Reklam Alanı
Reklam Alanı

DHA YURT BÜLTENİ- 4

Reklam Alanı
featured
service
Reklam Alanı

MİNİBÜS, YARALI İLE YARDIMINA KOŞAN 3 KİŞİYE ÇARPTI

ANTALYA’nın Manavgat ilçesinde hafif ticari araç ile çarpışan motosikletin yaralanan sürücüsü ile yardımına koşan 3 kişiye minibüs çarptı. Alkollü olduğu iddia edilen minibüs sürücüsü çevredekiler tarafından darp edilirken, biri ağır, 4 yaralı hastaneye kaldırıldı. Kaza anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

Kaza, dün saat 22.30 sıralarında Manavgat ilçesi Şelale Mahallesi Remzi Güven Caddesi’nde meydana geldi. Hasan Sayman yönetimindeki 07 AKA 954 plakalı motosiklet, kontrolsüz kavşakta Yunus Emre Özdemir yönetimindeki 42 TM 283 plakalı hafif ticari araç ile çarpıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Sayman yaralandı. Sayman’ın yardımına diğer aracın sürücüsü Özdemir ile çevredeki Ferhat Baran ile Azeri uyruklu Şamil İslam Aghaliye koştu. Bu sırada sürücüsünün ismi belirlenemeyen 07 HPB 66 plakalı minibüs, yaralı sürücü ile yardımına koşanlara çarptı. 4 kişi, yaklaşık 10 metre savruldu. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ekipleri sevk edildi.

İlk müdahaleleri kaza yerinde yapılan yaralılardan Sayman ve Aghaliye Manavgat Devlet Hastanesi’ne, Özdemir ve Baran da özel hastaneye götürüldü. Durumu ağır olan Sayman yoğun bakıma alındı.

DARBEDİLEN SÜRÜCÜ KAÇTI
Kazadan sonra bölgede toplanan vatandaşlar alkollü olduğu iddia edilen minibüs sürücünü darbetti. Minibüs sürücüsü kaçarken, çevredekiler aracın içinde çok sayıda boş alkollü içecek kutusu gördüklerini söyledi.

Reklam Alanı

‘SON SURAT GELDİ VURDU’
Kaza anını anlatan bir kişi, “Burada yatıyordu, araba geldiğinde gençleri ta buraya fırlattı. Hafif ticari vurduğunda orada yatıyordu. Arkadaşlar da gençler de onu kaldırmaya geliyordu. Son surat geldiğinde vurunca ta oraya gittiler. Bu kaçtı zaten hemen. Arabanın içi de tamamen alkol dolu” diye konuştu.

KAZA ANI KAMERADA
Bu arada, peş peşe yaşanan kazalar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde motosikletin hafif ticari araca çarpması, çevredekilerin yaralıya yardım etmesi, yaklaşık 45 saniye sonra minibüsün yerde yatan yaralıya ve diğerlerine vurması yer alıyor.

Polis ekipleri, kaçan minibüs sürücüsünün yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Ardı ardına meydana gelen kazaların güvenlik kamerası görüntüsü
– Kaza sonrası vatandaşların yaralılara yardım etmeye çalışmaları
– Kaza yerinden ve kazalara karışan araçların görüntüleri
– Kazayı gören bir vatandaşın kaza anını anlatması
– Kazada yaralanan Şamil İslam Aghaliye’nin sağlık görevlileri tarafından ambulansa alınması ve hastaneye götürülmesi
– Yaralılardan birine ait yerde kalan gömlek ve kan gölü
– Kaza yerinden görüntü

HABER- KAMERA: Ömer KARÇA/MANAVGAT (Antalya), (DHA)

===================================

TÜRKİYE’NİN EN YÜKSEK BARAJI TAMAMLANDI

ARTVİN’de, Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise ‘çift eğrilikli ince kemer baraj tipi’ kategorisinde 3’üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali inşaatı tamamlandı. 8 yıl süren çalışma ile 4 milyon metreküp beton dökülen baraj gövdesinde temsili son metreküp beton, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile gelecek hafta dökülecek. Su tutmaya başlayacak barajla 2,5 milyon kişinin elektrik ihtiyacı karşılanabilecek.

