Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 3

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

 

TARLALAR, MERA OLDU
 
YILLIK ortalama 2,5 milyon ton buğdayın üretildiği Konya Ovası’nda, kuraklık nedeniyle kıraç olan ekili arazilerde, hasat yapılmayacağı için koyunlar otlatılıyor. Bu sezonun Konya çiftçisi için kapandığını belirten Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Arazilere yeterli yağış düşmemesi ve sulanamadığı için hasat mümkün değil. Vatandaşlarımız da bu ekinler boşa gitmesin, diye koyunlarını otlatıyor. Bu kıraç arazilerde artık hasat edilemez. Bu sezonu bitirdik. Ekilmiş buğday tarlalarında hiçbir şey yok” dedi. 

Türkiye’nin 38 bin 873 kilometrekare yüz ölçümüyle en büyük kenti Konya’da, en fazla tahıl ürünü yetiştirildiği için ‘tahıl ambarı’ olarak bilinen ve yıllık ortalama 2,5 milyon ton buğdayın üretildiği Konya Ovası’nda bu yıl kuraklık hakim oldu. Hububatlarını hasat etmeye hazırlanan çiftçiler, ürünlerini tarlalardan kaldırmak yerine kıraç arazideki ekinlerini hayvanlarına yem yaptı. Havzadaki su kıtlığına dikkat çeken Karatay Ziraat Odası Başkanı Kavuneker, “Barajlarda ve göllerde yeterli su olmadığı ve yağış da olmadığı için bu arazilerde herhangi bir hasat işlemi mümkün değil. Çiftçiler de ektikleri alanlar boşa gitmesin, diye koyunlarını otlatmaya başladılar. Bu zamana kadar bu arazilerde tüm hazırlıkları yaptık. Sadece yağış ve sulamaya ihtiyacımız kalmıştı. Maalesef yağış olmadı. Yeteri kadar bölgemizde su da olmadı. Barajlar ve kanallardan gelen sular biraz yetebilirdi. Maalesef sulama yönetimindeki çok başlılık yüzünden bu bölgelerde tam sulama yapılamadı” dedi.

‘KIRAÇ ARAZİLERDE REKOLTE KAYBI YÜZDE 100’ 

Kış ve bahar döneminde neredeyse yağış almayan Konya Ovası’nda rekolte kaybının önemli ölçüde arttığını belirten Kavuneker, “Burası bir buğday tarlası; ama hiçbir şey yok. Ben sürekli arazideyim. Çiftçi, yağlık ay çekirdeği, mısır, pancar ekmiş. Belki sadece 1 defa sulayabildi. Bir daha sulayamadı. Konya Ovası’nda rekolte çok düşecek. Nasıl düşecek? Kıraç alanlarda yüzde 100’e yakın düşecek. Sulak alanlarda ise rekolte en iyi ihtimalle yüzde 30’a düşecek. Özellikle yağlık ay çekirdeği, mısır ve pancar da rekolte kaybı daha yüksek” diye konuştu.

‘BU GİDİŞLE HAYVANLARIMIZ İÇİN SAMAN BULAMAYACAĞIZ’

Reklam Alanı

Karatay ilçesinin Yarma Mahallesi’nde ektiği buğday tarlasında koyun otlatan çiftçi Mehmet Ünal, şimdiye kadar böyle kuraklık görmediğini söyledi. Ünal, “48 yaşındayım ve 35 yıldır çiftçilik yapıyorum. Ben Konya Ovası’nda daha hiç böyle bir kuraklık görmedim. Bu gidişle hayvanlarımız için saman dahi bulamayacağız” dedi. 

Kuraklık nedeniyle meralarda bile hayvanlarını otlatamaz hale geldiklerini dile getiren çiftçi Hasan Küçüksarıoğlan da “Böyle bir kuraklığı, böyle bir yağışsızlığı hiç görmedik. Bu yüzden hayvanlarımızı meralarımızda otlatılamayacak duruma geldik. Yağış olmadığı için meralarda otlar büyümedi. Arazimizde ekinlerimiz boy vermedi. Bir miktar çıkan ekinlerimizde de hayvanlarımızı otlatıyoruz” diye konuştu. 

