Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

(ÖZEL) 
1- FATİH’TE ÇOCUKLARA TACİZ İDDİASI; KAMERADAKİ ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Ersan SAN / İSTANBUL , (DHA) FATİH’te  özellikle çocukları hedef alarak tacizde bulunduğu öne sürülen 44 yaşındaki şüpheli gözaltına alındı, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Taciz iddiasıyla ilgili görüntüler, güvenlik kameraların yansıdı.
Olay, 24 Mart Çarşamba günü akşam saatlerinde Fatih’te bulunan bir markette yaşandı.  İddialara göre,  bir tatlıcı dükkanının sahibi  A.K., yaptığı alışverişin ardından marketin kasasında sıra beklerken, o esnada arkasından geçen kız çocuğunu el ile taciz etti. Durumu fark eden market kasiyeri kadın ise adamı uyardı. Kendisini uyaran kasiyere, “Tanıdığım. Bir şey yok” diyerek cevap veren adam, daha sonra marketten ayrıldı. Adamın hareketlerinden şüphelenen market çalışanı ise iş yerinin güvenlik kameralarını incelemeye başladı. Kızın taciz edildiğini anlayan kadın, durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, güvenlik kameralarını inceledikten sonra şüphelinin kimliğini tespit edip harekete geçti.

ACI GERÇEĞİ POLİS EKİPLERİ ORTAYA ÇIKARDI 
Sokak üzerindeki diğer kameraları da inceleyen polisler,  kişinin birçok çocuğu dükkanına götürdüğünü, iş yerine giren çocukların daha sonra da kaçarak uzaklaştığını fark etti. Polisler , dükkana gelerek A.K’yı gözaltına alındı. Ayrıca dükkana girip çıkan bazı çocuklar da ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü Emniyetteki işlemleri tamamlanarak  adliyeye sevk edilen şüpheli,  çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine götürüldü.
Yaşanan olay ise marketin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Güvenlik kamerası görüntülerine kasada bekleyen adamın, çocuğun bacağına dokunması ve market çalışanının onu uyardığı anlar yansıdı. Öte yandan başka bir güvenlik kamerası görüntüsünde ise şüphelinin, bir çocuğu dükkanına davet ettiği görülüyor.

“BÜTÜN MAHALLE ŞİKAYETÇİ”
Sokak sakinlerinden  Merve Atasoy, “Ben akşam 12-1 gibi görüyorum. Çocukları, tatlı verme bahanesi ile içeri götürüyor. Arka tarafa götürüp, tatlıyı veriyor ve gönderiyor. Her gün her gece. Bizim çocukları görünce sevmeye geliyor. Bütün mahalle şikayetçi. Biz karşı karşıya oturuyoruz. Velisinden alıyor bir de. Çocuğa dokunuşu, tutuşu falan çok farklı. Her gece her gece çocukları elliyor” dedi.

“BACAĞINA KOMPLE BİR ŞEKİLDE DOKUNDU”
Yaşananları fark eden market kasiyeri ise “Ben kasada müşteri alıyordum. Geldi karşı kasama geçti. Bir eşya alacaktı. O sırada çocuk geldi. Eli böyleydi ve bacağına komple bir şekilde dokundu. Biz buraya ilk başladığımızda da bize bir yanaşma çabasındaydı. Bu onun ilk yaptığı bir şey değildi. Kaç kere arkadaşımıza da yaptı. Defalarca kez uyardık. ‘Ben hastayım. Köyden geldim’ diyerek geçiştirdi. Hep bahane. En son bu olayda patladık” ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü:
————–
Güvenlik Kamerası
-Çocuğun taciz edildiği anlar
-Market kasiyerinin fark ederek uyarması 
-Şüphelinin bir çocuğu dükkanına davet etmesi Vatandaş görüntüsü 
-Bir çocuk ile dükkanda konuşması 
-Çocuğun tezgahın arkasına girip çıkması Aktüel
-Tacizcinin üst araması 
-Tacizcinin gözaltına alınması 
-Tacizcinin karakoldan çıkışı 
-Merve Ataysoy ile röp 
-Market kasiyeri ile röp 
-Genel ve detay

Reklam Alanı

======================

(Havadan görüntülerle) 
2- ARNAVUTKÖY’DE KAÇAK KİMYASAL MADDE DÖKÜMÜ İDDİASI; HAYVANLARIMIN GÖZLERİ YAŞARIYOR

“Hayvanlarım bu dökülen atıkların yanına geldiği zaman gözleri yaşarıyor”

Elif YAVUZ-Ali AKSOYER-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL’da döküm sahalarına para vermek istemeyen kişiler, taşıdıkları hafriyatı ücra yerlere, tarım alanlarına, orman yollarına dökerek kaçıyor.  Özellikle Arnavutköy, Tuzla, Şile gibi yerlerde orman yolları kaçak olarak boşaltılan hafriyatlarla dolu. Hafriyatın yanı sıra hayvan leşi, plastik, cam ve çeşitli atıkların da döküldüğü çevrelerde yaşayan vatandaşlar ise durumdan rahatsız. Vatandaşlar, yol kenarlarına kimyasal madde de bırakıldığını öne sürüyor. Arnavutköy’de yol kenarlarına  dökülen hafriyatlar havadan da görüntülendi.

