Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 16

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) AKŞENER’İN İKİZDERE ZİYARETİNDE GERGİNLİK (2)
TAŞ OCAĞI KARŞITLARI İLE GÖRÜŞTÜ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ‘Lojistik Merkez ve Liman Projesi’nin inşa edileceği deniz üzerindeki alanın dolgusu için açılması planlanan taş ocağına karşı çıkan İkizdere’nin Gürdere ve Cevizlik köylerindeki halkla bir araya geldi. Görüşme sonrası burada açıklamalarda bulunan Akşener, “Türkiye’de hangi haksızlığın karşısında durup, haksızlık yapanın karşısına dikilirsen bugünün Türkiye’sinde ya FETÖ’cü oluyorsun ya da PKK’lı oluyorsun. Ben İkizdere’de esnaf gezeyim, onları dinleyeyim, dedim sonra da size burada uğrayıp, dönecektim. Bir hanımefendi bana ‘Sen PKK’lısın, bebek katilinin yanındasın, bunun hesabını ver’ dedi. CHP ile beraber olduğum için ‘CHP eşittir, PKK’ dedi. Önce bir çarşıyı dolaşayım dedim, olmadı. Neyse konuştuk. Ben 27 yıldır aktif politika yapıyorum. Beğenenler oldu, beğenmeyenler oldu. Ben de Fındıklı’nın Sümer köyünün mensuplarından birinin karısıyım. Gencecik yaşımda politikaya başladım ve hiç bugüne kadar cinsiyetim üzerinden küfreden olmadı. Bu dönemde oldu. ‘Fosforlu Meral’ dendi. ‘Fosforlu’nun ne demek olduğunu hep beraber biliyoruz biz. Utanmadılar. Babaanneyim ben babaanne. 64 yaşında kadınım, utanmadılarö dedi.
‘HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR’
İYİ Parti lideri Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yahu Megri’yi ben mi söyledim? Kafalardan konfetileri ben mi temizledim? Abdullah Öcalan’ın kardeşine ben mi dedim ‘Bizim Mehmet’ diye? Osman Öcalan’ın mektubunu ben mi okudum? Ben bunları konuşmadan gezecektim burada. Bu hepimize yapılan bir tuzak. 28 Şubat’ta başörtüsü için mücadele etmiş, her türlü ölüm tehdidi almış Meral Akşener’e ‘kafir’ dendi. Bunun da ötesi yok artık. Bu korkutma amaçlı, kendimizi izah etmeye yönelik sesi kimin çok çıkarsa öbürünü korkuttuğu bir düzen. Kişisel olarak bana sökmez. Burada bir haksızlık var. Bu insanlar da haklı. Ne denirse densin haklı. Ne söylenirse söylensin bu kadınlar haklı. Ben buraya nutuk atmaya gelmedim. Bu insanların sesini duyurmaya devam edeceğim. Haksızlık karşısında sussan dilsiz şeytandır.ö
‘BEN TARİH DOKTORALIYIM’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu benzetmesini yaptığı gazeteciler tarafından hatırlatılan Akşener, şunları söyledi: 
“Akademik dünyadan gelen bir insanım ben. İnkılap tarihi bölüm başkanlığından politikaya başladım. Senelerce rejimleri anlattım öğrencilerime. Son dönemde yani son 25 yılda bir gelenek oluştu. Bu çok ciddi bilimsel bir tartışma konusu. ‘Sultancıl yönetimler’ deniyor bunun adına. Bu sultancıl yönetimleri de ben 5 yıldır konuşuyorum. Sultancıl yönetim anlayışı ne demek? Mesela Orban gibi Putin gibi Trump gibi Biden ne olacak bilmediğimiz için henüz kendisi ile ilgili bir fikre sahip değiliz, bir şey diyemeyeceğim, Macron gibi. Uluslararası ilişkileri iç siyasetin öznesi yapan ve seçim kazanabilmek için bilumum değerlerin içine şak, diye tüküren bir anlayış bu. Usandık. Sandalyeyi muhafaza için bunun şimdiki adı, popülist diktatörler. Ben ‘diktatör’ sözünü hiç sevmiyorum. Onun için ‘sultancıl yönetim zihniyeti’ diyorum. Bilimsel adı da bu. Şimdi Netanyahu da aynı.”
İYİ Parti lideri Akşener, açıklamalarına şöyle devam etti: 
“Netanyahu’nun Filistin’e yaptıkları ile alakalı değil benim söylediğim. O sandığı muhafaza etmek için İstanbul seçimlerinde benzeri yapılmadı mı? Bu bir anlayış; ama Sayın Erdoğan’ın gücüne gitti, ‘zavallı’ dedi. Zavallılığın, dün akşam söyledim ne olduğunu. Filistin’in yerini gösteremeyeceğimi söyledi. Ben tarih doktoralıyım. Filistin’i, Filistin’in kuruluşunu, siyonizmi okuturum arkadaşa gerekirse; ama en önemlisi Filistin’in haritadaki yerini biz Mescid-i Aksa’dan biliriz. Kalpten biliriz. Biz hepimiz biliriz. İnsanların kutsal değerler üzerinden itilip kakılmasından bıktık, usandık artık. Bana geçmez, ben yemem. Bu ülkede Sayın Yavaş ile ikimizi Çin elçisi tehdit etti. Bu kabadayı arkadaşımız, kabadayılığı iyi anlamda söyledim, delikanlı cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı yaptığı ülkenin başkentinin belediye başkanı tehdit edildi; bir başka ülkenin elçisi tarafından. Ne yaptı? Çay içirdi elçiye; ama güzel, 250 bin lira tazminat davası açmış, demek ki miktar oymuş.ö 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisi hakkındaki ‘stajyer bakan’ sözünü de değerlendiren Akşener, “Ben İçişleri Bakanlığı’nda stajyerim. Kendisi ordinaryüs profesörü. Ordinaryus profesörü içişleri bakanımız var. Soru sorduğunuz kişi de bir stajyer bir içişleri bakanı. Ordinaryüs profesöre bakmak lazımö diye konuştu.
İYİ Parti lideri Akşener, açıklamalarının ardından kent merkezine hareket etti. Yol üzerinde aracından inen Akşener, çay toplayan kadınlarla sohbet edip, çay topladı.

