Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1 – (ÖZEL) LEYLEKLERİN OTOYOL KENARINDA GÖÇ MOLASI

– Leyleklerin İstanbul’da otoyollar kenarında göç molası bugün de sürüyor.

– Kuş Bilimci Ergün Bacak,

“Leylekleri bu kadar sık şehrin için de görmemiz hayra alamet değil. Aynı zamanda son kalmış doğal alanların korunması gerekiyor. Dünyada biz tek değiliz” 

Esma MURAT- Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL (DHA)-  -İSTANBUL’da otoyol kenarlarında mola veren leyleklerle ilgili değerlendirmede bulunan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Ormancılık Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Ornitolog Ergün Bacak,  “Leylekleri bu kadar sık şehrin için de görmemiz hayra alamet değil. Aynı zamanda son kalmış doğal alanların korunması gerekiyor. Dünyada biz tek değiliz” dedi.
Güneyde kışı geçiren leyleklerin, Avrupa ve Asya’nın kuzey ülkelerine dönüş yolculuğu başladı. Leyleklerin göç güzergahında bulunan İstanbul’un semalarında binlerce leylek belirdi. Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü ve Arnavutköy Bolluca’da yüzlerce leylek çimenlik alanlara kondu. Bu sabah da İstanbul’da benzer manzaralar vardı. Çok sayıda leylek Bağcılar’da otoyol kenarında bulunan yeşillik alanda mola verdi. 

“İSTANBUL BOĞAZI LEYLEKLER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ” 
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Ormancılık Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Ornitolog (Kuş bilimci) Ergün Bacak, yol kenarında konaklayan leyleklerle ilgili değerlendirmede bulundu.
Leyleklerin son zamanlarda daha fazla dikkat çekmeye başladığını söyleyen Ornitolog Ergün Bacak, “Leylekler binlerce yıldır İstanbul’u kullanıyor. Leylekler Afrika’da kışı yaşıyor. Avrupa’da ürüyor. Özellikle Doğu Avrupa leylek popülasyonunun tamamına yakını İstanbul Boğazı’nı kullanıyor. Çünkü leylekler aktif olarak kanat çırpmayı istemiyor. O yüzden İstanbul Boğazı leylekler için çok önemli. İstanbul’da Mart ortasında başlayıp Haziran sonuna kadar devam eden bir leylek göçü var. İlkbaharda her sene 500 binden fazla leylek İstanbul Boğazı’nı kullanıyor. Özellikle İstanbul’un kuzeyi hem leylekler hem de yırtıcılar için çok önemli” diye konuştu.

Reklam Alanı

“LEYLEKLERİ OTOBAN KENARLARINDA GÖRMEMİZ BÜYÜK TEHLİKE”
Leylekler göç ederken günde 300-400 kilometreye kadar yol aldığını belirten Bacak, “Leyleklerin üreme alanında kışlama alanları arasında yaklaşık 1 ay gibi bir sürede var. Aynı zamanda leylekler gece göç etmek yerine gündüz göç etmeyi tercih ediyor. Yani leylekler havanın uygun olmadığı zamanlarda kendilerine dinlenme alanları bulmaları lazım. Bu dinlenme yerleri leylekler için sulak alanlar ve çayırlar olabilir. Fakat İstanbul’da son zamanlarda yeşil alan kalmadığı için on binlerce yıldır İstanbul üzerinden geçen leylekler mecburen elektrik direklerine, otoban kenarlarına konmaya başlıyor” dedi.
Bacak,  “Artık otoban kenarlarında leylek görmemiz çok normal bir hale geldi. Bu durum hem araç kullananlar için hem de leylekler için çok büyük bir tehlike. Çünkü şehir içerisinde bulunan köpekler, leylekler için çok büyük bir risk. Aynı zamanda araçların leyleklere çarpması söz konusu olabilir” şeklinde konuştu.