İstanbul’da 3’ü Anadolu yakasında 6’sı Avrupa yakasında olmak üzere 9 adet döküm sahası bulunuyor. Bu döküm sahalarının pek çoğu şehir merkezine uzak noktalarda yer alıyor. Kamyon şoförleri de daha fazla hafriyat taşımak ve döküm ücreti ödememek için hafriyatları döküm sahaları haricinde ormanlık alanlara kaçak olarak döküyor. Arnavutköy Bolluca da döküm sahası bulunmasına rağmen orman yolları, ücra yerler kontrolsüzce boşaltılmış hafriyatlarla dolu. Bolluca, Fevzi Sokak’ta yol kenarına dökülmüş  hafriyatlar ise çevreye saçılmış durumda.

“ŞİKAYETÇİ OLDUK AMA DÖKMEYE DEVAM ETTİLER”
Çevrede yaşayan vatandaşlar ise genellikle geceleri plakasız kamyonların gelerek boşaltım yaptığını ve çözüm bulamadıklarını belirtiyor. Kaçak döküm yapılan alanda oturan ve hayvancılıkla uğraşan Gökhan Yüceler,  “Bu zamana kadar hiçbirini yakalayamadık. Genellikle yağmurlu havalarda döküyorlar. 3-4 kere çıktık döküm yaparken ama kaçıp gittiler. Bir çare yok. Buraya dökülenler ayrı bir atık, döküm sahalarına da almıyorlarmış. Kimyasal sanırım. Çok kötü kokuyor, hele yağmur yağdığı zaman daha berbat kokuyor. Hayvanlarım bu dökülen atıkların yanına geldiği zaman gözleri yaşarıyor. İnsan nefes almıyor ki hayvan ne yapsın? Şikayetçi olduk ama dökmeye devam ettiler. Gelip fotoğraflarını çektiler ama yine döküm yaptılar” dedi.

“ÇOĞUNLUKLA GECE DÖKÜM YAPIYORLAR”
Yine aynı sokağa yakın bir noktada  madencilik yapan vatandaşlardan biri bölgeye dökülen atığın kimyasal bir madde olduğunu iddia ederek “Her döküm sahası almıyor bunu. O yüzden kaçak döküyorlar. Karpit olduğunu söylediler ama tam bilmiyorum.  Kimi döküm parasından kaçıyor, kimi imha edilecek yere götürmüyor. Çoğunlukla gece döküm yapıyorlar. Bu yolu defalarca temizledik. Bu sefer daha rahat döküyorlar” diye konuştu. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), tarafından 2018’de yürürlüğe giren uygulama ile şehirde hafriyat, moloz ve hazır beton taşıyan kamyonlara araç takip cihazları takılarak GPS ile izlenme başlandı.  2 yıldır yaklaşık 9 bin hafriyat kamyonu ve döküm sahalarına giden yollar 64 kamera ile takip ediliyor. Öte yandan şehir içinde ve kaçak döküm yapılması muhtemel yerlerde çok sayıda uyarıcı tabela bulunuyor. Buna rağmen kaçak hafriyat dökümü sürüyor.

DÖKENE 96 BİN ŞİRKETE 189 BİN LİRA CEZA
Kaçak döküm yapanlara sadece para cezası yaptırımının olduğunu söyleyen İBB Çevre Koruma Müdür Yardımcısı  Fevzi Okumuş, “Özellikle izinli olan hafriyat depolarının koordinatları sistemde işleniyor. Bu sahaların dışında hafriyat kamyonu damper kaldırınca alarm veriliyor. İzinsiz olarak döküm yapan şahıs ise 96 bin lira, eğer firma ya da şirketse 189 bin lira cezai işlem uygulanıyor. Tekrar ederse bu ceza iki katına çıkıyor. Anadolu yakasında 3, Avrupa yakasında 6 adet hafriyat döküm alanı var. Anadolu yakasında genelde Şile bölgesinde, Avrupa yakasında Silivri, Arnavutköy ve Eyüp bölgesinde bulunuyor” dedi.

