İkranur’un soruşturmasında amca ve hala adliyede
GİRESUN’un Bulancak ilçesinde geçen yıl bahçede otlayan büyükbaş hayvanlara bakmaya gittikten sonra kaybolup, 3 gün sonra da derede cansız bedeni bulunan 7 yaşındaki İkranur Tirsi’nin ölümüyle ilgili cinayet şüphesi üzerine başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 7 kişiden küçük kızın amcası S.T. (14) ile halası A.T. (20), adliyeye sevk edildi.
Bulancak ilçesine bağlı İcilli köyü Kıran Mahallesi’nde, evinin yakınındaki bahçede geçen yıl 27 Haziran günü saat 18.00 sıralarında, 6 yaşındaki kardeşi ve kuzeni ile oynayan, Nazlı- Serdar Tirsi çiftinin kızları İkranur, büyükbaş hayvanların yanına gitti. Küçük İkranur geri dönmeyince, kardeşi ve kuzeni ailesine haber verdi. Çevrede arama yapan Tirsi ailesi, kızlarını bulamayınca jandarmadan yardım istedi. Köye gelen jandarma, AFAD ve AKUT ekipleri arama çalışması başlattı. 370 hektar alanda yaklaşık 150 kişilik uzman ekibin iz takip ve kadavra köpekleri, dron ve termal kameralar ile aradığı İkranur, 3 gün sonra evlerinden 7 kilometre uzaklıktaki Salman mevkisi Adaköy Deresi’nde ölü bulundu.
CİNAYET ŞÜPHESİNE ARAŞTIRMA
İkranur Tirsi’nin ölümüyle ilgili cinayet şüphesi üzerine Bulancak Cumhuriyet Savcılığı’nca başlatılan çok yönlü soruşturma sürüyor. İlk tespitlere göre travmatik bulguya rastlanmayan İkranur’un ölüm nedeni, otopside yapılan çoklu organ incelemesi sonucu ortaya çıkacak. Bedeninde cinayeti destekleyen herhangi bir bulgu tespit edilemeyen İkranur’un iç organlarından alınan parçalara, çoklu organ incelemesi yapılacak.
20 KİŞİDEN DNA ÖRNEĞİ ALINMIŞTI
İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla İkranur Tirsi’nin ölümünü araştırmak üzere görevlendirilen özel ekip ise çalışmalarına devam ediyor. Soruşturmada kızın dereye düşerek öldüğü ya da öldürüldükten sonra dereye atılmış olabileceği ihtimalleri titizlikle araştırılıyor. Bu kapsamda köyde, aralarında aile bireylerinin de yer aldığı 20 kişiden DNA örneği alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen DNA örnekleri inceleniyor.
HALA VE AMCA ADLİYEDE
Sır perdesinin aralanması için jandarma ekipleri, İkranur Tirsi’nin ölümü ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında cuma günü 7 kişiyi gözaltına aldı. Küçük kızın dedesi, amcası, 3 halasının da yer aldığı 7 kişinin, sorgusu tamamlandı. Şüphelilerden 5’i ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, küçük kızın amcası S.T. ile halası A.T., adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Şüphelilerin adliyeye çıkartılması
-Adliyeden detaylar
HABER KAMERA: Selçuk BAŞAR-Aleyna KESKİN/GİRESUN-DHA
=========================
Kocaeli’de kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor
KOCAELİ’de etkili olan kar yağışı yaşamı olumsuz etkiliyor. Kar yağışı nedeniyle sabah erken saatlerde işe gitmek isteyenler zor anlar yaşadı.
Kent, gece saatlerinde yoğunlaşan ve belirli aralıklarla devam eden kar yağışı ile beyaz örtüye büründü. Yüksek kesimlerde oturan ve sabah erken saatlerde işlerine araçlarıyla gitmek isteyen vatandaşlar zor anlar yaşadı. Kimi fırçalarla kimi de elleriyle arabalarının üzerinde biriken karları temizledi. Kar lastiği olmayan vatandaşlar ise araçlarını hareket bile ettiremedi.
