1- (ÖZEL)- MUCİZE İKİZLER; KORONAVİRÜSLE ERKEN DOĞDULAR, 2 AY SONRA ANNELERİNE KAVUŞTULAR
– 28 haftalık hamile Narin Çiğdem koronavirüse yakalanınca ikiz bebekleri sezaryenle alındı.
– Biri 900 gram, diğeri 1 kilogram doğan ikizlerin testi de pozitif çıkınca zorlu bir süreç başladı.
– 2 ay sonra iyileşen ikizler, anne ve babasına kavuştu
Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL DHA – İSTANBUL’da koronavirüslü anneden sezaryenle doğan ve PCR testleri pozitif çıkan prematüre ikiz bebekler, iki aylık tedavinin ardından sağlıklarına kavuşarak, taburcu oldu. İkiz bebeklerine kavuşan Narin ve Samet Çiğdem çifti, teşekkür ettikleri doktorlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Tokat’tan İstanbul’a geldikten sonra koronavirüse yakalanan 28 haftalık hamile Narin Çiğdem ve eşi Samet Çiğdem,
Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alındı. 23 yaşındaki Narin Çiğdem’e ilaç tedavisi uygulanabilmesi için ikiz bebekleri sezaryenle alındı. Doğum sonrası yapılan PCR testleri pozitif çıkan kız ikiz bebekler de tedavi altına alındı. Çift, kendilerine uygulanan tedavi sonrası koronavürüsü yendi. İki ay süren tedavinin sonuç vermesiyle prematüre ikiz bebekler sağlığına kavuştu. Dün taburcu edilen ikiz bebekler, anne Narin Çiğdem ve baba Samet Çiğdem’e teslim edildi. İkiz bebeklerine kavuşan Narin ve Samet Çiğdem çifti, teşekkür ettikleri doktorlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Çiftin ikiz bebeklerine henüz isim koymadıkları öğrenildi.
“52 GÜNDÜR İKİZ BEBEKLERİM KUVÖZDEYDİ”
Anne Narin Çiğdem, “Tokat’tan İstanbul’a geldim. Burada koronavirüse yakalandım. Daha sonra da koronavirüslü doğum gerçekleştirdim. Doğumdan sonra ikiz bebeklerim de koronavirüslü doğdu. 52 gündür ikiz bebeklerim kuvözdeydi. Onları görmek için veya durumları hakkında bilgi almak için durmadan gidip geliyoruz. Gerçekten çok zor aşamaydı. Sonu gerçekten çok güzeldi. Hastanedeki herkese çok teşekkür ediyorum. Benimle ve ikiz bebeklerimle çok güzel bir şekilde ilgilendiler. Gerçekten çok mutluyum. Hep bu günü bekliyordum. İkiz bebeklerimi teslim almayı hep bekliyordum. Gerçekten çok güzel ve herkese teşekkür ederim” dedi.
“KORONAVİRÜS POZİTİFLİ ANNEDEN DOĞAN İKİZ BEBEKLERİMİZİ TABURCU EDECEĞİZ”
Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Fatma Kaya Narter, “Bugün mutlu bir sonu birlikte göreceğiz. Koronavirüs pozitifli anneden doğan ikiz bebeklerimizi taburcu edeceğiz. Biri 900 gram doğmuştu. İkincisi ise 1 kilo doğmuştu. Bugün bebeklerimizi 2,5 kiloya yakın bir şekilde taburcu ediyoruz. Bundan sonra ikizlerimizi Haber Takip Polikliniği’mizden izleyeceğiz. Annelerine sağlıklı bir şekilde kavuşturduğumuz için mutluyuz. İkiz bebeklerimiz gayet iyi durumda” şeklinde konuştu.
