Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA İSTANBUL BÜLTENİ – 5

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1 – ERDOĞAN: RAMAZAN BAYRAMI’NDAN SONRA ŞUŞA’DA BAYRAM YAŞAYALIM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

“Kıbrıs Türkleriyle dayanışma sergilememiz kardeşliğimizin gereğidir. Yıllardır maruz kaldıkları haksızlıklar ve ambargoların kaldırılması için Kıbrıs Türklerine gereken yardımı esiremeyeceğinize de inancım tamdır. “

Haber: Gülseli KENARLI – Kamera: Harun UYANIK / İstanbul, (DHA) CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi’ne Vahdettin Köşkü’nde video konferans yöntemiyle katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan programda yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’ın bu bölgeyi ayağa kaldırmak suretiyle, bütün muhacir kardeşlerimizin yeniden topraklarına dönmesini çok çok arzu önemsiyorum. En kısa zamanda, Ramazan Bayramı’ndan sonra Şuşa’yı ziyaret etmek suretiyle kardeşimizle birlikte Şuşa’da inşallah bir bayram yaşayalım” dedi.

KIBRIS TÜRKLERİ
Erdoğan, Kıbrıs’a dikkat çekerek, “Bir diğer konuda Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türkleriyle dayanışma sergilememiz kardeşliğimizin gereğidir. Yıllardır maruz kaldıkları haksızlıklar ve ambargoların kaldırılması için Kıbrıs Türklerine gereken yardımı esiremeyeceğinize de inancım tamdır. Kıbrıs Türk halkının Türk Konseyi’nin kültür, eğitim, bilim ve spor gibi faaliyetlerine katılımı tecridin etkilerinin hafifletilmesine yardımcı olacaktır. Güç birliği yaparak Kıbrıs Türklerini de hak ettiği konuma getireceğimize inanıyorum” dedi.

“ARTIK KONSEYİMİZİ ULUSLARARASI ÖRGÜT OLARAK ADLANDIRMANIN VAKTİ GELDİĞİNE İNANIYORUM”
Erdoğan, “Türk dünyası içinde kombine ulaştırma ve taşımacılık imkanlarını geliştirmemiz büyük önem arz ediyor. Pazar geçişli, doğu, batı, orta koridor üzerinden Avrupa’ya kesintisiz ve engelsiz bağlantıyı temin etmemiz ülkelerimizin stratejik değerini ve refahını da artıracaktır. Konsey bünyesinde bu alanda yürütülen çalışmalara ivme kazandırmalıyız. Uluslararası kombine yük taşımacılığı anlaşmasını sonuçlandırmak için müzakereleri hızlandırmakta fayda görüyorum. 12 yıllık süreç içerisinde kurumsallaşmasını tamamlayan Türk Konseyi’nin uluslararası itibarı da yüksektir. Artık konseyimizin uluslararası örgüt olarak adlandırmanın vakti geldiğine inanıyorum. Bu konudaki kararı Türkiye’deki zirvede almayı ümit ediyoruz” diye konuştu.

Reklam Alanı

TÜRK KONSEYİ’NE İSTANBUL’DA TARİHİ BİNA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üçüncü ülkelerle işbirliği formatlarına dair kategorileri ve kriterleri belirlemek maksadıyla yapılan çalışmaların bir an evvel tamamlanması gerekiyor. Konseyimizin uzun vadeli hedeflerini ve vizyonun ortaya koymak amacıyla sekretaryanın hazırladığı vizyon ve strateji belgelerinin taslaklarını inceliyoruz. Uluslararası topluma karşı mesaj teşkil edecek bu belgelerin özlü ve kolay anlaşılır, somut hedefleri içerecek şekilde kaleme alınmasını bekliyoruz. Vizyon belgesine ilişkin çalışmanın tüm üyelerin desteğini alarak tamamlanması mümkün olduğu takdirde ev sahipliğimizde yapılacak zirvede kabul edilmesinden memnuniyet duyacağız. Sekretaryanın bu süreci üye ülkelerin kurumlarıyla yakın eşgüdüm ve istişare içinde yürütmesi önemlidir. Türk Akademisi ile Türk Kültür ve Miras Vakfı’nın zorunlu katkı protokollerini onayladık. Uzun süredir gönüllü katkılarla çalışan bu iki örgüte özellikle ait protokollerin bir an önce yürürlüğe girmesinde de fayda görüyoruz. Türk Konseyi’nin verimlilik ve etkinliğinin artırılması, gerekiyorsa sekretaryanın yeni kadrolarla güçlendirilmesi ve çalışma usullerinin gözden geçirilerek üye ülkelerle eşgüdümün yoğunlaştırılması yararlı olacaktır. Bu çerçevede sekretaryamıza artan itibarına yakışacak ve Özbekistan’ın katılımıyla büyüyen ailemizin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde prestijle bir tarihi bina tahsis ettik. Gerçekten bu bina çok ama çok güzel ve tarihi bir eser olmanın yanında, herkesi hayranlıkla burada hizmete yöneltecektir. Aziz İstanbullumuzdaki bu yeni binanın hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

