Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ- 5 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) AFGANLARIN 100 KİŞİYLE BAŞLADIKLARI UMUT YOLCULUĞUNDA 50 KİŞİ TÜRKİYE’YE ULAŞABİLDİ

ÜLKELERİNDEKİ yoksulluktan ve savaştan kaçan Afgan göçmenler, Türkiye’ye uzanan 53 günlük zorlu yolculuk sonrasında Diyarbakır şehirlerarası otobüs terminaline ulaştı. Mehdi, Afganistan’dan 100 kişi yola çıktıklarını ancak 50 kişinin Türkiye’ye ulaşabildiğini belirterek, “Yürüdük, dağları aştık, çoğu yaralandı, dağdan düşerek ölenler oldu. 50 kişi varabildik buraya, diğerleri öldü” dedi. 

Ülkelerindeki savaştan ve yoksulluktan kaçarak, Türkiye ve Avrupa ülkelerine sığınmak isteyen Afgan göçmenin zorlu yolcukları yıllardır sürüyor. Afganistan’dan yola çıkıp, İran üzerinden Türkiye’ye yaklaşık 2 ayda ulaşmayı başarabilen Afgan göçmenler, Van ve Diyarbakır gibi illerde kendilerine yardım edebilecek kişileri bekliyor. Diyarbakır’da Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde bekleyişlerini sürdüren onlarca Afgan göçmenlerin yiyecek ihtiyaçları hayırseverler tarafından karşılanıyor.

‘TÜRKİYE, BİZİM İÇİN GÜVENLİ OLDUĞU İÇİN GELİYORUZ’
Afganistan’dan 100 kişiyle umut yolculuğuna çıktıklarını söyleyen Mehdi (27), ancak 50 kişiyle Türkiye’ye ulaşmayı başardıklarını söyledi. 50 kişinin bazısı dağdan düşüp, bazılarının da yaralandıkları için öldüğünü anlatan Mehdi, “Afganistan’da Taliban nedeniyle kaçıp buraya geldik. Ülkemiz güvenliği değil. Türkiye, bizim için güvenli olduğu için geliyoruz. Buraya gelenler vardı, onları duyduk biz de gelmeye karar verdik. Yürüdük, dağları aştık, çoğu arkadaşımız yaralandı, dağdan düşerek ölenler oldu. 100 kişi olarak yola çıktık, 50 kişi varabildik buraya, diğerleri öldü. Türkiye’ye geçtikten sonra biraz arabayla yol aldık. Onun dışında hep yürüdük, ayaklarımızda ağrılar oluştu. Yolculuğumuzda çok acılar çektik. Burası Müslüman ülke. Burada yaşayıp çalışmak istiyoruz. Yeter ki bizi Afganistan’a geri göndermesinler” dedi.

‘YOLDA SUSUZLUKTAN, AÇLIKTAN VE HASTALIKTAN ÖLENLER ÖLÜYOR’
Ülkesinde savaş olduğu için kaçtığını belirten Rahmetullah, ortada kaldıklarını söyledi. Gençlerin sürekli öldüğünü anlatan Rahmetullah, şöyle konuştu:

“Afganistan savaş yeri. Taliban diyor ‘gel bizimle savaş’, devlet diyor ‘gel bizimle savaş’, gençler hep ölüyor orada, biz ortada kalmışız. Anne babamız da bizim Türkiye’ye gelmemizi istedi, ‘gidin orada çalışın, Afganistan ne zaman iyi olursa o zaman geri dönün’ dediler. Yola 100 kişi ya da 200 kişi aynı anda çıkanlar oluyor. Bazıları dağdan düşüyor, bazılarının ayağı kırılıyor, susuzluktan, açlıktan ve hastalıktan ölenler ölüyor yolda. Türkiye sınırına yetişebilenleri de asker bırakmıyor geçsin. Biz de gece kaçak olarak geçiyoruz. Türk milleti iyidir. Bize iş veriyorlar. Burada kazanacağımız parayı ailemize gönderiyoruz. Nerde iş bulursak orada çalışırız. Yatacak yerimiz yok, terminalin bahçesinde kalıyoruz. Bize ekmek su getiren olursa onu yiyoruz. Sınır dışı edilen arkadaşlarımızın çoğu İran sınırında çeteler tarafından rehin alınıyor, işkence ediliyor. Ailelerinden fidye isteniyor. Fidye almadıkları kişileri işkence edip öldürüyorlar. Bizim ülkemizde barış olsa orada yaşamayı istiyoruz ama orada savaş var. Burada bize kimlik ve çalışma izni verilmesini istiyoruz.”