“BAYA SIKINTILI SÜREÇLERDEN GEÇTİLER”
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Altuncu da, “Ekip olarak çok mutluyuz. İki ay boyunca bizimle birlikte tedavileri sürdü. Baya sıkıntılı süreçlerden geçtiler. Şimdi mutluyuz. Sağlıklı bir şekilde evlerine gönderiyoruz. Prematüre bebeklerde görülen beyin hasarı veya gözle ilgili herhangi bir sorun ikiz bebeklerde görmedik. Bunlar bizim taburcu ettiğimiz koronavirüs annelerden üçüncü ve dördüncü bebeğimiz. Ve çok mutluyuz” diye konuştu.
“ÇOK FAZLA HASTAYA HİZMET VERME ŞANSI BULDUK”
Hastane Başhekim Yardımcısı Mehmet Altıntaş, “Pandemi sürecinde hastanemiz oldukça ciddi ve büyük bir mücadele verdi. Bir yıllık süreçte çok fazla hastaya hizmet verme şansı bulduk. Hastanemizde, hasta gruplar içerisinde hamile hastalar ve yeni doğan çocuk hastalarımız da vardı. Bunlardan iki tanesini bugün taburcu ediyoruz. Ailelerine kavuşturma sevincini yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
——————————-
-İkiz bebeklerin kuvözlerinden detaylar
-İkiz bebeklerden detay
-Doç. Dr. Fatma Kaya Narter ile röp.
-Doç. Dr. Emel Altuncu ile röp.
-Başhekim Yardımcısı Mehmet Altıntaş ile röp.
-Anne Narin Çiğdem ile röp.
-Taburcu olan ikiz bebeklerin kıyafetleri
-Hemşirelerin ikiz bebeklerin elbisesini giydirmesi
-İkiz bebeklerin anne ve babalarına kavuşması
-Hatıra fotoğrafları çekilmesi
-Genel ve detaylar
===================
2- (havadan görüntülerle) – ŞİLE’DE TARİHİ MEZAR TAŞLARININ MEZARLIK DUVARINDA KULLANILDIĞI ORTAYA ÇIKTI
– Tarihçi Mehmet Dilbaz,
“Bizim tespit ettiğimiz taşlar 350 yıllık fakat duvarların içi komple eski taş dolu. Belki orada 700 yıllık taş da var.”
“Bu ilk etapta çok fark edilmiyordu ama geçtiğimiz yıllarda o sıvalar döküldü, onlar dökülünce taşlar ortaya çıkıyor.”
Gülseli KENARLI – Ali AKSOYER – Feridun AÇIKGÖZ – Mertcan ÖZTÜRK / İSTANBUL, (DHA) – ŞİLE’de Osmanlı dönemi 16-17 yüzyıla ait kitabeli mezar taşları ve taşların kavukları, örülen mezarlık duvarında kullanıldığı ortaya çıktı. Tarihçi Mehmet Dilbaz’a göre, ilk etapta fark edilmeyen bu durumun duvar sıvalarının dökülmesiyle açığa çıktı.
Şile’de bulunan Çavuş Mahallesi Mezarlığı, 1970’li yıllarda kurulmuş olmasına rağmen bölge çok eski bir yerleşim yeri olduğu için mezarlıkta çok sayıda Osmanlı dönemine ait mezar taşı bulunuyor. Ancak mezar taşları korunmak yerine, Çavuş Mahallesi Mezarlığı’nın duvarlarında kullanılmış. Duvarların içinde 16-17 yüzyıla ait çok sayıda mezar taşı bulunuyor. Tarihi talanda bununla da yetinilmemiş duvarların üstü, tarihi mezar taşlarının kavuklarıyla süslenmeye çalışılmış. Duvarların bazı bölümlerinin içinde de kavukların kullanıldığı görülüyor. Duvarların belli bölümlerinde tarihi mezar taşlarının kitabelerini de açıkça görmek mümkün. Mezarlığın içinde ise az sayıda da olsa bu tarihi mezar taşlarının kıyıda köşede durduğu görülüyor. Mezar taşlarının neredeyse tamamı kırık ya da parçalanmış durumda. Tarihçi Mehmet Dilbaz mezarlıkla ilgili olarak, “Bizim tespit ettiğimiz taşlar 350 yıllık fakat duvarların içi komple eski taş dolu. Belki orada 700 yıllık taş da var. O yüzden buradaki durum tarihçiler için çok önemli” ifadelerini kullanıyor.
