1- (ÖZEL) OYUNCU SERHAT MİDYAT TAKSİM’DE YEDİTEPE HUZUR DENETİMİNE TAKILDI
Zeki GÜNAL / İSTANBUL, (DHA) TAKSİM’de Yeditepe Huzur Denetimleri yapıldı. Denetim sırasında otomobili ile geçerken polis tarafından durdurulan oyuncu Serhat Midyat, üst araması ve GBT sorgusundan geçirildi. Oyuncu Midyat aracı arandıktan sonra yoluna devam etti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, il genelinde birçok noktada Yeditepe Huzur Denetimleri gerçekleştirdi. Denetim noktalarından biri olan Taksim Meydanı’nda durdurulan araçlar didik didik aranırken, araç içindeki kişilere de üst araması ve Genel Bilgi Toplama (GBT) yapıldı. Denetime polis helikopteri havadan destek verirken, Özel Harekat polisleri de çevre güvenliğini sağladı. Eğitimli narkotik köpeği de çalışmalara katılarak şüpheli görülen araçlarda arama yaptı. Taksim’dee denetim noktasından otomobili ile geçerken polis tarafından durdurulan oyuncu Serhat Midyat da üst araması ve GBT sorgusundan geçirildi. Oyuncu Midyat aracı arandıktan sonra yoluna devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Taksim Meydanı
-Polis helikopteri
-Oyuncu Serhat Midyat’ın otomobilinin durdurulması
-Serhat Midyat’ın aracından inmesi ve polisin üst araması yapması
-Otomobilin aranması
-Serhat Midyat’ın aracına binip yoluna devam etmesi
-Polis ekiplerinin çalışmaları
-Narkotik köpeği
-Özel Harekat polisi
-Genel ve detay görüntüler
===============
2- KEMAL KILIÇDAROĞLU AHMET İSVAN SERGİSİNİN AÇILIŞINA KATILDI
Burçak BOZKUŞ – Mertcan ÖZTÜRK / İSTANBUL (DHA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Saraçhane Binası’nda Ahmet İsvan Sergisi’nin açılışını gerçekleştirdi. Ahmet İsvan adına açılan sergiyi gezen Kılıçdaroğlu, “Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’a hizmet etmek, farklı bir şeydir” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Saraçhane Binası’nda CHP’li eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet Vamık İsvan adına sergi açıldı. Sergi açılışına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Ahmet İsvan’ın kızı Nurhan İsvan, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve çok sayıda davetli katıldı. İstanbul’un en yüksek oy oranıyla seçilen eski Belediye Başkanı Ahmet İsvan anısına açılan sergide, fotoğraflar, karikatürler, yazışmalar, raporlar, kitaplar, videolar, objeler ve gazetelerin yanı sıra döneme ait basın toplantılarının ses kayıtları bulunuyor.
“ONDA GÖRDÜĞÜM SEVGİYİ, SAYGIYI ASLA UNUTMUYORUM”
Açılışta konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Onda gördüğüm sevgiyi, saygıyı asla unutmuyorum. Anılarını dinledim. En çok arzu ettiğim de anılarını yazmasıydı. Onu da kendisine ifade ettim. Çünkü İstanbul’a hizmet etmek farklı bir şeydir. 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’u yönetmek başka bir şeydir. Bir metropolü yönetmek devasa sorunları kucaklamak demektir. Var olan sorunlara çözüm üretmek demektir. Onun attığı adımların bugün sürdürülebilir olması zamanında o adımların ne kadar doğru atıldığını da bir başka göstergesidir. İstanbul’a hizmet eden çok sayıda belediye başkanı oldu. Bütün belediye başkanlarını şükranla anmamız gerekiyor. Onların hizmetleri gelecek kuşaklara aktarılmalı. Belediye başkanımız Sayın İmamoğlu da bu çerçevede elinden gelen bütün çabayı gösteriyor. Bütün ön yargılardan arınarak bunları yapmış olması belediye başkanı olarak İstanbulluya güven veriyor. Kendisini tekrar yürekten kutluyorum. Bu özel günde İsvan ailesiyle birlikte olmak ayrıca benim için bir onur. İsvan’a rahmet diliyorum. Büyük hizmetleri oldu bunu her zaman her yerde saygıyla anacağız” dedi.