Yoğun kar yağışının işlerini etkilediğini söyleyen Musa Durak, “Bu kadar yoğun bir kar beklemiyordum. Sabah uyandığımda otomobilimin üzeri karla kaplıydı. Kar lastiğim de olmadığı için bugün yapacağım tüm işlerim kaldı. Kendimi ve başkalarını riske atmamak için de yola çıkmayacağım” dedi.
Bulunduğu sitede yaklaşık yarım metre kar olduğunu söyleyen Ozan Özgenç, “Evden çıkarken bu kadar yoğun bir karla karşılaşacağımı tahmin etmiyordum. Bulunduğumuz yer yüksek ve yaklaşık yarım metre kar yağmış. Kar lastiğim yok. Kocaeli’de normal şartlarda kar birkaç gün kalıyor, ben de bu yüzden kar lastiği alma ihtiyacı hissetmiyorum. Bugün umarım yola çıkabilirim. Sorun yaşarsam taksi çağırıp işime gitmeyi planlıyorum” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-Vatandaşlar araçları üzerindeki karları temizlerken
-Vatandaşlarla röp
-Kar detayları
Haber-Kamera-Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU-İZMİT(Kocaeli)(DHA)
========================
Köy okulları açıldı
MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın genelgesi doğrultusunda alınan kararla 15 Şubat Pazartesi günü itibarıyla köy (mahalle) ve seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki resmî ve özel ilkokullar, ortaokullar ve imam hatip ortaokullarının bütün sınıf seviyeleri ile bu okulların bünyesindeki ana sınıflarda ders başı yapıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın genelgesi doğrultusunda, Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya’da da İl Umumi ve Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla, 15 Şubat Pazartesi itibarıyla il genelinde kırsal alanlarda seyrek nüfuslu yerleşim bölgelerindeki ilkokul, ortaokul ve ana sınıflarında 5 günlük yüz yüze eğitime yeniden başlandı. Karar gereği ders başı yapılan okullar şöyle; Köy (mahalle) ve seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki resmi ve özel ilkokullar, ortaokullar ve imam hatip ortaokullarının bütün sınıf seviyeleri ile bu okulların bünyesindeki ana sınıfları.
Okulların kısmi olarak yeniden açılmasıyla ilgili Konyaaltı İlçesi Gökçam Mahallesi’nde Gökçam İlkokulu’nda tören düzenlendi. Veliler tarafından saat 08.15 itibarıyla öğrenciler okula getirildi. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından öğrenciler sınıflarına geçti. Tüm öğrencilerin maske taktığı okulda sınıflarda dezenfektanların hazır bulundurulduğu görüldü. Sınıflarda sosyal mesafe kuralına göre yerleştirilen öğrenciler, uzun bir ara sonrasında yeniden derslerine başladı.
Konyaaltı’nda karar kapsamında iki okul açtıklarını belirten İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil Ünal, “Şu anda bütün köy okullarımız açıldı. Sosyal mesafeye ve hijyen şartlarına uygun bütün sınıflarımızda öğretmen ve öğrencilerimizle yeniden eğitime başladık. Öğrencilerimiz hakikaten bizi özlemiş. Biz de öğrencilerimizi özledik. Çok güzel, öğrencilerle birlikte olmak bizi mutlu ediyor” dedi.