“HAZİRAN AYINDA DÜZENLEYECEĞİMİZ ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU’NA ÖZELLİKLE DAVET EDİYORUM”
Erdoğan, “3 Eylül 2018 tarihinde Çolpan Ata’da gerçekleştirilen 6. Türk Konseyi Zirvesi’nde, 4. Dünya Göçebe Oyunları’nın Türkiye’de düzenlenmesine karar vermiştik. Salgın nedeniyle sizlerin de onayıyla oyunların 2022 yılında yine Türkiye’de gerçekleştirilmek üzere ertelenmesinde yarar görüyoruz. Öte yandan, siz değerli kardeşlerimiz Haziran ayında düzenleyeceğimiz Antalya Diplomasi Forumu’na özellikle davet ediyorum. Forumuz küresel ve bölgesele meseleler hakkında samimi ve kapsamlı görüş teatisi yapılmasında katkı sunacaktır. Hepinizin katılmasından büyük memnuniyet duyacağım. Konseyimizin 8. Olağan zirvesini salgın şartlarının el verdiği ölçüde inşallah 12 Kasım 2021 inşallah İstanbul’da düzenlemeyi ümit ediyoruz” dedi.

Görüntü Dökümü:
——————
– Erdoğan’ın açıklamaları
– Detaylar  

===================

2 – ŞEHİT ÜSTÇAVUŞ ESMA ÇEVİK’İN BABASI: BAYRAM ÖNCESİ BAYRAM OLDU BENİM İÇİN

Murat SOLAK – Vedat BAYRAKTAR / İSTANBUL, (DHA) ŞIRNAK’ta Bomba İmha Uzmanı Astsubay Esma Çelik’i şehit eden teröristler operasyonla etkisiz hale getirildi. Şehidin babası Hüseyin Akgül, kızının mezarı başına gitti. Baba Akgül, “Gerçekten evlat acısı büyük bir acıdır. Bir nebze de olsa kızıma gelip dertleştim. İnsanın içine bir su serpiliyor” dedi.
Eren-5 operasyonları kapsamında Mardin Nusaybin’de, Jandarma Komando ve Jandarma Özel Harekat (JÖH) birliklerince Hava Kuvvetleri destekli gerçekleştirilen operasyonda, 6 terörist etkisiz hale getirildi. Öldürülen teröristlerin 2019 yılında Şırnak’ın İdil ilçesinde Bomba imha uzmanı Astsubay Esma Çevik ile Uzman Çavuş Kemal Sayar’ın şehit eden teröristler olduğu öğrenildi. Kızını şehit eden teröristlerin etkisiz hale getirildiğini öğrenen şehit Bomba imha uzmanı Astsubay Esma Çevik’in babası Hüseyin Akgül, Edirnekapı Şehitliği’ndeki kızının mezarı başına geldi.

“BİR NEBZEDE OLSA İNSANIN İÇİNE SU SERPİYOR”
Kızının mezarı başında duygularını anlatan baba Hüseyin Akgül, “Olayı basından öğrendim. Gelip kızımla bu olayı kanı yerde kalmadığından dolayı paylaşmak istedim. Kendisiyle burada dertleştim. Gerçekten evlat acısı büyük bir acıdır. Bir nebze de olsa kızıma gelip dertleştim. bir nebze de olsa insanın içine bir su serpiliyor. Acısını az da olsa dindiriyor. Devletimizden Allah razı olsun. Özellikle Cumhurbaşkanımız ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu bu konu üzerinde çok titizlikle gidiyor.  Allah’ın izniyle 3-5 çapulcuya koskoca devlete karşı gelmelerinin haddini bildiriyor. Her bir şehidimizin kanı yerde kalmadan mücadeleyi yapıyor, kolluk kuvvetleri ve askerimiz. Her biri mücadelesini veriyor. Tabii ki şehit veriyoruz üzücü bir haber ama bu devlet öyle bir devlet ki Çanakkale’de o kadar şehitler verdik, aç ve susuz cephede savaştı ufacık 14-15 yaşında çocuklar. Her biri şehit oldu. ” dedi.