Reklam Alanı

’53 GÜN YÜRÜDÜK, 5 KİŞİ ÇIKTIK YOLA, 2 KİŞİ VARDIK BURAYA’
Arkadaşlarıyla 53 gün yol alarak Diyarbakır’a ulaştığını kaydeden Abdullah ise, 5 kişi olarak yola çıktıklarını ancak 2 kişinin bunu başardığını söyledi. Abdullah, kendilerine oturma ya da çalışma izni verilmesini talep ederek, “Tam 53 gündür yoldayız. Afganistan’dan gelerek buraya vardık. Burada bize bilet vermiyorlar başka yere gidelim. Düzce’ye gitmek istiyoruz ama gidemiyoruz. Yollarda çok zorluklar çekerek geldik. Son 3 gecedir hiç uyumadan yol yürüyerek geldik. Sınırda bizi bir defa yakalayıp geri gönderdiler, ama bizim geri gitme şansımız yoktu. Biz 5 kişi çıktık yola 2 kişi vardık buraya. Biz bu kadar zorluklar çekerek geldik buraya. Gece burada uyuyoruz. Bize bilet vermedikleri için bir yere de gidemiyoruz. Ne oruç tutabiliyoruz ne uyuyabiliyoruz. Ekmek getirip bize dağıtanlar var, onlarla karnımızı doyuruyoruz” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
——–
Mehmet Mucahit Ceylan’ın anonsu
Diyarbakır Otogarı
Otogarın bahçesinde bekleyen Afgan göçmenler
Afganistanlı göçmen Mehdi ile röp
Afganistanlı göçmen Rahmetullah ile röp
Afganistanlı göçmen Abdullah ile röp
Göçmenlerin kuru ekmek ile karınlarını doyurması
Ağaç altında oturan göçmenler
Kaldırım üzerinde uyuyan göçmenler
Genel ve detay

Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN – Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR, (DHA)

================

2) KORONAVİRÜS HASTALARINDA PIHTI ATMASINA BAĞLI UNUTKANLIK BAŞLADI
 
KONYA’da Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Erayman, bazı koronavirüs hastalarında pıhtı atmasına bağlı unutkanlık belirtilerinin başladığını söyledi. Erayman, “Covid-19 hastalığında ‘tromboembolik’ dediğimiz, pıhtı atması diye tabir edilen olaylar gelişiyor. Bilimsel olarak sonuçlarını görmek gerekiyor; fakat koronavirüs hastaları unutkanlık yaşadıklarını belirtiyor” dedi. 

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Erayman, son dönemlerde beklenmedik şekilde vaka artışları olmaya başladığını belirtti. Erayman, “Halk arasında da ‘İngiliz varyantı’ şeklinde ifade edilen yeni virüs türünün daha çabuk yayılması ve kolay bulaştığını biliyoruz. Tedbirlerden hiç vazgeçmememiz lazım. Aşı olsak bile önlemlerimizi devam ettirmemiz gerekiyor. Toplumsal bağışıklığın tam olarak oluşmadığını da söyleyebiliriz” dedi.  

