Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ – 2

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1- BÜYÜKÇEKMECE’DE GENÇ ÇİFTİ ÖLDÜRDÜLER; KADININ CESEDİNİ YOL KENARINA ATTILAR

Haber – Kamera: Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL , (DHA) Büyükçekmece’de kız arkadaşı Adalet Bike ile yürüyen Gökhan Denli, kimliği belirsiz kişilerce önce bıçaklandı, daha sonra da silahla vuurldarak, hayatını kaybetti. Saldırganlar, Adalet Bike’yi de öldürüp, cesedini yol kenarına attı.
Büyükçekmece Dizdariye Mahallesi’nde geçen pazar saat 01.40 sıralarında kız arkadaşı Adalet Bike ile yürüyen Gökhan Denli, otomobille yanlarına yanaşan 2 kişi ile tartışmaya başladı. Otomobilden inen kişiler Denli’yi önce bıçakladı, daha sonra da arkasından tabanca ile ateş etmeye başladı. Mermilerin isabet etmesi sonucu yaralanan Denli, olay yerinde hayatını kaybetti. Adalet Bike’yi kaçıran şüpheliler, genç kadını öldürdükten sonra cesedini yol kenarına bırakıp kaçtı. Silah seslerini duyanlar durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, çevredeki güvenlik kameralarını inceledikten sonra saldırganları yakalamak için çalışma başlattı. Denli ve Bike’nin cenazeleri ise Adli Tıp Kurumu’ndaki incelemenin ardından defnedilmek üzere ailelerine teslim edildi.

Görüntü dökümü:
-Denli’nin cesedinin bulunduğu çimenlik alan
-Kız arkadaşının cesedinin bırakıldığı yer
-Olayın yaşandığı sokak
-Gökhan Denli’nin fotoğrafı
-Genel ve detay görüntü 

==================

2- (Özel) KARTAL’DA MOTOKURYE 6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA ÇARPTI; KAZA KAMERADA

Haber – Kamera: Mustafa ESEN / İSTANBUL (DHA) KARTAL’da motokurye, park halindeki otomobilin arkasından çıkan 6 yaşındaki çocuğa çarptı. Kaza güvenlik kamerasına saniye saniye yansırken, motokurye, olaydan sonra darbedildiğini iddia etti.
Kaza, pazartesi günü Hürriyet Mahallesi’nde akşam saat 17.45 sıralarında yaşandı. Sipariş götüren motokurye Ali Özdurmaz, park halindeki otomobilin arkasından bir anda yola çıkan 6 yaşındaki Tusem Eda Cebeci’ye çarptı. Çarpma ile birlikte küçük çocuk ve motokurye savruldu. Kazayı görenler yardıma koştu. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanede tedavisi süren Tusem Eda Cebeci’nin bacağında kırık olduğu ve sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Bacağı kırılan motokurye Ali Özdurmaz da tedavisinin ardından taburcu edildi. Kaza anı saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, çocuğun bir anda karşıya koşarak geçmeye çalıştığı, bu sırada motorun çarptığı yer aldı. Küçük çocuğa doğru koşan bir kişinin ise motokuryenin yanından geçerken tekme attığı görüldü.

Reklam Alanı

MOTOKURYEDEN DARP İDDİASI
Motokurye Ali Özdurmaz, kazadan sonra yere düştüğünü ve bu sırada darbedildiğini iddia etti. Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu olan ve evinde dinlenen Ali Özdurmaz, “Bir anda park halindeki aracın ardından çocuk çıkarak bana çarptı. Yere düştüğüm anda şuurum yerinde olmadığından kimin vurduğunu görmedim, darbedildim. Kesinlikle bana yardım eden olmadı. Dakikalarca yerde kendi başıma kaldım. Ondan sonra kurye arkadaşlarım geldi, onlar beni yerden kaldırdı. Görünmez kaza yani. Ben istemem kimseye zarar vermek. Niye başkasının canına kast edeyim. Neye çarptığımı bile sonradan fark ettim. Bir çocuğa bile çarptığımı sonradan fark ettim, göremedim yani. O bana çarptı zaten” dedi.
Ali Özdurmaz, “Ben dedimki, kız çocuğuna bakın dedim, o iyi olsun dedim. Tamam dediler. Ona gittiler. Biz sana ambulans yollayacağız dediler. Ben de sonradan gelen ambulansa bindim. Oradan hastaneye kaldırıldım. Orada darbedildim. Amcası tarafından. Yüzüme darbe aldım. Ayağımda kırık var, bacağımda zedelenmeler var” ifadelerini kullandı.

