Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-2

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1- BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ BULU: ASLA İSTİFAYI DÜŞÜNMÜYORUM  (1) 

“Asla istifayı düşünmüyorum ve ‘Boğaziçi’ni de ilk 100’e sokmak için elimden geleni yapacağım”
 
Gülseli KENARLI -Harun UYANIK / İstanbul DHA 
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, Teknofest tanıtım toplantısına katıldı. Bulu burada bir açıklama yaparak, “Şimdiye kadar birçok noktada birçok tecrübe kazandım. Ben bu tecrübelerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör olarak aktarma hayaliyle yaşadım çok uzun süredir. Şu anda bu noktaya geldiğim için bu hayalim gerçekleştiği için çok memnunum. Boğaziçi’nin paydaşlarıyla birlikte, mezunlarıyla, öğrencileriyle, hocalarıyla hatta etraftaki esnaflarıyla birlikte biz Boğaziçi Üniversitesi’ni çok daha iyi noktalara taşıyacağız. Boğaziçi evet bugün de çok iyi bir yerdedir. Ama gerçekten dünyanın ilk 100 üniversitesi arasına sokma hedefim var. Ve bunu yapabileceğime inanıyorum, 4 sene içerisinde. O yüzden de asla istifayı düşünmüyorum ve Boğaziçi’ni de ilk 100’e sokmak için elimden geleni yapacağım” dedi. 

Görüntü Dökümü:
– Bulu’nun açıklamaları  

===================

2- ARNAVUTKÖY’DE TEHLİKELİ YOLDAN ÖLÜMÜNE GEÇİŞ… NE ÜST NE YAYA GEÇİDİ NE DE TRAFİK IŞIĞI VAR

Taylan Ergün / İSTANBUL, (DHA) ARNAVUTKÖY’de üst geçit, yaya geçidi, trafik ışığı olmayan yolda bariyerleri atlayarak karşıya geçen mahalle sakinleri, isyanın eşiğine geldi. Tehlikeli yolda  hızla geçen araçları kollayarak geçen  mahalle sakinleri zaman zaman ölümle burun buruna geliyor, bir an evvel önlem alınmasını istiyor.

Reklam Alanı

Arnavutköy’e bağlı Fatih Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar,  mahalleleri ile aynı adı taşıyan caddede yolun karşısına geçebilmek için tehlikeli bir yolculuk gerçekleştiriyor. Arnavutköy – Tayakadın yolu olarak da bilinen ve İstanbul Havalimanı’nın da faaliyete geçmesiyle birlikte trafik yoğunluğunun ciddi oranda arttığı Fatih Caddesi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yol genişletme çalışmaları yapıldı. Yaklaşık 2 yıl süren çalışmaların ardından 4 şeritli yol, geçtiğimiz haftalarda hizmet vermeye başladı. Yolun yapımı bitti, otobüs duraklarının tabelası dikildi ancak Fatih Caddesi üzerinde bulunan Terkos Yolu durağından inen yolcular, yolun karşı tarafındaki evlerine gitmek için oldukça zorlanıyorlar. Yolda ne bir üst geçit ne yaya geçidi ne de trafik ışıkları var. İndikleri otobüs durağından yolun karşısına geçebilmek için yolun ortasındaki bariyerleri aşmak zorunda kalan vatandaşlar, hızla geçen araçları da kollarken  adeta ölümle burun buruna kalıyor.

Mahalle sakinleri, özellikle akşam saatlerinde işten dönen kadınların, yaşlı ve engelli vatandaşların yolun ortasındaki bariyerleri aşarken kaza tehlikesi atlattıklarına dikkat çekerek, “Yetkililerden yardım istiyoruz. Ya bir yaya geçidi ya bir trafik lambası ya da bir üst geçit ile bu sorunumuzun çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz” dediler.

Görüntü Dökümü 
——————
– Karşıdan karşıya geçen vatandaşlar 
– Mahalle sakinleri ile röp 
– Genel ve detaylar

=================

3- BÜYÜKÇEKMECE’DE AHIRDA 9 TON ETİL ALKOL ELE GEÇİRİLDİ

Haber-Kamera: Şahin BOZKURT – Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL , (DHA) – BÜYÜKÇEKMECE’de, depo olarak kullanılan ahıra polis ekiplerince yapılan baskında 9 ton etil alkol ele geçirilirken, 5 kişi gözaltına alındı.
Çakmaklı Mahallesi Medeniyet Sokak’ta, binanın ahır kısmında alkol depolandığı bilgisini alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, harekete geçti. Ekipler sabah saatlerinde, belirlenen adrese baskın yaptı. Bir hafif ticari araç buradan çıkacağı sırada durduruldu. Aracın içerisinde şişelenmiş, dağıtıma hazır sahte alkol ele geçirildi. Ekipler daha sonra ahırın içine girdi. Ahırda 5 kişi gözaltına alınırken, piyasa değeri yaklaşık 1 milyon lira olan 9 ton etil alkol ele geçirdi.

