Reklam Alanı
Reklam Alanı

HABEROLDUK YURT BÜLTENİ – 2

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

SANDIKLI’DA 2 KATLI TARİHİ AHŞAP KONAK ALEV ALEV YANDI

AFYONKARAHİSAR’ın Sandıklı ilçesinde, müftülüğe bağlı Aile ve Din Hizmetler Merkezi olarak kullanılan 2 katlı tarihi ahşap konak alev alev yandı.

Yangın gece geç saatlerde Hisar Mahallesinde bulunan 2 katlı tarihi ahşap konakta meydana geldi. Nedeni bilinmeyen yangını fark eden çevredekilerin haber vermesi üzerine adrese çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin 1 saatlik çalışmasının ardından yangın söndürülürken, tarihi konak kullanılamaz hale geldi. 
Geçen aylarda Sandıklı Belediyesi tarafından restore edilen 2 katlı tarihi ahşap konak, devir işlemlerinin ardından Sandıklı Müftülüğü Aile ve Din Hizmetler Merkezi olarak kullanılmaktaydı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Yangın esnasında itfaiyenin müdahalesi ve alev alev yanan konaktan görüntüler

HABER-KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),(DHA)

Reklam Alanı

=====================

BOLU DAĞI’NDA SİS VE YAĞMUR

BOLU Dağı’nın D-100 yolu geçişinde sis ve yağmur etkili olurken, görüş mesafesi 20 metreye kadar düştü.
Bolu Dağı’nın D-100 yolu geçişinde sis ve hafif şekilde yağmur yağışı etkili oldu. Yağmur ve sis nedeniyle bölgede ulaşım yavaşladı. Sis nedeniyle görüş mesafesi yer yer 20 metreye kadar düştü. Sis özellikle Bolu Dağı’nın Bakacak, Seymenler ve Karanlıkdere mevkiilerinde etkili oldu. Yol kenarlarındaki sis ışıkları yakılarak, görüş mesafesi artırılmaya çalışıldı. Sürücüler, sis nedeniyle araçlarıyla düşük hızda ilerledi. Öğle saatlerinde sisin etkisini kaybetmesi bekleniyor.

Görüntü dökümü
-Yoldan görüntüler
-Araç geçişleri
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)

===============================

BEBEĞİYLE YÜRÜYEN KADININ TELEFONUNUN ÇALINMASI KAMERADA
 
VAN’da, bebek arabasındaki çocuğuyla sokakta yürüyen kadının cep telefonunun çalınma anı, güvenlik kamerasına yansıdı. Şüpheli, polisin takibi sonucu yakalandı.
Olay, dün kent merkezinde meydana geldi. Sokakta çocuğunun oturduğu bebek arabasıyla yürüyen kadını takibe alan şüpheli, bir süre sonra cebinden cep telefonunu çalarak, kaçtı. Bu anlar, saniye saniye güvenlik kamerasına yansırken, Van polisi, şüpheliyi yakalamak için harekete geçti. Detaylı kamera incelemesi sonrası kimliği tespit edilen şüpheliyi polisler, cep telefonu ile birlikte yakalayarak, gözaltına aldı. Telefon ise sahibine teslim edildi. İsmi açıklanmayan hırsızlık şüphelisinin ağustos ayında da kapkaç yöntemiyle 4 bin 800 lira çaldığı belirlendi.

Görüntü dökümü
-Hırsızlık anının kameralara yansıması
Orhan AŞAN/ VAN, (DHA)-

===================================

Tandırda yanan kadın: Ekmek pişirmek değil köye adım bile atmam 

ERZİNCAN’da, ekmek pişirirken tandıra düşen ve Erzurum Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi’nde tedavi gören Melek Akar (60), “Ekmeği çıkarırken tandıra düştüm. Bırakın ekmek pişirmeyi, o köye bir daha adım bile atmam” dedi.