“BURADA SIK SIK KAZA OLUYOR”
Küçük çocuğun yakını olan Sabahattin Cebeci ise, “Yoldan karşıya geçerken bir araba geldi. Araba geçtikten sonra çocuk yola fırladı. Anında motor geldi, ona çarptı. Ama motor da bayağı hızlıydı. Ambulansı aradık. Çocuğu kımıldatmadan bekledik. Ambulans geldikten sonra hastaneye kaldırıldı. Motorcu da düştü. Motorcuda fazla bir hasar yoktu. Hasar sadece bizim yeğende oldu. Burada sık sık kaza oluyor. Buraya tedbir alınması lazım” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
——————
-Güvenlik kamerası
-Motorun küçük çocuğa çarpması
-Vatandaşların koşması
-Motokuryeye tekme atılması
-Küçük kızın yakını ile röportaj
-Evinde yatan motokurye ile röportaj
-Olay yerinden görüntü
-Genel ve detay

=====================

3- (ÖZEL) SULTANGAZİ’DE “KAZA” CADDESİ; HAFTADA 4-5 KAZA YAŞANIYOR

Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA)- SULTANGAZİ Hoca Ahmet Yesevi Caddesi’nde yaşanan kazalar kameralara yansıdı. En son hızla gelen bir aracın sıkıştırdığı hafif ticari araç yoldan çıkıp, önce ağaca ardından trafik lambasına çarptı. Esnaf, kazalara sürücülerin trafik kurallarına uymamalarının neden olduğunu öne sürerek, cadde üzerinde haftada 4-5 kaza meydana geldiğini bildirdi. 
Sultangazi’de Hoca Ahmet Yesevi Caddesi üzerindeki Cebeci Şehir Parkı yakınında yaşanan kazalar, güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. Trafik kurallarını ihlal eden sürücüler, yasak olan noktadan dönüş yaparak, trafiği ve canlarını tehlikeye atıyor. Sık sık trafik kazalarının yaşandığı caddede geçen hafta 2’si polis 3 kişinin yaralandığı kaza meydana geldi. Son olarak da 13 Haziran Pazar günü, saat 04.00 sıralarında başka bir aracın sıkıştırdığı öne sürülen hafif ticari araç, sürücüsünün kontrolünden çıktı. Refüje çıkıp, önce ağaca, ardından da trafik lambasına çarpan araçta maddi hasar meydana geldi. Sürücü kazayı yara almadan atlattı.

KAZA ANI KAMERADA
Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, aynı yöndeki başka aracın sıkıştırdığı hafif ticari araç, sürücüsünün kontrolünden çıkıyor. Orta refüjdeki ağaca ve trafik lambasına çarparak, duruyor. Bir süre bekledikten sonra aracından inen sürücünün yardımına çevredekiler koşuyor.

“BURADA YATIR YOK KURALLARA UYMAMA VAR”
Ahmet Yesevi Caddesi üzerinde iş yerleri olan esnaf, sürücülerin trafik kurallarına uymadığı için kazaların yaşandığını ileri sürdü. Esnaf Murat Kaymak, “Esentepe Mahallesi’nden gelen araçlar, Hoca Ahmet Yesevi Caddesi’ne bağlanıyor. Cebeci yönünden gelen araçlar için ise burası ters dönüş oluyor, sola dönüş yasak. Ama Cebeci tarafından gelen araçlar, buradan sola dönmek istediklerinden ister istemez yavaşlıyorlar. Çünkü karşı taraftan gelen araçlar da oluyor. Ona istinaden arkadan gelen araçlar, dönüşe yasak olan yerden dönmek isteyen araçlara çarpıyorlar. Ve ışık olmadığı için karşı yönden gelen araçlar da buradan geçen arabalara çarpabiliyor. Burada dönüş yasak. Buna rağmen sürücüler kural ihlali yapıp dönüş yapıyor ve sık sık kaza yaşanıyor. Sürekli trafik kazalarının yaşanmasından dolayı vatandaşlar sosyal medyada,’Buranın altında yatır var, türbe var, önemli biri yatıyor’ yorumları yapıyorlar. Ama burada yatır falan yok. Tamamen insanların kurallara uymamasından dolayı gelişen trafik kazaları. Haftada dört beş, bazen günde 2 ya da 3 trafik kazası yaşanıyor. Yetkililerden rica ediyoruz, gerekirse tümsek yapsınlar, ya da EDS koysunlar” diye konuştu. 

“İLK YARDIMIN NASIL YAPILDIĞINI ÖĞRENDİM”
Yaşanan trafik kazaları nedeniyle ilk yardım müdahalesinin nasıl yapıldığını, çevre güvenliğinin nasıl alındığını öğrendiğini söyleyen Kaymak, “Ben burada esnafım. Sık sık yaşanan kazalardan dolayı trafik polisi ve sağlık çalışanı gibi davranır olduk. İlk müdahale yapmayı öğrendik. Arabanın, çevrenin güvenliğini almayı öğrendik” şeklinde konuştu.
Öte yandan, Hoca Ahmet Yesevi Caddesi Cebeci Şehir Parkı mevkiinde meydana gelen maddi hasarlı kazalar da vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerasına kaydedildi. 