“KAÇAK DÖKÜMLERİ YAPANLAR GENELDE ORGANİZE OLARAK ÇALIŞAN KAMYONLAR”
Döküm sahalarının kent merkezinde uzak noktalarda olması nedeniyle kilometre düşürmek amacıyla şoförlerin bu yönteme başvurduğunu söyleyen Okumuş, “Bir kamyonun döküm bedeli yaklaşık 100-150 lira civarında değişiyor. Hem bunu vermemek hem de yakıt ücretinden kaçmak için genelde buralara döküyorlar. Orman yollarında, ücra yerlerde dökülen hafriyatlar kaçak olarak plakasız çalışan kamyonlar var. Bu kaçak dökümleri yapanlar genelde organize olarak çalışan kamyonlar. Bunlar için de gece özellikle zabıta ve kolluk kuvvetleri  ekiplerimiz zaman zaman denetim yapıyorlar” diye konuştu. Okumuş, hafriyat yönetmeliği uyarınca İBB’ye verilen İstanbul’daki hafriyat sirkülasyonun bertarafı, izni ve idari para cezası uygulama olduğunu belirterek, “Özellikle kimliği belirsiz olan, kaçak olarak dökülen hafriyatlar için imar kanunun 40’ıncı maddesi gereğince ilçe belediyesinin dökülen hafriyatı kaldırması gerekiyor” dedi.

Görüntü Dökümü
———–
-Havadan görüntüler
-Arnavutköy Bolluca’da orman yoluna dökülen hafriyat
-Çevreye saçılan atıklar
-Bir köpeğin atıkları içerisinde leşi yemesi
-Hafriyatların havadan görüntüsü
-Çevrede yaşayan vatandaşlarla röp
-Muhabir anonsları (Elif YAVUZ)
-Uyarı tabelaları
-İBB Çevre Koruma Müdür Yardımcı Fevzi Okumuş röp
-Detaylar

===================

3- İSMAİL SAİB SENCER İÇİN ATATÜRK’ÜN İMZALADIĞI KARARNAME GÜN YÜZÜNE ÇIKTI

Gülseli KENARLI – Harun UYANIK / İSTANBUL , (DHA)- BEYAZIT Devlet Kütüphanesi yani Türkiye’nin ilk milli kütüphanesi Kütüphane-i Umumi-i Osmani’nin ikinci müdürü olan İsmail Saib Sencer’in, Mustafa Kemal Atatürk imzalı ’emeklilik uzatma kararnamesi’ ilk kez gün yüzüne çıktı.
İsmail Saib Sencer için, geçtiğimiz günlerde Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürü Ramazan Minder bir anma etkinliği düzenledi. Erzurumlu İsmail Saib Sencer, Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin 1916 yılında ikinci müdürü yani ‘hafız-ı kütüb’ oldu. Etkinlikte Sencer’in ölümün 81’inci yılında 43 yıl görev yaptığı Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde bir yıl emekliliğini erteleyen Mustafa Kemal Atatürk imzalı kararname ve Abdülbaki Gölpınarlı’nın merhumu ‘kutup’ olarak resmettiği karakalem Saib Efendi portresi ilk kez gün yüzüne çıktı.
Sencer 1937 yılında 65 yaşına geldiğinde kanunlar gereği emekli olması gerekiyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla bir kararname çıkarılarak İsmail Saib Sencer’in görev süresi bir yıl daha uzatıldı.

“43 YIL BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ’NDE GÖREV YAPMIŞ”
Kedileri çok sevdiği ve yıllar boyunca onları tarihi binada misafir ettiği için kütüphanenin günümüzde ‘Kedili Kütüphane’ olarak da anılmasına vesile olan, Beyazıt Devlet Kütüpnesi’nin ikinci müdürü, ‘hafız-ı kütüb İsmail Saib Sencer’i, kütüphanenin şu anki müdürü Ramazan Minder şöyle anlattı: “İsmail Saib Sencer Hoca genç yaşında İstanbul’a geliyor, burada çeşitli okullarda okuduktan sonra medrese tahlisini yapıyor. Bu dönemde Arapça ve Farsça öğreniyor, ilaveten Almanca ve Fransızca öğreniyor, Latince ve Grekçe de bildiği söyleniyor. Güzel bir eğitim hayatı geçiriyor. Ama hocanın özellikle ilgi alanı tıp tarihimizle ilgili el yazması kitapları belki inceleyebilmek için tıp, eczacılık ve hukuk fakültesine misafir öğrenci olarak devam ediyor. Diploma almak gibi bir endişesi ve merakı yok bu sadece bizim kültürümüzdeki tıp kitaplarını, daha iyi tetkik edebilmek için. Süheyl Ünver de bir makalesinde hocanın bu yönünü detaylı bir şekilde anlatıyor. Hocamız 1897 yılında memuriyet sınavını kazanarak burada Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde ikinci hafız-ı kütüb olarak göreve başlıyor. Birinci hafız-ı kütüb (kütüphane müdürü) Tahsin Efendi, ikinci hafız-ı kütüb İsmail Saib Sencer Hocamız. 1916 yılında da Tahsin Efendi’nin vefat etmesi üzerine birinci hafız-ı kütüb olarak görev yapıyor. Vefatından bir yıl öncesine kadar da yani 1939 yılına kadar hem birinci hafız-ı kütüb olarak, müdür olarak devam etmiş, 43 yıl Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde görev yapmış. İsmail Saib Sencer sahip olduğu bu müktesebatıyla ilmi birikimiyle hem bugünkü İstanbul Üniversitesi, Darülfünun Edebiyat Fakültesi’nde Arapça hocalığı da yapmış, Osmanlı yazma eserlerle ilgili çok geniş bir malumatı var.”