Görüntü dökümü:
——————
-Polisin içerde araması
-Gözaltı anı
-İçerdeki kolilerin aranması
-Gözaltına alınan 5 kişi
-Araç içindeki şişelenmiş alkol
-Ahırın dışardan görüntüsü
-Etiketler
-Şişe halindeki alkoller
-Genel ve detay görüntü

==================

4- (Özel) ÖNCE KAZA SONRA TEKMELİ TOKATLI KAVGA; 3 KİŞİ TAKSİCİYİ BÖYLE DARP ETTİ

İSTANBUL (DHA) – Beylikdüzü’nde taksiyle panelvan minibüs kaza yaptı. Kaza sonrası minibüsten inen 3 kişi taksiciyi darp etti. Dakikalar süren kavgayı İETT şoförü ayırırken taksicinin tekme ve tokatla darp edildiği anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
Görüntüler, dün akşam Beylikdüzü’nde kaydedildi. Taksi şoförü ile önünde giden panelvan tipi minibüsün sürücüsü kaza yaptı. Kaza sonrası minibüsteki 1’i kadın 4 kişi aşağıya indi. Taksici ile tartışmaya başlayan minibüstekiler, daha sonra taksiciye saldırdı. Kadının araya girme çabaları sonuçsuz kalırken, 3 kişi taksiciye tekme ve tokatlarla darp etmeye başladı. Bu sırada kaza nedeniyle bir İETT otobüsü de yolda kaldı. İETT şoförü ve çevredeki vatandaşlar kavgayı ayırmaya çalıştı. Taraflar ayrılırken, taksicinin ‘1 kişiye 3 kişi saldırır mı?’ demesi üzerine minibüstekiler tekrar taksiciye saldırdı. Kavga, çevredekilerin araya girmesiyle sonlandı. Kavga anları ve İETT otobüsünde bulunan bir yolcu tarafından cep telefonu kamerasıyla saniye saniye görüntülendi. 

Görüntü dökümü:
————-
Kavga anları
Araya girenler
Kavganın tekrar başlaması

===================

5- (Özel) TÜRKİYE REKORU BU OKULDA… İSTANBUL’UN “FABRİKA OKULU”…

Haber: Gülseli KENARLI – Kamera: Buğra BENLİOĞLU / İSTANBUL, (DHA) – KÜÇÜKÇEKMECE’de bulunan Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri, hem kendine hem de 23 ayrı okula maske üretim makinesi yaptı. Bu makinelerle okullar 50 milyon adet cerrahi maske üretirken, döner sermaye cirosunu 9 milyon 468 bin 680  liraya çıkaran Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 2020 yılının en çok gelir elde eden okulu oldu. 

MAKİNELER 23 OKULA SATILDI
2020 yılından bu yana yaşanan koronavirüs salgınında meslek liseleri de maske ve dezenfektan üretimiyle ön sıralarda yer aldı. Liselerin öğretmen ve öğrencileri bu dönemde yoğun çaba sarf etti. Döner sermaye kapsamındaki üretimlerde 2020 yılında 9 milyon 468 bin 680 TL’lik ciro ile Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi birinci oldu. Kendi yaptıkları maske üretim makinesini İstanbul’da 20, Türkiye genelinde de 3 okula satan Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, ayrıca kendi maske üretimini de yaptı. 2020 yılında bu makinelerle üretilen maske sayısı 50 milyon olurken, Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin de üretimi bu rakamın içinde 2.5 milyon olarak gerçekleşti.

DÖNER SERMAYE GELİRLERİ ARTTI
Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı meslek liselerinde yeni tip koronavirüs salgınına rağmen üretimden elde edilen gelir son 2 yılda yüzde 100’ün üzerinde artarak 503 milyon 197 bin 847 TL ulaştı. Mesleki eğitimde öğrencilerin uygulama becerilerini geliştirmede önemli katkısı olan döner sermaye kapsamındaki üretim kapasitesi, son iki yıldır artırılmaya devam etti. 2018’de üretimden elde edilen gelir, 248 milyon 608 bin 785 TL olarak gerçekleşirken,  2019’da 400 milyon TL ulaşmıştı. Koronavirüs salgını nedeniyle okullar uzun süre kapalı olmasına rağmen meslek liselerinin üretim kapasitesindeki artış, geçen yıl da devam etti. Meslek liselerindeki üretimden 2020’de elde edilen gelir, 2018’e göre yüzde 100’ün üzerinde artarak 503 milyon 197 bin 847 TL ulaştı. 2020 yılında Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi birinci olurken, Gaziantep Şahinbey Mehmet Rüştü Uzel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 7,4 milyon TL üretimle ikinci, Kütahya Prof. Dr. Necmettin Erbakan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ise 7,3 milyon TL’lik üretimle üçüncü oldu. 