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Hasan DÖNMEZ- Salih BÜYÜKSAMANCI/KONYA, (DHA)- 

=======

CANKURTARAN ROBOT ‘FASTY’ SAHİLDE GÖREVDE

ANTALYA’nın Konyaaltı Sahili’nde bu yıl görev alacak 50 cankurtarana bir de robot eşlik edecek. 14 kilogram ağırlığındaki ‘Fasty’ isimli robot, 200 kilo insanı kolayca taşıyabilirken, kıyıdan 600 metre açığa kadar boğulma tehlikesi geçiren tatilcilerin imdadına yetişiyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında teması sıfıra indiren ve bulaş riskini azaltan insansız cankurtaran aracı, 45 dakika boyunca durmadan su yüzeyinde çalışabiliyor. 

Turizm kenti Antalya’da, 1 Haziran itibarıyla başlaması beklenen sezonla ilgili hazırlıklar sürüyor. Plajlardaki işletmeler ise yeni sezon için kendilerine ayrılan alanları koronavirüs tedbirleri kapsamında düzenliyor. Fiziki yapıların dışında tatilcilere sunulan güvenlik hizmetleri kapsamında, cankurtaranlar da görevlerine başladı. 7 kilometrelik Konyaaltı Sahili’nde bu yıl 50 cankurtaran, boğulma tehlikesi geçiren tatilcilere hizmet verecek. Cankurtaranların yanı sıra bu yıl Antalya Büyükşehir Belediyesi, yeni hizmeti hayata geçirdi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında örnek proje olarak hayata geçirilen bu çalışma kapsamında, teması sıfıra indiren ve bulaş riskini azaltan insansız cankurtaran aracı, cankurtaran ekibine dahil edildi. 14 kilogram ağırlığında olan ve su yüzeyinde hızlı manevra yapabilen robot, kıyıdaki cankurtaranlar tarafından yönetiliyor. Elektrikli ve 45 dakika durmadan su yüzeyinde çalışabilen ‘Fasty’ isimli robot, 200 kilogram ağırlığı kolaylıkla taşıyabiliyor. Üzerinde kamera ve aydınlatma sistemleri olan robot, kıyıdan anons eden cankurtaranın sesini yardım isteyen kişiye duyurmak için kullanılan hoparlöre de sahip.

‘YERLİ KAYNAKLARLA ÜRETİLDİ’
Robotu geliştiren firmanın kurucu ortaklarından Emre Ege, cihazın çok teknolojik olduğunu ve kolay kullanıldığını söyledi. Robotun yerli kaynaklar kullanılarak, 1 yılda üretildiğini belirten Ege, “Plajlardaki boğulma vakalarını kurtarmak için hayata geçirildi. Cihaz çok hızlı devreye alınabiliyor. 600 metreye kadar uzaktan kumanda ile yönetiliyor. Yeşil enerji kullanıyor yani elektriklidir. Aynı zamanda cankurtaranı da taşıyabiliyor. Bizim şirket olarak amacımız ise yurt dışına açılmak ve ihracat gerçekleştirmek” dedi.

TÜRKİYE’DE İLK KEZ ANTALYA’DA
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Çevre Yüksek Mühendisi Lokman Atasoy da tatilcilerin sağlık ve güvenlik önlemlerini üst düzeye çıkarmak için çalıştıklarını söyledi. Robot sayesinde sezonda pandemi kuralları kapsamında temasın sıfıra indirildiğini belirten Atasoy, “Kötü hava koşullarında dahi hizmet vereceğini test ettik. Devrilse dahi hemen düzelebiliyor. Çok geliştirilmiş bir araç. Türkiye’de ilk defa Antalya’da kullanılıyor olması bize mutluluk veriyor. Tedbir önemlidir. Umarız bu cihazdan elde ettiğimiz tecrübeyle yaygınlaşmasına sebep olacağız” diye konuştu.

TATBİKATI MERAKLA İZLEDİLER
Öte yandan Konyaaltı Sahili’nde testi yapılan robot, tatilciler tarafından ilgiyle izlendi. Senaryo gereği boğulan tatilciyi kurtarma çalışmalarını merakla takip eden tatilcilerden Aylin Kılıç, yerli ve milli olmasına sevindiklerini söyledi.

Sahilde denize girenlerden Dilek Sarıkaya da yüzme bilmediğini belirterek, “Bir şey olursa hemen gelip kurtarır, diye düşündüm. Çok güzel bir ürün” dedi.