Görüntü Dökümü:
————————–
-Kazanın yaşandığı noktadan görüntüler
-Sürücülerin dönülmesi yasak olan yerden dönmesi
GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ
-Seyir halindeki iki aracın görüntüsü
-Aracın hafif ticari aracı sıkıştırması ve çarpması
-Aracın refüje çıkması, ağaca ve trafik lambasına çarpması
-Diğer araç sürücüsünün durmayarak yoluna devam etmesi
-Kaza yapan sürücünün şoka girmesi, araçtan inmesi, araca bakması
-Çevredekilerin yardımına koşması
-Kazanın yaşandığı noktanın havadan görüntüsü
CEP TELEFONU GÖRÜNTÜLERİ
-Kaza yerinden görüntüler
-Kaza yapan aracın çekici ile kaldırılması
-ESNAF MURAT KAYMAK RÖPORTAJ
-Yaşanan diğer kazalar- cep telefonu görüntüleri

===================

4- (ÖZEL) İSTANBUL’UN AKCİĞERİ BELGRAD ORMANI’NDA TIRAŞLAMA

Yılmaz OKUR/İSTANBUL, (DHA) TARİHİ Kanuni dönemine kadar uzanan Belgrad Ormanı’nda çalışma başlatıldı. Yaşlı ağaçlar tıraşlama yöntemiyle kesilerek, genç ağaçlara alan açılacak çalışmaya danışmanlık yapan Prof. Dr. Sinan Güner, “Buradaki ağaçlar elli yıllık, yerlerine genç fidanlar yetişecek” dedi.
İstanbul’un akciğeri olarak kabul edilen Belgrad Ormanı’nda yaşlı ağaçlar tıraşlama yöntemiyle kesilmeye başlandı. Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 16.hektarlık alan için başlatılan ‘gençleştirme’ çalışmasında yaşlı ağaçlar kesilerek, genç ağaçlar için yer açılıyor. Kesimin yapıldığı Rumeli Feneri Yolu ile Çiftlik Caddesi’nin kesiştiği bölgenin üst tarafına ‘Tehlike, kesim alanı uzak dur’ tabelası asıldı. Gençleştirme çalışmasına danışmanlık yapan Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Silvikültür Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sinan Güner, “Ormanları gençleştirirken iki farklı yöntem kullanıyoruz, biri siper yöntemi, diğeri tıraşlama yöntemi. Ülkemizin yaklaşık 22 milyon hektar orman alanı var. Bunun üçte biri sosyo kültürel fonksiyonlu, geri kalanı ise ekonomik fonksiyonlu ormanlar. Ekonomik fonksiyonlu ormanlardan odun ve tomruk üretiyoruz, ülkenin ihtiyacı olan ahşap emvalleri üretiyoruz. Burası da ekonomik fonksiyonu olan bir saha. Tensil yani ‘gençleştirme’ ile yaşlanmış ağaçları alandan dışarı çıkarıp, yerine genç jenerasyonun getirilmesi olayıdır. Tıraşlama yönteminden çoğu orman alanında vazgeçtik. Sadece iki ağaç türünde vazgeçemedik. Bunlardan biri kızılçam, diğeri de buradaki sahil çam. Bunun tohumundan çimlenecek olan bireyi siper altında yaşamıyor, ışık istiyor. O yüzden biz bu alanları tıraşlamak zorundayız. Tıraşlayıp, kestikten sonra alanı doğal yollarla gençleştiriyoruz. Buradaki ağaçların tohumlarından faydalanarak gençleştiriyoruz. Bu alanda kesmiş olduğumuz ağaçların dallarını sererek, oradan doğal yollarla gençliklerin gelmesini temin ediyoruz” şeklinde konuştu.

“YAPMIŞ OLDUĞUMUZ İŞ DOĞALGENÇLEŞTİRME ÇALIŞMASI”
Kesilen ağaçların sürelerinin dolduğunu, kesilmemesi halinde çürümeye başlayacaklarını anlatan Prof. Dr. Güner, “Sahil çamı yerli bir ağaç türü değil. Akdeniz ülkelerinde, Fransa’da, İtalya’da sahil bandında yaygın olan bir türdür. Hızlı gelişen bir türdür. Elli yıllık, kırk yıllık, kesilme çağı dediğimiz idare süresiyle yetiştirilmektedir.  Söz konusu alandaki ağaçlar elli yaşında. Bu ağaçların idare süresi dolmuştur. İdare süresini ne kadar bekletirsek, ormanımız çökmeye gidecektir. Artık gövdesinde çürümeler başlayacak, tepelerinde bozukluklar oluşmaya başlayacak. Ekonomik anlamda kayıp olacak” ifadelerini kullandı.