“BİZİM TESPİT ETTİĞİMİZ TAŞLAR 350 YILLIK”
Tarihçi Mehmet Dilbaz, Çavuş Mahallesi Mezarlığı’nın duvarlarının söz konusu mezar taşlarıyla dolu olduğunu belirterek, “Şile aslında pek bilmediğimiz bir yer, iyi bir tanıtıma çok ihtiyacı var. Çünkü bu bölge Osmanlı İmparatorluğu’ndan önce Türklerin yerleştiği bir yer. Daha Anadolu Selçukluların son zamanında buralarda, bu bölgede Türk köyleri kuruluyordu. O dönemde zaten Şile’nin tarihi 2 bin yıl geriye gidiyor. Bu bölgede yaklaşık olarak 800-900 yıldır Türk varlığı biliniyor. Şile’deki mezarlıklarda büyük bir kısmı günümüze kadar gelmese de çok eski tarihli mezarlar var. Bu bahsettiğimiz mezarlıkta bizim içinde yaptığımız tespitte bulabildiğimiz en eski taş 350 yıllık. Ama Şile’nin merkezinde olması burasının aslında daha da eski bir mezarlık olduğunu gösteriyor. Bizim tespit ettiğimiz taşlar 350 yıllık fakat duvarların içi komple eski taş dolu. Belki orada 700 yıllık taş da var. O yüzden buradaki durum tarihçiler için çok önemli. 1970’lerde dönemin belediyesi bir temizlik, düzenleme yapıyorum kafasıyla içerideki Osmanlı mezar taşlarını sökmüş. Ve o mezar taşlarını tutup mezarlığın çevresindeki duvarın içine işlemiş yani taşları döşemiş, üst üste yığmış, sonra da bir komik bir şey bu o taşların kavuk kısımlarını duvarların üzerine süs olarak döşemiş. Bir Avrupalı arkeolog için ya da sanat, kültür tarihçisi için o duvarın içinde bir medeniyet yatıyor, duvarların içi mezar taşı dolu” dedi.
“ŞİLE ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTADIR TARİHSEL AÇIDAN”
Dilbaz, Şile’nin tarihsel açıdan önemli bir bölge olduğundan da bahsederek, “Mezar taşları üst üste yığılmış ve üzeri de kapanmış. Bu ilk etapta çok fark edilmiyordu ama geçtiğimiz yıllarda o sıvalar döküldü, onlar dökülünce taşlar ortaya çıkıyor. Yoksa kimse bu tarih katliamının farkında değil. Burada yapılması gereken; acil olarak duvarın arkeologlar eşliğinde sökülerek, yavaş yavaş fırçayla temizlenerek, o taşların çıkartılıp Şile’de kurulacak bir Osmanlı mezarlığı müzesine nakledilmeli. Orada hepsi çok kıymetli ve sergilenmesi gereken taşlar. Şile ve civarındaki Türk yerleşimi Anadolu Selçuklu dönemine kadar gidiyor. Hala günümüzde Şile ve Beykoz’un arasında bazı köyler var, bunların 1260’larda, Osmanlı 1299’da kuruldu ondan önce kurulmuş Türk köyleri var. Şile’nin köylerinde yapılacak tarih çalışmalarında çok eski dönemlere ait bilmediğimiz kayıtlar ortaya çıkarılabilir. Şile çok önemli bir noktadır tarihsel açıdan” şeklinde konuştu.