İlk defa denize girdiğini belirten Aliye Üstün ise “Yüzme bilmeyenler için çok güvenli bir robot. Emeği geçenlere teşekkür ederim” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Konyaaltı sahili genel görüntü —ARŞİV
– Denize girenlerden görüntü—ARŞİV
– Robot kurtarma görüntüsü (DRON GÖRÜNTÜ)
– Robot cankurtaranların görüntüsü
– Robot cankurtaran deniz içinde görüntüsü
– RÖP 1: Emre Ege
– DHA Muhabiri Alparslan Çınar ANONS 1
– RÖP 2: Lokman Atasoy
– RÖP 3: Aylin Kılıç
– RÖP 4: Dilek Sarıkaya
– RÖP 5: Aliye Üstün
– DHA Muhabiri Alparslan Çınar’ın anonsları (Robot cankurtaranı kullanırken)
– Detaylar

HABER: Alparslan ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA) – 

===========================

DİYARBAKIR HAVALİMANI, ONARIM İÇİN 30 GÜN UÇUŞA KAPALI

DİYARBAKIR Havalimanı ve 8’inci Ana Jet Üs Komutanlığı’ndaki ana pist, onarım çalışması nedeniyle 24 Mayıs’tan itibaren 30 gün süreyle uçuşlara kapatılacak. Sivil uçuşlar, Batman ve Mardin havalimanlarına yönlendirilecek.

Diyarbakır Havalimanı ve 8’inci Ana Jet Üs Komutanlığı’ndaki ana pist için yoğun uçuşlar nedeniyle oluşan bozulmalara karşı onarım çalışması başlatıldı. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, 30 gün sürecek çalışmalar nedeniyle havalimanının uçuşlara kapatılacağı belirtilerek, “8’inci Ana Jet Üs Komutanlığı ve Diyarbakır Havalimanı ana pisti artan sivil ve askeri uçuşlar nedeniyle meydana gelen bozulmaların onarımı için 24 Mayıs 2021 tarihinde tüm uçuşlara kapatılacaktır. Bu konuda Milli Savunma Bakanlığı ve Ulaştırma bakanlığı ile gereken koordinasyon sağlanmıştır. Bu onarımın 30 gün içerisinde tamamlanması hedeflenmektedir. Bu süre zarfında herhangi bir mağduriyetin yaşanmaması için sivil uçuşlar çevre havalimanları olan Batman ve Mardin Havalimanlarına yönlendirilecektir. 8’inci Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan unsurlarımız da görevlerin aksamaması için 20 Mayıs 2021 tarihinden itibaren farklı meydanlara intikal ederek görevlerine devam edecektir” denildi.

Görüntü Dökömü
———
Havalimanından görüntü
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: DİYARBAKIR,(DHA)

==========

KURT KÖPEĞİ, EVE GİRMEYE ÇALIŞAN 2 METRELİK YILANI PARÇALADI

ÇANAKKALE’nin Bayramiç ilçesinde Erol Çakır’ın (52) bahçesinde bağlı olan Alman kurdu cinsi köpeği, eve girmeye çalışan 2 metre uzunluğundaki ‘bozyörük’ yılanını parçalayarak öldürdü. O anlar, cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Bayramiç ilçesine bağlı Üzümlü köyünde oturan Erol Çakır’ın bahçesinde bağlı olan Alman kurt köpeği, eve girmeye çalışan 2 metre boyundaki bozyörük cinsi yılanı fark etti. Dost isimli köpek, defalarca ısırarak yılanı parçaladı. Çakır, o anlar cep telefonu kamerasıyla saniye saniye görüntüledi. Görüntülerde, kurt köpeğinin, kendisine doğru hamle yapmak isteyen yılanı birçok kez ısırıp, sağa sola savurarak etkisiz hale getirdiği görüldü. 

