabilmesine neden olabilecek altyapıya sahip olduğunu da gösteriyor. Kafe ve restoranların açık olması ve kalabalıkların oluşması virüsün bulaşması için güzel ortamlar. O nedenle güncel olarak virüs yayılımının yani vaka pozitifliğinin gün gün hatta saat saat olarak izlenmesi, durum kötüye gidiyorsa yeni kısıtlamalar gelmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
‘HES KODUNU BAZI YERLER DENETLEMİYOR’
Yüzde 50 kapasiteyle yeniden hizmet vermeye başlayan kafe-restoran gibi mekanların virüsü bulaştırmak için uygun ortamlar olduğuna değinen Prof. Dr. Aydın, “Kafe ve restoranlarda HES kodu ile girme zorunluluğu var ancak bazı yerlerde bunun denetlenmediğini duyduk. Ayrıca yeterli bir önlem olmadığını da söylemek istiyorum. HES kodu, semptomatik bir hastalık geçirmeyip, hastaneye başvuru yapılmadığı ve herhangi bir testin size yapılmadığı anlamına gelmektedir. Oysa ‘süper bulaştırıcılar’ dediğimiz insanlar zaten asemptomatikler ve virüsü taşıdıkları halde kendileri hasta olmuyor ve virüsü her yere taşıyor. HES kodu ile bunları ayıramayacağımıza göre, bununla yapacağımız ayırım yeterli bir destek vermeyecektir. Karadeniz bölgesinde yüksek olan sayıların artık ülkede de buraya ulaşmış olması nedeniyle alınan önlemlerin virüsün önüne geçebilecek yeterli güce sahip olmadığını düşünüyorum. O nedenle gün gün saat saat sayıları izlemek ve gerekirse akut kararlar alıp virüsün önüne geçebilmek lazım” diye konuştu.
‘COVİD19’DAN İKİ KUZENİMİ KAYBETTİM’
Covid-19 nedeniyle Türkiye’de 32 bine yakın kişinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Prof. Dr. Aydın, “Bunların içinde maalesef benim de 2 kuzenim var. Birini 6 gün önce kaybetmiştim. Diğer kuzenimin defin işlemini geçtiğimiz pazar günü yaptık. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu ölümlerin kime, ne zaman ve nasıl geleceğini bilmiyoruz. O nedenle önlemlerin alınması ve kurallara uyulmasını istiyoruz. Daha fazla ölümler olmadan, daha fazla eve ateş düşmeden pandemiyle mücadeleyi yüksek bir oranla başarmamız gerekiyor” dedi.
‘MEKANLAR GECE 11’E KADAR AÇIK OLSUN’
Kent sakini Metin Uzun, “Kafeterya ve restoranların yüzde 50 olarak açılması güzel oldu, tamamen açmadılar. Bana göre, yüzde 50 olsun ve gece saat 11’e kadar açık olsun. Akşam 7 olunca kapatıyorlar” dedi. Uzun, “Yaz mevsiminde Bodrum’daydım ve orada mekanların yüzde 100’ü açıktı. Muğla, İzmir, Alaçatı’dan o kadar da çok hastalık çıkmadı. Çok da turist vardı. Burada mekanda 20 masa varsa, 10 tanesi çalışsın, 10 tanesi boş kalsın. Ramazan ayında düşer ama sonrasında mekanların yüzde 100 açılması lazım. Açılmazsa perişan olurlar. Avrupa da böyle, sadece Türkiye değil” diye konuştu.
‘HES KODUNDAN BULUNMAMAK İÇİN İNTERNETİ KAPATIYORLAR’
Sema Ölmez ise, “Özledik ama evde kalmamız bence daha iyiydi. İşverenler için iyi oldu aslında. Hiç kimse iş yapamıyordu, sadece paket servisle çalışıyorlardı ama bence bizim için iyi olmadı. Trabzon zaten riskli bölgede. Ramazan ayında zaten kapatacaklar. 15 günlüğüne açıyorlar ama bu virüs yine yayılacak, sonra yine kapatacaklar” ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Prof. Dr. Faruk Aydın röportajı
– Vatandaş röportajları
– Restoranlardan görüntüler
– Detaylar
– Covid-19 test laboratuvarı
Haber-Kamera:Selay SAYKAL/TRABZON(DHA),
============================
‘Ramazan’da vatandaş zamsız et yiyecek’
TÜRKİYE Kasaplar Federasyonu Başkanvekili Osman Yardımcı, 2021 Ocak ayı itibariyle et ve tavuğa 3 TL fiyat artışı yapıldığını belirterek, Ramazan ayında vatandaşın zamsız et yiyeceğini açıkladı. Et fiyatlarındaki son durumu aktaran Yardımcı, kıymanın 60 TL, kuşbaşının 65 TL, tavuğun 15 TL’den satıldığını söyledi.