“17. YÜZYIL YANİ 1600’LER, 4. MURAT DÖNEMİNE AİT DURUYOR”
Mehmet Dilbaz, duvarların içinde kullanılan mezar taşlarının hangi döneme ait olduğu konusunda ise, “Mezar taşlarındaki yazılarda bir nevi evrim geçiriyor. Mesela Fatih Sultan Mehmet dönemindeki mezar taşı kitabelerindeki yazım üslubuyla, 17. yüzyıldakiler aynı değil, 19. yüzyıla geldiğinde daha çok istifli yani süt üste yazı şeklinde dönüyor. Bu taş muhtemele 17. yüzyıl yani 1600’ler, 4. Murat dönemine ait duruyor çünkü o dönemin üslubuyla yazılmış. Bu taşta yine üslup olarak 17. yüzyıl ortalarına tarihlenen bir taş. O dönemde Şile’de büyük bir kadılık var, kadılığa bağlı bir yerleşim var. Aynı zamanda Rumlar içinde çok önemli bir yerleşim. O yüzden Osmanlı’nın devlet kurumlarının farklı boyutlarda bulunduğu bir yer. Şile basit bir balıkçı köyü değildi. O yüzden bu kadar detaylı, bu kadar güzel yazıların bulunduğu taşlar var. Çünkü çok önemli kadılar var” dedi.
Görüntü Dökümü:
——————-
-Mezarlığın havadan görüntüleri
-Mezarlıktan görüntüler
-Mezar taşlarının görüntüsü
-Duvardaki mezar taşları
-Duvarların üstündeki kavuklar
-Duvarların içindeki kavuklar
-Dilbaz ile röportaj
-Detaylar
=====================
3- ÜSKÜDAR’DA İNŞAATTA TOPRAK ALTINDA KALAN İŞÇİ KURTARILDI
Haber – Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL (DHA) Üsküdar’da inşaat alanında toprak kaydı. Toprak altında kalan bir işçi itfaiye ekipleri tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. İşçinin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.
Olay saat 10.30 sıralarında Üsküdar, Bahçelievler Mahallesi Sultan Murat Caddesi’nde bulunan bina inşaatında toprak kayması oldu. Mehmet Coşar isimli işçi toprak altında kaldı. Haber verilmesi üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, vücudunun bir bölümü toprak altında kalan işçiyi kurtarma çalışmaları yaparken, polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi aldı. Yaklaşık yarım saat süren çalışma sonucu işçi yaralı olarak kurtarıldı. Sağlık ekiplerine teslim edilen yaralı işçi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan işçinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
İnşaata çalışan bir işçi, “Çalışma sırasında göçük oldu. Toprak altında kalan arkadaşı itfaiye ile birlikte çıkardık. Durumu iyi. Biz de hastaneye gidiyoruz.” dedi.
Görüntü dökümü
—————-
-Yaralı işçinin görüntüsü
-Göçüğün olduğu yer
-İşçinin inşaat alanından çıkarılması
-Ambulansa konması
-İtfaiye ve polis ekiplerinden görüntü
-İşçilerle röp
-Genel ve detay görüntüler
======================
4- (Geniş haber) BAYRAMPAŞA’DA OTO TAMİRHANESİNDE YANGIN
Murat SOLAK / İSTANBUL, (DHA) Bayrampaşa’da 3 katlı iş yerinin giriş katında bulunan oto tamirhanesinde henüz bilinmeyen nedenden dolayı yangın çıktı. İtfaiye ekipleri yangını söndürürken, işyerinde hasar oluştu.
Bayrampaşa Terazidere Mahallesi Yaşar Doğu Sokak’ta saat 08.30 sıralarında 3 katlı iş yerinin giriş katında bulunan oto tamirhanesinde henüz bilinmeyen nedenden dolayı yangın çıktı. Dumanlar önce iş yerini daha sonra diğer katları kaplayınca olay yerine ihbar üzerine çok sayıda itfaiye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri iş yerinin kepengini kaldırarak yangına müdahale etti. Merdivenle üst katlara da müdahale eden ekipler, yangını yaklaşık yarım saat süren çalışma sonucunda kontrol altına aldı. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken, iş yerinde hasar meydana geldi. İtfaiye ve polis ekiplerinin yangınla ilgili soruşturması sürüyor.