GÜNDE 20 BİN ADET ÜRETİM
Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki öğretmenler ilk olarak moda atölyesinde maske üretimine başlandı. Ancak öğretmenler ve öğrenciler dikiş makinesi ile az sayıda maske üretildiğine karar verdi. Bu tablo karşısında okulun elektrik-elektronik bölümü öğretmenleri ve öğrencileri devreye girerek maske üretimi için bir gövde makinesi ve maskelerin lastikleri için ayrı bir makine üretti. Böylelikle günlük 20 bin adet maske üretildi.

MAKİNELERİ YAPIP SATTILAR
Okul bununla yetinmeyerek, söz konusu makineden 23 tane daha üreterek 20’sini İstanbul içindeki, 3’ünüde çeşitli illerdeki okullara sattı. Okul bu makine satışlarıyla döner sermayesine ciddi bir katkıda bulundu. Üretimde öğretmenlerin yanı sıra 20 öğrenci de görev aldı.

“BU BAŞARININ ASIL SAHİBİ MAKİNEYİ ÜRETEN ÖĞRETMENLERİMİZ VE ÖĞRENCİLERİMİZ”
Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Teknik Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Dayıoğlu, “Okulumuzun 4 alanda döner sermaye çalışmaları bulunuyor. Metal teknolojileri alanı, mobilya teknolojileri alanı, elektrik-elektronik ve kimya teknolojileri alanı. Öncelikle 23 adet gövde makinesi ve 17 adette lastik puntolama makinesini elektrik-elektronik alanında üretildi. İstanbul, İzmir, Çanakkale ve Amasya’daki okullara bunlar dağıtıldı. Biz okul olarak 2.5 milyon adet maske üretiminde bulunduk. Sattığımız makinelerle de yaklaşık 50 milyon adet maske üretimine katkıda bulunduk. Kimya teknolojisi alanımızda gelen siparişler üzerine 15 ton yüzey dezenfektanı üretimi yapıldı. Daha sonra mobilya teknolojisi alanımızda da yine siparişler üzerine okullara bilim ve teknoloji sınıfları üretiminde bulunuyoruz. 2020 yılı içerisinde bu üç alanımızda döner sermaye çalışması vardı. Bu döner sermaye çalışmalarından elde ettiğimiz ciro 9 milyon 468 bin 680 TL, KDV hariç tutar. Bu tutar üzerinde devlete ödediğimiz hazine payı 575 bin TL. 1 milyon 182 bin lira merkez saymanlığa, 98 bin lira da Çocuk Esirgeme Kurumu’na katkıda bulunduk bu gelirimiz üzerinde. Öğrencilerimizde bu yaptığımız çalışmalardan dolayı tüm alanlardaki döner sermayeye katılan öğrencilerimiz 100 bin lira civarında da bir ödeme aldılar ve bu pandemi sürecinde ailelerinin bütçelerine de bir katkıda bulundular. Bu başarının asıl sahibi makineyi üreten öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz. Onlara bu desteği veren bakanımıza ve bakan yardımcımıza, ildeki müdürlerimize de teşekkür ediyoruz. Farklı farklı zamanlarda değişik öğrenci gruplarımız çalıştı. Toplam 20 kadar öğrenci çalıştı, döner sermayede hizmetler yürüttüler” dedi.

“OKULLARIMIZIN MASKE İHTİYACINI BİZLERİN DİKİŞ MAKİNELERİYLE KARŞILAYAMAYACAĞIMIZI GÖRDÜK”
Nahit Menteşe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Atilla Karataş, “Salgının en başından itibaren il müdürlüğümüz bünyesinde yaptığımız çalışmalarda gerek öğretmenlerimiz, gerek öğrencilerimiz, gerek diğer personellerimizle birlikte canhıraş bir mücadele verdik. Bu mücadelenin karşılığında gönül rahatlığıyla uykularımızı uyuduk. Çünkü öğrencilerimiz bizler için en kıymetli varlıklardı. Bizlerde onların okullarda sağlıklı ortamlarda, sağlıklı şartlarda eğitim öğretimlerine devam etmeleri için katkı sağlamış olduk. Bu başarı, zafer öyküsü hepimizin, bu yüzden hepimizle gurur duyuyorum. İl Müdürlüğümüzle yapmış olduğumuz toplantılarda gerek okul müdürü arkadaşlarımızın vermiş olduğu bilgiler, gerekse de bizdeki mevcut bilgileri değerlendirdiğimizde; okullarımızın maske ihtiyacını bizlerin dikiş makineleriyle karşılayamayacağımızı gördük ve bunu dile getirdik. Otomasyon makinesi fikri zaten bizde mevcut olan bilgilerdi, araştırma-geliştirmesi devam ediyordu. Bunu değerlendirip il müdürümüze, müdür yardımcılarımıza sunduk. Bu anlatımın neticesinde öğretmen arkadaşlarımızla birlikte toplantılarla makine üretimine başladık” diye konuştu.