“BAYRAM ÖNCESİ BAYRAM OLDU BENİM İÇİN”
Türk bayrağının şehit ve gazi kanının üzerine kurulduğunu belirten baba Akgül, “Bu topraklar 3- 5 çapulcuya bırakılacak bir yer değil onlar anca dağlarda leş olur başka bir şey olmaz. Bayrama yakın bu haberi almam, bayram öncesi bir bayram oldu benim için. Gerçekten de dediğim gibi acımıza bir nebze de olsa su serpildi.” şeklinde konuştu.

Görüntü dökümü:
-Baba Hüseyin Akgül röp
-Akgül’ün kızının mezarı başında dua etmesi
-Akgül’ün kızının fotoğrafını okşaması
-Genel ve detaylar

================

3 – (ek bilgilerle) SİĞİL ALDIRMA AMELİYATINA GİREN POLİS HAYATINI KAYBETTİ

Erol DEĞİRMENCİ/ İSTANBUL , (DHA)- BEŞİKTAŞ’ta siğil ameliyatı olmak için gittiği hastanede operasyon sırasında fenalaştığı öne sürülen polis memuru Vedat Tuğrul, nakledildiği Bakırköy’deki hastanede hayatını kaybetti. Hastaneden yapılan açıklamada, “Özel muayenehanesi olan bir plastik cerrah tarafından dış merkezde gerçekleştirilen operasyonun sonunda hastanın uyanma aşamasında solunum sıkıntısı, kalp ritminde bozulma yaşanmış, genel durumu kötüleşen hastaya acil müdahaleler başlanmış ve sonrasında hastanemizin yoğun bakım ünitesine sevki gerçekleşmiştir” denildi.

BEŞİKTAŞ’TAN BAKIRKÖY’E SEVK EDİLDİ
Olay geçtiğimiz Pazartesi günü Beşiktaş Levent’te bulunan bir estetik cerrahi hastanesinde meydana geldi.  İddiaya göre, Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliğinde görevli polis memuru Vedat Tuğrul (30) genital bölgesinde çıkan siğili aldırmak için hastanenin dermatoloji servisine gitti. Ameliyata alınan Tuğrul, işlem esnasında fenalaştı. 
Doktorlar, fenalaşan polis memurunu Bakırköy’de bulunan hastaneye sevk etti. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen polis memuru Vedat Tuğrul hayatını kaybetti.

SAVCILIK İNCELEME BAŞLATTI
Tuğrul’un ölümünün ardından hastaneye gelen polis ekipleri, durumu cumhuriyet savcılığına bildirdi. Cumhuriyet savcılığı tarafından verilen talimat doğrultusunda, Tuğrul’un ölümünde doktor hatası olup olmadığı anlaşılması için soruşturma başlatıldı. Polis memurunun cenazesi ise ailesinin yaşadığı Muş’a gönderildi.

HASTANEDEN AÇIKLAMA 
Polisin ölümüyle ilgili Bakırköy’deki hastaneden açıklama yapıldı.
Açıklamada, “Vedat Tuğrul, özel muayenehanesi olan bir plastik cerraha meme bölgesindeki yağ dokusu fazlalığı ve genital siğiller nedeni ile başvurmuştur. Plastik cerrah dış merkezde, memeye liposuciton (yağ alma) , penis bölgesine yağ enjeksiyonu ve siğil alma operasyonu gerçekleştirmiştir. Özellikle belirtmek isteriz ki hasta dermatoloji bölümü dahil hiçbir polikliniğimizde herhangi bir tedavi almamıştır” denildi. Açıklamada, “Özel muayenehanesi olan bir plastik cerrah tarafından dış merkezde gerçekleştirilen operasyonun sonunda hastanın uyanma aşamasında solunum sıkıntısı, kalp ritminde bozulma yaşanmış, genel durumu kötüleşen hastaya acil müdahaleler başlanmış ve sonrasında hastanemizin yoğun bakım ünitesine sevki gerçekleşmiştir. 29 Mart’ta saat 17.15 ‘te hastanın kurumumuza acilden girişi yapılmış, tomografileri çekilerek yoğun bakım ünitemize yatışı gerçekleştirilmiştir. Hasta geldiğinde şuuru kapalı olup, yoğun kalp ve solunum desteği verilmek üzere yaşam ünitesine bağlanmıştır ve gerekli tedaviler başlamıştır. Takiplerinde kalbi yeniden duran hasta yapılan tüm müdahalelere rağmen saat 22.55’te yaşamını yitirmiştir” bilgileri yer aldı.