“İÇERİDE SOBA YAKILIYOR ZANNETTİK”
Çevrede esnaf olan Ali Çelebi, “Saat 08.30 sıralarında önce hafiften duman çıkmaya başladı. Biz içeride soba yakıyorlar zannettik. Sonra dumanlar yoğunlaşınca içeride bir yangın olduğunu anladık. Komşularla kepengi kaldırdık. İçeride bulunan arabanın birini çıkarabildik. Yoğun dumandan dolayı diğer aracı çıkaramadık. Sonra itfaiye ekipleri geldi ve gereğini yaptı. İçeride kimse yoktu.” dedi.
Görüntü dökümü:
——————
-Yanan iş yerinden görüntü
-İtfaiye ekiplerinin çalışmaları
-Röp
-Genel ve detaylar
======================
5- ABD PLAKALI ARAÇLA SEFAKÖY’DE MAKAS ATAN IRAK’LI SÜRÜCÜ YAKALANDI
Ali AKSOYER / İSTANBUL (DHA) KÜÇÜKÇEKMECE, Sefaköy’de ABD plakalı otomobille siren çalıp makas atan Irak uyruklu sürücü polis ekipleri tarafından yakalandı. Irak uyruklu sürücüye toplam 2 bin 822 lira para cezası kesilirken, şüphelinin araçların arasında makas attığı anlar polis kamerası tarafından görüntülendi.
Trafik Denetleme şube müdürlüğüne bağlı sivil trafik ekipleri Sefaköy’de seyir halindeyken, araçların arasından siren çalıp makas atarak ilerleyen bir otomobilin peşine düştü. Kısa bir takibin ardından tehlikeli şekilde sürüş yapan sürücü durduruldu. EDG1787 Amerika Birleşik Devletleri plakalı aracın içinde bulunan Irak uyruklu sürücü Raıed Nazhet P.H. polis ekipleri tarafından durduruldu. Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri sürücüye 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 46/2G (Makas) maddesi ihlalinden 1339 TL, 56/1C (Yakın Takip) maddesi ihlalinden 144 TL ve 26/2 (Araçta siren tertibatı bulundurmak ve kullanmak) maddesi ihlalinden 1339 TL olmak üzere, toplamda 2.822 TL idari para cezası kesti. Ayrıca araçta bulunan siren tertibatı polis ekipleri tarafından söküldü.
Görüntü dökümü:
————–
-Makas atma anları
-Ceza kesilmesi
====================
6- EYÜPSULTAN’DAKİ BANKA SOYGUNU; ŞÜPHELİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
*Soygun anları kamerada.
Adem VAROL / İSTANBUL,(DHA) Eyüpsultan’da bankaya girerek bıçakla 90 bin liralık soygun yapan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Soygun anı güvenlik kameralarına yansıdı.
Olay, 11 Mart tarihinde Eyüpsultan’da bulunan bir bankada meydana geldi. Öğle saatlerinde bankaya gelen ve güvenlik görevlisi olduğu öğrenilen şüpheli Metin A.(34), yanında bulunan bıçak ile bankada çalışan güvenlik görevlisini yaraladı. Göz yaşartıcı gaz kullanarak görevliyi etkisiz hale getiren şüpheli, bankanın kasasındaki 90 bin lirayı alarak olay yerinden yaya olarak kaçtı. Bankada çalışanlarının ihbarı üzerine, polis ekipleri geniş çaplı çalışma başlattı.
ÇALDIĞI PARA İLE KREDİ BORÇLARINI ÖDEDİ
Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, kamera kayıtlarından yola çıkarak şüphelinin kimliğini tespit etti. Şüphelinin Ağrı’ya gittiğini tespit eden ekipler, yaptıkları operasyon ile şüpheliyi kaldığı evde yakaladı. Evinden 2 bin Euro ve 3 bin 600 lira çıkan şüphelinin, soygundan elde ettiği paralarla ise 27 bin lira olan kredi borcunu kapattığı, 21 bin 500 lira para ile elden borç ödediği tespit edildi. Şüphelinin emniyetteki ifadesinde; “Borçlarım vardı, onları ödemek için böyle bir şey yaptım” dediği öğrenildi.