“YAPTIĞIMIZ DENEMELERDE TIRAŞLAMA YÖNTEMİ BAŞARILI OLMUŞTUR”
Ormanlarda uyguladıkları gençleştirme yöntemlerini tamamen bilimsel çalışmalar neticesinde belirlediklerini söyleyen Prof. Dr. Sinan Güner, “Denemelerini yapmış olduğumuz sahalara gideceğiz ve o sahalarda da göreceğiz ki, tıraşlanmış ama çok güzel genç fidanlar gelmiş. Bunları görünce herkes doğru iş yaptığımıza emin olup, tatmin olacak. Bu sahalarda alt tarafta genç ağaçlar varsa onlara dokunulmuyor. Kesim olan alanda genç ağaç yok. İnce çaplı olanlar da elli yaşında. Sıkışık halde büyüdükleri, bakımları yapılmadığı için gelişmemişlerdir” dedi.  Prof. Dr. Güner, şunları kaydetti:
“Kayın, ladin, sarıçam, karaçam türleri ile kurulmuş ormanlarımız var. Bu ormanlarda yüz yaşından önce kesim yapamıyoruz. Sahil çamlarından Orman Genel Müdürlüğü, odun ihtiyacını karşılıyor. Tıraşlamada en büyük sıkıntı, yağışlarla birlikte toprağın erozyona uğrayıp, taşınması olur. Bu tür bir tehlike de yok burada, düz bir arazi. Genç fidanların gelememe ihtimaline karşı otuz, kırk metrede bir tohum ağacı da bırakıyoruz. Bunlar bizim ihtiyat ağaçlarımız. Bunların tohumları da bu alanda gelecek olan gençliği destekleyecektir. Bu alanda yeterli tohum şu anda var. Bu ağacın tohumu iki sene toprakta kalabiliyor, çürümüyor, çimlenme yeteneğini kaybetmiyor. Ayrıca bu alan doğal bir orman alanı değil. Burası daha önce çıplak bir alandı ve bu alanlarda denemeler yaptı Orman Genel Müdürlüğü. Yerli karaçamı dikti, bunun yanında radiyata çamı dediğimiz çamı getirdi, dikti. Çok sayıda değişik türleri denedi ama en çok uyum sağlayan bu oldu. Bu büyük bir nimet olarak bizim ormancılığımıza, Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor.”  

“TEHLİKE SAÇIYORLAR”
Yaşlanan ve kuruyan ağaçların tehlike oluşturduğu için kesilmesi gerektiğini söyleyen Mehmet Öztürk ise, “Yola düşüyorlar.  Bunların düzenlenmesi lazım. Yeniden fidanlanması lazım. Bunlar tehlike saçıyor. Bunlar kesilecek, yerine yenisi ekilecek” dedi.

Görüntü dökümü:
—————————
-Ağaç kesimi yapılan alan
-Kesilen ağaçlardan çıkan kerestelerin istiflenmiş hali
-Ağaçların kesildiği alanın havadan görüntülenmesi
-Vatandaşlarla röportajlar
-Genel ve detay görüntüler
 
====================

5- (ÖZEL) “AŞI KISIRLIK YAPIYOR” POLEMİĞİNİ BİTİRECEK ARAŞTIRMA ABD’DEN GELDİ

Özlem YURTÇU KARABULUT, Buğra BENLİOĞLU / İstanbul, (DHA) KORONAVİRÜS aşılarının kısırlık yaptığı yönündeki iddialara son noktayı, ABD’deki Miami Üniversitesi Üroloji Bölümü’nden bilim insanlarının yaptığı çalışma koydu. 45 erkeğin dahil edildiği çalışma, mRNA aşısı olanların sperm sayısı ile hareketliliğinde artış olduğunu ortaya çıkardı. Dünyanın en saygın tıp dergilerinden JAMA’da yayınlanan çalışmayı DHA’ya değerlendiren Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, aşının değil, virüsün üreme sistemini kötü etkilediğini vurguladı.   
Türkiye’de de yaygın olarak kullanılmaya başlanan mRNA aşılarının erkeklerde kısırlığa yol açtığı yönündeki kaygıları giderecek çalışma Amerika’dan geldi. Miami Üniversitesi Üroloji Bölümü’nden bilim insanları tarafından yürütülen ve sonuçları 17 Haziran’da dünyanın en saygın tıp dergilerinden Amerikan Tıp Cemiyeti’nin yayını JAMA’da yer alan çalışmaya göre mRNA aşısı olan erkeklerin üreme sisteminde herhangi bir problem oluşmadı, tam tersine sperm sayısı ve hareketliliğinde artış gözlendi. Verileri DHA’ya değerlendiren Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı ve İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü’nden Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, çalışmanın “aşıların üreme sistemine zarar vermediğinin kanıtı” bakımından önemli olduğunu söyledi.