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanvekili ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, 2020 yılında ete zam yapılmadığını hatırlatarak, 2021 yılı ocak ayı itibariyle ete ve tavuğa 3 TL zam yapıldığını anlattı. Yardımcı, 2021 yılı itibari ile kıymanın kilosunun 60 TL, kuşbaşı 65 TL, antrikot 85 TL, bonfile 100 TL, konturfile 80 TL, kuzu but 75 TL, kuzu pirzola 110 TL, kuzu kol 70 TL, tavuk 15 TL, kanat 32 TL, but baget 20 TL, but incik ve kelebeğin kilosunun 24 TL’den satıldığını açıkladı. Ramazan ayında ete zam yapılmayacağını vurgulayan Yardımcı, tavuğa da zam yapılmaması için birtakım görüşmeler yapacaklarını aktardı.
SENE BAŞINDA 3 TL’LİK ARTIŞ OLDU
Etin temel gıda maddesi olduğunu belirten Osman Yardımcı, birçok ürüne yüzde 100 zam yapıldığını, ete sene başında yapılan 3 TL’lik artışın çok olmadığını vurguladı. Geçen sene Ramazan ayında ete zam yapmadıklarını hatırlatan Yardımcı, “İnşallah bu sene Ramazan ayında zam yapmayı düşünmüyoruz. Anormal bir artış olmadığı müddetçe bu sene vatandaşa zam yapmadan et yedireceğiz. Kıyma geçen sene 57 TL’ydi, bu sene 60 TL yaptık. Geçen sene 62 TL olan kuşbaşı bu sene 65 TL oldu” dedi.
EN ÇOK KIYMA TERCİH EDİLİYOR
Yüzde 60 oranında kıyma, yüzde 20 oranında kuşbaşı, yüzde 10 ise değerli etlerin satıldığını aktaran Yardımcı, vatandaşın en çok kıymayı tercih ettiğini anlattı. Yardımcı, “Kıymayla 2-3 tür yemek yapılabiliyor. 1 kilo alınan kıymayı 4’e böldürüyorlar. Ama bonfile veya bifteği aldığı zaman bir öğünde tüketiyor” diye konuştu.
FIRSATÇILARA GEÇİT YOK
Tavuğun bu sene itibariyle 15 TL’den satıldığını belirten Osman Yardımcı, “Tavuk fiyatlarında artış var. Bunu tavukçularla görüşeceğiz. Ramazan’da eğer artış olursa gereken yerlere tavuk fiyatlarının durdurulması için müracaatta bulunacağız. Çünkü fakir fukaranın yediği bir tavuk var. Eğer böyle durmadan zam yapılırsa biz kendi 1 TL olan karımızı da etmeyiz. Biz et fiyatlarını düşük tutuyorsak tavukçular da buna fırsat vermemeli. Tüm fiyatları çıkaracağım ve tavuk firmalarıyla görüşeceğim, gerekirse Ticaret Bakanlığı’na kadar dilekçe vereceğim” dedi.
‘ESKİDEN 3-4 KASA KANAT SATARDIK’
Yardımcı, “15 TL tavuk pahalı değil. Çoğu kişi şu an kanat almıyor. Çünkü piknik alanları kapalı. Bugün kanat ile tavuğu baz aldığınızda kanat pahalı. Kanat 32 TL pahalı ama onu da alan pek yok. Onu da eskiden 3-4 kasa satardık. Piknikler kapandığı için kanat satılmıyor. Önemli olan bütün tavuk. Yaptıkları zammın karşısına geçeceğiz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
– Osman Yardımcı’nın etleri kesip doğraması
– Etlerden detaylar
– RÖP: Osman Yardımcı ile röportaj
HABER-KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)-
========================
Adana’da günlerdir kayıp olarak aranan Şahap Örcün’ün cesedi, baraj gölünde bulundu
ADANA’da borçları nedeniyle intihar etmek için Çatalan Köprüsü’nden atladığı öne sürülen Şahap Örcün’ün (53) Seyhan Baraj Gölü’nde elleri bağlı cansız bedeni bulundu. Olayla ilgili ‘İntihara teşvik’ suçlamasıyla gözaltına alınıp, ifadesinin ardından serbest bırakılan arkadaşı Mehmet Ali Tunç, olay günü Örcün’ün kendisini köprüye çağırdığını, gittiğinde onu elleri bağlı olarak gördüğünü ve intihardan vazgeçirmeye çalıştığını söylemişti.