Görüntü Dökümü
———————–
-Akşener’in Trabzon havalimanında karşılanması
-Akşener’in taş ocağı alanında kadınlarla sohbeti
-Akşener’in açıklamaları
-Çay toplaması
-Detaylar

Haber: Arzu ERBAŞ-Aleyna KESKİN – Kamera: Selçuk BAŞAR- Doğancan İLEK RİZE-DHA 

============================================

2) ‘PKK 6 YIL ÖNCE KIZIMI KAÇIRDI, SONRA DA EŞİMİ ÖLDÜRDÜ’
 
VAN’da, PKK’lı teröristler tarafından çocukları kaçırılan ailelerin HDP il binası önündeki eylemi, 11’inci haftada 32 ailenin katılımıyla devam etti. Ellerindeki çocuklarının fotoğrafları ve Türk bayrakları ile HDP il binası önüne yürüyen ailelerin sesleri, binadan çalınan müzikle bastırılmaya çalışıldı. Müzik sesine tepki gösteren aileler HDP il binasına girmek istedi, polis izin vermedi. Kızı 6 yıl önce dağa kaçırılan, eşi ise 3 yıl önce teröristlerce öldürülen Nazime Arslan,”PKK hem kızımı kaçırdı, 3 yıl önce de suçsuz yere eşimi de öldürdüler. Kızımı istiyorum. Onlar benim düşmanım”dedi.

