Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ- 3 

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

1) MUĞLA’DAKİ ORMAN YANGINLARINDA ‘SABOTAJ’ ŞÜPHESİ
 
MUĞLA’nın Menteşe ve Kavaklıdere ilçelerinde toplam 29 hektar alanın zarar gördüğü orman yangınlarında, sabotaj ihtimali üzerine soruşturma başlatıldı.

Menteşe’nin kırsal Göktepe Mahallesi Kavaklı mevkiinde dün saat 18.30 sıralarında, kızılçam ağaçları ile kaplı ormanlık alanda yangın çıktı. Bu yangından beş dakika sonra bu defa Kavaklıdere ilçesi, Sazak Yaylası’ndan alevler yükselmeye başladı. Her iki yangında da rüzgarında etkisiyle alevler, kısa sürede büyüdü. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbar üzerine her iki bölgeye de Muğla Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi.

‘300’ÜN ÜZERİNDE ORMAN İŞÇİSİ GÖREV YAPTI’
Menteşe’deki yangına 24 arazöz, 13 su tankeri, 4 ilk müdahale aracı, 8 dozer ve 150 orman işçisi, Kavaklıdere’dekine ise 6 arazöz, 4 su tankeri, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer ile 100’ün üzerinde orman personeliyle karadan müdahale edildi. Söndürme çalışmalarına Muğla Büyükşehir, Menteşe, Kavaklıdere ile Yatağan belediyelerinin itfaiye ekipleri de destek verdi. Aydın, Denizli, Manisa ve İzmir illerinden de takviye ekipler sevk edildi. Sazak yaylasındaki yangın 5 saat, Kavaklı mevkiindeki yangın da 7 saatlik uğraş sonucu güçlükle kontrol altına alındı.

‘BÖLGE HALKIMIZA GEÇMİŞ OLSUN’
Söndürme çalışmalarını yakından takip eden Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, “İlçemizin kırsal Göktepe ve Çamoluk mahallelerinin arasındaki Kavaklı mevkiinde çıkan orman yangını nedeniyle bölgede incelemelerde bulunduk. Söndürme çalışmalarına su tankerleri, kepçe ve iş makinalarımızla destek verdik. Bölge halkımıza geçmiş olsun” dedi.

‘MİNNETTARIM”

Kavaklıdere Belediye Başkanı Mehmet Demir ise, “Şiddetli rüzgar nedeniyle ağzımız yüreğimize geldi. 7’den 70’e herkesin olağanüstü emekleriyle alevler kontrol alındı. Yangının söndürülmesinde emeği geçen herkese minnettarım” diye konuştu.

Reklam Alanı

Öte yandan Menteşe’de 25 hektar, Kavaklıdere’de ise 4 hektar olmak üzere 29 hektar alanın zarar gördüğü orman yangınlarında, sabotaj ihtimali üzerine geniş çaplı soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)

=====================

2) ‘KISITLAMA SONRASI ÖNLEMLER SÜRDÜRÜLMEZSE EN BAŞA DÖNEBİLİRİZ’

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, koronavirüs mutant şuşların giderek artmasını beklediklerini açıkladı. Prof. Dr. Yalçın, “Birkaç haftalık kısıtlamanın ciddi etkisi var ama sonrası normale dönüldüğünde de bu önlemlerin ciddi şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Aksi takdirde en başa tekrar dönülme riski taşıyor” dedi.

AÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, dünyada bugün itibariyle 140 milyon koronavirüs vakasıyla karşılaşıldığını ve 3 milyon ölümle sonuçlandığını açıkladı. Türkiye’de ise 4 milyon 150 binden fazla vaka, 35 binden fazla ölüm olduğunu belirten Prof. Dr. Yalçın, dünyadaki vaka sıralamasında 7’nci sırada olduğumuzu anlattı. Mevcut önlemlerle birlikte aşılanma çalışmalarının ciddi öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, şu an 111 aşının faz çalışmalarının sürdürüldüğünü, 7’sinin ise kullanım onayı aldığını söyledi.
Prof. Dr. Yalçın, 16-74 yaş grupları arasında 12 bin kişi üzerinde yapılan son araştırmalarda aşıya en çok güvenen ülkelerin Brezilya, Birleşik Krallık, İtalya, Güney Kore, İspanya, Çin ve Meksika olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, aşının en çok yan etkilerinden korkulduğunu, faz 3 onayı hızlı alındığı için tereddüt edildiğini, etkisinin düşük olduğunu aktardıklarını ve Covid-19’da yakalanmayacaklarını düşündüklerinin ortaya çıktığını söyledi. Mutasyonlu virüslerin vaka sayısıyla birlikte artmasını beklediklerini anlatan Prof. Dr. Yalçın, iki haftalık kısıtlamanın önemli olduğunu belirtti.
MUTANT ŞUŞLARIN GİDEREK ARTMASI BEKLENİYOR
Dünyanın çeşitli ülkelerinde 3 aşının yoğun şekilde kullanıldığına dikkati çeken Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 10’unun ikinci doz aşılarını yaptırdığını anlattı. Aşılama oranlarının hızla artırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yalçın, “Şu an kullanılan her iki aşı da etkinliği ve güvenilirliği yüksek olan aşılar. Son zamanlarda tedavi başarısızlığı ya da sıkıntıların biraz daha artması muhtemelen mutant virüslerin bir sonucu olarak düşünüyoruz. En yaygın mutant virüs İngiltere’den, daha sonra Güney Afrika ve Brezilya mutatları görülüyor. Bunlara ilave olarak nadiren de olsa 14 tane daha mutant şuş var. Bunların daha fazla yayılım, daha fazla hastaneye yatma gibi gereksinimleri, daha fazla ölüm oranı, aşılara karşı direnç var. Mutant virüsler için zaman zaman tedavide kullandığımız iyileşmiş hastalardan alınan plazmanın verilmesi ya da verilen bazı monoklonal antikorların daha az etkili olduğunu düşünüyoruz. Bunların giderek sayısının artması da bekleniyor. Bu mutant şuşların aşılara karşı dirençten de bir kısmının sorun olabileceği başka bir veri var” diye konuştu.
HASTALIK DAHA ÇOK 45-50 YAŞ GRUBUNA İNDİ
60 yaş üzerindeki bireylerin rutin olarak aşılanması ve sokağa çıkma kısıtlamalarıyla bu yaş grubunda hastalık oranının azaldığını belirten Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Hastalık daha çok 45-50 yaş ortalamasında. Daha genç erişkin yaş grubunda. Çocukların da hastalanma oranları nispeten arttı. Dolayısıyla aşılanmasının alt yaşlara doğru hızlı bir şekilde çekilmesi olayı etkileyecek. 45-50 yaş grubundaki bu hastalarda ek rahatsızlıklar da yok” diye konuştu.
‘KISITLAMANIN CİDDİ ETKİSİ VAR’
Son 1 yıl içerisindeki koronavirüs durumunu değerlendiren Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, test sayılarının artırılmasıyla vaka sayılarının ciddi şekilde arttığını vurguladı. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet edilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yalçın, yeni tedbirler oluşturulmasının önemli olduğunu söyledi. Kritik sektör gruplarının kapatılması ya da uzaktan çalışılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Yalçın, “Kısıtlamanın ciddi etkisi var ama sonrası normale dönüldüğünde de bu önlemlerin ciddi bir şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Aksi takdirde en başa tekrar dönülme riski taşıyor” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
– Prof.Dr. Yalçın, masasında çalışırken
– Bilgisayarda grafiklere bakarken
– RÖP: Prof.Dr. Yalçın ile röportaj
HABER-KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA,(DHA)

======================

3) PANDEMİDE ORMANDAKİ AĞAÇ EVDE İZOLE OLUYOR

RİZE’nin Kalkandere ilçesinde marangoz ustası Kadir Aksoy (51), ormanda kızılağaçların gövdesine yerden 3’er metre yükseklikte biri 3 diğeri 5 metrekarelik tek odalı evler inşa etti. Aksoy, pandemi döneminde ağaç evlerde kendini izole ediyor.

İlçenin Taşçılar Mahallesi’nde marangoz ustası Kadir Aksoy, pandemi nedeniyle kalabalıklardan uzak kalabilmek için ormanda ağaçlar üzerine ev yapmaya karar verdi. İşe koyulan Aksoy, arazisinde kızılağaçların gövdesine yerden 3’er metre yükseklikte biri 3 diğeri 5 metrekarelik tek odalı evler inşa etti. İçerisine soba kuran, koltuk yerleştiren Aksoy, doğanın içerisinde izole oluyor.

‘AĞAÇLARA ZARAR VERMEDİM’
Kadir Aksoy, işinden arta kalan zamanlarında kendine yeni bir alan oluşturmak için ağaçlara ev inşa ettiğini belirterek “Pandemiden kaçmak, doğayla baş başa kalmak için burayı yaptım. Görenlerinde çok dikkatini çekti. İki ev inşa etti. Bu gidişle 3’üncü katıda atacağım gibi. Ağaçlara zarar vermeden yaptım. Ağaçların büyümesi devam edecek. 4 aylık bir emek var. Üst kat kışın oturmak için kapalı, diğer yerler teras şeklinde yazlık olarak planlandı. Planımı ağaçların şekline göre yaptımö dedi.