Olay, 26 Şubat günü saat 19.30 sıralarında merkez Çukurova ilçesi Kurttepe Mahallesi’nde meydana geldi. Mehmet Ali Tunç, polisi arayıp, kendisi gibi eşinden ayrılan arkadaşı Şahap Örcün’ün Çatalan Köprüsü’nden Seyhan Baraj Gölü’ne atladığını söyledi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kıyıdan, su yüzeyinden ve su altından yapılan aramalardan sonuç alınamadı. Polisin ifadesine başvurduğu Mehmet Ali Tunç, alacaklarının sürekli aradığı için Şahap Örcün’ün intihara kalkıştığını söyledi. Yanından ayrılan Örcün’ün Çatalan Köprüsü’ne gittiğini, kendisini de yanına çağırdığını, gittiğinde ellerini kördüğüm bağladığını belirtti. Tunç, intihardan vazgeçirmek istediği Şahap Örcün’ün ‘Hakkını helal et’ dedikten sonra kendisini göle attığını öne sürdü. Örcün’ün ailesinin şikayeti üzerine ‘intihara teşvik’ suçundan gözaltına alınan Tunç, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.
YAŞADIĞINI ÖNE SÜRDÜ
Arkadaşının alacaklılarından kurtulmak için intihara kalkıştığını, ancak ölmediğini düşündüğünü söyleyen Tunç, “Ben yaşadığını düşünüyorum. Yoksa şimdiye kadar bulunurdu. Bir arkadaşının yanında kaldığını ve saklandığını düşünüyorumö ifadelerini kullanmıştı.
CESEDİ BULUNDU
Şahap Örcün kayıp olarak aranırken, bu sabah Seyhan Baraj Gölü’nde bir ceset bulundu. Bölgedeki bir restoranın çalışanı, Çatalan Köprüsü’nün ayaklarının yakınında ceset olduğunu görünce polise haber verdi. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Dalgıçlar tarafından ceset, kıyıya çıkardı. Yapılan incelemed, cesedin, Şahap Örcün’e aiü olduğu belirlendi.
ELİ BAĞLI ŞEKİLDE ÇIKARTILDI
Arkadaşı Mehmet Ali Tunç’un kendi ellerini kördüğüm bağlayarak suya atladığını öne sürdüğü Şahap Örcün’ün cesedinde inceleme yapıldı. Elleri bağlı olarak sudan çıkartıldığı belirtilen Şahap Örcün’ün cansız bedeni, incelemenin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
Görüntü Dökümü
———————–
– Polis ekiplerinden görüntüler
– Su altı polisinden görüntüler
– Polis teknesinin gölde gezmesi
– Çatalan Köprüsü’nden görüntüler
– Cesedin görüntüsü
– Cenaze aracının gelişi
Haber: Anıl ATAR – Kamera: ADANA, (DHA)
=====================
Dont Mahallesi’nin künk minaresi
MUĞLA’nın Seydikemer ilçesine bağlı, ismiyle dikkat çeken Dont Mahallesi’nde özel mülkiyetteki mescidin, genellikle su iletim hatlarında, atık su iletiminde kullanılan künklerle yapılan minaresi dikkat çekiyor.
Seydikemer ilçesine bağlı, Fethiye-Antalya karayolunun 60 ve 65’inci kilometreleri arasında yer alan ve tatil için Fethiye-Kaş bölgelerine gidenlerin gördükleri tabela karşısında büyük şaşkınlık yaşadığı Dont Mahallesi’nde, hemen yol kenarında özel bir mülkiyete ait mescidin minaresi de şaşırtıyor. Büyükşehir Yasası sonrası köyden mahalleye dönüşen Dont Mahallesi’nde, karayolu kenarında yaklaşık 10 gün önce Üzeyir Güçlü tarafından satın alınan 2 dönümlük arazide, lokanta ve bir mescit bulunuyor. Mescide ait minare ise su iletim hatlarında, özellikle atık su iletiminde kullanılan künk veya büz olarak da adlandırılan betondan yapılmış su borularından oluşuyor.
