Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 1

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

150 KİLOMETRELİK KOVALAMACANIN ARDINDAN POLİS BARİKATINA ÇARPAN OTOMOBİL ALEV ALDI; 1’İ POLİS 2 YARALI
 
BURSA’da sokağa çıkma kısıtlamasında polisin “dur” ihtarına uymayarak kaçan Oğuzhan A. (27) yönetimindeki otomobil, 150 kilometrelik kovalamacanın ardından önce yolda barikat kuran iki polis aracına ardından da bariyerlere çarparak alev aldı. Alev topuna dönen otomobilde sıkışarak yaralanan Oğuzhan A. ile yanında bulunan arkadaşı Ferhat A. (26) polis ekipleri tarafından kurtarılırken, kaza sırasında bir polis memuru da yaralandı.
Olay, saat 01.00 sıralarında İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu, merkez Nilüfer ilçesi Görükle mevkisinde meydana geldi. Koronavirüs önlemleri kapsamında yurt genelinde uygulanan 8 saatlik sokağa çıkma kısıtlamasında denetimlerini sürdüren İl Emniyet Müdürlüğü Yıldırım Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, şüphe üzerine Ankara Yolu Caddesi üzerinde seyreden Oğuzhan A. yönetimindeki 41 LD 044 plakalı otomobili durdurmak istedi. Ancak ‘dur’ ihtarına uymayan sürücü, otomobili polis ekiplerinin üzerine sürerek hızla yoluna devam etti. Bölgeye takviye ekip isteyen polisler de şüpheli aracın peşine düştü.
YENİŞEHİR-BURSA ARASINDA 2 SAATLİK KOVALAMACA
Polis ekipleri Ankara Yolu Caddesi üzerinde barikatlar kurarak şüphelilerin kaçışını engellemek istedi ancak ekiplerin barikatını aşan otomobil İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu’na girerek kaçışını sürdürdü. Yenişehir ilçesine doğru kaçan otomobilin peşine düşen ekipler durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Bunun üzerine bölgede barikat kutan jandarma ekipleri şüphelilerin Yenişehir ilçesine kaçışını önlemek istedi. Otomobili bu kez jandarma ekiplerinin üzerine süren şüpheli sürücü, jandarma barikatını da aşarak Bursa Yenişehir Havalimanı mevkiisnden Bursa-İzmir otoyoluna dönerek kaçışışına devam etti. Lastikleri patlamasına rağmen kaçmaya devam otomobil, yaklaşık 150 kilometrelik kovalamacının ardından otoyolun Nilüfer ilçesi Görükle Hal Kavşağı mevkisinde barikat kuran iki polis aracına çarptı. 1 polisin yaralandığı kazadan sonra savrulan otomobil bariyerlere çarparak alev aldı.
ALEV TOPUNA DÖNEN ARAÇTAN POLİS EKİPLERİ KURTARDI
Bir polis memurunun da yaralandığı kazanın ardından alev topuna dönüşen otomobilde sıkışan sürücü Oğuzhan A. ile yanında bulunan Ferhat A., polisler tarafından kurtarıldı. Bölgeye sevk edilen itfaiye ekipleri yanan otomobile kısa sürede müdahale ederek söndürdü. Sağlık ekipleri tarafından olay yerinde ilk müdahalesi yapılan polis memuru ile Oğuzhan A., Bursa Şehir Hastanesi?ne kaldırılırken, kazayı hafif sıyrıklarla atlatan beraberindeki Ferhat A. ise polis merkezine götürülerek gözaltına alındı.
azanın ardından alev topuna dönen ve itfaiye ekiplerince söndürülen otomobil, detaylı arama yapılmak üzere Emniyet müdürlüğü otoparkına çekildi.
Tedavi altına alınan Oğuzhan A.’nın sağlık durumun iyi olduğu öğrenildi. Yapılan kimlik kontrollerinde ise şüphelilerin çeşitli suçlardan aranması olduğu saptandı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü
-Yanan otomobil detay
-Hasar gören polis aracı detay
-Sağlık ekiplerinin Oğuzhan A.’ya müdahalesi
-Olay yeri detay
Haber-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHA)

===============================

KISITLAMADA KAÇARKEN YAKALANAN ŞÜPHELİNİN ÜZERİNDEKİ ANAHTAR ARAÇ HIRSIZLIĞINI ORTAYA ÇIKARDI
 
BURSA’da sokağa çıkma kısıtlamasında denetleme yapan polis ekiplerinin “dur” ihtarına uymayarak kaçan Ufuk Y. (24), kısa sürede yakalandı. Şüphelinin üst aramasında ele geçirilen araç anahtarının yaklaşık 4 saat önce çalınan hafif ticari araca ait olduğu ortaya çıkınca oto hırsızlığı da aydınlatıldı. 2 ayrı hırsızlık olayının faili olarak da arandığı tespit edilen Ufuk Y., gözaltına alındı.
Olay, saat 22.00 sıralarında İnegöl ilçesi Sinanbey Mahallesinde meydana geldi. Koronavirüs önlemleri kapsamında yurt genelinde uygulanan 8 saatlik sokağa çıkma kısıtlamasında denetimlerini sürdüren İnegöl İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphe üzerine Ufuk Y.’yi durdurmak istedi. Polisin ‘Dur’ ihtarına uymayarak kaçan şüpheli, kovalamacası sonucu yakalandı.
ÜZERİNDEN ÇIKAN ANAHTAR HIRSIZLIĞI ORTAYA ÇIKARDI 
Sokağa çıkma kısıtlamasında ceza almamak için kaçtığını söyleyen Ufuk Y.’nin üzerinde yapılan aramada ele geçirilen hafif ticari araca ait anahtar incelemeye alındı. Anahtarın 4 saat önce çalınan, İsmail Kavaz’ın sahibi olduğu 16 Y 9338 plakalı araca ait olduğunu tespit eden polis, şüpheliyi sorgulamaya aldı. Ufuk Y.’nin çaldığı aracı Hamidiye Mahallesi Arslanbey sokakta yakıtı bitince bıraktığını belirtmesi üzerine bölgeye giden ekipler aracı buldu. 2 araç hırsızlığı suçundan hakkında arama kaydı bulunan şüpheli Ufuk Y. gözaltına alınırken, sokağa çıkma kısıtlamasına uymadığı için 3 bin 150 TL cezai işlem uygulandı. 
ANAHTARI ÜZERİNDE UNUTUNCA OTO HIRSIZLIĞI AYDINLATILDI
Otomobilde inceleme yapan ekipler İsmail Kavaz?a aracı teslim etti. Polis ekiplerine teşekkür eden İsmail Kavaz, “Saat 20.00 sıralarında Suyolu caddesindeki tatlıcı önünde durdum. Aracı çalışır vaziyette bıraktım, eşimle tatlıcıya girdim. 5 dakika sonra geri döndük araç yoktu. Polis ekipleri aracımı buldu. Teşekkür ediyorum.” dedi.