“BU KONUDA ÇOK MUTLUYUM HEM HALKIMIZA, HEM DE DEVLETİMİZE DESTEK ÇIKIYORUZ”
Okul öğrencilerinde 18 yaşındaki Hasan Mensur Ceylan, “Okulumuzda gövde makinesi ve lastik atma makinesi var. Öğretmenlerimiz bizim sağlık tedbirlerimiz açısında gövde makinelerini kendileri çalıştırıyorlar ama lastik makinelerini biraz öğrencilere devredebiliyorlar. Çünkü biraz daha basit. Ben elektrik-elektronik endüstriyel kontrol bakım onarım alanında okuyorum. Buralara gelmemi öğretmenlerime borçluyum. Öğretmenlerim bana çok katkı yaptı. Onlar sayesinde hem okulumuzda maske makinesi üretiyoruz, hem de maske üretimi yapıyoruz. Bu konuda çok mutluyum hem halkımıza, hem de devletimize destek çıkıyoruz. Bu çok güzel bir duygu, en azından halkımıza, kendi toplumumuza güzel bir şey yapıyorsak ne mutlu bize, mutluyum, sevinçliyim” şeklinde konuştu.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————
– Maske üretiminden görüntüler
– Makinelerin görüntüsü
– Muhabir anonsu (Gülseli KENARLI)
– Elektrik-elektronik atölyesinden görüntüler
– Muhabir anonsu (Gülseli KENARLI)
– Dayıoğlu ile röportaj
– Karataş ile röportaj
– Ceylan ile röprotaj
– Detaylar  

==================

6- BİLİM KURULU ÜYESİ PROF.DR. MİDİLLİ: ÜÇÜNCÜ DALGA RİSKİ VAR, KISITLAMALARIN GEVŞETİLMESİ İÇİN HENÜZ ÇOK ERKEN

* Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kenan Midilli uyardı:

“Dünyada endişe yaratan üç mutasyon Brezilya, Güney Afrika ve İngiltere’de ortaya çıkan varyantlar. Özellikle Brezilya varyantı, ülkede toplumun yüzde 76’sı hastalığı geçirmiş olmasına rağmen doğal bağışıklıktan da etkilenmeyerek büyük bir ikinci dalgaya neden oldu”

“Virüslerin normalde bir yıl içinde ortalama maksimum 30 mutasyon biriktirmesini bekleriz. Ancak Kovid-19’da yeni ortaya çıkan bu üç yeni varyantta, neredeyse bir yıllık mutasyon birikimini görüyoruz. Bulaşma ve öldürücülük hızı daha yüksek olan İngiltere varyantının ise dünyada hızla yayıldığı görülüyor”

“Aşı tedariğinde yaşanan sıkıntılar da eklenince, tüm planlar değişti. Üçüncü dalga riski var, kısıtlamaların gevşetilmesi için henüz çok erken. Sadece bulaştırmamak için değil, virüsün mutasyon hızını azaltmak için de kişisel önlemleri sıkı bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor.”

“9-10 yaş altı çocukların hastalığı bulaştırma oranları çok düşük. Ama 10-19 yaş grubu, hem hastalığı kolay kapıyor hem de çok hızlı yayıyorlar. Okulların bütünüyle açılması, belki bu sene içinde çok mümkün olmayabilir”

Özlem YURTÇU KARABULUT, Harun UYANIK / İstanbul,(DHA) – KORONAVİRÜS salgınında aşıların kullanıma girmesiyle bir umut ışığı belirse de İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da ortaya çıkan yeni mutasyonlar bilim dünyasını endişelendiriyor. Aşı üreticileri, virüsün İngiltere varyantına karşı halen etkili olduğunu açıklasa da bilim dünyasında Brezilya ve Güney Afrika varyantlarında aşıların yüksek etkinlik göstermeyebileceği tartışılıyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Tıbbi Viroloji Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kenan Midilli, virüslerin mutasyon geçirmesinin beklenen bir durum olduğunu, ancak bu mutasyonların yakından takibinin, hem vaka tespiti ve izolasyonu için, hem de salgınla mücadele stratejileri açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Bunun için de gerçek zamanlı olarak pozitiflik saptanan örneklerin yüzde 2’sinde virüsün genom diziliminin çıkarılarak değişikliklere yakından bakılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Midilli, Türkiye’de de rutin Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, virüs DNA dizi analizi takip sistemi organizasyonu yapıldığını söyledi.