Van’da, çocukları PKK’lı teröristlerce kaçırılan aileler, 17 günlük tam kapanmanın ardından başlatılan kademeli normalleşme ile birlikte 11’inci hafta 32 aile ile devam etti. Aileler, ellerinde Türk bayrakları, çocuklarının fotoğrafları ve üzerinde ‘Dağları kurtlara, kuşlara bırakın’, ‘Çocuklarımızı istiyoruz’, ‘Anneler nöbette’, ‘Artık yeter, yakamızdan düşün’, ‘Çocuklarımız kimsenin piyonu olmayacak’ yazılı dövizlerle yürüyüş yaptı. HDP İl binasına kadar slogan atarak yürüyen aileler için polis geniş güvenlik önlemi aldı. Bina önüne gelen aileler, ‘Kahrolsun PKK, işbirlikçi HDP’ sloganı attı. HDP’liler ise kadınların yaptığı eylemi, yüksek sesle müzik çalarak bastırmaya çalıştı. Polis ekipleri, HDP il binası önünde geniş güvenlik önlemi aldı. Müzik sesine tepki gösteren aileler, HDP il binasına girmek istedi, polis izin vermedi. Kısa süreli gerginlik yaşandı.
‘PKK KIZIMI KAÇIRDI, 3 YIL ÖNCE DE EŞİMİ ÖLDÜRDÜ’
Eyleme Hakkari’den katılan Nazime Aslan, kızı lisede okurken 6 yıl önce henüz 15 yaşındayken PKK’lılar tarafından dağa kaçırıldığını anlattı. Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan Arslan” PKK kızımı kaçırdı, 3 yıl önce de suçsuz yere eşimi de öldürdüler. Kızımı istiyorum. Onlar benim düşmanım. Kızım lisede okurken 15 yaşındayken kaçırdılar. Eşimi de PKK öldürdü. Kocam Adil Arslan’ın hiçbir suçu yoktu. Oğul köyünde öldürdüler. Kocam hayvancılık yapıyordu. Suçsuz yere öldürdüler. 6 yıl önce de kızımı kaçırdılar “dedi.
‘OĞLUM HAFIZLIK OKUYORDU, ZORLA KAÇIRDILAR’
6 yıl önce oğlu Hamza’nın hafızlık okurken PKK’lı teröristler tarafından kaçırdığını söyleyen Zümrüt Salim ise dağda olan oğluna ‘teslim ol’ çağrısı yaparken gözyaşlarına hakim olamadı. Salim,”Ben Hakkari’den gelmişim. Hamza’nın annesiyim. Benim oğlum Kuran kursunda hafızlık okuyordu. Çıkışta kaçırdılar. HDP benim oğlumu kaçırıp PKK’ya teslim etti. 6 yıldır ben oğlumun hasretini çekiyorum. Ben HDP ve PKK’dan oğlumu istiyorum.O zalimler bizden ne istiyorlar, bu zulmü bize çektiriyorlar. ‘Oğlum Hamza sen benim halimi görüyorsun. Allah razası için dön gel. Yüreğim yanıyor yavrum. sensiz yaşayamam oğlum” diye seslendi.
‘DAĞDA OLAN EVLATLAR, TESLİM OLSUNLAR’
Kızı Şilan için eyleme katılan Atiye Dayan ise, kızı gibi zorla dağa kaçırılan çocuklara ‘teslim ol’ çağrısında bulundu. Dayan,” 17 günlük tam kapanmadan sonra 11’inci haftada da bu eylemimizi sürdürüyoruz. Bu hafta 2 aile daha katılıp, aile sayısı 32’ye yükseldi. Biz hiçbir şekilde evlatlarımızı onlara bırakmıyoruz. Burada bütün evlatlara sesleniyorum. Gelin teslim olun. HDP benim kızımı kaçırıp PKK’ya teslim etti. Gelsinler vatanımıza, devletimize teslim olsunlar”diye konuştu.
Bir süre HDP il binası önünde eylem yapan aileler, daha sonra dağıldı.

Reklam Alanı

Görüntü dökümü
———————–
-Bir araya gelen aileler
-Ellerindeki çocuklarının fotoğrafları ve Türk bayrakları ile yürüyüşe geçen aileler
-HDP ve PKK aleyhine slogan atmaları
-Detaylar
-HDP binası önünde önlem alan polis
-Slogan atan ailelerin sesleri müzik sesiyle bastırılmaya çalışılırken
-Ailelerin tepkisi
-HDP il binasına girmek isteyen bazı aileleri polis engel olurken
-Yaşanan gerginlik
-Detaylar
-Nazime Arslan ile Kürtçe röportaj
-Zümrüt Salim ile röportaj
-Gözyaşı döken Salim
-Atiye Dayan ile röportaj
-Çocuğu için gözyaşı döken bir anne
-Detaylar’PKK 6 yıl önce kızımı kaçırdı, sonra da eşimi öldürdü’
Behçet DALMAZ/VAN, (DHA) 

=======================================

3) BARİYERLERİN SAPLANDIĞI KAMYONUN ŞOFÖRÜ YARALANDI
 
BOLU’da, TEM Otoyolu’nda bariyerle çarpan kamyonun şoförü Metin Aykanat (57), yaralandı.