Görüntü Dökümü
—————–
-Şüphelinin polis aracına bindirilmesi
-Çalınan otomobil detay
-Olay yeri detay
-İsmail Kavaz röportaj
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,(Bursa),(DHA)

=================================

Reklam Alanı

SİLAHLI REHİN İHBARINA GİDEN POLİS, MÜHÜRLÜ KAFEDE 20 KİŞİYİ PARTİ YAPARKEN YAKALADI
 
MALATYA’da, önceden mühürlenen kafede ‘silahla 20 kişi rehin alındı’ ihbarı üzerine polisin düzenlediği operasyonda, 7’si kadın, 13’ü erkek toplam 20 kişi parti yaparken yakalandı. Ekipler, 20 kişiye ‘sokağa çıkma kısıtlamasına uymamak’ ve ‘sosyal mesafeyi ihlalinden’ para cezası kesti.
Olay, gece yarısı Milli Egemenlik Caddesi üzerinde bulunan Antepli Sokak’ta meydana geldi. Önceden mühürlenen bir kafede polise ‘silahla 20 kişi rehin alındı’ ihbarı geldi. Bunun üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Gelen polis, kafenin kapısını çaldı ancak açan olmadı. Polisin ‘kapıyı açın’ ikazına rağmen kimsenin açmadığı kapı, itfaiye erleri tarafından kırılarak açıldı. Özel Hareket ve çelik yelekli polislerin girdiği mühürlü kafede 7’si kadın, 13’ü erkek toplam 20 kişi parti yaparken yakalandı. Polis ekipleri yaptıkları aramada silaha rastlamadı. Ekipler, 20 kişiye ‘sokağa çıkma kısıtlamasına uymamak’ ve ‘sosyal mesafeyi ihlalinden’ para cezası kesti. Kafe tekrar mühürlenirken, 20 kişi evlerine gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————————————-
– Polis, itfaiye ve sağlık ekipleri
– Çelik yelekli polisler
– Binaya giren ekipler
– Kafeden görüntü
– Kafenin içinden görüntü
– Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA

=================================

KARŞI APARTMANDAKİ KADINLARA BAKIP MASTÜRBASYON YAPTI
 
SAKARYA’nın Adapazarı ilçesinde evinde oturan A.A. isimli kadın, karşı apartman oturan E.A.’nın kendisine bakarak mastürbasyon yaptığını fark edince cep telefonu ile kaydetti. A.A.’nın şikayeti üzerine E.A. gözaltına alındı.
Adapazarı Semerciler Mahallesi 791 Nolu Sokakta meydana gelen olayda, alkollü olduğu tespit edilen E.A. evinde bulunduğu sırada karşı apartmanda oturan A.A. isimli kadının dairesine bakarak mastürbasyon yapmaya başladı. Elindeki bardaktan bir şeyler içerek mastürbasyon yapan E.A.’yı fark eden A.A., o iğrenç anları cep telefonuyla kaydederek polise şikayette bulundu. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, E.A.’yı gözaltına alarak Sakarya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürdü.
Polise giderek şikayetçi olan A.A.’nın verdiği ifadesinde, E.A.’nın bir süredir pencerelerini kapatmadan evinde yarı çıplak halde gezdiğini ve daha önce de oturduğu daireye bakarak kendilerini gördüğünde, mastürbasyon yaptığını söylediği öğrenildi. E.A. ise evde yalnız yaşadığını, film izledikten sonra tek başına olduğu için mastürbasyon yaptığını söyledi. E.A.’nın yarın adliyeye sevk edileceği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Yaşlı adamdan görüntü
-Polis ekipleri detay 
-Adamın gözaltına alınması 
HABER-KAMERA: Ramiz Kaan OKTAR/ADAPAZARI (Sakarya),(DHA)

================================

OTOMOBİL DUVARA ÇARPTI 1 ÖLÜ
 
KONYA’da kontrolden çıkıp, kaldırımı aştıktan 18 metre sonra bir evin bahçe duvara çarpıp duran otomobilin sürücüsü Mustafa Türkmen (40), yaşamını yitirdi. 
Kaza, dün saat 18.40 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Parsana Mahallesi Belkıs Sokak?ta meydana geldi. Mustafa Türkmen yönetimindeki 42 FR 710 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkıp kaldırımı aştıktan 18 metre sonra bir evin bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada sürücü Türkmen yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık görevlileri Türkmen’in öldüğünü belirledi. 
Polis, olay yerinde yaptığı incelemede fren izine rastlamazken, aracın kaldırımı aştıktan sonra 18 metre boş arazide gidip duvara çarptığını, aracın 3?üncü viteste takılı kaldığı ve sürücünün emniyet kemerini takmadığını belirledi. Türkmen’in cansız bedeni otopsi için morga kaldırıldı. 
Soruşturma sürüyor. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
– Polisin kaza yerinde inceleme yapması 
– Otomobilden detay
– Genel  ve detay
Haber- Kamera İsmail AKKAYA KONYA DHA

=============================

KARABÜK MERKEZLİ ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜNE OPERASYON 29 GÖZALTI 
 
KARABÜK merkezli 8 ilde “Kurtbeyler” isimli organize suç örgütüne yönelik operasyonda 29 kişi gözaltına alındı.  
Karabük Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ve İstihbarat Şubesi ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucu kendilerini ‘Kurtbeyler’ olarak lanse eden organize suç örgütüne yönelik Karabük merkezli 8 ilde operasyon düzenledi. Operasyonda 32 şüpheliden 29’u yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilere ait ev, iş yeri ve araçlarda yapılan aramalarda 8 adet ruhsatsız tabanca, 9 adet ruhsatsız av tüfeği, 2 adet sallama tabir edilen kılıç, 1 adet kurusıkı tabanca, 176 adet tabanca fişeği, 156 adet tüfek fişeği, 1 gram esrar, 10 adet uyuşturucu hap, 73 adet çek-senet, 1 adet sahte KKTC sürücü belgesi ele geçirildi.  
Şüpheli şahıslardan 9’u alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. 1 kişinin il dışında ifadesi alınırken, aralarında bir komiser yardımcısının da bulunduğu 19 kişi geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Adliyeden görüntü
-Adliyeye sevk edilmeleri
-Yakınlarının seslenmeleri
-Polisin önlemleri
HABER-KAMERA Yasin ALDEMİRKARABÜK,(DHA)