ÖZEL MÜLKİYETTE MESCİT
İçinde lokanta ve mescit bulunan araziyi yaklaşık 10 gün önce satın aldığını belirten Üzeyir Güçlü, minarenin yapımında büz kullanıldığını belirterek, “20-25 yıl önce yapılmış galiba. İçme suyu için kullanılan büzlerden yapılmış. İçerisi mescit olarak kullanılıyor yıllardır. Köylüleri çağırıyorlar, hoca bulunuyor parasıyla ve namaz kıldırıyor” dedi.
İLK SAHİBİ YAPTIRMIŞ
Bu minareyi mekanın ilk sahibinin yaptırdığını anlatan Güçlü, “Burada namaz kılınsın, bu bölgedeki kişiler mağdur olmasın diye hayır için yaptırıyor. Benim bildiğim 25 yıl olmuştur. Biz de bu saatten sonra değerlendireceğiz, elimizden gelen bir imkan varsa hayra vesile olabileceksek, güzel yeni bir minare yapılabilir. Mülkiyet bizim, isteriz ve niye olmasın, yeni bir minare yapabiliriz” diye konuştu.
DONT TABELASINI GÖREN ŞAŞIRIYOR
Dont Mahallesi’ndeki ilginç minareyle ilgili muhtar vekili Ramazan İlik, buranın özel mülkiyette bir mescit olduğunu, köy içinde ise iki camileri bulunduğunu kaydetti. Mescidi daha önceki lokantacının yaptırdığını, ama zamanını bilmediğini söyleyen İlik, “Şimdi yeni alan arkadaşımız düzeltir mi bilmiyorum” dedi.
Mahalle hakkında da bilgi veren İlik, çok eski yıllarda ismi Dont iken, sonradan Esenköy olarak değiştirildiği ve yeniden Dont ismini aldığını kaydetti. Nüfusun 450-500 civarında olduğunu belirten İlik, “Meşhur testimiz var köyümüze özgü, buzdolapları yokken eskiden vatandaş suyunu testisine koyup içermiş. Köyümüz güzel ve Dont tabelasını görenler şaşırıyor. Fotoğraf çekmek için duruyorlar” dedi.
DİNİ VE MANEVİ KÜLTÜRE AYKIRI
Uluslararası Strateji Kalkındırma Araştırma Derneği (USKAD) Başkanı da olan mimar Cemil Karabayram, bu minarenin bu şekilde yapılmasının dini ve manevi kültüre aykırı olduğunu belirterek, “Ancak burası özel mülkiyet ve kamu eliyle yapılmadığı belli, geçmiş yıllarda yapılmış. Yeni bir şahsın da mülkiyetine geçmiş. Tabi geçmişte yapılan bu mimari kütleleri bizim mimari ve manevi yapılarımıza aykırı. Çünkü bu tür minareleri, kimlikli yapıları inşa ederken bunların kültürüne çok dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.
Minarenin yeniden yapımıyla ilgili dernek olarak her zaman desteğe hazır olduklarını da belirten Karabayram, “Hem proje hem de manevi ve maddi boyutta destek sağlamaya çalışırız. Kesinlikle bu tür minareler yapılırken, özellikle şahıs mülkiyetinde Diyanet İşleri’nin bu konuda gerekli tebliğleri var ve bunlarla ilgili proje ölçekleri var, bunların dışına çıkılmaması gerekir. İnşallah en kısa zamanda da bu mimari kütleyi kaldırırlar” diye konuştu.
200 asırlık geçmişi olan mahallenin adı yaklaşık 25 yıl önce Esenköy olarak değiştirildiği, 5 Şubat 2015 tarihli Seydikemer Belediye Meclisi kararıyla mahalleye yeniden Dont adı verildiği belirtildi. Mahallede az sayıda da olsa yabancı yerleşim de bulunuyor. Dont tabelası Fethiye-Kaş taraflarına giden tatilcilerin büyük ilgisini çekiyor. Dont tabelasıyla çekilen fotoğraflar sosyal medyada paylaşılıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
—————
– Köy tabelasından görüntü
– Mescidin ve lokantanın görüntüsü
– Mescit minareden görüntü
– Büz den yapılmış minarenin yakın görüntüsü
– Mescit içinden görüntü
– RÖP 1: Üzeyir Güçlü
– RÖP 2: Ramazan İlik
– RÖP 3: Cemil Karabayram
– Detaylar
HABER: Mehmet ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/SEYDİKEMER,(Muğla),(DHA)