Görüntü Dökümü:
—–
-Polisin fotoğrafı
-Hastaneden görüntü
-Adli Tıp’tan görüntü

======================

4- AMELİYATTA FENALAŞIP, HAYATINI KAYBEDEN POLİS MEMURU SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
 
Muhammed Sami MARAL/MUŞ, (DHA)- İSTANBUL Beşiktaş’ta siğil ameliyatı olmak için gittiği hastanede operasyon sırasında fenalaşarak hayatını kaybeden polis memuru Vedat Tuğrul (30) memleketi Muş’ta gözyaşları arasında toprağa verildi. Baba Abdulsamet Sağlam, oğlunun ölümünde hastanenin ihmali olduğunu ileri sürdü. 
Olay geçtiğimiz Pazartesi günü İstanbul ili Beşiktaş Levent’te bulunan bir estetik cerrahi hastanesinde meydana geldi. İddiaya göre, Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliğinde görevli polis memuru Vedat Tuğrul genital bölgesinde çıkan siğili aldırmak için hastanenin dermatoloji servisine gitti. Ameliyata alınan Tuğrul, işlem sırasında fenalaştı. Doktorlar, fenalaşan polis memurunu Bakırköy’de bulunan aynı hastanenin diğer şubesine sevk etti. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen polis memuru Vedat Tuğrul hayatını kaybetti.

Tuğrul’un ölümünün ardından hastaneye gelen polis ekipleri, durumu savcılığa bildirdi. Savcılık tarafından verilen talimat doğrultusunda, Tuğrul’un ölümünde doktor hatası olup olmadığı anlaşılması için soruşturma başlatıldı. Polis memurunun cenazesi ise ailesinin yaşadığı Muş’a gönderildi.

TOPRAĞA VERİLDİ
Cenazesi Muş’a getirilen evli ve bir çocuk babası Tuğrul, ailesi ve yakınları tarafından gözyaşları içerisinde toprağa verildi. Kendilerine başsağlığı dileğinde bulunan polis memurlarından oğlunun ölümüyle ilgili devlet yetkililerinin gereken araştırmayı yapmalarını isteyen baba Abdulsamet Tuğrul, “Sayın Cumhurbaşkanımdan, Sayın İçişleri Bakanımdan bu işin üstünde durmasını istiyoruz. Benim ciğerim yandı, başkasının ciğeri yanmasın. Bu insanları içeriye atsınlar. Bu insanlar madem böyle ihmal ediyorlar,  bunların iş yerlerini kapatsınlar. Vedat, Türkiye Cumhuriyeti’nin evladıdır” dedi.

‘BURADA BİR İHMAL VAR’
Baba Abdulsamet Tuğrul, “Vedat, Türk vatandaşının polisiydi. Sayın Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanımızdan bir ricam var. Burada bir ihmal var. Çocuk sapasağlam, ufak bir apse yüzünden ameliyata almışlar, gerekli teşkilat olmadan hastane açmışlar. Bu hastanenin teşekküllü olmadığını, burada bir ihmal olduğunu, çocuğun ölümüne sebebiyeti ondan geldiği kesindir. Bunun üzerinde durulması lazım. Biz aile olarak da bunun üzerine gideceğiz. Mutlaka ve mutlaka devlet bunları alıp, güzel bir ceza vermesi gerekiyor. Devletimiz hastaneyi kapatması gerekiyor. Bir tazminat davası açılması lazım. Bu tazminatı da Türkiye Cumhuriyeti polis teşkilatına ben hibe ediyorum. Burada da böyle bir söz veriyorum diye konuştu.

Merhum polis memuru Vedat Tuğrul’un ağabeyi Veysi Tuğrul ise, “Hastane hiçbir imza almadan ameliyat altına alıyor. Kardeşimizin canına sebep oluyorlar. Yanlış uygulamalar, çok fazla narkoz verilmesinden dolayı mıdır, nedir bilmiyorum? Ama kardeşimin neticede canına sebep oluyor. Biz devlet büyüklerimizden bu işin üzerinde durmalarını talep ediyoruz” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
———————
-Tuğrul’un cenazesinin araçtan indirilmesinden detay
-Cenazenin mezarlığa götürülmesinden detay
-Mezarlıktaki Tuğrul’un ailesi ve yakınlarından detay
-Tuğrul’un mezarından ve yakınlarından detaylar
-Tuğrul’un babası Abdulsamet’in polis memuruyla diyalogundan detay
-Tuğrul için Fatiha süresi okunmasından detay
-Baba Abdulsamet Tuğrul RÖP.
-Ağabey Veysi Tuğrul RÖP.

