Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ – 2

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) KARADENİZ’DE KÖY VE YAYLALARDA ‘TAM KAPANMA’ YOĞUNLUĞU

KARADENİZ’de tam kapanma nedeniyle kent merkezlerindeki evlerinde kalmak istemeyenlerin tercihi köy ve yayla evleri oldu. Kapanma öncesi akın etikleri köy ve yaylada izole olanlar, temiz hava ile bol güneşin keyfini çıkarırken, bağ ve bahçe işleri yapıp, salgın stresinden de uzaklaşmaya çalışıyor.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında Türkiye genelinde başlatılan 17 günlük tam kapanma kapsamında Karadeniz’de kentlerden köy ve yaylara akın oldu. Tam kapanma öncesi şehirlerin yanı sıra ilçe merkezlerinde kalmak istemeyenlerin tercihi de, köy, mezra ve yayla evleri oldu. Tam kapanma sürecini yayla ve köylerinde geçirenler temiz hava ve bol güneşin keyfini çıkarıyor, bağ ve bahçe işleri yaparak vakit geçiriyor. Kapanmanın yanı sıra baharın da gelişiyle öne çekilen göçle Trabzon’un yaylalarını şenlendirenler, organik beslenip, doğal yaşamda izole oluyor, yaptıkları yöresel yemeklerle de oruçlarını açıyor. Gurbetçilerin de tatil için geldiği bölgede hareketlilik yaşanırken, kırsalı tercih edenler salgın stresinden de uzaklaşmaya çalışıyor.
‘KORONAVİRÜSTEN HİÇ ETKİLENMEDİK’
Hayvancılıkla uğraşan Nilay Sağır, “Biz kışın köyde, yazın da yaylada yaşarız. Hayvanlarımız var onlarla ilgileniriz. Koronavirüsten hiç etkilenmedik. Sürekli doğada hayvanlarımızla birlikteyiz. Burada maske falan da takmayız. Şehre çok fazla inmiyoruz zaten. Şehre indiğimiz zaman da çok dikkatli oluruz. Buraya geldiğimizde maskeyi çıkardığımızda ‘oh dünya varmış’ diyoruz. Kısıtlama öncesi çok fazla kişi geldi köyümüze. Dışarıdan biri geldiği zaman ancak virüs aklımıza geliyor. Tedirgin oluyoruz. Acaba virüs var mıdır diyoruz” dedi.
‘YABANCI  GELSE KORKARIZ, TEDİRGİN OLURUZ’
İzole bir hayat yaşadıklarını belirten Nurten Eyüboğlu, “Ben buraya yurt dışında virüsten kaçarak geldim. Virüs çıktığından beri buradayım. Burada tarlada bağda bahçede vakit geçiriyoruz. Binaların arasında sıkışmıyoruz. Evlerimiz hep birbirimize mesafeli olduğu için maske kullanmıyoruz. Alışverişe haftada bir defa gidiyoruz. Onda da çok tedirgin oluyoruz. Maskelerimizi takıyoruz, eldiven giyiniyoruz, elimizde kolonya ile alışveriş yapıyoruz. Yabancı biri köyümüze gelse korkarız, tedirgin oluruz. Kimseye yaklaşmayız. Elimizden geldiğince virüs bize uğramasın diye gayret ediyoruz” diye konuştu.
‘TARLALARIMIZI EKTİK, KÜMES HAYVANI ALDIK’
Pandemi ile birlikte köy yaşantılarına geri döndüklerini söyleyen İbrahim Bayram, “Pandemi döneminde herkes köylerindeki evlerine geri döndü. Sokağa çıkma kısıtlaması olduğu zaman dört duvar arasında şehirde insan kafayı yiyor. Sağlığından daha da çok oluyor. Biz pandemi döneminde genellikle burada köydeki evimizde kaldık. Tarlalarımızı ektik, birkaç kümes hayvanı aldık. Şimdi sebze ihtiyacımızı tarlamızdan karşılıyoruz, kümesten de yumurtalarımızı alıyoruz, ekmeğimizi kendimiz yapıyoruz. Zaman çok güzel geçiyor. Pandemi bize topraktan yararlanabilme fırsatını tekrar sundu. Allah kısıtlamalarda şehirde dört duvar arasında kalanların yardımcısı oldunö dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Drone görüntüleri
-Kırsalda bulunan insanlardan görüntüler
-Bağ, Bahçe işleri ile ilgilenen insanlardan görüntüler
-Küçükbaş hayvanlarını otlatanlardan görüntüler
-Sobada köy ekmeği pişirilirken görüntüler
-Doğadan görüntüler
-Kırsalda yaşayanlar ve kısıtlamada gelen gurbetçilerle röportaj
-Muhabir (Aleyna KESKİN) anons
-Haber genel ve detay görüntüleri