TÜRKİYE’DE DE VİRÜSÜN GEN DİZİLİMİ YAKIN TAKİBE ALINACAK
Virüsün bulaşıcılık özellikleri ve hastalık üzerindeki seyri üzerindeki etkilerini erkenden fark edebilmek için yakın takip edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Midilli, “Bunu da belli orandaki pozitif örneklerden seçip bunlara tam genom analizi dediğimiz 30 bin bazlık RNA’sının dizilimini çıkararak yapıyoruz (sekanslama). Bunun belli periyodlarda değil, neredeyse gerçek zamanlı olarak izlenmesi gerekiyor. Dünya Sağlık örgütü de o gün ya da o hafta pozitif tespit edilmiş örneklerin, yüzde 2 ila 10’unda sekanslama yapılmasını öneriyor. Türkiye’de bu salgının başından itibaren düzenli dizi analizleri ile virüs takibi yapılamadı. Ciddi bir altyapı gerektiren bir işlem bu. Ancak bu varyantlar ve DSÖ’nün önerileriyle, bunun için harekete geçildi. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde düzenli bir DNA dizi analizi ile takip sistemi kurulacak” dedi.

“İMMÜN PLAZMA GİBİ BAĞIŞIKLIK TEDAVİLERİ MUTASYONU TETİKLEMİŞ OLABİLİR”
Kovid-19 virüsünün bu kadar fazla mutasyon biriktirmesinin endişe yarattığını söyleyen Prof. Dr. Midilli, “Virüslerin normalde ayda bir kere değişime (mutasyona) uğramasının bekleriz. Yılda toplam 24, bilemediniz 30 tane mutasyon biriktirmesi bekleniyordu. Ama şu son zamanda karşımıza çıkan bu üç varyantta, neredeyse bir yılda biriktirecek kadar mutasyon var ve bunların biz atalarını (aşama aşama geçmişini) görmüyoruz. Virüs evrimleşmesini epey ilerlettikten sonra karşımıza çıkmış durumda” dedi. Pandemi süresince hastalığın tedavisinde kullanılan immün plazma gibi bağışıklıkla ilgili tedavilerin, bu mutasyonları tetiklemiş olabileceğinin düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Midilli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tip tedaviler virüs üzerinde seçtirici baskı dediğimiz (tedaviden kaçmayı öğreten) bir etki yaratıyor.  Bu mutantlar büyük ihtimalle bağışıklık sorunu olan yani virüsü kolaylıkla kontrol alına alamayan ya da (immün) plazma tedavisi görmüş kişilerde meydana gelmiş ve ondan sonra toplum içinde yayılmaya başlamış gibi görünüyor”

“İNGİLTERE MUTASYONU DÜNYADA ÜÇÜNCÜ DALGA KORKUSUNA YOL AÇIYOR”
İngiltere’de (varyant 1), Güney Afrika (varyant 2) ve Brezilya’daki (varyant 3) mutasyonların en büyük tehdit olarak algılandığını söyleyen Prof. Dr. Midilli, “Her üçünde de dikkat çeken noktalardan bir tanesi bulaşıcılıklarının daha yüksek olmasıydı. İngiltere varyantının bulaşıcılık ve ölüm hızının en az yüzde 30 daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Bu, pek çok açıdan sorun oluşturacak bir tablo. Birçok ülkede Ocak başında ya da Aralık sonunda tek tük vakalar görülmeye başlandı. Ama o ülkelerde başta Portekiz olmak üzere, İsviçre, Danimarka’da (bu varyantı taşıyan) vaka sayıları çok kaygı verici oranlara ulaştı. Özellikle Portekiz’de şu anda vakaların neredeyse yüzde 60’ının kökeninde İngiltere varyantı olduğu tahmin ediliyor. Diğer ülkelerde de yapılan projeksiyonlara göre, eğer yeterince kontrol altına alınamazsa, bahar aylarında varyantı 1’in bütün Avrupa ve Kuzey Amerika’da baskın hale gelmesi bekleniyor” şeklinde konuştu.

“HER ÜÇ ÜLKE DE SALGININ İLK DALGASINI ÇOK AĞIR GEÇİRDİ”
Varyantların ortaya çıktıkları ülkelere bakıldığında, her üç ülkenin de salgında ilk dalgayı çok ağır geçirdiğinin dikkat çektiğini belirten Prof. Dr. Midilli, “İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya, birinci dalgayı yoğun bir şekilde yaşamış ve çok etkilenmiş bölgeler. Bu toplumlarda hastalığı geçirip bağışık hale gelmiş kişilerin sayısının, diğer bölgelere göre daha yüksek olmasını bekleriz. Nitekim Brezilya’da mutasyonun ortaya çıktığı bölgede, ikinci pikin hemen öncesinde seroprevalens, yani antikor taraması yapıldı ve antikor pozitifliğinin yüzde 76’nın üzerinde olduğunu bildiren çalışmalar var. Bizi niye ürkütüyor bunlar? Yüzde 76’sı bağışık hale gelmiş bir toplumda (tekrar) böylesine yoğun bir salgın yapabiliyor olması nedeniyle. Yani doğal enfeksiyonu geçirseniz bile, yeniden orada ciddi düzeylerde vaka sayılarına ve yeni bir dalgaya yol açabilecek kapasitesi var demek bu. İkincisi de oluşmuş olan bağışıklıktan demek ki kaçabilme kabiliyeti geliştirmiş virüs” dedi.