================================

5 – “KIRMIZI ÇİZGİ” UYGULAMASI BAŞLADI; İSTANBUL’DA GÖRÜNTÜLER DEĞİŞMEDİ

Burçak BOZKUŞ – Mertcan ÖZTÜRK / İSTANBUL (DHA) – İÇİŞLERİ Bakanlığı’nın “Kırmızı Çizgi” projesi hayata geçti. Ancak İstanbul’da birçok nokta çizilen kırmızı çizgilere rağmen yaya geçitlerinde ‘yayaya öncelik’ yine hiçe sayıldı.
“Kırmızı Çizgi” projesinin dün başlanmasına rağmen bugün yine alışıldık görüntüler yaşandı. Yaya geçidini kullanarak karşıya geçmeye çalışanlar zor anlar yaşadı. Kimisi eliyle işaret ederek durdurmaya çalıştı araçları, kimisi ise koşarak karşıya geçmeye çalıştı. Bir kadın, 
araçlar yol vermeyince yaya geçidini kullanamadı. Kadın çareyi yolunu değiştirmekte buldu. 

“ZORLA DURDURDUK ARABALARI”
Bebek arabasıyla yaya geçidini kullanarak karşıya geçmeye çalışan Dilek Serap, “Uyulmuyor uygulamaya. Zorla durdurduk arabaları siz de gördünüz. Maalesef manzara aynı. Çocuk da var görüyorsunuz. Zor oluyor. Arabalar bir an önce durmuşken biz de bir an önce geçmek istedik o yüzden koştuk. Kameraların etkisi olmuştur durduklarında da. Bir önceki araç dursa yanındaki durmuyor. O yüzden koşuyoruz mecbur” dedi. 
Ferdi Aslantürk ise, “Çoğu yerde uygulanırsa insanlar mecbur alışacaktır. Şu an trafik olduğu için pek anlaşılmadı tabi ama olacak inanıyorum. Halkımız yavaş yavaş alışacak” diye konuştu.

“ZORLANIYORUZ TABİ DURMUYOR ARABALAR”
Karşıdan karşıya geçerken zorlandığını belirten İdris Aykal, “Kimisi yol veriyor. Kimisi vermiyor. Zaten kendini bilen insan yayaya yol verir. Benim de arabam var. Ben de aile gördüğüm zaman ya da geçmek isteyen birini gördüğüm zaman yol veriyorum. Bu insanlıktır. Zorlanıyoruz tabi durmuyor arabalar. Koşuyoruz. Arabaların arasından sıyrılıp gidiyoruz. İnşallah cezalar falan da gelirse caydırıcı olur kurallara uyulur” şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
——–
-Yaya geçidini kullanarak karşıya geçmeye çalışan vatandaşlardan detaylar
-Vatandaş röpleri
-Muhabir anonsu (Burçak BOZKUL)
-Genel ve detay

==========================

6 – FUARIN EN PAHALISI… 10 BİN DOLARLIK TİMSAH DERİSİ AYAKKABIDAN 3 KİŞİ ALDI, SİPARİŞLER VAR

Beyza Nur GÜLER-Feridun AÇIKGÖZ/İstanbul, (DHA)  – İSTANBUL’da başlayan ayakkabı fuarının en pahalısı, timsah derisinden üretilen 10 bin dolar yani 83 bin lira değerindeki ayakkabı oldu. Ayakkabıyı şu ana kadar 3 kişinin aldığını belirten firma yetkilisi,  ” 30 çift siparişimiz var” dedi
Dünya ayakkabı sektörünün en büyük buluşmalarından bir olan AYMOD – Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı, koronavirüse karşı alınan tedbirler ile kapılarını açtı. 31 Mart – 3 Nisan tarihleri arasında CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde sürecek fuarın en pahalısı ve en gözdesi, timsah derisinden üretilen 10 bin dolar yani 83 bin lira değerindeki ayakkabı oldu.

KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ ALINDI
Koronavirüs tedbirleri kapsamında düzenlenen fuarda katılımcı, ziyaretçi ve görevlilerin HES kodu sorgulaması yapılarak fuar alanına girişleri sağlanıyor. Fuar girişlerinde vücut ısısı kontrolü yapılarak hastalık belirtisi gösteren kişiler sağlık gözetimine alınıyor. Ayrıca, fuar alanında aşırı yoğunluk oluşmaması için sosyal mesafe kurallarına uyulmasına dikkat ediliyor. Fuar alanında aynı anda bulunacak kişi sayısına da sınırlama getirildi.

FUARIN EN PAHALISI: TİMSAH DERİSİ AYAKKABI 10 BİN DOLAR 
Fuarın en pahalısı timsah derisinden üretilen 10 bin dolar yani 83 bin lira değerindeki ayakkabı oldu.
Ayakkabı ile ilgili bilgi veren tasarımcı Emin İrim, “Ayakkabımız timsah derisinden yapılmış. Özel çiftliklerde tamamen ayakkabı için yetiştirilen timsahlardan yapıyoruz. Önce modeli tasarlıyoruz, bu deriye uygun ayakkabılar yapıyoruz. Timsah derisi Kuzey Afrika’dan bize geliyor. Geldikten sonra da kesilip 3 gün içinde yapıyoruz. Seriye girdikten sonra hızlanıyor” dedi.
“Fiyatı 10 bin dolar yani 80 bin lira civarında”  diyen İrim, “3 kişi satın aldı ama 30 çift siparişimiz var. Timsahtan direkt çıkıyor, ayakkabı haline geliyor” diye konuştu. 