Haber: Aleyna KESKİN Kamera: Selçuk BAŞAR TRABZON/DHA

=================================================

2) KOÇBAŞIYLA KAPISI KIRILARAK GİRİLEN MEKANDA, 25 KİŞİ EĞLENİRKEN YAKALANDI

Reklam Alanı

DİYARBAKIR’da, 8 katlı binanın bodrum katındaki alkollü eğlence mekanına, polis ekipleri tarafından kapısı koçbaşıyla kırılarak baskın yapıldı. Mekanda eğlence yaptıkları sırada yakalanan aralarında kadınların da olduğu 25 kişiye koronavirüs tedbirleri ihlalinden 78 bin 500 TL para cezası kesildi.
Olay, gece saatlerinde Yenişehir ilçesi Kooperatifler Mahallesi’nde meydana geldi. 8 katlı bir binanın bodrum katında, eğlence yapıldığı ihbarı alan Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Polis, bölgede güvenlik önlemi alarak, sokağı giriş çıkışlara kapattı. Polis, binanın dışından girilen bodrum katına kapıyı çalıp, sonuç alamayınca savcılık izniyle kapıyı koçbaşıyla kırarak içeri girdi. Karşılarına çıkan ikinci kapıyı da açan ekipler, müzikli ve alkollü eğlence mekanına dönüştürülen bodrum katında aralarında kadınların da olduğu 25 kişiye koronavirüs tedbirlerini ihlalden toplam 78 bin 500 TL para cezası kesti. Görüntülerde, baskın anında polisi gören bazı kişiler maske taktığı anlar yer aldı.
4 AY ÖNCE DE 157 BİN 500 TL CEZA YAZILDI
Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki ekiplerin 28 Ocak gecesi de aynı mekana koçbaşıyla baskın yaptığı ortaya çıktı. Ekipler, tarafından sık sık denetimleri yapılan mekanda yapılan baskında bodrum katta 26’sı kadın 50 kişiye toplam 157 bin 500 TL ceza kesildiği öğrenildi. Bodrum katı, zabıta ekiplerince bir kez daha mühürlenerek, kapatıldı.

Görüntü Dökümü
———————–
-Eğlence mekanı
-Polisin içeride olması
-Mekandaki kadınlar ve erkekler
-Masalar
-Genel ve detay

Haber: Burak EMEK- KAMERA/DİYARBAKIR,(DHA)

==============================================

3) ‘DRONLAR FLAMİNGOLARDA STRES YARATIYOR’