3 yıldır yaşadığı evinin çevresinde çok fazla yılan olduğunu anlatan Erol Çakır, “En çok bozyörük ve engerek yılanları var. Duvar yaptırdığım halde bir şekilde yılanlar evimin bahçesine giriyor. Geçen yıl 1 tane engerek, 2 tane bozyörük, bu yıl ise 3 tane bozyörük yılanı köpeğim tarafından parçalandı. Köpeğim sayesinde huzura kavuştum, gönül rahatlığıyla bahçemde oturabiliyorum. Sebze ve meyvemi yetiştiriyorum. Hiçbir şekilde hiçbir canlıya zarar verilmesi taraftarı değilim. Yılan da olsa sonuçta bir can. Haliyle yılanlardan korkuyoruz. Ama köpeğim ‘Dost’, bahçeden eve doğru hareket ettiğini görünce refleks ile yılanları parçalıyor. Normalde doğada var oldukları gibi kalmaları taraftarıyım. Ama bu konuda yapacak bir şey yok” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Köpeğin yılanı parçalamasının cep telefonu görüntüsü.

-Köpekten genel ve detay görüntüler.

-Ev ve evin bahçesinden detay görüntüler.

-Erol Çakır ile röp.

KJ: Haber-Kamera: Fatih DALDAL/BAYRAMİÇ(Çanakkale), (DHA)

=============

BİN 500 RAKIMDA 60 MİLYON YIL ÖNCESİNE AİT SALYANGOZ FOSİLİ BULUNDU

MERSİN’in merkez Toroslar ilçesine bağlı bin 500 rakımlı Arslanköy Mahallesi’nde 60 milyon geriye giden Paleosen Döneme ait olduğu tahmin edilen fosilleşmiş salyangoz bulundu.
Kent merkezine 60 kilometre uzaklıkta merkez Toroslar ilçesine bağlı bin 500 rakımlı Arslanköy Mahallesi’nde bulunan salyangoz heyecan yarattı. 5 gün önce arazide bisiklet süren Süleyman Uygun, bulduğu ilginç taş parçasını sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Taşın salyangoz fosili olduğunu öğrenen Uygun, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde açılan Deniz Canlıları Müzesi’ne bağışladı. Fosili inceleyen Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Deniz Ayas,  yaklaşık 60 milyon geriye giden Paleosen Döneme ait olduğunu söyledi.
‘TARİHİNİ ÖĞRENİNCE HEYECANLANDIK’
Buldukları taşın milyonlarca yıl öncesine ait olduğunu dile getiren Uygun, “Arazide bisiklet sürerken kardeşimin oğlu Uygar, yerde bir cisim gördüğünü söyledi. Bisikletten inip bakınca şeklini beğenip yanıma aldım ve sosyal medyada paylaştım. Daha sonra taşın bir fosil olduğunu öğrendim. Tabi bu bizi çok heyecanlandırdı. Evimizde kalmasını istemedik. Müzeye bağışlayarak herkesin bunu görmesini istedik” dedi.
‘ENDER BULUNAN BİR FOSİL’
Taşın Paleosen Döneme ait olduğunu belirten Prof. Dr. Deniz Ayas,  “Toroslar’da çok sayıda fosil elde ediliyor. Anadolu eski zamanlarda Tetis Denizi’nin tabanıydı. Afrika kıtasının Avrasya’ya bindirmesi sonucunda yükselen bir bölgedir Anadolu. Bu neden çok sayıda deniz fosilini barındırır. Bu Paleosen Döneme ait bir salyangoz fosili. Bunlar kalker iskeleti olmasından kaynaklı kolaylıkla fosilleşebiliyorlar. Bu bölgede çok sayıda fosil görüyoruz ama bu biraz daha ender bulunanlardan” diye konuştu.
‘PALEOSEN DÖNEME AİT’
Fosilin detaylı incelemelerini yaptıktan sonra müzede sergileyeceklerini kaydeden Prof. Dr. Deniz Ayas, “Paleosen Dönemi yaklaşık 50-60 milyon yıl öncesi bir dönem. Bu dönemde Anadolu’dan bahsedemiyoruz. Anadolu Tetis Denizi’nin tabanı olarak geçiyor. O dönemlere ait bir fosil. Deniz canlısı fosili. Çok sayıda örnek var bu da Anadolu’nun bir deniz tabanı olduğunu kanıtlıyor. Mersin fosil yönünden çok zengin. İnsanlar doğada gezerken bu fosillerle karşılaşıyorlar. İnsanlar için ilginç geliyor ve evlerinde barındırıyorlar. Bu doğru bir şey değil. Çünkü fosillerin hem bilimsel bir önemi var. Müzelerin fosilleri diğer insanlar tarafından görülmesi için bir fırsat. Ben elinde fosil olan insanların müzeye bağışlaması için çağrı yapıyorum” ifadesini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————————–
-Fosil detay görüntü
-Deniz Ayas ile Süleyman Uygun’un fosili incelemesi
-Süleyman Uygun röp
-Deniz Ayas röp