OLAY ANI KAMERADA
Bankada gerçekleşen soygun anları kameralara yansıdı. Görüntülerde, şüphelinin bankaya girişi, güvenlik görevlisi ile yaşadığı arbede ve parayı aldıktan sonra bankadan hızlıca ayrılışı yer alıyor.
Görüntü dökümü
—————-
-Şüphelinin bankaya giriş, arbede ve çıkış anı kamera görüntüsü
-Şüphelinin adliyeye sevk anı
=====================
7- (Özel) HASTANEYE KONTROLE GİDEN KİŞİ ÇANTA ÇALDI; O ANLAR KAMERADA
Vedat BAYRAKTAR / İSTANBUL, (DHA) BAŞAKŞEHİR Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne alçıda olan kolu için kontrole giden kişi, hastanenin kafeteryasında masa üzerinde unutulan çantayı çaldı. Hırsızlık anları kameraya yansırken, yakalanan şüpheli tutuklandı.
Olay, geçtiğimiz günlerde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin kafeterya bölümünde yaşandı. İddiaya göre, daha önce kırılan kolu alçıya alınan D.O., kontrol için hastaneye gitti. Hastanenin kafeteryasında kahvaltı yapmak için çay ve börek alan D.O. masaya yöneldi. O sırada bir kadın, cep telefonu ve içinde bir miktar para bulunan çantasını oturduğu masada unutarak uzaklaştı. Bunu gören D.O. hemen çantanın olduğu masaya oturdu. Uzun süre masada oturan D.O., ardından çantayı alıp kayıplara karıştı. Kayaşehir Polis Merkezi Amirliği’ne bağlı Suç Araştırma ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri de çok sayıda güvenlik kamerası görüntülerini inceleyerek şüpheliyi yakaladı. Polis merkezindeki ifadesinin ardından şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
HIRSIZLIK ANI KAMERADA
Yaşanan hırsızlık anı güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülere, kadının masada çantasını unutması, kolu alçılı kişinin masada unutulan çantayı bacaklarının arasına alması ve çantayı alıp uzaklaşması yansıdı.
Görüntü dökümü:
——————————-
Güvenlik kamerası görüntüleri
Hırsızlık yapan kişi detayları
Genel ve detaylar
=================
8- (Özel) KONSER ÜCRETİNİ ALAMAYAN HAYKO CEPKİN 3 YIL SÜREN TAZMİNAT DAVASINI KAZANDI
Büşra ÇOBAN / İstanbul, (DHA) ŞARKICI Hayko Cepkin’ in 3 yıl önce 10 konserin ücretini alamadığı iddiasıyla Erler Sanat Organizasyonu ve Zahide Tezal’a açtığı maddi tazminat davasında sona gelindi. Mahkeme Hayko Cepkin’i haklı bularak sanatçıya 85 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.
Hayko Cepkin çıktığı Anadolu turnesinde verdiği 10 konserin ücretini alamadığını iddia ederek 2017 yılında konser geliri olan toplam 49 bin lirayı tahsil edemediği için Erler Sanat Organizasyonu ve Zahide Tezal’a 2018’de maddi tazminat davası açmıştı. Mahkeme davalı organizasyon şirketinin geçmiş yılların faiziyle birlikte toplam 85 bin lira maddi tazminat ödemesine karar verdi.
“MÜVEKKİLİM CİDDİ BİR İNDİRİM YAPTI”
İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada taraf avukatları yer aldı. Davacı Hayko Cepkin’in avukatı Deniz Abay “Bilirkişi raporuna göre müvekkilimiz konser verme eylemelerini yerine getirmiştir. Ancak davalı taraf borcunu ödememiştir. Müvekkilim ciddi bir indirim yapmasına rağmen mutabık kalınan sürede bu borç yine ödenmemiştir. Davamızın kabul edilmesini ve tazminatın müvekkilime verilmesini talep ederiz” dedi. Davalı organizasyon şirketinin avukatı Yasemin Akburak ise mahkemeden, davanın reddi yönünde karar verilmesini talep etti.