Kaza, saat 14.30 sıralarında TEM Otoyolu’nun Elmalık mevkiinde meydana geldi. İstanbul yönüne giden Metin Aykanat yönetimindeki 53 AE 751 plakalı kamyon, kontrolden çıkıp bariyerlere çarptı. Kamyonun ön kısmına saplanan bariyerler arka kısmından çıktı. Kazada, kamyon şoförü Metin Aykanat yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı sürücü, ekiplerin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı.
Yaralı sürücünün hayati tehlikesinin olmadığı bildirildi.

Görüntü dökümü
—————————–
-Kaza yapan kamyonun görüntüsü
-Saplanan bariyer
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)

========================================

4) YOLA FIRLAYAN MİNİK MEHMET FURKAN, KAMYONUN ALTINDA CAN VERDİ

Antalya’da sebze halinde kamyonetin açık kapısından inip babasının peşinden gitmeye çalışan 4 yaşındaki Mehmet Furkan Acar, kamyonun altında kalarak öldü. 

Oğlunun ölümüyle sinir krizi geçiren Ercan Acar (37), “Şimdi ben kendimi nasıl affedeceğim. Yandım ağabey” diye gözyaşı döktü. Kaza anı, güvenlik kamerasına da anbean yansıdı. Kaza, saat 14.00 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Yaş Sebze ve Meyve Toptancı Halinde meydana geldi. Beraberinde oğlu Mehmet Furkan Acar ile toptancı haline gelen Ercan Acar, kamyonetini park ettikten sonra sebze kasalarını düzeltmek için araçtan indi. Bu sırada Mehmet Furkan Acar, kamyonetin açık kapısından inip babasının peşinden gitmek isterken, İ.Ö.A’nın kullandığı 07 AGF 690 plakalı kamyonun altında kaldı. Kamyonun altında kalan oğlunu gören Ercan Acar, Mehmet Furkan’ın öldüğünü görünce sinir krizi geçirdi. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Minik Mehmet Furkan’ın cenazesi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Kamyon şoförü İ.Ö.A. ise polis tarafından gözaltına alındı.
‘ŞİMDİ BEN KENDİMİ NASIL AFFEDECEĞİM’
Oğlunun cenazesinin bulunduğu yerden bir an olsun ayrılmayan Ercan Acar, “Şimdi ben kendimi nasıl affedeceğim. Ben seni nasıl göremedim. Kurban olduğum Allah’ım beni çocuğumla imtihan etti. Süt kokulu bir oğlum vardı.  Onu da Allah aldı. Tek varlığımdı. Yandım ağabey, hiçbir şey ateşi kesmiyor” diye gözyaşı döktü. Kazayı duyduktan sonra gelen anne Şifa Acar da yakınları tarafından güçlükle sakinleştirildi. Oğlunun arkasından gözyaşı döken Şifa Acar, “Ne oldu benim yavruma. Ne yaptınız” diye gözyaşı döktü.
KAZA ANI KAMERADA
Kaza anı, güvenlik kamerasına da anbean yansıdı. Küçük çocuğun kamyonetten inip babasının peşinden gittiği ve kamyonun altında kaldığı anlar görüntülere yansıdı.

Görüntü dökümü:
————————–
– Kamyon altında kalan çocuğun görüntüsü
– Kaza anının görüntüsü (güvenlik kamerası)
– Babanın ağlaması
– Yakınlarının feryat etmesi
– Polisin olay yerinde inceleme yapması
– Vatandaşlardan ve olay yerinden görüntü

HABER: Bülent TATOĞULLARI-KAMERA: Tolga YILDIRIM/ANTALYA,(DHA)