Haber-Kamera: Soner AYDIN/MERSİN, (DHA)

===================

KÖPEKLERİNİ ZEHİRLEYENİ BULANA 10 BİN TL ÖDÜL VERECEK

MUĞLA’nın Datça ilçesinde yaşayan Funda Üner’in (52) 2 yavru köpeği, çiftlik evinin bahçesine dışarıdan atılan ve zehirli et olduğu düşünülen gıdayla telef oldu. Köpeklerinden 1’inin kurtulduğunu belirten Üner, köpeklerini zehirleyenleri bulana 10 bin TL para ödülü vereceğini belirtip, jandarmaya da şikayetçi olduğunu söyledi.
Almanya’nın Heidelberg kentinden 4 yıl önce ailesiyle birlikte Datça’nın Hızırşah Mahallesi’nde satın aldıkları çiftlik evinde köpek eğitmeni kızı 27 yaşındaki Dünya Üner ile birlikte yaşamaya başlayan 3 çocuk annesi Funda Üner, çok sevdiği 2 köpeğini yitirdi. Datça Hayvansevenler Derneği Üyesi de olan Funda Üner’in 8’er aylık ‘Ruby’, ‘Fee’ ve ‘Kalea’ isimli köpekleri, geçen perşembe günü, bahçeye dışarıdan atılan ve zehirli et olduğu düşünülen gıdayla telef oldu.
Bir köpeğinin kurtulduğunu ve tedavisinin sürdüğünü belirten Üner, “Burada sahipsiz kedi ve köpeklere, kuşlara ve hatta sokağa terk edilen bir eşeğe bile yardımcı olmaya çağırıyoruz. Şuan 100’e yakın hayvana bakıyorum. Hayvanlarımızın burada korumada olduğunu sandık. Çünkü burası bizim özlediğimiz, bizim çiftliğimiz. Böyle bir olayı kesinlikle düşünemedik. Düne kadar her şey çok güzeldi. Hiç korkmadık. Hayvanlarımızın başına bir şey geleceği aklımıza gelmedi” dedi. Zehirlenme olayında tek kurtulan Kalea’yı gözünün önünden ayırmadığını belirten Üner, “Kalea, üç kardeşten tek kurtulan oldu. Zehrin etkisi kısmen azaldı. Yoğun bir tedavi sürüyor. 3 kez serum verildi. Bugün antibiyotik tedavisine başlandı. Zehir iç organları da etkileyebiliyor. Şimdi içindeki zehri atmaya çalışıyoruz. Bize bu acıları yaşatanların mutlaka yakalanmasını istiyorum. Biz aile olarak köpeklerimi zehirleyeni bulana 10 bin TL para ödül vereceğiz” dedi.
Çiftliğindeki 100’e yakın hasta ve bakıma muhtaç kedi ve köpeğin yanı sıra 1 hafta önce yaşlı, hasta ve yaralı bir halde buldukları eşeği de sahiplenerek, ‘Bülbül’ adını verdiklerini söyleyen Üner, “Gördüğümüzde, yürümekte zorlanıyordu, sallanıyordu, bacakları kan içerisinde idi. Araştırdık, kimse sahip çıkmadığı için çiftliğimize aldık. Sadece kedi-köpek değil yardıma muhtaç her hayvana yardım etmeye çalışıyoruz” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Datça’da çiftlik evinin bahçesinde zehirlenen üç yavru köpeğin sağlıklı günlerinde koşup oynarken görüntüleri…
-Talihsiz üç yavru köpeğin, zehirlendiklerinde veteriner kliniğinde can çekişirken görüntüleri…
-Funda Üner ile röp.
-Funda Üner ve köpek eğitmeni olan kızı Dünya Üner, ölen iki köpeğin çiçeklerle süsledikleri mezarı başında..
-Funda Üner ve kızı Dünya Üner, sahiplendikleri yaşlı ve hasta eşek ile…

Haber- Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla), (DHA)

=====================

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!