==================================

ANTALYA’DA 55 NOKTADA KARANTİNA KARARI
 
ANTALYA Valisi Ersin Yazıcı, koronavirüsle mücadele kapsamında bulaş riski nedeniyle il genelinde 55 noktada karantina uygulandığını duyurdu.
Sağlık Bakanlığı’nın 8-14 Şubat tarihleri arasında açıkladığı 81 ildeki koronavirüs vaka sayısı tablosuna göre 100 binde 78.20 kişi ile en riskli iller arasında yer alan Antalya’da, 2 bin 153 olan bir haftalık koronavirüs testi pozitif çıkan sayısı, 13-19 Şubat arasında ise 2 bin 221’e yükseldi. Antalya’nın ortalama günlük vaka sayısı 308 kişiden 317’ye yükselirken, son verilere göre 100 bin kişide ise 87.15 kişi olarak ölçüldü.
Koronavirüste tablonun yukarıya doğru seyretmesi nedeniyle Antalya Valiliği harekete geçti. Antalya Valisi Ersin Yazıcı, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, ?Kıymetli Antalyalılar, koronavirüsle mücadele kapsamında, bulaş riski nedeniyle ilimiz genelinde 55 noktada karantina uygulaması yapılmaktadır. Vatandaşlarımızın ihtiyaçları vefa sosyal destek ekiplerimizce karşılanmaktadır. Başarı, tedbirlere uymakla sağlanır” dedi.

ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)

======================================

HASTANEYE YETİŞMEYE ÇALIŞIRKEN RADAR CEZASI YAZILAN GENÇ, GENÇ HUKUK MÜCADELESİNİ KAZANDI
 
ADANA’da beslediği köpeğin saldırısından kaçarken yere düşerek bileğini inciten Hukuk Fakültesi öğrencisi Mehmet Rıdvan Tanrıöver’e, hastaneye yetişmeye çalıştığı sırada hız limitini aştığı için trafik cezası yazıldı. Tedavisinin ardından kesilen cezaya itiraz eden Tanrıöver başlattığı hukuk mücadelesini kazanarak cezasını iptal ettirdi. Tanrıöver yazılan cezanın iptaline sevindiğini belirterek, “Bu karar emsal teşkil edecektir” dedi.
Olay 18 Ocak günü Ceyhan ilçesinde meydana geldi. İlçedeki bahçelerinde kangal köpeği besleyen Hukuk Fakültesi öğrencisi Mehmet Rıdvan Tanrıöver, oynadığı sırada köpeğin saldırısına uğradı. Köpekten kaçmak için koşan Tanrıöver, dengesini kaybedip yere düşerek kolundan ve bileğinden yaralandı. Annesiyle birlikte kentteki hastaneye gelen Tanrıöver, hız limiti aştığı için trafik ekipleri tarafından uygulama noktasında durduruldu. Araçtan indirilen Tanrıöver’e 161 kilometre hızla gittiği gerekçesiyle 652 lira trafik cezası yazıldı. Ekiplere hastaneye gittiğini söyleyen genç adam polislerin cezayı yazması üzerine hastaneye gitti. Tedavi altına alınan Tanrıöver’in kolu alçıya alınarak taburcu edildi. Olayın ardından yazılan cezaya itiraz eden genç, hukuk mücadelesi başlatarak yazılan cezayı iptal ettirdi.
“BU KARAR EMSAL TEŞKİL EDECEK”
Köpeğinin asabi tavırlar göstererek kendisine saldırdığını söyleyen Tanrıöver köpekten kaçtığı sırada bileğinin üzerine düştüğünü söyledi. Bileğinin şişmesi üzerine hastaneye yetişmeye çalıştığını söyleyen Tanrıöver, “Hastaneye giderken trafik ekipleri tarafından durduruldum. 161 km hızla radara girmişim. Polislere hastaneye gittiğimi ve elimin ve ayaklarımın yaralarını gösterdim. 652 lira ceza yemekten kurtulamadım. Ceza kağıdımı aldıktan sonra sağlık durumum söz konusu olduğundan hastaneye giderek röntgen çekildi. Kolumu alçıya alıp yaralarımı temizlediler. Daha sonra ben bu haksızlığa karşı, hukuksuzluğa karşı mücadele ettim. Adaletin yerini bulması için cezaya itiraz dilekçesi yazdık. Adana 2’nci Sulh Ceza Hakimliği dilekçemizi kabul ederek, yaptırımın kaldırılmasına karar vererek Türkiye?de emsal nitelikte bir karar vermiş oldu. Çok güzel bir karar oldu. Bu karar emsal teşkil edecektir” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
————————
-Mehmet Rıdvan Tanrıöver’den detaylar
-Ceza yazılan otomobilden detaylar
-Mehmet Rıdvan Tanrıöver röportaj
-Karar kağıtlarından detaylar
-Hastaneye gittiğine dahil raporlar
Haber-Kamera: Yusuf KANTARLI-Can ÇELİK/ ADANA,(DHA)
=============================