İMAMOĞLU: MÜCADELECİ KİMLİĞİ BİZE MORAL VERİYOR
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’a yaptığı çok kıymetli hizmetleri olan, İstanbul’un halkçı belediye başkanı sergimize her birinize hoş geldiniz demek istiyorum. Ahmet İsvan, halkçı belediye başkanı gibi gerçekten değerli bir tanımlamayı sonuna kadar hak eden halkta hizmeti daima ön planda tutan bir belediye başkanımızdı” dedi. Sergiyle ilgili bilgiler paylaşan İmamoğlu, “Birçok belge, fotoğraf, ses kayıtları, videolar, gazete haberleri, raporlar, yazışmalardan oluşan sürprizlerle dolu, çok güzel bir sergi ortaya çıktı. Hazırlanmasında emeği geçen herkese sonsuz şükranlarımı sunuyorum. İstanbullulardan 20 Haziran’a kadar açık olacak sergimizi ziyaret etmelerini ve halkla iç içe belediyeciliğin İstanbul’da, burada görmelerini çok istiyoruz. Yıllar geçse de izi silinmeyecek işlere imza atarak bizlere rehber olduğu, hala umut ve moral verdiği için Sayın Ahmet İsvan’ı bir kez daha minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun” diye konuştu.
NURHAN İSVAN: BABAM ÇOK MUTLUDUR ŞU ANDA
Törene katılan Ahmet İsvan’ın kızı Nurhan İsvan ise, “Bizim zamanımızda yaygın olan bir laf vardı; ‘Sana belediye baksın’ derlerdi. Bu; ‘iflah olmayacak’, ‘çok kötü durumda olan’ anlamına gelen bir sözdü. Babamın macerası, ‘Sana belediye baksın’ diye argo olarak kullanılan bir şeyi kaldırmak, belediyenin sorumluluğu ve verimli bir şeklide kendi gelirini kendi giderini idare edebilmesini sağlamak içindi. Sayın Ekrem İmamoğlu da aynı bayrağı taşıyor. Sergide görecekleriniz, bu maceranın kısa bir kesiti. Buraya gelebilmiş olmanızdan, kıymetinin biliniyor olması nedeniyle, babam çok mutludur şu anda” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
-Kurdele kesiminden detaylar
-Kürsü konuşmaları
-Sergiden detaylar
-Genel ve detay
===================
3- PENDİK’TE BALKONDAN ATLAYARAK İNTİHAR ETTİ
Haber – Kamera: Ali Kerem BENGİ-Cengiz ÇOBAN -İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL DHA -PENDİK’te 6 katlı binanın dördüncü katında oturan 60 yaşındaki kadın balkondan atlayarak, intihar etti.
Olay, Bahçelievler Mahallesi Adnan Menderes Bulvarında meydana geldi. İddiaya göre, Ayşe Çalışır (60) isimli kadın bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Çalışır, 6 katlı binanın dördüncü katındaki evinin balkonundan saat 10.30 sıralarında atladı. Komşuları durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekipleri Çalışır’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri ise olay yerinde güvenlik şeridi çekerek önlem aldı. Pendik Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri çevrede inceleme yaptı. Çalışır’ın cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Aile yakınlarından bir kadın ise gözyaşlarını tutamayarak sinir krizi geçirdi. Polis ekipleri binadaki yaşayan komşulardan ve aile yakınlarından bilgi aldı. Komşusu Mehmet Bozkurt, “Yukardan aşağı düşmüş. Aynı binada oturuyoruz ama kendisi tanımıyorum. Kadının hasta olduğunu öğrendik.” dedi
Görüntü Dökümü:
———————-
-Olay yeri
-Polis ekiplerinden detaylar
-Olay yeri inceleme ekiplerin çalışması
-Aile yakınlarından detaylar
-Bir kadının sinir krizi geçirmesi
-Kadının cansız bedeni cenaze aracına konulması
-Komşusuyla röp.