“LEYLEKLERİN GÖÇ EDEBİLMESİ İÇİN HAVANIN İYİ OLMASI LAZIM”
Doğal alanlar azaldığı için leylekleri daha fazla gördüğümüzü belirten Ergün Bacak, “Bu yıl diğer yıllara daha soğuk olmasından dolayı leylekler mecburen göçlerine devam edemiyor. Ve dinlenme alanlarında daha fazla vakit geçiriyor. Buda bizlerin leylekleri daha sık görmemize neden oluyor. Bizler leyleklerin ürediği, beslendiği yerlerin ortasına girdik. Leylekleri bu kadar sık şehrin için de görmemiz hayra alamet değil. Aynı zamanda son kalmış doğal alanların korunması gerekiyor. Dünyada biz tek değiliz. Yaşayan başka canlılarda var. Biz bu dünyada bu ekosistemin sadece bir parçasıyız. Bu ekosistem büyük bir miktarda hayvanlara ait” diye konuştu.
 
Görüntü dökümü
——–
– Ergün Bacak röportajı
– Bağcılar’da otoban kenarındaki leylekler
– Dün çekilen leylek görüntüleri

=================================

2 – (geniş haber) – İSTANBUL’UN GÖBEĞİNDE KALASLI DEHŞETTE KARAR

– Kalasla dehşet saçan saldırgan “düştü” dedi, Adli Tıp raporu dehşeti ortaya koydu.
– 5 TL’yi beğenmeyip kalas ve bıçakla dehşet saçan saldırgan, müebbet hapis ve 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. 

Özden ATİK / İstanbul, DHA – BEYOĞLU’nda Galata Köprüsü alt geçidinde 2’si kadın 4 kişinin yolunu keserek yerden aldığı kalasla Hüseyin Sezer’i başından vurarak ağır şekilde yaralayarak ölümüne neden olduğu iddiasıyla yargılanan Doğan Uslu hakkında karar çıktı. Mahkeme, sanık Doğan Uslu’yu “Bir suçu işleyememekten duyduğu infal sonucu kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığa, “Nitelikli yağmaya teşebbüs” suçundan ise 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. 
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Doğan Uslu getirildi. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı, maktülün otopsi raporunun ve olaya ait kamera görüntülerine ilişkin bilirkişi raporunun dosyaya ulaştığını belirtti. 

“CEZALANDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Şikayetçi avukatları Burcu Ayık ve Büşra Bozdağ, “Gelen otopsi raporunda maktulün kanının kalas üzerinde bulunduğu, yine sanığın DNA örneklerinin tespit edildiği belirtilmiştir. Keza maktulün künt travmasına bağlı beyin kanaması sonucu vefat ettiği açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla sanık avukatının maktulün yere düşerek başını çarpması sonucu vefat ettiği yönündeki savunmasına mahkemenizce itibar edilmemesini talep ediyoruz. Sanık hakkında şikayetimiz devam ediyor. Yağma suçunun unsurları itibariyle oluştuğu kanaatindeyiz. Cezalandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz” dediler.

SAVCI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEDİ
Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, 4 Ekim 2020 günü saat 03.00 sıralarında Barış Kaya’nın arkadaşları Hüseyin Sezer, Emine Karakaş ve Nilüfer Gündoğdu’yla beraber Karaköy alt geçidinden geçtikleri esnada, sanık Doğan Uslu’nun para istediği, Barış Kaya’nın sanığa 5 TL verdiği, sanığın parayı beğenmeyip fırlatarak küfrettiği ve olay yerinde bulduğu kalası alarak sallamaya başladığı, araya Hüseyin Sezer’in girdiği, sanığın kalasla saldırmaya devam ettiği, Hüseyin Sezer’in kafasından aldığı darbe nedeniyle kafatası kemiğinde kırık ve beyin kanamasının oluştuğu ve hayatını kaybettiği anlatıldı. Barış Kaya’nın da kolundan ve elinden yaralandığı, sanığın cebinden çıkardığı bıçağı savurmaya başlaması üzerine Barış Kaya’nın kendini korumak için yerden kalas aldığı, sonrasında sanığın eylemlerine son verdiği belirtildi. Mütalaada, otopsi raporunda Hüseyin Sezer’in “künt kafa travmasına bağlı kafatası kemik kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, beyin doku hasarı ve gelişen komplikasyonlar sonucu ölümünün meydana geldiğini” belirterek sanığın maktül Hüseyin Sezer’i “Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep edildi.
Sanığın eylemlerini daha fazla para almak amacıyla gerçekleştirdiğini belirten savcı, “Nitelikli yağmaya teşebbüs” suçundan ise sanığın 7,5 yıldan 11,5 yıla kadar hapsini istedi. 