Tercan ilçesi Tepebaşı köyünde, 4 çocuk annesi Melek Akar, ailesinin haftalık ihtiyacı olan ekmeği pişirmek için tandırı yaktı. Gün boyu çalışan Akar, son ekmekleri çıkarırken dengesini kaybedip, tandıra düştü. Alevlerin kor olduğu tandırdan kendi kendine çıkabilen Akar, komşuları tarafından Tercan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Elleri, başı ve saçları yanan Akar, buradaki ilk müdahalenin ardından Erzurum Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’ne sevk edildi.

Melek Akar, yaşadıklarını anlatarak, “Evde kimse yoktu, tektim, ekmek pişirdim. Pişirdiklerimi götürdüm, son ekmeği yaparken farkında bile olmadım, dengemi kaybettim, tandırın içine düştüm. Tandırdan çıkabilmek için çok mücadele ettim. Kendi imkanlarımla çıkmayı başardım. Duyanlar tandırdan çıkabilmiş olmama çok şaşırdı. 40 seneden fazladır ekmek pişiriyorum. Yani acemi değilim ki. Diyeyim ‘Ben acemiydim, onun için düştüm’. Bacağım ağrıyordu. Kendimi tutamadım, ekmeği çıkarana kadar tandıra düştüm. Bundan sonra bırakın ekmek pişirmeyi daha o köye adım bile atmam. Ne gideyim ne de göreyim, vallahi çok üzülüyorum” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Melek Akar’ın hastane odasından görüntü
-Melek Akar’ın yanan kollarının görüntüsü
-Hastane görevlisinin serum takması
-Melek Akar’la röp

Haber-Kamera: Oktay POLAT / ERZURUM, (DHA)

===============

AKTAŞ SINIR KAPISI’NDA TİCARET HACMİ YÜZDE 100 BÜYÜDÜ
 
TÜRKİYE’nin 3 büyük kapısından biri olan, Ardahan’ın Çıldır ilçesindeki Aktaş Sınır Kapısı’ndan 2021 yılının ilk 8 ayında 22 bin 622 TIR giriş- çıkışı yapıldı, ticaret hacmi ise salgın döneminde 2 milyon dolardan 3,5 milyon dolara ulaştı. Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci “Pandemiden sonra kapasitesi yüzde 100’e yakın arttı” dedi. 

Türkiye’nin 3 büyük sınır kapısından 1’i olarak 76 bin metrekare alanda, son teknoloji ile hizmet veren Aktaş Sınır Kapısı, Kafkaslar ile Orta Asya’ya yük taşımacılığında büyük önem taşıyor. Aktaş Sınır Kapısı’nda, salgına rağmen 1 Ocak-31 Ağustos’ta 13 bin 433 giriş, 9 bin 188 çıkış olmak üzere toplam 22 bin 622 TIR giriş- çıkışı yapıldı. Koronavirüs tedbirlerinin sıkı tutulduğu kapıdan TIR’larla İran, Gürcistan, Azerbaycan gibi ülkelere seramik, halı, tekstil malzemesi, alüminyum, kutu ilaç, bebek bezi ve motor yağı gibi malzemeler taşınıyor. Ülke ekonomisine önemli katma değer sağlayan Aktaş Sınır Kapısı’nda 2019 yılında 2 milyon dolar olan sınır ticaret hacmi, salgına rağmen 2021 yılının ilk 8 ayında 3,5 milyona ulaştı.

Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci, “Pandemiden sonra kapasitesi yüzde 100’e yakın arttı. Ardahan’da pandemiden önce 2 milyon dolar olan ticaret hacmi, 2021 yılının ilk 8 ayında 3,5 milyon dolara ulaştı. Aynı şekilde 2019’da 15 bin civarında olan TIR giriş ve çıkış sayısı, 2021 yılının ilk 8 ayında 23 bine ulaştı. Pandemi sürecinde oldukça artış kaydedildi. Ülkemiz ve bölge ekonomisine önemli katma değer sağladı. Gürcistan, Azerbaycan ve İran’a malzeme gidiyor. Bu sevkiyatlar, Gürcistan üzerinden Orta Asya ve Kafkaslara kadar uzanıyor. Ağırlıklı olarak bitüm, seramik, tekstil, halı, çocuk bezi ve motor yağı sevkiyatı yapılıyor. Gelişmekte olan bir kapı ve ticaret hacmini daha ileri taşıyacağız” dedi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Sınır kapısından genel detay
-TIR’ların geçişinden detay
-TSO Başkanı Çetin Demirci ile röp.