“HASTALIK, SPERM SAYISINI YARI YARIYA AZALTIYOR”
Kovid-19 enfeksiyonunun akciğer gibi erkek üreme sistemini de çok sevdiğini söyleyen Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, “Çünkü ACE2 reseptörleri, testiste de akciğerdeki gibi son derece yoğun ve virüs, bu reseptörlere bağlanarak hücreleri etkiliyor. Bunun sonucu olarak testiste iltihap (inflamasyon) gelişiyor, ‘leydig’ hücrelerinden testosteron salgılanması azalıyor, hormonlarda sorun oluşuyor, immünolojik birtakım hadiseler meydana geliyor. Aynı zamanda ateş yükselmesi de testisleri olumsuz etkiliyor. Kovid hastalarındaki 37.8’in üzerindeki ateş, testis açısından olumsuz etkilere yol açıyor. Buna bağlı olarak genital sistemde yani üreme sisteminde olumsuz birtakım değişiklikler oluyor. Sperm sayısı yüzde 50 oranında düşüyor. Sperm hareketliliği azalıyor. Aynı zamanda spermlerin canlılığında da olumsuz etkilenme oluyor” dedi.

“GENÇLER DAHA BÜYÜK RİSK ALTINDA”
Özellikle genç hastaların bu durumdan daha çok etkilendiğini anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, “Çünkü özellikle genç hastalarda ACE 2 reseptörleri, yaşlılara göre daha fazla. Bu nedenle de genç erkeklerin testisleri Kovid-19’dan daha olumsuz etkileniyor. Aynı zamanda hastalığın hafif, orta ve ağır geçilip geçilmediği de son derece önemli. Ağır geçiren hastalarda, bu değişiklikler çok daha fazla. Demek ki gençler ve hastalığı ağır geçirenlerde üreme sisteminin daha fazla etkilenmesi söz konusu” şeklinde konuştu.

“AŞIDAN SONRA SPERM SAYISI VE HAREKETLİLİĞİ ARTTI”
JAMA’da yayınlanan çalışmayla aşının erkeklerdeki üreme sisteminde bir olumsuzluğa yol açıp açmadığına bakıldığını anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, şu bilgileri verdi:
“En prestijli tıp dergilerinden bir tanesidir JAMA. 45 erkekte aşı öncesi (aşıdan 7 gün önce) ve aşı sonrası (70 gün sonrasına kadar) meni analizi, semen parametreleri değerlendirilmiş. Bu değerlendirmeler sonucunda görülüyor ki, sperm hacminde, sayısında, hareketliliğinde, total ileri sperm sayısında artışlar var. Örneğin sperm sayısı santimetreküpte 26 milyondan 30 milyona kadar çıkmış. Sperm hareketliliği ise yüzde 58’den yüzde 65’e yükselmiş. Bu çalışmada çok özel bir grup daha var, 8 kişinin sperm sayısı aslında normalin de altında. Aşıdan sonra görülmüş ki bu hastaların 7’sinde de olumlu yönde değişiklik olmuş. Bu kişilerde santimetreküpteki sperm sayısı 8.3 milyondan, 22 milyona çıkmış. Tabii ki bu henüz ilk ve tek çalışma. Vaka sayısı çok yüksek değil. Bu verilerin diğer merkezler tarafından da konfirme edilmesi, yeniden tekrarlanması, daha geniş hasta gruplarında bakılması gerekiyor.”

“İSRAİL’DE DE BENZER BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR”
Prof. Dr. Kadıoğlu, nüfusunun büyük bir çoğunluğu aşılanan İsrail’de de buna benzer bir araştırma yürütüldüğüne işaret ederek şunları söyledi:
“İsrail’deki çalışmaya da yine 40-45 erkek dahil edilmiş. Bunlar arasında tüp bebek tedavisine giden hastalar da var. Bu hastaların (aşılanmadan önce) 29 tanesinde normal semen parametreleri gözlenmiş, 14 tanesinde ise düşük semen parametreleri var. Normal semen parametrelerinde olan grupta, santimetreküpte sperm sayısı 43 milyondan 47 milyona çıkmış. Sperm sayısı düşük olan hastalarda ise sperm sayısı 4 milyondan 8 milyona çıkmış. Bu çalışma da üreme sisteminde sorun olan erkeklerde bir miktar yükselme tespit edildiğini gösteriyor bize. Ama İsrail’in araştırması henüz bir dergide yayınlanmadı. Şu an halen veri tabanında takip ediliyor. Makale olarak yayınlandıktan sonra çok daha detaylı bilgilere sahip olacağız.”

“DAHA BÜYÜK ÇAPLI GRUPLARLA UZUN SÜRELİ TAKİP GEREKİYOR”
Kovid hastalığının üreme sistemi için çok daha riskli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Kovid üreme sistemi için zararlıdır. Aşının herhangi bir zararı yoktur. Hatta bu yararı konusunda da (bu çalışmalar ile) bir umut ışığı belirmiştir. Ama halen ispat edilmeye muhtaç veriler bunlar. Çünkü bu çalışmaların kısıtlılığı, öncelikle vaka sayısı az, kontrol grubu yok. Takip süresi de kısa. Aynı zamanda bizim mevsimsel dediğimiz semen parametrelerindeki zamana bağlı değişkenler dediğimiz durum da bu hastalarda gelişmiş olabilir. O yüzden kontrol grubunun olması gerekiyor, çok daha fazla hasta takip edilmesi gerekiyor, aynı zamanda uzun dönem takip de şart. Semen parametrelerinin de çalışmalarda sayıya göre sınıflandırılması lazım. Yani kötü semen parametresi olanlar, orta derecede iyi olanlar vb şeklinde. Bunların hepsinin de daha yüksek sayıda vakalarla uzun takiplerinin yapılması, kontrol grubu ile karşılaştırmalı çalışmaların yapılması gerekiyor. Buradan ‘aşılar kısırlığa çare’ sonucu da çıkmamalı bu nedenle.”