BERAATİNİ İSTEDİ
Sanık Doğan Uslu mütalaaya karşı suçlamayı kabul etmedi. Uslu’nun avukatı ise müvekkilinin olay günü alkollü olduğunu belirtirken  “Grubun içerisinden kim olduğunu tespit edemediğimiz birisi maktülü arkasından tutarak çekiştirmiş, bu sırada maktul yere düşerek başını çarpmıştır.  Müvekkilim olay yerinden bir taksiye binerek normal bir şekilde ayrılmaktadır. Her iki suçtan da beraatine ve hükümle birlikte tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum” dedi.

İKİ SUÇTAN CEZA VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanığın Hüseyin Sezer’i, “Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infial sonucu kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın katılan Barış Kaya’ya yönelik “Nitelikli yağmaya teşebbüs” suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verdi. 

TUTUKLULUĞU DEVAM
Tutukluluğunun devamına karar verilen sanığın başka bir suçtan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği belirtilerek hüküm kesinleştiğinde İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesine gereğinin ifası için gönderilmesine de hükmedildi. 

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 4 Ekim saat 03.00 sıralarında Galata Köprüsü altındaki yaya geçidinde maktül Hüseyin Sezer’in arkadaşlarıyla geçtikleri sırada, sanık Doğan Uslu’nun kendilerinden para istediği belirtiliyordu. Şikayetçi Barış Kaya’nın 5 lira verdiği, bunu beğenmeyen sanık Doğan Uslu ile aralarında tartışma çıktığı, sanığın yerden aldığı kalasla saldırdığı ve Hüseyin Sezer’in kafasına vurduğu anlatılıyordu. Hüseyin Sezer’in kafatası kemiğini kıran ve beyin kanamasına neden olduğu, maktülün kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtiliyordu. Sanık Uslu’nun bununla da yetinmeyip cebinden çıkardığı bıçakla şikayetçilere savurarak yağmaya teşebbüs ettiği de vurgulanıyordu. Olayda kullanılan kalas silahtan sayılmıştı. Olay sonrası kaçan ve daha sonra polis tarafından yakalanan sanık Doğan Uslu hakkında “Silahla kasten öldürme” suçundan müebbet hapis ve “Silahla yağmaya teşebbüs” suçundan ise 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep edilmişti.

Görüntü Dökümü:
——
-(ARŞİV)

=========================================

3- ÜMRANİYE’DE SİLAHLI SALDIRI… YARALI HASTANEYE KALDIRILDI, POLİS SALDIRGANI ARIYOR

Murat KORKMAZ İSTANBUL (DHA) ÜMRANİYE’de  müteahhit  olduğu iddia edilen kişi,  aralarında alacak verecek meselesi olduğu öne sürülen kişi tarafından caddede silahlı saldırıya uğradı. Yaralanan kişi hastaneye kaldırıldı, polis saldırganı arıyor.
Olay, Atakent Mahallesi  Atakan Caddesi üzerinde saat 10.00 sıralarında meydana geldi. Müteahhit olduğu iddia edilen Şakir Y.,  Atakan caddesi üzerinde yürürken aralarında alacak verecek meselesinden husumetlisi  olduğu öne sürülen bir  kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Açılan ateş sonrası Şakir Y.,  kanlar içerisinde yere yığılırken, saldırgan kaçarak olay yerinden uzaklaştı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine  olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.  Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alıp incelemelere başlarken, yoğun kanaması olan yaralıyı çevredeki vatandaşlar, ambulansı beklemeden otomobil ile çevredeki en yakın hastaneye götürdü.
Silah seslerini duyan İsmet Sucu “Olayı ben görmedim sadece üç el silah sesi duydum. Daha sonra olay yerine geldiğimde komşunun vurulduğunu duydum. Hastaneye götürülmüş” şeklinde konuştu.
Polis ekipleri silahlı saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü dökümü:
——————– 
-Olay yerinden görüntü 
-Röportaj
-Kovanlardan görüntü
-Genel ve detay görüntü 

=============================================

4- KAĞITHANE’DE İSTİNAT DUVARI MİNİBÜSÜN ÜZERİNE ÇÖKTÜ

*Çökme anı kamerada.