========================================

5) TUNCELİ’DE, BENEKLİ ANADOLU SEMENDERİ GÖRÜLDÜ

TÜRKİYE’ye özgü endemik tür olan ve koruma altında bulunan benekli Anadolu semenderi, bu kez Tunceli’de görüldü.
Türkiye’ye özgü endemik tür olan ve koruma altında bulunan benekli Anadolu semenderi, Tunceli’nin Kırmızıköprü köyünde görüldü. Evinin bahçesine tohum eken Caner Canerik, su kanalının içinde sarı benekli, siyah parlak renkli semendere rastlayınca, cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.
Bölgede daha önce de semendere denk geldiğini belirten Canerik, “Yüksek rakımda su kaynağına ulaşmaya çalışırken, 2 tane benekli semender ile karşılaştım. Telefon kamerasıyla görüntü aldım. Benekli Anadolu semenderine, daha önce de yakın bölgede rastlamıştım. Nadir bulunan ve nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için, onlara rastlamam ayrı bir mutluluk kaynağı. Oldukça sakin bir şekilde, alandaki yarıklara saklanmaya çalıştılar. Ben de rahatsız etmedim, görüntü aldıktan sonra açtığım alanı kısmi olarak geri kapattım” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
Semenderin su kanalında yürümesi
Semenderin yakın görüntüsü
Genel ve detay görüntüleri

Haber-Kamera: Serhat Ozan YILDIRIM/TUNCELİ, (DHA)

============================

6) ANTALYA’NIN EN ZENGİN KÜTÜPHANESİ KAPILARINI AÇTI
 
KEPEZ Belediyesi’nin eski Dokuma Fabrikası’na enerji sağlayan trafo binasını kütüphaneye dönüştürdüğü Cemil Meriç Kütüphanesi kapılarını kitapseverlere açtı. Başkan Tütüncü, Antalya’nın en zengin kütüphanesini 19 Mayıs’ta gençlere armağan etti.

Antalya’nın en zengin kütüphanesi olan Cemil Meriç Kütüphanesi’nin açılışına Antalya Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Antalya Milletvekilleri Tuğba Vural Çolak, Mustafa Köse, Kemal Çelik, AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, oda başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, muhtarlar ve davetliler katıldı.