Uzun bir ara sonrasında okullarına yeniden kavuşan öğrenciler de hem öğretmen ve okullarını hem de arkadaşlarını özlediklerini belirterek, ilk ders zilinin çalmasıyla birlikte sınıflarında yeniden yüz yüze eğitime başladı. Öğrencilerini çok özlediklerini belirten sınıf öğretmenleri de uzaktan eğitim sürecinin ardından öğrencileriyle kavuşmanın ve yüz yüze eğitime başlamanın mutluluğunu yaşadı
Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre il genelinde 70 ilkokul, 67 ortaokul, 29 imam hatip ortaokulu olmak üzere toplam 166 okulda 65 bin 941 öğrenci ve 2 bin 235 öğretmen yüz yüze eğitime başladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Okul dış plan görüntü
– Öğrencilerin okula gelişi
– Öğrencilerin sıraya girmesi
– İstiklal Marşı’nın okunması
– Öğrencilerin sınıflara girmesi
– Sınıflardan görüntü
– Öğrencilerler röportajlar
– RÖP 1: İlçe milli eğitim müdürü Halil Ünal
– RÖP 2: Nesrin Koç ( Öğretmen )
– RÖP 3: İsa Ceylen ( Öğretmen)
– Öğrencilerin ders yaparken görüntüleri
– Detaylar
HABER: Mehmet ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
=======================
Bartın’da, 58 köy yolu kardan kapandı, 2 ilçeye elektrik verilemiyor
BARTIN’da dün geceden itibaren etkili olan kar yağışı yaşamı olumsuz etkiledi. Kent merkezinde kar kalınlığı 10 santimetreye ulaşırken, 58 köy yolu ulaşıma kapandı, 2 ilçe ile bağlı köylere de elektrik verilemedi.
Kentte dün gece başlayan kar yağışı etkisini sürdürüyor. Sabah erken saatlerde işlerine gitmek için evlerinden çıkan vatandaşlar, beyaz örtüyle karşılaştı. Kent merkezinde 10 santime ulaşan kar yağışı nedeniyle belediye ekipleri kaldırımlarda ve yollarda temizlik çalışması yaptı. Yağan karla birlikte Ulus ilçesine bağlı köylerde kar kalınlığı 40 santimi geçti. Ulus ve Kurucaşile ilçesi ile bağlı köylerde ağaçların, tellerin üzerine devrilmesi sonucu çok sayıda köye elektrik verilemiyor. Arızaların giderilmesi için kente çevre illerden takviye ekipler sevk edildi.
Kar yağışının devam ettiği kentte valilik, yüz yüze eğitim ile devlet kurumlarında çalışan engelli ve hamilelere 1 gün idari izin verdi.
58 KÖY YOLU ULAŞIMA KAPANDI
Kar yağışı nedeniyle kentte, 58 köy yolu ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresi, Karayolları ve belediye ekipleri kapanan yolları açmak için çalışmalarını sürdürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Kent merkezi kar yağışı
-Kar yağışından detay
-Araçların karda ilerlemesi
-Detay görüntüler
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,(DHA)
=================
‘Hastamız kendini iyi hissedince horon tepti’
ANTALYA’da özel bir hastanede tüp mide operasyonu geçirip, 2’nci gün kafeteryada horon tepen Aydan Şen’in (30) ameliyatını yapan Prof. Dr. Nurullah Bülbüller, “Hastalarımızı ameliyattan 4 saat sonra yürütmeye başlıyoruz, çünkü bağırsak hareketliğinin başlaması önemli. Horon tepmesi ise hasta kendini biraz daha fazla iyi hissettiği için” dedi. Hastanın talebini geri çevirmeyip horona eşlik eden diyetisyen Nesrin Tepehan ise, “Pandemide herkes çok daralmıştı. Hastamızın bu motivasyonuna eşlik ettim” dedi.
Almanya’nın Berlin kentinde yaşayan Aydan Şen, 140 kiloya ulaşınca tüp mide ameliyatı olmaya karar verip, Antalya’ya geldi. Özel Lara Anadolu Hastanesi’ndeki Obezite Kliniği’ne başvuran Şen, tüp mide ameliyatı oldu. Aslen Karadenizli olan Şen, ameliyatın 2’nci günü kafeteryada horon tepti. Şen’in diyetisyen Nesrin Tepehan ile horon tepme görüntüleri, bir hemşire tarafından görüntülenip, “Tüp mide ameliyatının 2’nci gününde horon tepen hastamıza sağlıklı güzel yarınlar diliyoruz” notuyla sosyal medyada paylaşıldı ve büyük beğeni aldı. Kuaförlük yapan Şen, hastaneden taburcu olup Almanya’ya döndü.