Antalya Kuş Gözlem Topluluğu üyesi veteriner hekim Gökçe Coşkun, flamingo cenneti olarak bilinen Gediz Deltası’nda üreme dönemindeki flamingoları görüntüledi. Flamingoları izlemek için gelenlerin neden olduğu çevre kirliliğine dikkati çeken Coşkun, özellikle hayvanlara yakın uçurulan dronların, flamingolarda büyük strese neden olduğu uyarısında bulundu.
Antalya Kuş Gözlem Topluluğu’ndan veteriner hekim Gökçe Coşkun, flamingo kuşlarının dünyadaki en önemli üreme alanlarından biri olan İzmir Gediz Deltası’nda, flamingolar ve diğer kuş türleri ve yaşam alanlarının korunması amacıyla yürütülen proje çalışmalarına katıldı. Deltada üreme dönemindeki flamingoları görüntüleyen Gökçe Coşkun, ‘flamingo cenneti’ diye nitelediği Gediz’in çok fazla tehdit unsuruyla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.
DÜNYADAKİ FLAMİNGO SAYISI 790 BİN
Türkiye’de iki tür flamingo görüldüğünü söyleyen Coşkun, İngilizcesi ‘greater’ olarak geçen türün yüksek nüfusa sahip olduğunu kaydetti. Dünyadaki flamingo sayısının 790 bin olduğunu belirten Coşkun, bunların önemli kısmının da Türkiye’de üreme gösterdiğini aktardı. Coşkun, “Bu türler biraz daha asitli, alkali sularda yaşamlarını sürdürmekte ve buralarda üreme gerçekleştiriyor. Ülkemizde de Gediz Deltası, Konya Kulu, Tuz Gölü, Burdur Yarışlı Gölü gibi alanlarda çok sayıda flamingoyu görmekteyiz. Gediz Deltası, yaban hayatı açısından oldukça verimli. Şehir hayatı içerisinde kalmış olmasına, giderek alanı daralmış olmasına rağmen hala birçok kuş türünü barındırıyor” dedi. 
YILDA 10 BİN YAVRU
Deltanın korunması amacıyla hem yerel yönetimler hem de Doğa Koruma ve Milli Parklar’ın çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Coşkun, “Gediz Deltası’nda flamingoların üremeleri için üreme adaları yapıldı. Burada 15 bine yakın flamingo kuluçkaya yatıp üreme gerçekleştiriyor. Yılda 10 bine yakın yavru çıkıyor. Bu yavrular bu adalarda bir yıla yakın yaşamlarını sürdürüp, diğer alanlara doğru yayılım gösteriyor. Bu adalara giriş yasak ve ancak özel izinle yapılabiliyor” diye konuştu.  
GEDİZ’DE İNSAN TEMASI
Gediz Deltası’nın şehir merkezinin ortasında kalmasının yanı sıra çeşitli tehdit unsurlarıyla da baş başa olduğunu anlatan Coşkun, “Flamingolar bunların en fazla zarar görenlerinden biri. Gediz Deltası’na gittiğinizde flamingoları görebiliyor, çiftleşmeleri, kur davranışları ve beslenmelerine tanık olunabiliyor. Flamingolar sudaki omurgasız canlılar ve alglerle besleniyor. Bunun için de genellikle kıyı kesimlerine çok yaklaşıyor ve insanla teması çok fazla” dedi. 
‘BİLGİMİZ ÇOK AZ SEVİYEDE’
İnsanların duyarlılık eksikliğinden dolayı alanda çevre kirliliği oluştuğunu ifade eden Coşkun, “Bazı kırsal kesimlerde de ne yazık ki silahla vurulduğunu da görebiliyoruz. Antalya’da karşılaştık geçen sene, kanadından yaralı bir flamingo bulmuştuk. Bizim en büyük sıkıntımız duyarlılık ve farkındalığın yeterli boyutta olmaması. Onların varlığıyla ilgili bilgilerimiz çok az seviyede. Onların yaşam döngüsüne ve onlara saygı duyma seviyemiz de oldukça alçak seviyede” diye konuştu. 
‘TÜRKİYE’DE FLAMİNGO YAŞIYOR MU’ DİYE SORAN VAR
Hala ‘Türkiye’de flamingo yaşıyor mu’ sorusuyla karşılaştıklarını kaydeden Coşkun, bunun çok üzücü olduğunu belirterek, “‘Evet yaşıyor’ diyerek, olumlu cevap vermek güzel bir şey, mutluluk duyuyorum ama bu sorunun hala ülkemizde soruluyor olması üzücü. Çünkü ülkemiz flamingoların ürediği, beslendiği ve bir kısmının da yıl boyunca bulunduğu, göç etmediği bir alan. Yaban hayatı konusundaki duyarlılığımızın artmasıyla, flamingolar başta olmak üzere, diğer kuşların korunması, sürdürülebilirliği ve doğasını sağlayabiliriz” dedi. 
DRON ÇEKİMİ YAPANLARA UYARI
Hem Gediz Deltası, hem de flamingoların bulunduğu diğer alanlardaki kuş türleri ve flamingoları gözlemlemek için birçok insanın gittiğine işaret eden Coşkun, özellikle dron çekimleriyle ilgili şu uyarıda bulundu: 
“Flamingolar pembe renkleriyle çok ilgi çekici, insanlar fotoğraflamak istiyor. Ama büyük yanlışlıklar da yapılıyor. Şu an çok fazla dron sahibi var. Dronlar bilinçsiz şekilde, güzel görüntü elde etmek için flamingoların üzerine sürülebiliyor. Özellikle üreme adasının çok yakınında uçurabiliyorlar. Bu da hayvanlarda büyük stres yaratıyor. Şunu unutmamamız gerekiyor, yaban hayatındaki canlılara direkt zarar vermek onları öldürmek değil sadece, onları sürekli strese maruz bırakmamız da büyük sıkıntılara yol açıyor. Alana gidenlerin buna duyarlılık göstermesi gerekiyor. Dron harici fotoğrafını çekeceklerse bile onlara en az stresi vererek alandan ayrılmaları büyük önem arz ediyor.”