Görüntü dökümü:
——————–
Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu röp
Genel ve detay görüntüler

===================

6- (Havadan görüntülerle) İSTANBUL- 369 METRE YÜKSEKLİKTEKİ ÇAMLICA KULESİ’NİN DIŞ TEMİZLİĞİ PROFESYONEL DAĞCILARA EMANET

-Hakan Oran,

-“Şu an yapmış olduğum iş benim için hem zevkli hem de adrenalin yüklü”

-Dağcıların çalışmaları havadan da görüntülendi 

Esma MURAT – Buğra BENLİOĞLU / İSTANBUL, (DHA) – 369 metrelik kule yüksekliği ve deniz seviyesinden 587 metrelik yüksekliğiyle İstanbul’un en yüksek yapısı olan Çamlıca Kulesi’nin dış temizliği 10 profesyonel dağcı tarafından yapılıyor. Her gün sabahın erken saatlerinde mesaiye başlayan ekip, bir ip yardımıyla saatlerce havada kulenin dış yüzünde kaynak, zımpara, boya, cila ve temizlik işlerini yapıyor. Ekipte yer alan Hakan Oran, yaptığı işin hem zevkli hem de adrenalin yükü olduğunu belirterek, “Bizi çalışırken gören vatandaşlar Çamlıca Kulesi’nin manzarasını bırakıp, bizimle fotoğraf çekilmeye başlıyor. İlgi odağı olmak çok güzel” dedi. Ekip lideri Adem Çiftçi de yaptıkları işin riskinin yok denilecek kadar az olduğunu, bütün önlemleri aldıklarını ve iş güvenlik kurallarına herkesin uyduğunu belirtti. 

Açıldıktan bu yana ziyaretçiler için İstanbul’un önemli noktalarından biri haline gelen Çamlıca Kulesi’nin dış yüzey temizliği profesyonel dağcılar tarafından yapılıyor. 369 metrelik boyuyla İstanbul’un en yüksek yapısı olan Çamlıca Kulesi’nde her gün 10 dağcı görev yapıyor. Kulenin dış yüzeyinde ulaşamadıkları tek bir yer olmayan ekip, tek vardiya olarak çalışıyor. Nisan ayından bu yana aralıksız çalışmalarına devam eden ekip, kaba inşaatının ardından kulenin gerekli bölümlerine zımpara, boya ve temizlik işleri yapıyor. Korkusuzca çalışmalarına devam eden ekip, kulenin en üst noktasında bir ip yardımıyla saatlerce havada kalıyor. Kuleye ziyarete gelen ziyaretçiler ise ekibe yoğun ilgi gösteriyor.

“4 AYDIR ÇAMLICA KULESİ’NDE ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ” 
Her sabah 06.30’da uyandıklarını söyleyen ekip lideri Adem Çiftçi, “10 yıldır bu işi yapıyorum. Yaklaşık 4 aydır da Çamlıca Kulesi’nde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kulede, bakım, onarım, izolasyon, boya, cam temizleme ve cam seramik işleri yapıyoruz. Çamlıca Kulesi 369 metre ve Avrupa’nın en yüksek mimari yapısı. Bizler de yaklaşık kulenin 200 metresine kadar çalışmalar yapıyoruz” dedi.

“KULENİN CAMLARINDA BİZİ GÖREN İNSANLAR HAYRETLE BAKIYOR” 
Çiftçi, sözlerine şu şekilde devam etti: “10 kişilik bir ekibimiz var. Kule her sabah buluşma noktamız oluyor. Her gün sabah toplantısı yapıyoruz. Planlama yapıp ona göre işe başlıyoruz. Kule’nin camlarında bizi gören insanlar hayretle bakıyor. Hepsi bizimle fotoğraf çektirmek istiyor. Bizler Çamlıca Kulesi’ne cam seramik uygulaması yaptık. Bu uygulama Türkiye’de ilk defa yapılıyor. Bu cam seramik uygulamasının özelliği ise hem camın görüntü kalitesini artırmak hem de camda oluşabilecek herhangi bir akıntıyı önlemek. Bizim için yaptığımız işin riski yok denilecek kadar az. Çünkü önlemlerimizi alıyoruz. Çift ip kullanıyoruz ve bütün ekip arkadaşlarım tamamen iş güvenlik kurallarına uyuyor.” 