Türkiye sınırları içerisinde 410 kilometrelik uzunluğa sahip Kuzeydoğu Anadolu’nun en büyük nehirlerinden olan Artvin’deki Çoruh Nehri üzerinde, 26 Şubat 2013 tarihinde, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından telekonferans bağlantısı ile temeli atılan Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin inşaatı tamamlandı. 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise ‘çift eğrilikli ince kemer baraj tipi’ kategorisinde 3’üncü en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı’nda, 558 megavat kurulu güce sahip santral ile 2,5 milyon insanın elektrik ihtiyacı karşılanabilecek. Proje, Türkiye’nin öz kaynakları ile tamamı Türk mühendisler tarafından inşa edildi. Gövde inşaatı tamamlanan barajda, temsili son metreküp beton ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımı ile gelecek hafta dökülecek.

GÖVDE 100 KATLI GÖKDELENE EŞİT
Baraj inşaatında, 440 metre temel kotundan başlanarak, 710 metre kotuna yükselen 275 metrelik gövde inşa edildi. Gövde yüksekliği 100 katlı gökdelene eş değer olan Yusufeli Barajı’nda, Artvin’den Edirne’ye 13 metre platform genişliğinde beton yol veya 120 metrekarelik 60 bin konutun inşa edilebileceği 4 milyon metreküp beton kullanıldı.

‘ZOR ŞARTLARDA BU İŞİ BAŞARDIK’
Baraj inşaatına dökülecek son beton için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı beklediklerini söyleyen Limak İnşaat Altyapılar Genel Müdürü Mustafa Baştürk, “Projeye 2013 yılında kazı ve derivasyon tüneli çalışmalarıyla başladık. Şu anda gövde betonunu tamamıyla bitirmiş durumdayız. Sadece bir mikserlik beton ayırdık. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla dökelim istiyoruz. O bitince her şey bitecek. Diğer üniteleri de yüzde 98 mertebesinde tamamladık. İnşaat başladığından itibaren ortalama 3 bin 500 işçi ile 100 Türk mühendis çalıştı. Bütün çalışanlarımız içinde ayrıca kadın mühendislerimiz de vardı. Onlarla da ayrıca gurur duyuyoruz. Bu arkadaşlarımızla zor şartlarda yapılan bir projenin, zor şartlarda yapılan imalatların çözümünü beraber ortak olduk ve zor şartlarda bu işi başardık” dedi.

‘VATANA MİLLETE HAYIRLI UĞURLU OLSUN’
Barajın devasa bölümlerinin yapımında tüm zorluklara rağmen çalışan herkesle gurur duyduklarını ifade eden Baştürk, şöyle konuştu;

“Üzerinde bulunduğumuz duvar gövde, 36 metre konsolla durmaktadır ve bu yapı bildiğimiz yapılardan zordur. Gerek döküm gerek kalıp üretimi ve çözümü manasında gelişmeler yaptık. Bunun için de gurur duyuyoruz. Korkmadan, 275 metre yüksekliğinde, konsol ve altı boş bir yerin üstünde çalıştılar. Büyük işleri başardık. Bu baraj, kendi kategorisinde dünyanın en yüksek üçüncü, Türkiye’nin en yüksek barajı. 45 yıllık mühendis olarak bunu final projesi olarak bitirmekten ayrıca gurur duyuyorum. Baraj kapsamında toplam 72 kilometre yol yaptık. Bunun 57 kilometresi tüneldir ve bunları da başarıyla yaptık. Tünel imalatlarımızın kaplamaları dahil hepsi bitti. Asfalt çalışmaları da yüzde 90 bitti. Onu da 2 ay içinde tamamlayıp hizmete sunacağız. Erzurum-Artvin yolu inşallah eylül başında hizmete girecek ve hizmete girince de tıkaç betonuna başlayacağız. Bu kasım ayı sonlarında bitecek, aralık ayı başlarında su tutma çalışmaları başlayacak. Eğer su gelişinde anormal bir sıkıntı olmazsa, gelecek yıl bu zamanlarda enerji üretilecek diye bekliyoruz. Bu baraj yılda 2 milyar kilowatt saat enerji üretecek. Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 2’sine yakın bir bölümünü karşılamaktadır. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun.”