TEL ABYAD’A TERÖRİSTLERDEN ROKETLİ SALDIRI: 2 ŞEHİT, 7 YARALI

ŞANLIURFA’nın Akçakale ilçesine sınır komşusu olan Suriye’nin Tel Abyad’a bağlı Ayn İsa Bölgesi’nde terör örgütü PKK/YPG’li teröristlerce düzenlenen ısı güdümlü roketatarlı saldırıda Suriye Milli Ordusu’na (SMO) mensup 2 asker şehit oldu, 7 asker de yaralandı.
Suriye’nin Tel Abyad kentine bağlı Ayn İsa Bölgesi’nde Suriye Milli Ordusu askerlerinin bulunduğu kontrol noktasına PKK/YPG?li teröristlerce ısı güdümlü roketatar saldırısı düzenlendi. Saldırıda, kontrol noktasında bulunan 2 SMO askeri şehit oldu, 7 asker ise yaralandı. Saldırının ardından roketatarın ateşlendiği bölgedeki terör unsurları, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından topçu ateşi ile etkisiz hale getirildi. Saldırıda yaralanan SMO askerleri ise ambulanslarla Akçakale ilçesine getirildi. 
VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI
Şanlıurfa Valiliği’nden de konuya ilişkin açıklama yapıldı. Saldırının lanetlendiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
?Barış Pınarı Harekâtı Bölgesi’nde yer alan Tel Abyad?a bağlı Ayn İsa beldesindeki kontrol noktasına PKK/KCK-PYD/YPG’li teröristlerce yapılan ısı güdümlü Roket Atar (TOW) saldırısı sonucu; SMO’na mensup 2 asker şehit olmuş, 7 asker de yaralanmıştır. Yaralı SMO askerleri Telabyad Hastanesi’ndeki ilk tedavilerinin ardından Akçakale Devlet Hastanesi’ne sevk edilmiş olup, Valiliğimiz koordinasyonunda danışmanlık hizmeti verilen yerel kolluk birimlerince adli makamlarla gerekli koordinasyon sağlanarak olaya ilişkin tahkikata başlanmıştır. Hain saldırıyı gerçekleştiren PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünü lanetliyor, alçak saldırıda şehit olan Suriye Milli Ordusu mensuplarına Cenab-ı Allah?tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————————-
– Acil servise gelen ambulans
– Yaralı 2 SMO askeri ambulanstan indirilmesi
– Genel ve detay görüntüler
Haber:Ali LEYLAK-Kamera:Ömer ŞULUL -ŞANLIURFA – DHA)

=================================

TUNCELİ’DE ‘EREN-7 MUNZUR’ OPERASYONU; 2 SIĞINAK İMHA EDİLDİ

TUNCELİ’de, terör örgütlerine yönelik Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve güvenlik korucularından oluşan 1062 kişilik personelle düzenlenen ‘Eren-7 Mercan Munzur’ operasyonunda 2 sığınak, içindeki malzemelerle imha edildi.
Bölgede barındığı değerlendirilen terör örgütlerinin üyelerini etkisiz hale getirmek amacıyla İl Jandarma Komutanlığı’nca başlatılan ‘Eren-7 Mercan-Munzur’ operasyonu devam ediyor. Operasyonda Jandarma Komando, JÖH, PÖH ve güvenlik korucularından oluşan 1062 kişilik personel görev alıyor. Operasyon kapsamında yapılan arazi taramasında, 2 sığınak tespit edildi. Sığınaklarda yapılan aramalarda, 100 kilo amonyum nitrat, 9 pil ve çok sayıda yaşam malzemesi ele geçirildi. Sığınaklar, içindeki malzemelerle birlikte imha edildi.

Görüntü Dökümü
———-
-Ele geçirilen malzemelerden detay
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Serhat Ozan YILDIRIM/TUNCELİ, (DHA)

==============================

14 YILDIR PAPAĞINI OMZUNDAN İNDİRMİYOR
 
NİĞDE’nin Bor ilçesinde kuruyemiş dükkanı işleten Kuddusi Issı (57),  yaklaşık 500 kelime konuşan ve dua okuyan Paşa isimli papağını 14 yıldır omzundan indirmiyor. Papağanının, ailenin bir ferdi olduğunu söyleyen Issı, dükkana gelen müşterilere ‘hoş geldin’, ‘hacı içeride’, ‘güle güle’ diye seslendiğini ifade etti.
İlçe merkezinde kuruyemiş dükkanı işleten Kuddusi Issı, 14 yıl önce sahiplendiği jaco cinsindeki Paşa isimli papağanını adeta ailesinin bir ferdi gibi olduğunu söyledi. Papağanını yıllardır omzundan indirmediğini ve hem iş yerinde hem de evde beraber zaman geçirdiklerini anlattı. Papağanına yaklaşık 500 kelime öğrettiğini kaydeden Issı, “Papağan bağımlılık yapıyor. Aynı zamanda kendisini sevdirmek için bir sürü cilveler yapıyor. Bu bizden vazgeçemiyor biz de ondan vazgeçemiyoruz. Ben nereye gidersem papağan da geliyor. Sabah kalkınca ‘baba dükkana gidelim’, ‘hadi baba eve gidelim’, ‘ayaklarım üşüdü içeri girelim’ diyor. Müşteriler geldiğinde ‘hoş geldin’, ‘hacı içeride’, ‘güle güle’ gibi söylemleri oluyor. Bir insanda olması gereken özelliklerin fazlası var. Sadakat, sahiplenme, kıskanma özellikleri olan bir hayvan. Konuşur, sohbet eder, dua eder, zikir çeker, ilahi okur, bizim için değişik bir hobi. Bir arkadaş, bir evlat” diye konuştu.  

‘TORUNLARIMI VE EŞİMİ KISKANIYOR’
Issı, papağının torunlarını ve eşini kendisinden kıskandığını ifade ederek şunları söyledi:
Bazen özellikle söylemesini istediğimiz kelimeler oluyor. Genellikle bizim konuştuğumuz kelimeleri öğreniyor. Küfür etmez. Kendine ait bir dünyası var. Bizim dünyamıza uygun, bizimle birlikte kahvaltı yapar, bizimle birlikte yemek yer. İstediğini işaret eder veririz. İlgilenmediğim zaman hemen küser. Torunlarımı kıskanır. Torunlarımı sevmemi istemez. Hemen döner ilgilenmez veya onlara zarar vermeye çalışır. Eşimle yaklaşmamı istemez. Bu da bizim ailemizin bir ferdi.”

Görüntü Dökümü:
—————
– Papağandan görüntü
– Papağının omuz gezmesi
– Papağına çekirdek vermesi
– Kuddusi Issı?nın açıklamaları
– Papağının dua okuması
– Papağının bildiği konuşması

Haber-Kamera: ALİ KADI/NİĞDE,(DHA)

===============================

KARGANIN, ‘ALLAHÜ EKBER’ DEMESİ, DUYANLARI ŞAŞIRTTI 

İZMİT’te bir ağaç dalında “Allahü ekber” diyen karga görenleri şaşırttı. Vatandaşlar cep telefonlarının kameralarıyla kargayı görüntüledi.
İzmit Yahya Kaptan Mahallesi?nde marketten eve dönen Sibel Ferik, ağaçtan ?Allahü ekber? sesi geldiğini duyunca şaşırdı. Sesin kargadan geldiğini fark eden Ferik, o anı cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Çevredekilerin de görüntülemeye çalıştığı karga bu esnada uçarak bölgeden uzaklaştı.
“İLK DEFA BÖYLE BİR OLAYLA KARŞILAŞTIM”
İlk defa böyle bir durumla karşılaştığını anlatan Sibel Ferik, “Dün market alışverişinden dönerken “Allahü ekber” denilince kafamı kaldırdım. Bir grup da ellerinde telefonlarla çekim yapıyordu. Ben de hemen telefonla çekmeye başladım. Sesler artınca herhalde ürktü ve gözden kayboldu. İlk defa böyle bir olayla karşılaştım ve çok şaşırdım. Böyle bir duruma da şahit olmaktan mutluluk duydum. Mahallemizde iki cami var ve büyük ihtimalle de ezan seslerini duyunca öğrendi” dedi.