“İNSANLARLA UĞRAŞMAK ZOR GELDİĞİ İÇİN BU İŞE YÖNELDİM” 
İki buçuk yıldır çalıştığını ancak daha önce 17 yıl bir şirkette yönetici olduğunu belirten Hakan Oran, “İnsanlarla uğraşmak biraz zor geldiği ve çok yorulduğum için daha rahat edebileceğim bir iş tercih etmek istedim. Şu an yapmış olduğum iş benim için hem zevkli hem de adrenalin yüklü” diye konuştu.

“AİLEM BAŞLARDA TEDİRGİNDİ AMA ARTIK ALIŞTI” 
Yöneticiliği bırakmanın kendisi için hiç zor olmadığı vurgulayan Oran, “Ailem başlarda zor bir iş olduğu için tedirgin oldu, ama onlar da zamanla alıştı. Bizi çalışırken gören vatandaşlar Çamlıca Kulesi’nin manzarasını bırakıp, bizimle fotoğraf çekilmeye başlıyor. İlgi odağı olmak çok güzel” dedi.

Görüntü dökümü: 
———————
-Havadan görüntüler
-Aktüel görüntüler
-Dağcı Hakan Oran röportajı 
-Dağcı Adem Çiftçi röportajı 
-Dağcıların kule çıkmadan önce hazırlanması 
-Çamlıca Kulesi’nde dağcıların çalışmaları 
-Muhabir Anonsu (Esma MURAT) 
-Dağcıların cep telefon görüntüleri 
-Genel ve detay görüntüler 

===================

7- AVCILAR’DA ‘İKİZİ’ KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA YIKTIRILAN BİNANIN KOLONU ÇATLADI

İhsan DÖRTKARDEŞ-Ersan SAN/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR’da 2 ay önce bitişiğindeki ‘ikiz binası’ kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan 5 katlı binanın kolonu çatladı. Kolondaki çatlak üzerine bina gece geç saatlerde boşaltılarak mühürlendi.
Ambarlı Mahallesi’ndeki Ördek Sokak’ta bulunan 1990 yılında yaptırılan 5 daireli isimsiz binanın giriş kolonunda saat 01.00 sıralarında çıtırdama sesleri ardından zemindeki kolonlardan birinde çatlak görüldü. Bunun üzerine polis, itfaye ve Avcılar Belediyesi zabıta ekiplerine haber verildi. Kısa sürede gelen ekipler, binanın caddeye bakan kesimindeki kolonun bariz biçimde çatladığını belirledi. Kullanılan 4 dairede oturan 3 aile tahliye edildi. İçinde eşyaları bulunan bir ailenin ise binada olmadığı anlaşıldı. Görevliler tarafından kapısına mühür vurulan binanın önündeki sokak da gündüz saatlerinde daha detaylı inceleme yapılabilmesi amacıyla trafiğe kapatıldı. Gece geç saatlerde korkuya neden olan binanın arkasında bitişik olarak yaptırılan binanın kentsel dönüşüm kapsamında geçen 12 Nisan’da yıktırıldığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
(Drone görüntüleri)
Binanın ve çevresinin havadan görüntüleri
(Arşiv)
Binanın arkasındaki bina yıktırılırken
(Aktüel)
Mühürlenen binanın görüntüleri
Trafiğe kapatılan yolun görüntüleri
Yakında oturan bir kişi ile röportaj
Meraklılar binayı incelerken
Zabıta memurları amirlerine bilgi verirken
Genel ve detay görüntüler

====================

8- (Özel) ÇEKMEKÖY’DE BARİYERE ÇARPAN MOTOSİKLETLİ AĞIR YARALANDI 

Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL( DHA) ÇEKMEKÖY’de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği motosiklet bariyere çarpıp, yol kenarına uçtu. Kazada motosiklet sürücüsü ağır yaralandı.
Kaza, Şile Otoyolu’nun Çekmeköy mevkiinde dün öğle saatlerinde meydana geldi. Adı öğrenilemeyen sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği 06 FP 9279 plakalı motosiklet, bariyere çarpıp, yol kenarına uçtu. Sürücü de motosikletten savrularak, yere düştü. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan motosiklet sürücüsü, ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sol bacağında derin kesikler oluştuğu öğrenilen sürücünün durumu ciddi olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü
———–
-Kaza yapan motosiklet sürücüsü 
-Sağlık ekiplerin müdahalesi 
-Kaza sonrası kullanılmaz hale gelen motosiklet 
-Motosikletin parçaları 
-Sürücünün sağlık ekipleri tarafından ambulansa götürülmesi 
-Genel ve detaylar

===============

9- (Ek bilgi ve görüntülerle) İSTANBUL MERKEZLİ 3 İLDE DEAŞ OPERASYONU: 34 GÖZALTI