“HOCADAN SORMALARI GEREKEN KİTAPLARLA İLGİLİ SORULAR SOYUYOR”
“Burası aslında hocanın hem inzivaya çekildiği bir yer, hem de akşam olunca bütün bu el yazması kitaplarını etüt ediyor, inceliyor, üzerlerinde çalışıyor, notlar alıyor, çok geniş bir malumat sahibi oluyor. ” diyen Ramazan Minder, şöyle konuştu:
“Bu nedenle de Beyazıt Devlet Kütüphanesi ve Hoca’nın etrafı bir üniversiteye dönüyor. Hem yerli hem de yabancı araştırmacılar muhakkak hocaya geliyorlar, hocadan sormaları gereken kitaplarla ilgili sorular soyuyor, Hoca onlara çok ayrıntılı bir şekilde cevap veriyor. Meşhur oryantalistlerden yani şarkiyatçılardan Hellmut Ritter, Oskar Rescher gibi isimler uzun yıllar boyunca Hoca’dan istifade etmişler. Oscar Rescher o kadar fazla etkileniyor ki Hoca’dan daha sonraki dönemde Müslüman oluyor ve Türk uyruğuna geçiyor, burada vefat ediyor. Bunun yanında Abdülbaki Gölpınarlı, Osman Nuri Ergin, Süheyl Ünver, Şerafettin Yaltkaya gibi dönemin en meşhur uleması, bilginleri, kültür adamları hocanın dizinin dibinden ayrılmıyorlar. Hocamız  Melami meşrep birisi,  yani kendi isminin öne çıkmasını istemiyor, kendisini gizleyen bir kişi. Bu nedenle hiç fotoğraf çektirmemiş, elimizde maalesef çok fotoğrafı bulunmuyor. Ama bir çok kişinin kitaplar yazmalarına, makaleler yazmalarına vesile olmuş önemli bir allame ve sun hafız-ı kütüb dediğimiz önemli bir kütüphaneci” dedi.

“ATATÜRK’ÜN İMZASIYLA GÖREVİNE 1 YIL DAHA DEVAM EDEBİLMESİNİN ÖNÜ AÇILIYOR”
Ramazan Minder, şöyle devam etti: “Burayı hem bir çalışma mekanı hem de evi gibi kullanmış. Burada yatıyordu, evlenmemişti, bekardı, kendisini tamamen ilme adamış. Buranın kedili kütüphane olarak isimlendirilmesine de Hocamız sebep olmuş. Hoca maaşını aldığı zaman ilk önce kasaplara borçlarını ödüyor çünkü devamlı ciğer, süt alıyor, burada 100’e  yakın kedi beslediği söyleniyor. Sokaklarda hasta olmuş, yaralanmış, ne kadar kedi varsa topluyor, onlar tedavi ediliyor. Kendisi de zaten hem geleneksel tıbbı, hem de tıp fakültesi, eczacılık derslerine devam ettiği için kedileri muayene ediyor, tedavi ediyor, besliyor, maaşını onlara harcıyor. ‘Kedili kütüphane’ olarak da burası isimlendiriliyor. Yaş haddinden artık emekli olması gerekiyor, 65 yaşını doldurmuş. Fakat ilim dünyasının kendisine çok ihtiyacı var. Milli Eğitim Bakanlığı yani o zaman ki Maarif Vekaleti, Cumhurbaşkanlığı’na bir teklif sunuyor, yaş haddinden emekli olmasını 1 sene daha uzatılmasını teklif ediyorlar. Elimizde Cumhuriyet arşivlerine ait bir evrak var. Evrakta o zaman Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla, İsmail Saib Sencer Hocamızın vazifesine 1 yıl daha devam edebilmesinin önü açılıyor. Ve 1 yıl daha hocamız burada çalışma imkanına sahip oluyor. Atatürk ile ilgili de kaynaklarda geçen bilgiler var, şöyle diyorlar; yabancı bir bilgin geliyor, Atatürk’ün huzurunda, sohbet ortamında bir konuyu soruyor. Kemal Atatürk, ‘bunu Beyazıt Kütüphanesi’ndeki İsmail Saib Sencer Hocaya sorun, o bilir’ diyor. Demek ki Mustafa Kemal Atatürk, İsmail Saib Sencer Hoca’dan haberdar. Haberdar olmaması mümkün değil zaten Atatürk çok kitap okuyan birisi, yerli, yabancı bütün kitapları tetkik eden birisi, Hocamızdan haberi var. Hocamızın da görev süresi 1 yıl daha uzatılmış oluyor.”