‘PIHTI ATMASINA BAĞLI HASTALARDA UNUTKANLIK BAŞLADI’
Bazı hastalarda unutkanlıklara neden olduğunu belirten Erayman, “Covid-19 hastalığında ‘tromboembolik’ dediğimiz, pıhtı atması diye tabir edilen olaylar gelişiyor. Bilimsel olarak sonuçlarını görmek gerekiyor; fakat koronavirüs hastaları unutkanlık yaşadıklarını belirtiyor. İleride bilimsel çalışmalarla bunu ortaya koyabiliriz, unutkanlığın tromboembolik olaylara bağlı olarak görüldüğünü söyleyebiliriz” diye konuştu.

‘ERİŞKİNLERDE HASTALANACAK KİMSE KALMAZSA HEDEFTE GENÇLER VAR’
Vaka sayısının artmasıyla virüsün kötüleştiğini söyleyen Erayman, “Virüsün kendinden kaynaklanan kötüleşme hali yok, kötüleşme halini yaratan durum fazla sayıda vakanın olması. Aşı sırası gelen herkes mutlaka aşı olmalı. Bizi süreçten çıkartıp hayata tutacak önemli adım aşıdır. Toplumda hasta olmayan gruplarda gençler de var. Artık hastalanacak kimse kalmazsa erişkinlerde, genç ve çocuk yaş grupları bundan etkilenecektir. Kalabalık ortam Covid-19 için en etkin ortamdır, en sevmediği de aşıyla oluşacak antikorlardır” dedi.

(Görüntü Dökümü
————————
– Covid-19 servisi
– Sağlık personelinin servise girişi
– Hasta görüntüsü
– Enfeksiyon Hastalıkları servisi
– Meram Tıp Fakültesinin dışından görüntü
– İnsan kalabalığı
– İbrahim Erayman ile röportaj 
– Genel ve detay

Haber-Kamera: Adem YILDIZ/KONYA,(DHA))

======================

3) TRABZON İL SAĞLIK MÜDÜRÜ: 60- 64 YAŞ ARASI GRUPTA YÜZDE 38’İ AŞI OLMADI
 
TRABZON’da özellikle 60-64 yaş aralığındaki kişilerin aşı olmaktan kaçındıkları ortaya çıktı. İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, “Bu grupta yüzde 38’e varan aşı yapılmayan var. Biraz ‘yarın yaptırırım’ dürtüsü olduğunu gözlemliyoruz. Bir an önce aşılarını yaptırmaları telkinlerde bulunuyoruz” dedi.

‘Çok yüksek riskli’ iller arasındaki Trabzon’da aşılama çalışmaları sürüyor. Kentte belirli yaş ve öncelikli meslek grupları arasında yer alan 219 bin 394 kişiden 149 bin 765 kişiye aşı yapıldı. 65 yaş üstü kişilerde yüzde 80’in üzerinde aşılama yapılırken, 60-64 yaş aralığındaki kişilerin yüzde 38’inin aşı yaptırmadığı belirlendi. 

İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, 65 yaş üstü vatandaşlara uygulanan aşılamada ulaşılan sayının yüz güldürücü olduğunu söyledi. Usta, “Yüzde 80’in üzerinde aşılamamız var ama geriye kalan yaklaşık yüzde 20’lik grubun neden aşılanamadığı sorulabiliyor. Burada birçok etken var. Birinci etken, hastalığı geçirmiş olanlara tekrar aşı yapılmıyor. İkinci olarak, şu an hastalığı geçirenler aşı yapılmamış oluyor. Az bir kesimde ise aşıya karşı güvensizlik olabiliyor. Bu her toplumda aykırı olarak yansıyan bir kesim, zaten olabilecektir. Sadece bunu aşı olarak düşünmemek gerekiyor” dedi.

‘ŞEHİR DIŞINDAKİ KİŞİLER SAYIYI ETKİLİYOR’
Aşılananların sayısındaki etkilerden birinin sistemde kayıtlı olduğu halde şehir dışında olan vatandaşlardan kaynakladığını ifade eden Usta, “Şehrimizin nüfusunun bir kısmı il dışında. Kişi burada bize kayıtlı olarak görülüyor ama aslına İstanbul, Ankara, Antalya gibi başka şehirlerde bulunabiliyor. O nedenle bizde aşı yapılmamış olarak görülebiliyor. Kalan yüzde 20’lik kısım çok da abartılacak bir oran değil ama bu rakamı yukarılara çekebilmek için uğraşıyoruz” diye konuştu.