‘PANDEMİDE 5 İLE 10 KİLO ALDIK’
Şen’in tüp mide ameliyatını yapan Özel Lara Hastanesi Obezite Kliniği Genel Cerrahı Prof. Dr. Nurullah Bülbüller, Almanya’dan gelen hastanın 140 kilo olduğunu ve başarılı bir tüp mide operasyonu geçirdiğini söyledi. Tedavi ve ameliyat sonrası 134 kilo olarak taburcu olduğunu belirten Prof. Dr. Bülbüller, koronavirüs (Covid-19) pandemisi kısıtlamalarında herkesin ister istemez 5 ile 10 kilo aldığını belirtti. Prof. Dr. Bülbüller, dünyada obezite oranının yüzde 30’lar seviyesinde olduğunu vurgulayıp şunları söyledi:
“Türkiye’de de bu oranda, aynı seviyelerde. Pandemi döneminde karantina ve kısıtlama, hareketimizi azalttı ve uyaran çok şey oldu. ‘Hadi şunu yiyelim’ denildi, boşluk ve zaman çoktu. Hareket azaldı ve fazla yeme kilo artışını ortaya çıkardı. Son bir yılda gelen hastaların söylemi ve tecrübelerimize göre 5 ila 10 kilo artış oldu. Yaklaşık 15 yılda 6 binin üzerinde ameliyat yaptık. En fazla tüp mide operasyonu, by-pass, diyabet ve revizyon cerrahisini de yaptık. Obezite çağın hastalığı ve gittikçe artmakta. Boyu ve kilo oranına göre obez deniyor. Obezitenin ilk tedavisi kesinlikle cerrahi değil. Mutlak spor, diyet, egzersiz. Ancak bunlarda başarısız kalınırsa vücut kitle endeksi 35 üzeri ve yandaş hastalıklar varsa ameliyat öneriyoruz.”
‘SEMT PAZARINI GEZEN HASTALARIMIZ VAR’
Obezitenin yol açtığı psikolojik ve sosyolojik etkilerin yanı sıra, hipertansiyon, diyabet, böbrek, kalp- damar hastalıkları ve kansere neden olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bülbüller, ameliyat sonrası hastaların memnun ayrıldığını söyledi. “Birinci gün taburcu olup Amerika’ya giden oldu” diyen Prof. Dr. Bülbüller, “Kafeteryaya inip horon tepen, hatta semt pazarını gezen hastalarımız var. Hastalarımızı ameliyattan 4 saat sonra yürütmeye başlıyoruz. Her 2 saatte yürümelerini istiyoruz. Ertesi gün koridorda yürümelerini istiyoruz. Çünkü bağırsakların hareketlenmesini istiyoruz. Hastamız kendini biraz daha fazla iyi hissettiği için horon tepmiş. Aşırı olmamak kaydıyla horon tepmiş.”
‘HASTAMIZIN MOTİVASYONUNA EŞLİK ETTİM’
Aydan Şen ile horon tepen kliniğin diyetisyeni Nesrin Tepehan ise tedavi veya ameliyat için gelen hastaların pandemiden ve evde kısıtlamada kalmaktan dolayı çok daraldığını vurguladı. Tepehan, “Kliniğe gelen hastalarımız kendi aralarında kaynaşıp sosyalleşiyor. Karadenizli hastamız Aydan Hanım da bir anlamda motivasyon olarak horon tepti. Biz de horona eşlik ettik” dedi.
Ameliyatın 2’nci gününde horon tepme haberi ve görüntülerinin medyada yer almasının ardından taburcu olan diğer hastalarının da kendisine serzenişte bulunduğunu söyleyen diyetisyen Tepehan, “‘Bizimle niye horon tepmedin’ diye serzenişte bulunuyorlar. Çoğu kişi bu ameliyattan sonra korkuyor, ‘Ağrı çeker miyim’ diye. Güncel hayatını etkileyen bir ameliyat değil. Yaz döneminde denize giden, şehri gezmeye çıkan hastalarımız oldu. Pandemide herkes çok daralmıştı. Hastamızın motivasyonuna eşlik ettim” diye konuştu.