İSMAİL SAİB SENCER’İN KARAKALEM RESİMLERİ
İsmail Saib Sencer, ön plana çıkmayı sevmediği için fotoğrafları bulunmuyor. Sencer ile ilgili çevresindekilerin karakalem ya da suluboya çizimleri yer alıyor. Bu çizimlerden biri olan Abdulbaki Gölpınarlı’nın Kutup Risalesi’nden ilhamla yaptığı İsmail Saib Efendi karakalem çizimi Türk Tarih Kurumu arşivinde bulunuyor. Sencer’in Süheyl Ünver tarafından çizilen karakalem çizimleri de yer alıyor.

Görüntü Dökümü:
—————-
– Minder ile röportaj
– Kütüphaneden görüntüler
– Kitapların görüntüsü
– Kütüphanedekilerin görüntüsü
– Kubbeli salonun görüntüsü
– Kedili bahçenin görüntüsü
– Atatürk’ün kararnamesi 
– Saib Sencer’in karakalem resmi 
– Saib Sencer’in diğer resimleri 
– Detaylar  

===================

4- ŞİLE YOLUNDA İNATLAŞARAK ARAÇLARINI BİRBİRİNE ÇARPAN SÜRÜCÜLER YAKALANDI

Haber: İSTANBUL, ( DHA)
ŞİLE yolunda 21 Mart’ta trafikte yol verme tartışmasına giren ve araçlarını birbirine çarptırarak ilerleten iki sürücü yakalandı. Sürücüler ifadesinde yakın arkadaş olduklarını ve tehlikeli araç kullanmalarını birbirlerine şaka yapmak maksadıyla yaptıklarını belirttikleri öğrenildi. Gözaltına alınan sürücüler Ş.Ş. ve N.Y.’ye toplam 7 bin 728 lira para cezası kesildi. Ayrıca iki sürücü hakkında da “Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak” suçundan da soruşturma başlatıldı.

OLAY 21 MARTTA MEYDANA GELMİŞTİ
Şile yolunda 21 Mart 2021 tarihinde trafikte yol verme tartışmasına giren iki sürücü, araçlarını birbirine çarptırarak ilerlemiş, iki şeritli yolu paylaşamayan sürücüler, yağmura rağmen hızlarını kesmemiş, bir süre sonra yol verme inatlaşması inanılmaz görüntülerle sürmüştü. Tehlike dolu anlar, aynı yolda seyahat eden başka bir sürücü tarafından görüntülenmişti.  Bu görüntüler üzerine harekete geçen İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, yüzlerce güvenlik kamerası izlendikten sonra, ilk olarak araçların plakalarına buradan da araçların sürücülerine ulaştı.

“TRAFİKTE ŞAKALAŞIYORDUK” DEDİLER 
Gözaltına alınan Ş.Ş. ve N.Y. isimli sürücüler sorgulamalarında “Aslında yakın arkadaş olduklarını,  trafik kuralları ile kendilerini ve diğer sürücülerin can güvenliğini hiçe sayarak böyle tehlikeli araç kullanmalarını ise birbirlerine şaka yapmak maksadıyla yaptıklarını” belirttikleri ortaya çıktı.

İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI
İstanbul İl Jandarma ekipleri tarafından tespit edilen araçların sürücüleri Ş.Ş ve N.Y.’ye 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun  ilgili maddeleri gereği ceza yazılırken, ayrıca sokağa çıkma kısıtlamasını ihlalden de idari para cezası olmak üzere toplam 7 bin 728 TL para cezası uygulandı. Ayrıca şüpheliler hakkında “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokmak” suçundan da soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü:
———————-
Sürücülerin tehlikeli araç sürmeleri
Genel ve detaylar  