‘YARIN YAPTIRIRIM DÜRTÜSÜ GÖZLEMLİYORUZ’
60-64 yaş arası grupta aşılamanın yavaş ilerlediğini ifade eden Usta, “Bu grupta yüzde 35 ile yüzde 38 arasında aşı yapılmayan var. Orada da biraz ‘yarın yaptırırım’ dürtüsü olduğunu gözlemliyoruz. Bu kesime özellikle bir an önce aşısını yaptırma üzerinde telkinlerde bulunuyoruz. Biontech aşımız elimizde yeterince var, Sinovac aşısı zaten var. Kişi hangisini tercih ederse, aşısını yaptırmasıyla toplumsal bağışıklığı sağlamaya gayret ediyoruz” dedi.

‘AŞIDAN KORKMADIM’
65 yaş üstü vatandaşlardan İlyas Karadeniz, ilk doz aşısını vurulduğunu, ikinci doz için randevu gününü beklediğini söyleyerek, “Aşıdan korkmadım, niye korkayım. Devletimin yaptığı her şey doğrudur. Akıllı adam aşı olur” dedi.

Sezai Alemdağ ise, “Kaçan arkadaşları devlet tespit edip zorla da olsa aşı yapmalıdır. Türkiye genelinin yüzde 60’ı aşılanmadıktan sonra virüs ülkeden gitmez. Bu büyüklerimize sesleniyorum, lütfen gidip aşılarını olsunlar. Aşıdan kaçılmaz, aşı koruyucudur” ifadelerini kullandı.

Aşısının ilk dozunu yaptırdığını söyleyen İsmet Alemdağ da, “Herkes aşı olmalı. En azından hastalandığı vakitte yoğun bakıma düşmemesi, hastalığı rahat atlatması için olması gerekiyor” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Trabzon İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta röportajı
– İlyas Karadeniz röportajı
– Sezai Alemdağ röportajı
– İsmet Alemdağ röportajı
– Halit Çelik röportajı
– Aşı görüntüleri
– Detaylar

Haber-Kamera:Selay SAYKAL/TRABZON(DHA), 

=======================

4) MERSİN’DE ‘TEFECİ’ OPERASYONU: 3 GÖZALTI

MERSİN’de, polis ekiplerince düzenlenen operasyonda, tefecilik yaptıkları suçlamasıyla yakalanan 3 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarıyla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, vatandaşlara yüksek faizle para vererek borçlandıran ve para karşılığı zorla senet imzalatan kişilere yönelik çalışma başlattı. Teknik ve fiziki takibin ardından belirlenen adreslere düzenlenen operasyonlarda, Metin Ç., Şerif E. ile Bilal D. gözaltına alındı. Şüphelilerin, ev ve iş yerlerinde yapılan aramada ise başkalarına ait 4 senet, 10 banka kartı ve üzerine ipotek bulunan tapu fotokopisi ele geçirildi.
Gözaltına alınan 3 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————–
-Şüphelilerin ev ve işyerinde arama yapılması
-Aramalarda ele geçirilen banka kartı, senet, tapu
-Şüphelilerin emniyetten çıkartılması
-Şüphelilerin adliyeye götürülmesi
Haber-Kamera: Soner AYDIN/MERSİN, (DHA)

======================

5) 33 YILDIR ARA VERMEDEN ORUÇ TUTUYOR
 
KOCAELİ’nin Gölcük ilçesinde yaşayan Osman Ay (53), 33 yıldır ara vermeden oruç tutuyor. Yalnızca dini bayramlarda oruç tutmadığını belirten Osman Ay, bunun sağlığına faydalı olduğunu söyledi.