‘İNSAN RUHUNU DİNLENDİRİYOR’
Taşçılar Mahallesi Muhtarı Hamdi Özkan da “Güzel, sakin, kafanı dinlendireceğin özel bir yer olmuş. Bence herkes ruhunu dinlendireceği böyle bir yer yapmalı. Arkadaşım buraya ufak bir yer yapmak için başladı ama belediye izin verse 3’üncü katıda çıkacak gibi duruyor. Bende fırsat buldukça geliyorum, doğanın keyfini çıkarıyorum. Ağaçlara da hiç zarar vermeden evi kurmuş, oda çok güzle olmuşö diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Ormanlık alandan detaylar
-Ağaç evlerden detaylar
-Ağaç evin içinde oturanlar
-Sobanın yakılması
-Terasta çay içenler
-Balkondan bakanlar
– Kadir Aksoy röportaj
-Hamdi Özkan Röportaj
HABER:ARZU ERBAŞ KAMERA:DOĞANCAN İLEK/RİZE-DHA

======================

4) TOROSLARDA SERALARDA ÜRETİLEN MANTARLAR GELİR KAPISI OLDU

KONYA’nın Taşkent ilçesinde köylüler, oluşturdukları kooperatifle Toros Dağları’na 7 büyük mantar serası kurdu. 115 üyesi bulunan kooperatife Çetmi Mahallesi’nin yüzde 70’i üye. Seralarda da yaklaşık 30 kadın çalışıyor. Arazi koşulları nedeniyle tarımın yapılamadığı Orta Toros Dağları’nda, seralarda üretilen mantarlar gelir kapısı haline geliyor.  Türküler söyleyerek çalışan kadınlar, sabırsızlıkla ikinci hasatlarını  yapmayı bekliyor.   

Taşkent, Orta Toroslar’da, Taşeli Platosunda, Göksu Vadisi Kanyonları üzerinde kurulmuş 1620 rakımlı, yaklaşık 6 bin 500 nüfuslu bir ilçedir. İlçenin Çetmi Mahallesinde bir araya gelen köylüler, kurulan Sınırlı Sorumlu Çetmi Kasabası Tarımsal Kalkınma Kooperatifinde, Taşeli Havza Kalkınma Projesi kapsamında yüzde 80 devlet desteğiyle mantar serası kurdu. Arazi koşulları nedeniyle tarım yapılamayan bölgede, 115 üyesi bulunan kooperatif ilk üretimine 3 ay önce başladı. Kurulan 7 serada çoğunluğu üyelerin eşleri ve yakınları olan yaklaşık 30 kadın çalışıyor. Kadınlar, seralarda mantar ekimini yaparken türküler söyleyerek çalışıyor.
Mantar seralarının mahalleye gelir getirdiğini ifade eden Kooperatifin Yönetim Kurulu Başkanı Memiş Boz şöyle dedi: “Köyümüzün yüzde 70’i kooperatife üye. Çadırları kooperatif adına kurduk, işletmesini yapıyoruz. Serada çalışanlar genellikle kadınlar. Köyümüzdeki kadınlara da iş imkanı oldu. Köyümüzden 25-30 kadın burada çalışıyor. Evde oturmaktansa buraya gelip çalışıyorlar, emeklerinin karşılığını alıyorlar. Çadırlar Taşeli Havza Kalkınma Projesi kapsamında yüzde 80 hibe ile kuruldu. İlk üretimimizde 25 ton mantar aldık. İnşallah bu hasadımızda 35-40 ton arası mantar hasadı yapmak istiyoruz. Ürettiğimiz mantarları birçok ile gönderiyoruz.  Organik olduğu için tüccarlar sürekli soruyorlar. Bölgemizde tarıma elverişli arazi olmadığı için devlet böyle bir proje yapmış. Çok memnunuz, herkesin yapmasını tavsiye ediyoruz. Kurduğumuz seralarla 3 ay önce üretime başladık. Köyümüzdeki kadınlara 1 ayda toplam 35-40 bin lira arasında bir ödeme yapacağız. Şu anda ikinci hasadımız bekliyoruzö

‘TÜRKÜ SÖYLEYEREK ÇALIŞIYORUZ’
Mantar seralarında çalışan kadınların arasındaki en yaşlısı Nuray Çamurcu (59), ise iş arkadaşlarına sık sık türkü söylüyor. Serada çalışmaktan mutluluk duyduğunu belirten Çamurcu, “Kooperatifimize katkı için bu çadırları yaptık. Önceleri keçi beslerdik onlardan pek bir fayda göremedik. Şimdi kooperatifimizle mantar üretip satıyoruz. Şimdiye kadar 25 ton mantar ürettik. Eğer seralar olmaza bu mevsimde evde oturacaktık. Bize de büyük katkısı oldu. Aralarındaki en yaşlısı benim. 8 torunum, 3 gelinim var. Çalışma arkadaşlarımla türkü söylüyoruz, şakalaşıyoruz. Burada eğlenerek çalışıyoruzö dedi.     

Görüntü Dökümü
——————
-Toros Dağları arasındaki mantar serasının havadan görüntüsü 
-Serada çalışan kadınlardan Nuray Çamurcu’nun türkü söylemesi
-Mantar seralarının hazırlanması
-Serada çalışan kadınlardan görüntüler
-Seranın havadan görüntüsü
-Serada çalışan Nuray Çamurcu röp
-Kooperatif Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Memiş Boz röp 
Haber-Kamera: Hasan DÖNMEZ-Adem YILDIZ  KONYA DHA))
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!