-Genel ve detaylar
====================
4- YARGITAY’IN BOZDUĞU ‘FETÖ’NÜN MEDYA YAPILANMASI DAVASI’NDA TANIK DİNLENDİ
-Atilla Taş duruşmaya katılmadı
Haber: Ahmet YEŞİLMEN/ İSTANBUL,(DHA)- FETULLAHÇI Terör Örgütü’nün medya yapılanması kapsamında Yargıtay’ın “örgüte üye olmak” ve “örgüte yardım” suçlarından cezalarını bozduğu aralarında bir dönem köşe yazarlığı yapan şarkıcı Atilla Taş ve Ulusal Parti Genel Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun da bulunduğu 8 sanığın yargılanmasında tanık savunmaları dinlendi.
İstanbul 25. Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuksuz sanıklar Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız katılırken şarkıcı Atilla Taş’ın sağlık problemleri nedeniyle katılım sağlayamadığı avukatı tarafından belirtildi.
TANIK DİNLENDİ
Tanık olarak dinlenen Yusuf Ahmet Kaymak, “Sanıklardan Cemal Azmi Kalyoncu’yu gazetede çalışması nedeniyle tanırım. Cemal Azmi Kalyoncu’nun FETÖ örgütüne üyelik, irtibat ya da iltisakına dair bir bilgim yoktur. Bu yönlü bir durumuna şahit olmadım. Ali Akkuş ile ilgili ise FETÖ örgütüne üyeligi olup olmadığı hususunu bilemem. Ben 3 sene önce ifade verirken daha ziyade Ekrem Dumanlı ile ilgili verdiğim beyanlar kapsamında Ali Akkuş Bey’in de orada toplantıda olduğu hatırıma gelerek onun da ismini söylemiştim. Ben o toplantıda bulunmadım. O toplantıya avukatlar geldi. Ertesi gün gözaltı olayı olacaktı. Hukuksal açıdan neler görüşüldüğünü tahmin ediyorum. Burada karar mercii Ekrem Dumanlı idi. Ali Akkuş’un gazetecilik dışında bir faaliyetine denk gelmedim. FETÖ örgütüyle doğrudan bağlantısını düşündürecek bir eylemine ve söylemine şahit olmadım” dedi.
“HÜSEYİN GÜLERCE İDDİA ETTİĞİ FOĞTOĞRAFLARI DOSYAYA KOYSUN”
Sanık Gökçe Fırat Çulhaoğlu savunmasında, “Sigorta kayıtlarım SGK tarafından dosyaya getirildi. MASAK raporu da dosyaya geldi. Benim herhangi bir kurumla sigorta ilişkim olmadığı MASAK raporunda belirtilmiştir. Hüseyin Gülerce beyanlarının üzerinde durulması ve dosya açısından önemli olduğunu düşünüyorum. 2016 yılı 30 Ağustos’ta gözaltına alındım ve tutuklandım. Sonrasında tahliye edildim sonrasında yine tutuklandım. Gazetelerde Gökçe Fırat’ın SGK’lı elemanı olarak çıktığı şeklinde gördüm. Hüseyin Gülerce yandaş medyada çıkan bu haberden sadece 9 gün sonra savcılığa gidiyor ve kendi iddiası gibi aynen tekrarlıyor. Yine Hüseyin Gülerce orada benim hizmet hareketimde fotoğraflarım olduğunu söylüyor. Hüseyin Gülerce’ye çağrı yapın. İddia ettiği bu fotoğrafları dosyaya koysun” dedi.