Gölcük’te 36 yıldır market işleten Osman Ay, 33 yıldır oruç tutuyor. İlk olarak 3 aylarda oruç tutan Osman Ay, kendisini daha da sağlıklı hissedince her gün oruç tutmaya başladı. Sadece dini bayramlarda oruç tutmayan Osman Ay, “3 aylar diye başladığım oruç sağlığıma bir sıkıntı vermeyince oruç tutmaya başladım. 33 yıldır oruç tutuyorum. Bir tek bayramlarda oruç tutmuyorum. Onun dışında yılı hep oruçlu geçiriyorum” dedi.

Çevresindeki insanların kendisini tebrik ettiğini ifade eden Osman Ay, “Tarifi mümkün olmayan bir duygu bu. Yıllardır oruç tutunca çevremdeki insanlar da beni tebrik ediyorlar, teşekkür ediyorlar. Bazıları bana uyup bazı günler oruç tutmaya başladı. Doktorlar bile oruç tutmanın ne kadar faydalı olduğunu söylüyorlar. Ramazan girince ben hep oruç tuttuğum için diğer insanların oruç tuttuğunu unutup sürekli bir şeyler ikram ediyorum” diye konuştu. 

Görüntü Dökümü
-Osman Ay ile röp
-Markette düzenleme yaparken
-Müşterilere satış yaparken

Haber-Kamera-Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/GÖLCÜK(Kocaeli)(DHA)

==============

6) YAPIŞIK BEŞİZ KEDİLER OPERASYONLA BİRBİRİNDEN AYRILDI

HAKKARİ Vali Yardımcısı Aziz Gölbaşı’nın eşi  doktor Sema Gölbaşı’nın yaklaşık 1,5 yıldır ekmeğini suyunu verip yakından ilgilendiği kedi, kuyruk ve karınlarından birbirlerine yapışık beşiz yavru dünyaya getirdi. Beşizler  veteriner kliniğinde yapılan operasyonla ayrılırken Dr. Gölbaşı, “Akşam işten dönerken doğum yapmış kedimin yavrularını yapışık halde kapımda gördüm. Meğerse onları ağzı ile tutup 3’üncü kattaki evimin kapısına taşımış” dedi

Hakkari Devlet Hastanesi’nde görev yapan  Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Sema Gölbaşı, yaklaşık 1,5 yıl önce sokakta yaşayan dişi kedi ile yakından ilgilenmeye başladı. Dr. Gölbaşı, yaşadıkları binanın bodrum katına yerleşen kedinin her gün maması, suyu ve kumuyla yakından ilgilendi. Sevip, sahiplendiği kedisine de ‘Fendy’ ismini verdi. ‘Fendy’in gebe olduğunu bildiği için de ziyaretlerini ve ilgisini her geçen gün artırdı. Dr. Gölbaşı, 3 gün önce de sabah iş yerine gitmeden önce yine ‘Fendy’nin kaldığı bodrum katına inerek, suyunu, mamasını kontrol edip, kumunu değiştirdi. 

SÜPRİZLE KARŞILAŞTI
Dr. Gölbaşı, akşam eve döndüğünde ise süprizle karşılaştı. Kedisi ‘Fendy’ ile kuyruk ve karınlarından birbirlerine yapışık 5 minik yavrusu ile 3’üncü kattaki kapısında karşılaştı. Yaşanan bu durum karşısında büyük şaşkınlık yaşayan Dr. Gölbaşı, hemen Hakkari Belediyesi’ne bağlı Veteriner İşleri Müdürlüğü’nü arayarak haber verdi. Kısa sürede apartmana gelen görevliler, anne kedi ve yavrularını alarak veteriner kliniğine götürdü. Kuyruk ve karınlarından yapışık olan yavru beşizler, veteriner hekim Faysal Cindioğlu’nun 1 saat süren başarılı operasyonla birbirinden ayrıldı. 