Haber – Kamera: Hasan YILDIRIM – Özgür EREN / İSTANBUL (DHA) Kağıthane’de gece saatlerinde binanın istinat duvarı park halindeki minibüsün üzerine çöktü. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken minibüs kullanılmaz hale geldi. İstinat duvarının çökme anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, Kağıthane Telsizler Mahallesi İpek Sokak’ta saat 03.08’de meydana geldi.  Edinilen bilgiye göre, binanın istinat duvarı park halindeki servis minibüsünün üzerine çöktü. Büyük bir gürültüyle çöken duvar nedeniyle minibüs kullanılmaz hale geldi.  Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, hasar gören minibüs olay yerinden çekildi.

ÇÖKME ANI GÜVENLİK KAMERASINDA
İstinat duvarının çökme anı ise güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde, istinat duvarının park halindeki minibüsün üzerine çökmesi görülüyor. 

Görüntü Dökümü:
————-
Güvenlik kamerası görüntüsü
İstinat duvarının minibüsün üzerine çökmesi
Aktüel görüntü
Olay yerinden görüntü
Çöken istinat duvarından görüntü
Genel ve detaylar

 
==============================================
 
5 – BEYLİKDÜZÜ’NDE KAR SEVİNCİ; KİMİSİ ŞAŞIRDI KİMİSİ HAZIRLIKLIYDI

Burçak BOZKUŞ – Buğra BENLİOĞLU / İSTANBUL (DHA) – İSTANBUL’da sabah saatlerinden itibaren aralıklarla kar yağışı etkili oluyor. Beylikdüzü’nde bazı vatandaşlar hazırlığını yaparken, bazıları ise mart ayında gelen karın şaşkınlık yarattığını belirtti. 
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıların ardından sabah saatlerinde İstanbul’un farklı ilçelerinde kar yağışı başladı. Birçok ilçe kısa sürede beyaza büründü. O noktalardan biri de Beylikdüzü oldu. Bazı vatandaşlar kar yağışına hazırlıklıydı ancak bazıları ise daha önce mart ayında bu kadar kar görmediklerini belirterek şaşkınlıklarını dile getirdi. Hazırlıksız yakalananlar metrobüs ve otobüs duraklarına sığındı. 

KİMİ ŞAŞIRDI, KİMİ HAZIRLIKLIYDI
Kar yağışını telefonuyla fotoğraflayan Sunay Küçük, “Harika bir kar yağıyor. Ben de o anları ölümsüzleştiriyorum. Çok yağdı, çok hoşumuza gitti. Çok seneler önce hatırlıyorum mart ayında kar. Ama bakın bugün ayın 24’ü. Ve bu kadar asla olmamıştı. Şaşırdık, çok şaşırdık. Biraz hazırlıklıydık diyelim” diye konuştu. Emine Şenkul ise, “Çok güzel yağmıyor mu sizce de? Valla ben şaşırmadım artık. Çünkü çok dengesiz artık her şey küresel iklimden dolayı. Alışmamız lazım diye düşünüyorum. En son çocukluğumda hatırlıyorum bu kadar kar. Çok hazırlıklı da değilim açıkçası. Bu kadar beklemiyordum” dedi.

“DAHA ÖNCE MART AYINDA BU KADAR KAR HATIRLAMIYORUM”
Karı çok sevdiğini söyleyen Hanife Tellal, “Çok şaşırdım. Çok şiddetli yağıyor arttı birden. Çok hızlı başladı. Daha önce mart ayında bu kadar kar hatırlamıyorum. Çok güzel yağıyor ama bayıldım. Bu kadarını beklemiyorduk açıkçası çok hazırlıklı değiliz ama çok güzel oldu gerçekten” dedi.