“BU ÖRGÜTLE HEP SAVAŞTIM”
Çulhaoğlu savunmasını, “Yandaş medyada benim 2010 yılına ait fotoğraflarım yayınlanıyor. Ulusal Parti’yi kurdum. Bıyıklıydım. Fotoğraflarım vardır. 2013 yılından sonra saç ve sakal bıraktım. Benim için FETÖ’cü olduğum için saç ve sakal bıraktı diyorlar. Hüseyin Gülerce diyor ki onu öldürecek kimse yok mu demişiz. Yazının tamamı incelendiğinde hatta yazılı beyanımda yaptığım alıntılarım incelendiğinde, Fetullahçı yapının tarikatın Özal’ın ölmesi sürecindeki gibi bir rolünün olup olmadığının, böyle bir ölüm kararının alınıp alınmadığının irdelenmesi hususunda bir soru sorduğum görülecektir. Bahsettiğimiz sene 2009’dur. O dönemde bu tarikata karşı bakışım yazımdan dahi anlaşılmaktadır. 26 Ocak 2009 tarihinde yine bir yazı yazılıyor. Bu yazıda Fetullahçılar, PKK’lılar ve ABD tarafından yürütüldüğünü açıklıyorum. Ben bu örgütle hep savaştım. Bu yüzden hiç bir zaman bu örgütün üyesi olmadım. Yardım ya da destekte de bulunmadım. Bu yönüyle bozma ilamına katılmıyorum. Suçlamaların tamamından beraatımı talep ediyorum” sözleriyle sonlandırdı.
CUMHURBAŞKANINA HAKARETİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
Atilla Taş avukatı Sevgi Kalan, “AİHM’den müvekkilimle ilgili ihlal kararı verilmiştir. Alaycı ve ağır siyasi eleştirilen içerdiğini, soruşturmanın OHAL’den sonra başlatıIması hususu ele alınarak bunu ifade özgürlüğü hakkının ihlali olarak elde aldığını belirtmiştir. Tweetlerin hepsi değerlendirildi. Aynı tweetlerin yargılama konusu yapılması bu karara aykırılık teşkil etmektedir. Dosyanın tefrik edilerek müvekkil hakkında beraat kararı verilmesini talep ederiz. 299 ile ilgili beyanlarımızı incelemişsinizdir. 3 adet tweet vardır. O dönemde müvekkil tweetleri attığı süreçte Erdoğan henüz Başbakan’dı. Bu yüzden 299 ile yani Cumhurbaşkanı’na hakaret ile bir ilgisi söz konusu değildir. Tweet içerikleri de seçime ilişkin atılmış tweetlerdir. 301’e ilişkin de kapsamlı beyanda bulunmuştuk. Aynen tekrar ederiz. 301 ile ilgili yazışmaları da irdeledik. Müvekkil Ankara’da ikamet etmektedir. Duruşmalardan vareste tutulmasını talep ediyoruz. Ayrıca müvekkilim 2 yıla yakın tutuklu kaldı. Bu aşamada adli kontrol kararının kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
“SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM”
Sanık Yakup Çetin savunmasında, “Bozma ilamını inceledim. Bozma ilamına uyulmasını talep ediyorum. Tanık İbrahim Aydın dinlendikten sonra beyanlarımı sunacağım. Bana 500 TL gönderen kişi hakkında işlem yapılmış. Bunun dışında dosyada yeni bir durum söz konusu değildir. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Heyet, imza şeklinde adli kontrolü olan sanıkların pandemi dolayısıyla adli kontrolünün kaldırdı. Atilla Taş ile ilgili olarak da dosyasının ayrılma talebinin AİHM kararının mahkemeye ulaşmasının ardından değerlendirilmesine karar verildi. Ayrıca heyet Atilla Taş’ın davadan vareste tutulmasına hükmetti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin, “örgüt üyeliği” ve “darbeye teşebbüs” suçlarından haklarında dava açılan 20’si tutuklu 29 sanığın yargılandığı davayı 8 Mart 2018’de karara bağlamıştı. Firari sanıklar Bülent Ceyhan, Said Sefa ile Emre Soncan hakkındaki davanın bu dosyadan ayrılmasına karar veren mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Muhterem Tanık’ın beraatını kararlaştırmıştı.
25 SANIK CEZA ALMIŞTI
Sanık Atilla Taş’ın, “örgüte yardım etmek” suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün, aynı suçtan sanık Murat Aksoy’un da 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer sanıklar Abdullah Kılıç, Bayram Kaya, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Yakup Çetin ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nu üzerlerine atılı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezalarına çarptırmıştı. Mahkeme heyeti, sanıklar Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Muhammet Sait Kulaoğlu, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yetkin Yıldız, Cuma Ulus ve Davut Aydın’ın da “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl altışar ay hapis cezasına çarptırılmasını kararlaştırmıştı.
