TARIM İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) ilk kadın genel müdürü olan ve 2020 yılında kurumunu yaklaşık 80 milyon TL kâra geçiren Ayşe Ayşin Işıkgece, buradaki başarısının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bakan yardımcılığı görevine atandı. Işıkgece, “TİGEM’de öğrendiklerim aslında benim için çok iyi bir staj oldu” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) ilk kadın genel müdürü olan Ayşe Ayşin Işıkgece, 2,5 yıllık görev süresi boyunca ilk kez kurumu kâra geçirdi. 28 yıllık özel sektör tecrübesini TİGEM’e aktaran Işıkgece’nin görev yaptığı 2020 yılında, kurum 80 milyon civarında faaliyet kârı açıkladı. Işıkgece, TİGEM’deki başarısının ardından 8 Ocak 2021 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığında bakan yardımcılığı görevine atandı. Tarım ve Orman Bakanlığının da ilk kadın bakan yardımcısı olan Işıkgece, “TİGEM’de öğrendiklerim aslında benim için çok iyi bir staj oldu. Özel sektördeki ve TİGEM’deki deneyimlerimizi bakan yardımcılığı görevinde de devreye alarak, piyasaların 360 derece okunarak karar verilmesini ve alınan kararların piyasalarda oturması amacıyla sektörde bir denge unsuru oluşturulması için çalışacağız” dedi.
‘DİTAP, BİR PAZAR ALTERNATİFİDİR’
Bakanlığının önemli projelerinden olan ve koordinatörlüğünü yürüttüğü Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) hakkında bilgi veren Işıkgece, “DİTAP, üreticiyle talep eden kişinin bir araya geldiği dijital bir portaldır. Bu portal bize 3 ay sonra, 5 ay sonra gibi sözleşmeli üretim imkanı sağlar. Ya da elde fazla bulunan ürünün pazarda yer bulması için bir pazar alternatifidir. Pandemi döneminde yüz yüze gelemeden işlem yapmamızı sağlayan bir portaldır. DİTAP, pazar bulma ve ürünün fiyat dalgalanmalarının olmaması noktasında çok önemli bir portaldır. Şu anda üretici ve yetiştirici olarak kayıt altına aldığımız kişi sayısı 200 bine ulaştı ve ticaret hacmi 200 milyona ulaştı” diye konuştu.
‘ÜRETTİĞİMİZ MEYVE VE SEBZENİN YARISINI ATIYORUZ’
Işıkgece, DİTAP üzerinden firmaların üreticilerle irtibata geçebileceklerini ve planlı olarak sözleşmeli üretim gerçekleştirebileceklerini belirterek, “Üretici ve talep eden firma, 5 ay sonra üretilecek ürünün fiyatını o günkü maliyetlerine göre karar veriyor ve tamda üretilmesi gereken kadar ürün üretiliyor. Bu sayede ürün atığa gitmiyor. Biz ürettiğimiz meyve ve sebzenin yarısını atıyoruz, bu çevreden ve topraktan çok büyük bir enerji kaybı demek. İşte DİTAP üzerinden yapılacak sözleşmeli üretimlerle bu atığın önüne geçmeyi hedefliyoruz” ifadesini kullandı.
‘COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERİ ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Işıkgece, Bakanlık olarak coğrafi işaretli ürünler konusuna da çok önem verdiklerini söyleyerek, “Ülkemiz çok zengin, 2 bin 500 tane ürün potansiyeli var. Şu an kayıt altına alınmış ürün sayısı 600 küsürlerde ve her geçen gün artıyor. Burada çok ciddi bir potansiyel var. Eğer biz coğrafi işaretli ürünlere bölgemizde sahip çıkarsak ve o ürünleri yaşatırsak, kırsal kalkınmaya destek vermiş oluyoruz. Bölgede ekonomi yaratıyoruz. Aynı zamanda bu ürünlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve yok olmaması için çalışmış oluyoruz. Coğrafi işaretli ürünlerle bölgelerde turizmi de desteklemiş oluyoruz. Coğrafi işaretli ürünlere değer verip dış pazarlara açmak için çalışmalara da başladık” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Bakan Yardımcısı Işıkgece’nin açıklaması
Haber-Kamera: Haluk KARAASLAN-Burak TEKİN/ANKARA, (DHA)-