“KARGALAR TAKLİT YAPABİLİR”
Görüntüleri izleyen veteriner Ejder Dalkıç, kargaların çok zeki hayvanlar olduğunu ve taklit yapabileceğini ifade ederek, “Kargalar şempanzelerden sonra bilinen en zeki hayvanlardan biridir. Taklit yetenekleri çok alışık olmadığımız bir durum olsa da taklit yapabilir. Bu karga iki cami arasında yuvada büyüdüyse ve annesinin de namaz vaktinde geldiğini kendisini şartlandıysa şu an annesini çağırmak için Allahü ekber demesi gayet başarılı ve inanılmaz bir olay diye düşünüyorum. Kargalar çok zekidir böyle bir davranış olabilir” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-Karga’nın Allahü ekber demesi (Cep telefonu)
-Görüntüyü çeken Sibel Ferik ile röp
-Veteriner Ejder Dalkıç ile röp
Haber-Kamera-Ergün AYAZ-Dinçer AKBİR/İZMİT (Kocaeli), (DHA)

===============================

HATAYLI DOKTORDAN HAYRETE DÜŞÜREN KOLEKSİYON; KİMİSİ 22 SANTİM, KİMİSİ 650 GRAM
 
HATAY’da Üroloji Uzmanı Dr. İzzettin Zan (74), 46 yıllık meslek hayatı boyunca girdiği  2 bin üzerinde ameliyatta çıkarttığı yüzlerce böbrek ve idrar yolu taşından oluşan kolleksiyonu, kendisine ait özel ofiste sergiliyor. 22 santim uzunluğunda ilginç bir taşın da yer aldığı sergide Dr. Zan, bir hastanın vücudundan çıkardığı 650 gram ağırlığında bir taş ve yine bir hastadan çıkan 12 adet böbrek taşını da özel bölmede sergiliyor.
Merkez Antakya ilçesinde 46 yıldır üroloji uzmanı olarak görev yapan Dr. İzzettin Zan, meslek hayatı boyunca 2 binin üzerinde ameliyata girerek, hastalarını sağlıklarına kavuşturdu. Girdiği ameliyatlarda hastalardan çıkarttığı yüzlerce böbrek ve idrar yolu taşını kendisine ait ofiste sergileyen Zan, görenleri hayrete düşüren koleksiyonunda birbirinden ilginç taşlar dikkati çekti. Halen bir özel hastanede üroloji uzmanı olarak görevini sürdüren Zan, yanlış beslenme, terleme ve az su içme ile buna benzer sebeplerden dolayı idrar yolları ve böbreklerde taş oluştuğunu söyledi.   
‘BU TAŞLARI GÖREN ÇOK SU İÇMEYE BAŞLADI’
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden ihtisasını aldığını ve orada böbrek ve idrar yolu taşı ameliyatının az olduğunu, bu nedenle de ayda veya yılda bir gelen ameliyatlara kimin gireceği ile ilgili arkadaşlar arasında bir yarışa girdiklerini söyleyen Dr. Zan, “Antakya?da görev yapmaya başlayınca, çok taş gördüm. Çünkü hakikaten çok taş var ve özellikli taşlar. Memleketimiz sıcak bölge iklimi olduğu için, terleme ve az su içmeden dolayı kaynaklanan taş oluşumlarını çok fazla gördüm. Belki 2 bini aşkın ameliyatlar yaptım, bu ameliyatlarımda çıkan ilginç taşları sergilemeye tabi tuttum. Yaptığım ameliyatlarda, insan vücudundan çıkan çok ilginç taşlarla karşı karşıya geldik. Sanıyorum görenlere çok büyük bir iyilik yapmış olduğumu söyleyebilirim. Bu taşları gören, bunlardan korkarak çok su içmeye başladı” dedi.
‘KİMİSİ 22 SANTİMETRE, KİMİSİ 650 GRAM’
Yaptığı ameliyatlarda gerek idrar yollarında, gerekse böbreklerde çıkan taşların kendisini hayretler içinde bıraktığını dile getiren Zan, “Geçmişte yaptığım ameliyatlardan birinde, bir kadından 22 santimetre uzunluğunda bir taş çıkardık ve farkında bile değildi. Bize geldiğinde ?Benim kasığıma bir şey batıyor” şeklinde bir şikayeti vardı. Biz de yaptığımız tektik ve incelemelerden sonra böyle bir taşı tespit ettik. Yine bir erkek hasta Suudi Arabistan?da çalışıyordu, memleketine “iş yapamazsın” deyip göndermişlerdi. Burada o erkek hastamıza çektiğimiz filmde böbreğinde 650 gram ağırlığında bir taş saptadık, ameliyatı da yaptık. Öte yandan 75 yaşındaki bir hastamızdan, en küçüğü kestane büyüklüğünden olan 12 taş aldık. Bunun gibi yüzlerce örnek var, görüldüğü üzere” diye konuştu.
İnsan vücudundaki taşların, az su içme, yanlış beslenme, çok fazla acılı, ekşili ve baharatlı gıdaların tüketilmesinden kaynaklandığını belirten Zan, idrar yolunda oluşan taşın ise idrarın duraklayarak ilermesine neden olduğunu, bu şekilde rahatsızlık verdiğini aktardı.

Görüntü Dökümü
————————
– Böbrek ve idrar yollarından çıkan taşlar
– Üroloji Uzmanı Dr. İzzettin Zan’ın konuşması
Haber-Kamera: İzzet NAZLI/HATAY,(DHA)
==================================

BADEM ÇAĞLASI HASADI BAŞLADI; TEZGAHTA 100 TL

MERSİN’in Silifke ilçesinde hasadı başlayan badem çağlasının, kilosu tezgahta 100 TL’den alıcı buluyor.

Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği ilçede yılın ilk çağla hasadı yapıldı. 4 bin 500 dekarlık alandan bu yıl 3 bin ton rekolte beklendiği bildirildi. Özellikle sahil kesimlerinde ticari amaçlı yetiştirilen badem çağlasının kilosu tezgahlarda 100 TL’den alıcı buluyor.
Işıklı Çevre Yardımlaşma ve Turizm Derneği Başkanı üretici Zafer Can, çağlanın fiyatından dolayı vatandaşların tadımlık olarak satın aldıklarını söyledi. Can, “Birkaç gün sonra da tüccarlar gelip büyükşehirlere, komisyonculara götürecekler. Çiftçilerimize bereketli bir yıl diliyorum” dedi.
EKİM ALANLARI ARTTI
Silifke Ziraat Odası Başkanı Cafer Doygun ise yaptı açıklamada, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da, bölgemizde çağla badem hasadını yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bölgemizde erkenci ürünlerimiz ile vatandaşlarımızın sofrasına misafir oluyoruz. Her geçen yıl devlet desteği ile badem çağlası üreticiliği bölgemizde çoğalıyor. 2020 yılında 3 bin 700 dekar alanda 2 bin 500 ton ürün elde ettik.  Bahçe tesisleri ile birlikte 4 bin 500 dekarlık alandan  bu yıl 3 bin  ton badem çağlası elde etmeyi hedefliyoruz. Badem çağlası üreticilerimize ve tüm çiftçilerimize hayırlı ve bereketli bir sezon olmasını diliyorum” diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-Badem bahçesi genel ve detay görüntü
-Badem hasadı
-Zafer Can ile röp
Haber-Kamera: MEHMET OKUR/SİLİFKE/(Mersin), (DHA)

===========================

CİNSEL SALDIRI SANIĞININ TUTUKLANMASI, MAĞDUR KADININ ANNESİNİ SEVİNDİRDİ

ANTALYA’da Çiğdem Yaylak’ı (29) çalıştığı iş yerinden eve bırakma bahanesiyle alıp götürdüğü marangoz atölyesinde cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen Murat Kaya’nın (36), adli kontrol şartlarını ihlal edince tutuklanması, mağdur kadının annesi ve avukatını sevindirdi. Anne Hülya Baran, “İlahi adalete güveniyorum. Devletimize teşekkür ediyorum” dedi.
30 Eylül 2019’da Antalya’da eğlence merkezinde çalışan bir çocuk annesi Çiğdem Yaylak, iş bitimi patronunun söylemesi üzerine Murat Kaya isimli müşterinin aracına binerek taksi durağına bırakılmak üzere yola çıktı. Durağa gelindiğinde Murat Kaya, araçtan inmesine izin vermediği Çiğdem Yaylak’ı dövdü. Ardından kadını otomobiliyle marangoz atölyesine götürdü. Burada kadını dövmeyi sürdüren Murat Kaya, Çiğdem Yaylak’a cinsel saldırıda bulundu. Kaya, daha sonra aracına aldığı Çiğdem Yaylak’ı bilmediği bir yerde bırakarak ayrıldı.
Polise giden Çiğdem Yaylak şikayetçi olurken, gözaltına alınan Murat Kaya ile kadına zorla uyuşturucu madde kullandırdığı öne sürülen G.K., iddiaları kabul etmedi. Olay anına ilişkin iş yeri güvenlik kameralarını inceleyen Siber Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, olayın gerçekleştiği tarih ve saat aralığını gösteren kamera kayıtlarının silindiğini tespit etti. Veri kurtarma uzmanlarının yaptığı çalışma sonunda olay anına ilişkin bir kısım kamera kayıtları kurtarıldı. Murat Kaya ile G.K., çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmalarda savcının tutuklanma talebine rağmen mahkeme heyeti sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Mağdur kadının aile avukatı Bilgenur Yalçın, mahkemeye ek bir dilekçe vererek sanığın tutuklanmasını istedi. Bu talebin reddedilmesi üzerine avukat Yalçın, tutuklanma talebini bir üst mahkeme olan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Üst mahkeme de, sanığın adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmediği, bununla ilgili yasal ve geçerli bir mazeret bildirmediği, atılı cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kaldığına dair dosyaya yansıyan bilgi ve belgeleri de göz önüne alınarak, tutuklanmasına karar verdi.
‘TUTUKLANMASI ACIMIZI BİRAZ DİNDİRDİ’
Çiğdem Yaylak’ın annesi Hülya Baran, sanığın tutukluluğuna ilişkin açıklamalarda bulundu. 3 Haziran 2020 tarihinde intihar teşebbüsünde bulunan kızının 15 gün önce yoğun bakıma alındığını ifade eden Hülya Baran, ?Enfeksiyonu vardı. Çok ağır geçti. Şu an yoğun bakımdan çıktı. Palyatif servise geçtik. Kızımın yaşama tutunması için mücadelemiz sürüyor” dedi. Murat Kaya’nın tutuklanmasının biraz olsun içlerindeki acıyı dinlendirdiğini sözlerine ekleyen Hülya Baran, şöyle dedi: ?Yaşadığımız hiçbir şeyin telafisi yok. Ama içim bir nebze de olsa rahatladı. Murat Kaya’nın adli kontrolü ihlal ettiği gerekçesi ile tutuklandığı denilse de adaletin delilleri inceleyerek, her şeyin ortada olduğunu görerek buna karar verdiğine inanıyorum. En ağır şekilde de cezalandırılmasını istiyorum. Ben bir anne olarak yaşadıklarımı kelimelere dökemem. İlahi adalete de güveniyorum. Devletimize teşekkür ediyorum. Sonuna kadar yanımızda olmalarını istiyorum. Türk milletine teşekkür ediyorum.”
‘UMARIM EN AĞIR CEZAYI ALIR’
Avukat Bilgenur Yalçın ise 1,5 yıldır verdikleri hukuk mücadelesinin sonuç vermeye başladığını belirterek, “Sonunda sanığın tutuklu yargılanmasını sağlayabildik. Her ne kadar adli kontrol hükümlerinin ihlal edildiği gerekçesi ile tutuklandığı belirtilse de aslında mahkeme heyetinin delilleri inceleyerek tutukluluk kararını buna göre verdiğini biliyoruz. Umarım en ağır cezayı alır. Bize destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
– RÖP1: Hülya Baran ile röportaj
– RÖP2: Av.Bilgihan Yalçın ile röportaj
– Avukattan yakın plan
– Adliye dış plan
++
-Arşiv görüntüler
HABER-KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA,(DHA)