Ali Çağlar TINBEK / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL merkezli 3 ilde terör örgütü DEAŞ’a yönelik 39 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi.  Operasyonlarda 34 şüpheli gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ele geçirilirken, operasyon anları da kameraya yansıdı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul, Aydın ve Sivas’ta  bugün saat 00.00’da terör örgütü DEAŞ’a yönelik 39 adrese operasyon düzenlendi. Polis ekiplerince düzenlenen operasyonda 34 şüpheli gözaltına alındı. Ekiplerce adreslerde yapılan aramalarda örgüte ait çok sayıda dijital materyal ele geçirildi. Operasyonun, Suriye’de PKK / YPG terör örgütünün denetimindeki kamplarda tutulan DEAŞ terör örgütü üyesi kadın ve bunların yanlarındaki çocukları kamplardan çıkartarak Türkiye’ye getirme arayışı içerisinde olan, gelenlerinde barınma, gıda gibi ihtiyaçlarını karşılayan, ayrıca DEAŞ terör örgütü yanlısı faaliyetlerinden dolayı cezaevinde bulunan kişilerin ve aileleri için maddi yardım topladıkları değerlendirilen şüphelilere yönelik yapıldığı belirtildi. 

PENDİK’TE 2 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Öte yandan, operasyon düzenlenen adeselerden biri Pendik Yeniasır Caddesi üzerinde bulunan 4 katlı bir apartmanın 2. katı, bir diğer adres ise Kâğıthane Yahya Kemal Mahallesi Ağrı Sokak’ta buluna bir adresti. Baskında 2 şüpheli gözaltına alındı. Operasyon anları kameralarca görüntülenirken, Gözaltına alınan şüpheliler sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

Görüntü Dökümü
———————
-Operasyon anı
-Ekiplerin evlere baskı anı
-Aramalardan görüntü
-Gözaltına alınan şüphelilerin görüntüsü
-Genel ve detaylar 

================

10- (ÖZEL) İTFAİYECİLER BU KEZ KENDİ ARAÇLARINA SIKIŞAN KEDİYİ KURTARMAYA ÇALIŞTI 

Emin YEŞİL/İSTANBUL,(DHA)- SULTANGAZİ’de düştüğü mazgaldan çıkarıldıktan sonra itfaiye aracının motor kısmına sıkışan yavru kedi, itfaiye erlerinin bir saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. 
Dün akşam Sultangazi Cebeci Mahallesi Eski Edirne Asfaltı üzerindeki mazgala sıkışan yavru kediyi görenler itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine gelen ekipler, yavru kediyi sıkıştığı yerden çıkardı. Ancak korkuya kapılan kedi, can havliyle kaçıp saklanmak isteyince itfaiye aracının motor kısmına girdi. İkinci kez sıkışan kedi için yeniden kurtarma çalışması başlatıldı. İtfaiye ekipleri, cep telefonundan kedi sesi dinlettirdikleri kediyi, basınçlı hava sıkarak çıkarmaya çalıştı. Kedi tüm çabalara rağmen yaklaşık bir saatte kurtarılabildi. Kurtarma çalışmaları sırasında zaman zaman yolda trafik yoğunluğu yaşandı.  

Görüntü Dökümü:
————–
-İtfaiye ekipleri
-Ekiplerin kediyi aramaları
-Cep telefonundan kedi sesi açmları
-Kedinin kurtarılması
-Ekiplerin çalışmalarından detaylar

=============

11- BEYLİKDÜZÜ’NDE DENİZ MANZARALI VİLLA, UYUŞTURUCU SERASI ÇIKTI

Ali Çağlar TINBEK/İSTANBUL (DHA)BEYLİKDÜZÜ’nde deniz manzaralı olmasına rağmen pencereleri hiç açılmayan villaya yapılan baskında marihuana ve esrar yetiştirilen sera bulundu. Baskında gözaltına alınan E.K., sevk edildiği adliyede tutuklandı.  
Beylikdüzü Gürpınar Mahallesi Açelya Sokaktaki villa polisin dikkatini çekti. Polis ekipleri, bakımsız haldeki villayı takibe aldı. Takip sırasında deniz manzaralı olan villanın aynalı cam bulunan pencerelerinin hiç açılmadığı, çevrede bulunan villalara göre 8 kat fazla elektrik faturası geldiği, sahibi yurt dışında yaşayan villaya 2 kişinin gelip gittiği tespit edildi. Polis önceki gün baskın düzenlediği villada, uyuşturucu yetiştirilen sera buldu.
Polis tarafından baskın anı kameraya alınan villada 87 kök 27 kilogram 50 gram marihuana, bir kilogram 60 gram esrar ile cep telefonu ve 2 sim kart ele geçirildi. E.K (27) adlı şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edilen şüpheli, tutuklandı.

Görüntü Dökümü
-polis ekiplerince villada bulunan seraya baskın anı
-serada ele geçirilen uyuşturucu bitkilerinin görüntüsü
-ele geçirilen sera için kullanılan malzemeler
-genel ve detaylar

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!