KLİMA TEKNOLOJİLİ AYAKKABILAR DA FUARIN GÖZDESİ 
Fuarda dikkat çeken ayakkabılardan biri de klima teknolojisine sahip olanlar.  Klima teknolojisine sahip ayakkabıyla ilgili konuşan Zekeriya Yalçın,
“Koronavirüs ile birlikte insanlarda sağlıkla ilgili algı daha arttı. Herkes ayak sağlığını da düşünerek ayakkabı tercihi yapıyor. Biz anatomik ürünler yapıyoruz. Klimalı ayakkabı da ayakkabının içinde nem ve bakteriyi azaltan bir sistem olduğu için içeride çalışan, firmamızın patentinde olan ‘clima comfort’ sistemi sayesinde ayakkabının içindeki kirli havayı, nemi bakteriyi alarak burada her adımınızda tulumba gibi pompalayarak dışarıya atıyor. Bizim mottomuz ayağınıza sağlık. Bu mottoyla Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Arap ülkelerine ‘Made in Türkiye’ etiketiyle ürünlerimizi pazarlıyoruz. Şu anda Türkiye’de mağazalarda satılan ayakkabılarımızın fiyatı 370 lira ile 420 lira arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.

ŞEKER HASTALARI İÇİN ÖZEL ÜRETİLEN AYAKKABI DA VAR 
Şeker hastaları için özel olarak üretilen ayakkabı da ilgi çekiyor. Firma yetkilisi Timuçin Solak, “Özellikle ileri derece şeker hastaları, nörolojik diyabetikler ayakkabı kullanırken, ayaklarında bir yaralanma olduğunda bunu ayakkabıyı ayaklarından çıkarıncaya kadar fark etmiyorlar. Hastalıkları sebebiyle… bu sebepten kullandıkları ayakkabıların ayaklarında bir tahribat oluşturmaması lazım. Bu diyabetik ayakkabılar da farklı malzemelerle üretilerek bunun önüne geçmek için tasarlandı. Ayakkabının içinde hiç dikiş kullanmıyoruz. Aynı bir çorap gibi. Deri ile astar arasına lateks kullanıyoruz bu da konfor sağlıyor. Ayrıca kullandığımız deri geyik derisi. Yumuşak deriler. Bu şekilde şeker hasların ayaklarında yaralanma olmadan kullanmalarını sağlıyoruz. Fiyatlarımız ise ortalama 350 lira civarında” dedi. 

Görüntü dökümü: 
———————— 
-Girişte alınan önlemler
-Ateş ölçümü ve HES sorgulama yapılması
-Ayakkabı fuarından görüntüler 
-Fuarın en pahalı ayakkabısının görüntüleri 
-Klimalı ayakkabının görüntüleri
-Şeker hastaları için üretilen ayakkabının görüntüleri 
-Firma yetkililerinin ayakkabıları anlatması
-Genel ve detay

======================

7- (Yeniden) ÇAKARLI MAGANDA DAVASI… SANIĞIN 34 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

Ahmet YEŞİLMEN/ İSTANBUL (DHA), ARNAVUTKÖY, Hadımköy’de trafikte tartıştığı Dadaş Aras’ı 6 yerinden bıçakladığı iddia edilen çakarlı minibüs sürücüsü Muhammet Enes Uysal’ın (19) davasında tanıklar dinlendi. Savcılık mütaalasında,  sanığın 12 yıl 3 ay 15 günden 34 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülen duruşmaya tutuklu yargılanan Muhammet Enes Uysal bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, müşteki Dadaş Aras ile taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