TAZMİNATI ÖDEYECEK
Mahkeme 49 bin lira olan konser ücretinin dava süreci boyunca eklenen faizi ile birlikte 85 bin liranın davacı tarafa ödenmesine karar verdi.
“KARAR EMSAL NİTELİKTEDİR”
Karar sonrası açıklamada bulunan Hayko Cepkin’in menajeri Gülçin Kocakır Balaban “Açılan ticari davada müzik sektörü adına emsal teşkil edecek bir sonuç alınmış ve Hayko Cepkin bu davayı kazanmıştır. Yıllardır süregelen bir takım açıkgöz organizatörlerin sanatçıya turne ayarlayıp, biletleri satıp, sanatçının masraf kalemlerini karşılamadan ortadan kaybolması durumuna, bu kez sessiz kalınmamıştır. 2017 yılında yapmış olduğumuz Anadolu turnesinde başımıza gelen bu olayda, Hayko Cepkin turne iptal edilir ise bilet satın alanların bilet ücretlerini geri alamama durumunda mağdur olabileceklerini öngörerek, tüm masrafları kendi karşılayarak, bu Anadolu turnesini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiştir. Turne bitiminde hukuken hakkını aramak için turne boyunca refakat etmesi gereken ve anlaşma yaptığı İlker Tezal’ın bağlı olduğu Erler Organizasyon ve Zahide Tezal’a dava açmak için mahkemeye başvurmuş ve bu etik dışı davranışın hukuken karşılığını kazanarak almıştır. Sektörümüz için emsal niteliği taşır.” dedi.
=====================
9- ATAŞEHİR’DE KAÇAK VE ÇALINTI OTOMOBİL MOTORLARI ELE GEÇİRİLDİ
Ali Çağlar TINBEK / İSTANBUL (DHA) Ataşehir’de yurt dışından kaçak yollarla Türkiye’ye otomobil motoru getirdiği belirlenen E.A., isimli kişi gözaltına alındı. E.A.’nın işyerinde yapılan aramalarda kaçak ve çalıntı olduğu belirlenen motor ve motor parçaları ele geçirildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 17 Mart Çarşamba günü Ataşehir Barbaros Mahallesi’nde bulunan bir işyerinde E.A. isimli bir kişinin yurt dışından kaçak yollarla ülkeye otomobil motoru getirip, çalıntı araçlara sattığı ihbarını aldı. Harekete geçen ekipler, E.A., isimli kişinin işyerinin bulunduğu adrese baskın düzenledi. İşyerinde yapılan aramalarda çok sayıda otomobil motoru ele geçirildi. Polis, kaçak veya çalıntı olduğu değerlendirilen araç motorlarına el koydu. Ruhsatsız olduğu tespit edilen işyeri ilçe zabıta müdürlüğü ekiplerince mühürlendi. E.A., gözaltına alındı
Görüntü Dökümü:
———————
-ele geçirilen motorların görüntüsü
-ele geçirilen motor parçalarının görüntüsü
-genel ve detaylar
=====================
10- THY ÇALIŞANI AĞRI’YA 9 KÜTÜPHANE 1 ANAOKULU KAZANDIRDI
Haber-Kamera: Enver ALAS / İSTANBUL, (DHA) Türk Hava Yolları(THY)’nın Ağrı ofisinde çalışan Cafer Canşi, başlattığı yardım kampanyasıyla Ağrı’da 9 köy okuluna kütüphane ve 1 anaokulu kazandırdı.