GÖRÜNTÜLÜ TEŞEKKÜR MESAJI GÖNDERDİ
Ameliyatın 2’nci gününde hastane ekibine Berlin’den görüntülü teşekkür mesajı ve horon haberlerine gönderme yapan Aydan Şen, Karadenizli olduğuna vurgu yaparak, “140 kilo ile ameliyat oldum horon sayesinde 134 kiloya düştüm. Nurullah hocaya ve ekibine çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız sizi çok seviyorum” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Aydan Şen ve diyetisyenin kafeteryada horon teperken
– RÖP: Nurullah Bülbüller ile röportaj
– Bülbüller masada çalışırken ve servisteki hastalara vizit yaparken
– DHA Muhabiri Ahmet İstek anonsu
– RÖP2: Diyetisyen Nesrin Tepehan ile röportaj
– Aydan Şen’in gönderdiği görüntülü teşekkür mesajı
– Hastane dış plan ve detay
HABER: Ahmet İSTEK-KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA,(DHA)
===========================
2 yıllık rapor oyunu bozulan profesörün, kamu görevinden çıkartılması istendi
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ömür Taşkın (60), 2017’de görevli gittiği Kanada’dan bir yılın sonunda geri dönmeyip, iki yıllık süreyi kapsayan toplam 6 rapor aldı. Raporlara göre, yürümesi ve seyahat etmesi mümkün olmayan Prof. Dr. Taşkın’ın, bu süreçte 4 kez Türkiye’ye geldiği ortaya çıktı. Raporların sahte olduğunun belirlenmesiyle ‘zincirleme sahte evrak kullanmak’ ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlamalarıyla hakkında soruşturma açılan Prof. Dr. Taşkın’ın, kamu görevinden çıkarılması talep edildi.
AÜ Hastanesi’nde kadın doğum uzmanı olan ve daha önce rüşvetle yargılandığı davada 1,5 yıl hapis cezası bulunan Prof. Dr. Ömür Taşkın’ın, Kanada’da bir üniversiteye görevlendirildikten sonra, 1 yıllık görev süresi bitmesine rağmen, seyahat etmesinin mümkün olmadığı yönünde toplamda iki yılı kapsayan raporlarının sahte olduğu ortaya çıktı. Prof. Dr. Taşkın, bu süreçte maaşlarını da almaya devam etti. Profesörün, Kanada’dan Türkiye’ye gelemeyeceğini öne sürdüğü, yürümesi ve seyahatinin mümkün olmadığını içeren raporlu olduğu günlerde, birçok kez Antalya’ya gelip gittiği ortaya çıktı.
1,5 YIL HAPİS CEZASI ALDI
Profesörün, rüşvet davası, üniversiteden uzaklaştırma kararı, göreve geri dönüşü, Kanada’ya gidişi, iki yıla yakın rapor alarak görevine dönüş yapmaması, hakkında soruşturma açılmasıyla Antalya’ya dönüp burada da rapor almayı sürdürerek emeklilik dilekçesini verip yeniden yurt dışına çıktığı olayların süreci şöyle gerçekleşti:
Prof. Dr. Ömür Taşkın, 2010 yılında AÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı iken, kendisinin yanı sıra, sekreteri Saadet K. ile bazı ilaç firması çalışanları, örgüt kurup icbar (zorlamak, zor kullanarak bir kimseyi bir işe sevk etmek) suretiyle irtikap (rüşvet almak) iddiasıyla polis ekiplerince gözaltına alındı. Prof. Dr. Taşkın ve 7 şüpheli hakkında ‘rüşvet almak ve vermek’, ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’ ve ‘icbar suretiyle irtikap’ suçlarından 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 2016’da sonuçlanan davada Prof. Dr. Taşkın 1,5 yıl, sanıklardan Saadet K. ve Yücel Y. ise 11’er ay 7’şer gün hapis cezası aldı. Üç sanığın hapis cezaları için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.
ÜNİVERSİTEDEKİ GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILDI
Savcılık soruşturması ve dava sürecinde o dönemki AÜ Rektörlüğü yönetimi, savcılık soruşturması ve Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava süreci bitene kadar Prof. Dr. Ömür Taşkın’ın, görevinden uzaklaştırılması ve bu süre boyunca Antalya Sağlık Yüksekokulu’na görevlendirilmesine karar verdi. Prof. Dr. Taşkın’ın bu kararın iptaline ilişkin Antalya Bölge İdare Mahkemesi’ne açtığı dava, 2014’ün Aralık ayında sonuçlandı ve işlemin iptaline karar verildi. Ancak yargılandığı davada karar 2016 yılında çıktı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması şeklinde 1,5 yıl hapis cezası aldı.