“HİÇ BEKLEMİYORDUK GERÇEKTEN”
Kara hazırlıksız yakalandığını söyleyen Özcan Akkoyun, “Evet hiç beklemiyorduk gerçekten. Hastaneye kadar gidecektim günlük güneşlikti hava. Zaten yolda gelirken kar küreme araçlarını gördük, hazır bekliyorlardı. Daha önce martta bu kadar kar hatırlamıyorum. Hazırlıklı da değildim. Yağmur yağacak diye böyle giyinmiştim. Uyarılar varmış ama pek takip edememiştim” şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:
———————–
-Beylikdüzü’nden kar detayları
-Otobüs ve metrobüs duraklarında bekleyenler
-Vatandaş röpleri
-Genel ve detay

======================================

6 – BURGAZADA’DA AHIRLAR İBB TARAFINDAN YIKILDI

Melike YAZGILI – İstanbul DHA-  BURGAZADA’da bulunan son atların ahırları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından bu sabah yıkıldı.
Adalar’da 1 yıl önce 105 atın ruam hastalığı sonucu itlaf edilmesinin ardından faytonlar durdurulmuş, kaçak ahırların yıkılmasına karar verilmişti.  Burgazada’da kalan son atların ahırları da bu sabah İBB ekiplerince yıkıldı. Ahırlar, iş makineleriyle yıkılırken hayvanseverler tepki gösterdi. Yıkımın Heybeliada’da devam edeceği öğrenildi.
Öte yandan yıkıma karşı çıkan Adaların Atları Platformu üyeleri, geçtiğimiz cumartesi günü Adalar’da eylem yapmıştı.
Adaların Atları Platformu gönüllüsü Sevgi Çekiç, “Atların evlerinde, ait oldukları adada yaşamasını istiyoruz. Yaşam hakkı, barınma hakkı gibi çok temel hakları savunmak için buradayız. Tohumları koruyan korkuluklar gibi, atlarımızı, adamızı, doğayı, hayvanları koruyan korkuluklar yaptık. Adaların atları evlerinden atılmasın, yeryüzünde hiçbir canlı evsiz, yuvasız, barınaksız kalmasın diye korkuluklarımız var. Atlar, ada hayatının bir parçası. Atların alıştıkları yerden ve ailelerinden koparılmadan yaşama hakları var” açıklamasında bulunmuştu.

“BÜYÜKADA’DAKİ İBB İSPARK AHIRINA GÖNDERMEK İSTEMİYORUZ”
“Arazinin kiracısı belediye olduğu için, belediye dışında herhangi birinin yaptığı ahır ‘kaçak’ sayılıyor” diyen Çekiç, “İnsanlara adada kiralayıp atlarına bakacakları başka yer de gösterilmiyor. Yani atların burada yaşaması için buraya İBB tarafından ahır yapılması şart. Üstelik eğer ahır yapılmazsa, ahır olmak kaydıyla belediyeye kiralanmış olan arazi de geri alınacak. İmar planı dahi olmayan Adalar’da bu araziler için kim bilir neler düşünülüyor. Atlar yıllardır burada yaşamışken, faytonlar kaldırılınca bu denize nâzır ahır arazisi kimilerinin gözünde başka bir değer kazandı. Biz adalılar atların kıymetini biliyoruz, onları hayatımızın içinde korumak istiyoruz. Heybeliada ve Burgazada atlarını Büyükada’daki İBB İSPARK ahırına göndermek istemiyoruz. Her adada kendine ait bir dünya var, atlar da bu dünyanın parçası. İnsanların yerinden yurdundan olması ne kadar acıysa, atların sürgün edilmesi de o kadar acı” ifadesini kullanmıştı

“ŞİMDİ ANCAK 100 AT YAŞIYOR” 
Atların İSPARK ahırında bakımsız olduklarını ifade eden Çekiç, “Üstelik Büyükada’daki İBB İSPARK ahırına götürülmek, atların felaketi oluyor. Bunu geçen sene gördük. İBB, Heybeliada ve Burgazada atlarının neredeyse hepsini satın aldı, 2020’nin Şubat ve Mart aylarında onları Büyükada’daki ahıra götürdü, Heybeli ve Burgaz ahırlarının çoğunu yıktı. Büyükada İBB ahırında atların hareket edeceği bir alan yok. Atlar zincirle bağlı tutuldukları ahırlardan 1 yıldır dışarı çıkarılmıyor. Şu anda Büyükada’daki İBB ahırı modern bir hapishane gibi. Fayton yok, ama atlar özgür değil, hapis orada. Büyükada İSPARK ahırında hapsedilmekten, sevgisizlikten, insansızlıktan yüzlerce at öldü. 2019’un sonunda Adalar ilçesinde 1700’den fazla at vardı. Şimdi ancak 100 at yaşıyor. 845 at ise İBB tarafından Ada dışına gönderildi. Hiçbir denetim uygulanmadı. Atların nereye gönderildiğini bile İBB açıklamadı. Bu yüzden, kalan son atların Büyükada’daki İBB ahırına götürülmesini istemiyoruz. İBB’nin üst düzey yetkilileriyle vaat ettiği yeni, atlara layık ahırlar yapılmadan, buradaki ahırlar yıkılmamalı” demişti.