“GÜNEY AFRİKA VE BREZİLYA VARYANTLARI AŞILARDA SORUN YARATABİLİR”
Bu üç varyantın içerisinde bağışıklık açısından en büyük sıkıntının Güney Afrika ve Brezilya varyantları olduğuna işaret eden Prof. Dr. Midilli, bunların özellikle aşılar açısından neden büyük endişe yarattığını ise şu şekilde açıkladı: 
“Güney Afrika ve Brezilya varyantlarında özel bir aminoasit değişikliği var. Bunların hem doğal bağışıklık, hem de aşıların oluşturacağı bağışıklıktan daha az etkilenme, yani kaçabilme ihtimali olduğu gösterildi. Aşı firmaları da açıkladı bunu. İngiltere’deki varyantın ilk halinin aşılardan etkilenmeyeceği açıklansa da birkaç gün önce yayınlanan bazı bilgiler, İngiltere’deki mutasyonda, Brezilya ve Güney Afrika varyantlarındaki kilit aminoasit değişikliğinin de eklendiği yönünde. Baştan beri en çok korkulan şeylerden bir tanesiydi bu. Yani bu üç varyantta da benzer mutasyonların olması, birbiriyle ilgisiz, farklı coğrafyalarda böyle değişikliklere uğraması, virüsün bu yönde evrimleşmeye gittiğini ve evrimleşme hızının da artmaya başladığını işaret ediyor. Bu da virüsün daha fazla mutasyon biriktirerek, belki tamamen dirençli hale gelme riskini ortaya çıkarıyor”

ÜÇ MUTASYON DÜNYADAKİ TÜM PLANLARI DEĞİŞTİRDİ
Bu üç yeni mutasyonun dünyada pandemiyle ilgili tüm planları değiştirdiğini belirten Prof. Dr. Kenan Midilli, kısıtlamaların gevşetilmesi için henüz çok erken odluğunu söyledi. Midilli, “Şu anda bütün programlar ve beklentiler değiştirildi. Aşamalardan beklentiler, kısıtlama önlemlerinden beklentileri değiştirdi bu mutasyonlar. Virüs, antikorlara daha fazla direnç kazanmadan toplumun bir an önce aşı ile bağışıklanması, yani salgının kontrol altına alınması için aşılama çalışmalarının hızla yaygınlaştırılması gerekiyor. Ancak burada da bütün dünyada yaşanan aşı tedariği problemi söz konusu. Aşı firmalarının, bu yeni varyantlara karşı güncelleme yapmaları gerekecek. Tüm bunlar aşılamaların gecikmesine sebep olacak. Bu da salgının uzaması, hastanelerin yeniden dolması açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. İşte bu nedenlerle elimizdeki en güçlü silah yine kısıtlayıcı önlemler maalesef. Halk sağlığı tedbirlerine devam etmemiz gerekiyor. Özellikle böyle bulaşıcılık hızı yüksek, mortalitesi (ölüm hızı) yüksek bir varyantın baskın hale gelme tehlikesi, hali hazırda devam eden kısıtlama tedbirlerinin çok dikkatli bir şekilde ve çok tartılarak gevşetilmesi zorunluluğunu ortaya çıkarıyor” dedi.

“GEVŞEME PLANLARI KISA SÜRELİ YA DA LOKAL OLARAK YAPILMALI”
Toplumun kısıtlamalardan ruhsal ve ekonomik olarak çok yorulduğunu da belirten Prof. Dr. Midilli, bu nedenle gevşeme planlarının kısa süreli ya da lokal olarak uygulanabileceğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı: “Sorun neredeyse, orada daha sıkı kısıtlama önlemleri uygulanabilir. Yerel olarak bazı yerlerde okullar, özellikle küçük sınıflar açılabilir. Nitekim köy ilkokulları açılabilecek. 9-10 yaş altı çocuklar hastalığı geçirse de bulaştırma oranları çok düşük. Ama 10-19 yaş grubu, hem hastalığı kolay kapıyor hem de çok mobilize bir yaş grubu olduğu için daha fazla yayıyorlar. Onun için okulların bütünüyle açılması, belki bu sene içinde çok mümkün olmayabilir. Tedbirlere uyumu gönüllü olarak bıraktığımızda, bu iş birkaç hafta içerisinde tekrar aşılamanın sonuçları elde edilmediği sürece karşımıza çıkıyor vaka sayısındaki artışlar. Kısıtlama ve gevşetme periyodundan sonra yoyo etkisi gösteriyor. Bir sonraki dalga daha büyük oluyor. Bunu çok iyi gördük yaz sonu ve sonbaharda yaşadığımız ikinci dalgada. Bu nedenle bütün gevşetme tedbirlerinin ve bulaşmalar açısından kritik yerlerin açılmasında çok acele etmemek gerekiyor”