Haber-Kamera: Diçer AKTEMUR / ARDAHAN,(DHA)

===================

GAZİANTEP’TE PEKMEZ VE PESTİL TELAŞI BAŞLADI
 
GAZİANTEP’te bağ bozumunun sona ermesiyle toplanan üzümler, geleneksel yöntemlerle pekmez, pestil ve cevizli sucuğa dönüştürülüyor.
Tarlalarındaki üzümleri toplayan köylüler, pekmez, pestil ile cevizli sucuk için kazan kurmaya başladı. Doğal yöntemlerle yapılan ürünler için köylüler, bağlardan topladıkları üzümleri evlerinin avlusundaki havuzların içine dökerek suyunu çıkarıyor. Üzüm suyundan elde edilen şıra, kazanlarda saatlerce kaynatılıp pekmeze dönüştürülüyor. Yapımı meşakkatli olan pestil için neredeyse ailenin bütün fertleri imece usulü çalışıyor. Hazırlanan üzüm suyu sürekli dönüşümlü olarak karıştırılırken, kaynar vaziyette kovalara alınarak temiz bezlerin üzerine incecik serilip kurumaya bırakılıyor.
‘YAPIMI USTALIK GEREKTİRİR’
Pestile ve pekmezin yapım aşamasının oldukça zor olduğunu belirten Mehmet Ali Çelikkanat, bu iş için çok ince ustalık gerektiğini söyledi. Çelikkanat, bağ bozumunun ardından toplanan üzümlerden pekmez ve pestil elde ettiklerini söyleyerek, “Bağ bozumunda elde ettiğimiz tatlı üzümlerle pekmez ve pestil yapıyoruz. Şu an pestil zamanı. Üzümlerimizi önce bağlarımızdan keseriz sonra üzümlerimizi eve getirip onları temizlemek için yıkarız ardından üzümlerimizi torbalara koyuyoruz ve ezerek suyunu çıkarıyoruz. Ezilen üzümlerin suları, içine beyaz toprak koyduğumuz kazanlarda kaynatılıyor. Nişastasını kattıktan sonra pestil yapmak için saten bezlerin üzerine seriyoruz. Dört beş gün içinde kuruyor ve bezlerden soyulduktan sora tüketilmeye hazır oluyor. Pestil için yoğun emek gerekiyor” diye konuştu.
‘LEZZETİNİ GÜNEŞTEN ALIYOR’
Çeşitli işlemlerden geçtikten sonra ustalıkla bezlerin üzerine dökülen şıraların kıvamının iyi tutturulması gerektiğini vurgulayan Zeynep Çelikkanat da şunları söyledi:
“Pestil yapmak için üzümü toplar ezeriz, suyunu çıkarırız. Kazana alıp kaynatırız ve nişastasını, şekerini katarız. Daha sonra bezlere sererek güneşe kuruması için bırakırız. Sererken çok kalın da olmayacak ince de olmayacak. Kıvamı iyi tutturmak lazım çünkü kalın olursa da ince olursa da ya da çok şekerli olursa da bezden çıkartılamaz. Hava durumuna bağlı olarak 1 hafta içinde bezlerimizde pestillerimiz kurur ve bezlerimizi ıslatarak pestili ayırırız. Pestili sermek kadar bezden çıkartması da çok zor bir iştir. Çıkan pestilin altını sileriz, nişastalarız sonra tekrar bu çıkarttığımız pestilleri tellere kuruması için sereriz. Kuruduktan sonra kare şeklinde keserek tüketilmeye hazır hale getiririz.”

Görüntü dökümü
————————–
– Şıra serimi
– Pekmezin yapım aşamaları
– Mehmet Ali Çelikkanat ile röp
– Şıranın kazanlara dökülmesi ve karıştırılması
– Zeynep Çelikkanat ile röp
– Genel ve detay görüntüler
Haber:Kadir GÜNEŞ-Kamera: Ahmet ATMACA-GAZİANTEP-DHA)

==============

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!