=============================

DİYARBAKIR ANNELERİNDEN, GARA ŞEHİDİ ASTSUBAY ÖZBEY’İN AİLESİNE ZİYARET

DİYARBAKIR’daki HDP il binası önünde nöbetlerini sürdüren çocukları terör örgütü tarafından kaçırılan aileler, Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde PKK’lı teröristler tarafından 12 vatandaş ile birlikte şehit edilen astsubay Semih Özbey’in ailesini ve mezarını ziyaret etti.
18 Eylül 2015 tarihinde Tunceli- Erzincan Karayolu’nda alıkonulan Malatya Nüfusuna Kayıtlı Rize İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Astsubay Çavuş Semih Özbey, 10 Şubat’ta Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde PKK’lı teröristler tarafından şehit edildi. Şehit Özbey, memleketi Malatya’da toprağa verilirken, terör örgütü tarafından kaçırılan çocukları için HDP Diyarbakır İl binası önünde oturma eylemi yapan aileler, bugün kente gelerek şehit astsubayın ailesini ve şehitlikteki mezarını ziyaret etti.
Şehit edilen Astsubay Çavuş Semih Özbey’in annesi Sadi Özbey, ziyaretten dolayı ailelere teşekkür ederek, “Biz de Diyarbakır’da onlardan dilenir gibi çocuklarımızı istedik ama ne yazık ki bize çocuklarımızı vermediler. Bizim yaşadıklarımızı Allah onlara da yaşatsın. Bizim şehitlerimiz çok şükür peygamberimize komşular, peygamberimizin yanındalar. Onların ellerinden kurtuldular, ona çok sevindim. Her gün onların ellerinde işkence görüyorlardı. Devletimiz, milletimiz sağ olsun” dedi.

‘OĞLUMUN EN SON MEKTUBU 3 YIL ÖNCE GELDİ’
Özbey, şehit astsubay oğlundan son olarak 3 yıl önce mektup aldığını belirterek, “Mektubunda kavuşacağımızı söylüyordu. Biz de ona kavuşma hayali kuruyorduk. Dilerim Allah’tan; kendileri de ciğer acısı çeksin. Allah’ta onlara bu acıyı göstersin. Küçük çocukları esir alıyorlar. Çocukların ne günahı var? Yazık günah değil mi? Bir insanın ciğerinden parça koparıyorlar. Kendilerinden de kopsun inşallah” diye konuştu.

ŞEHİT ÖZBEY’İN, AİLESİNE GÖNDERDİĞİ MEKTUP
Astsubay Çavuş Semih Özbey, terör örgütünün elinde esir tutulduğu sırada gönderdiği mektupta ailesinden umutlarını kaybetmemesini istediği mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“Aileme; bu mektubun ulaştırılıp, ulaştırılmayacağını bilmeden size yazıyorum. Bütün aile üyelerim umarım hepiniz iyisinizdir. Beni soracak olursanız, iyi olmaya çalışıp kavuşacağımız gün için sabrediyorum. ‘Ben buradayım, sağım, ölmedim, yaşıyorum’ demek için yazıyorum. Sesimizi artık birileri duysun diye yazıyorum. Burada bize mektup yazma imkânı yıllar sonra çok geç olsa da verildi. ‘Mektup yazabilirsiniz biz ileteceğiz’ denildi. Ben de bu imkânı değerlendiriyorum ve size yazıyorum. Sakın üzülmeyin, umudunuzu kaybetmeyin, hep taze tutup, koruyun. Dışarıda hayat normal seyrinde devam ediyor, bunun farkında ve bilincindeyim. Ben buradayım diye kendinizi hayattan ve olaylardan soyutlamayın, uzak tutmayın, hayatın normal akışına ve seyrine uyun istiyorum. Anne ve babamın ellerinden, kardeşlerimin yanaklarından öperim. Büyük küçük herkese selam söylüyorum. Allah’a emanet olun.”
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————————————-
– Mezarlıktan görüntü
– Katılanlar
– Diyarbakır aileleri ile röp.
– Şehit annesi Sadi Özbey röp.
– Mektup ve Semih Özbey’in fotoğrafı
– Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA

===========================

17 AĞUSTOS DEPREMİNDE AĞIR HASAR GÖREN 26 BİNA YIKILACAK 

KOCAELİ Valiliği, 1999 Marmara Depremi’nde ağır hasar gören 26 binanın yıkımına karar verdi. 
17 Ağustos 1999 depreminde ağır hasar gören ve daha sonra güçlendirme çalışması yapılmasına rağmen bazıları eğik duran binalar, yıllarca içerisinde oturanlar ile çevresinden geçen vatandaşları tedirgin etti. Kocaeli Valiliği, can ve mal güvenliği açısından tehlike arz eden 3?ü Başiskele, 4?ü Derince, 16?sı İzmit ve 3’ü de Körfez ilçe sınırları içerisinde olan toplam 26 binanın yıkımına karar verdi. Valilik, 26 adet ağır hasarlı binanın tahliyesi ve yıkım işlemlerinin ivedilikle tamamlanması için talimat verdi. Binada yaşayanların tahliye işlemlerinin tamamlanmasının ardından binaların yıkımları gerçekleşecek. 

Görüntü Dökümü 
-Hasarlı binalardan görüntüler 
-Yamuk binalar ve bina aralarında ki boşluk detayları 
-Röp 
-Anons 
Haber-Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli)(DHA)

====================================

SİYANÜRDEN 1200 KAT ZEHİRLİ BALON BALIĞI, TEZGAHA DA ZARAR VERDİ

AKDENİZ’e yerleşen balon balığı balıkçı tezgahına da zarar vermeye başladı. Balıkçılar balon balığının yerli balık türlerini avlayarak popülasyona zarar verdiğini, bu durumun balık fiyatlarını artırdığı için olumsuz etkilendiklerini söyledi.
Süveyş Kanalı’nın açılmasının ardından gemilerin Akdeniz’de su boşaltması nedeniyle Akdeniz ve Ege kıyılarına yerleşen istilacı balık türü sayısı 600?e yaklaştı. Özellikle zehirli aslan balıkları ile balon balıkları, Akdeniz için çok büyük tehlike oluşturuyor. Deniz ekosistemlerinde milyonlarca yıl hayatta kalmayı başarabilmiş yaklaşık 36 bin balık türünden ikisi, gündemdeki yerlerini korumaya devam ediyor. Balon ve aslan balıkları hem zehirli olmaları hem de çevrelerine verdikleri zararla adından söz ettiriyor. Özellikle balıkçıların ağlarına zarar veren, kendi türlerini tüketen, her türlü canlıya saldıran ve tenekeyi dahi güçlü dişleriyle parçalayan balon balığının Akdeniz’deki popülasyonu arttı.