Görüntü Dökümü:
———-
-Yıkımdan görüntüler
-Hayvanseverlerin geçtiğimiz cumartesi yaptığı eylemden görüntüler

=========================================

7 – BOĞAZİÇİ EYLEMLERİNDE GÖZALTINA ALINAN 23 ŞÜPHELİ HAKKINDA DAVA AÇILDI

Halil Sadri YILMAZ / İSTANBUL, (DHA) KADIKÖY’de 2 Şubat günü yapılan Boğaziçi Üniversitesi eyleminde gözaltına alınan 2’si tutuklu 23 şüpheli hakkında farklı suçlardan 6 aydan 7 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle dava açıldı. Şüpheliler önümüzdeki günlerde iddianameyi kabul eden Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör atamasıyla ilgili olarak yapılan izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşlerine yönelik alınan tedbirlere karşı protesto yapıldığı anlatıldı. Kadıköy Kaymakamlığı tarafından 7 gün süreyle yasaklanmasına rağmen 2 Şubat günü yaklaşık 50 kişinin Kadıköy’de izinsiz olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü yaptığı belirtilen iddianamede, topluluğa dağılmaları yönünde gerekli ihtarların yapıldığı, ancak grubun dağılmayarak slogan atmaya devam ettiği ifade edildi.
Eylem sırasında şüpheliler Ezgi E., Mehmet Ş. Ve Şilan D.’nin kolluk görevlilerine taş vb. cisimler atarak direndiği belirtilen iddianamede, diğer şüphelilerin de görevlilerin ‘dağılın’ ikazlarına rağmen dağılmayarak fiziki olarak direndiği ve görevlilerin görevlerini yerine getirmesini engelleyecek şekilde hareket etmek suretiyle mukavemette bulundukları vurgulandı.

KOLLUK BİRİMİNE MUKAVEMET GÖSTERDİLER
İzinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan bir kısım şüphelinin taş ve sopalarla ve özellikle tekme atmak suretiyle kolluk birimine ait araçlara zarar verdiği, kolluk görevlilerine müdahalede bulunmaları üzerine kolluk görevlileri tarafından eylemlerin sonlandırılmasına yönelik müdahalede bulunduğu kaydedildi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne ait araçlara taş, sopa vb. cisimlerle tekme atmak suretiyle vurularak zarar verildiği iddianamede anlatıldı.

7 YILA KADAR DEĞİŞEN ORANLARDA HAPİSLERİ İSTENDİ
İddianamede 23 şüphelinin “Görevi yaptırmamak için direnme”, “Toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak ve kendilerini tanınmayacak hale getirerek katılma” ve “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçundan 6 aydan 7 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Sanıkların önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.

Görüntü dökümü:
————–
-ARŞİV

=======================================

8 – EMEKLİ HAKİMİ DİNİ DUYGULARINI İSTİSMAR EDEREK DOLANDIRAN ŞÜPHELİYE 66 YIL 3 AYA KADAR HAPİS İSTEMİ
 
Sevda SARIKAYA / İSTANBUL, (DHA)
EMEKLİ Danıştay hâkimi S.Y.’yi  dini inanç ve duygularını istismar ederek 550 bin lira dolandırdığı ve avukat olan iki kızına da cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen şüpheli Uğur A.’nın “Zincirleme olarak sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı” ve “Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçlarından toplam 15 yıl 9 aydan 66 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede şüphelinin, emekli hakim S.Y.’yi etkisi altına aldıktan sonra müştekilerin tamamının hayatının alt üst olduğu, ailenin bütün düzeninin dağıldığı ve çok ciddi maddi zararın yanında manevi tahribat da yaşandığı vurgulandı. İddianame kabul edildi, şüpheli Uğur A. önümüzdeki günlerde Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. 