‘HER ADIMINI TEK TEK GÖZLEMLEDİK’
Baraj projesinde görev alan 20 kadın mühendisten biri olan İnşaat Mühendisi Nihan Akkaya ise, “Bu bir hidrolik projesi olabilir ama inşaat alanında hidrolik, ulaştırma, yapıdan jeoteknike kadar bütün bilimleri inceliyoruz. Bu ayrıca bir güzel duygu. Proje kapsamında üst yönetimimizin de desteğiyle 20 kadın mühendis olarak görev almaktayız, her birimin içindeyiz. Bundan da ayrı gurur ve mutluluk duyuyoruz. Beton döküldüğü ilk gün de buradaydık, beton bitti yine buradayız. Başından sonuna kadar burada olmak çok güzel bir duygu. Baraj gövdesi bir bebek gibi gözümüzün önünde büyüdü. Her adımını tek tek gözlemleme şansımız oldu. Bu da büyük bir şanstı bizim için” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Baraj detayları
Drone ile gövde detayları
Limak İnşaat Altyapılar Genel Müdürü Mustafa Baştürk röportajı
İnşaat Mühendisi Nihan Akkaya röportajı

Haber-Kamera: Nusret DURUR ARTVİN-DHA

==================================

İNGİLTERE KARAR DEĞİŞTİRİRSE TURİST SAYISI DAHA DA ARTACAK

TURİZM kenti Antalya, 600 bin yatak kapasitesi ile 8 ay içinde 5 milyonu yabancı olmak üzere 6,5 milyon turist ağırladı. Bu rakamın İngiltere’nin Türkiye kararı ile birlikte daha da artması bekleniyor.

Dünyanın dört bir yanından tatilcinin geldiği Antalya’da hem çalışanlarının yüksek oranda aşılanması hem de güvenli turizm sertifikası kapsamında verilen hizmet yerli ve yabancı misafirleri sevindirdi. Geçen yıl 3,5 milyon tatilci ile sezonu kapatan 600 bin yatak kapasiteli kentte, 2021 yılında da yükselişini sürdürüyor. Turizm sektörü temsilcileri, İngiltere’nin hala Türkiye’yi kırmızı listede bırakması nedeniyle bir kayıp yaşandığını söylüyor. Eylül ayında açıklanacak yeni kararda, İngiltere’nin Türkiye’yi kırmızıdan turuncu listeye alması halinde ise turist sayısının artacağı vurgulanıyor. Covid-19 salgını sürerken, tatilciler de seçeneklerini genişletti ve daha çok dış mekan ağırlıklı alternatifler üzerinde durmaya başladı. Tatilciler, otellerin içinde veya kapalı mekanlarda yapılan aktiviteler yerine havuz başında ya da sahillerde gerçekleştirilen etkinliklere ilgi gösteriyor.

YERLİ VE YABANCI 6,5 MİLYON
Yılbaşından bu yana kente havayolu ile gelen yolcu sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Havayolu tercihinde yabancı turist kadar yerli tatilci sayısı da dikkat çekici. Antalya Havalimanı iç hatlar terminaline 8 ayda 10 bin uçak ile 1,5 milyon yolcu iniş yaptı. Dış hatlarda ise aynı süre içinde 26 binden fazla uçak ile 5 milyon tatilci geldi. Turizm sektörünün lokomotif milleti olan Ruslar, 2 milyon kişiyle ilk sırada yer alırken, Rusları 1 milyon ile Ukraynalılar ve 800 bin ile Almanlar izledi.