================

5- (ÖZEL) SAHTE HESAPTAN GELEN KADININ ARKADAŞLIK İSTEĞİNİ KABUL ETTİ, ŞANTAJLARIN HEDEFİ OLDU

Ahmet YEŞİLMEN – Osman BAKIR / İSTANBUL (DHA) 
GÜNGÖREN’de yaşayan Ömer Okumuş,  bir kadından sahte hesaptan gelen arkadaşlık isteğini kabul etmesiyle şantajların hedefi oldu. Ortak arkadaşları olduğunu düşünerek arkadaşlığı kabul eden, ertesi gün gelen telefonda ise çıplak bir kadının görüntüsüyle karşılaşan Okumuş’un ekran kaydını alan kişiler şantaja başvurdu. Bu görüntüyü ailesine ve arkadaşlarına atmakla tehdit ederek para isteyenlerin yakalanmasını isteyen  Okumuş, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bir çok kişinin aynı yöntemle şantaja uğradığı belirtiliyor. İddiaya göre, bir derneğin başkanlığını da yapan Ömer Okumuş, sahte bir sosyal medya hesabından bir kadından arkadaşlık isteği aldı. İstek aldığı hesap daha sonra Okumuş’a görüntülü arama isteği gönderdi. İsteği kabul eden okumuş, telefon ekranında çıplak bir kadın görüntüsü görerek  saniyeler içerisinde telefonu kapattı fakat şantajcılar bu görüntüyü kaydetti. O anda kendisi de terlediği için  atlet giymediğini belirten belden yukarısı çıplak olan Okumuş’tan para isteyen kişi ya da kişiler, para göndermediği takdirde görüntüyü ailesine ve arkadaşlarına atmakla tehdit etti.

“UYKU SERSEMLİĞİMDEN BU TUZAĞA DÜŞTÜM”
Ömer Okumuş, başından geçenlerle ilgili şöyle konuştu: “Arkadaşlık isteği geldi. Ben normalde ortak arkadaş olmayan ya da tanımadığım kişileri kabul etmiyorum. Ancak ortak arkadaş görünce sakınca görmedim ve kabul ettim. Daha sonrasında mesaj atıldı. Yaklaşık 3-4 gün öncesinde sabah görüntülü arama oldu. Ben de telefonu açtım ama karşımda farklı görüntüler oluştu. Uyku sersemiyle kendime gelene kadar saliselik görüntüleri almış oldular. Telefonuma yazılı mesaj gelmeye başladı. ‘Sizi meşhur yapacağız’ diye. Para istediler. Ben de para göndermeyeceğimi söyleyip reddettim. Reddedince birkaç arkadaşa videoyu gönderdiler. Daha sonra ailemle tehdit etmeye başladılar. Bu şekilde süreç devam ediyor. Biz de bu konuya duyarsız kalmayıp Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk ve bunun takibini yapacağız. Bu kişiler benim çevremdeki birkaç dernek başkanı arkadaşıma da bu şekilde tekliflerde bulunmuşlar.  Ben uyku sersemliğimden ötürü bu tuzağa düşmüş oldum. Bu tarz gelen mesajlara cevap vermemeleri konusunda diğer arkadaşlarımı uyarıyorum. Bu yüz kızartıcı suç şeklinde ve aile ortamına girilen bir ahlaki tehdit. Bunlara pabuç bırakmayacağız. Biz kendimizden eminiz. Bu görüntülerin cep telefonuna düşen hemşerilerimden ve arkadaşlarımdan da özür diliyorum.”

SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Savcılığa verdiği suç duyurusunda Okumuş,  şu ifadelere yer verdi: “Yaklaşık 1 hafta önce Gülay K. ismini kullanan şahıs ile facebook üzerinden kendisinin bana arkadaşlık isteği göndermesi üzerine ben de kabul ettim. 18 Mart günü sabah erken saatlerinde beni görüntülü aradı. Kendisinin görüntüsü yarı çıplak bir kadın görüntüsüydü. Benim görüntüm ise belden yukarı çıplak şekildeydi. Bunun sebebi de çok terleme ve hasta olduğum için genelde atlet giymediğimdendir. Ben bunun bir tuzak olabileceğini tahmin etim, fakat şüpheli şahıs görüntümü kayda almıştır. Onun üzerine ben görüşmeyi kapattım, ne ben ne de karşı taraf herhangi bir şey konuşmadık. 21 Mart günü şahıs bana aynı hesap üzerinden bana banka hesap numarası göndereceklerini, o hesaba para yatırmamı, aksi halde yarı çıplak görüntülerimi iş çevrem ve aileme yayacaklarını söyledi. Daha sonra şahıs anladığım kadarıyla benim sosyal medya hesabımda görünür halde bulunan telefon numaramı alarak bana Whatsapp isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden mesaj atmaya devam etti. Eğer taleplerini karşılamazsam başkanı olduğum derneğin üyelerine “nasıl bir başkanları olduklarını ögrenecekler” şeklinde videomu atacağın söylediler. Bu şekilde özel görüntümü iznim olmadan kaydeden ve bana şantajda bulunan kimliği tespit edilecek kişi veya kişilerden şikayetçiyim.” Benzer yöntemle şantaja uğrayan bir çok kişinin suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————
-Muhabir anonsu (AHMET YEŞİLMEN)
-Ömer Okumuş röportaj
-Tehdit mesajları
-Profilin ekran fotoğrafı 
-Genel ve detaylar