“MUHAMMED ENES DADAŞ ARAS’I BIÇAKLADI”
Duruşmada dinlenen tanık Sinan Güngör, şunları söyledi: “Minibüs süratli bir şekilde geçti. Çakarları vardı. Ben ilk etapta polis arabası veya bir makam arabası zannettim. Ben her iki tarafı da tanımıyorum. Olay nedeniyle isimlerini öğrendim. Dadaş Aras kamyonetinde oturmuştu. Muhammed Enes Uysal da onun kamyonetinin yanında tehditkar ve hakaretli bir şekilde konuşarak müştekiden cep telefonuna almış olduğu görüntüleri silmesini söylüyordu. Müşteki de silmeyeceğini, çakar takmasının doğru olmadığını dolayısıyla görüntüleri polise vereceğini söylüyordu. Sanık müştekinin araçtan inmesini söylüyordu. Daha sonraki aşamada müşteki kamyonetin sağ kapısından aşağı indi. Çakarlı olan minibüsün görüntüsünü çekmeye başladı, sanık yine görüntüyü silmesini söylüyordu. Alaylı bir tavır içerisinde konuşma yapıyordu. Tehdit ve küfür savuruyordu. Bu süreçte sanık, iki üç kez müştekinin boğazına yapışmış müşteki de onu iteklemişti. Müşteki kendi aracına yöneldiğinde sanık, sağ belinden çıkarmış olduğu 25-30 cm uzunluğunda bir bıçak çekti. Ben bağırarak müştekiyi uyardım. Müşteki döndüğünde sanık ilk darbeyi arkadan vurdu. Akabinde müştekiyi tekrardan bıçakladı. Müşteki yere düştüğünde sanık üstüne abanarak bıçaklamaya devam etti. Ben de benimle birlikte hareket eden başka şahıs, sanığı durdurmaya çalışıyorduk ancak sanık bizi de yaklaştırmıyordu. Hakaretlerini bize de yöneltiyordu. Bu arada müşteki sanığın altından kurtuldu. Ben hemen arkadaki kullanmış olduğum araca gitmesini söyledim. Sanık gelip yine görüntüleri silmesini söyledi. Müşteki o sırada kendinden geçmiş gibiydi. Müştekiyi alıp hastaneye götürdüm.”

“MÜŞTEKİ SANIĞA YUMRUK ATTI”
Tanıklardan Serkan Ay da  “Olay günü kamyonet şoförü elindeki telefonla görüntüleri çekiyordu. Polis değilsin şeklinde konuşmalar oluyordu. Daha sonra kamyonetin şoförü sağ kapıdan aşağı indi. Minibüsü de telefonuyla görüntü aldı. Sanık ve müşteki arasında küfürleşmeler oldu. Bu süreçte müşteki sanığa yumruk attı. Akabinde sanık çıkarmış olduğu bıçakla müştekiye vurdu. Müşteki arkadan bir araca binip uzaklaştı. Ben de polise haber verdim” dedi.

SAVCILIK MÜTALAASINI AÇIKLADI
Alınan tanık beyanının ardından duruşma savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Savcı, sanık Uysal’ın ilk bıçak darbesinden sonra müşteki Dadaş Aras’ın arkasından giderek bıçaklamaya devam ettiğini, başkalarının müdahale etmesine engel olduğunu belirterek, “Sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu kanaatinin oluştuğu” denildi. Sanığın cezasında haksız tahrik indirimi uygulanmamasını talep eden savcı, sanığın “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Silahla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkoyulması” ve “Hakaret” suçlarından 12 yıl 3 ay 15 günden 34 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

Görüntü dökümü:
——————
-ARŞİV

======================

8- NAGEHAN ALÇI HAKİME HAKARET SUÇUNDAN 7 BİN 80 TL ADLİ PARA CEZASI

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Bir köşe yazısında İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Hakkı Yalçınkaya’ya hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan gazeteci Nagehan Alçı, “Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan 7 bin 80 TL adli para cezasına çarptırıldı. 

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Nagehan Alçı gelmedi. Şikayetçi hakim Hakkı Yalçınkaya ise duruşmaya katıldı.

“MAĞDURUM”
Müşteki hakim Hakkı Yalçınkaya şikayetinin devam ettiğini belirterek “Çok mağdurum. Hakimlere hakareti alışkanlık haline getirmiştir. Eşi hakkında verdiği karar için Hakim Dursun Ali Gümüş’e de hakaret etmiştir. Bu yazıda Türk milletinin de zarar gördüğümü, Ermeni tezlerine hizmet ettiğini ifade etmek istiyorum” dedi.

“HAKARETTE BULUNMAMIŞTIR”
Nagehan Alçı’nın avukatı Esennur Ezgi ise “Müvekkilim müştekiye karşı kesinlikle hakarette bulunmamıştır. Açık kaynak bilgilerine dayanarak yazısını yazmıştır. Kişilik haklarına saldırı söz konusu değildir. Bu nedenle beraatine karar verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu. 

7 BİN 80 TL ADLİ PARA CEZASI VERİLDİ
Mahkeme, sanık Nagehan Alçı’yı “Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçundan 7 bin 80 TL adli para cezasına çarptırdı. Öte yandan Nagehan Alçı’nın avukatı, karara karşı itiraz dilekçesi sundu. 