‘ÇOK İYİ SINAV VERİYORUZ’
Belek bölgesinde hizmet veren beş yıldızlı otelin Genel Müdürü Ali Kızıldağ, devlet destekleri ile bugünlere kadar gelindiğini söyledi. Rusya’nın kapılarını yeniden açmasıyla birlikte sektörde hareketliliğin arttığını belirten söz eden Kızıldağ, “Turizm çalışanlarımızın aşılama oranı çok yüksek. Güvenli turizm sertifikası kapsamında verdiğimiz hizmet büyük beğeni alıyor. Bu da rakamlara yansıyor. Bu yıl çok büyük ümitlerle başladık. Sektör olarak önlemler açısından çok iyi sınav veriyoruz. Avrupa’nın açılmaması bizi çok üzdü. Yılbaşından bugüne kadar Antalya’da rakamlar 5, Türkiye genelinde ise 8 milyonları gördü” dedi.

RUS TURİST SAYISI DAHA DA ARTACAK
Rusların sayılarının artacağını ifade eden Kızıldağ, Soçi ve Kırım’a tatile gidenlerin çok mutlu olmadıklarını, bu turistlerin Türkiye’ye ikinci bir tatile gelmesini beklediklerini söyledi. İngiltere pazarından ciddi yoğunluk beklendiğini kaydeden Kızıldağ “Umudumu yitirmek istemiyorum. Türkiye geneli 15 milyon turistin geleceğini bekliyorum. Eylül ve ekim aylarında Almanya, Belçika, Hollanda daha hareketli oluyor” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Havuzda yüzenler detay
-Şezlongta uzananlar detay
-Yüzenler detay
-Havuz başında yürüyenler detay
-Calista Hotel Genel Müdürü Ali Kızıldağ röp
-Genel detaylar
-Drone detayları

Haber: Alparslan ÇINAR -Kamera: Adem AKALAN/ANTALYA, (DHA)

====================================

KORONA HASTASI ÖĞRETMEN: NEFESSİZ KALINCA, HER ŞEYİN YOK OLDUĞUNU ANLADIM

KONYA’da koronavirüse yakalandıktan sonra yoğun bakımda solunum desteğiyle tedaviye alınan rehberlik öğretmeni Abdurrahim Hançer (40), “Birçok farklı görüş nedeniyle maalesef aşı olmadım. Evde atlatırım, diye düşündüm. Denemediğim bitkisel ürün kalmadı ama nafile. Bu hastalık bastırılacak bir hastalık değil. Bu işin sonunu gördükten sonra ikinci şansımızın olmadığını anladım. Nefessiz kaldığım an, dünyada her şeyin yok olduğunu anladım. 40 yaşındayım daha gencim dedim, bağışıklığıma güvendim ama durum öyle değilmiş. Devletimize ve bilim insanlarına güveneceğiz” dedi.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre koronavirüs vaka sayısı 100 binde 415,51 olan Konya, en fazla vaka artışı yaşanan iller arasında yer aldı. Kentte aşılama oranı ise yüzde 71 olarak belirlendi. Koronavirüse yakalanıp, Konya Numune Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde solunum desteğiyle tedavi gören rehberlik öğretmeni Abdurrahim Hançer, “Yaklaşık 10 gündür bu hastalığa tutuldum. Önce normal bir şekilde evde atlatırım, diye düşündüm. Sonra bu hastalığı evde atlatamayacağımı anlayınca hastaneye geldim. Önce servise yattım, oradan da yeterli nefes almamadan dolayı yoğun bakıma kaldırıldık. 5 gündür yoğun bakımda yatıyorum büyük bir mücadele veriyorum” dedi.

‘İKİNCİ ŞANSIZIMIZ YOK’
Aşı olmadığı için pişmanlığını dile getiren Abdurrahim Hançer, şöyle konuştu:

“Kafamızdaki sürekli tereddütlerden dolayı maalesef aşı olmadım. Çünkü çok farklı görüşler vardı. Ama bu işin sonunu gördükten sonra ikinci şansımız yok. Bu hastalık öyle bastırılacak bir hastalık değil. Çok ağır bir hastalık. Nefessiz kaldığın zaman dünyada hiçbir şey yok, en önemli şey nefes almak. Daha önce kullanmadığım kadar ilaç kullandım. Allah doktorlarımızdan, hemşirelerimizden razı olsun. Geceli gündüzlü her türlü yardımda bulundular.”