Görüntü Dökümü
———————–
– Flamingoların uçarken görüntüsü
– Flamingoların yakın plan görüntüsü
– Flamingoların gölde beslenirken görüntüsü
– RÖP1: Veteriner Hekim Gökçe Coşkun

HABER: Mehmet ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)

==============================================

4) 90 BİN TL’YE MODİFİYE ETTİĞİ OTOMOBİLİYLE 2’NCİ KEZ CEZA YEDİ
 
BURSA’da polis ekiplerince düzenlenen dron destekli asayiş uygulamasında, 12 bin TL’ye aldığı otomobilinin teknik özelliklerinde 90 bin TL harcayarak değişiklik yapan Ali Rıza Altunbay’a (25), izinsiz değişiklikler ve arka plakasını söktüğü için 696 lira ceza uygulandı. Otomobili daha önce aynı nedenle trafikten men edilen Altunbay, basın mensuplarına, modifiye tutkusundan vazgeçmeyeceğini belirterek, “Biz hastasıyız bunun, başka hevesimiz yok. Yaptıklarımızın bedelini ödüyoruz” dedi
Yurt genelinde uygulanan 17 günlük sokağa çıkma yasağı kapsamında denetimlerini sürdüren İnegöl İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri farklı bölgelerde denetim noktası oluşturdu. Hikmet Şahin Köprülü Kavşak girişinde polis ekiplerince düzenlenen dron destekli asayiş uygulamasına İnegöl Kaymakamı Eren Arslan da katıldı. Sürücülere izin belgesi soran ekipler 16 F 4619 plakalı otomobili durdurdu. Otomobilin teknik özelliklerinde değişiklik tespit eden polis, modifiye aracın amortisör sistemini kontrol etti. Otomobil üzerinde izinsiz değişiklikler yaptığı ve arka plakasını söktüğü belirlenen Ali Rıza Altunbay’a toplam 696 lira para cezası uygulandı.
‘BİZ HASTASIYIZ BUNUN, BAŞKA HEVESİMİZ YOK’
Sürücünün araçtaki değişiklikleri ruhsata işletmesi için 1 hafta süre verilirken uygunsuz amortisör sistemini çıkartmaması halinde otomobili trafikten 2’nci kez men edilecek. Ceza işlemi uygulanan Altunbay ise kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, “Biz hastasıyız bunun, başka hevesimiz yok. Yaptıklarımızın bedelini ödüyoruz.” dedi. 
12 BİN LİRAYA ALIP 90 BİN LİRAYA MODİFİYE ETTİ
Ali Rıza Altunbay, geçen yıl 23 Haziran’da aracındaki modifiye işlemi için yaptığı açıklamada, “Aracımı motor kısmından tutun, boyasına kadar yeniledim. 40 bin TL değerinde ses sistemi monte ettirdim. 12 bin TL´ye almıştım aracımı. Şu ana kadar 90 bin TL harcama yaptım. Gönlümde değeri paha biçilmez ama 100 bin TL´nin üzerindedir. Satmayı düşünmüyorum. Sabahlara kadar aracımın başında durduğum zamanlar oldu” diye konuştu.
DAHA ÖNCE TRAFİKTEN MEN EDİLDİ
Bunun üzerine harekete geçen İnegöl İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Ali Rıza Altunbay’ın 90 bin TL’ye modifiye ettiği otomobili için inceleme başlatmış ve incelemenin ardından araçtaki teknik değişikliklerin ruhsata işletilmesi için Altunbay’a 7 gün süre vererek, 132 TL ceza kesmişti. Ancak bu süre içinde Altunbay’ın otomobilde yapılan teknik değişiklikleri araç tescilini yapan kuruluşa bildirmemesinden dolayı, otomobil 8 Temmuz 2020’de trafikten menedilmişti.

Görüntü Dökümü
———————–
-Drone destekli uygulama detay
-Modifiyeli otomobilin durdurulması
-Sürücü Ali rıza Altunbay’a cezai işlem uygulanması
-Altunbay’ın basın mensuplarına açıklaması
-Detaylar

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,(Bursa),(DHA)