THY’nin Ağrı ofisinde Satış Trafik Şefi ve Köy Okulları Yardım Projesi Derneği’nin Başkanı Cafer Canşi, kütüphanesi olmayan köy okullarında okuyan ve kitaplara ulaşmakta zorluk yaşayan binlerce öğrenciye umut oldu. Canşi’nin sosyal medyadan başlattığı “Kütüphaneler” isimli yardım kampanyası kısa sürede büyük karşılık buldu. Gelen yardımların ardından harekete geçen dernek, Ağrı’nın 9 köy okulunda kütüphane açtı. Ayrıca proje kapsamında Hamur ilçesi Yukarıderedibi Köyü’nde atıl durumda olan ve Ağrı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne devredilen sağlık ocağı da baştan aşağı tadilattan geçirilerek anaokulu olarak eğitime kazandırıldı. Tamamı bağışlarla gerçekleştirilen projede, kütüphanelerin dekorasyonu özel olarak yapıldı. Kütüphanelere bağışlanan kitaplar da sosyal medyadaki takipçilerin destekleriyle karşılandı. Öte yandan bazı sanatçıların ve yardımseverlerin destekleriyle farklı illerdeki köy okullarında 4 kütüphane daha kurma çalışmaları ise devam etmekte.
“MİNİK KALPLERE DOKUN”
Açılan kütüphanelerle ilgili konuşan Cafer Canşi, “Köy Okulları Yardım Projesi’ni hayata geçirdiğimiz 2014 yılından bugüne kadar 150 binden fazla çocuğumuza yardım eli uzattık. Tek dileğimiz ve uğraşımız; gelecek için aydınlık, eğitimli, bilinçli ve sağlam değerler ile kuşanmış nesiller yetişmesine ve onların mutlu yarınlarına katkı sağlamak. Çocuklarımızın hem geleceklerine ışık hem de yaşamsal koşullarına benim de bir desteğim olsun diyorsan, lütfen sen de sosyal medya hesabında bir paylaşımda bulun ve Minik Kalplere Dokun!” ifadelerini kullandı.
OKUL TAMİR EDİYOR, KIŞLIK İHTİYAÇLARI KARŞILIYORLAR
Altı yıldır faaliyetlerine devam eden Köy Okulları Yardım Projesi Derneği ekibi tüm yardımlarını bağışçılarının desteğiyle gerçekleştiriyor. Nakdi yardım kabul etmeyen ekip, bugüne kadar okulların, ailelerin ve çocukların birçok ihtiyacına yardım eli uzattı. Ekibin hayata geçirdiği çalışmaları arasında; Minik Kalpler Üşümesin Bot- Mont, Köy Köy Oyuncak, Tablet, Bisiklet, Bayramlık Kıyafet, Kütüphane ve Pizza-Pasta yemeyen çocuk kalmasın projeleri bulunuyor.
3 BİN 500 OKULA DESTEK SAĞLANDI
Köy Okulları Yardım Projesi Derneği’nin başlattığı projelerle, bugüne kadar 3 bin 500 okula kırtasiye, bilgisayar, yazıcı gibi malzeme desteği sağlandı. Bin 300 öğrenciye uzaktan eğitime katılabilmeleri için tablet, 150 binden fazla çocuğa bot ve mont, 4 bin öğrenci için çanta seti ve kırtasiye malzemesi, 65 adet bisiklet hediye edildi. 28 Köy okuluna kütüphane yaptırıldı. 15 okul, 2 anaokulu tadilatı gerçekleştirildi. 6 binden fazla ihtiyaç sahibi aileye gıda, kira ve giyim desteği sağlandı. 65 SMA hastası çocuğa, 230 sağlık problemi olan çocuğa tedavi desteği sağlandı. 85 adet akülü sandalye ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.
Görüntü Dökümü
———————-
-Ağrı’dan görüntüler
-Yardım yapılan köyler
-THY çalışanı Cafer Canşi ve açılan kütüphaneler
-Kütüphanelerin açılışları
-Çocukların kitap okuması
-Çocukların bilgisayar kullanması
-Anaokulundan görüntüler
-Anaokulundaki çocuklar
-Cafer Canşi’nin açıklamaları
-Genel ve detaylar