===================

6- SELÇUK BAYRAKTAR: AKINCI PT-3’Ü ARTIK DAHA FAZLA YERDE TUTAMADIK 

-Akıncı PT-3 İlk uçuşunu başarıyla tamamladı

Melike YAZGILI/ İSTANBUL, (DHA) BAYKAR Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, sosyal medya hesabından AKINCI PT-3’ün ilk uçuşunu başarıyla tamamladığını duyurdu. Bayraktar paylaşımında, “AKINCI PT-3’ü artık daha fazla yerde tutamadık. Bugün ilk uçuşunu başarıyla tamamladı.” dedi. 
Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı paylaşımda, “Akıncı Prototip-3’ü artık daha fazla yerde tutamadık. Bugün ilk uçuşunu başarıyla tamamladı. Yerde bazı ilave testlerimiz olacak. Sonrasında da hangara dönecek” açıklamasını yaptı. Bayraktar paylaşımında “Bu arada uçuştan sonra kandil simidimizi de aldık. Berat Kandilimiz mübarek olsun.” ifadelerine de yer verdi.

Görüntü dökümü:
———————-
-Bayraktar’ın sosyal medyadan paylaştığı video

==============

(Havadan görüntülerle) 
7- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ’NDE DENETİM 

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK / İstanbul (DHA) İSTANBUL’da pazar günü uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde polis ekiplerinin denetimleri sürüyor. Ekipler, güvenlik noktasından geçen araçları durdurarak tek tek kontrol ediyor. 
Koronavirüs tedbirleri kapsamında İstanbul’da pazar günü uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması devam ederken polis ekipleri 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Anadolu’dan Avrupa’ya geçiş yönünde denetim yaptı. Bu noktadan geçen araçlar tek tek durdurularak sürücü ve yolcuların gerekli izin belgeleri olup olmadığı kontrol edildi. Öte yandan denetimler havadan da görüntülendi.

Görüntü Dökümü:
————————
-15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde yapılan denetim
-Denetim için bekleyen araçlar
-Polis ekiplerinin gerekli belgeleri kontrol etmesi
-Muhabir anons (Gamze Şimşek)
-Denetimin havadan görüntüleri 
-Genel ve detay

=============

8- İSTANBUL’DA EVLERDEN 1 MİLYON 500 BİN LİRALIK HIRSIZLIK YAPAN ÇETE YAKALANDI: HIRSIZLIK ANLARI KAMERADA

Adem VAROL/ İSTANBUL, (DHA)
İstanbul genelinde 7 farklı adrese girerek 1 milyon 500 bin lira değerinde hırsızlık yapan çete yakalandı. Şüphelilerin hırsızlık anları kameralara yansırken, 3 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, Üsküdar, Ümraniye, Çekmeköy, Beykoz ve Ataşehir ilçelerinden son aylarda gelen evden hırsızlık ihbarları üzerine çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar neticesinde, olayı gerçekleştirdiği tespit edilen 1’i kadın 9 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin 7 farklı adresten toplam değerleri 700 bin lira olan 2 cip, 500 bin TL para, 300 bin lira değerinde döviz ve ziynet eşyası çaldıkları belirlendi.

100 KİLOLUK ÇELİK KASAYI KUCAĞINDA TAŞIDI
Gece saatlerinde eve giren şüphelilerden Ramazan K.’nın, içerisinde tabanca, 6 bin 300 Euro nakit para, Amerika Birleşik Devletleri mühürlü boş çek defteri ve 67 bin lira değerinde ziynet eşyası bulunan 100 kiloluk çelik kasayı kucaklayarak götürdüğü, güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Aynı günlerde gerçekleştirdikleri başka bir hırsızlık olayında ise, şüpheliler olay yerinden kaçmak için yüksek bir yerden zemine atladı. Zemine atlayan şüphelilerden birisi, atladıktan sonra bacağını kırdı. Yaralı bir halde ve sekerek, bekleyen otomobile doğru koşması da görüntülerde yer aldı. 

SUÇ MAKİNESİ ÇIKTILAR
Şüphelilerden Vedat G.(25)’nin 66, Ramazan K.(33)’nın 33, Hakan T.(34)’nin 18, Ahmet B.(23)’nin 29, Ahmet T.(35)’nin 35, Murat D.(22)’nin 13, Gamze D.(21)’nin 1, Ulaş U.(32)’nun 3 ve Cemal T.K.(28)’nin ise 1 suç kaydı olduğu öğrenildi. 