İDDİANAME
İddianamede, Hakim Hakkı Yalçınkaya’nın sanık Nagehan Alçı’nın köşe yazısında Hrant Dink’in ölümüne neden olduğu yönünde iddialarda bulunduğunu belirterek şikayetçi olduğu anlatıldı. Sanık Nagehan Alçı’nın 15 Haziran 2018’deki köşe yazısına da yer verilen iddianamede, “Maalesef bugün hâlâ birey haklarını önemsemeyen hakim-savcı zihniyeti var. Yer yer hükümranlığını sürdürüyor. Sadece İzmir’deki hakim değil, mesela Çağlayan Adliyesi’nde hâlâ Hrant Dink ve oğlu Arat Dink’i sadece Ermeni oldukları için mahkûm eden ve Hrant Dink’i ölüme götüren o malum kararı veren hakim Hakkı Yalçınkaya Asliye Ceza Hakimi olarak görev yapıyor. Bu hukuksuz zihniyetteki yargı personeliyle ilgili gereken süreçlerin işletilmesi için HSK çok önemli bir kurum. Hakimler ve savcılar her siyasi görüşten olabilirler, yeter ki sadece hukuka bağlı ve tarafsız olsunlar” dediği aktarıldı. İddianamede, Nagehan Alçı’nın “Sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret” suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyordu.

======================

9- SANCAKTEPE’DE KUMAR OYNATILAN KIRAATHANEYE İKİNCİ BASKIN KAMERADA; 9 KİŞİYE 39 BİN LİRA PARA CEZASI 

Ali ÇAĞLAR TINBEK / İSTANBUL, (DHA)- SANCAKTEPE’de daha önceden kumar oynatıldığı için mühürlenen ve ruhsatsız olduğu tespit edilen kıraathaneye ikinci kez baskın düzenlendi. Kıraathaneye giriş yapmak için ayrı bir kapı açıldığı tespit edilirken, içerde bulunan 9 kişiye ise toplam 39 bin lira para cezası kesildi. Baskın anları da kameraya yansıdı. Polis ekipleri, dün saat 00.05 sıralarında Sancaktepe Abdurrahmangazi Mahallesi Osmangazi Caddesi üzerinden bulunan bir kıraathanede kumar oynatıldığı yönünde ihbar aldı. Harekete geçen ekipler kıraathaneye baskın düzenledi. İçerde bulunan 9 kişiden 5’inin kumar oynadığı tespit edildi. İçerde bulunanlara pandemi kurallarını ihlal etmekten ve kumar oynamaktan toplam 39 bin lira para cezası kesildi. Polis, kumar oynamakta kullanılan iskambil kâğıdı ile kumar oynatılmasından elde edildiği değerlendirilen 100 lira paraya el koydu. Kıraathaneden sorumlu olduğu belirlenen E.D. hakkında da “Kumar oynanmasına yer ve imkan sağlama” suçundan adli işlem yapıldı. Baskında, kıraathaneye giriş yapmak için ayrı bir kapı açıldığı ve giriş çıkışların bu kapıdan yapıldığı tespit edildi. Ruhsatsız olarak faaliyet gösterdiği belirlenen kıraathane ikinci kez Sancaktepe İlçe Zabıta Ekipleri tarafından mühürlendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————–
-Kıraathaneye baskın anı
-İçeride bulanan kişilerin kumar masasında oturma görüntüsü
-Kıraathanede kumar oynamakta kullanılan iskambil kâğıtlarının Sancaktepe emniyetindeki sergi görüntüsü
-Genel ve detaylar

=====================

10 – ÜSKÜDAR’DA 54 BİN 285 ADET TAKLİT ÜRÜN ELE GEÇİRİLDİ 

Ali ÇALAR TINBEK / İSTANBUL (DHA)
ÜSKÜDAR’da iki farklı adrese düzenlenen baskında, ünlü bir markanın 54 bin 285 adet taklit ürünlerine el konuldu. Bir şüpheli gözaltına alındı. Polis ekipleri, Üsküdar Ferah Mahallesi İtimat Sokak üzerinde bulunan 2 ayrı adreste taklit ürünler bulunduğu bilgisi edindi.  Dün saat 13.15’te adreslere baskın düzenleyen ekipler, yapılan aramalarda 53 bin 960 adet cep telefonu kılıfı, 5 adet batarya, 60 adet cep telefonu, 146 adet boş kutu, 5 adet şarj kablosu ve adaptörü, 100 adet arka ve önlü etiket, 9 adet şarj kablosu olmak üzere toplamda 54 bin 285 adet taklit ürün ele geçirdi.  Baskında adreste bulunan M.Ç. isimli kişi gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————————-
-Ele geçirilen cep telefonu ve aksesuarlarının resimleri

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!