Görüntü dökümü: 
—————-
-Prof. Dr. Kenan Midilli röp.
-Laboratuvarda virüs sekanslama çalışmalarından genel ve detay görüntüler

==================

7- ZEYTİNBURNU’NDA KARAYA OTURAN GEMİDE DALGIÇLAR, GÖRÜNTÜ ALARAK İNCELEME YAPTI

Murat SOLAK – Cemal YURTTAŞ / İSTANBUL, (DHA) – ZEYTİNBURNU’nda fırtına sebebiyle kıyıya oturan 108 metrelik Comoros bayraklı STREAMLINE isimli gemiye yönelik çalışmalar devam ediyor. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne (KEGM) bağlı dalgıçlar, kıyıya vuran geminin tabanından sualtı kamerasıyla görüntü alarak inceleme yaptı.
Zeytinburnu, Ahırkapı’da fırtına nedeniyle Morini Limanına kayıtlı ve Comoros Bayraklı “STREAMLINE” isimli kargo gemisi geçtiğimiz cuma günü kıyıya süreüklenmiş, gemide bulunan Azerbaycanlı 53 yaşındaki Kaptan İlham Hüseyinov ve yağcı 23 yaşındaki Nurlan Glinjov ‘varagele’ sistemiyle kurtarılmıştı. Kıyıya vuran gemiye yönelik inceleme çalışmaları beşinci gününde de devam etti. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne (KEGM) bağlı dalgıçlar, kıyıya vuran geminin tabanından sualtı kamerasıyla görüntü alarak inceleme yaptı.

Görüntü dökümü:
——————–
-Dalgıçların geminin tabanında inceleme yapması
-Karaya oturan gemiden görüntü
-Genel ve detaylar

======================

8- KADIKÖY’DE GÖSTERİCİLER POLİS ARAÇLARINA SALDIRDI (ek görüntüyle)

Ramazan EĞRİ – İSTANBUL DHA
BOĞAZİÇİ Üniversitesi’ndeki eylemlere destek için dün akşam Kadıköy’de toplanan göstericilerin arasından kalan polisler zor anlar yaşadı. Eylem için gelen göstericiler gördükleri polis ekip otosuna tekmeler savurup, taş attı. Polisler, göstericilerin ekip otosunun önüne devirdikleri çöp konteynerini de araçlarının önünde sürükleyerek uzaklaştı. O anlar kameraya yansıdı.

Görüntü Dökümü:
————
-Göstericilerin polis otosunu tekmeleyerek, taş atmaları
-Ekip otosunun önünde devrilen çöp konteyneri
-Polislerin çöp konteynerini de araç önünde sürükleyerek uzaklaşması
-Gözaltıların sağlık kontrolünden geçirilmesi

==================

9- İSTANBUL VALİLİĞİ: 76 KİŞİ SERBEST BIRAKILDI, 29 KİŞİNİN İŞLEMLERİ SÜRÜYOR

İstanbul DHA –  İstanbul Valiliği, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine destek için Kadıköy’de toplanmak isteyen gruplara müdahale sonrası gözaltına alınan 105 kişiden 76’sının ifadelerinin ardından serbest kaldığını açıkladı.
İstanbul Valiliği’nin yazılı açıklamasında şu bilgilere yer verildi:
“Salı günü çeşitli grup ve sivil toplum kuruluşlarının sosyal medya hesaplarından Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanma çağırıları yaptıkları ve akşam saatlerinde bir grup göstericinin toplandığı tespit edilmiştir. Meydanda toplananlara; salgın yayılımının engellenmesi ve toplum sağlığının korunması çalışmalarına olumsuz tesir edebilecek her türlü toplanmanın, Kadıköy Kaymakamlığınca yasaklandığı bildirilerek dağılmaları istenmiştir. Yapılan tüm uyarılara rağmen; alandan ayrılmayan ve güvenlik güçlerimize mukavemette bulunan şahıslara müdahale edilmiş, Rıhtım Meydanı’ndan çeşitli cadde ve sokaklara dağılan göstericilerin, bu sırada emniyet araçları ve çevreye zarar verdikleri tespit edilmiştir. Kadıköy ilçemizde düzenlenen yasadışı toplanmada yakalanan 94 şüphelinin 29’u hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları ile gözaltı işlemi uygulanırken, 65 kişi ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Bu eyleme katılmak üzere Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerimizde toplanan ve yapılan bütün uyarılara karşı direnerek mukavemette bulunan 11 şüpheli, Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları ile gözaltına alınmış ve haklarında idari yaptırım kararı uygulanarak serbest bırakılmıştır.
Gözaltında bulunan 29 şüphelinin işlemleri devam etmektedir”