EŞ ZAMANLI OPERASYON İLE YAKALANDILAR, 6’SI SERBEST BIRAKILDI
Polisler, 24 Mart tarihinde çeşitli adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Ramazan K., Hakan T. ve Ahmet T. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, diğer 6 şüpheli serbest bırakıldı.

OPERASYON ANLARI KAMERALARA YANSIDI
Polis ekiplerinin tespit ettikleri adreslerden birine girdikten hemen sonra şüphelileri gözaltına alma ve evi detaylı bir şekilde aramaları kameralara yansıdı.
 
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Beş şüphelinin adliyeye sevk anı  
-Polis ekiplerinin adrese düzenlediği operasyon anı
-Polis ekiplerinin şüphelilerden birinin otomobiline gerçekleştirdiği arama
-Şüpheli Ramazan K.’nın hırsızlık esnasında düşerek bacağını kırması ve yaralı halde kaçışı
-Hırsızlık anları ve çelik kasanın taşınma görüntüleri güvenlik kamera kaydı
-Şüphelilerin gözaltına alınma anı

==============

9- ARNAVUTKÖY’DE BİSİKLET SÜREN ÇOCUĞA OTOMOBİL ÇARPTI; O ANLAR KAMERADA 

– Arnavutköy’de bisiklet süren küçük bir çocuğa araba çarptı. O anlar bir binanın güvenlik kamerası tarafından kaydedildi

Taylan ERGÜN/İSTANBUL,(DHA) ARNAVUTKÖY’de sokakta bisiklete binen çocuğa araba çarptı. Kaza anının güvenlik kamerası tarafından kaydedilirken, yaralanan küçük çocuk hastaneye kaldırıldı. Kaza, Arnavutköy Boğazköy Mahallesi Melek Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, sokakta bisiklet süren bir çocuğa, yan sokaktan gelen otomobil çarptı. Çarpışmanın etkisiyle yola savrulan çocuğa ilk müdahaleyi çevredekiler yaptı. Vatandaşların ilk müdahalesinin ardından sağlık ekiplerine haber verildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı çocuğu Arnavutköy Devlet Hastanesi’ne kaldırdı.

Görüntü Dökümü:
————————-
Çarpma anı güvenlik kamerası
Çevredekilerin yardımı
Ambulansın gelişi ve çocuğu hastaneye götürüşü

===================

10- (ÖZEL) YENİKAPI’DA DENİZDEN KADIN CESEDİ ÇIKTI

Haber – Kamera: Murat SOLAK – Şahin BOZKURT / İSTANBUL, (DHA)- FATİH Yenikapı Sahili’nde 55 yaşlarında bir kadın cesedi bulundu. Yapılan incelemelerde cesedin üzerinden kimlik çıkmadı. Yenikapı Sahili’nde saat 09.00 sıralarında denizde hareketsiz halde duran bir kişiyi gören güvenlik görevlileri durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerinde sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis, kıyıya yakın yerde hareketsiz duran kişiyi karaya çıkardı. Sağlık ekipleri, yaptıkları incelemede denizden çıkarılan kişinin hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri, cesedin bulunduğu noktada incelemelerde bulundu. Üzerinden kimlik çıkmayan cesedin, 55 yaşlarında kadına ait olduğu belirlendi. Ceset, ambulansa konularak Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Polisin olay hakkındaki soruşturması sürerken, kadının ölüm sebebi Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak otopsinin ardından belli olacak. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
—————————
-Cesedin ambulansa taşınması
-Polis ekipleri
-Sağlık ekipleri
-Genel ve detaylar

==============

11- KÖPEĞİNİ ÖLÜME TERK EDEN KİŞİYE BİN 33 LİRA PARA CEZASI KESİLDİ

Adem VAROL/İSTANBUL, (DHA)
Taşındığı evde köpeğini bırakarak ölüme terk eden kişiye para cezası kesildi. Köpeğin, binada sekiz ay boyunca yalnız kaldığı ve dışarıya çıkamadığı belirlendi. 
Beşiktaş’ta, 25 Mart tarihinde evin içerisinde ölü bir hayvan olduğu ihbarını alan Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Balmumcu Dere Sokak üzerinde bulunan gecekonduya giren ekipler, çürümüş bir köpek cesedi ile karşılaştı. Yapılan çalışmalar sonrasında köpek eğiticisi olduğu öğrenilen Mert C.D.’nin (23), 2020 yılının Ağustos ayında evden taşındığını, fakat köpeğini evin içerisinde bıraktığı belirlendi. Açlık ve susuzluktan öldüğü tahmin edilen köpeğin cesedi, belediye tarafından teslim alındı. Polis ekipleri, Mert C.D.’ye bin 33 lira idari para cezası kesti.

Görüntü dökümü:
——————-
-Ekiplerinin olay yerinde bulunduğuna dair anlar
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!