SİYANÜRDEN 1200 KAT ZEHİRLİ
Siyanürden 1200 kat etkili zehre sahip balon balon balığının tüketilmesi bir tarafa dokunmak dahi ölümle sonuçlanabiliyor. Özellikle karaciğerinde, derisi ve etinde biriktirdiği zehriyle bir insanı kolayca öldürebilecek balon balığının popülasyonunu azaltmak için Tarım ve Orman Bakanlığı kuyruğunu getiren balıkçıya 5 lira verdi. 1 aydan az sürede Antalya kıyılarında 36 bine yakın balon balığı kuyruğu yetkililere teslim edildi.
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balon balığı ve zararlarına ilişkin geniş çaplı araştırma yapan uzman ekip içerisinde yer alıyor. Balon balığının 2005, aslan balığının ise 2016 yılında kıyılarımızda görülmeye başladığını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, bu balıkların Akdeniz’e yerleştiğini ve artık Akdeniz balığı olduğunu söyledi.

BALIKÇILARA DA ZARAR VERİYOR
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balon balığının popülasyonunun kontrol altına alınması için ekonomik olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Derisinden cüzdan gibi aksesuar ya da süs eşyaları yapılmasını öneren Prof. Dr. Gökoğlu, bu balığın Akdeniz’deki yerli balık türlerinden olan barbun, mercan ve melanur gibi balık türlerini avladığı için tezgaha da zarar verdiğini söyledi.
Balıkçılar ise tezgahlarındaki Akdeniz’in yerli balıklarının azaldığını, bu nedenle fiyatların da arttığını aktardı. Fiyatı artan balıkların tüketici tarafından tercih edilmemesinden olumsuz etkilendiklerini ifade eden balıkçı İlker Keklik, “Balon balığı yerli balıkların neslini tüketiyor. Sayıları azalıyor. Dolayısıyla fiyatları da artıyor. Tüketici almayınca bu durum bize zarar veriyor. Normalde 50-60 lira olan balık az çıktığından 100-120 liraları görünce bizi etkiliyor” dedi.

Balon balığının sergilenmesinin dahi yasak olduğunu belirten Keklik, sergilenmesi halinde cezasının 5 bin lira olduğunu söyledi.
Bir diğer balıkçı Zülküf Taş ise balon balıklarının kubbes, barbun, mercan, melanur gibi Akdeniz?e özgü balıkları avladığı için bu balıkların popülasyonunda azalma olduğunu, vatandaşın da fiyatların yüksekliğinden dert yandığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
– Balon Balığı’nın Süveyş Kanalı’ndan nasıl geldiğin anlatılması
– Tankerlerden ve balans suyu boşaltma anı
– Gemilerin denizde ilerlemesi
– Grafik ile Suveyş kanalı
– Balon balığından görüntü
– RÖP1: Prof.Dr.Mehmet Gökoğlu ile röportaj (çok zehirli)
– Balon balıklarının olta ile yakalanması
– Balığın yakın plan dişleri, şişmiş hali ve kutu ısırırken
– Balon balığının olta ile dehizden çekilirken
– 2 balığın yan yana
– Balığın derisinin sağlamlığını gösterilmesi, cüzdan ile yan yana
– Balıkçılar çarşısı ve tezgahta balıklar
– RÖP2: İlker Keklik ile röportaj
– RÖP3: Zülküf Taş ile röportaj
– DHA Muhabiri Alparslan Çınar’ın anonsu
– Detay
HABER: Alparslan ÇINAR-KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA,(DHA)

============================

YALANCI BAHARIN ARDINDAN GELEN KIŞ ŞARTLARI ARICILARI VURDU

MERSİN’in Anamur ilçesinde yaklaşık 20 gün önce kendisini gösteren ve meyve çiçeklerinin açmasına neden olan yalancı baharın arkasından havaların soğuması nedeniyle çiçeklerden bal toplamaya çalışan çok sayıda arı donarak telef oldu.
İlçede hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle 20 gün önce kendisini gösteren yalancı bahar nedeniyle çiçeklerin açması, arıların mevsim algısını da yanılttı. Bu nedenle oğul vermek için erken yavrulamaya başlayan arılar, polen toplamak için doğadaki çiçeklere dağıldı. Arkasından bir anda bastıran soğuklar ve Toros Dağları’nın eteklerine yağan kar, kovanlardan çıkan arıları zamansız yakaladı. Kovanlarından ayrılan bazı arılar, geri dönemeden çiçeklerin üzerinde veya dönüş yolunda kovanlarına yetişemeden donarak telef oldu.
‘ARICILARIN YÜZDE 30 KAYBI VAR’
30 yıldır arıcılık yapan Abdurrahman Cengiz (60), zamansız yavrulama yapmak için polen toplamaya giden arıların çoğunun kovanlarına geri dönemediğini ve çiçeklerin üzerinde donarak yaşamını yitirdiğini söyledi. Böyle bir durumun yaklaşık 10 yıl önce başlarına geldiğini kaydeden Abdurrahman Cengiz, bu yıl arıcılarının yüzde 30 civarında kayıplarının olduğunu söyledi.
Geçen sezonun kurak gitmesinden dolayı arıların bu yıl kışa zayıf girdiğini kaydeden Abdurrahman Cengiz, “Bu günlerdeki yalancı baharın erken gelmesinden, bademlerin ve azgan çiçeklerinin, artı sandal pürçüğünün erken açmasından dolayı, arının erken dışarı çıkıp, akabinde de havaların zamansız bir şekilde soğumasının hemen hemen yüzde 30, yüzde 40 gibi arı kayıplarımız oluyor. Dışarı giden arılar  soğuktan geriye dönmüyor. Kovandan zamansız çıkan arı, çiçeğin üzerinde uyuşup kalıyor, gece de donup ölüyor. Bundan biraz muzdarip olduk” dedi. 
Görüntü Dökümü:
————————-
– Araziden genel
– Abdurrahman Cengiz etraftaki çiçekleri incelerken
– Arılarını kontrol ederken
– Kovanların önünde arılar yakın plan
– Genel plan
– Abdurrahman Cengiz peteklere bakarken
– Can çekişen çekişen arı
– Ölen arılar
– Cengiz ile röportaj
– Çiçeklerden detay
Haber-Kamera: Mithat ÜNAL/ANAMUR(Mersin), (DHA)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!