GÖREVE DÖNDÜ KANADA’YA GİTTİ
Bu olaylardan sonra Prof. Dr. Taşkın, talebi üzerine 1 Ocak- 31 Aralık 2017 tarihleri arasında Kanada’da University of British Columbia’da çalışmalar yapmak üzere bir yıllığına görevlendirildi. Prof. Dr. Taşkın, bir yıl sonra görev süresinin uzatılması talebinde bulundu ve yolluksuz, yevmiyesiz, maaşsız-izinli olarak 1 Ocak-31 Aralık 2018 tarihleri arasında görev süresi uzatıldı. 31 Aralık 2018’de görev sürecinin bitmesi ve Antalya’ya geri dönmesi gerektiği süreçte Prof. Dr. Taşkın, yaklaşık iki yılı bulan rapor süreci başladı.
‘SEYAHATİ MÜMKÜN DEĞİL’ DİYE RAPOR ALDI
Prof. Dr. Taşkın, ilk olarak Vancouver kentindeki Khatsahlano Tıbbi Kliniği’nde bir Türk doktordan, 27 Aralık 2018 tarihinde 10 haftalık rapor aldı. Raporda, akut aşırı bel ağrısı çektiği, istirahat etmesi, uzun süre ayakta durmaktan ve oturmaktan sakınması ve 6 Mart 2019’a kadar seyahat etmemesi gerektiği belirtildi. Prof. Dr. Taşkın’ın, İstanbul’a 12 saatten fazla uçuş mesafesindeki Kanada’dan Türkiye’ye gelmesinin mümkün olmadığı ifade edildi.
RAPORLUYKEN GELİP PARASINI ALDI
Prof. Dr. Taşkın, ilk rapor bitiminin ardından 27 Şubat 2019’da, 6 Mart’ta sona erecek raporunu 17 Nisan’a kadar uzattırdı. Raporlu olmasına rağmen 10 Nisan’da AÜ’de göreve başlayıp, parasal haklarını yasal faiziyle talep eden Prof. Dr. Taşkın, 10 haftalık raporlu olduğu dönem için 3 bin 985 TL’si faiz olmak üzere toplam 44 bin 339 TL ödeme aldı. Ardından 20 Mayıs 2019’da yeniden yurt dışına çıkış yaptı.
BEŞ KEZ DAHA RAPOR ALDI
Prof. Dr. Taşkın, 10 haftalık raporun ardından Kanada’da bu kez Kits Tıbbi Klinik’ten yine bir Türk doktordan tam 5 kez daha rapor aldı. 1.5 ay, 3 ay, 4 ay, 4.5 ay ve 7.5 ay süreler şeklinde düzenlenen ve toplamda yaklaşık 2 yıl eden raporların tamamında profesörün belini sakatladığı, uzun süre oturamadığı ve hiçbir şekilde yürüyüş yapamadığı, seyahat edemeyeceği ve hastanın sürekli gözetim altında tutulacağına dair gerekçeler sunuldu. Son raporunda da beyin cerrahı tarafından tavsiye edilen tedavilere devam edildiği, ağır hareket sınırlamalarına sebep olan semptomlarının devam ettiği, seyahat edemediği, uzun süre oturamadığı, itme-çekme hareketi yapamadığı gerekçe gösterildi.
ÜNİVERSİTE ‘GEL’ DEDİ AMA GELMEDİ
AÜ Rektörlüğü ve AÜ Hastanesi’nden, 4 aylık rapordan sonra “Gel seni burada muayene edeceğiz, uzatman uygun değildir” şeklindeki çağrılara karşı, Prof. Taşkın yerinden kalkmasının mümkün olmadığı, kalkarsa felç geçirebileceği, gözlem altında tutulduğu gibi gerekçelerle yeni raporlar sunarak, muayene ve tedaviyi kabul etmedi.