MÜŞTEKİNİN DİNİ VE İNANCINA DAİR DUYGULARI SÖMÜREREK DOLANDIRDIĞI İDDİA EDİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, emekli hakim baba S.Y. ile avukat kızları D.Y.E. ve S.Y. “müşteki” olarak yer aldı. Müştekilerin avukatları aracılığıyla şüpheli Uğur A. hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine soruşturma başlatıldığı anlatılan iddianamede, şüpheli Uğur A.’nın  kendisini alternatif tıp uzmanı olarak tanıttığı, kadın hastalıklarına iyi gelen bir macunun formülünü bildiğini, işlerini büyütmek için müşteki S.Y.’den yatırımcı olmasını istediği belirtildi. Şüpheli Uğur A.’nın sistemli ve yöntemli eylemleriyle müşteki S.Y’yi kontrol etmeye başladığı, müştekiyi  inancının kutsal simgeleri üzerinden etki altına aldığı, bu inancın kültürel taraflarını kullanarak sürekli mesajlar gönderdiği ve kendisini de bu inançta yer alan “Seyyid” olarak tanıttığı ifade edildi. Şüphelinin, dini ve inanca dair duygularını sömürdüğü müştekinin kendisine para göndermesini sağladığı, kurban kesmek veya cinlerle korkutmak suretiyle kişinin din ve inanç simgelerini kullandığı öne sürülen iddianamede, şüphelinin bu şekilde müştekinin dini ve inancına dair duygularını sömürerek dolandırdığı iddia edildi. 

AİLENİN HAYATININ ALT ÜST OLDUĞU BELİRTİLDİ
Hukuk ofisi açarak muhtelif işler yapan diğer müştekiler  D.Y.E. ile S.Y.’nin de yaşanan maddi mağduriyetten etkilendiği anlatılan iddianamede,şüphelinin S.Y’yi etkisi altına aldıktan sonra müştekilerin tamamının hayatının alt üst olduğu, ailenin bütün düzeninin dağıldığı, çok ciddi maddi zararın yanında manevi tahribat da yaşandığı ifade edildi.  

ŞÜPHELİNİN CİNSEL SALDIRIDA  BULUNDUĞU BELİRTİLDİ
Şüphelinin müşteki kız kardeşlere cinsel saiklerle yaklaşıp hürriyetlerinden yoksun kılarak, zincirleme şekilde cinsel saldırıda bulunduğu öne sürülen iddianamede, bu durumlardan etkilenen kızların annelerinin de psikolojik sağlığının bozulduğu, intihara teşebbüs ettiği anlatıldı. İddianamede, şüpheli Uğur A.’nın bu olaylarla alakalı farklı bir ilde de davası ve soruşturması bulunduğu belirtilerek, şüpheli Uğur A.’nın müşteki S.Y.’nin mal varlığına karşı işlediği eylemlerle yetinmeyerek, diğer müştekilerin meslek icrası alanına da dahil olduğu, hileli eylemlerden etkilenen müştekilerin maddi zarar gördükleri ifade edildi. 

İDDİANAME KABUL EDİLDİ
İddianamede, şüphelinin “Zincirleme olarak sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı”, “Sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı” ve “Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçlarından toplam 15 yıl 9 aydan 66 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.  İddianame kabul edildi, şüpheli önümüzdeki günlerde Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.

=============================================

9- (Tekrar) KAĞITHANE’DE PATRON İŞ YERİNDEN 25 BİN LİRALIK MALZEME ÇALAN HIRSIZLARI KOVALADI

*Hırsızlık anı ile iş yeri sahibinin 4 hırsızın peşinden aracıyla gitmesi güvenlik kamerasına yansıdı. 

Hasan YILDIRIM – Özgür EREN – Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL, (DHA)
KAĞITHANE’de kar maskeli dört kişi, iş yerinden yaklaşık 25 bin liralık malzeme çaldı. Hırsızlar, çaldıkları malzemeleri otomobile yüklerken, iş yeri sahibine yakalandı. İş yeri sahibi, kaçmaya çalışan hırsızları aracıyla kovaladı. Hırsızlar izini kaybettirirken, hırsızlık anları ile iş yeri sahibinin 4 hırsızın peşinden aracıyla gitmesi güvenlik kamerasına yansıdı. 