EV HAPSİ KARARI
Öte yandan valiliğin açıklamasında  Boğaziçi Üniversitesi’nde pazartesi günü yapılan  eylemler sırasında gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevkedilen E.D.A,  A.D.A, M.H, U.B.Ç,  V.Ç.A, H.Y,  H.S, G.T, R.D, R.Ö ve A.Ö.’ye çıkarıldıkları 2. Sulh Ceza Hakimliğince Adli
Kontrol (Ev Hapsi) tedbiri uygulandığı kaydedildi

====================

10- (Özel) SULTANGAZİ’DE ELEKTRONİK MAĞAZASINDA SİLAHLI SOYGUN KAMERADA

Haber: Emin YEŞİL / İSTANBUL DHA
Sultangazi’de elektronik eşya satan mağazaya müşteri gibi gelen bir kişi kasiyere silah doğrultarak, paraları aldı. Soygun anı kameraya yansırken, olaydan kısa süre sonra gözaltına alınan soyguncu çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olay iki hafta önce Sultangazi Yunus Emre Mahallesi’nde elektronik eşya satan bir mağazada meydana geldi. Mağazaya müşteri gibi gelen ve kasada bekleyen bir kişi, üzerinde bulunan silahı kasiyere ve çevrede bulunan diğer müşterilere doğrulttu. Soyguncu, kasiyer kadına kasaları açmasını söyledi. Kasiyer kadın da kasada bulunan paraları bir poşete doldurarak soyguncuya verdi. Paraları alarak kaçan soyguncu kısa sürede yakalandı. Soyguncu çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezavine konuldu. Öte yandan soygun anı da kameraya yansıdı. Görüntülerde kasada bekleyen soyguncu silahı, kasiyer kadına ve mağazada bulunan diğer müşterilere doğrultuyor. Korkan müşteriler ile hemen yan tarafta bulunan başka bir kasiyer kadının soyguncunun yanından uzaklaşması kameraya yansıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
—————————-
(Güvenlik kamerası)
Kasada bekleyen soyguncu
Soyguncunun silah çıkartması ve doğrultması
Kaçan müşteriler ve kasiyer kadın
Paraların poşete konması
Genel ve detaylar 

====================

11- ARNAVUTKÖY’DE AÇ KALAN DOMUZ, ŞEHİR MERKEZİNE İNDİ

Taylan ERGÜN-Melike YAZGILI /İSTANBUL, (DHA) – ARNAVUTKÖY’de aç kalan domuz ilçe merkezine indi. Çöp konteynerinin yanında buldukları ile karnını doyurmaya çalışan domuzun o anları bir vatandaşın cep telefonu kamerası ile kaydedildi.
Arnavutköy’de, geçen hafta Merkez Mahallesi Öncü Sokak’ta sitenin bahçe duvarının önünde yaban domuzu görüldü. Ormanda yiyecek bulmakta zorlandığı için şehir merkezine indiği değerlendirilen yaban domuzu, bir süre dolandıktan sonra çöp konteynerinin yanındaki yiyecek atıklarıyla karnını doyurmaya çalıştı. O anlar mahalle sakinleri tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedildi. 

Görüntü Dökümü:
————————
-Domuzun şehir merkezinde dolanması
-Çöpten yemek yemesi
-Genel ve detay görüntüler

==================

12- (Özel) BAĞCILAR’DA SOKAKTA MASKESİZ VE SOSYAL MESAFESİZ DÜĞÜN EĞLENCESİ 

*O anlar kameraya yansıdı. 

Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL, (DHA) – BAĞCILAR’da koronavirüs salgınına rağmen sokakta maskesiz ve sosyal mesafesiz düğün eğlencesi yapıldı. O anlar kameraya yansıdı.
Bağcılar Güneşli Mahallesi’nde evlenen çift ile yakınları sokakta düğün eğlencesi düzenledi. Eğlencede otomobilden açılan müziklerle gelin ve damat çiftetelli oynadı, arkadaşları da çifte eşlik etti. Halay da çeken grubun sosyal mesafe ve maske kuralına da uymadığı görüldü. Koronavirüs tedbirlerini ihlal eden grubun düğün eğlencesi bir vatandaşın cep telefonu kamerası tarafından kaydedildi.

Görüntü dökümü:
———————
-Gelin ve damadın sokak ortasında arkadaşları ile oynaması
-Maske ve sosyal mesafe kuralına uyulmadığı anlar 
-Halay çeken grup
-Dans edenler
-Genel ve detaylar

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!