ANTALYA’YA GELİP GİTTİĞİ ORTAYA ÇIKTI
Kanada’dan seyahat etmesinin mümkün olmadığı yönünde raporlar alarak üniversitedeki görevine dönmeyen ve böylece maaşını da almaya devam eden Prof. Dr. Taşkın’ın, raporlu olduğu süreçlerde Antalya’da görüldüğü ortaya çıktı. Üniversiteye, Prof. Dr. Taşkın’ın 2019 Ekim ve 2020 Temmuz ayında Antalya şehir merkezinde görüldüğüne dair şikayet dilekçesi geldi.
RAPORLUYKEN 4 KEZ GİRİŞ-ÇIKIŞ YAPMIŞ
Şikayet üzerine Prof. Dr. Taşkın hakkında 2020’nin Ekim ayında inceleme başlatıldı. Raporlara göre yürümesi, uzun süre oturması ve seyahat etmesi mümkün olmayan Prof. Dr. Taşkın’ın, raporlu olduğu 27 Aralık 2018’den 15 Aralık 2020 tarihi aralığındaki yaklaşık iki yıllık süreçte, tam dört kez Türkiye’ye giriş-çıkış yaptığı belirlendi. Emniyet birimlerinin incelemesine göre Prof. Dr. Taşkın’ın, Nisan- 20 Mayıs 2019, 17-23 Ekim 2019, 27 Haziran-2 Ağustos 2020 ve 14 Eylül-9 Ekim 2020 tarihleri arasında Türkiye’de kaldığı belirlendi. Bu tespitler üzerine Prof. Dr. Taşkın hakkında, ‘zincirleme sahte resmi evrak kullanmak ve nitelikli dolandırıcılık’ fiilleri işlendiği iddiasıyla soruşturma açıldı.
YÖK’E ‘KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARTILSIN’ TEKLİFİ
Soruşturma, 2021’in Ocak ayında tamamlandı. Komisyon, Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK), Prof. Dr. Taşkın’ın 17 Nisan 2019 ve sonrası tarihlerde ‘zincirleme sahte evrak kullanmak ve nitelikli dolandırıcılık’ suçlarını işlediği, eylemi karşılığının 2547 sayılı Kanunu’nun 53’üncü maddesindeki ‘kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak’ şeklinde düzenlendiği ve kamu görevinden çıkartılmayı gerektirdiği teklifinde bulundu. Prof. Dr. Taşkın’ın, kamu görevinden çıkartılmasına yönelik disiplin soruşturması dosyası, YÖK Başkanlığı’na gönderildi. Prof. Dr. Taşkın hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına da karar verildi.
RAPORU VEREN DOKTOR DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA BİLDİRİLDİ
Ayrıca Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen rektörlük yazısında, Prof. Dr. Taşkın’a rapor veren Kanada’daki klinikte görevli Dr. Atila Hamdi Ketene hakkında, gerçeğe aykırı ve yanıltıcı rapor verdiği iddiasıyla işlem yapılması talep edildi.
RAPOR OYUNU ANTALYA’DA DA SÜRDÜ
Hakkında ‘zincirleme sahte evrak kullanmak ve nitelikli dolandırıcılık’ suçlamalarıyla açılan soruşturma sonrasında sürekli rapor alarak üniversiteye dönüş yapmayan Prof. Dr. Taşkın, Antalya’ya geldi. 9 Aralık 2020’de görevine başlayan Prof. Dr. Taşkın, bir özel hastaneden, 18-27 Aralık 2020 tarihlerini içeren 10 günlük rapor aldı. Soruşturma komisyonu, Covid-19 ve raporları bahane göstermesi nedeniyle Prof. Dr. Taşkın’la görüşemedi. Adresine gönderilen tebligatlar da teslim alınmadı. Prof. Dr. Taşkın, bu süreçte 8 Ocak- 8 Mart 2021 tarihleri arasında 60 gün olmak üzere başka bir özel hastaneden rapor aldı. Ancak bu raporda, Prof. Dr. Taşkın’a, dizinde menüsküs yırtığı teşhisi konuldu.