==========================================================

5) TURFANDA ÜZÜMÜN KİLOSU DALINDA 30 LİRA

MERSİN’in Erdemli ilçesinde sezonun ilk turfanda siyah üzüm hasadı yapıldı. Dalında kilosu 30 liradan satılan siyah üzümler, üreticisinin yüzünü güldürüyor.
İlçede yaklaşık 200 dönümde 700 ton üretimi gerçekleştirilen siyah üzümler, üreticileri tarafından sabahın erken saatlerinde seralardan özenle toplanarak kasalara yerleştiriliyor ve tüketilmek üzere büyük şehirlere gönderiliyor. Erdemli Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin, hasadı yapılan siyah üzüm serasına giderek üreticilere bol bereketli bir sezon diledi. Başkan Şahin, “İlçemizde erik, kayısı ve beyaz üzümün ardından Türkiye’nin ilk turfanda siyah üzüm hasadını ilçemize bağlı Kocahasanlı Mahallesi’nde gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Narenciye ve domates üreticiliğine alternatif ürün olarak yetiştirilen siyah üzüm yetiştiriciliği ilçemizde her geçen yıl artmaktadır. İlçemizde 200 dönüm serada üzüm yetiştiriciliği yapılmaktadır ve yılda yaklaşık 800 ton üzüm üretimi gerçekleştiriliyor. Son derece kaliteli bir şekilde yetiştirilen turfanda siyah üzümün kilosu dalında 30 liradan satılmaktadır. Ben bütün üreticilerimize bol bereketli bir sezon diliyorumö dedi.
SERADA ÜZÜM YETİŞTİRİCİLİĞİ ARTIYOR
Ziraat Mühendisi Emine Yaman ise, “Erdemli iklim bakımında bir çok ürünün erkenci olarak yetiştirilmesi için çok uygun bir yer. İlçede bir çok çiftçi domates yetiştiriciliğini bırakarak serada üzüm yetiştiriciliğine dönüş yaptı. Bizler seralarda yetiştirilen üzümlerin bakımı, ilacı ve gelişimi konusunda üreticilerimize destek oluyoruz. Maliyet ve emek açısından domatese göre daha kolay ve kazançlı olan turfanda üzüm yetiştiriciliği ilçede her geçen gün artıyor. Normalde Temmuz ayında hasadı yapılması gereken siyah üzümler 2 ay önce hasadı yapılarak turfanda olarak artık tezgahlarda yerini alacak” diye konuştu.
ÜZÜM YETİŞTİRİCİLERİ MUTLU
Kocahasanlı Mahallesi’nde 3 dönüm serada siyah üzüm yetiştiriciliği yapan Celal Kara, “Daha önce serada domates yetiştiriciliği yapıyordum ama emeğimin karşılığını alamıyordum. Daha sonra serayı üzüm serasına çevirdim ve 3 yıldır üzüm yetiştiriciliği yapıyorum. Turfanda olarak yetiştirdiğimiz siyah üzümlerin kilosunu 30 liradan satıyoruz ve çok memnunuz. Pazar sorunu ve satış sorunu yaşamıyoruz. Dönümde yaklaşık 4 ton üzüm hasat ediyoruz. Çok güzel geliri var. Alternatif üzün olarak yetiştiriciliğini yaptığımız üzüm yetiştiriciliğini bütün üreticilere tavsiye ediyorum” ifadesini kullandı.

Görüntü Dökümü
———————–
-Serada dalında siyah üzüm
-Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin ve Ziraat Mühendisi Emine Yaman üzüm serasını gezerken
-Üzüm hasadı yapılırken
-Üzüm kasaya konurken
-DHA Muhabiri Mehmet DOĞANER’in anonsu
-Erdemli Ziraat Odası başkanı Rasim Şahin ile röportaj
-Ziraat Mühendisi Emine Yaman ile röportaj
-Üzüm yetiştiricisi Celal Kara ile röportaj
-Genel görüntüler

Haber-Kamera:Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ,(Mersin),(DHA)

=======================================================

6) TAM KAPANMADA AÇ KALAN SOKAK HAYVANLARININ YARDIMINA POLİS KOŞTU
 
ERZURUM’un Uzundere ilçesinde tam kapanma sonrası yiyecek bulmakta zorlanan sokak hayvanlarının yarımına polis ekipleri koştu.
Türkiye genelinde, koronavirüsle mücadele kapsamında 29 Nisan günü başlayan 17 günlük sokağa çıkma kısıtlamasında Uzundere’de polis ekipleri sokak hayvanlarını unutmadı. Emniyet Müdürlüğü Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği’nde görevli polis memurları, kendi imkanlarıyla temin ettikleri yiyecekleri ilçe merkezinde sokak hayvanlarının bulunduğu noktalara bıraktı. Polisler, sokak hayvanlarını elleriyle besledi, onlara ekmek verdi.
Başka bir noktada da yavru köpeklere süt veren polisler, kendilerini izleyen küçük kız çocuğunun hatırlatması üzerine, anne köpeği de bularak onu da besledi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Polislerin ağaç diplerine ekmek bırakması
-Polislerin park ve bahçelere yem bırakması
-Polis araçlarının görüntüsü
-Sokak köpeğinin yemleri yemesi
-Polis memurunun köpeği sevmesi
-Yavru köpeklere süt veren polis memuru
-Yavruların süt içmesi
-Kedilerin yemleri yemesi

Haber-Kamera: UZUNDERE (ERZURUM), (DHA)

=====================================================

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!