HIRSIZLIK OLAYI DÜN SABAH YAŞANDI
Hırsızlık olayı dün sabah Kağıthane’de yaşandı. İddiaya göre kar maskeli 4 şüpheli, Esenyurt’tan önce bir otomobil çaldı, ardındanda otomobille geldikleri Kağıthane’de iş yerinde hırsızlık yaptı. İş yerinin alarm sistemini devre dışı bırakan şüpheliler, ellerindeki tornavida ile iş yerinin kapısını açarak içeri girdi. Etrafı da kontrol eden 4 şüpheli, iş yerinden çaldıkları kompresör ve matkap ile diğer malzemeleri otomobile yükledi. O sırada iş yerine gelen Oktay Dem, malzemelerinin şüpheliler tarafından çalındığını fark etti. Hırsızlar hemen araca binerek olay yerinden uzaklaşırken, iş yeri sahibi Oktay Dem da aracıyla şüphelileri kovaladı. O sırada devriye görevi yapan polis ekipleri de şüphelilerin bulunduğu otomobili takibe aldı. İş yeri sahibi ve polisler bir süre hırsızların otomobilini takip etse de hırsızlar kaçmayı başardı. 

YAŞANANLARI ANLATAN İŞ YERİ ÇALIŞANI: HIRSIZLARIN YAKALANMASINI BEKLİYORUZ  
İş yeri çalışanı Abdurrahman Dönmez “Olay dün sabah 7.05’te meydana geldi. Ciddi tertibatlı kar maskeli, eldivenli dört kişi. İş yerinin alarmını bozuyorlar. İçeri girerek kompresör, kafa koparma ve takımları alıyorlar. O sırada iş yeri sahibi Oktay bey geliyor. Ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Bir süre sonra ‘Kafalarında kar maskesi, ellerinde eldiven var bunlar hırsız dedim’ diyor. O sırada devriye görevi yapan polislerin ışıklarını gören hırsızlar, arabalarına binerek kaçıyorlar. Patron da hırsızların arkasından araba ile takip ediyor. Bir kaç defa hırsızların arabasına vuruyor. Polisi arayarak durumu bildiriyor. Polis ‘Sakın hırsızların peşinden gitmeyin. Biz gereğini yapacağız’ demiş. Hırsızların yakalanmasını bekliyoruz. Hırsızların geldiği otomobil de Esenyurt’tan çalınmış” dedi. Polis kaçan hırsızları yakalamak için çalışma başlattı.

HIRSIZLIK ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
Öte yandan hırsızlık anları ile iş yeri sahibinin 4 şüphelinin peşinden aracıyla gitmesi güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, iş yerinin önünde otomobilden inen maskeli dört şüphelinin, etrafı kontrol etmesi ve bir şüphelinin iş yerinin alarm sistemini sökerek devre dışı bırakması yansıyor. Tornavida ile iş yerinin kapısını açarak içeri giren şüphelilerin kompresör ve matkap ile diğer malzemeleri alarak otomobile yüklemesi de kameraya yansıyor. Yine görüntülerde iş yerine aracıyla gelen Oktay Dem’in malzemelerinin tanımadığı kişiler tarafından otomobile yüklendiğini görmesi ile hırsızların otomobile binerek kaçmaları ve iş yeri sahibinin  hırsızların arabasına çarpmak durdurmak için hamle yaptığı görülüyor. O sırada devriye görevi yapan polisler de kaçan otomobili takibe alması da yine görüntülere yansıyor.  

Görüntü dökümü:
—————————–
Güvenlik kamerası görüntüsü
Esenyurt’tan otomobilin çalınması
Çalıntı araç ile Çağlayana gelmeleri
Otomobilden inen yüzleri maskeli eldivenli dört kişi
Bir kişinin iş yeri alarmını bozması
İş yeri kapısının tornavida ile açılması
İş yerinden malzemelerin çalınması
Çalınan malzemelerin otomobile yüklenmesi
İş yeri sahibinin gelmesi
Hırsızların otomobile binerek kaçması
Patronun hırsızları kovalaması
Polis aracının da hırsızların peşinden gitmesi
Aktüel görüntü
İş yerinden görüntü
Çalışan ile röp.
Genel ve detaylar

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!