YARGITAY 8 SANIK HAKKINDAKİ HÜKMÜ BOZMUŞTU
Yargıtay 16. Ceza Dairesi de 6 Mart 2020’de sanıklar Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız ve Atilla Taş yönünden verilen hükümlerin bozulmasına karar vermişti. Diğer 17 sanık hakkında verilen cezalar ise onanmıştı.
================
5- (ÖZEL) ŞİŞLİ’DE ‘HUSUMET CİNAYETİ’NE DAVA AÇILDI; 3 SANIĞA MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Halil Sadri YILMAZ / İSTANBUL, (DHA)- ŞİŞLİ’de geçen yıl 26 yaşındaki Orhan Karagöz’ün yol ortasında tabancayla vurularak öldürülmesine ilişkin 7’si tutuklu 13 sanık hakkında iddianame hazırlandı. “Azmettiricilikle” suçlanan şüpheli Serdar Akuşluğ ile “Kasten öldürme” suçunu işlediği belirtilen şüpheliler Sebahattin Tanışman ve Osman Yıldız’ın müebbet hapsi istendi. Diğer 10 şüphelinin de “Kasten öldürmeye yardım etme” suçundan 15’er yıla kadar hapisleri talep edildi. İddianamede Ferdi Karagöz ile şüpheli Serdar Akuşluğ arasında husumet olduğu, Ferdi Karagöz’ün hapishanede olduğu için ağabeyi Orhan Karagöz’ün öldürüldüğü öne sürüldü. Öte yandan husumetli iki grubun kavgası güvenlik kamarasına da yansımıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 26 Mayıs 2020 tarihinde Şişli’de Orhan Karagöz’ün silahlı saldırıya uğradığı, vücuduna 5 mermi isabet ettiği ve hastanede yaklaşık bir ay tedavi gördükten sonra hayatını kaybettiği anlatıldı. Olay günü maktul Orhan Karagöz’ün yanında bulunan arkadaşları Fatih Balcı ve Orkay Erkan’ın alınan beyanları doğrultusunda silahla ateş eden kişilerin doğrudan maktulü hedef aldığı, 15-20 el ateş ettikleri, ardından olay yerinden kaçtıkları belirtildi. Tanık beyanlarına göre, ateş edenlerden siyah maskeli olan kişinin mahalleden tanıdığı Sebahattin Tanışman isimli kişi olduğunu net bir şekilde gördüğü, Tanışman’ın yanındaki şüphelilerin de yine aynı mahalleden Osman Yıldız olduğunun söylendiğine iddianamede yer verildi.
HUSUMET OLDUĞU İÇİN AĞABEYİNİ VURDU
İddianamede tanık beyanlarına göre, Sebahattin Tanışman’ın Serdar Akuşluğ isimli şüphelinin tetikçisi olduğu ve Serdar Akuşluğ ile maktulün cezaevindeki kardeşi Ferdi Karagöz arasında yaşanan husumet nedeniyle Orhan Karagöz’ü vurdukları iddia edildi. Tanık beyanlarına göre olay öncesinde şüphelilerin intikam naraları attıkları, olay sonrasında hepsinin birden ortadan kaybolduğu ve Serdar Akuşluğ’un başka dosyalardan firari olması nedeniyle göz önünde pek fazla durmadığı öne sürüldü.
MAHALLEDE POMPALI TÜFEKLE ORHAN KARAGÖZ’Ü ARADILAR
İddianamede yine tanık beyanlarına göre 2017 yılında Ferdi Karagöz ile Serdar Akuşluğ arasında bir olay olduğu, bu olayda Akuşluğ’un arkadaşı olan Kaan Özcan’ın öldürüldüğü ve taraflar arasındaki husumetin bu sebeple başladığı kaydedildi. Orhan Karagöz’ün ölümünden yaklaşık 6 ay önce şüphelilerin mahallede beyzbol sopaları ve pompalı tüfeklerle Orhan Karagöz’ü aradığı ifade edildi.