EMEKLİLİK DİLEKÇESİNİ VERİP YURT DIŞINA ÇIKTI
‘Hakem hastane’ konumundaki AÜ Hastanesi, bu rapora ilişkin inceleme başlattı. Raporun fenne aykırı olduğu konusundaki tereddüt nedeniyle dizinde menüsküs yırtığı iddia edilen Prof. Dr. Taşkın’ın, AÜ Hastanesi’nde muayenesine karar verdi. 19 Ocak 2021’de soruşturması tamamlanan ve zincirleme sahte evrak kullanmak ve nitelikli dolandırıcılık suçlamalarıyla kamu görevinden çıkartılması için YÖK’e talep gönderilen profesör, hakem hastane olan üniversite hastanesinde muayene olmadan, 25 Ocak 2021 günü emeklilik dilekçesini vererek, yeniden yurt dışına çıkış yaptı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– DHA Muhabiri Alpaslan Çınar’ın anonsları (EK GEÇİ
– Prof.Dr.Ömür Taşkın’ın farklı görüntüleri (foto)
– Taşkın’ın ülkeye girişini gösteren pasaport kayıtları (foto)
– Taşkın’ın Kanada’da aldığı sağlık raporlarından görüntü (foto)
***
(arşiv görüntüler)
– Antalya Havalimanı apron ve uçak görüntüleri
– Pasaport kontrolünden görüntüler
– Akdeniz Üniversitesi Hastanesi dron ve dış plan görüntüleri
– Antalya Adliyesi dış plan görüntüleri
HABER: Mehmet ÇINAR-KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA,(DHA)
=====================
Şavşat’taki Karagöl Tabiat Parkı beyaza büründü
ARTVİN’in Şavşat ilçesindeki Karagöl Tabiat Parkı, yağan karla birlikte beyaza büründü, gölün yüzeyi dondurucu soğuklar nedeniyle buz tuttu.
Doğu Karadeniz’de, etkili olan kar yağışı nedeniyle yüksek kesimler beyaza büründü. Kar yağışının etkili olduğu Şavşat ilçesindeki Karagöl Tabiat Parkı da karla kaplandı. Çam ağaçları arasında yer alan ve doğal güzelliğiyle ilgi çeken tabiat pakında seyrine doyumsuz manzara ortaya çıktı. Dondurucu soğuk nedeniyle gölün yüzeyi de buz tuttu.
‘MUHTEŞEM BİR DOĞASI VAR’
Karın keyfini çıkarmak için Trabzon’dan Karagöl’e gelen Emel Demirci, “Karagöl diye geldik, beyaz göl çıktı. Buz üzerinde yürüdük, yazın ayrı, kışın ayrı güzel oluyor. Muhteşem bir doğası var, mutlaka görülmesi lazım” dedi.
Stres atmaya geldiklerini ifade eden Özgür Demirci ise, “Şavşat Karagöl artık akgöl olmuş, bembeyaz bir örtüyle kaplanmış. Gölün üzeri donmuş, biz de buz tabakasının üzerinde yürüdük. Doğa harikası bir yer, doğayla iç içe, sakin bir zaman geçirmek istiyorsanız mutlaka buraya gelin” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-Beyaza bürünen Karagöl’den detaylar
-Karagöl’ü ziyaret eden vatandaşların röportajı
Haber-Kamera: Nusret DURUR/ARTVİN, (DHA) –
===================
İslahiye’de 827 öğrenci ders başı yaptı
GAZİANTEP’in İslahiye İlçesinde, kırsal mahallerindeki okullarda eğitime başlandı.
2020-2021 eğitim ve öğretim yılında 24 kırsal mahalle ilkokulunda 518 öğrenci, 5 anasınıfında da 309 öğrenci olmak üzere 827 öğrenci için ders zili çaldı. Aileleriyle okula gelen minik öğrencilerin heyecanları, özlemleri ve mutlulukları gözlerinde okunurken, içeriye ateşleri ölçülerek ve maske dağıtılarak alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Öğrencilerin aileleriyle gelişi
-Öğrenci velisi ile röp
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)