‘BÜYÜK MUTLULUK YAŞADIM’
Operasyonun ardından sağlıklarına kavuşan yavru kediler, kendi başlarına hareket etmeye başlarken, Dr. Gölbaşı ise büyük mutluluk yaşadığını belirterek, şöyle konuştu:
“Sahiplendiğim bu kediye yaklaşık 1,5 yıldır bakıyorum. Hamile kaldığı süre zarfında kapıma geliyordu ben yemek su veriyordum. Yine sabah işe giderken bodrum katında yemeğini, suyunu, kumunu ayarlayıp öyle gittim. Akşam işten dönerken doğum yapmış kedimin yavruları yapışık halde kapımda gördüm. Meğerse onları ağzı ile tutup 3’üncü kattaki evimin kapısına taşımış. Ben de şaşkınlık içinde belediye ekiplerine haber verdim. ekipler alıp götürdüğü yavruları ameliyattan sonra sağlıklı bir şekilde bana teslim ettiler. Çok mutluyum. Apartman sakinleri de kedilerimi sevmişler bazen onlar da yemek veriyorlar” dedi.

Veteriner Cindioğlu da “Duyarlı bir vatandaş tarafından bize bir ihbar geldi. Biz de kısa sürede olay yerine gittik. Doğum yapmış kedinin 5 yavrusu birbirine yapışık olduğunu gördük. Kedileri anneleri ile beraber kliniğimize getirdik. Yaklaşık bir saatlik ameliyatın ardından başarılı bir şekilde sağlıklarına kavuşturduk. Şu an anne ve yavruların durumları iyi “diye konuştu. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Sema Gölbaşı kedi yavrularını sevmesi
– Onlara yemek su vermesi
– 3. kattaki evinin kapısında beslemesi
–  Dr. Sema Gölbaşı öpörtajı
– Veteriner Hekim Faysal Cindioğlu kilinikte kedileri ameliyat etmesi
– Röpörtajı
– Kilinikte görüntüler
– Genel detay
Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, (DHA)- 

========================

7) ERCİŞLİ BALIKÇILARDAN, ASTRONOT KATE RUBİNS’E PANKARTLI DAVET

VAN’ın Erciş ilçesinde bir grup balıkçı, ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) düzenlediği ‘Dünya Turnuvası’ isimli online yarışmada, Van Gölü fotoğrafının birinci gelmesi üzerine İngilizce ‘Come to Erciş #Kate Robins’ yazılı pankart açarak fotoğrafı çeken ABD’li Astronot Rubins’i ilçeye davet etti.

Astronot Kate Rubins, 2016 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu’nun yörüngesinde gezerken, dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün bir fotoğrafını çekti. ‘Dünya Turnuvası’ isimli online yarışmada da Van Gölü’nün uzaydan çekilmiş bu fotoğrafı birinci seçildi. Van Gölü’nün birinci seçilmesi kentte büyük sevinç yaşatırken, fotoğrafta özellikle Erciş ilçesi kıyılarınının görülmesi ise ilçede daha büyük heyecana neden oldu. Başlayan balık yasağı nedeniyle dün son kez ağlarını çeken balıkçılar, üzerine ingilizce ‘Come to Erciş #Kate Robins’ yazılı pankart açarak ABD’li Astronot Rubins’i ilçeye davet etti.  

Yaklaşık 20 yıldır Van Gölü’nde balıkçılık yapan Nedim Aslan, “Bizler Van Gölü’nde balık avcılığı yaparak ailemizi geçindiriyoruz. ABD’li Astronot Kate Rubins, Van Gölü’nün fotoğrafını çekerek ‘Dünya Turnuvası’ isimli online yarışmada 1’inci olmasını sağladı. Biz de balıkçı arkadaşlarımla bir araya gelip, kendisini pankart açarak Van’a, Erciş’e davet ediyoruz” dedi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Tekne ile balık çekme görüntüleri
-Tekne Önünde pankart açma
-Van gölü önünde pankart açma
-Nedim Aslan’ın konuşması
-Detaylar
Barış KUL/ERCİŞ (Van), (DHA)- 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!