KIZ MESELESİ YÜZÜNDEN ANLAŞMAZLIK ÇIKTI
Müşteki Ramazan Karagöz’ün beyanlarına da yer verilen iddianamede, maktulün babası olan müştekinin 2017 yılında oğlu Ferdi Karagöz ile Serdar Akuşluğ arasında ‘kız meselesi’ yüzünden anlaşmazlık çıktığı, Akuşluğ’un silahla oğlu Ferdi Karagöz’ü vurup arkadaşlarıyla birlikte oğlunu darp ettiği kaydedildi. Akuşluğ’un ‘Mahalleyi terk et’ uyarısına Ferdi Karagöz’ün uymadığı, Akuşluğ’un Ferdi Karagöz’ü takip ettirdiği ve bir kafede gerçekleşen silahlı tarama olayında Kaan Özcan’ın öldüğü, bu olay nedeniyle Ferdi Karagöz’ün cezaevinde olduğunu söylediği belirtildi.
TÜM ŞÜPHELİLER OFİSE GİTTİ
İddianamede tüm şüphelilerin olaydan önce şüpheli Serdar Akuşluğ’un Sarıyer’deki ofisine gittiği, daha sonrasında şüpheliler Metehan Demici ile Hamit Kanza’nın olay yerinde arabayla keşif yaptığı öne sürüldü. İddianamede, şüpheliler Sebahattin Tanışman ve Osman Yıldız’ın ateş ederek eylemi gerçekleştirildiği ve diğer şüpheliler Talha Pelit ile Umut Sarı’nın da onların yanında olduğu iddia edildi. İddianamede şüpheli Serdar Akuşluğ’un azmettirmesi sonucu şüpheliler Sebahattin Tanışman ve Osman Yıldız’ın kasten öldürme suçunu işlediği, diğer 10 şüphelinin de yardım eden sıfatıyla kasten öldürme suçunu işledikleri öne sürüldü.
3 SANIĞIN MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENDİ
İddianamede tutuklu şüpheliler Osman Yıldız ve Sebahattin Tanışman’ın “Kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. İddianamede tutuklu şüpheli Serdar Akuşluğ’un “Kasten öldürmeye azmettirme” suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. İddianamede 4’ü tutuklu 10 şüphelinin ise “Kasten öldürmeye yardım etme” suçundan 12’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. İddianame kabul edildi, şüpheliler önümüzdeki günlerde İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
Görüntü Dökümü:
————————
– Arşiv
=================
6- ESENYURT’TA BİSİKLET HIRSIZLIĞI KAMERADA
Melike YAZGILI / İSTANBUL, (DHA) ESENYURT’ta apartmanın dokuzuncu katından çaldığı bisikleti merdivenlerden indiren şüpheli güvenlik kameralarına yansıdı. Şüpheli polis ekiplerince kısa sürede yakalanıp, gözaltına alındı.
Olay, Esenyurt’ta 15 ocakta Mevlana Mahallesi’ndeki bir sitede yaşandı. Küçük yaştaki S.Ö (14). ailesiyle birlikte yaşadığı apartman dairesinin kapısında kilitli bulunan bisikletinin çalındığını fark edince polisi aradı. İhbar üzerine Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmaların ardından şüphelinin Devrim Ş.(32) olduğu belirlendi. Şüpheli polis ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Apartmanın güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde ise şüpheli Devrim Ş. sitenin kapısında bekliyor, ardından apartmana giren bir kuryenin peşinden siteye giriyor. Sonrasında dokuzuncu kattaki bisikleti alarak merdivenlerden indiriyor.
Görüntü Dökümü:
————————
-Güvenlik kamera görüntüsü
-Şüphelinin siteye girişi
-Şüphelinin bisikleti indirmesi
===============
7- SİLİVRİ’DE GÖKKUŞAĞI BÜYÜLEDİ
Haber – Kamera: Uğur Samet AVCI / İSTANBUL, (DHA) SİLİVRİ’de sağanak yağış sonrası ortaya çıkan gökkuşağı görenleri büyüledi. Sağanak yağış sonrasında beliren gökkuşağı görsel şölen oluştururken, gökkuşağını görenler de fotoğraf çekmeyi ihmal etmedi.
Görüntü Dökümü:
————————
-Gökkuşağından detaylar