‘BİTKİSEL TEDAVİLER FAYDA ETMEDİ’
Koronavirüse yakalandığında bitkisel ürünler kullanarak evde geçmesini beklediğini, ancak hiçbir fayda göremediğini ifade eden Hançer, “Bu hastalık, müthiş bir baş ağrısıyla başlıyor. Halsizlik de had safhada. Devletin verdiği ilaçları kullanıyorsun ya ayağa kalkıyorsun ya da kalkamıyorsun. Ondan sonra palyatif çözümler arıyorsun ama fayda etmiyor. Ben bitki ilaçları çok kullanırım ama kullanmadığım şey kalmadı. En son da bir akşam artık nefes darlığından ambulansı aramak zorunda kaldım. Hastanede tedaviye başladık nefesim gelmiyordu. Nefes darlığım geçmediği için hocalarımız yoğun bakıma aldı. İşte burada makinelere bağlı yaşıyoruz. Oksijen makineleri çok gelişmiş ama insanın kendi nefesi gibi yok. Genciz dedik, yaşım 40 benim daha bağışıklığımıza güvendik ama durum öyle değilmiş. Devletimize güvenmekten başka çaremiz yok” dedi.

‘AŞI OLAN AİLE FERTLERİM HAFİF ATLATTI’
Ailesinde aşı olan kişilerin hastalığı hafif şekilde geçirdiklerini söyleyen Abdurrahim Hançer şunları söyledi:

“Benim annem iki doz aşı oldu, hiçbir şeyi yok. Ağabeyim, ablam ve yengem şu anda hastanede yatıyorlar. Diğer kardeşlerim karantina altındalar. Annem aşılıydı birkaç kardeşim de aşılıydı annem çok şükür hafif atlattı yaşlı olmasına rağmen. Diğer kardeşlerim de aşılıydı, onlar da iyiler. Bire bir yaşıyorsun artık yani konuşmaya gerek yok her şey ortada. Devletimize ve bilim insanlarımıza güveneceğiz. Çok zor, burada dakikalar, saniyeler geçmiyor. O kadar farklı düşünceler içerisindesiniz ki çocuğunuz arıyor ağlayarak kapatıyorsunuz.”
Görüntü dökümü:
-Yoğun Bakım Ünitesi’nden detaylar
-Abdurrahman Hançer’in detayları
-Abdurrahman Hançer röportajı

Haber-kamera:Hasan DÖNMEZ-Salih BÜYÜKSAMANCI/KONYA, (DHA)

===============================

60 BİN LİRALIK BORÇ YÜZÜNDEN ARKADAŞINI ÖLDÜRDÜ

ADANA’nın Çukurova ilçesinde tartıştığı arkadaşı Nuri Erke’yi (60) bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Mehmet Kuşkanat’ın (56) ifadesi ortaya çıktı. Kıuşkanat, Erke’nin kendisi adına şirket kurduğunu ve 60 bin liralık borç kağıdı geldiğini, konuşma için yanına gittiğinde çıkan tartışmada öldürdüğünü söyledi.

Olay, 26 Ağustos’ta Çukurova ilçesi Masal Park Çocuk Parkı’nın yanındaki sokakta meydana geldi. Seyyar bisiklet tamirciliği yapan Nuri Erke ile arkadaşı Mehmet Kuşkanat arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Kuşkanat, Erke’yi üç yerinden bıçaklayıp minibüse binerek kaçtı. Erke, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Polisin çalışmasıyla kısa sürede yakalanan Mehmet Kuşkanat, emniyetteki sorgusunda, Erke’nin kendi adına daha önceden şirket kurduğunu, evine maliyeden 60 bin liralık borç kağıdı geldiğini, bunun üzerine konuşmaya gittiğini ve hakaret edince bıçakladığını söyledi.

İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mehmet Kuşkanat, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü
– Zanlının  emniyetten çıkışı
– Emniyet tabelası
– Olay yeri  (arşiv görüntüleri)Haber:Yusuf KANTARLI – Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam
Reklam
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!