366 GÜNDE BÜYÜK BAŞARI
Törenin açılış konuşmasını yapan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, milli mücadelenin başladığı 19 Mayıs’ta şehrin gençlerine, şehrin en zengin kütüphanesini armağan ettiklerini söyledi. Başkan Tütüncü, “İstedik ki, onlar bu güzel mekanda bilgiyle buluşsunlar, bilgiyle aydınlansınlar ve kendilerine bilginin ışığında güzel bir gelecek inşa etsinler. Takvimler 17 Mayıs 2020’yi gösterirken, bugün açılışını yaptığımız Cemil Meriç Kütüphanesi yani bundan tam 366 gün evvel köhne bir fabrikanın yıkılmaya yüz tutmuş trafo binasıydı. Arkadaşlarım büyük bir gayretle, azimle çalışarak burayı şehrin bugün itibariyle en zengin halk kütüphanesi haline dönüştürdüler. 366 gün gibi kısa bir sürede böylesi bir başarıya imza atan çalışma arkadaşlarımı yürekten, gönülden kutluyorum.”
DOKUMAPARK’A 10 AYRI MÜZE
Pamuklu Dokuma Fabrikası’nın yıllar önce Antalya’nın gündeminde çok nahoş bir şekilde gündeme geldiğini, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. “Burası alışveriş merkezine dönüştürülmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı” diyen Başkan Tütüncü, “Bu ifadelerimin arkasında küllenmiş bir mazinin acı hatıralarını tekrarlamak, ya da bir polemiğe kapı aralamak yok.  Tam tersine, biz arkadaşlarımızla birlikte çalıştık gayret ettik. Bizde sayın Cumhurbaşkanımıza, aziz milletimize, Antalyalılara mahcup olmadık. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’de eşine benzerine rastlanmamış bir koruma projesini halkımızla birlikte, sivil toplumun katılımıyla birlikte var ettik. İşte! Bu binaların hepsi korundu” dedi. Başkan Tütüncü konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Korunan binalar şu anda burada 10 ayrı müze oldu. Bir büyük ‘Modern Sanat Galerisi’ oldu. Onlarca sanat atölyelerine kavuştu. Bu mekanla birlikte 23 bin 500 metre kare nitelikli bir botanik bahçeye ev sahipliği yapar hale geldi. Ve burası kentin 500 bin yıllık hatıralarına ışık tutan 25 yıldır Antalya’da özlemi çekilen kentin en güzel müzelerinden birisi yapıldı.”
TÜBİTAK işbirliğiyle DokumaPark’a Türkiye’nin en büyük bilim merkezi’nin yapıldığını da vurgulayan Başkan Tütüncü, Pil Fabrikası’nı da tıpkı Dokuma mantığıyla güzel bir Millet Bahçesi haline dönüştüreceklerini söyledi.
200 BİN KİTAP KAPASİTELİ
Kepez Belediye Başkanı Tütüncü, kütüphanenin şehir açısından, okumaya dair önemli bir milat olduğunu vurguladı, “Burada 200 bin kitap kapasitesi bulunmakta. 19 Mayıs 2021 itibariyle, 100 bin kitapla ‘bismillah’ dediğimiz kütüphanede daha kapasitemiz olduğunu ifade etmek isterim” dedi. Başkan Tütüncü, sözlerine şöyle devam etti:
“Kütüphanecilik tarihinin bilinen en büyük bağış kampanyasını gerçekleştirdik. 65 binden fazla kitap bağışlandı. Ortaya son derece renkli, çok çeşitli zengin bir koleksiyon çıktı. Yabancı dillerde de oldukça başarılı eserler var kütüphanemizde. Sadece Türkçe eserler değil, Rusça, İngilizce, İspanyolca, Portekizce, Arapça, Osmanlıca, Kürtçe eserlere kadar burada çok zengin bir koleksiyonun olduğu, çok seçkin bir kütüphane kuruldu.”
Başkan Tütüncü, kütüphanenin henüz açılmadan 2 ödüle layık görüldüğünü, kütüphaneye ismi konan Cemil Meriç’in gözünün nurunu kitaplarda bırakan bir bilge olduğunu söyledi. 2023’de Kepez’de 16 yeni kütüphanenin olacağını, kütüphanenin en büyüğünün Akdeniz Üniversitesi’nin hemen karşısına ve 500 binlik kapasiteli olarak yapılacağıanı müjdeledi. Başkan Tütüncü, Dokuma’ya kazandırılacak Antalya’nın en büyük çocuk kütüphanesin de “Dr. Burhanettin Onat Çocuk Kütüphanesi” adının verileceğini açıkladı.
VALİ YAZICI’DAN TEŞEKKÜR
Açılış törenine katılan Antalya Valisi Ersin Yazıcı’da, kütüphane, okul gibi benzeri güzel açılışlarda bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Vali Yazıcı, “Kepez’in bilgi çağını yakaladığını görmekten, çağı yakalamış süper lige aday olan Türkiye’nin geleceğini, vizyonunu yakalamış bir belediye başkanının burada görmüş olmaktan çok mutluyum” dedi. “Biz Antalya olarak, Kepez olarak bu yolda hızlı adımlarla, büyük adımlarla ilerliyoruz” diyerek sözlerine devam eden Vali Yazıcı, “Bunu burada görmüş olmaktan çok mutluyum. Cemil Meriç Kütüphanemiz, DokumaPark’a, Antalya’ya ve Kepez’e hayırlı, uğurlu olsun. İnşallah buradaki ışık hiç sönmesin. Buradaki kitaplar çok çabuk yıpransın” diye konuştu.
Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle Antalya’nın en zengin kütüphanesi hizmete açıldı. Açılışın ardından Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve beraberindeki heyet Cemil Meriç Kütüphanesi’ni gezdi. Daha sonra saatler 19.19’u gösterdiğinde Cemil Meriç Kütüphanesi önünde İstiklal Marşı okundu. 

Görüntü dökümü:
—————————
– Vali Yazıcı’nın kütüphaneye gelişi
– Vali Yazıcı, Kepez Belediye Başkanı Tütüncü ve protokol
– Başkan Tütüncü’nün konuşması
– Vali Yazıcı’nın konuşması
– Kütüphanenin kurdela kesimi
– Kütüphane içinde davetlilerin gezmesi
– Kütüphane dışında İstiklal Marşı söylenmesi  
HABER-KAMERA: ANTALYA,(DHA) 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!